10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 AĞUSTOS 2002 PAZAR 14 KULTUR kultur@ cumhuriyet.com.tr Sanat yaşammda 43 yılı geride bırakan Ayşen Gruda kendinden hoşnut bğru yerde doğru'GAMZE AKDEMtR Gözü yaşlı, duygulu. kJmı saf, ki- mi uyanık, koca arayan genç kız rol- lerinden mafya anasına; ikâ kumalı. bir dolu çocuklu, dobra kadın ustabaşı yardımcısından yaşlı, huysuz kayna- naya çeşit çeşit kişiliğe bilnürerek 43 yılı geride bıraktığı sanat yaşamıyla. düniin olduğu kadar bugünün de ne- şeli yüzü.. Ayşen Gruda. Babasının ölümü üzerine küçük kar- deşlerine bakmak için tiyatro sanatçı- sı ablasıyla çalışmak zonında kalan Gruda, bu nedenle aklıncLa hiç sanat- çı olmak yokken bırdenbire girmiş sa- nat dünyasına. Tevfik Bilge Tiyatro- su'nda bir vodvil'de boş olan hizmet- çirolüyle... Çorlu'da bu rolle sahneye çıktığı ilk gece üç replikten sonra büyük alkış alır 0 kadar heyecanlıdır ki önce alkışın kendisi için koptuğunu fark etmemiş- tirbile. Daha sonra Avni Dilligil'de oy- nar. Turnelerde birbirinden güzel rol- lerle sahnededir yine. Avni Dilligil'de dikkatini çektiği Muammer Kara- ca'nm tiyatrosuna geçtiği sıralarda kulağına gelen kendisiyle ilgilı bir nı- telemeyle adeta sarsılır. 'Suna Pekuy- salfleAdile Naşit arası bir şey geöyor." "TakKt körü bir şey. Kendi olmah. kimliğinibulmalıoyuncu~ dıyen Gru- da, bu nıtelemeden gurur dırysa da. bu- nun altında ezilmemeye kararlıdır. On- lardan çok şey öğrenecek ama onlan taklit etmeyecektir. Kendi olacaknr. Ni- tekim olur da... COImek düşünmektir Sinema, tiyatro, şov, telev-izyon, dub- laj.. hepsinden ayn keyif alıyor Gru- da. Gülmeyi, güldürmeyi seviyor. 0 güldürürken düşündürmeyı seçenler- den. "Gülmek düşünmektir. İDa ki dü- şünmektir. Sanüdığının aksine de de- şarj değilşarj olmakür. Descartes 'Dü- şünüyorum. öyleyse varım' demiş: bende •Gülüyorum, öyleyse vanm' dfr- yonım." Yönetmen ve kamerayla uyumlu bir ilişkiye önem verdiğini söyleyen Gruda, cümleyi asıl söyle- yenin yönetmen, kameranııı da gerçek göz olduğu vurguluyor. "Diyelim ki "Kötülük yapmayın' cümlesini bir fflm yapnk. Ben deya' a", ya 'r' ya da 'y' harfiyim o cümlede.O mesaja doğru şeküde hizmet edebflmek için doğru yertk. doğru y harfiolma- ya çabşıyorum. Bunu nasıl nıı yapryo- rum? Başlangıcınu ortasınu kreşen- dosunu ve finalini nasıl. nerelerde ya- pacağınıı tasarlar; rolümü kafamda montajlanm bir kcre. Onun içindir ki X # ugün bir Kemal Sunal, Adile Xaşü, MürüvvetSim, Muammer Karaca, Danyal Töpatan, Ali Şen, geri gelir mi? Bizimki ekip oyunuydu, star olayı yoktu. Şu anda bizim çektiğimiz o filmier, o ailefilmlen halen oynuyor. Bana söyler misiniz, yettiteri üretilebiliyor mu? Halka yeni bir şeyter yapıhyor mu? Sinema birsektörmü? Yok, hâlâ onlar oynatıhyor ve tek kuruş da îelif ödenmiyor/ Ayşen Gruda, yanında yetiştiği Ertem Eğilmcz için "Çok iyi bir komedi yönermeni ve efcane bir sinema adamıydT diyor. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) sincnıada hiç güçlük çeknıem. Bir de kamerayı iyi tanımak kameramanla iyi bir diyalog geüştirmek de oyuncu lehinedir. Oyuncu kendisini tartmah ve sormalıdır kendisine. 'Ne kadanm ben?', 'Objektif olarak neredeyım?', 'Omuz planda mıyım, yoksa bel plan- da mı?", " Kamera çok mu yakın, do- lu dolu mu'" Kamera hiçbir şeyi af- fetmez, çok acımasızdır. Kamera ger- çekgözdür. Kamerayla düeDosu önem- Hdir oyuncunun." Sanat yaşamının ta başından bu ya- na, senaryo üzerinde titizlikle çalışan Gruda, bir yorumcu olarak, senaryo- yu edebıyat değeri taşıyan -ve taşı- ması gereken- yazılı metin olarak ta- nımlıyor. Yanında yetiştiği Ertem Eğilmez'i "Çok i>i bir komedi yönermeni ve ef- sane bir sinema adamıydT sözleriyle niteleyen Gruda "O günleri çok anyo- rum" derken geçmışe dönüyor. "Büt- çeier bugünkülere göreçokdardu ham filmier dışandan kaçak gelirdi. bir tek kare bile fazla çekilemezdL, ama güzel günlerdi." 'Her şey yürekte biter' Ertem Eğılmez imzalı, hâlâ milyon- lan ekrana kılitleyen o aile filmlerin- de FrankCapra filmlerinden ızlerol- duğunu belırten sanatçı, "Sevgi, el ele rutma. paylaşımdı o filmlerin öznesi" diyor ve ekliyor: "Ailenin ya da ma- hallelinin başına bir taş düşer ve hep- si kendi dünyalannda yaşarlarken bir- denbire tekyürek olurlar. Bugün Tiir- kiye'nin gereksinimi de bu. Paylaşılan zoriuklara, o dayanışma cevap verir çünkü. Her şey yürekte biter çünkü." Ertem Eğilmez'in sınemadaki kö- tü adam, kötü kadın, koca arayan kız gibı bir takım prototıpleri kırmaya ça- lıştığını söyleyen Gruda, o filmlerin farkının, yen doldurulamayacak dev kadrolarının yanı sıra, nedenlere. ni- çinlere daha derinlemesine eğilmele- ri olduğunun altını çizmeyi de unut- muyor. "Bunun en güzel örnekkri Neşeli Günler", 'Bizim Aile', 'Hababam Sı- nı fi',' Çöpçüler Kralı','Ç içek Abbas' gibi fılmlerdir. Ertem abi çok disiplin- Kydi, ama bir o kadar özgür bırakabi- len. fıkirlere saygı gösteren, bir o ka- dar öğretmen, arkadaş. babaydı. Onun serinde çalışmak hem öğrenmek, hem eğlenmek, hem üretmekti Senaryoça- hşmalanna bütün ekip kaülırdık. Ro- lünıüz olsun olmasın sete gelirdik. Ba- zen sen üç gün gelme. şu gün gel dedi- Sanatta sonsuz özgürlük olmalı• Bir fon var, Düşkün Sanatçılan Koruma Fonu. Düşkün sanatçı ne demek? Düşkünlük ve sanat nasıl birlikte telafruz edilebilir. Senin sistemin o heykeltıraşı, balerini, sinema, tiyatro sanatçısını, ressarru, mknan korumak üzere yapılmalıdır. Sanatçı hasta da olabilir. Sanatçının rahatça bakılabileceği, ruhunu acıtmadan maddi konularda destek görebileceği bir sistem olmalı. Dernekler çok fazla bir şey yapamıyorlar. Sendikamız veya odamız olması şart. • Sansürün hiçbir biçimini hoş karşılamıyorum ama bir denetim mekanizrnasınm olması gerektiğini de biliyorum. Önce insaf. vicdan, değer smırlan ıçinde otosansürü olmah insanın, tamam, ama sanatta sonsuz özgürlük olmalı. Beni en çok rahatsız eden bir diğer durum da diktatörlük rejimi. Bilmem hangi kanalın sahibinin yukanda Zeus gibi oturup da yakın çevresinden biri beğenmedi diye o diziyi başanh-başansız aynmı yapmaksızın yayından kaldırması... Yine de televizyonun Türİciye'de birçok şeyleri düzeltebileceğine inanıyorum. • Çocuklan çok seviyorum. En büyük arzum çocuk programlan yapmak. Beni yalmzca insan olarak değil, sanatçı olarak da yenileyen, geliştiren 4 yaşında Emre adlı bir torunum var. Yaşama daha yumuşak ve umutla bakmayı öğretti bana. Sivriliklerimi törpüledi. Tünelin bir ucundaki ışık benim, öbür ucundaki ışık da o. • Bence bugün Türİciye'de aklı başında, çocukluk çağını aşmış herkesin oturup 'Ben ne yapıyorum?', 'Biz nereye gidiyonız?' diye düşünmesi gerekiyor. Biz sanatçılar çok ağır bir yük taşımaktayız. Televizyonla sinema bir araya gelmeli. Böyle olursa herkes kazançlı çıkar. Yeniden sektör haline gelebilmek için bu çok önemli. Çocuk programlan yapmak istiyor. ği deolurdu ama- mümkün değildL gj- derdik yine de. O havayı koklamadan yapamazdık. ÖzeOikle, koca peşinde, iki adamı da parnıağının ucunda oynataa, uya- nıktemMkçi km canlandmdığnn' Çöp- çüler Krahndaki oyıınumu çok se\e- rim. Böylesi karakterleri iyi oynadığı- mı, gözlemlediğimi, sinemaya iyi aktar- dıgımı düşünüyorum. Bugün bir Kemal Sunal, Adile Na- şit, Mürüvvet Sim. Muammer Kara- ca geri gelir mi? Ya Danyal Topatan, Alı Şen.geri gelir mi?. Bizimki ekipoyu- nuydu, star ola>i yokru. Şu anda bizim çektiğimiz o filmier. o aile filmleri ha- len oynuyor. Bana söyler misiniz, ye- nileri üretilebiliyor mu? Halka yeni bir şeyler yapılrvor mu? Sinema bir sektör mü? Yok. hâlâ onlaro>naüb>or ve tek kuruş da teiif ödenmiyor. Hiç- bir parti meydanlara çıkıp da' Benim sanat polıtikam da şu olacak' dedi mi? dByecek mi? Demeyecek." Tlyatroları İçin yer arıyorlar 43 yılı geride bıraktığı sanat yaşa- mında yükseldiği ustalık katı Gru- da'yı gençlerden soyutlamış değil. Değil onlara yukandan bakmak, on- lara güvendığini ve onlardan çok şey ögrendiğını bile söylüyor ünlü sanat- çı "Özeüikle bu yıl Efendy'de Müjdat Gezen ile yaptığımız 'Tri Peypırs' ad- b şovda onlarla çok uyumlu bir birlik- teükiçinde çataşük Onlar benden,ben onlardan çok şey öğrendik. Okan Ba- yülgen'i, Beyaz'ı çokzeki buhıyorum. Yıbnaz Erdoğan benigüldürebilen na- dir metinlerin yazandır. Yasemin Yal- çın ve Demet Akbağ'la gurur duyn- yorum." Tuncay Özinel, HaBt Akçatepe, Er- can Yazgan ile geçen yıl kurduklan ti- yatro için yeni bir yer aradıklannı söy- leyen Gruda, önümüzdeki sezon Ay- demir1\kbaş'ın halen yazmakta oldu- ğu bir kabarede oynayacağını, Müj- dat Gezen ile yaptıklan 'TH Peypırs' adlı şovu da sürdüreceklerini ekliyor arduıdan. DVD / VCD Vanil^r The Cetavvay (Sonsuz Firar) / Yön. Sam Peckjnpah /Oyn. Steve Mc Queen, Ali Mc Graw, Al Lettieri, Sally Struthers / 1972, Renkli, 118 dakıka / VVarner Nome Video-Tiglon. Aksiyon sinemasının ustası Peckinpah. cinayet-serüven öyküleri yazan Teksaslı Jim Thompson'un yapıtmdan uyarladı- ğı filmınde bir soygunun soluk kesen ge- rilimli anlannı sinema meraklılanna tüm gerçekliğiyle\eriyor. % 'ÖzelBölümler''de oyuncuların, teknikkadronun özgeçmiş- leri, filmografileri var. "Bir Oyuncu- nun Hazırlanmasr menüsünde Steve Mc Queen'in Doc rolü için yaptığı ha- zırlıklannaynntılan, "McGraw'uıİlk- lerPnde yaşammda hiç araba ve silah kullanmayan oyuncuyu eşi Mc Qu- een'inçalıştırması, "ÇekimMekânlan'' Aslı SELÇUK } menüsünde de yönetmenle yapımcıların Hollywood geleneklerini çiğneyerek filmi gerçek mekânlarda, yerel halkla senaryonun gelışim akışını koruyarak çekmeleri anlatı- lıyor. Filmin yapımcısı David Foster, 1994'te Ro- ger Donaldson'un Alec Baldwin-Kim Basin- ger çifti ile gerçekleştirdiğı ıkinci çe\'iriminin yapımcılığını da üstlenmiş. Her iki versiyo- nun senaryosu yönetmen VValter HiD'in im- zasını taşıyor. Dolby digital sesli "DM)'nin Önerfler" menüsünde oyuncu ve türe göre baş- ka filmlerin tanıhmına da ulaşabiliyorsunuz. ••• Cone Wlth The Wind (Rüzgâr Cl- bi Ceçti) /Yön: Victor Flemin / Oyn: Clark Gable, Vıvien Leigh, Olivia de Ha- villand /1939, 224 dakika, renkli / VVar- ner Home Video-Tlglon. Çekim ve kurgusu bir yılda tamamlanan film, sinema tarihinde önemli sayılan kla- siklerdendir. Birçok kez sinemalarda yer alan, izleyicinin bıkmadığı fılmi Fleming'le birlikte Sam VN'ood ve George Cukor da yönetti. Bu romantik, tarihi duyarlı dram. Margaret Mftcheü'in Pulitzer ödüllü, hâ- lâ ilgi gören romanından sinemaya uyar- landı. 1861 'de Amerikan Kuzey-Güney sa- vaşının bitiminde, yıkıma uğramış Gü- ney'in yeniden yapılanma öyküsü güçlü bir aşk ilişkisî çe\Tesinde. yetkin bir an- latımla veriliyor. 10 Oscar'lı film Technicolor sistemin canlılığını yitirmeyen, solmaz renkle- nyle karşımızda. Günümüze dek görün- tü kalıtesi en yetkin video basımı olan bu çalışmanın sesleri de dolby digital ses kalitesiyle yenilendi. Moore meleklere' karşı • Kültür Senisi - Beyazperdeden uzun süredır uzak kalan Demi Moore, sinemaya hızlı bir dönüş yapmaya hazırlanıyor. Bir dönem en çok kazanan kadın oyuncu olan Moore, özlediği eski günlerine Charlıe'nin üç güzel meleğinin sayesinde yeniden kavuşmaya hazırlanıyor. 'Charlie'nin Melekleri-2'de 'Halo' adındakı karakteri canlandıracak Moore, Drew Barrymore, Cameron Diaz ve Lucy Lıu ile birlikte rol alacak. Filmde üç ünlü oyuncu. Amerikan hükümetinin sırlannı satmak üzere harekete geçen Halo'yu durdurmak için mücadele verecek. Moore'un pek çok akrobatik hareket sergıleyeceği ve dö\ıiş sahnelerinde rol alacağı filmin 2003 yılında göstenme girmesi planlanıyor. Sinemanm en pahah kadın oyunculanndan Cameron Diaz'ın 20 milyon dolar ücret aldığı filmde Demi Moore'un alacağı ücret ise henüz belirlenmedi. Bafra'da tarihi kale kalıntısı • S.\MSUN (AA) - Samsun'un Bafra Ilçesiınde, M.Ö. 7.-8. yüzyıllarda Frigler tarafından yapılmış olduğu tahmin edilen kale kalıntılan bulundu. Arkeoloji ve Etnografya Müzesı Müdürü Muhsin Endoğru, kalınhlann, ilçenin 50 kılometre uzağuıda Başaran Köyü yakınlannda Tependelık yöresinde, yaklaşık 10 kilometrelik bir alana yayılmış olduğunu belirttı. Endoğru, kalenin Frigler tarafından yapılmış olabileceğini tahmin ettiklerini kaydederek, kalıntılann kesin olarak hangi döneme ait olduğunu belirlemek için araştırma yapılacağını da ifade etti. Gibson, Papa'dan onay istiyor • Kültür Senisi - Ünlü aktör Mel Gibson, yeni filminde Hazreti Isa"yı canlandırabilmek için Vatikan'dan onay bekliyor. Koyu Katolik Gibson, 'Passion' adlı filmde Hazreti tsa'nın hayatım beyazperdeye aktarmak için kollan sıvadı. İtalya'ya yaptığı ziyarette din alimlen ve kilise yetkilileriyle görüşmeler yapan ünlü oyuncunun bu filmde hrıstiyanlık dininin daha iyi anlaşılmasını sağlamayı amaçladığı söyleniyor. Gibson, Papa II. Jean Paul'ün yeşil ışık yakması halinde proje için harekete geçecek. Hazreti Isa, daha önce 'King of Kings'de Jeffrey Hunter, 'Greatest Story Ever Told'da Max Von Sydow, 'Last Temptation of Christ'de Willem Dafoe ve 'Monty Pythonıs Life of Brian'da da Kenneth Colley tarafından canlandınlmıştı. "Ben Bir İnsan' Altınoluk'ta • Kültür Senisi - Nâzım Hikmet'in doğumunun 100. yılı nedeniyle metnini Mustafa Şerif Onaran ile Rüştü Asyah'nın birlikte yazdığı 'Ben Bir Insan" adlı oyun, 18 Ağustos günü Ayhan Şahenk Salonu'nda saat 19.30"da Altınoluklu sanatsev erlerle buluşacak. Tek kişılik oyunda, a>Tiı zamanda yönetmenliği de üstlenen Rüştü Asyalı rol alıyor. Nâzım Hikmet'in kendisi ve geçmişiyle hesaplaşmasını konu alan oyunda, şairın anılanndaki olaylar ve kişıler 'film sahneleri' ile canlandınlıyor. 'Ben Bir tnsan'da Asyalı'ya, sahnedeki film perdesinden, 37 ldşıden oluşan devlet tiyatrosu sanatçılannın, önceden çekilmiş olan görüntüleri eşlik ediyor. İZDSO, ttalya'dan döndü • İZMİR (A.\) - İzmir De\ let Senfoni Orkestrası (tZDSO), Kültür Bakanlığı'nın 'Uygarlıklar Beşiği Türkiye 2002 Kültür ve Sanat Şöleni" çerçevesinde gıttıği Italya turnesini tamamlayarak yurda döndü. İZDSO Müdürü Kenan Gökkaya, yaptığı açıklamada, Roma'nın Efes'i olarak kabul edilen Tivoli antik kentinde 'Fesrival Euro Medıterraneo' ve Napoli'de 'Festival Musicale Ravello'da verdikleri ikişer konser verdiklerini belirtti. Roma'daki konserlerde orkestrayı, devlet sanatçısı şef Rengim Gökmen'in yönettiğini, çağdaş Türk bestecılerinden Ulvi Cemal Erkin'in 'Köçekçe', Ferit Tüzün'ün 'Esinriler', Mendelssohn'un "İtalyan Senfonısi" ve Dvorak'ın '9. Senfoni' eserlerini seslendirdiklerini belirten Gökkaya, Napoli'deki konserlerde de italyan şef Bruno Aprea yönetiminde, Mahler'in '1 No'lu Senfonisi'nin sunulduğunu söyledi. kral Füarmori ABD/ye ptmjyor • .\NKARA (AA) - İsrail Fılarmoni Orkestrası, bu ay için planlanan ABD konser turnesini güvenlik nedeniyle iptal etmek zonında kaldı. Orkestranın sözcüsü, hiçbir Amerikan sigorta şirketinın 100 kişilik orkestrayı ve konserlerini terör saldınlan korkusuyla sigortalamadığım söyledi. Orkestranın Los Angeles, San Francisco ve Chicago yenne, A\-ustralya ve Tayvan'da konserler \ ereceği kaydedildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle