Katalog

AĞUSTOS 2002 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Demirel seçimi düşünmüyor • İstanbul Haber Servisi- Cey lan Holdıng Yönetım Kurulu Baskanı Zülküf Ceylan'ın oğlunun. Ceylan Intercontinental Oteli'nde yapılan düğününe katılan 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. seçime katılıp katılmayacağı jönündekı bir soruyu " 10 tane seçime katıldım. yeter bana" diye yanıtladı. Demirel bundan sonra seçimlere katılmayı düşünmedığini vurguladı. Ölüm orucu eylemcisi öldü • ANKARA (AA) - Fatma Bılgin(30)adlıtutuklu. "ölüm orucu" eylemi nedeniyle tedavi gördüğü Ankara Numune Hastanesı'nde öldü. F tipi uygulamasını protesto etmek amacıyla tutuklu bulunduğu Malatya Hapishanesi'nde ölüm orucu eylemıne başlayan Bilgin. 1 Ağustos"ta hastaneye kaldınlmıştı. Eylemınin 431. gününde ölen Bilgin'in cenazesı. Keçiören Adli Tıp Kurumu'na kaldınldı. Gazioglu'ndan AKFye eleştiri • Kurucu üyesi olduğu AKP'den ihraç edilen Mehmet Gazioğlu. "AKP yazdığı prograrru gerçekJeştirecek kadrolara şu anda sahip değildir" dedi. Gazioğlu, AKP'de iyi insanların olduğunu. ancak önlerinin Recep Tayyip Erdoğan tarafından tıkandığmı vurgulayarak işsizliğe. enflasyona çözüm getirecek partıleri aramak gerektiğini kaydetti.. Yeni müsteşar Füsun Koroglu • ANKARA (ANKA)- Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Füsun Koroğlu, Müsteşarlığa getirildi. Koroğlu'nun atama kararnamesi Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından onaylanarak Resmi Gazete'de yayımlandı. Koroğlu. Ahmet Şağar"ın emeklilığe ayrılmasından sonra Başbakanlık Müsteşarlığfna vekâlet ediyordu. Koroğlu, Türkiye'nın ilk kadın Başbakanlık Müsteşan unvanını da aldı. Mılli Eğitim Bakanlığı Müsteşarlığrna Türkiye Ortadoğu , t a n e Idaresi Enstıtüsü Öğretım Üyesi Prof. Ismail Bircan, Çevre Bakanlığı Müsteşarlığrna da Müsteşar Yardımcısı Zeliha Nelka tnanç atandı. Hüseyin Deniz anıldı • Yurt Haberleri Senisi - Hızbullahçılar tarafından 1992yılındakatledilen gazetemiz Ceylanpınar muhabiri Hüseyin Deniz dün mezan başında düzenlenen bır törenle anıldı. Deniz"in ailesi. HADEP Ceylanpınar Ilçe Başkanı .Ahmet Dağtekin ile kalabalık bir grubun katıldığı Ceylanpınar Mezarlığrndaki anma. 1 dakikalık saygı duruşu ile başladı. HÂDEP tlçe Başkanı Ahmet Dağtekin burada kısa bir konuşma yaptı. Düzeltme Meriç Velidedeoğlu'nun 17. sayfadakı Se\T Porselenleri başlıklı dünkü yazısında 'Sıyam' sözcüğü Sicim olarak \e İ683"tarihide 1688 olarak çıkmışür. Düzeltir, özür dileriz. 17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerinde ölenlerin adları da listelerde yer aldı Seçmen listesinde acıYALOVA (AA) - Yalova'da, seçim takvimi uyannca önce- ki gün askıya çıkanlan sandık seçmen listelerinde, 17 Ağus- tos ve 12 Kasım depremlerin- de yaşamlannı yitiren deprem- zedelenn adlan da yer alıyor. Yalovah seçmenler. Yüksek Seçim KunuVnca 3 Kasım 2002 Pazar günü yapılacak mil- letvekili genel seçiminde oy kullanacak seçmenlerin adlan- nın güncelleştirilmesi amacıy- la askıya çıkanlan sandık seç- men listelerini incelerken, dep- remde ölen yakınlannın adla- çok renkll II örgütü YTP Erzurum J da ittifakı sağladı • Muhtarlıklar ölenlerin isimlerini, listeden çıkanlması için il seçim kuruluna bildirirken CHP Yalova İl Başkanı Muharrem Ince ise bu uygulamanın sağlıklı olmayacağını söyledi. nnı görûnce gözyaşlannı tuta- madılar. Yaklaşık 3 yıl önce kaybet- tikleri yakınlannın adlannın listede yer almasına şaşırdık- lannı belirten seçmenler, "Ao- lanmızı unutmaya çahşırkea, vakuılanmızın adlarmıseçmen listelerinde görmek bizi tekrar üzüntüye boğdu. Acılanmız ye- niteDdT dedıler. Rüstempaşa Mahallesi Muhtan Orhan Ka- ya da, muhtarhğa asılan liste- de, depremde ölen çok sayıda kişinin adının bulunduğunu söyledi. Kaya, "Sadece bizim mahallemizde yaklaşık 200 ki- şi,depremdeöhnesine karşm Is- tede var. Listeleri teker teker kontrol ederek, ölen vatandaş- lanmızın adlannın çıkanlma- sı için tl Seçim Kuruluna ra- por veriyoruz. Listeleri gören- ler gözyaşlan içinde muhtar- nktan çıkryor. Onlan görmek bizleri çok ûzfiyor" diye ko- nuştu. CHP'den uyan CHP Yalova II Başkanı Mu- harrem tnce ise, muhtarlann listelerden ölenlerin adlannı çıkarmasının sağlıklı bir uy- gulama olmayacağını savun- du. Ince, "Ü Seçim Kurulu ta- rafından, Nüfus Müdürlü- ğü'nden ölenlerin kayıtian is- tenip, bu isimler listelerden ÇH karnJmalrv dL Bu şekilde olur- sa seçimlerde ölenlere bile oy kullandırüabüinir'" iddiasında bulundu. Bu arada, Yalova II Seçim Kunılu, prefabrik evlerde ve kalıcı konutlarda yaşayan dep- remzede seçmenlerin, deprem öncesi oturduklan mahalleler- deki seçim sandıklannda oyla- nnı kullanacaklannı duyurdu. GÜRKANATA ERZURUM - Kemal Derviş'in aylardır sür- dürdüğü geniş tabanlı it- tifak çabalan sonuç ver- mezken Yeni Türkiye Partisi (YTP) Erzurum 11 Örgütü CHP, SHP, ANAP. DSP, DTP, DYP ve kapahlan RP'lilerden oluştu. tsmailCem liderliğin- de oluşturulan YTP'nin Erzurum İl Örgütü'nü kurmak için eski ANAP tl Başkanı ve Erzurum Barosu Başkanı Faruk TerzioğluileeskiDSPÎl Başkanı Recep Kapucu başvurdu. Terzioğlu ve Kapucu'nun listelerini değerlendiren YTP Ge- nel Merkezi, aynı zaman- da "hacT olan Terzioğ- lu'nagörev verdi. İl Ör- gütü 'nde yeralan bazı isimler şöyle: Dursun Şen: DYP'li eski Horasan Belediye Başkanı ve eskı DTP il Başkanı, Abduhnecit Er- doğdu: CHP eskı 11 Baş- kanı, NuriAmi: SHP yö- netim kurulu üyesi, La- tifMaskan: RP II Ge- nel Meclıs Üyesi, 1999 Genel Seçimlen'nden sonra DSPTi tl Genel Meclis üyesi, Haydar AkarsurCHP'lıtlCıenel Meclis Üyesi, Fahrettin Aksakal: CHP yönetim Kurulu üyesi, Erdinç OkankCHP, SHP eskı yönetim kurulu üyesi, V'olkan Gençal: Emekli Subay, Fuat Kulaçoğlu: ANAP üyesi, CemalŞen- gekDYP üyesi. Partl tabanında rahatsızlık CHP'de atama adaylara tepki ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART BU */ff9f)£ \ tZMİR(Cıımhııriyet EgeBûrosu)-CHP'nin 11 il dışında önseçim yapmayarak, merkez yoklaması yöntemıni seçmesi örgütlerde tep- kilere neden oldu. CHP'de milletvek- ilileri için önseçim ya- pılmaması örgütlerde sı- kıntılara yol açtı. Parti- liler, CHP'nin mevcut partiler içinde demokra- siyi en fazla benimseyen oluşum olduğunu belir- terek merkez ataması- nın parri geleneğine uy- mayacağını bildiriyor- lar. Parri tabanında ra- hatsızlık yarattığını vur- gulayan CHP üyeleri, Genel Başkan Deniz Baykal'ı eleştiriyorlar. Bazı CHP üyeleri, mer- kez ataması karanndan geri adım atılmaması halinde istifa edebile- ceklenm bildirdiler. CHP Izmir İl Başka- nı AJaaddin V üksd, par- tisinin ön seçımden kaç- madığını, ancak mev- cut şartlarda böyle bir uygulamaya gitmenin çok güç olacağını be- lirtti. Yüksel, çok kısıt- lı bir süre kaldığını söy- leyerek "Önseçim ohna- sı benim de yükümü azalürdL Ancak Türki- ye olağanüstü koşuflar yaşryor. Bu şartlarda önseçim yaparakseçim- lere baziruk süresinde vakit kaybedemezdik" dedi. Uşak'ta genel mer- kez ve yetkili kunıllan faks yağmuruna tutuk- lanra behrten Uşak CHP tl Başkanı Talat Arca, "Son sözörgütJerin, ya- pacağımız toplantıda topluca istifa karan ve- rebiüriz" dedi. Tantan, Mumcu ve Ağar önceki gün yemekte bir araya geldi Sağda yeni oluşum arayışı ANKARA (CumhumetBürosu) -Eski tçişleri Bakanı Sadettin Tan- tan, ANAP'h ErkanMumcu, Meh- met Ağar ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Meüh Gökçek, önceki gün yemekte bir araya gel- di. Bu isimlerin Yurt Partisi'nden seçimlere girebileceği ileri sürül- dü. Erken seçim sürecinde bazı partiler arasında ittifak arayışlan BAŞBAKANLIK'TAN AÇIKLAMA YAPILDI: Tantan'ınferfekesi hı:Jandınlmadı I ANKARA (Cumhurhet Bürosu) - Başbakanlık, SadettinTantan' ın doku- nulmazhğının kaldınlmasıyla ilgili fez- lekenin TBMM'ye gönderilmesiyle il- gili "herhangi bir gecikme \ie\a hız- landuma" oknadığıru vurguladı. Baş- bakanlık, Tantan ile ilgili fezlekenin Bü- lentEcevit'e yönelik eleştirilere neden olması üzerine dün yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, "Başbakanbk'ça herhangi bir geciktirme ya da hcdan- dınna söz konusu değildir. Daha önce benzerkonularda neyapddıise aynıiş- leme tabi tutulmuştur'' denildi. Açık- lamada, anayasanın 83. maddesine gö- re, seçımden önce veya sonra bir suç işlediği öne sürülen milletvekilinin TBMM karan olmadıkça sorguya çe- kilemeyeceği, tutuklanamayacağı ve yargılanamayacagımn alb çizüdi. sürerken Tantan ve Mumcu, mer- kez sağda yeni bir oluşum arayı- şına girdi. Eski tçişleri Bakanı Sa- dettin Tantan, ANAP'h Erkan Mumcu, Bağrmsız Elazığ Millet- vekili Mehmet Ağar, An- kara Büyükşehir Beledi- ye Başkanı Melih Gökçek, eski Yargıtay Başkanı Sa- mi Selcuk. Hüsnü Doğan ile Burhan Özfatura, ön- ceki gün yemekte bir ara- ya geldi. Yemekte, Türk halkını kucaklayacak yeni bir olu- şumun başlatılması konu- sunda değerlendirme ya- pıldığı kaydedildi. Bu isim- lerin, seçimlere Yurt Par- tisi'nden girebilecekleri, Gökçek'in de bu partiyi destekleyeceği belirtildi. IRMIKI AYDIN ENGİN aengin@doruk.net.tr Dünkü Tırmık, Kuzey Irak'ta- ki Bamerni Havaalanı'nınTürk teknisyenlerce onarılıp kullanı- ma hazır hale getirildiğını ve denetiminin Türk asken güçle- rinin elinde olduğuna ilişkin ha- beri tartışıyordu. Bunu savaşa doğru geri dönülmez bir adım olarak görüyor, sorguluyor ve ürkütücü buluyordu. O Tırmık' ı da içeren Cum- huriyet basılırken Genel Kur- may'dan açıklama geldi ve ha- beryalanlandı. Gazetedeki veletlerden biri telefon etti: -Abi, dedi. Genel Kurmayo habeıi yalanladı; senin yazı da gümledi... Kopuğun lafını ağzına tıka- dım: - Toplann gümlemesinden- se yazıların gümlemesi iyidir. Sevin... Telefonu kapattık. Kendimi şöyle birtarttım. Verdiğim öğüt içtenmiş. Sahiden sevinmişim. Sanki medyanın yalancısı de- ğılmişim de o haberi kendim bu- lup çıkarmışım ve fakat yalan- lamayı yemişim duygusuna ka- pılmakgibi bir "mesleki bozul- ma "dan bu kez paçayı sıyırmı- şım. Düşünsenize, ya haber dog- Henüz Vakit Varken... ru olsaydı!.. Ya Türkiye, ABD'den önce davranıp Irak sınırından içeri çoktan gırmiş, Bamerni Hava- alanı'nı ele geçirmiş, üssünü kurmuş, yani savaşa resmen değilse bile "de facto" (=fiilen) başlamış olsaydı... Genel Kurmay yalanladığı- na göre demek haber doğru degilmiş. Koskoca Genel Kur- may yalan soyleyecek değil ya. Demek henüz ve hâlâ vakit var. Hâlâ Türkiye'yi, Türkiye'ye onur vermeyecek bir savaşın içâ— ne sürüklenmekten kurtarmak, ülkemizin Teksaslı kovboyun at nalının izlerinden Irak çölü- ne dalıp gencecik Arap deli- kanlılara ölüm saçmak gibi bir cinayete ortak olmasını önle- mek mümkün. Genel Kurmay'ın "sevindiri- ci" yalanlamasının ardından bu yazıya başlık olan cümleye ebe- lik eden haberler art arda gel- meye başladı. 1914'te sosyal demokrasi- nin alnına sürülen lekeyi bir kez daha yinelerse, zaten umutsuz seçim yarışında havlu atmak, eylül sonunda ıktidan. Alman gericiliğinin kalesi Bavyera eya- letinin partisi CSU'nun, Bav- yera'dan da gericı lideri Sto- iber'e teslim etmek zorunda kalacağını iyi kavrayan Fede- ral Almanya Sosyal Demokrat Parti Başkanı ve Başbakanı Gerhard Schröder Irak'a yö- nelecek bir askeri harekâta ül- kesinin katılmayacağını, geri alınması çok zor bir açıklıkla dilegetirdi. Demek Ortadoğu'yu bir kez daha kana bulayacak, barut fı- çısını patlatabilecek bir savaşı önlemek için hâlâ ve henüz va- kit var. Schröder'ın ardından, Ingil- tere'nin sosyal demokrat kılıf- lı neoliberali Tony Blair konuş- tu. Dikkatli dinleyenler fark et- tı. ABD'nin gözü kapalı "hık" de- yicısi Tony Blair'in de sesi bi- raz titrek çıkıyor "Bush'u des- tekleriz elbet ama, o da Irak'a saldırmasa iyi olur" demeye gelen cümleler geveliyordu. ABD'nin uydusu olarak nite- lenen ve böyle nitelenmeyi hak etmış Arap gericiliğinin baş- kentlerinden bile Irak savaşı üstüne çatlak sesler yüksel- meye başladığına göre... Soruna daracık bir Kürt mil- liyetçiliği ile bakıp "ABD, Sad- dam'ı hacamat ederse bizim önümüz açılır" hesabıyla sa- vaş kışkırtıcılığına soyunan Kürt derebeylerinin bile "Tamam ABD'yi destekleriz ama öyle kayıtsız koşulsuz değil"yo\\u demeçlerine bakılırsa... Hâlâ ve henüz vakit var!.. ••• Hâlâ ve henüz vakit var. Ama gevşeyip kulağımızın üstüne yatabileceğimiz kadar da çok vakit yok. Bugünden kolları sıvamaz- sak, yann toplar gümlemeye, savaş jetleri gökleri tırmayala- rak yarmaya, büyük kentlerde karartma uygulanmaya, sınır boylarındaki yurttaşlara gaz maskeleri dağıtılmaya başlan- dığında çaresizce seyretmek zorunda kalacağız. iyisi mi bugünden kollan sı- vayalım. Içinizde, sonbaharda Türki- ye kamuoyunu sarsacak, etki- leyecek, saltTürkiye'nin sava- şa girmemesi için değil, Türki- ye dışında bile kalsa Irak hal- kının tepesine çağın en kor- kunç ölüm aygıtlannın çullan- masına karşı çıkmak gerektiği- ne sokaktaki insanı inandıracak bir eylem önerisi olan var mı? "Akıl akıldan üstündür" ata- lar sözünü sınamanın tam da zamanı. Haydi yaratıcı zekânızı çalış- tınn! Caydıncı, etkileyici, sarsı- cı bir banş eylemi üstüne kafa patlatın. E-mektupla, faksla, telefonla ulaşabiieceğiniz bu köşeyi kullanın; önerileriniziTür- kiye'nin banşçılanyla paylaşın... Daha kestirmeden gitmek is- tiyorsanız Barış Girişimi'ne ulaşın. "barisgirisimilyahoog- roups.com" elektronik adresi- ne e-mektup yollayın. 0 212 245 56 04'afaksçekin... • • • Ama sakın ola ki bu çağrıyı yanıt olarak "Sen ne diyorsun Aydın Engin? Şu gırtlağına ka- darborçlu ülkenin ABD'nin dü- men suyundan çıkmastna ola- nak mı var? Sen ne eylemin- den söz ediyorsun" filan diye akıl vermeye kalkmayın. Bu yazı ağır ahkâm kesen tahlilleri paylaşmak için değil, banş umudunu bölüşmek için yazıldı... POIİTtKA GLONLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Feda Edilmiş Bir Gecede Düş Kurdum... HAMBURG - O saçlarına aklar düşüren zor gün- ler, bir sonbahar esintisi getiriyor sana; dikenli tel- lerden geçen aşklar, yasak buluşmalan sararan gün ışığında kaybediyor yeniden... Tüm zamanlardan akan o kederli ırmaklar, çocuk- lann bağırtılanyla birleşiyor; hüznün keyfi olan yal- nızlık. düşlerin yağmurlu bir gece yansı serinliğinde buluşuyor... Avuçların sımsıcak o saatlerde senin!.. Gözlerin gri sevişmelerden yorgun düşmüş!.. Pien Çö-lin, belki de altın ışıklarıyla dolu bir ara- bayı çekerken batan güneşin yeniden doğacağını bil- miyor... Deniz sakin, mavi giderek lacivertleşiyor... Senı anyorum; o çocuksu bakışını, balıkçı gemi- leri iskeleye yanaşırken... Karşı tepelerde köhnemiş ağaçlar eski bir şarkıyı mınldanıyor... Gökyüzünde ıslık çalan ses, o sohbahann hüznüy- le nedense ortaya çıkmıyor, biryeıierde saklanıyor- sun... Yüreklerin tahta evciklerle donandığı birakşamın kapalı kapılarını açmak istiyorum. Çiçekleri, koku- ları, ışığı, senin gözlerinde, omuzlarında, saçlannda görmek ve duymak için çırpınıyorum... Bıliyor musun kınk yıldızlan anyorum gökyüzün- de kımselere belli etmeden; kuşlann kanadında sa- na ulaşıyorum elimdeki gülleri kurutmadan... Fırtınaya tutulmuş denızlerde sana seslenıyorum "Güzelim, esmehm, aşkım"diyerek şu çılgınca se- vişen çiçeklerle buluşuyorum gözlenmi kapatarak... Bir şiir okuyorum sonra... Kara balçıkta ahşap bir güney rüzgân esiyor o sı- rada... Söyle bana; aşk, taşa kazılmış belirsiz bir yüz mü? • • • Sana her şeyi anlatmam zor. şu sıkışık saatler içinde... Inan kı beni en iyi anlayan, beynimi ve yüreğimi en iyi bilen Vrtezslav Nezval'dir... Soğuk, boğucu bir gecede, Luxembourg Par- kı'nın oralarda yürüyordum... Saatler on ikiyi gösteriyordu, sokaklar bomboş- tu... Belleği olmayan bir adam gibi yürüyordum... Kuşlar çevreme toplanmıştı, sabahın perdeleri- nin açılmasına daha çok vardı... Bilmiyordum, neydi birden büyüleyen beni? Yal- nız kendi soluğumu hatırlıyordum!.. Parkın ağaçları beyaz sargılarla örtülmüştü, bir gençkızgeceninsessizliğindeşarkılarsöylüyordu... Ben o gece, o parkta Robert Desnos'u tanıdım... Dedim ki: "Sen varsın feda edilmiş, beklediğim son gece- de..." Zaman zaman tuhaf yüzler doğuyor ve yitiyordu uykuda... Ben ayaktaydım, ben yürürken düşler kuruyordum... Toprağın ve yıldızlann kokulan içindeydim, bilin- meyen aşkların ülkesindeydim... Daha da güzeldin nemli ve derin bir zamanda, da- ha da sıcaktın umutsuz bir yağmurla... Hiç duymamıştın adını Jean Jouve'nın... Olsun; sevişmelerin, bakışın ve yürüyüşün onun dizelerindeki gibiydi... Bırak kahkaha ve şamatayta yol alsın fırtına... Haydi söyle, bir çift şahane göz dalıp gitsin mi boş- luğa; gozyaşı pınariarı kalsın mı taptaze? Unutma, insanın çıplak güçlerin ölü olduğu bir saattir bu!.. Istıyor musun ölümcül silahlann uğultusunu, isti- yor musun o karanlık işleyişini yeryüzünün? • • • Dinle, bu bir ağustos esintsidir... Avuçların sımsıcak saatlerin içindeyken gözlerin gri sevişmelerden yorgun mu düştü yine? Hüznünü ve yalnızlık düşlerini ınanki kıskanıyorum; tek başına kurduğum içki sofralannda belki seni an- yorum... O anda gizli bir yeraltı sevinci sıçrayıp gidiyor sen- den uzaklara... Bir ışıl gök mavileri çınlıyor, turuncu gülüşler esi- rim oluyor... Sanki bir başka evrende koşuyorum, Fethi Giray'ın dizelerinde avunuyorum... Yapraktan, çiçekten ötede bir şey yeşeriyor, bir şey büyüyor ıçimde... Masmavi benekli birtırtıl, rahat uzanmış yaprağın üstünde... Bak yağmurlu bir gece yansı serinliği içindeyiz; bak ikimiz de hüzünlü, ikimiz de yalnızız... Perdeyi aç, balkondakı çiçekleri sula, annene ha- ber ver "Geç geleceğim" diye; saçlannı kuşlann ka- natlarına koy ve beni bekle... Çocuksu savaşların zalim süsünü unut artık!.. El var, ayak var, göz var, kulak var, kalp var, du- dak var; zulüm işkence benim üstümde... Bense tüm zamanlardaakan kederli bir ırmağım... hikmet.cetinkayarfcumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Aydm Engin 'Kitabın içinde, 12 yıllık siyasal göçmenliğime ilişkin epey ip- ucu, epey aynnlı var. Keza Al- manya 'da Frankfun gibi birfi- nans metropolünde taksi süren bir göçmenin ruh hali' de kita- bın çeşitli bölümlerine yansıyor. Aradan yıllar geçti. Hâlâ Frankfun 'un sokaklarım ezbere biliyorum. Yaşamda bir daha hiç kullanmayacağım bir sürû 'çöp' bilgi belleğimde hâlâ canlı ve silinmiyor. Sizin açımzdan elinizdeki kitap, kolay okunan, kimi kederli çoğu eğlenceli amlardan ibaret. Yazar açısından ise çok zorlu. çok boğucu 12 yıllık siyasal göçmenlik yaşamının yartsmı kapsayan bir anılar demeti.' 12 Eylül darbesine Almanya'da birotel odasında yaRalananTlam on iki yıl boyunca Türkiye'ye dönemeyen, siyasal sürgün ola- rak yaşadığı bu dönerain altı yı- lını Frankfurt'ta şoforlük yapa- rak geçinen gazeteci, tiyatrocu, oyun yazan, radyocu^4yrfı/» En- gin 'inanılan. Ayiııı Kı\gın BEN M TRri ŞOFÖRKEV DENEMELER YAYINLARI