11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 AĞUSTOS 2002 PAZARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI Apo siyaseti• Baştarafı 1. Sayfada şimleri tiikürükle boğanz" dedi. Turizm Bakanı Mustafa Taşar, Bahçeli'nin sözlerinin anımsatıl- ması üzerine, "Söylenmemiş bir söz olarak kabnl ediyorum, dil sürçmesi olduğunu düşünmek istiyonım" diye konuştu. DSP Genel Sekreteri Süleyman Yağız, MHP lideri Bahçeli'nin sözlerini eleştirdi. Yağız, suçlamamn ciddi- yetle bağdaşmadığını belirterek "Apo'yu yakalatan hükümetin başbakanının partisine böyle bir suçlama yöneltmek ciddiyet- le bağdaşmaz. Diğer partilerle de bağdaşmaz, ama bizimle hiç bağdaşmaz" diye konuştu. 'Son derece yakışıksız' DSP Grup Başkanvekili AydınTü- men de, Bahçeli'nin sözlerini "son derece yakışıksız" diye ni- teledi. "Devİet Bahçeli'nin ve partisinin, seçime gidilen bir or- tamda terörist başının üzerin- den siyaset yapmaya ve diğer partileri suçlamaya kalktığını" savunan Tümen, "Terörle müca- delenin sokaklarda bağırarak yapılmadığını" kaydetti. Tümen, AB yasalannı öcalan'a indirgeyerek suçlamalarda bulun- manın Meclis'e hakaret olduğunu vurgulayarak "Sayın Bahçeli, hangi siyasi partileri kastettiği- ni, bu partilerin PKK yanlısı ol- duğuna dair varsa kanıtlarını bir an önce kamuoyuna açıkla- malıdır" dedi. DYP: Kınıyornz DYP Genel Başkan Yardımcısı Ufuk Söylemez, Bahçeli'yi eleş- tirerek "Bahçeli'yi, her seçim dö- nemi geldiğinde Apo'nun ipine sarılarak siyaset yapmaktan vazgeçmeye, laflannı seviyeü bir üslnpta kullanmaya davet edi- yor ve beyanından ötürü kınıyo- ruz" dedi. Devlet Bakanlığı görevinden önceki gün istifa eden Kemal Derviş de Bahçeli'ninaçıklamala- nnı "Kendi döşüncesi, olabilir" diye değerlendirdi. Cenel Kurul toplantısı YDFkiartşm •• M suruyor ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Yeniden Doğuş Partisi'nin (YDP) 2 Ağustos'ta gerçekleştirilen kongresinde genel başkana partinin adı ve amblemini değiştirme yetki- si verilmediği bildirildi. Evrakta sahtecilik yapılarak Yargıtay Cum- huriyet Başsavcıhğı'nın yanhş bil- gilendirildiğini gerekçe gösteren genel kurul divan üyeleri suç duyu- rusunda bulundular. Başkana yetki verilmedi Divan Başkanı Ahmet Büyük- kaşlar, başkan yardımcılan B. Or- man, H. Özdemirli ile kâtip üyeler tlhami Özmen, Turgay Çelik'in dün yaptıklan yazılı açıklamada, genel başkanın, parti adınm Genç Parti ve amleminin de Genç Par- ti'nin amblemi gibi ohnası yönün- de karar alarakYargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ve Yûksek Seçim Ku- rulu'na (YSK) başvuruda bulundu- ğu anımsatıldı. Genel kurulda, ge- nel başkana partinin adı ve amble- mini değiştirme ya da partiye katıl- mak isteyen siyasi oluşumlar hak- landa karar verme yetkisi verilme- diğine işaret edilen açıklamada şöy- le denildi: "Divan rutanağı incelendiğinde genel başkana böyle bir yetki ve- rilmediği, böyle bir oylamanın ya- pümadığı açıkça görülecekrir. Bu nedenle Yargıtay Başsavcılığı ve Yüksek Seçim Kurulu Başkanlı- ğı bilgilendirilerek sahte ve haya- li evraklara dayalı haklann kulla- nılmasını önleyici kararlann alın- ması ve gerekli işlemlerin yapıl- ması ile ilgililer hakkında suç du- yumsunda bulunulması divan he- yerimizce talep edilmişrir. Aynca divan kâtip üyesi tlhami Özmen tarafından Ankara Cumhuriyet Savcıuğı'na suç dtıyurustı ile ÂB- kara Asliye Hukuk Mahkeme- si'nde tutanağın sahtelik içeren yetki maddesinin yok hükmünde olduğu ve hükümsüzlüğüne karar verilmesi için dava açılmıştır." Derviş'ten yine net açıklama yok tstanbul Haber Servisi - Yeni Türkiye Partisi (YTP) Genel Baş- kanı Ismail Cem, devlet bakanlı- ğı görevinden önceki gün istifa e- den Kemal Derviş ve Istanbul Milletvekili Hüsamettin Öz- kan'la Istanbul'da bir araya geldi. Görüşmenin ardından açıklama yapan Derviş, parti seçimi konu- sunda basın mensuplannın ısrarlı sorulan yanıtlamayarak "4 Ka- sım'dan sonraki sürecin de güç- lü, çok yapıcı ve Türkiye'ye iyi- lik getirmesi gerekir" diye ko- nuştu. Cem ise YTP'nin büyüme- ye devam ettiğini söyledi. TarabyaNurol Sitesi'ndeki evin- den saat 10.30 sıralarında çıkan Kemal Derviş, Ismail Cem'in oğ- lu Kerem Cem'in Bebek'teki evi- ne gitti. Derviş, kendisinden önce eve gelen Hüsamettin özkan ve Cem'le 3.5 saat süren bir görüşme yaptı. Görüşmenin ardından Cem, Derviş ve özkan, Deniz Apartma- nı'nın önüne birlikte çıktılar. Öz- kan konuşmamayı tercih ederken Kemal Derviş, ekonomik, sosyal ve siyasal gelişmeleri gözden ge- çirdiİderini ifade etti. "Çok güzel bir çabşnıa oldu" diyen Derviş söyle devam etti: "Birlikte çaüş- maya devam ediyoruz. Mutlaka Türkiye için en iyisini hepimiz birlikte bulmaya çalışıyoruz. Sa- dece bugün değil, yarın değil, 4 Kasım'da değil, 4 Kasım'dan sonraki sürecin de güçlü, çok ya- pıcı ve Türkiye'ye iyilik getirme- si gerekir. Onun için stratejik dü- şünmemiz lazım. Ciddi çauşma- mız lazım." Bir gazetecinin "Bundan sonra YTP'de misiniz? Net bir cevap istiyoruz" şeklindeki sözleri üze- rine Derviş, tüm güçleriyle çalış- maya devam ettiklerini söyledi. Derviş, bir gazetecinüı MHP Ge- nel Başkanı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bah- çeli'nin AB uyum paketinin yasa- laşmasma destek veren partileri PKK'ye hizmet etmekle suçlayan sözlerini anunsatması üzerine de, "Kendi düşüncesi, olabilir" de- di. Cem: Atışma değil yanşma YTP Genel Başkanı Cem, baş- kalannın söylediği sözler üzenne konuşmayacağını belirterek şöyle devam etti: "Çünkü biz siyaseti bir atışma değil, yarışma yap- mak iddiasıyla siyaset sahnesine çıkan bir partiyiz. Bugün, Sayın Derviş'in belirttiği gibi ve her zaman olduğu gibi gayet değerli bir çalışmamız oldu. Biz ayrıca partimizin gelişmesini de gözden geçirdik. Hüsamettin Bey'Ie de konuşmamızda daha önce onu gündeme almıştık. 23 il teşkila- tını kurmuş vaziyetteyiz. Tahmin ediyorum, önümüzdeki hafta buna 20 il başkanı ve il yönetimi eklenecek, partimiz büyümeye devam edecek. Sonra başka gö- rüştüğümüz konular; Sayın Der- viş'in belirttiği gibi, biz Türkiye için var olan bir partiyiz. Türki- yemizin geleceğini, çocuklanmı- zın geleceğini,Yeni Türkiye Par- tisi'nin -zaten başlamış olan, da- ha çok işin başlangıcındayız- de- vam eden büyümesinde ve ikri- dar olmasında görmekteyiz. Bu konuyu da erraflıca değeriendir- dik."' DTP lideri Bayar'la görflştü Üçlü görüşmenin ardından Ye- niköy'deki Poyraz Sitesi'ne giden Kemal Derviş, Demokrat Türkiye Partisi (DTP) Genel Başkanı Meh- met Ali Bayar ile yaklaşık 2 saat süren görüşme yaptı. Derviş'in, Hüsamettin Özkan'ın hükümetten ve DSP'den istifasın- dan bu yana beklenen siyasi parti karan üçlü görüşmenin sonunda da netlik kazanmadı. Istifasının ardından önceki gün îstanbul'a gelen Kemal Derviş, ışadamı Bülent Eczacıbaşı, araş- tırmacı yazar Tarhan Erdetn ve eski danışmanı Oya Ünlâ ile görüşmüştü. Kaçakçılık sımr tammıyor ANKARA (AA) - Gümrükler- de ortaya çıkanlan kaçakçılık olaylan, domuz etinden çocuk be- zine, süpürgeden karabibere ka- dar çok sayıda ürünün Türkiye'ye yasadışı yollardan sokulmak is- tendiğini ortaya koydu. Gümrük Muhafaza Genel Mü- dürlüğü verilerine göre yıl başın- dan bu yana gümrüklerde 59 tril- yon 926.8 milyar lira değerinde kaçak eşya yakalandı. 11 olayda ele geçen 21 trilyon 727.2 milyar liralık uyuşturucu ile birlikte ka- çakçıhğın boyutu 81 trilyon 654 milyar liraya ulaştı. Kaçakçılığa başvuranlar son dö- nemde daha çok fiyatı dışanda u- cuz, yurtıçinde pahalı, 'yükte ha- fif, pahada ağır' mallara yöneldı. Bu çerçevede, sigara ve cep tele- fonu kaçakçıhğmda tam anlamıy- la bir patlama yaşandı. Çin, Ma- lezya, Gürcistan, Bulgaristan, Yu- nanistan gibi ülkelerde sahte ola- rak üretilen başta Marlboro obnak üzere çeşitli marka sigaralar, baş- ka eşya olarak transit geçiş yapar- ken ya da serbest bölgelerden Tür- kiye'ye kaçak olarak sokuluyor ve iç piyasada satıhyor. Giderek boyutu artan cep tele- fonu kaçakçılığı ise daha çok Uzakdoğu'da üretilen değişik markalardaki cep telefonlannm havayolu ile yolcu beraberinde el bagajlan ya da kargoyla yurda so- kuhnası şeklinde gerçekleştirili- yor. Uyuşturucuda durum Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü'nce verilen bilgiye göre uyuşturucu üretim bölgeleri olan altın hilal (îran, Afganistan, Pakistan) ve altın üçgen (Laos, Tayland, Burma) ile Avrupa tüke- Yasadışı göçle mücadele kapsamında bu yıl 78 olayda 536 kişi ele geçirildi. tnsan kaçakçılığımn en fazla Edirne, tstanbul ve tzmir-Çeşme üzerinden yapümak istendiği tespit edildi. tim bölgesi arasında uyuşturucu transit yolu üzerinde olan Türki- ye'de bu alanda tüm birimler aza- mi hassasiyet içinde. Türkiye'de bu işle mücadelede görevli kurumlarm çalışmalaruıa rağmen son 2 yıldır Türkiye'den geçen ayhk uyuşturucu miktan- nın 4-6 ton arasında olduğu, bu- nun da Avrupa'ya ulaşan uyuştu- rucu miktannın yüzde 75 'ini oluş- turduğu tahmin ediliyor. Uyuşturucu kaçakçılığına karşı yürütülen mücadele kapsamında 2002'nin bugüne kadarki bölü- münde 21.7 trilyon liralık uyuştu- rucu madde ele geçirildi. tnsan kaçakçılığı Diğer yandan insan kaçakçılığı da sorun olmaya devam ediyor. Yasadışı göçle mücadele kapsa- mında bu yıl 78 olayda 536 kişi ele geçirildi. Bunlann 265'inin Irak, 127'sinin Türkiye, 59'unun Afga- nistan, 47'sinin Filistin, 21'inin îran, 11 'inin Burma, 4'ünün Fas, 2 'sinin de Cezayir uyruklu olduğu belirlendi. însan kaçakçılığımn en fazla Edirne, Istanbul ve tzmir- Çeşme üzerinden yapılmak isten- diği tespit edildi. Bu arada gümrüklerde ortaya çı- kanlan kaçakçılık olaylan her tür- lü eşyanın kaçak yollarla Türki- ye'ye sokulmak istendiğini de gözler önüne serdi. Ele geçen eş- ya listesinde otomobilden gemi- ye, sigaradan puroya, iç badem- den karabibere, domuz etinden y- er fıstığına, tanm ilacından lens solüsyonuna, tişörtten çorap örme makinesine, çakmaktan çocuk be- zine, plastik hasırdan süpürgeye kadar her türlü mal bulunuyor. Kürtçe içîn model aranıyor AYHAN ŞtMŞEK ANKARA - Türkiye; anadilde yayın reformunun ardından uygulamaya dö- nük düzenlemeler için AB ülkelerindeki modelleri in- celemeye aldı. AB üyeleri- nin "azınlık ve kültürel haklar" konulanndaki yaklaşım farklılıklan nede- niyle Ankara, öncelikle kendisine yalon gördüğü Fransa modeline yöneldi. Fransa'daki gibi özel yayuıa onay çıkması durumunda RTUK, anadilde yayın için başvuran kuruluşlar ile ulu- sal birliğe aykın yayın ya- pılmamasını güvenceye ala- cak sözleşme imzalayacak. Yayınlarda belirli oranda Türkçe kullanımı, Türkçe öğretim programlan zorun- lu olacak. Türkçe altyazı kullanılacak. Avrupa Birliği, tam üye- lik müzakerelerine geçmek için Meclis'in kabul ettiği son reformlann bir an önce uygulamaya geçirilmesini isterken, Türkiye, anadilde yayında düzenleyici yönet- melik çalışmalanna başla- dı. Bu amaçlaAB ülkelerin- deki uygulamalar inceleme- ye alınırken hem ulusal bir- liğe zarar vermeyecek hem de AB'nin beklentilerini karşılayacak bir yönetmelik hazırlanmaya çalışılıyor. Diplomatlann bu amaçla hazırladıklan veAB üye ül- kelerinin "azınlıklara Uiş- kin tutumlan" ile yayın konusunda uygulamalannı inceleyen çalışmaya göre AB ülkeleri kendi aralann- da son derece farklı yakla- şımlara sahip bulunuyor. Fransa'nın Türkiye'ye en yakın model olarak ele ahn- dığı bu çalışmaya göre çe- şitli üye ülkelerde durum şöyle: - Fransa: Anayasada "Cumhuriyet'in dili Fransızcadır" ifadesi vur- gulanıyor. Bununla birlikte "bireysel temelde farkh- hk" hakkı tanınıyor. Fran- sızca'nın dışında bazı "ma- halli dillerin" kullammına belli oranlar dahilinde izin veriliyor. Bu konuda Fran- sa'nın RTÜK'ü konumun- daki Audiovisuel Yüksek Kurumu ile yayın kuruluşu arasında sözleşme imzala- nıyor. Uygulamada Brötanca bir tek TV kanalı bulunu- yor. Bölgesel dillerde gün- de azami 40 dakikalık rad- yo yayım yapılabiliyor. - Yunanistan: Yayın dili- nin Yunanca olacağı konu- sunda bir kanun hükmü bu- lunmuyor. Ancak Yunanca dışında yapılacak yayınlar- da yayın süresinin en az yüzde 25'i Yunanca olmak zorunda. Bu yayınlarda Yunanca altyazı kullanılması ve Yu- nancanın doğru kullanılma- sı esas alımyor. Yunancayı bilmeyenlere bu dili öğret- mek amacıyla altı aylık ya- yın döneminde otuzar daki- kalık asgari 15 programa y- er verilmesi gerekiyor. Yu- nanca dışında özel olarak yabancı dilde yayın yapan Yunan televizyon kanalı bu- lunmuyor. - Lüksemburg: Anadil- de yayın, etnik ve kültürel haklar çerçevesinde, birey- sel haklar temelinde, ulusal birliğe aykın olmamak ko- şuluyla, herhangi bir kısıtla- maya tabi bulunmuyor, -Almanya: Resmi dil Al- manca olmakla birlikte, azınlıklar kendi kültürlerini koruma, geliştirme ve öğ- retme hakkına sahip bulu- nuyorlar. Basın - yayın ko- nulannda Alman mevzu- atında herhangi bir kısıtla- ma bulunmuyor. -Avustnrya: Cumhuriye- tin devlet dili, azınlık dille- rine ilişkin haklar saklı kal- mak koşuluyla Almanca. Sloven, Hırvat, Macar. Çek, Slovak ve Romanlan, azın- lık olarak tanıyor. Azınlıkla- nn anadilleri, Almanca ile beraber resmi dil olarak ka- bul ediliyor. - Ingiltere: Kanun önün- de eşitlik ilkesi çerçevesin- de, farklı dinî, kültürel ve etnik kökenden gelen kdşiler yurttaşlara ait haklara sa- UZUN SÜREDIR TEDAVİ GÖRÜYORDU Gündoğar yaşammı yitirdi Spor Servisi - îstanbulspor Kulübü i başkanı ve eski gazeteci Tayfmr Gündoğar, dün akşam yaşammı yitirdi. International Hospital'da uzun süredir tedavi gören Tayfun Gündoğar'm, akşam saatlerinde hayata gözlerini yumduğu bildirildi. 60 yaşmda vefat eden Gündoğar'm cenazesinin iragün ^yüp^'aıni ikindi namazınm ardmdan kılınacak cenaze namazından sonra toprağa verileceği kaydedildi. Tayfun Gündoğar, evli ve 2 çocuk babasıydı. hipler. Etnik ve kültürel azınlıklann kendi dillerin- de yayın yapma hakkı bulu- nuyor. - ltalya: Resmi dil ttal- yanca. Ancak Arnav-ut, Ka- talan, Alman,Yunan, Sloven ve Hırvat topluluklan ile Fransızca, Provence Fran- sızca, Ladino, Frulince, Sardunyaca konuşan nüfus- lann dil ve kültürleri koru- nuyor. Koruma altındaki dillerde radyo - televizyon yayınlan yapılabiliyor. - tspanya: Resmi dili îs- panyolca, ancak diğer Is- panya dilleri de özerk toplu- luklarda resmi dil konu- munda. Radyo-TVyayınla- n önünde engel bulunmu- yor. - Portekiz: Çingeneler dışında etnik ya da kültürel azınlık bulunmuyor. Çinge- nelerin kültürel haklanna saygı gösterilirken, azınlık haklan bulunmuyor. - tsveç: Finliler, Samiler, Museviler ve Romanlar, azınlık olarak kabul edili- yor. Bu azınlıklann dilleri ile Toraedal'da konuşulan yerel dile azınlık statüsü ta- nıyor. - Danimarka: Almanlar azınlık dil, eğitim, dini ve kültürel haklardan yararla- nıyor. - Finlandiya: Fince ve Is- veççe ulusal dil. Aaland Adalan'nda Isveççe tek res- mi dil durumunda. Samile- re kültürel otonomi sağladı. GUNDEM MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada öngörüde bulunmuştuk: Aralarında idamın kaldırılmasının da bulunduğu bu yasaların çıkmasını MHP, çıkmamasını ANAP istiyor. ÇünküçıkarsaMHP kullanacak, "Onlarva- tanısattı, en vatanseverbenim" diyecek; çıkmaz- sa ANAP kullanacak, "Türkiye'yi AB'ye sokmak için çaba harcadım yetmedi, beni seçin Avrupalı olalım" diyecek... Bu aşamaya geldiğimizi görüyoruz... AB yasa- ları çıkınca MHP seçim siyasetini neredeyse salt bu duruma oturtmuş görünüyor. İl başkanlannın alkışlarıyla da gaza gelen Devlet Bahçeli, MHP dışındaki partilerin tümünü PKK yandaşı ilan etti, çıktı. Diyalektik, aynı suda iki kez yıkanılmaz der a- ma, MHP aynı aşla iki sofra kuruyor. 1999 seçim- lerinin propagandasını Apo'nun ipine dolayan MHP, 2002 seçimlerinde de aynı iple dolaşacak. MHP, "Bizi karşı kampa iterlerse, bu durumun sorumlusu olmayız" diyerek cepheleşmenin işa- retlerini veriyor. Dileriz bu bakış derinleşmez ve iç banş yara almaz. MHP'nin ters basımını DYP kullanıyor. Çiller de Konya'da örttü başını açtı ağzını: "Onlar Apo'yu kurtardı, ben AB'yi kurtardım..." Arkasını da şöyle getirdi: "Biz olsaydık Türk yargısının karannı ertesi gün Meclis'e indirirdik. Uyardım ama, bizi dinlemedi- ler..." Anlaşılan MHP ve DYP karşılıklı sicimleşecek. Arkadaşlar için seçim, sicimi kullanmaya bağlı! Tahtası eksik siyaset SP, AKP cephesinde de içten ıçe sert tartışma- lar yaşanıyor. Necmettin Erbakan, SP Genel Başkanı Recai Kutan'la birlikte 50 ili dolaşacak. Otobüsün üzerine çıkıp on-ur konuğu olarak ko- nuşacak. Erbakan'ın ilk hedefi AKP görünüyor. Onlar sahte Müslüman, kendisi gerçek. Ger çek, ger çek... Erbakan'da değişen bir şey yok. Yine bir numaralı propaganda malzemesi din! Erdoğan'ın televizyon konuşmalarındaki vitrin- sel cilalar kazındığında şu mesajlar çıkıyor: - Seçim sistemi adilmiş değilmiş, beni ilgilen- dirmez. Bunu yapanlar düşünsün, istediğim gibi yararlanırım. - Ben değişmedim, geliştim. Bazı şeyleri söyle- yiş ve yapış biçimimi geliştirdim, o kadar. Sistem- le çatışmak gerekirse, onu da yaparım. - Anketlerde, kesinlikle AKP'ye oy vermem di- yenlerin oranı çok düşük. O zaman bize oy ver- meyenlerin oranını toplayıp, "halkın şu kadan sizi istemiyor" diyemezsiniz. Daha baştan söyleyelim, bu söylemler hayra alamet değil! ANAP, henüz kendi derdinde olduğu için öteki- lere nasıl çatacağını açıklamış değil. DSP, solu kullanacak. Yeni Türkiye'nin kendini ifade etme arayışı DSP'nin solu yeniden keşfet- mesine neden olmuş görünüyor! Geçen seçimler- deki, "inançlara saygılı laiklik" gitti.. yerine, "en tehlikeli parti AKP " geldi. Son sözü Derviş'e ve onunla birlikte gelecek arayanlara söyleyelim. Derviş'in istifasıyla birlikte onunla ilgili haberlerin dozu da değişiyor. Artık ekonomiden sorumlu, IMF destekli bakan değil, siyasetin neresinde ne olur ona bakan bir kişi. Derviş son çıkışlanyla, çekim merkezi olmanın ya- nı sıra hedef tahtası olmayı da kabul etmiş görü- nüyor. Etse de etmese de böyle... Derviş siyasete evet derse, hedef tahtası olma yönü daha ağır basabilir... Bu durumda ne diyelim? Siyasetin zaten bir tahtası eksikti... O da tamamlanmış olur! [email protected] Trafiğe yoğun denetim ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Içişleri Bakanlığı, son aylarda trafik kazala- nnda yaşanan artışlar nedeniyle valilikleri uyardı. Denetimlerin arttırılmasını isteyen bakanlık, trafik şube müdürleri ile bölge trafik denetleme istas- yon amirlerinin de kontrollere katılması- nın zorunlu olduğuna dikkat çekti. Trafik kazalarında yaz aylannda meyda- na gelen artışlar, İçiş- leri Bakanlığı'nı hare- kete geçirdi. Bakan- lık, valiliklere gönder- diği genelgede, çalı- şanlann ve yurtdışın- daki soydaşlann yaz aylannda tatil bölge- lerine yolculuk yap- tıklannı anımsatarak karayollanndaki ön- lemlerin arttrnlmasuıı istedi. Genelgede özetle şu uyanlara yer verildi: - îl merkezlerinden ilçelere ya da ilçe mer- kezlerinden belde ve köylere yolcu taşıma- cıhğında kullanılan minibüs ve otobüs gi- bi araçlar ile sürücüle- ri, kalkış ve vanş nok- talan ile güzergâh üzerinde denetlene- cek, denetimlerde araçlann özellikle ışık ve fren donanımlan, lastikleri kontrol edi- lecek, taşıma sının üs- tünde yolcu alınması kesinlikle önlenecek- tir. - Aşın yükleme ne- deniyle sürücü, araç ve çevre olumsuz et- kilenmekte ve kara- yollan çökme ve bo- zulmalar sonucu tah- rip olmaktadır. Aşın yüklemelere bağlı ola- rak meydana gelen trafik kazalannı önle- mek amacıyla, kara- yollannın görevlileri ile birlikte değişik yer ve zamanlarda ağırlık kontrolleri yapılacak- tu-. Traf iğin yoğun ol- duğu yerlerde, kam- yon ve TIR rürü araç- lar, kısa sürelerle bek- lemeye almacaktır. - Kazalann gece sa- atlerinde yoğunluk kazanması nedeniyle, video kameralı radar araçlan ile yapılan ge- ce hız denetimleri art- tınlacaktu-. Yol kulla- nıcılara karşı saygılı davranılmasına özen gösterilecek, uykusuz ve yorgun olduğu an- laşılan sürücülerin mutlaka dinlenmeleri sağlanacaktır. - Başta trafikten so- rumlu il emniyet mü- dür yardımcılan ol- mak üzere trafik şube müdürleri, bÖIge tra- fik denetleme istas- yon amirleri ve diğer trafik birim amirleri- nin kontrollere bizzat katılmalan sağ- lanacaktır. O'i
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle