Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFtt CUMHURİYET 12 AĞUSTOS 2002 PAZARTESİ
HABERLER
Surfye'den
tazmfnat istemi
• A>JKARA(AA)-
Dışişleri Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı
Şükrii SinaGürel,
Suriye'deki Zeyzun
Barajı'nın yıkılması
sonucu Asi Nehri'ndeki
taşkından etkilenen
Hatay 'da hasar tespit
çalışmalan
tamamlandıktan sonra
tazminat istenecegini
bildirdi. Gürel, AKP
Kahramanmaraş
Milletvekili Ali Sezal'ın
soru önergesini
yanıtlarken Dışişleri
Bakanlığı'ndan bir
birimin başkanlığında,
oluşturulan heyetin 6-8
Haziran tarihleri
arasında bölgede
incelemelerde
bulunduğunu, ön
incelemelerin ardından
Suriye'nin Ankara
Büyükelçiliği'ne bir
nota verildiğini ve
'oluşan hasar
sonucunda tazminat
isteminin sakJı
tutulduğıınun'
bildirildiğini anlattı.
Kumcuoğlu'nun
başvumısu
• ANKARA (AA)-
DSP Aydın Milletvekili
Ertuğrul Kumcuoğlu,
hiçbir görevinde hukuka
aykın işlem
yapmadığını belirterek
yargı organlan önünde
süratle aklanabilmek
için yasama
dokıînulmazhğımn
kaldınlması talebiyle
TBMM Başkanlığı'na
başvurduğunu bildirdi.
Kumcuoğlu, yaptığı
yazıh açıklamada, son
iki gündür basında
'hizmet nedeniyle
emniyeti suiistimal'
iddiasıyla yasama
dokunulmazhğuun
kaldınlmasının istendiği
yönünde haberler yer
aldığını anımsattı.
BBPden iki
farklı açıklama
• GAZİANTEP (AA) -
BBP Genel Başkan
Yardımcısı Akif Bindal,
partisinin
Gaziantep'teki
genişletiİrniş il divanı
toplantısında, BBP'nin
seçimlere tek başma ve
kendi amblemiyle
katılacağını bildirirken,
Genel Başkan
Yardımcılanndan Musa
Serdar Çelebi,
partisinin Zonguldak II
Başkanlığı'nda
düzenlediği basın
toplantısında,
"Parttmiz, kendi adı ve
amblemı altmda başka
partilerle işbirliği
yapmaya açıktır" dedi.
TBNM'nin
çahfma takvimi
• A\KARA (ANKA) -
TBMM Başkanı Murat
Söknenoğlu, ekim
ayınca ABD'nin Irak'a
müdihale etmesi
durununda TBMM'nin
toplaıacağını belirterek
"Bu;okciddibiriştir.
Hükünet ve TSK'nin
arkasnda siyasi otorite
olmaı gerekir" dedi.
Söknenoğlu, Genel
Kum'u 13 Ağustos'ta
Şebiıkarahisar, Inegöl
ve Sışehri ilçelerinin il
olmaı hakkındaki
olağaüstü toplantı
çagnı gereğince saat
15.0te açacağını
söyldi. Sökmenoğlu,
yetesayısı bulunmazsa
olağaüstü toplanma
çağnı düşeceği için
Mecs'i 1 Ekim'de
toplamak üzere
kapacağını söyledi.
3 Kasım seçimleri için partilerin harcamalan trilyonlan bulacak
Ekonomiye seçimdopingiEkonomiServisi - Üç ay son-
ra yapılacak erken seçim, eko-
nomik durgunlugun aşılama-
dığı Türkiye'de, pek çok sek-
tör için yeni bir umut oldu. Si-
yasi partilerin seçim kampan-
yalannı etkili kılmak amacıy-
la yapacağı çalışmalann rek-
lamdan ulaşıma, ses- ışık sis-
temlerinden baskı-matbaaya
pek çok alanda canlanma ya-
ratacağına kesin gözüyle bakı-
lıyor.
Hazine'nin partilere verece-
ği 64 trilyon liranın yanı sıra
milletvekili adaylannın cep-
lerinden yapacağı harcamalar-
la seçim dönemindeki toplam
harcamaların 1 katrilyon lira-
yı aşacağı öne sürülüyor.
64 trilyon harcanacak
23 partinin katılacağı seçim
için, Hazine'nin partilere ve-
receği 64 trilyon lira, seçim
kampanyalan için kullanıla-
cak. El bildirilerinden bez afiş-
lere, bayrak ve süslemelerden
ses ve ışık sistemleri ve ulaş-
tırmaya kadar, bu işleri yapa-
cak şirketler de hazırhklara
başladı. Henüz hazırlığa baş-
layamayan, ama seçimi önem-
li bir kazanç kapısı olarak dört
gözle bekleyen bir kesim de
seyyar satıcılar. Miting ve açık
hava toplantılannda 'müşteri-
lerine' sudan meşrubata, borek-
ten çiğ köfteye kadar oldukça
bol seçenek sunan satıcılann
da bu dönemde işlerinın arta-
cağı belirtiliyor.
Lider ve ittifak arayışlan,
reketleneceği görüşünde birle-
şiyorlar. Siyasilerin zorunlu
harcamalannın başında, toplan-
tılar için kiralanacak salonlar,
propagandanın kalbi konvoy-
lar ve afişler geliyor.
Nüfus sayımı sonuçlanndan
yütecek sektörlerin başında
reklamcıhk geliyor. Türkiye'de
büyük çoğunluğa sahip "karar-
sıdar''ı etkilemek için reklam
sektörüne başvuracak siyasi
partiler, bütçelerinin büyük
kısmını da buraya ayıracaklar.
Partiler baştaflama,bayrak ve afiş olmak üzere seçimde 64 trilyon lira harcayacak.
aday isimlerinin belirlenmesi
gibi hazırlıklar siyasilerin gün-
demini oluştururken, pastası-
nı büyütmek isteyen sektörler
de bu bekleyişin içine girdi.
Şirketler, adaylann belirlen-
mesinden sonra piyasanın ha-
ortaya çıkacak milletvekili aday
sayısınuı 12 bin 500'ü geçece-
ği belirnlirken, partilerin har-
camalannı, Hazine'den alına-
cak paranın yanı sıra bağışlar
ve kışisel harcamalar olustura-
cak. Seçimlerde pastasını bü-
Büyük şehirlerde bulunan bü-
yük reklam panolan fiyatlan-
nın aylık kirası 1000 ile 1500
dolar arasında değişirken, bil-
boardlann haftalık kiralan yak-
laşık 200 dolar.
Reklamcılar Derneği Genel
Koordinatörü Çetin Ziylan,
pastanın büyüyeceğini ifade
ederek naylon süsleme, bayrak
ve basın ilanlannın seçimler-
den büyük payı alacağını ifa-
de etti.
Siyasilerin seçim çahşması
için basvuracağı araçlardan bi-
ri de anketler. Anket sonuçla-
noın hem kendilerini yöolen-
direceğini hem de seçmemn
karannda etkisinin olacağını
düsünen partiler, erken seçim
tartışmalannın yaşandığı dö-
nemden itibaren anlaştıklan
araştırma şirketleriyle anket
çahşmalanna hız verdı.
Sektörde bellrslzllk
Seçim karannın çıkmasm-
dan sonra yogunlaşan anketle-
rin araşürma konulannda da çe-
şitlilik olacağına dikkat çeki-
liyor. Yönelim Araştırma Şir-
keti Genel Müdürii AH Eçref
Turan, daha önceden de par-
tilerin bu şirketlere talebi ol-
duğuna dikkat çekerek, seçim
çalışmalanmn hız kazanmaya
başladığı bugünlerde bunun
daha da artacağını bildirdi.
Türkiye'de bir kriz ortamı-
nın mevcut olduğunu da ha-
tırlatan Turan, eski seçimlere
göre sektörde yine de bir belir-
sizliğin hâkim olduğunu dile
getirdi.
Paslayı 70 otobüsfirmasıpaylaşacak
Ekonomi Servisi - Siyasi partilerin
vazgeçilmezlerinden olan otobüs ve
minibüsler, seçim çalışmalannda hem
propaganda hem de ulaşım aracı ola-
rak kullanılıyor. 32 ilçede, 23 partinin
seçime gireceği îstanbul'da, 3 bine ya-
kın araç kullanılacak.
ÎTO Servis ve Okul Taşımalan Mes-
lek Komitesi Başkanı Ersoy Erol, ula-
şım araçlannın seçim çalışması için çok
önemli olduğunu ifade ederek, bu araç-
lara olan talebin 15 Eylül'den itibaren
hız kazanacağını belirtti.
1500 tasıma flrması var
Otobüslerin sokak aralanna girmek-
te zorlandığuıa dikkat çeken Erol, "Ar-
ük seçim çahşmalan için 'grvdirihniş'
araçlann minibüs ya da midibüs olma-
sına dikkat ediliyor" diye konuştu. îs-
tanbul'da 1500 taşımacılık firması ol-
duğunu ve seçimlerde pastanın 60-70
ÎTTÎFAK BELİRSÎZLİK DOĞURUYOR
Seçimde işleryüzde 25 artacak
Seçim çalışmalannın
vazgeçilmezlerinden birisi de
kâgıt ve matbaa sektörii.
Bildirilerden afişlere ve
promosyonlara kadar büyük bir
alanı kapsayan sektör,
reklamlann da ana materyalini
oluşturuyor. îstanbul'da falliyet
gösteren büyük matbaalardan biri
olan Stil Matbaa'nın sahibi
İsmail Öz, seçim karanyla
sektörde canlanmanın başladığını
belirterek 20 Ağustos'tan itibaren
işlerinin yüzde 20-25 oranuıda
artacağını bildirdi. "Şu anda bir
beKrsizlik var. İttifak yapmayı dile
getiren partiler yapacak mı,
yapmayacak mı beDi değiL Bu
yüzden dağrülacak biktirilerin,
afişlerin nasıl yapdacağı da beDi
değil. Takvim, ajanda gibi
promosyonlar da yapacağn" diye
konuşan öz, tekliflerin 15 gün
önce başladığını söyledi.
firma tarafından paylaşılacağını kay-
deden Erol, günlük minibüs kiralan-
nın 75 milyon lira, midibüs kiralanmn
da 100-120 milyon lira arasında ola-
cağını tahmin ettiğini söyledi.
Yakıt harcamalannın da partiler ta-
rafından karşılanacağını belirten Erol,
bu seçimlerde sadece araç kiralayan de-
ğil, araçlann süslemelerini yapacak
şirketlerin de olacağını ifade etti. Şir-
ketlerin 30-50 otomobillik konvoy hiz-
meti de vereceğini söyleyen Erol, "ts-
tanbul yaklaşık 70 miDetvekili çıkara-
cak ve harcamaların 3'te 1 'i burda ya-
pılacak. Biz de taşunacıhk şirketleri
olarak sabahtan akşama kadar yapı-
lacak olan propagandaişleri ve akşam-
dan gece yarısma kadar yapılacak ye-
mekler ve toplanülar için hizmet vere-
ceğK" diye konuştu.
Gerek araçlara takılarak propagan-
da yapılacak, gerek mitinglerde ses
düzenini sağlayacak, gerekse salon
toplantılannda ışık düzenini sağlaya-
cak ses ve ışık sistemleri firmalan da
seçim çalışrnalanndan pay alacak. "R-
zim gibi firmalar, adaylar beDi olduk-
tan sonra çahşinaya başlayacak" diye
konuşan FM Ses ve Işık Sistemleri
Şirketi'nin sahibi Fahir Matit, parti-
lerin ittifak yapması durumundatalebin
artacağını söyledi.
YSK Başkanvekili: Seçim sistemi adil değüANKARA (Cumhuriv«tBürosu)-Yüksek Seçim Ku-
rulu (YSK) Başkanvekili Ahmet Hamdi Ünlü, seçim
sistemıni eleştirerek "Eksikleri olan, adilofanayan birsis-
tem. Enine boyuna eleahnıp tarbşdmasıgereldyor.AB'ye
üyelik sürecindebuyöndebirçahşmaolacaksanrvorum"
dedi. Seçımin rnaliyetının 80 trilyon liraya kadar çıka-
cağını belirten Ünlü, seçimlerde kullanılrnak üzere her
biri 25 cc'lik 160 bin şişe boya siparişi verdiklerini söy-
ledi. YSK Başkanvekili Ahmet Hamdi Ünlü dün TRT-
1 'de yayımlanan "PazarPanorama"programında seçim
sürecine ilişkin değerlendirmeler yaptı. SEKA'nın seç-
men kâğıtlannı tamamlamak üzere olduğunu anlatan
Ünlü, basım işlemlerinin de Türk Tarih Kurumu Bası-
mevi'nde yapılacağını söyledi. Türkiye'deki kurulu 48
partiden 23'ünün seçimlere katılacağını belirten Ünlü,
seçmen pusulasının boyunun da 97 cm. olacağını kay-
detti. Ünlü, YSK'nin "şanssız" bir kurum olduğunu, se-
çimden seçime hatırlandığını vurgularken ödeneksiz-
likten yakındı. YSK'nin, 1986 yılında Bilgisayar Des-
tekli Merkezi Seçmen Kütüğü Sistemi'ni (SEÇSlS) ge-
liştirdiğini anlatan Ünlü, sistemin seçmenlerin bilgisa-
yar ortamında kaydını ve seçmen kütüklerinin güncel-
leştirilmesini öngördüğünü söyledi. Ünlü, "Bu sstem için
10 milyon dolar gerekryor. 3-4 seçimde boyava harcad»-
ğmnzparayla bu proje>i bitirme olanağı var. Ödenek ol-
ması durumunda projenin 1 yıl içinde bitirilebfleceğini
tahmin edjyorum" dedi.
Seçimlerde kullanılan boyanın Hindistan'dan ithal
edildiğine işaret eden Ünlü, bu seçimlerde, her biri 25
cc'lik 160 bin şişe boya kullanılacağını kaydetti.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Türk Ticaret Bankası (Türk-
bank) çahşanı olsanız, devleti
nasıl değerlendirirdiniz? 20'li
yaşlarda diyelim ki Türkiye'nin
üçüncü büyük bankasına gir-
diniz. Banka çok başarılı. Ban-
kanın sahipleri ise bankanın
çalışanları. Ne patron var ne
de devlet. Büyük bir gayretle
kazançtan kendinize de pay
düştüğünü bilerek çok çalıştı-
nız. Banka çalışanlarının sen-
dikaa da var, yarclım sandığı da.
Her kazanılan para sizin gele-
ceğiniz. Yıllarca böyle çalıştı-
nız. Emeğinizi, enerjinizi, za-
manınızı Türkbank'ın gelişme-
sine harcadınız.
Emekli oldunuz. Size biriktir-
diğiniz parâlardan kıdem taz-
minatı verdiler. Yardım sandı-
ğınız sağlık giderlerinizi karşı-
lamaya devam etti. Emeklilik-
te ınsan gibi yaşayacağınız bir
emekli maaşınız vardı. Bunu
da kendi çabanızla elde ettiniz,
devletin hiçbir katkısı olmadı.
Aslında, Türkiye'de devlet dı-
şındaki emeklilikte alışık olun-
mayan olanaklarınız vardı, bu
daTürkbank'ı büyüten sizlerin
emekleriyle oluşmuştu.
• • •
Her şey yolunda giderken,
Türkbank'lılann Gözünde Devlet
hükümet bankanın tepesinde
sizlerin destekleriyle seçilen
genel müdürlerle samimi bir
ilişki içine girdi. Hükümet yet-
kilileri onları bazı kişi ve ku-
rumlara kredi vermeye yönlen-
dirdiler. Erol Evcil'ın Eze Zey-
tincilik'i bunlardan sadece bi-
risiydi. Krediler verildi, karşı-
lıkları yok oldu. Bir gün geldi,
yönetimi yanlış kredilere yön-
lendiren devlet, "Bankanız bat-
tı, bankayı Tasarruf Mevduatı
Sigorta Fonu'na devrediyo-
rum" dedi. Devlet bu, ne ya-
pacaksınız, razı oldunuz.
Bu arada, bankada biriktir-
diğiniz paralar, banka çalışan-
lannın hisseleri uçup gitti. Dev-
let adına bankayı yöneten bü-
rokratlar, karşılıksız kredi ver-
me işini hızlandırdılar. Birileri
bankanın sırtından para sahi-
bi olurken banka batıyordu.
Devletin el koymasıyla birlikte
Türkbank'ın babşı da hız kazan-
dt. Yöneten devtetti, battran da
devlet. Fakat fatura çalışanla-
ra çıkıyordu.
Bir gün oidu dediler ki, "Türk-
bank'ın mevduat toplama hak-
kı kaldınldı". Kim adına, ne adı-
na böyle biryola başvurulmuş-
tu. Kredi toplamayan banka
yok olurdu. Banka çalışanları
idare mahkemesine başvur-
dular, bu anlamsız karan dur-
durdular.
Banka mevduat toplamaya
başladı. Ancak, açılırken, ka-
patılırken banka müşterilerini yi-
tirmişti. Bu kadar üzerindeoyun
oynanan bir bankaya kim pa-
ra yatırırdı ki! Türkiye'nin en
büyük üçüncü bankasının so-
nu görünmüştü.
•••
Türkbank'ı yıllardır devletin
atadığı görevliler yönetiyordu.
Bankayı onlar batırdılar. Üste-
lik, büyük mal varlıklanna sa-
hip, çok geniş bir müşteri ağı-
na sahipti bu banka. Yıllarca ça-
lışanlannın oluşturduğu birikim
kötü yönetim nedeniyle çarçur
olup gitti.
Birkaç gün önce BDDK (Ban-
kactttk Düzenteme ve Denetle-
me Kurulu) Türkbank'ı bir ge-
nel kurulla tasfiye etti. Bu ara-
da gazetecilere konuşan bu
kurulun biryetkilisi, tasfiye ge-
rekçesinişöyleaçıklıyordu: "Bu
bankanın çalışanlannın, emek-
lilerinin sağlık hizmetlerini bir
görseniz, nelere nelere para
harcıyortar. Yazık değil mi bu
devlete bunlann bu giderleri-
ni karşılıyor."
Bana bu sözleri bir gazete-
ci arkadaşım aktardığında, çok
öfkeye kapılmıştım. Insanlar
yıllarca çalışıyorlar, birikimleri-
nin bir kısmını sandıklanna ya-
tırıyorlar ki yaşlılıkta bir güven-
ceye sahip olsunlar. Sonra dev-
let gelip bütün bunlara el ko-
yuyor, bankanın iyi yönetilme-
diğini iddia edip kendi bürok-
ratlarını atıyor. Banka tama-
men iflas ediyor. Karşılıksız kre-
dileri alanlar keyif içinde ya-
şamlannı sürdürürken BDDK
yetkilisi gözünü Türkbank
emeklisinin üç kuruşluk sağlık
hizmetine dikiyor.
•••
Türkbank çalışanlannın elle-
rinden bankalan alındı, birikim-
leri alındı. Şimdi gelecekleri ko-
nusunda kaygı içindeler. Ma-
aşlan ne olacak? Sağlık hiz-
metleri ne olacak? SSK'nin ha-
lini biliyoruz. Oradan bir hiz-
met almaya kalkmak için sağ-
lıklı olmak gerekiyor. Yoksa ne
kuyruklara dayanabilirsiniz ne
de istediğiniz ilacı alabilirsiniz.
Siz bir Türkbank çalışanı ol-
mak yerine bir ordu mensubu
olsaydınız, ya da devlet me-
muıiuğundan emekli olsaydı-
nız, ya da polis emeklisi olsay-
dınız, hiç böyle kaygılannız ol-
mazdı, devlet batsa bile sizin
emekli maaşınız düzenli birşe-
kilde ödenirdi.
Devlet hastanelerinden hiz-
met alabilirdiniz. llacınızı da he-
men hemen bütün eczaneler-
den. Devlet görevlisi olmak si-
zin yaşamınızı ve geleceğinizi
en asgarisinden garanti eder-
di. Etmeliydi de; doğru olan
bu.
Bu ülkenin yurttaşı kendi ken-
dine tasarruf edip kendi gele-
ceğine yatırım yapamaz mı?
Devleti yönetenlerin hatalannı
ve yolsuzluklannı hep yurttaş
mı ödemek zorunda? Kendisi
milyarlarca lira maaş alan bir
BDDK yetkilisi Türkbank'tryı
sokağa atma yetkisini kendisin-
de nasıl görüyor?
Siz Türkbank'lı olsanız bu
devlet için ne düşünürdünüz?
20009
Iİ YILLARDA
ERDAL ATABEK
Uyganlığın Coğrafyası
Var mı?
Uygariık bir cografya sorunu mu?
Avrupa Topluluğu dünyanın belirli bir bölgesini
mi simgeliyor?
Bu bölgenin dışında uygariık yok mu, olamıyor
mu?
Biz, uygar olabilmek için mi Avrupa Topluluğu'na
girmek istiyoruz?
Biz, Avrupa Topluluğu'na neden girmek istiyo-
ruz?
Doğu-Batı aynmının temei ekseni nedlr?
. 'Kadercilik', Doğu toplumlarının temel ekseni
sayıiırdı.
'Akılcriık' da Batı toplumlarının temel ekseni.
Ama 'Batılı toplumlar', kadercilikten akılcılığa
geçebilmek için yıllar süren, kimileri kanlı müca-
deleler verdiler. Ortaçağın karanlıklanndan kurtul-
mak, din bağnazlığının katı baskısı altındaki akıl tu-
tulmasını yenmek, toplumların önyargılan içinde-
ki bireyi özgürleştirmek yüzyılları aldı.
Avrupa tarihi bu serüvenin iniş çıkışlanyla dolu-
dur.
Yeni çağla başlayan Rönesans, aydınlanma kül-
türü, din bağnazlığına karşı laiklik, matbaanın bu-
lunuşu, üniversitelerin kuruluşu ve hepsinin üs-
tünde yükselen endüstri çağı Avrupa'yı bugünle-
rin uygariığına ulaştırdı.
Uygariık bir cografya sorunu değildir, bir kültür
sorunudur.
Kültürünüz 'akılcılığa', 'özgür düşünceye', 'in-
sanın yaratıcı varoluşuna', 'kendinden başkası-
nın hakkınada saygı duymaya', 'toplumsaldaya-
nışma vepaylaşma'ya, 'çalışmayı biryaşam biçi-
misaymaya', 'sürekli eğitim isteği'ne dayanıyor-
sa, siz uygariık yolunda güvenle yol alıyorsunuz de-
mektir.
Ama kültürünüz 'açık ve örtükkaderciliğe'', 'baş-
kalan tarafından yönetilmeye', 'insanın kaderine
bağlı oluşuna', 'kendinden başkasına aldırmama-
ya', 'bendümenimebakanm'a, 'çalışmadanavan-
tadan yaşamaya', 'eğitimden olabildiğince kaçma-
ya' dayanıyorsa, sizi hiçbir görüntü uygar yapamaz.
Onun için de bizi uygar yapacak olan, Avrupa
Topluluğu'na uyum yasalan değil, uygarlığa yöne-
lik eğitim ve kültür değişimidir.
Bunu biz, Avrupa için değil, kendimiz için yap-
malıyız.
Ama ne acıdır ki, 'kendimiz için' yapmayı aklı-
mıza bile getirmediğimiz değişiklikleri 'Avrupa için'
şaşırtıcı bir hızla yapıverdik.
Peki, yaptık da inandırıcı ve güvendirici oldu
mu? Elbette ki olmadı.
Kendine değer vermeyi bilmeyenler, başkalan-
nın değer venmesini nasıl bekler?
Bizim bir özelliğimiz de 'kendinden olana değer
vermemek', 'kendi dışındakilere çok değer vermek'
değil mi?
Kendimizi tanımayı, kendimizi öğrenmeyi neden
başaramıyoruz?
Neden kendimizi olduğumuz gibi kabul ettirme-
ye çalışıyoruz?
Çünkü, kendi eksiklerimizi görmek, kendi yan-
lışlanmızı kabul etmek zor geliyor.
Çünkü, bunu yapmak cesaret istiyor ve bu ce-
sareti gösteremiyoruz.
Entanınmışyöneticilerimizin bile 'doğruları gör-
mek ve göstermek cesareti' yok.
Neden başımıza gelen her felakette 'başsağlığı
ve geçmiş olsun dilekleh' ile yardım etmekten
başka bir şey yapamıyoruz?
Neden başımıza gelen her felakette 'felakete
uğrayanlann düzeltmemekte direndikleriyanlışla-
n' dile getirilemiyor?
Neden başımıza gelen felaketler bizim için uya-
n, bizim için ders olamıyor?
Neden gerçekleri bilenler bunlan söylemek ye-
rine 'rıosa giden geçici destekler' vermekle yeti-
niyor?
Çünkü, doğrulan söylemek yerine hoşa gitmek
yeğleniyor da ondan.
Çünkü, doğrulan kabul etmek başka bir cesa-
ret istiyor da ondan.
Doğrulardan.korkanlar, yalanlarla yaşamak zo-
runda kalırlar.
Uygariık bir cografya sorunu değildir, her adımı
bilinçli emek isteyen biryoldur.
Uygarlığı Avrupa'da değil, kendi içimizde aradı-
ğımız zaman bulabiliriz.
Geri yanı, 'beni al, ne iş olsa yapanm abi'den
ibarettir.
e-mail: erdalatak@6siiperonline.coin
faks: 0212-5139098
Cedikli, eyleminin 35. gününde
İflas eden esnaf
açlıkgrevinde
tstanbulHaber Servi-
si - Ekonomik kriz yü-
zünden malvarlığını yi-
tiren esnaf Ferhat Ge-
dildi, hükümete tepkisi-
ni dile getirmek içinbaş-
lattığı açlık grevi eyle-
mini ölüm orucuna çe-
vireceğini söyledi. Ata-
türkçü düşünceye sahip
olduğunu ve Türkiye'de
meydana gelen çarpık-
hklara karşı tek başına
eylem yaptığı için din-
ci kesimin hedefı oldu-
ğunu anlatan Gedikli,
iki fabrikasının aynı gün
sabotaj sonucu yakıldı-
ğun iddia etti.
Beşiktaş'taki işyerin-
de 35 gündür açlık gre-
vi yapan Gedikli, hükü-
met temsilcilerinin gelip
kendisiyle görüşene dek
eylemine de\ am edece-
ğıni beürtti. Düzce Göl-
yaka ve îstanbul Arna-
vutköy'deki ayakkabı
fabrikalannın 1998 yı-
lında faili meçhul kdşi-
lertarafından yakıldığı-
nı anlatan Gedikli, bu-
nun üzerine Kıbns'ayer-
leştiğini söyledi. Daha
sonra Türkiye'ye döne-
rek Beşiktaş'ta lokanta
açtığını ifade eden Ge-
dikli, burada da ekono-
mikkriz nedeniyle iflas
ettiğini vurguladı. Hü-
kümet temsilcilerine
dükkânınrn anahtannı
vermek isteğini anlatan
Gedikli, "Onlaryiizûn-
den bu haflere geldim.
Buraya gefipbenimte ko-
nuşana dek açhk grevi-
ne devamedeceğnm" de-
di. Si\il toplum örgütle-
rinin kendisini yalnız bı-
raktığını da ileri süren
Gedikli şunlan söyledi:
"Hükümetyüzünden
kolejde okuyan 3 çocn-
ğumuokuldan abnak zo-
runda kaktam. Tepkimi
dile getirmek için öime-
yehazuTm."