Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 AĞUSTOS 2002 PAZAR
4 HABERLER
DİMVADA BUGUN
ALİ SİRMEIN
Direnen İnsan
Sevgili,
Son günlerde, TürkTıyatrosu'nun uluslararası
çapta yıldızı Müşfik Kenter'i, daha yakından
görmek, tanımak, daha da önemlisi oynadığı ti-
pi nasıl yoğurup ekrana yansıttığını izlemek ola-
nağını buldum.
Eşşiz, büyük bir keyifti.
Yetenekli olduğu kadar, çaJışkan, titiz, özverili
bu adam, çok da şanslı bir ktşiydi.
öyle ya! Çocuk tiyatrosunda oynadığı günleri
de hesaba katarsan, elli dört y\\d\r seyircisi önün-
de olan bu sanatçı, ona çok şey katmış, mutlu
etmiş, düşündürmüş, zevkini n incelmesine kat-
kıda bulunmuş, bu arada birç^ok büyük rolü hak-
kıyla oynama olanağını bulmtış, seyircinin gön-
lünde taht kurmuştu.
Hiç unutmuyorum, ellili yıllsnn sonlarında ab-
lası Yıldız Kenter ile birlikte Istanbul'a geldikle-
rinde olay yaratmışiar, yaşam ı mızda yeni bir say-
fa açmışlardı. John Obsorne'un öfkesinde onu,
benim gibi kimbilir kaç kişi birden fazla kez izle-
mişti...
Bundan daha şanslı bir yaşam olabilir miydi?
Bu görüşlerimi aktardığım bir dostum dinledi
dinledi, sonra da:
- Hadi besendeldedi.
Şaşırmıştım. O sürdürdü:
- Şu hale baksana! Bütün tiyatrolar gibi Allah
bilir, Kenterler de giderlerini bile karşılayamaz du-
rumdadırlar.
Sonra gülerek ekledi:
- Senin elli yıllık meslek yaşamı olan uluslara-
rası çapta aktörünün kendi evi var mı?
Biliyordum. Sormamıştım da, zaten öyle şey-
lere hiç aldırmadığı halinden belli olan Müşfik
Kenter'e böyle bir şey sormanın anlamı da yok-
tu.
Bizimki sinik gülüşüyle devam etti:
- Televole yıldızlannın evleri ile ilgili haberleıi oku-
dun mu? O hanımlann şöhretleri yanında, senin
sanatçılannınkinin lafı mı olur?
•••
Kanımca ilk bakışta haklı gibi görünse bile as-
lında hiç de değildi.
Sanatçının başansı ve ününün nicel değil, ni-
tel yönü önemliydi.
Gelip geçici ve hemen unutulan bir ün ile, izle-
yicisinde ömür boyu silinmeyen iz bırakan oyun-
cunun başansı nasıl kıyaslanabilirdi ki?..
Dostumun gözlemlerini ilk bakışta haklı gibi
gösteren, yıvışık bir popülizm, kâr getiren ucuz-
culuğun topluma egemen olmuş olmasıydı.
Halka bir şeyler vermek, daha doğrusu geniş
krtleler ile el ele daha iyiye, daha incelmiş zevk-
lere, yeni ufuklara doğru açılmak yerine, var olan
begeni düzeyinin en artını benimseyip onu ege-
men kılmaya aracı olmanın topluma da, alt gelir
düzeyinde olanlara da, emekçilere de, köylülere
de ne kazandırdığını görmek istiyorsan Sevgili,
bu kesimlerin bugün içinde olduklan duruma bak!
Zaten yukanda sözünü ettiğim popülizm de, hal-
kın hayalannı okşayarak ekmeğinin bir bölümü-
nü elinden alma politikasının bilinçli bir uygula-
masıdır.
Ama bunu söylediğin zaman yanrt hazırdır:
- Ne yapalım halk böyle istiyor. Yoksa siz hal-
kı küçümsüyor musunuz?
* • •
Halk aydın aynmı aslında popülizmden yarar
uman politikacının ve ucuz reytingcinin kumaz ça-
basının ürünüdür ve ne yazık ki, fazla düşünme-
den kabul etmek eğiliminde olan toplum buna gö-
zü kapalı boyun eğmiştir.
Işin kötüsü beyin yıkama derecesine varan da-
yatmalar sonunda, gergedanlaşmaya karşı du-
ranlar da, artık seslerini çıkaramaz hale gelmiş-
lerdir.
Işte özellikle böyle ortamlarda, bu aldatmaca
karşısında direnecek, Müşfik Kenter benzeri sa-
natçılara, aydınlara, düşünüriere, yurttaşlara, ger-
çekten birey sıfatına hak kazanmış bireylere ihti-
yacımız var.
Sevgili şu anda, Müşfik Kenter'i kafamda, lo-
nesco'nun oyununun kahramanı Beranger'nin,
herkesin gergedanlaştığı bir ortamda, yapayal-
nız kaldığı halde, küçük birtereddütten sonra, bir-
den silkinerek yeniden insanlığa dönüşünü dile
getiren, hemen ardından perdenin ineceği, son
repliğini söylerken canlandınyorum:
- Direnen insanın vay haline!.. Bütün dünyaya
haykınyorum!.. Ben son insanım!.. Sonuna kadar
daöyle kalacağım! Sahi Sevgili, keşke Kenterler
bu sezon Gergedan'ı sahneleseler. Şu anda bu
oyunu izlemeye o kadar çok ihtiyacımız var ki?
Ölümiinün 3. yılı
Aydın Erten
ödemle anıldı
İZ1VÜR(Cumhuriyet
Ege Bürosu) - Türk so-
lunun simge isimlerin-
den Aydm Erten ölûmü-
nün 3. yılında törenle
anıldı. 12 Eylül önce-
sinde, CHP'den, tz-
mir'in Gültepe semtin-
de belediye başkanlığı
yapan Erten'i anma tö-
renine CHP üyeleri ve
Gültepe halkı katıldı.
CHP Izmir tl Başkanı
Alaaddm YükseL Aydın
Erten'in, sürekli ülke çı-
karlannı gözetip müca-
dele ettiğini belirterek
"O felsefi anlamda ma-
teryalist siyasi anlamda
ideaüst birisiydi" dedi.
Gültepe Mezarlı-
ğı'nda düzenlenen töre-
ne CHP Ü Başkanı Yük-
sePın yaıu sıra AliRıza
Bodur, Ferhat Aslantaş,
Kemal Anadol, Musa
Çam, Mehmet Karcı,
Tacettin Bayır, Şadiye
Akgül, AMZeyfoek, par-
tililer ve Gültepe halkı
katıldı. Saygı duruşu-
nun ardından söz alan
Yüksel, Erten' inl940'h
yıllarda doğduğunu be-
lirterek sözlerini şöyle
sürdürdü: "1960'hyılla-
ra gelindiğinde Vatan
Cepbesi'ne karşı duru-
şun önemü isimkrinden
birisi oldu. 1970'lerde,
12 Mart faşizmine baş-
kaJdırtn. 12 Eylül yıDa-
rmdada faşjzme karşı en
ön saflarda ver akh,"
MHP lideri Bahçeli, Meclis'te AB paketine destek veren siyasi partileri ağır bir dille suçladı:
6 partiPKK'ninyanındaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
MHP Genel Başkanı ve Başbakan
Yardımcısı Devlet Bahçeli siyasi par-
tilerin idamı kaldırarak PKK' nin ama-
cuıa hizmet ettiğini belirterek, "Bo-
lücüörgütünyanndaşimdi6siyaapar-
ti var" dedi. Suni hükümet ve ittifak
arayışlannın başanh olamayacağını
kaydeden Bahçeli, ANAP ve DYP'ye
meydan okudu. Bahçeli, "Bunlarse-
çünden kaçış Hmaldandn: MHP^iz hü-
kümeti başarabiliyorlarsa uygulasın-
lar" dıye konuştu.
Dün partisinin milletvekilleri ve il
başkanlanyla bir toplanh yapan MHP
Genel Başkanı Devlet Bahçeli, top-
lantı öncesinde düzenlediği basın top-
lantısında Meclis'teki siyasi partile-
re ağır eleştiriler yöneltti. tdam ceza-
sının kaldınbnasıyla bölücü terör ör-
gütü ve yandaşlannın ödüllendirildi-
ğini savunan Bahçeli, AB paketine
destek veren partilerin PKK'nin Ab-
erkes istediği açıklamayı yapar
ANKARA (Cumtauriyet Bürosu) - Başbakan Bülent
Ecevit TBMM'de yasalaşan AB paketine destek
veren 6 partiyi PKK amaçlanna hizmet etmekle
suçlayan MHP lideri ve Başbakan Yardımcısı
Devlet Bahçetiye. *Biz AB ik ilişkUerden yanayız"
yanıtını verdi. Ecevit, dün ekonomiden sorumlu
devlet bakanlığına atanan Masum Türker'le
yaptığı basın toplantısının ardından gazetecilerin
MHP lideri Devlet Bahçeli'nin sözlerini
anımsatması üzerine, "Biz öteden beri AB ile
iBşkilerden yanayız. Bu ilişki sürecek. Tabii,
berkes kendme göre bir açıklama yapar" dedi.
dullah Ocalan ın serbest kalması he-
define ortak olduklannı söyledi.
Bahçeli, "6 sirosi partinin, idamce-
zasnukakte-arakyerinegetinfikJeri dü-
zenleme bu amaca hizmet edebikcek
niteliktedir" dedi. Bahçeli, bir soru
üzerine, "Bölücü örgürün yanında
şimdi 6 siyasi parti var" dedi.
Anadilde öğrenim hakkıyla Türki-
ye'de zorla azınlık yarahhnak isten-
diğini kaydeden Bahçeli, Kürtçe öğ-
renim ve yayının Kürt asıllı yurttaş-
lann yabancılaştınlması \ e farklı mıl-
li kimlik şuurunıın yerleşmesinin en
etkili aracı olarak görüldüğünü be-
lirttı.
'Seçimden kaçış ittifaklarT
AB'nin dayattığı yasalann çıkanl-
masıyla PKK'ye ilerisi için ümit ve-
rildiğini anlatan Bahçeli, Uerleyen dö-
nemde Türkiye'nin karşısına Kıbns,
Ege ve Ermenistan gibi konularda ba-
zı istek ve dayatmalar çıkarıhnasının
beklenmesi gerektiğını söyledi. Yeni
hükümet ve ittifak arayışlarını da de-
ğerlendiren Bahçeli, "suni hükümet"
arayışlannın yalnızca ülkeye değil
planlayıcılan ve figüranlarına da bir
yarar getirmeyeceğıni kaydederek,
demokrasi ve ahlak dışı çabalann hüs-
ranla sonuçlanacağuu söyledi. Bahçe-
li, "Buçe\Teleri,y«nibfc>klarveittifak-
lar oluşturma arayışına sevkeden te-
mel endişe, siyasi gelecek telaşı ve ik-
bal hesabıdır" dedi. Gazetecilerin so-
rulannı da yanıtlayan Bahçeli, seçimin
ertelenmesi girişimlerinin anımsatıl-
ması üzerine, seçimin ertelenmesinin
söz konusu olmadığını söyledi.
Bahçeli, "Bu tür davranışlar Tür-
kiye'yi yeni siyasi kriz ve kaoslara sü-
rükler.Şimdikiittifaklarseçirnden ka-
çış ittifaklandır. Bunda da AB, siyasi
ve ticaret makemesi olarak kuOand-
maktadır" diye konuştu.
MHP'siz hükümet
MHP'nin ittifaklara gereksinim duy-
madığrnı anlatan Bahçeli, "MHP,bu
seçimin en güçlü partisi olacaktır.
MHP'nin rakibi yoktur, yanş içerisin-
de olduğu siyasi partiler vardır" gö-
rüşünü dile getirdı. Bahçeli, DYP li-
deri TansuÇfller ın MHP'siz hükümet
istediği yönündeki açıklamalannın
anımsatılması üzerine de, "MHP'siz
hükümet başarabiliyoriarsa uygula-
suılar" dedi.
54 ilin şehit ve
gaziaileleri
derneklerinin
başkanlan üe
temsikileri dün
Kayseri'de bir
araya gekJL Şehit
yakmlannm
Meclis'te temsil
edümesi
gerektiğini
betirten aileler,
TBMM'ye
miDetvekffi
göndermek için
çahşmalara
başladdar.
(Fotoğraf: AA)
'Seçimde siyasetçilere dersini vereceğiz. Hiçbiri bizden oy alamayacak'
Şehit ailelerinin hedefî MeclisKAYSERİ (AA) - AB'ye
Uyum Yasalan çerçevesinde ida-
mın kaldınhnasuıın ardından si-
yasete girmeye hazırlanan şehit
ve gazi aileleri, TBMM'ye
milletvekili göndermek için ça-
hşmalara başladılar.
Kayseri Şehit Aileleri ve Ma-
lulleri Yardunlaşma ve Daya-
nışma Derneği'nin düzenlediği
dayanışma toplantısında, 54 ilin
şehit ve gazi aileleri dernekle-
rinin başkanlan ile temsilcüeri
dün bir araya geldi. Kayseri Şe-
hit Aileleri ve Malulleri Yar-
dımlaşmave Dayanışma Derne-
ği Başkanı Şerafettin tncetürk-
men. toplantıda, şehit ve gazi
ailelerinin sorunlannın çözümü
için ortak hareket etmek gerek-
tiğini belirtti.
Ordu Şehit Aileleri ve Gaziler
Derneği Başkanı Uğur Uzun da
tüm demekleri aynı çatı altında
toplamayı hedeflediklerini kay-
dederek, bu amaçla tüm şehit ai-
leleri derneklerini kapsayacak
federasyonun resmi olarak kurul-
duğunu açıkladı. tstanbul Şehit
Analan Derneği Başkanı Paki-
ze Alp Akbaba ise şehit aileleri-
nin mutlaka Mechs'te temsil edil-
mesi gerektiğini ifade ederek
"Seçimlerdesiyasetçflere dersini
verece^z. Hiçbiri bizden oy ala-
mayacak" diye konuştu. Basın
açıİdamasından sonra şehit ai-
leleri ve gaziler, Kayseri Kartal
Şehitliği'ni ziyeret ettiler.
Tüm şehit mezarlannı Türk
bayraklanyla donatan şehit ya-
kınlan, mezarlann başında du-
alar ettiler ve Şehitlik Müzesi'ni
ziyaret ettiler.
BAKAKLAR KURULU KARARI
Kıvrıkoğlu f
na
ŞerefMadalyası
• Cumhuriyet tarihinin ilk Devlet Şeref
Madalyası Kıvnkoğlun'dan önce
2000 yılında emekli olan eski
Genelkurmay Başkanı tsmail Hakkı
Karadayı'ya verilmişti.
ANKARA (Cumhu-
riyetBürosu)-30 Ağus-
tos'ta görev süresi do-
lacak olan Genelkur-
may Başkanı Orgene-
ral Hüseyin Krvnkoğ-
lu'na, "DevietŞerefMa-
daryası" verilecek.
BakanlarKurulu, Or-
general Kıvnkoğlu'na
"Türkiye Cumhuriye-
ti'nin bekasu ülkenin ve
miDetin bölünmez bü-
tünhığü, topiumun hu-
zuru, biriik ve beraber-
liğiiçingösterdiğiüstün
feragat, fedakârhk, ba-
şan vevararnk sebebiy-
le" Devlet Şeref Ma-
dalyası vermeyi karar-
laştırdı.
Bakanlar Kurulu'nun
karanna ilişkin tebliğ
Resmi Gazete'de ya-
yımlandı.
Cumhuriyet tarihinin
ilk Devlet Şeref Madal-
yası da, Kıvnkoğ-
lu'ndan önce Genelkur-
may Başkanı olan Or-
general tsmail Hakkı
Karadayı'ya 1998 yı-
lında verilmişti.
Madalya ve Nişanlar
Kanunu'na göre Devlet
Şeref Madalyası ''Ba-
kanlar Kurulu'nun tek-
lifı, Cumhurbaşka-
nı'nm tevcihi ile Türki-
yeCumhuriyeti'nin be-
kasu ülkenin ve miDe-
tin bölünmez bütünlü-
ğü, topiumun huzuru,
bhiik ve berabertiğiiçin
yurtiçinde vej'a yurtdı-
şmda üstün feragat, fe-
dakârhk, başan ve ya-
rarhk gösteren" Türk
ve yabancı uyruklu ki-
şilere verilebiliyor.
Diyarbakırlı avukat nüfus müdürlüğü yetkililerinin engeliyle karşılaştı
Kürtçe isme hâlâ izin yok
CDP GENEL BAŞKANI ÖZDEN:
Siyasi Partiler
Yasası
MAHMUTORAL
DİYARBAKIR-Diyarbakır'da
avukat Berdan Acun'a oğlunun
adını nüfus kütüğüne "Hejar Po-
la" (Paha biçilmez çeük) olarak
kaydettirmesine izin verilmedi.
Acun'un görevliler hakkında da-
va açmak için savcılığa verdiği
dilekçe de işleme konulmadı.
Uyumyasalan kapsamındaKürt-
çeyle ilgili yapılan değişiklikle-
re karşın nüfus müdürlüklerinde
çahşan görevliler, Kürtçe isimle-
• Avukat Berdan Acun, oğlunun adını nüfus kütüğüne
Hejar Pola olarak yazdıramadı. Berdan Acun'un
görevliler hakkında dava açmak için savcılığa
verdiği dilekçe de işleme konulmadı.
rikütüklereyazmaktankaçınıyor. duramadı. Acun, nüfus müdür-
Berdan Acun da oğlunun adı-
nı Hejar Pola olarak kaydettir-
mek istedi, ancak nüfus müdür-
lüğü görevlüeri kürüğe Kürtçe
isün yazamayacaklannı açıkladı-
lar. Görevliler hakkında dava aç-
mak için savcılığa başvuran
Acun, dilekçesini de işleme koy-
lüğündeki tutumu "hukuksuz-
luk ve keyfüik" olarak niteleye-
rek Diyarbakır Barosu'ndan yar-
dım istedi.
Baronun Ergani Kaymakam-
lığı'na gönderdiği yazı da "zar-
fin kimin tarafuıdan gönderikti-
ği belB ohnadığı'' iddiasıyla ge-
ri çevrildi. Baro tarafından gön-
derilen ikinci yazı da Kayma-
kamhk Yazı Işleri Müdür Veki-
li AbduDatif Athhan tarafından
kabul edilmedi.
Iki yazıyı da kaymakamlığa
ulaştıramayan Diyarbakır Baro-
su yetkilileri, son olarak "göre-
vini kötüye kullandıklan ve ih-
malettikleri" gerekçesiyle Erga-
ni Kaymakamı Abdülkadir Gü-
ven ve Yazı Işleri Müdür Vekili
Atlıhan hakkında suç duyurusun-
da bulundu.
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) -Cumhu-
riyetçi Demokrasi Par-
tisi Genel Başkanı Yek-
taGüngörÖzden, "Si-
yasi Partiler ve Seçim
yasalanndaki demok-
rasi karşın hükümler
giderümeden seçime gi-
dflmesi, uhısumuzun de-
mokratikbir siyasal\"a-
pı ve yönetimden yok-
sun kahnış durumunu
sürdürmesi sonucunu
verecektir" dedi.
Özden dün yaptığı
yazılı açıklamada, Si-
yasi Partiler Yasasrnda-
ki, yeni kurulan partile-
rin seçimlere gireme-
mesinin, örgütlenme
özgürlüğüne, demok-
rasiye ve hukuka aykı-
n olduğunu kaydetti.
Özden şöyle devam et-
ti:
"Demokrasiden kor-
kanlar, demokrasiyi sa-
vunurgörünüponuyık-
maya çahşanlar, sözde
demokratlar, Türki-
ye'nin adına ve onun
onuruna >
<
akışır obna-
yanlar,oylann tükenme
noktasınagektigmi gör-
dükleriiçin bu utançve-
rici aykuıhklan düzelt-
meyi düşünmüyorlar."
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Yüzde on barajı, 12 Eylül askeri
darbesinin ürünüydü. Iddiaya göre
bu baraj, partilerin belli bir merkez-
de toplanmasına neden olacak, asıl
olarak iki partili birsistem yaratılacak-
tı. Türkiye gibi arayış içindeki bir ül-
kede iki partili sistemin neye yaraya-
cağı bir yana, darbecilerin öngördü-
ğününtersine Türkiye 12 Eylül önce-
sinden daha parçalı ve çok partili bir
siyasi sıstem içine oturdu.
Çok partili sistem iyi mıdir, kötü
müdür bu ayn konu.. ancak Türkiye
gerçeği, şu aindaki sosyal yapısıyla sü-
rekli çok partili birsistem üretiyor. O
zaman Seçim ve Siyasi Partiler Ka-
nunu'nun da bu çok parçalılığa uy-
gun bir hale getirilmesi gerekiyor. Bu-
nun ilk yolu barajı aşağı çekmek. San-
ki barajı aşağı çekmekte öcü varmış
gibi kımse bu konuyu gündeme ge-
tiremıyor.
Bu konudaki en temel gerekçeler-
den birisi, eğer baraj aşağı çekilirse
12 Eylül Yasalanyla 6. Seçim
HADEP'in Parlamento'ya gireceği
korkusu. Demokratik bir sistemde
böyle bir korku olabilir mi? HADEP,
Türkiye'nin bir bölgesinin en kuvvet-
li partisi. Güneydoğu'da oylann ya-
nsından çok fazlasını alacak bir gü-
ce sahip. 12 Eylülcü kafa, buna rağ-
men bu partinin Parlamento'da tem-
sil edilmesini engellemek gerekçe-
siyle çok sayıda seçmen oyunun bo-
şa gitmesinı göze alıyor.
• • •
Tarhan Erdem seçim araştırmala-
rı konusunda güvenilir bir isim. Şu
andaki kamuoyu araştırmalanna gö-
re AKP hariç hiçbir partinin barajı aş-
ma garantısinın olmadığını söylüyor.
AKP dışındakı beş partinin de yüzde
8 ile 12 arasında oynayan bir deste-
ğe sahip olduğunu ilave ediyor. Bu beş
partinin yalnızca bir veya ikisi barajı
geçerse ortaya çıkacak tablonun çar-
pıklığına dikkat çekiyor. AKP'nin oyu
yüzde 22 civarında çıkarsa, örneğin
iki parti de barajı yüzde 11 gibi bir oy-
la aşarsa ortaya nasıl birtablo çıkar:
Türkiye'de verilen oylann yüzde
44'ünü alan 3 parti Parİamento'daki
koltukların tamamına sahip olur.
Yani sandığa giden seçmenlerin
yüzde 56'sının oyu Meclis dışında
kalabilir. Bu çok parçalı tablo içinde
Meclis ve hükümet bir azınlığın eline
geçebilir. Burada ilginç ve çarpık bir
duruma daha dikkat çekilebilir: Baş-
bakan Ecevit ve aşın laik kesimler
AKP'nin artan oylarını birtehdit ola-
rak göstermeye çalışıyorlar.
Bunun rejimı tehdit edeceğini söy-
leyerek bir korku yaymaya gayret edi-
yorlar. Onların bu çarpık mantığının
haklı olduğunu kabul etsek, o zaman
bu seçim sistemiyle, örneğin AKP,
aldığı oyun iki mishnden fazla millet-
vekili çıkarabilir. Hani "şeriat"la mü-
cadele ediliyordu? Bunun da birile-
rinin egemenliğini pekiştirmek için
kullanılan bir bahane olduğu söyle-
nemez mi?
Komik değil mi, "bölücüleri" en-
gellemek için barajı yükseklerde tut-
tuklannı söyleyen aşırı laiklik savu-
nuculan "şeriatçı"lar\n önünü açı-
yor. Bu tür korkular üzerine siyaset
inşa edenler, tam kendileriyle çelişen
sonuçların da mimarı oluyorlar.
•••
Bütün bu seçim tablosu içînde gö-
rünen o ki, 12 Eylülcü, yasakçı, kor-
kular üzerine inşa edilmiş bir sistem
demokratik bir yapıyla bağdaşmı-
yor. Bu yasakçı sistem Türkiye'yi çö-
kertti. Halkı yoksullaştırdı, siyaseti
ise toplumdan kopardı. HADEP'i
Parlemento dışında bırakmak ge-
rekçesi, sonunda bu gerekçeyi öne
sürenlerin Meclis dışında kalmasını
beraberinde getiriyor.
Şu gerçeği kabul edelim, 12 Eylül
mantığı üzerine kurulan ve giderek
her gelişme ile pekiştirilen aşın dev-
letçi, baskıcı, kimlikleri reddeden sis-
tem rflas ediyor. Kendi gerekçesinin
tersi sonuçlan da beraberinde geti-
riyor. Doğru olan Türkiye'nin çok
renkli yapısına uygun yeni bir Se-
çim kanunu, siyasi partiler kanunu
hazırlamak. Şimdi olmazsa yarın bu
gerçek tekrar tekrar karşımıza gele-
cek.
Bu zoraki seçim belki de birçok si-
yasi tiderin sonu olacak. Belki de İyi
olacak. Bozulmadan düzelmeyecek
gibi görünüyor. Bu kadar öngörü-
süz bir liderliğin de ömrü doldu. Tür-
kiye'yi AB'ye ve demokratikleşme-
ye götürecek yeni liderier gerekiyor.