10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 AĞUSTOS 2002 PAZAR 4 HABERLER DİMVADA BUGUN ALİ SİRMEIN Direnen İnsan Sevgili, Son günlerde, TürkTıyatrosu'nun uluslararası çapta yıldızı Müşfik Kenter'i, daha yakından görmek, tanımak, daha da önemlisi oynadığı ti- pi nasıl yoğurup ekrana yansıttığını izlemek ola- nağını buldum. Eşşiz, büyük bir keyifti. Yetenekli olduğu kadar, çaJışkan, titiz, özverili bu adam, çok da şanslı bir ktşiydi. öyle ya! Çocuk tiyatrosunda oynadığı günleri de hesaba katarsan, elli dört y\\d\r seyircisi önün- de olan bu sanatçı, ona çok şey katmış, mutlu etmiş, düşündürmüş, zevkini n incelmesine kat- kıda bulunmuş, bu arada birç^ok büyük rolü hak- kıyla oynama olanağını bulmtış, seyircinin gön- lünde taht kurmuştu. Hiç unutmuyorum, ellili yıllsnn sonlarında ab- lası Yıldız Kenter ile birlikte Istanbul'a geldikle- rinde olay yaratmışiar, yaşam ı mızda yeni bir say- fa açmışlardı. John Obsorne'un öfkesinde onu, benim gibi kimbilir kaç kişi birden fazla kez izle- mişti... Bundan daha şanslı bir yaşam olabilir miydi? Bu görüşlerimi aktardığım bir dostum dinledi dinledi, sonra da: - Hadi besendeldedi. Şaşırmıştım. O sürdürdü: - Şu hale baksana! Bütün tiyatrolar gibi Allah bilir, Kenterler de giderlerini bile karşılayamaz du- rumdadırlar. Sonra gülerek ekledi: - Senin elli yıllık meslek yaşamı olan uluslara- rası çapta aktörünün kendi evi var mı? Biliyordum. Sormamıştım da, zaten öyle şey- lere hiç aldırmadığı halinden belli olan Müşfik Kenter'e böyle bir şey sormanın anlamı da yok- tu. Bizimki sinik gülüşüyle devam etti: - Televole yıldızlannın evleri ile ilgili haberleıi oku- dun mu? O hanımlann şöhretleri yanında, senin sanatçılannınkinin lafı mı olur? ••• Kanımca ilk bakışta haklı gibi görünse bile as- lında hiç de değildi. Sanatçının başansı ve ününün nicel değil, ni- tel yönü önemliydi. Gelip geçici ve hemen unutulan bir ün ile, izle- yicisinde ömür boyu silinmeyen iz bırakan oyun- cunun başansı nasıl kıyaslanabilirdi ki?.. Dostumun gözlemlerini ilk bakışta haklı gibi gösteren, yıvışık bir popülizm, kâr getiren ucuz- culuğun topluma egemen olmuş olmasıydı. Halka bir şeyler vermek, daha doğrusu geniş krtleler ile el ele daha iyiye, daha incelmiş zevk- lere, yeni ufuklara doğru açılmak yerine, var olan begeni düzeyinin en artını benimseyip onu ege- men kılmaya aracı olmanın topluma da, alt gelir düzeyinde olanlara da, emekçilere de, köylülere de ne kazandırdığını görmek istiyorsan Sevgili, bu kesimlerin bugün içinde olduklan duruma bak! Zaten yukanda sözünü ettiğim popülizm de, hal- kın hayalannı okşayarak ekmeğinin bir bölümü- nü elinden alma politikasının bilinçli bir uygula- masıdır. Ama bunu söylediğin zaman yanrt hazırdır: - Ne yapalım halk böyle istiyor. Yoksa siz hal- kı küçümsüyor musunuz? * • • Halk aydın aynmı aslında popülizmden yarar uman politikacının ve ucuz reytingcinin kumaz ça- basının ürünüdür ve ne yazık ki, fazla düşünme- den kabul etmek eğiliminde olan toplum buna gö- zü kapalı boyun eğmiştir. Işin kötüsü beyin yıkama derecesine varan da- yatmalar sonunda, gergedanlaşmaya karşı du- ranlar da, artık seslerini çıkaramaz hale gelmiş- lerdir. Işte özellikle böyle ortamlarda, bu aldatmaca karşısında direnecek, Müşfik Kenter benzeri sa- natçılara, aydınlara, düşünüriere, yurttaşlara, ger- çekten birey sıfatına hak kazanmış bireylere ihti- yacımız var. Sevgili şu anda, Müşfik Kenter'i kafamda, lo- nesco'nun oyununun kahramanı Beranger'nin, herkesin gergedanlaştığı bir ortamda, yapayal- nız kaldığı halde, küçük birtereddütten sonra, bir- den silkinerek yeniden insanlığa dönüşünü dile getiren, hemen ardından perdenin ineceği, son repliğini söylerken canlandınyorum: - Direnen insanın vay haline!.. Bütün dünyaya haykınyorum!.. Ben son insanım!.. Sonuna kadar daöyle kalacağım! Sahi Sevgili, keşke Kenterler bu sezon Gergedan'ı sahneleseler. Şu anda bu oyunu izlemeye o kadar çok ihtiyacımız var ki? Ölümiinün 3. yılı Aydın Erten ödemle anıldı İZ1VÜR(Cumhuriyet Ege Bürosu) - Türk so- lunun simge isimlerin- den Aydm Erten ölûmü- nün 3. yılında törenle anıldı. 12 Eylül önce- sinde, CHP'den, tz- mir'in Gültepe semtin- de belediye başkanlığı yapan Erten'i anma tö- renine CHP üyeleri ve Gültepe halkı katıldı. CHP Izmir tl Başkanı Alaaddm YükseL Aydın Erten'in, sürekli ülke çı- karlannı gözetip müca- dele ettiğini belirterek "O felsefi anlamda ma- teryalist siyasi anlamda ideaüst birisiydi" dedi. Gültepe Mezarlı- ğı'nda düzenlenen töre- ne CHP Ü Başkanı Yük- sePın yaıu sıra AliRıza Bodur, Ferhat Aslantaş, Kemal Anadol, Musa Çam, Mehmet Karcı, Tacettin Bayır, Şadiye Akgül, AMZeyfoek, par- tililer ve Gültepe halkı katıldı. Saygı duruşu- nun ardından söz alan Yüksel, Erten' inl940'h yıllarda doğduğunu be- lirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "1960'hyılla- ra gelindiğinde Vatan Cepbesi'ne karşı duru- şun önemü isimkrinden birisi oldu. 1970'lerde, 12 Mart faşizmine baş- kaJdırtn. 12 Eylül yıDa- rmdada faşjzme karşı en ön saflarda ver akh," MHP lideri Bahçeli, Meclis'te AB paketine destek veren siyasi partileri ağır bir dille suçladı: 6 partiPKK'ninyanındaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli siyasi par- tilerin idamı kaldırarak PKK' nin ama- cuıa hizmet ettiğini belirterek, "Bo- lücüörgütünyanndaşimdi6siyaapar- ti var" dedi. Suni hükümet ve ittifak arayışlannın başanh olamayacağını kaydeden Bahçeli, ANAP ve DYP'ye meydan okudu. Bahçeli, "Bunlarse- çünden kaçış Hmaldandn: MHP^iz hü- kümeti başarabiliyorlarsa uygulasın- lar" dıye konuştu. Dün partisinin milletvekilleri ve il başkanlanyla bir toplanh yapan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, top- lantı öncesinde düzenlediği basın top- lantısında Meclis'teki siyasi partile- re ağır eleştiriler yöneltti. tdam ceza- sının kaldınbnasıyla bölücü terör ör- gütü ve yandaşlannın ödüllendirildi- ğini savunan Bahçeli, AB paketine destek veren partilerin PKK'nin Ab- erkes istediği açıklamayı yapar ANKARA (Cumtauriyet Bürosu) - Başbakan Bülent Ecevit TBMM'de yasalaşan AB paketine destek veren 6 partiyi PKK amaçlanna hizmet etmekle suçlayan MHP lideri ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçetiye. *Biz AB ik ilişkUerden yanayız" yanıtını verdi. Ecevit, dün ekonomiden sorumlu devlet bakanlığına atanan Masum Türker'le yaptığı basın toplantısının ardından gazetecilerin MHP lideri Devlet Bahçeli'nin sözlerini anımsatması üzerine, "Biz öteden beri AB ile iBşkilerden yanayız. Bu ilişki sürecek. Tabii, berkes kendme göre bir açıklama yapar" dedi. dullah Ocalan ın serbest kalması he- define ortak olduklannı söyledi. Bahçeli, "6 sirosi partinin, idamce- zasnukakte-arakyerinegetinfikJeri dü- zenleme bu amaca hizmet edebikcek niteliktedir" dedi. Bahçeli, bir soru üzerine, "Bölücü örgürün yanında şimdi 6 siyasi parti var" dedi. Anadilde öğrenim hakkıyla Türki- ye'de zorla azınlık yarahhnak isten- diğini kaydeden Bahçeli, Kürtçe öğ- renim ve yayının Kürt asıllı yurttaş- lann yabancılaştınlması \ e farklı mıl- li kimlik şuurunıın yerleşmesinin en etkili aracı olarak görüldüğünü be- lirttı. 'Seçimden kaçış ittifaklarT AB'nin dayattığı yasalann çıkanl- masıyla PKK'ye ilerisi için ümit ve- rildiğini anlatan Bahçeli, Uerleyen dö- nemde Türkiye'nin karşısına Kıbns, Ege ve Ermenistan gibi konularda ba- zı istek ve dayatmalar çıkarıhnasının beklenmesi gerektiğını söyledi. Yeni hükümet ve ittifak arayışlarını da de- ğerlendiren Bahçeli, "suni hükümet" arayışlannın yalnızca ülkeye değil planlayıcılan ve figüranlarına da bir yarar getirmeyeceğıni kaydederek, demokrasi ve ahlak dışı çabalann hüs- ranla sonuçlanacağuu söyledi. Bahçe- li, "Buçe\Teleri,y«nibfc>klarveittifak- lar oluşturma arayışına sevkeden te- mel endişe, siyasi gelecek telaşı ve ik- bal hesabıdır" dedi. Gazetecilerin so- rulannı da yanıtlayan Bahçeli, seçimin ertelenmesi girişimlerinin anımsatıl- ması üzerine, seçimin ertelenmesinin söz konusu olmadığını söyledi. Bahçeli, "Bu tür davranışlar Tür- kiye'yi yeni siyasi kriz ve kaoslara sü- rükler.Şimdikiittifaklarseçirnden ka- çış ittifaklandır. Bunda da AB, siyasi ve ticaret makemesi olarak kuOand- maktadır" diye konuştu. MHP'siz hükümet MHP'nin ittifaklara gereksinim duy- madığrnı anlatan Bahçeli, "MHP,bu seçimin en güçlü partisi olacaktır. MHP'nin rakibi yoktur, yanş içerisin- de olduğu siyasi partiler vardır" gö- rüşünü dile getirdı. Bahçeli, DYP li- deri TansuÇfller ın MHP'siz hükümet istediği yönündeki açıklamalannın anımsatılması üzerine de, "MHP'siz hükümet başarabiliyoriarsa uygula- suılar" dedi. 54 ilin şehit ve gaziaileleri derneklerinin başkanlan üe temsikileri dün Kayseri'de bir araya gekJL Şehit yakmlannm Meclis'te temsil edümesi gerektiğini betirten aileler, TBMM'ye miDetvekffi göndermek için çahşmalara başladdar. (Fotoğraf: AA) 'Seçimde siyasetçilere dersini vereceğiz. Hiçbiri bizden oy alamayacak' Şehit ailelerinin hedefî MeclisKAYSERİ (AA) - AB'ye Uyum Yasalan çerçevesinde ida- mın kaldınhnasuıın ardından si- yasete girmeye hazırlanan şehit ve gazi aileleri, TBMM'ye milletvekili göndermek için ça- hşmalara başladılar. Kayseri Şehit Aileleri ve Ma- lulleri Yardunlaşma ve Daya- nışma Derneği'nin düzenlediği dayanışma toplantısında, 54 ilin şehit ve gazi aileleri dernekle- rinin başkanlan ile temsilcüeri dün bir araya geldi. Kayseri Şe- hit Aileleri ve Malulleri Yar- dımlaşmave Dayanışma Derne- ği Başkanı Şerafettin tncetürk- men. toplantıda, şehit ve gazi ailelerinin sorunlannın çözümü için ortak hareket etmek gerek- tiğini belirtti. Ordu Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği Başkanı Uğur Uzun da tüm demekleri aynı çatı altında toplamayı hedeflediklerini kay- dederek, bu amaçla tüm şehit ai- leleri derneklerini kapsayacak federasyonun resmi olarak kurul- duğunu açıkladı. tstanbul Şehit Analan Derneği Başkanı Paki- ze Alp Akbaba ise şehit aileleri- nin mutlaka Mechs'te temsil edil- mesi gerektiğini ifade ederek "Seçimlerdesiyasetçflere dersini verece^z. Hiçbiri bizden oy ala- mayacak" diye konuştu. Basın açıİdamasından sonra şehit ai- leleri ve gaziler, Kayseri Kartal Şehitliği'ni ziyeret ettiler. Tüm şehit mezarlannı Türk bayraklanyla donatan şehit ya- kınlan, mezarlann başında du- alar ettiler ve Şehitlik Müzesi'ni ziyaret ettiler. BAKAKLAR KURULU KARARI Kıvrıkoğlu f na ŞerefMadalyası • Cumhuriyet tarihinin ilk Devlet Şeref Madalyası Kıvnkoğlun'dan önce 2000 yılında emekli olan eski Genelkurmay Başkanı tsmail Hakkı Karadayı'ya verilmişti. ANKARA (Cumhu- riyetBürosu)-30 Ağus- tos'ta görev süresi do- lacak olan Genelkur- may Başkanı Orgene- ral Hüseyin Krvnkoğ- lu'na, "DevietŞerefMa- daryası" verilecek. BakanlarKurulu, Or- general Kıvnkoğlu'na "Türkiye Cumhuriye- ti'nin bekasu ülkenin ve miDetin bölünmez bü- tünhığü, topiumun hu- zuru, biriik ve beraber- liğiiçingösterdiğiüstün feragat, fedakârhk, ba- şan vevararnk sebebiy- le" Devlet Şeref Ma- dalyası vermeyi karar- laştırdı. Bakanlar Kurulu'nun karanna ilişkin tebliğ Resmi Gazete'de ya- yımlandı. Cumhuriyet tarihinin ilk Devlet Şeref Madal- yası da, Kıvnkoğ- lu'ndan önce Genelkur- may Başkanı olan Or- general tsmail Hakkı Karadayı'ya 1998 yı- lında verilmişti. Madalya ve Nişanlar Kanunu'na göre Devlet Şeref Madalyası ''Ba- kanlar Kurulu'nun tek- lifı, Cumhurbaşka- nı'nm tevcihi ile Türki- yeCumhuriyeti'nin be- kasu ülkenin ve miDe- tin bölünmez bütünlü- ğü, topiumun huzuru, bhiik ve berabertiğiiçin yurtiçinde vej'a yurtdı- şmda üstün feragat, fe- dakârhk, başan ve ya- rarhk gösteren" Türk ve yabancı uyruklu ki- şilere verilebiliyor. Diyarbakırlı avukat nüfus müdürlüğü yetkililerinin engeliyle karşılaştı Kürtçe isme hâlâ izin yok CDP GENEL BAŞKANI ÖZDEN: Siyasi Partiler Yasası MAHMUTORAL DİYARBAKIR-Diyarbakır'da avukat Berdan Acun'a oğlunun adını nüfus kütüğüne "Hejar Po- la" (Paha biçilmez çeük) olarak kaydettirmesine izin verilmedi. Acun'un görevliler hakkında da- va açmak için savcılığa verdiği dilekçe de işleme konulmadı. Uyumyasalan kapsamındaKürt- çeyle ilgili yapılan değişiklikle- re karşın nüfus müdürlüklerinde çahşan görevliler, Kürtçe isimle- • Avukat Berdan Acun, oğlunun adını nüfus kütüğüne Hejar Pola olarak yazdıramadı. Berdan Acun'un görevliler hakkında dava açmak için savcılığa verdiği dilekçe de işleme konulmadı. rikütüklereyazmaktankaçınıyor. duramadı. Acun, nüfus müdür- Berdan Acun da oğlunun adı- nı Hejar Pola olarak kaydettir- mek istedi, ancak nüfus müdür- lüğü görevlüeri kürüğe Kürtçe isün yazamayacaklannı açıkladı- lar. Görevliler hakkında dava aç- mak için savcılığa başvuran Acun, dilekçesini de işleme koy- lüğündeki tutumu "hukuksuz- luk ve keyfüik" olarak niteleye- rek Diyarbakır Barosu'ndan yar- dım istedi. Baronun Ergani Kaymakam- lığı'na gönderdiği yazı da "zar- fin kimin tarafuıdan gönderikti- ği belB ohnadığı'' iddiasıyla ge- ri çevrildi. Baro tarafından gön- derilen ikinci yazı da Kayma- kamhk Yazı Işleri Müdür Veki- li AbduDatif Athhan tarafından kabul edilmedi. Iki yazıyı da kaymakamlığa ulaştıramayan Diyarbakır Baro- su yetkilileri, son olarak "göre- vini kötüye kullandıklan ve ih- malettikleri" gerekçesiyle Erga- ni Kaymakamı Abdülkadir Gü- ven ve Yazı Işleri Müdür Vekili Atlıhan hakkında suç duyurusun- da bulundu. ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) -Cumhu- riyetçi Demokrasi Par- tisi Genel Başkanı Yek- taGüngörÖzden, "Si- yasi Partiler ve Seçim yasalanndaki demok- rasi karşın hükümler giderümeden seçime gi- dflmesi, uhısumuzun de- mokratikbir siyasal\"a- pı ve yönetimden yok- sun kahnış durumunu sürdürmesi sonucunu verecektir" dedi. Özden dün yaptığı yazılı açıklamada, Si- yasi Partiler Yasasrnda- ki, yeni kurulan partile- rin seçimlere gireme- mesinin, örgütlenme özgürlüğüne, demok- rasiye ve hukuka aykı- n olduğunu kaydetti. Özden şöyle devam et- ti: "Demokrasiden kor- kanlar, demokrasiyi sa- vunurgörünüponuyık- maya çahşanlar, sözde demokratlar, Türki- ye'nin adına ve onun onuruna > < akışır obna- yanlar,oylann tükenme noktasınagektigmi gör- dükleriiçin bu utançve- rici aykuıhklan düzelt- meyi düşünmüyorlar." IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Yüzde on barajı, 12 Eylül askeri darbesinin ürünüydü. Iddiaya göre bu baraj, partilerin belli bir merkez- de toplanmasına neden olacak, asıl olarak iki partili birsistem yaratılacak- tı. Türkiye gibi arayış içindeki bir ül- kede iki partili sistemin neye yaraya- cağı bir yana, darbecilerin öngördü- ğününtersine Türkiye 12 Eylül önce- sinden daha parçalı ve çok partili bir siyasi sıstem içine oturdu. Çok partili sistem iyi mıdir, kötü müdür bu ayn konu.. ancak Türkiye gerçeği, şu aindaki sosyal yapısıyla sü- rekli çok partili birsistem üretiyor. O zaman Seçim ve Siyasi Partiler Ka- nunu'nun da bu çok parçalılığa uy- gun bir hale getirilmesi gerekiyor. Bu- nun ilk yolu barajı aşağı çekmek. San- ki barajı aşağı çekmekte öcü varmış gibi kımse bu konuyu gündeme ge- tiremıyor. Bu konudaki en temel gerekçeler- den birisi, eğer baraj aşağı çekilirse 12 Eylül Yasalanyla 6. Seçim HADEP'in Parlamento'ya gireceği korkusu. Demokratik bir sistemde böyle bir korku olabilir mi? HADEP, Türkiye'nin bir bölgesinin en kuvvet- li partisi. Güneydoğu'da oylann ya- nsından çok fazlasını alacak bir gü- ce sahip. 12 Eylülcü kafa, buna rağ- men bu partinin Parlamento'da tem- sil edilmesini engellemek gerekçe- siyle çok sayıda seçmen oyunun bo- şa gitmesinı göze alıyor. • • • Tarhan Erdem seçim araştırmala- rı konusunda güvenilir bir isim. Şu andaki kamuoyu araştırmalanna gö- re AKP hariç hiçbir partinin barajı aş- ma garantısinın olmadığını söylüyor. AKP dışındakı beş partinin de yüzde 8 ile 12 arasında oynayan bir deste- ğe sahip olduğunu ilave ediyor. Bu beş partinin yalnızca bir veya ikisi barajı geçerse ortaya çıkacak tablonun çar- pıklığına dikkat çekiyor. AKP'nin oyu yüzde 22 civarında çıkarsa, örneğin iki parti de barajı yüzde 11 gibi bir oy- la aşarsa ortaya nasıl birtablo çıkar: Türkiye'de verilen oylann yüzde 44'ünü alan 3 parti Parİamento'daki koltukların tamamına sahip olur. Yani sandığa giden seçmenlerin yüzde 56'sının oyu Meclis dışında kalabilir. Bu çok parçalı tablo içinde Meclis ve hükümet bir azınlığın eline geçebilir. Burada ilginç ve çarpık bir duruma daha dikkat çekilebilir: Baş- bakan Ecevit ve aşın laik kesimler AKP'nin artan oylarını birtehdit ola- rak göstermeye çalışıyorlar. Bunun rejimı tehdit edeceğini söy- leyerek bir korku yaymaya gayret edi- yorlar. Onların bu çarpık mantığının haklı olduğunu kabul etsek, o zaman bu seçim sistemiyle, örneğin AKP, aldığı oyun iki mishnden fazla millet- vekili çıkarabilir. Hani "şeriat"la mü- cadele ediliyordu? Bunun da birile- rinin egemenliğini pekiştirmek için kullanılan bir bahane olduğu söyle- nemez mi? Komik değil mi, "bölücüleri" en- gellemek için barajı yükseklerde tut- tuklannı söyleyen aşırı laiklik savu- nuculan "şeriatçı"lar\n önünü açı- yor. Bu tür korkular üzerine siyaset inşa edenler, tam kendileriyle çelişen sonuçların da mimarı oluyorlar. ••• Bütün bu seçim tablosu içînde gö- rünen o ki, 12 Eylülcü, yasakçı, kor- kular üzerine inşa edilmiş bir sistem demokratik bir yapıyla bağdaşmı- yor. Bu yasakçı sistem Türkiye'yi çö- kertti. Halkı yoksullaştırdı, siyaseti ise toplumdan kopardı. HADEP'i Parlemento dışında bırakmak ge- rekçesi, sonunda bu gerekçeyi öne sürenlerin Meclis dışında kalmasını beraberinde getiriyor. Şu gerçeği kabul edelim, 12 Eylül mantığı üzerine kurulan ve giderek her gelişme ile pekiştirilen aşın dev- letçi, baskıcı, kimlikleri reddeden sis- tem rflas ediyor. Kendi gerekçesinin tersi sonuçlan da beraberinde geti- riyor. Doğru olan Türkiye'nin çok renkli yapısına uygun yeni bir Se- çim kanunu, siyasi partiler kanunu hazırlamak. Şimdi olmazsa yarın bu gerçek tekrar tekrar karşımıza gele- cek. Bu zoraki seçim belki de birçok si- yasi tiderin sonu olacak. Belki de İyi olacak. Bozulmadan düzelmeyecek gibi görünüyor. Bu kadar öngörü- süz bir liderliğin de ömrü doldu. Tür- kiye'yi AB'ye ve demokratikleşme- ye götürecek yeni liderier gerekiyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle