19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 TEMMUZ 2002 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sıvas'taki olayda yeni gelişme Bebeğin karnmdaki bebekler ikiz çıktı SÖZ ÇİZGİNİN Turhan Selçuk SIYAS (Cumhuriyet) - Doğduğunda karnındaki şişlıkten şüphelenilerek Cumhuriyet Cniversitesı Araşhrma Hastanesi'ne sevk edılen erkek bebeğin karnında. 5 aylık olduğu belirlenen 2 kardeşinin bu- lunduğu ortaya çıktı. CÜ Radyoloji Bölümü Ögretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İbrahimOztoprak. rad- yolojik tetkıkler sonucu, Hatun Zeki adlı kadının. 21 Temmuz tarihinde dün- yaya gelen erkek bebeği- nin karnında 2 kardeşinin daha bulunduğunun sap- tandığını söyledi. Öztop- rak, şu bilgileri verdi: "Karnı şiş olduğu için Doğumevi Hastanesfnden hastanemizesevkedüen be- bek üzerinde yaptığımız radyotojik tedtiklerde, ke- smKklekamındaurbulun- madığuu, aksine (Fetus İn Feru) dedigimiz 2 bebek daha buhınduğunu tespit ettik. 1805 vüında flk kez rastianılan (Fetus İn Fetu) dediğimizolay. gefişmiş bir bebeğin içerisinde getişme- miş bebek bulunmasıdır. Tıptiteratüründebu vaka 87. oluyor. Ancak bebeğin karnında 2 bebek bulun- masıise dünyadaya3 ya da 4 kez rasdanılmış bir olay. Aynca bu vakayı ilginç ya- pan bir başka olayise diğer bebeklerin kaburga, bacak ve kol kemikleri, karaciğe- rin bir bölümü, böbrekler, gözler, ağızgibi bazıorgan- lannın otuşmasL" E>r. îbrahim Öztoprak, kardeşinin karnında bulu- nan her iki bebeğin de ölü olduğunu vurgulayarak şunlan arüattı: "Kannda- ki ölü bebekler, bebeğin karnının ön kısnunda bu- lunuyor. Banndıklan be- beğin, idrar yollannda bir miktargenişlemeye yol aç- mışlar. Aynca karaciğer, dalak, böbrek. mide ve ba- ğu-saklannı kenara iterek sılaşannışlar." AVRUPATRENİNİN PEŞİNDE Mi NE?L Belediyeye ait billboard'lann kiralanmasına ilişkin ihalelere fesat kanştırmakla suçlanıyor Erdoğan'ayenibirdava• Istanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait billboard'lann kiralanmasına ilişkin ihalelerin bedellerini düşük göstererek 50 trilyon 7 milyar liralık yolsuzluk yapmakla suçlanan Erdoğan'm 3 yıl ağır hapsi isteniyor. ECEVtTKIUÇ fstanbul Cumhuriyet Baş- savcılığı, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğanın da arala- nnda bulunduğu 18 sanık hak- kında "İhaleye fesat kanşür- mak" suçundan dava açtı. Is- tanbul Büyükşehir Belediye- si'ne ait billboard'lann kira- lanmasına ilişkin ihalelerin be- dellerini düşük göstererek 50 trilyon 7 milyar liralık yolsuz- luk yapmakla suçlanan Erdo- ğan'uı 3 yıl ağır hapsi isteni- yor. Istanbul Cumhuriyet Savcı- sı Rasim Işıkaltm tarafından hazırlanan iddianamede, Bü- yükşehir Belediyesi 'nin kont- rolündeki yerlerde bulunan 30 adet afiş değiştiricili ışıklı me- ga billboard, 350 adet direkle- rarası ışıklı mega billboard ve bin adet tek yüzlü ışıksız bill- board konulması ve işletmesi- ne ilişkin ihale yapıldığı belir- tildi. Belediye Encümeni'nin 24 Şubat 1998 tarihli karany- la 3 yıllık süre için aylık 62 milyar lira bedelle işin en yük- sek teklifi veren Gür-sa tnşa- at ve Alma Media Reklamcı- lık'ın oluşturduğu ortak giri- şime ihale edildiği ifade edi- len bu karan veren encümen meclisinin başkanlığını İdris Naim Şahin'nin, üyeliklerini de Nihat Mecit, Şaban Erden, Ali Yıbnaz, Nuriddin Dönmez, Hüseyin Güisün ve Sabri De- refi'nin yaphğı kaydedildi. Ka- rann 16 Mart 1998 tarihinde dönemin belediye başkanı Er- doğan tarafından onayladığı vurgulanan iddianamede, bu ihalenin bedelinin Ahmet Du- ran, Ayşe Zuhal Sezen, Mikdat Yetim,Mehmet AliTerlemez ın görev yaptığı Başkanhk Tak- dir komisyonu tarafından be- lirlendiği ifade edildi. Aynı billboard'lann işletmesine iliş- kin açılan bir başka ihalenin de 6 Kasım 2000 tarihinde en yük- sek teklifi veren Istanbul Kül- tür ve Sanat Ürünleri AŞ'ye 3 yıllığına aylık 315 milyar lira- ya verildiği anlatılan iddiana- mede Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Ümit Özerol ta- rafindan onaylanan bu ihalenin bedelinin de Ayşa Zuhal Se- zen, Miktad Yetim, Mehmet AH Teıiemez tarafından belir- lendiği belirtildi. Sanıklann bu ihalelere fe- sat kanştırdıklan ve ve 50 tril- yon 7 milyar lira yolsuzluk yaptıklan vurgulanan iddiana- mede, Erdoğan, Ümit Özeral, Mesut Pektaş, İdris Naim Şa- hin. Şaban Erden, Ali Yılmaz, Nuriddin Dönmez, Hüseyin Güisün, Yılmaz Şener, Osman Yıldırak, Temel Coşkun. Ah- met Önel ve Ahmet Duran'ın 3 yıl ağır hapsi istendi. Nihat Macit, Sabri Dereli, Ayşe Zu- hal Sezen, Mikdat Yetim ve Mehmet Ali Terlemez'in de 2 ile 6'şar yıl arasında değişen ağır hapis cezalanna çarptınl- malan gerektiği vurgulandı. Garîh cmayeti dava» • İstanbul Haber Servisi - tşadamı Üzeyir Garih cinayeti sanığı Yener Yermez'in, ölüm cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi. Eyüp 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 7. dunışmasına, Kartal Özel Tip Cezaevi'nde tutuklu bulunan Yermez getirildi. Yermez, "Bundan önceki duruşmada soruşturmanın genişletihnesini istemiştim, reddedihnişti. Ben, soruşturmanın genişletihnesini istiyorum" dedi. Vatandaşkktan çıkma izni • ANKARA (AA) - Resmi Gazete'de yer alan Bakanlar Kurulu Kararlan'na göre, 3 bin 133 kişinin Türk vatandaşhğından çıkmasına izin verilirken. daha önce vatandaşlıktan çıkmalanna izin verilen 28 kişiyle ilgili bazı maddi hatalar düzeltildi. Bakanlar Kurulu, aynca daha önce çeşitli tarihlerde Türk vatandaşhğından çıkmasına izin verilen 631 kişi hakkındaki nükümleri de iptal etti. Avrupa'ya gelinlik satişı • IZMtR(AA)- Daralan iç piyasa nedeniyle ihracata yönelen gelinlik satıcılan. başta Almanya olmak üzere bazı AB ve Arap ülkelerine gelinlik satıyor. Defhe Bridal Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Şinasi Köseoğlu, iç piyasanın bittiğini öne sürerek "İç piyasada geçen yıla oranla yüzde 30 azalma var. Amacuraz ihracatla kendimizi kurtarmak" dedi. Görme özürki dağcımn başamsı • DOĞUBEYAZU (AA) - Türkiye'de atletizm ve dağcüık yapan tek görme engelli sporcu Necdet Turhan, Ortadoğu Arama-Kurtarma Dagcılık ve Doğa Sporlan Dernegi (ORDOS) üyesi olan 5 kişiyle birlikte önceki gün Ağn Dağı'na zirve yaptı. Ağn Dağı'nın 5 bin 137 metresindeki zirveye çıkarak fotoğraf çeken dağcılar, geceyi 4200 metredeki kamp yerinde geçirdikten sonra erken saatlerde Ağn'nın Doğubeyazıt Ilçesine indiler. En çok Istanbul imdaf dedi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Emniyet Genel Müdürlüğü, '155 Polis Imdat' telefon hattına bu yılın ilk 6 ayında toplam 750 bin 219 ihbar yapıldığuıı, 323 bin 208 başvuru ile Istanbul'un ilk sırada yer aldığını bildirdi. Açıklamada, geçen yıl yapılan toplam ihbar sayısının 684 bin 769 olduğu, başvuru sayısında bu yıl yüzde 200'lük bir artış gerçekleştiği kaydedildi. Galata Köprüsü'nün alündaki lokantalann dışanya koyduğu masalar, belediye tarafindan kaldınku. Yurttaşlar, beledhenin ııvgıılamaana serttepki gösterirken masalarm "dışanda içld içüdiği için" kaldınldığmı söylediler. (Fotoğraf: MELTEM BOĞA) Köprüaltına masa yasağıİPEKYEZDANİ Galata Köprüsü'nde 10 yıldan sonra yeni- den açılan ve tstanbullulann yanı sıra turistle- rin de yoğun ilgi gösterdiği "Köprüalu ktkan- talan" belediyenin çağdışı zihniyetinın kurba- nı oldu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, köp- rü alhndaki lokantalann dışanya koyduğu ma- salan "geüş-gidişi engeflediği gerekçesryle" kal- dırttı. Yurttaşlar, belediyenin uygulamasma sert tepki gösterirken masalarm "Dışanda içki içil- diği için" kaldınldığını belirttiler ve "Bu an- layışnı İstanbul gibibir dünya kentiniyönetme- mesi gerektiğini" vurguladilar. Istanbullulann Galata Köprüsü'nde 10 yıl aradan sonra yeniden yaşamaya başladığı köp- rüaltı keyfınin ömrü, Büyükşehir Belediye- si'nin keyfi tutumu ve anlayışı nedeniyle yal- nızca 15 gün sürdü. "SaDanarak bira içflen" eski Galata Köprüsü'nün yerini tutmasa da ts- tanbullular yeni Galata Köprüsü'ndeki Boğaz esintisi eşüğinde bira içmenin keyfine üç haf- ta önce tekrar kavuşmuştu. Yıllarca onanm ve içki ruhsah gibi nedenlerle ihalesi yapıla- mayıp boş kalan köprü altındakı lokantalar açı- lır açıhnaz tekrar belediyenin baskıcı kontro- lüne uğradı. Eski Galata Köprüsü esnaflanndan Yıldız- lar Balık Lokantasf nın sahibi tmdat Yıkhz, "Eski köprü zamanmda biz 30 yıl hep k>kan- tanın önüne bir sıra masa koyduk, bu gdene- ği sürdürmeyi düşünmüştük" dedi. Ancak yeni köprü altı dükkânlan açıldıktan sonra tüm lokantalann rastgele masa koymaya baş- ladığını ve fazla yer kapladığını anlatan Yıl- dız, "Bu şekflde bir kanşıkhk oldu ama her- kes dükkânmın önüne bir sıra koysa bir şey ohnaz bence. Ama belediye değil bir sıraya izin vermek, dolaplanmızı bile içeriye koy- durtmaya çahşryor" diye konuşru. Masalar kaldınldıktan sonraki dört günde işlerinde yüzde 70 azalma olduğunu belirten Yıldız, şöyle devam erti:"Ben iki dükkâna ayhk 21 bin 750 dolar kira verhorum. Bö>1e giderse hepimiz dükkânlan kapatmz." DÜNYA BANKASFNDAN SAĞLANAN KREDt ÎLE İLGtLÎ SÖZLEŞME ÎMZALANDI Eğitime 300 milyon dolarhk destek Dünya Bankası Türkiye Direktörü Ajay Chhibber, temel eğitim projesinin kendileri için önemli olduğuna dikkat çekti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dünya Bankası, Temel Eğitim Proje- si'nde kullanılmak üzere Türkiye'ye 300 milyon dolarlık kredi sağlayacak. Kredinin onaylanmasına ilişkin imza törenine katılan Dünya Bankası Tür- kiye Temsilcisi Ajay Chhibber, Tür- kiye'de uygulanan temel eğitim pro- jesinin, dünya üzerinde uygulanmak- ta olan en geniş kapsamlı eğitim pro- jesi olduğuna dikkat çekti. Dünya Bankası'ndan sağlanan 300 milyon dolarlık ikinci Temel Eğitim Projesi Kredisi'ne ilişkin imza töreni dün Ankara'da gerçekleştirildi. Hazine Müsteşarlığı'nda yapılan imza töreninde konuşan Dünya Ban- kası Türkiye Direktörü Ajay Chhib- ber, temel eğitim projesinin kendile- ri için önemli olduğuna dikkat çekti. Proje çerçevesinde 1.2 milyon yeni öğrencinin eğitim sistemine girdiği- ni. yeni okullar açıldığını, var olan okullann yenilendiğini, öğretmenle- rin eğitim kapasitelerinin geliştirildi- ğini \ r urgulayan Chhibber, eğitim ko- nusunun kendileri için çok önemli ol- duğunu belirtti. Türkiye'ye, bu alanlarda verdikle- ri desteğin süreceğini vurgulayan Chhibber. "20 yıl sonra insanlar geri- ye baknklannda, bu progranun ne ka- dar önemli olduğunu görecekler. Pro- jeyi başanyla u\ gula\an Türkh e, dün- ya üzerindekien kapsamlı cahşmayı ya- şama geçiriyor'' diye konuşru. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ OIUP Böyle Vakalar... Gençliğimizde çok dile getirdığimiz bir dörtlük vardı. "Olurböyle vakalar/ Türkpolisiyakalar. I Alır götürûr merkeze I Rezil eder herkese" diye şaka- laşırdık. Bilmiyorum, 1950'lerin "Soğuk Savaş" günlerin- de; bunu "kim" yada "kimler" uydurmuştu. Fakat o günlerde. birinin polis tarafından alınıp götürülme- si ve hakkında bir "dedikodu" uyanması, o kişinin gerçekten rezil olması demekti. Şimdi düşirıdügüm zaman, utanç duyuyorum. "Es- ki tüfek" diye adlandınlan eski solculann, "esen rüz- gârdan hile sezmeleri" ve çevrelerinde birkaç kez gördükleri herkesten, "polis" diye kuşkulanmala- rına çok gulerdik. Zaman içinde Soğuk Savaş" so- na erdi ama; o değerli insanların ne derece haklı ol- duklarını, kendi yaşamlarımızda gördük ve iyice öğ- rendik... Artık"mer/cezegöfüAü/enhe/*es"(enazındanbi- zim çevremizde) rezil olmuyor, rezil olduğu düşünül- müyor. Fakat "birileri", çok ağır bedeller ödedi ve ödemeyı sürdürüyor. Hapishanelerden gelen mek- tuplar, çoğu kez yüreğimi dağlıyor. örneğin Memik Horuz'un durumu. Zaten öyle bir dönemden geçi- yoruz ki, işlerin çoğunun belli bir "demokratikleşme- ye" yönelmesine karşın, inanılmaz bazı şeylerin uy- gulanması, birilerine "mutluluk" (!) veriyor). Bir süre önce, bizim gazetenın yöneticilerinden Ib- rahim Yıldız'ın başına gelenlen de, btı çerçeve için- de değeriendirmek gerekır. Zaten bu yazıyı yazma- mın nedeni de, üzerinden zaman geçmiş olsa bile bu olayın bana anımsattığı bazı şeyleri, sizlerle pay- laşmak istemem oldu. 12 Eylül'ün "karanlık günlerinde", birevi araya- cakları zaman ya da birini gözaltına alacakları za- man; özellikle sabaha karşı saat 5'te gelirterdi. Sa- nıyorum Ibrahim'ı sabahın 2'sinde Ankara'da oteloda- sından alan görevlilerde herhalde, benzer bir "mut- luluk" içindeydiler. • • • Aslında bu "işlerde" çok ciddi sorun, iletişimde- ki yetersizliklerden oluyor. Bundan 15 yıl önce ya- şadığım ve bugün sizlerle paylaşmak istediğim olay da (belkı olay demek bile fazla), işte boyle bir ileti- şimsizlikten kaynaklanmıştı. Yukarda da değindiğim gibi, 15 yıl önceydi. Bir ak- şamüstü eve döndüğümde, çalışan hanım, emni- yetten birinin aradığını ve bir telefon numarası bı- raktığını söyledi. Bir gün sonra aradığım zaman, "Siyasi Şube"öen bir komiser, benimle görüşmek istedikleri bir konu olduğunu söyledi ve ne zaman gelebileceğimi sordu. Bir gün sonra, Cuma idi ve Le- vent'te bir işim vardı. O zamanlar Gayrettepe'de olan Siyasi Şube'ye de uğrayabileceğimi söyledim. Sabahtan fakültedeki dersimi yaptım ve öğlen sulannda Şube'ye girtim. "Aydınlar Dilekçesi" ile il- gili bir konudanötürü, "Sıkıyönetım" tarafından "is- tendiğim" (!) söylendı. O dava kalkmış ve bu durum gazetelere bıleyansımıştı. Bunu belirttim, fakat inan- dıramadım. "Bizsizi, gene de gönderelim Hocam" dediler. "Bugün biraz işim var, hafta başında ben gide- rim" dediysem de, "üslup" gitgide sertleşmeye başladı ve sonunda 2 memur ve özel bir emniyet minibüsü ile Selimiye'ye dogru yola çıktık. Günlerden Cuma ve mesai saati neredeyse bite- cek... Kimseye haber vermem de mümkün değil. Be- ni getiren memur işlemleri yaparken, nöbetçi asker beni, yüzüm duvara gelecek biçimde köşeye "dik- ti". 10 kişinin katili olsam da, aynı şey yapılacaktı. Neyse, fazla uzatmayayım. Içen alındıgımda ço- ğu öğrencım olan gazetecilere. eve haber vermele- rıni söyledim ve bir savcının huzuruna çıktık. Emni- yet görevlisi durumu anlattığında, savcı bey, "Yahu o dava düştü" dedi ve bana dönerek, "Buyrun otu- run hocam" dedikten sonra, odadaki daktilolardan birini çağırdı ve bunun emniyete ve sınır kapılarına bildirilip bildirilmediğini sordu. Unutulmuş... • • • Bazen, fazla bir şeyin değişmediğini düşünüyo- rum. Ama bugün bunlan dile getirebildiğimize göre az da olsa, mesafe almışız demektir. İstanbul 1 No'lu DCM Esenyurt dımısımla iki kişiye üıhliye İstanbul Haber Ser- visi - Esenyurt Beledi- yesi'ndeki yolsuzluk iddialanyla ilgili Bele- diye Başkanı Dr. Gür- büz Çapan ve 41 kişi- nin yargılanmasına de- vam edildi. Duruşma- da, tutuklu sanıklar AB Aksu ve Hıdır Güler de tahliye edildi. İstanbul l No'lu DGM"deki duruşmaya tutuklu sanıklar Ali Ak- su ve Hıdır Güler ile rutuksuz sanıklardan GürbüzÇapan, kardeş- leri Günay ve Zeki Ça- pan'ın da aralannda bu- lunduğu 21 sanık ka- tıldı. Duruşmada iddi- anamede "muşteld" sı- fatıyla yer alan 7 kişi dinlendi. Müştekiler- denlIhanŞayt)ek,1996 yılına dek belediyede zabıta olarak görev yap- tığını belirterek duruş- ma salonunuda Jandar- ma'da verdiği ifadeyi kabul etmeyerek "Be- nim ifadcmi süslemişler. Ben Gürbüz Çapan rüşvet aldı demedim" dedi. Şaybek. "Benim kardeşim de Esenyurt'a bağh olan Mehterçeş- me MahaDesi'nin muh- tanydı. Bu mahalknin Yakuplu Belediyesi'ne bağlanması ile ilgili re- ferandum vanfa. Karde- şim bu referandumdan önce Çapan'm mahal- le\e hizmet götûrmedi- ği yönünde açıklama yaptı. Bunun üzerine Zabıta Müdürü Abdul- lah Şahin beniodasuıa çağrdLOdada Zeki Ça- pan \ç Zekeriya ÇeBk de vardı. Benim istifa ermemi istediler" diye konuşru. Çapan'ın avukatı Uğur Alacakaptan, müştekilerin sözlü ola- rak ifadelerinın ahn- ması gerektiğini belir- terek müştekilerin mah- kemeye sunduklan ya- züı beyanlannın her ye- re Çapan hakkında şi- kâyetlerde bulunan Bertan Zulaloğlu tara- findan yazıldığmı ifa- de etti. Mahkeme he- yeti, Alacakaptan'ın, müştekilerin önce söz- lü ifade vermeleri tale- bini reddetti. Gürbüz Çapan' ın avukatı Meh- met Başaran da 7 müş- tekiden 5'nin emlakçi olduğunu vurgulayarak bu kişilerin haksız ka- zançlan kesildiği için şikâyetçi olduklanm söyledi. Tutuklu sanıklar Ak- su ve Güler'intahliye- sine karar veren mah- keme heyeti, oturumu erteledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle