23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SATYTA CUMHURİYET 12 AĞUSTOS 2002 PA2ARTES OLAYLAR V E GORUIŞLER olay.gorus@cumhuriyet.com.tr MUMTAZ SOYSAL Kurumlar ve Kişi BİR kez daha anlaşıldı ki, kurumlarını yıkan Türkiye kişi peşinde sürüklenmekten zor kurtu- l.uyor. Derviş, Sayın Bahçeli nin deyişiyle "geç ka- fsnmış karar"m\ verıp çekildi de, gündem "faz- fâsıyla meşgul ed//mefc"ten, çeneler yorulmak- tan, yazı tuşlan aşınmaktan nihayet kurtuldu. "Oh b>e!" demek geçmiyor mu içinizden? Şimdi ne olacak? Ekonomı batacak, IMFdilim dilim kredi ver- rnekten vazgeçecek, dolar ve faizler fıriayıp ye- n i yetme telaşlı borsacılar ortalığı yine velvele- y<e mi verecek? Kurumlar yıkılmaya, kura/lara sahip çıkanlar oradan oraya savrulmaya, kamu yarannı göze- tenlerhorgörülmeyedevam edılirse, evet, olan- laryıneolur. Türkiye sağlam devlet geleneğini yeniden ku- rar, kurumlannı güçlendirir, ciddı insanlannı yet- kilerle donatır ve beş paralık yabancılar karşı- sı nda ezilıp büzülmekten kurtanrsa, hayır, olan- lar artık olmaz. Oianlar, binbir güçlükle kurulmuş bir cumhu- riyetin cumhurıyet düşmanlannca sinsice kemi- ril mesınden, kuaımlannın haince yok edilmesin- den, kamu hizmetineadanmış insanlannın hoy- ratça zavallılaştınlmasından olmuştu. Bu sinsi- lı'Kler, hainlikler, hoyratlıklar durursa, bir daha başka Dervış'ler gelip devletin başına musallat olmaz, şımarık cici biji basını arkalanna alarak Atlantik ötesi efendiler adına sömürge valiliği- ne soyunmaz. Her şey nasıl başladı? Devletin yarım yüzyılı aşkın yakın tarihini şöyle bir anımsamak, nelerın ne hale niçin ve nasıl geldiğini anlama- ya yetebilır. Ikinci Dünya Harbi sonrasında belıren yeni tehditter, ekonomısi zayrf, ordusu donanımsızTür- ki/e'yi ister ıstemez ABD'nın gölgesine itmişti, Heyetler, uzmanlar gelip gıttı. Hergelen birşey- ler söyleyıp bir şeyler önerdi. örneğın "Bürok- rasihantal, MalıyeBakanlığıkötü" dediler; hep- sinin her dediğı yapıldı, hiçbirinin bir dediği iki edilmedı, kurumlar altüst edildi. Mecburiyetten, mecburiyetten. Ülkede adam mı yoktu? Akıl mı eksikti? Ye- tişmiş ınsan az olsa da azlığın planlı biçimde gi- derilmesı, iyı yetişenlerın kurumları düzeltmesi çok mu zordu? 1960, o savoıkluğun ve aymazlığın dönüm nok- tasıdır. Planlama, yönetim ve personel reform- larının gündeme getirilişi, kurumlara çekidüzen verme çabası. Sonra, yine ciddiyetsizlik, kendine güvensiz- lik, yabancının ağzına bakış. f u günlerin akıl almaz şaşkınlığı ve ülkenin ka- dennı uzaklardan gönderilmiş bir kişıye bun- süre bağlamış olmanın kahredici zilleti elbet sona erecek, Türkiye mutlaka yine kendini bu- lup ayağa kalkacaktır. Yeter ki cumhuriyet, kuruluşundaki özgüve- ne yeniden kavuşturulsun. CEM YAYENEVİ K.üçükparmakkapı Ipek Sokağı No: 10 80060 Beyoğlu-lstanbul Tel: (0212) 293 41 70 Faks: (0212) 244 15 33 Kııabın gelın Nâzım Hıkmet Kültür ve Sanat Vakfi'na bırakılacaktır Turkıye Gazetecıler Cemıyetı'ntn yayınladığı gunlük Bizim Gazete Ülke sorunlanna ılişJon raporianyla, araştırmalanyla. Köşe yazrfanyla, tarafsız habetierryte sıvıl toplumlann gazetesi. Düzenli okumak ıçın abone olun. Tel: 0.212.51108 75 Partiler Ne Sunacaklar Halka?.. Dr. Engİn UNSAL Maltepe Üniversitesi HukukFakültesi B irleşmiş MilletlerKal- kınma Programı (UNDP) tarafindan yayımlanan însani Gelişme Endeksi'nde Türkiye 173 ülke arasında 85. sı- raya yerleştirilmiş. Endeksin de- geriendirümesi sadece ekonomiköl- çütlere göre yapılmayıp demokra- si ve insan hâklanna verilen önem de esas olarak alınrruştır. Mustafa Kenud Atarürk'ün ön- cülüğünde başlaülan Ulusal Kur- tuluş Savaşı'nın kazanılmasından sonra başlaülan ekonomik kurru- luş ve varoluş savaşı 1950'lere ka- dar başan ile yürütülmüş, fakat 1946 yılında girdiğimiz çok parri- li düzen özellikle 1950'den sonra, Demokrat Parti (DP) iktidan ile teslimiyetçi politikalannı da bera- berinde getirnıiş, borçlanma "bir ekoDomikpotitika" oiarak algılan- mış ve sonımda ülke 204.4 miryar dolarlık borçlubirülke konumuna getinlmiştir. UNDP'nin yayımladığı endeks- te en çarpıcı sayüar gelir dagılımı- na ilişkin olanlardır. Endekse gö- re enzenginyüzde lOnürusunmil- li gelirdenalchğıpayyüzde32.3 ücen en yoksul yüzde 10 nüfusun milli gelirden aldığı pay yüzde 2.3 ola- rak belirlenmiştir. Cumhuriyetin ilan edildiği 1923 ydından buyana geçen 79 yü için- de yönericilerimiz bu güzelim ül- keyi ödenemeyecek bir borç yü- künün altına sokmuş, bununla ye- tinmemiş, ülke halkını sosyal ada- letin asla var olamayacağı bir top- lumsal yaşamın içine atmış, gelir dagılınundaki bu çok keskin çar- pıklık, demokratikyaşamın özüm- senememesi ve buna bağlı olarak temel kişi hak ve özgürlüklerinin önemsenmemesi sonunda ülkenin hem geleceği hem de bağımsızlı- ğı kararülmıştır. Türkiye'nin bugün içine itildiğı bu son derece olum- suzluk görüntüleri siyasal ortamın ürünüdür. Ülkenuzde siyaset kül- türünün yeterince gelişmediğı açık- tır. Üretemeyen ve yönetemeyen siyasal kadrolar, bugünün tek so- rumlusudur. Yazıü ve görsel basında yansıyan kamuoyu beklentileri politikada değişimden yanadır. Halkımız po- litikanın vitrininden yeni yüzler, yeni politikalar ve yeni program- larbeklemektedir. Şu erken seçim~. Sosyal ve ekonomik bunalımın baskısı ile ülke bir erken seçime doğru gitmektedir. Siyasetin yapı- sı değişririlmedikçe yapılacak bir seçimin olumlu birsonucu olama- yacağı ortadadır. Sazlar aynı saz olacak, sadece onlan çalan eller değişecektir. Söylenen türkülerde hep eskiden beri dinlediğimiz tür- küler olacakör. Secim ve Siyasal Partiler yasa- sı değişmelidir. Parti enflasyonu tehlifcesi karşısında iki derecefi $e- çim kaçuıılmaz olmuştur. Siyasal istikrann ancak bu yoldan sağlana- bileceği arük öğrenilmelidir. Siya- salparti üyeleriparti adaylannmbe- lirlenmesinde söz sahibı olmak ıs- temektedir. Parti merkezleri sade- ce çokaz sayıda birikımlı insanı lis- telere koyabilmeli, listelerin geri- si partili üyeler tarafindan belir- lenmelidir. Delege sistemi kaldınl- malı ve yıllık parti ödentisini öde- miş her partili, aday behrleme sü- recine kaülabilmebdir. Bunlar ya- pümadan siyasetin havanda sudöv- mesi kaçınümazdır. Olkemiz siyasal kadrolan ussal (zihinsel) tembellik içindedirler. Siyasal Partilerve Seçim yasalann- da bir değişiklik yapmak ısteme- mektedirler. Türkiye'yi sanal bir zenginlik ortamına götüreceği bi- çiminde sunulanAvrupa Birliği'nin istediği yasalan çıkarmak konu- sundagönülsüzdürler. Politikacınm, bürokraön, derin devletin egemen- liğı sürgit devam etsin ıstenmekte- dir. Bankacüık sektöründe görül- dügügibi, varsıllann ülkeyi soydu- ğu, tüketicininkorunmasının düşü- nülmediği, üretim sonrası deneti- min etkisiz olduğu bir ülke nereye kadar gider? Ya bu dağ gibi iç ve dış borçlar nasıl ödenecektir? Işsizlik nasıl yok edilecek, sosyal devlet nasıl kuru- lacak? Yoksula sağhkgüvencesi, ge- lir güvencesi, konut güvencesi na- sıl verilecektir? Nüfus arûşı ile üre- tim artışı nasıl dengelenecektır? Devlet sağmal inek olmaktan na- sıl kurtulacak, bireyler insanca ya- şamanın eşiğinden nasıl geçecek- tir? Tüm bu sorulara, siyasal parti-, lerinkamuoyuna sunacaklan prog- ramlannda açık-seçik yanıtlar or- tayakonulması kaçınılrnazdır. Hiç- bir partinin bunu yapüğını anım- sıyor musunuz? Seçime gidilme ortamı yaratüırken bîçbir partinin bu sorulara somut yanıtlar verdi- ğini, önehlerini hazırladıgını anım- sıyor musunuz? Hayır, çünkü hiç- bir partinin dagarcığında ülke so- runlannın nasıl çözüleceğine iliş- kin hazırlık yoktur. Küreselleşmenin savunuculan, çokuluslu şırketler kazandıklan inanılmaz başandan ve gerçekleş- tirdikleri akıl almaz yayılmadan, elde ettikleri aklın boyutlannı zor- layan kazançlanndan korkmaya başlamışlardu-. Bu ulaşılan nokta çok olumsuz bir bedel karşılığın- da gerçekleşmiştir. Artık dünyada çok güçlü şirketler ve bunlann kar- şısmda sayjan her gün artan biryok- sullar ordusu vardır. Zenginliğin de yoksulluğun da artık milliyeti yoktur. Yoksullar sıvil toplum ör- gütleri ile, sendıkalan ile bu yeni dünya düzenine kafa tutmak iste- mektedirler. Yeni dünya düzeninin zenginleri de artık arka bahçeleri ile ilgilenmek zorunda olduklan- nın bilincıne varmaktadırlar. Küre- selleşmenin sosyal boyutu bugüne kadar unutulmuştur ama çokulus- lu şirketler bu konuda bir şeyler yapılması ıçin hükümetleri zorla- mak sürecini başlatmışlardır. Türkiye, küreselleşmenin önle- nemeyen çekiminden kaçamamış- Or. Işte bu nedenle en zengin yüz- de 10 ile en yoksul yüzde 10 ara- sında gelir bölüşümünde böylesi büyük bir uçurum vardır. Siyasal partiler bugüne değin dışlanan bu sosyal boyutun çerçevesinı kurmak zonındadır. Bugörev enbaşta Cumhuriyet'in ekonomik kalkmmasını başlatmış ve devleti yapılandırmış olan CHP yönericilenne düşmektedir. CHP ekonomikkalkınmave ülkeyi borç- tan kurtarma modelini açıklarken ekonomik kalkınmanın sosyal bo- yurunu nasıl gerçekleştireceğini inandıncı bir biçimde kamuoyuna açıklamabdır. CHPhalkm Ereğli se- çinlerindekendisinegösterdiği gü- veni böyle bir programla yanıtla- malı, arok politikada makas değiş- tirmelidir. Değişen CHP halkm umudu olmak zorundadır. Onurlu geçmişine yakışan davranış da an- cak böyle gerçekleştirilebılir. Atatürk'ün Vasiyetnamesi - 2 Av.ErbaşarOZSOY Türk EM1 ve Tarih Kurumla- rı'nmHnknksalDurumlan: Ata- türk, çok önem verdi|i Türk Di- li ve Türk Tarihi üzerinde araşör- ma yapmak, ulusal ve uluslarara- a düzeyde Türk Dili'ni gehştirmek ve Türk Tarihi'm araştırmak üze- re srvil toplum örgürü biçiminde adı geçen kurumlan kurmuştur. Büyük Atatürk, sağlığmda bu kurumlann çalışmalanyla çok ya- bndan ilgılenmiştir. Kurumlara verdiği önem vasiyetnamede açık seçik görülmektedir. Bu kurum- lar 12Eylül 1980tarihinedekçok önemli çalışmalar yapmıştır. Türk Dili'ni ve Türk Tarihi 'ni ulusal ve uluslararası düzeyde yüceltmiş- ler, Atatürk 'ün tasarrurunun hak- hlığını kanıtlamışlardır. 12 Eylül 1980 askeri darbesin- ce, sözkonusu kurumlann hukuk- sal statüsünü değiştirmek gibi bir büyük yanlış yapıhnıştır. Anaya- sanm 134. maddesi ile bu kurum- lar doğrudan birer kamu kurumu durumuna dönüştüriUmüştür. Atatürk'ün vasiyetnamesinin özünü, özelliğini, ilkelerini yok sayan bir hüküm karşısında uğraş vermek elbette ki büyük bir hak- nr ve ben bunu yapmaktayım, sür- dünnekteyim. Türk Dil ve Tarih Kurumlan'nin vasiyetnameye gö- re hukuksal durumlan öğretide bazı yazarlarca "kendflerine irat tesbedflen" (kendilerine gthı bağ- lanan) bazılartnca da M.K. 462. maddesindeki "mükeflefîyetmü- essesesnıiıımüstefidi n dir (sorum- hıluk kurumunun yararlananı) şek- lınde tammlanmışnr. Cumhuriyet Halk Partisi veki- li sıfahyla Hazine ve Kurumlar aleyhine açtığım, Atatürk hissele- rinin geri verilmesi davasmda ta- raflann vasıyetnamedekı hukuk- sal konumlan da incelenmiştir. Bu kararlara göre Türk Dil ve Ta- rih Kurumlan kendılenne miras- tan gelir sağlanan Sıasrvetname lehdarlandır' (vasiyetname ya- rarlananlandır). Bu tür hukuksal ilişkiler aynî haklar ve borçlar hü- kümlerine tabıdır. Gelir sahibinin sorumlulukian arasında geliriyle sınırlı olmak koşuluyla vasiyetin korunması, işletme masraflannın ödenmesi, borçlannı ödeme mec- buriyeti vardır. Türkiye Iş Bankası'nın Mart 1995 genel kurulunda sermaye arnnmı nedeniyle ödenecekbedel- li hisse senetleri karşılıklannın TürkDil ve Tarih Kurumlan 'nca, 1994 yılı vasiyetname gelirlerin- den ödenmesi için dönemin CHP Genel Başkaıu Sayın HikmetÇe- tin tarafindan ve vekil sıfatıyla da taraftmdan kurumlar yazüı ola- rak uyanlmıştır. Ancak kurumlar bu istemi yerine getirmemiştir. 1995 itibanyla henüz hisse sene- dı iade davalan sonuçlanmadığın- dan Atatürk hisselerinin sermaye içindekipayı yüzde 1.92 'den yüz- de 1.40'adüşmüştür. Bu nedenle kurumlarla CHP arasında çıkan uyuşmazlığın giderilmesi için de tarafimdan dava açılmıştır. Dava kazanılmış ve Yargıtay'ca da ona- narak kesinleşmişrir. Kesinleşen karara göre, kurumlar; tt V7 asiyetin korunması nitetiğinde obnası ne- deniyle Atatürk hisseterinin ban- ka sermavesi içindeki payını koru- makvebüyütmekyönündeki ma- Hk karariarma uymalan, vaayet borçlarmın ödenmesi ve sermaye aıtünnıınakaolnıalangerektiği" ve sataşmamn bu yönde önlen- mesi karan verilmiştir. Böylece, kurumlara verilecek gelirmiktanmn saptanmasındakı yöntem ile taraflann yetki ve so- rumlulukian da yargı tarafindan belirlenmiştir. 3. Türkiye tş Bankası'nm hu- kuksal durıunu: Vasiyetnamedeki "nukut (na- kttpara)ve hisse senetleri şfandfld gibi Tihidye tş Bankası tarafin- dan Demalandmlacaktır'' cümle- sinin anlamı, Türkiye Iş Banka- sı'nın bir vasiyeti tenfiz (uygula- ma) memuru olarak atandığını ifa- de etmektedir. Banka, smırlı yet- kili bir uygulama memurudur. Zi- ra görevi sadece para ve hisse se- netlerine gelir sağlamak, onlaniş- letmek'ten ibarettır. Vasiyetname açüdığındave ale- niyet kazandıktan itibaren, Tür- kiye Iş Bankası kendisine vasi- yetname ile verilen bu göreve ve vasiyetnameye itiraz etmemıştir. Uygulama bugüne kadar aralıksız kurallara göre devam etmiştir. İti- raz edilmesi de mümkün olma- yan bir sonuca ulaşmışur. Burada şu sorular akla gernıek- tedir: Mirasçı, Atatürk'ün para ve hisse senetlerinin nemalandınl- ması görevini Türkiye Iş Banka- sı'ndan alıp başka bir kuruma ve- rebilir mi, nemalandırma biçüni- ni değiştirebilir mi, nemalandırma yerinin ve biçiminin mirasçı tara- ftndan değiştırilmesı durumunda Türkiye Iş Bankası'nın hukuksal müdahale hakkı var mıdır? Büyük Atatürk'ün, vasiyetna- mesini düzenlerken, malvarhğı- nın, Türkiye Iş Bankası'nca de- ğerlendirilmesini ıstemesının asıl amacı; Olkemizde sanayide, tica- rette ve bankacılıkta önderlik ya- pacak birkurum oluşturmaktır. Bu amaç sürekhlik arz eder. Şimdi de özünü korumaktadır. Kaldı ki mi- rasçı tarafindan miras reddedilme- diği için vasiyet hükümleri tabirca- izse değıştırilmeyecek bir şekilde kesinleşmişrir. Mirasçının bu yön- de bir müdahalesine karşılık Tür- kiye tş Bankasrnın da taraf olma hakkı vardır. Cünkü vasiyeti uygu- lamahakkını ve görevini üstlenmiş olan banka, bu hakkından ve gö- revinden vazgeçemez. Sonuç Büyük Atatürk'ün son arzula- rmıiçerenvasiyetname emirleridu- raksamaya yer verilmeksizin uy- gulanacaktır. Bugörev başta Ata- türk'ün mirasçılığı gibi onurlu bir sıfah taşıyan CHP'nin ve de tüm Atatürkçülerindir. Vasiyetname hükümlerine aykı- n olarak terekenin işletme biçi- minin değiştirilmesine dönük ça- balar, karşısında hukuk kurallan- ru ve Atatürkçüleri bulacaktır. Cumhuriyet Halk Partisi'ne ve tüm Atatürkçülere düşen önemli görevlerden birisi de 12 Eylül dar- becilerince vasiyetnameye aykın olarak kamu kurumu nıteliğinde yapılandınlan Türk Dil ve Türk Ta- rih Kurumlan'nı eskiden olduğu gibi birer "sfvfl toplum örgütû" olarak yapılandımıamn hukuksal temellerini oluşturmaktır. Böyle- ce, 12 Eylül'ün hukuk dışı eylem ve işlemlerinden birisi daha orta- dan kaldınlmış olacaktır. Vasiyetnamenin uygulaması ile ilgili olarak her kişi ve kurumun kendisine düşen görevleri layıkıy- le yerine getireceklerine olan inan- cımız tamdır. Mustafa Balbay Güvercin, Kurt, Bir de An Ele Geçirince İktidan... politikfabl 6500OOOTL Mustafa Balbay, tıpkı La Fontaine masallanndaki gibi, orman kahramanlarının kılığına büründürdüğü politikacılarımızın serüvenlerini esprili elejtirilerle dile getiriyor. www.bilgiyayinevl.com.tr ruüyel Cad. No 4&'A Yenışehir • 06420/ANKARA (0-312) 434 49 98 • 434 49 99 Faks (0-312) 431 77 58 BkAİDAftlTIM Na1ibahceSok.No 17, Kat1, Cağatağlu • 3436OİSTANBUL Tel (0-212) 522 52 01 • 520 02 59 Fato' (0-212) 527 4119 • İ U İ KİTAKVİ Sakarya Cad. No 8/A Kızılay • 06420/ANKARA Tel (0-312) 434 41 06 • 434 41 07 Faks (0-312) 43319 36 BİR GÜNDE İKİ BASKI ÇANKAYA MUHALEFETİ Büyüklere Masallar • Küçüklere Gerçekler» 8 Cüneyt ARCAYÜREK CÜNEYTAR Cüneyt Arcayürek'in, olay yaratan "Büyüklere Masallar- Küçüklere Gerçekler" dizisinin 8. kıtabı Çankaya Muhalefeti, devletin tepe noktasında yaşanan, gerçek Içenği sokakiaki vatandaşa yansımayan önemli ve şaşırtıcı olaylan aktanyor. Görûnen o ki, hem bir dönemin olaylanm yansıtan hem de o döneme damgasını vuranlann renkli ama bilinmeyen kimiıklerinı sergileyen bu kitap da çok konuşulacak ve çok konuşturacak. Dfzinln öteki kitaplan 1. DEMOKRASİ DÖNEMECİNDE ÜÇ ADAM (3.bs.) 9SOOooo - 2. BİR GİDEN - BİR GELEN - BİR BEKLEYEN (2.bs.) 9500ooo - 3. KRİZ DOĞURAN SAVAŞ (2.bs.) HOOOooo- 4. BEKLEYEN ADAMIN GEHÇEKLEŞEN DÜŞÛ (3.bS.)11000ooo. 5. ETEKLJ DEMOKRASİ (3.bs.) 11 OOOooo • 6. 'BABA'SININ KIZ! (2.bs.) 110OOooo - 7. SESSİZ DARBE (4.bs) 110OOooo • 8. ÇANKAYA MUHALEFETİ (2 bs.) 13000ooo - j www.bllglyayinevi.com.tr •İLOİ Y Â Y I N I V İ Me^ûtystCad.No:46/AYenışehır-06420<ANKARA Tel: (0-312) 434 49 9i - 434 49 99 Faks (0-312) 431 77 58 atiLOİ MftlTlM Nariıbahçe Sok No'17, Kat1, Cajaloğlu • 3436Û/İSTANBUL Tel: (0-212) 522 52 01 - 520 02 59Fato: (0-212) 5274119 BİLai KİTAUVİ Sakarya Cad. No:8/A Kızılay • 06420/ANKARA Tel' (0-312) 434 41 06 - 434 41 07 Faks: (0-312) 433 19 36 KADIKÖY 3. ASLtYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN 2002 420 Hasan Yoldaş vekili Av. Semıh Bolca tarafindan davalı Svetlana Yoldaş aleyhine mahkememıze açı- lan vel. nez. davasmda; Kadıköy, Suadıye Koru Park Sok. Manolya Apt. No: 4 D: 10 adresınde davalı Svetlana Yoldaş'a dava dilekçesi ve duruşma günii ilanen tebliğ edilmiş olup bu kere; mahkememizce venlen 15.7.2002 tarihinde; 1 - Daha önce mahkememizin 1997/484 Esas sayılı dosyası ile velayeti davalıya verilen Istanbul-Kadı- köy Suadiye Mah. cılt no: 020' 14. sayfa: 89 kütük sı- ra no: 1338'de nüfusa kayıtlı 23.1.1995 Kadıköy do- ğumlu küçük Melisa Yoldaş'ın velayetinin davalıdan alınarak davacı babasına venlmesine karar verilmiş- tir. Karann ilanen teblığine, ilan tarihinden itibaren kanuni süre içinde temyız edilmediği takdırde hük- mün kesinleşeceğı tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 19.7.2002 Basın: 49734 yon aboneü Üsteiik güvence bedeli de 4 taksitle. Ayrıca hemen gaz kullanmaya başlayanlarr a Kadar %$o jndirim. IGDASDOSİDER işMrilgfyle komblde 8 taksftl Tel: (o*u) 373 03 05 Mutfak <n sıcak su s6z!e*m«sl yıpauMar için kampanya sdresi ıo Harran-3o Kasım 2002 tarlhkıi tnsHrttdır. • Sanıyi jbonekr! lımpınyıyt ötMl dttllâlr. • BüyBk tıat) hmıluf ıbontltrt vtttrctlmımâfl) Ucarl aboncler %5O indırimdcn yar»rlanjmu • %jo Indlrim, Md«« dfitılfu taketlm bvtcllnl ktpttr. d!|tr fatııra kalemlerl dahll d«Jİ(dir. • TtslutU J»tl«»me ytnilcycnler vt/«yı ktmpanya önceıinde jaz kullanmaya baslayanlar, kampanya kapsamı dıfındadır. GökyüzüyleArkadaş
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle