14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 AĞUSTOS 2002 PERŞEMBE HABERLER Siyasiler, Türk-İş'in yıldönümü kutlamasını seçim meydanına çevirdiler Pardlerinişgüvencesi yanşı Erken seçime doğru Ortakların uyumu bitti TÜREYKÖSE ANKARA - 3 Kasım'da erken seçimin "görûmnea", hükümet ortaklan arasındaki çok övünülen "uzlaşma ve uyum" görüntüsünü tamamen bozdu. MHPliler, seçim karan ile AB yasalarının ele alındığı komisyonlarda ortaklanna karşı açık savaş başlattı. AB paketıne karşı muhalefetini "Apo affedflecek" noktasmda yoğunlaştıran MHP, muhalefeti de köşeye sıkıştırdj. Ölüm cezasının kaldınlmasından yana olduklanıu söyleyen AKP ve SP'liler, "MHP propagandas korkusu" nedeniyle ölüm cezasuıın kaldınlmasına Uişkin maddeye "hayır* dedi. TBMM, seçim karan haftasına yoğun bir trafıkle girdi. Seçim ve AB yasalanıun görüşüldüğü komisyonlar ve kulislerde "Seçim göründü, ortakhk bozukhı" görüntüsü egemendı. TBMM'nin tarihsel önemi olan günlerinden derlediğimiz bazı ilginç notlar şöyle: • AB uyum pakeünin altında ANAP ve SP'lilerin imzası bulunmasına karşuı, komisyonlarda iki bakan, "tasanymış gflM* öneriyi savundu. Devlet Bakanı Nejat Arseven ile Adalet Bakaıu Hikmet Sami Türk, hükümet adına toplantılara kaüldı. AB paketınde 3 Kasım'da seçim önerisinin de yer alması DSP'lileri kızdırdı. • AB uyum paketi, dün Adalet Komisyonu'nda görüşülürken MHP'li üyeler tansiyonu yükseltti. Orfaan Btçakçıoğlunun "Bir hanım genei başkan çüap 'Hadi bakalım MHP, Apo'yu asabilecek mısiniz' dijordu. Şimdi biz diyoruzki: 'Hadi bakalım DYP, Apo'yu kurtaracak mısın, kurtarmayacak mısın'" sözleri DYP'li üyelerin tepkisine yol açn. • AB paketi önceki gün Milli Eğitim Komisyonu'nda görüşülürken de gergin dakikalaryaşandı. MHP'li Bozkurt Yaşar Öztürk, "Bu teküfle dağdaki mittanlan indirecekler ve özd dershaneterde öğretmeniik yapüracaJdar" derken ANAP'lı SaMh Yddmm sükûnetin sağlanması için Komisyon Başkanı Abdurrahman Küçük'ü göreve çağırdı. • Anayasa Komisyonu'nda özellikle ANAP'lılarla MHP'liler arasında sert atışmalar yaşandı. MHP'li Mustafa Verkaya, "AB'den başka seçenek yok, demek bia köle ya da defi savmak demektir" sözleriyle ANAP'blan hedef aldı. ANAP'-lı Isuı Çdebi ise Verkaya'ya, "Türkiye Israil'in yanında bir Ortadoğu ülkesi ohır, seçenek budur* karşılığım verdi. • Komisyon'da görüşmeler sürerken, SHP yöneticıleri Nihad Matkap ileMehmet Gükegün partilerine seçime girme yolunu açacak bir önerge verilmesi için yoğun çaba harcadı. Ancak sonuç alamadılar. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Iş Güvencesi Ya- sa Tasansı'nın basın çalışanlan- nı da kapsayacak biçimde bir an önce çıkanlmasının, bu alanda keyfi uygulamalara son verece- ğini bildirdi. Türk-tş'ın 50. ku- ruluş yıldönümü törenini "seçiın meydanına" çeviren siyasiler ise Iş Güvencesi 'ni kapma yanşına girdiler. DYP Genel Başkanı Tan- su Çilkr'in Iş Güvencesi Yasa Tasansf nı desteklediklerini söy- lemesine karşüık Çalışma ve Sos- yal Güvenlik Bakanı Yaşar Oku- yan, DYP'lilerin komisyonda bu önergeye ret oyu verdiklerini anımsattı. Okuyan, "Eğer ger- çekten söz verilmişse bunun ar- kasında durulmalıdır" dedi. Türk-Iş'in 50. kuruluş yüdönü- mü dün Dedeman Oteli'nde dü- zenlenen törenle kutlandı. Töre- ne Cumhurbaşkanı Sezer, çok sayıda bakan, bazı partilerin ge- nel başkanlan ve sendika yöne- ticileri katıldı. Sosyal devletln aörevl Sezer, işsizliği önleyici ve ulu- sal gelirin adaletli biçimde dağı- lımını sağlayıcı önlemler alma- nın sosyal devletin görevleri ara- sında yer aldığını vurguladı. Se- zer, "Iş Güvencesi Yasa Tasan- sı'nın basın çahşanlannı da kap- sayacak biçimde bir an önce çı- karüması, bu alanda keyfi uygu- lamalara son verecek, işçilerimi- zi koruyarak, ctkin çahşmalan için güvenü ortanı sağlanacakör. Bu tasannın yasalaşmaskanaya- sa ve yasalarda yer alan sendika- laşma hakkuun kullanılmasını da kolaylaştıracaktır w dıye ko- nuştu. DYP Genel Başkam Çil- ler, I994'te 5 Nisan kararlanna Türk-İş'in kuruluş yüdönümüne Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer de kaükü. (Fotoğraf: AA) karşı tepkisını 3 ay ıçinde sokak- larda gösterert Türk-Iş ve Başkan Bayram Meral'ın. daha sonraki yılîarda yaşanan ağır ekonomik tablolara karşın tepkı göstermek için "hâlâBnunayadevam ettiği- ni" söyledı. Çiller, işçilere "Tek matiyeti, artan borçlar ve azalan gefirdüzeyiolarakkarşmuza çık- nuşür" diye konuştu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Oku- yan, Çiller'in Iş Güvencesi Ta- sarısfyla ilgili sözlerine işaret ederek şöyle konuştu: "DünÇa- • Türk-Iş'in 50. kuruluş yıldönümü törenine katılan Cumhurbaşkanı Sezer, Iş Güvencesi Yasa Tasansı'nın basını da kapsayacak biçimde bir an önce çıkanlmasını istedi. istediğim şey, kendiniz için doğ- nıyohıbuhın" diye seslendi. Çil- ler, Türk-Iş'in, 18 Nisan seçim- lerınde DSP Genel Başkanı Bü- lent Ecevit. MHP Genel Başka- nı Devlet Bahçeti ve ANAP Ge- nel Başkanı MesutYıfanaz'a des- tek verdiğıni söyleyerek "Ama o troykanm işçi kesünine ve ülkeye hşma ve Sosyal İşler Komisyo- nu'nda bu önergeye DYP üyele- ri ret oyu verdikr. Şu anda biz burada konuşurkenönerge Ada- let Komisyonu'nda görüşûlüyor. Ben DYP'ye eleştiri getinnedim. Benimpartim de dahabütün par- tiler 'Iş güvencesini çıkaracağız' diye miDetin önünde söz verdüer. lşte Mecfis, işte Adalet Komisyo- nu, tasan ondan sonra da Genel Kurul'agekcek. Gün bugündüıf İçten çıkarmaların karşılığı borç almak Bayram Meral, devletin topla- dığı vergiden daha fazla faiz öde- diğine işaret ederek "Hükümet- ler kamu kesimini işçi ve memur cıkarma karşıhğmda borç alma pazartoğıyapmaktadır'' dedi. Me- ral, Mechs'ın öncelikle siyasi parnlerve seçim yasasında gerek- li değışiklikleri yapması, Iş Gü- vencesi Tasansı'nı yasalaştırma- sı, AB 'ye uyum yasalannı çıkar- ması ve daha sonra erken seçim karannı almasını istedi. AKP lideri Recep Tayyip Er- doğan da, Iş Güvencesi 'nı Bakan Okuyan'ın istediğini ancak par- tisinin istemediğinı savundu. Rahşan Ecevit, daha önce il olan ilçenin onurunun tamirini istediğini söyledi Şebiııkaralıisarm hakla yenildi • 1933 yılınakadar Şebinkarahisar'ın il olduğunu belirten Rahşan Ecevit, "Şebinkarahisar'ın il olması için devletin masraf etmesi gerekmiyor. Çünkü Şebinkarahisar eskiden ildi. Her şeyi zaten vardır" dedi. ANKARA/GİRESUN (Cum- huriyet)- Şebinkarahisar'ın il ol- masına ilişkin yasa tasansı Bakan- lar Kurulu'nda imzaya açıhrken Rahşan Ecevit de 1933 yılına kadar il olan ilçenin hakkının ye- nildiğini belirterek "Şebinkara- hisarhlarsadece kmlan onurlan- nın tamir edümesini istiyorlar" dedi. Ecevitler'in Şebinkarahi- sar'ın il olması için başlathğı gi- rişıme MHP'den de destek geldi Rahşan Ecevıt, yaptığı yazılı açıklamayla Şebinkarahisar'ın il olması isteminıngerekçelerini sı- raladı: "Şebinkarahisar'm 9obna- sı için devletin masraf etmesi ge- rekmiyor. Çünkü Şebinkarahisar eskiden ildi Bu nedenk de hükü- metbinasmdan.>iiksekoknhından hastanesine kadar her şevi zaten vardır. Şebinkarahisatiılar sade- ce kuılan onurlaruun tamir edD- mesini istiyorlar. Denilebilir ki sı- rada il olabihnekiçin gerekn şart- larm oluşmuşokluğu daha nice D- çevar. Buflçekrinflobnası içintrfl- yonlargerekebflir.Doğrudur. An- cak Şebinkarahisar, bir hakkm iadesini istrvor." Anadolu'nun efsanevi halkı, Berlin'de düzenlenen sergide Avrupa'yla tanışıyor Hititleı* sergisî Âlmanya'da Berlin'in Martin-qropıus galerilerinde yıl sonuna kadar açık kalacak olan Hititler sergisi için ilk ay gösterilen ilgi azalmayacak gibi görünüyor... "Dansı bizhn müzeİerin başma" diyerek biz de geziyoruz... OKTAYEKtNCİ BERLlN - Yıllardır Türkiye'nin antik tarihini ünlü Bergama Müze- sı'nden öğrenen Berlinlüer, 12Hazi- ran 2002 tarihinden bu yana da "Die Hethiter" (Hititler) sergisiyle birlik- teler.. Kültür Bakanlığı (Anıtlar ve Mü- zeler Genel Müdürlüğü) tarafindan; "Das volkDer 1000 götter" (bin Tan- nlı halk) başlığı altında düzenlenen ser- gi, Berlin'in bir başka ünlü kültür merkezi "Martin-qropıus-Bau" bi- nasında 2002 yıh sonuna kadar izle- nebilecek... Yİne bu günlerde Berlin'deki "Tür- kevi" binasında Mimarlar odası tara- findan açılan ve Uluslararası Mimar- lar Birliği'nin (UIA) 22-29,Tem- muz/2002 tarihleri'ndeki TJünya 1VB- ffiarhkKongre»n nekanlan lOÖ'üaş- kın ülkeden binlerce mimara tanıbl- makta olan "Anadolu'da SivflMimar- hkve ev gdeneğT sergısı de aynı kül- turel buluşmaya eşlik ediyor... Böylece Berlin'de, bir yandan Ber- gama Müzesi, bir yandan Hititler ser- gisi ve bir yandan da Anadolu evleri Gazjantep, Kayseri, Adana, tstanbul, Kastamonu tzmir ve diğer baa illerdeki müzelerden derle- nen Hm't sanaü ve mimarisine ait antik eserieri dakikalarca izleyen Ahnanlann, her parçaya ait bügi yazılarou dikkatk okumalan Anadolu uygarhklanna duyuİan ilgiyi kanıtüyor. çıkarmasıyla. Türkiye'nin binlerce yıhlk tarihsel geçmişinin zengin biryel- pazesi kentin kültür yaşamına katılı- yor... Hûzûn ve merak yan yana 2005 yılında Mimarlar Cklası'nın Is- tanbul'da ev sahipliğini yapacağı Dün- ya Mimarlık Kongresi'nden zaman ayınp "HHMeri izlemeye" gıttiğimiz- de, tarihı Martın-qropıus bınasının hemen yanuıdaki "Terörün Topoğ- rafyası" sergisiyle karşılaşıyoruz. "Berhn duvarTndan arta kalan bir parçanın önünde ve aynı duvar "fon" yapılarak düzenlenen seıgi, "NariDö- nemi"ndeki insanlık dışı olaylarla bir- hkte II. Dünya Savaşı'ndaki bomba- lanan Berhn'i fotoğraflar, grafikler ve bilgi panolanyla anlaöyor... Kentteki ilan panolannda yer alan; "Don'tNever Forget" (Asla Unutma) yazılı afışler de etkili ohnuşlar ki fa- şizmin ve savaşın dramını her yaştan kalabalık gruplar izliyor... Berünhlen "hüzünleriyle'' baş ba- şa bırakıp galeri binasına girdiğimiz- de ise Hitıtlerle tanışmaya gelenlenn daha kalabalık olduğunu görüyoruz... Gaziantep, Kayseri, Adana, Istan- bul, Kastamonu Izmır ve diğer bazı illerdeki müzelerden der- lenen Hitit sanatı ve mimarisine ait an- tik eserieri dakikalarca izleyen Al- manlann, her parçaya ait bilgi yazı- larını dikkatle okumalan ise Anado- lu uygarhklanna duyulan ilgiyi ka- nıtlıyor... Sergiyi birlikte gezdiğimiz Adana- h mimar "Erkan Karakaya" ise giriş ücreti olarak ödediğimız 6 Euro'lan (10 milyon lira) da anımsatarak diyor ki; "Türkiye'de turistler de ohnasa müzekr bomboş kalacak." "Biz bile Anadolu tarihini kendi müzeierimizde göreceğimize, ancak buradagörmeyezaman ayınyonız~." Hititler sergisi, yaklaşık 45 dakika süren bir belgesel fılmle de destek- lenerekdüzenlenmiş... Galerideki bir salonda, Hattuşa'nın canlandınldığı kent maketiyle aynı mekânda gös- terilen film başlaymca oturacak boş sandalye kalmıyor... Öyle görünüyor ki sergininkapanış tarihi olan29 Arahk 2002'ye kadar Hititleri tanımayan BerHnli pek kalmayacak... Martın-qropıus'un eski Doğu Ber- lin'e bakan kapısından "Dansıbizim başımıza" diyerek çıkıyoruz... PERŞEMBE ORHAN BURSALI AKP Kamuoyu yoklamaları bugünkü koşullarda Tay- yip Erdoğan'ın AKP'sinın yüzde 25'ler civannda oyla bınncı partı olabıleceğini gösteriyor. Bu du- rumda AKP'nin tek başma iktidar olması da bü- yük olasılık. Bu da endışe yaratıyor. Ecevit, AKP iktıdarının "rejim" ve "devletgele- neği" için tehlike yarattığı görüşünde. Ecevit, "de- rin"ve "yüzeye/" kesimleriyle devlet vedahası ba- zı "solpartiler" de, bu "ciddi dunım"un nasıl aşı- lacağı konusunda düşünüyor. Bir çıkmaz var. Bu çıkmaz yeni degil tabii; "devletparalelinde" ve "tehlikesiz" partilerin bürokratik devletle iktidar biçimleri sonunda vanlan nokta, sürekii iflas hal- leridir; uçlardaki seçeneklere güçlü iktidar yolları açan da bu durumdur. Geçen seçimin uç noktadaki sürprizi MHP idi. Ancak, MHP devlete ve düzene yabancı degildi. Pekı DSP'yı de, ıki sıçramayla en büyük parti ya- pan, sağ ve sol merkez partilerin iktidar iflaslan ve Türkıye'yi düzenlı olarak batırma politikaları değıl miydi? Seçmen, epey bir süredir merkezi silip yerine de- nenmemişleri veya umut gördüklerini geçiriyor. Bu durum, seçmenin çok haklı bir intikamıdır, elin- deki ne yazık ki tek silahını kullanmasıdır. ••• Peki AKP bir umut olabilir mi? önce dinsel kö- kenlerini bir yana bırakarak, bu soruya tarafsız bir yanıt vermeye çalışmak gerek. En nihayetınde, Türkiye ve iktidar gerçeğının, onlann dınsellikleri- ni törpuleme veya asgari noktalara indirme olası- lığı vardır. Ama bu soruya belki ayrı bir yazıda da- ha aynntılı yanıtlar aramak gerekir. İlk bakışta, AKP kadrolarının geçmişleri, bugün- kü programları, sorunlar karşısında önerdikleri, ekonomik ve sosyal gelecek söylemleri.. ne yazık ki seçmenin umutlarını gerçekleştirmekten çok uzak gözüküyor. Birinci handikap, AKP kadrolannın ıstisnasız hepsınin, Erbakan rahlesınden geçmiş olmaları- dır. Siyasi hayatlannın en önemli derslerini aldık- lan bu ideolojık dönemleri, Türkiye'nin sorunlan- na çözüm üretme, bulma ve uygulama açısından boş ve koftur. Erbakan, Türkiye'nin "eğlence siyaseti" açısın- dan en buyük figurüdür. Türk siyasi hayatının bel- ki de bu en büyük demagogu, hiçbir cıddi soruna sunabileceği bir çözüm sahıbi olamamıştır. Zaten lafazanlığa ve kıtleleri aldatmaya dayanan siya- setlerın, ne gerçek anlamda iktidar olabildikleri ne de bir çözüm üretebildikleri görülmüştür. AKP kadrolannın hem Erbakan'a dayanan geç- mişleri hem de aynca Erbakan dışında kendi bi- reysel söylemlen, bu açıdan umut verici degildir. Henüz ana polıtika olarak dinsel söylemlerini ön planda tutmaları da ikinci büyük handikaplarıdır. Çünkü Türkiye'nin sorunlarının hiçbırinin zerre ka- dar dinle bir ilişkisi yoktur. Din ticareti ile iktidar olanağı arayan ve ne yazık ki bulanların hükümet etme süreçlerini Erbakan döneminde yaşadık. Üçüncüsü, bütün bunlan bir yana bıraksak bi- le AKP, gerçekten sorunlanmıza inandıncı çözüm- ler önerecek alternatif bir siyasal, sosyal ve eko- nomik program Türkiye'nin önüne koyamadı. Bir ulusal kalkınma vizyonunu ve bu açıdan diğer par- tilerden farkını göremiyoruz. Dördüncüsü, Tayyip Erdoğan ve AKP'nin eko- nomik bakımdan güçlü çıkışlannın dayandığı po- litikalann kirliliği "şüphesi"d\r. Bu şüphe çok güç- lüdür ve Erdoğan'ın siyasi hayatını tamamen sön- dürebilir. Erdoğan'ın, Istanbul Beledıyesi Başkan- lığı dönemındeki bazı uygulamalan, yolsuzluk-soy- gun davaları olarak halen mahkeme aşamasında- dır. Istanbul Belediye Başkanlığı'nda birçok baş- kan, gerek şahsi gerekse sosyal ve siyasal yatınm olarak büyük maddı ve manevi olanaklara kavuş- tu. Bu olanaklann yaratılması, yolsuzluktan tutun etik olmayan, yani ahlaksız bir dizi uygulamaya dayandı. Şımdi, siyaseti bu temele dayanan bir liderden ve partısinden, ülke yönetıminde temiz ve dürüst bir yönetım beklenmesi ne kadar mümkün? • • • özetle, öyle görünüyor ki seçmen AKP umudu- nu da kullanıp sonunda çöpe atacaktır. AKP'nin yok- sul ve umutsuz seçmenin oylannı alması bu ger- çeğı değiştirmez. AKP iktidara gelebilir, ama ikti- darda kalıp kalamayacağı ayrı bir beceri gerekti- rir. AKP'nin iktıdarını yaşayıp görmeliyiz. Benim bir endişem yok. Türkiye'nin temelleri, deneyimleri ve birikımleri, AKP olayını deneyebilecek kadar güç- lüdür. AKP siyasi hayata belki de büyük tecrübe- ler kazandıracaktır. AKP'nin, diğerlerinden farklı olmadığını göreceğiz. Ve ne yazık ki ülke yine za- man kaybedecek. Ama, bize zaman kaybettirmeyecek bir seçenek görüyor musunuz? obursali(g cumhuriyet.com.tr. nazınrın ve davaları atilla coşkun CEM YAYEVEVt Küçükparmakkapı Ipek Sokağı No:10 80060 BeyoğJu-lstanbu] Tel: (0212) 293 41 70 Faks: (0212) 244 15 33 Kitabuı gelın Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfl'na bırakılacaktır
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle