Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 TEMMUZ 2002 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kuftur(a cumhuriyet.com.tr 15
Collection dergisi
iki yılı geride bıraktı
Kültür Servisi - Art Ya-
yıncılık tarafmdan çıkanlan
•ve üç ayda bir yayımlanan
Collection dergisi 8. sayısı
ile iki yılıjeride bıraktı.
Fikret Ozer'in 'deniz ka-
buklan'. Nejat Yentürk'ün
'göz boncuklarf koleksi-
yonlan. her objenin koleksi-
yonunun yapılabileceği çe-
şitli örnek ve bilgilerle sunu-
lan dergide yer alan iki ko-
leksiyon türii. Asım Uysal'ın
•İskender dönemi sikkele-
ri' ile Ayla tlbar'ın 'para
keseleri'de dergide dikkat
çeken diğer koleksıyonlar
arasuıda.
Derginin Tarih-koleksiyon
ilişkisinden yola çıkarak ha-
zırlanan araştırmalar bölü-
münde ise Namık Kemal'in
babasının Müneccimbaşı
Mustafa Efendi olduğunu
Sener Köksümer kaleme al-
mış. Diğer araştırma yazıla-
n arasuıda ise Prof. Dr. Ha-
luk Oral'ın 'Yahya Kemal
Beyath', DT. R. Sertaç Kay-
serilioğlu'nun 'Eski İstan-
bul Plajlan', Kemal Su-
manın 'tskambil Kâğıtla-
n ve Tarihi' ilginç görsel
malzemeler şeklinde sunulu-
yor
SANATÇI SEMİNERLERİ DİZİSİ
Erden Kosova
Proje 4L'deKültür Servisi - Yazar,
eleştirmen ve sanat tarihçısi
Erden Kosova, Nifca(Nor-
dic Institute for Contempo-
rary Art) sanatçı seminerle-
ri kapsamında Proje4L Is-
tanbul Güncel Sanat Mü-
zesfnde 31 Temmuz Çar-
şamba günü 18.00'de semi-
ner verecek. Nifca'nın semi-
ner projesi, çeşitli bölgeler-
de yerel söylemin odaklan-
dığı noktalann saptanması.
Seminerler dizisi sona erdi-
ğinde, kuruluş tarafından bır
de kitap yayımlanacak. İs-
tanbul'dan Proje4L' ın yer al-
dığı projeye birçok kurum
katıhyor, Belfast'tan Ca-
talvst Arts, Oslo'dan Oslo
Kunsthalle. Reykjavikten
Living Art Museum, Hel-
sinki'den muu. Kopen-
hagdan Overgarden, Mal-
mö'den Signal. Glas-
gow'dan Transmission.
Halen Londra Goldsmiths
College'de doktora çalışma-
lannı sürdüren Erden Koso-
va, 2001 - 2002 yıllan ara-
sında, Londra'da Kahve -
Society, Frankfurt'ta Mani-
festa IV, Zagrep'te Rotor
Graz, Utrecht'te Begane
Grond ve Proje4L'de 'Video
Sanatı: Dokümanter mi,
Mokümanter mi ?' adlı kon-
feranslara katıldı.
(Bilgi için Tel: 0 212 281
51 50)
Yedikule'de Fazıl Say
ve Mercan Dede
Kültür Servisi - tstan-
bul'un en önemli tarihsel me-
kânlanndan Yedikule Zin-
danları, 6 Ağustos günü,
dünyada pek az örneği bulu-
nan, Türkiye'de ise ilk kez
gerçekleştirilecek olan bir et-
kinlikle, ünlü piyanist Fazıl
Say ve DJ Arkın Allen'i mü-
zikseverlerle buluşturacak.
tki bölümden oluşacak etkin-
liğin, piyanoyla başlayan bi-
rinci bölümünden sonra Fa-
zıl Say, tanınmış müzisyen ve
DJ Mercan Dede'yle birlikte
elektronik müziğin üzerine
piyano ezgileri yükleyerek
izleyiciye yeni ve deneysel
bir müzikal doku sunacak.
Böylece konser şeklinde baş-
layan etkinlvk giderek parti
havasına bürünecek.
Fazıl Say ile eskiyle yeni,
Doğu'yla Batı arasında müzi-
kal bir birleşme sağlayan
Mercan Dede'nin bu buluş-
ması, deneysel müziğin
önemli duraklanndan biri ol-
maya aday görünüyor. iki
farklı müzik türünün dinleyi-
cilerini bir araya getirmeyi
hedefleyen etkinlikte, müzik-
severler konser ve parti hava-
sını birlikte soluyacaklar.
(Aynntıh bilgi için: 249 18 39)
5 Temmuz'da 'Platonov' ile başlayan etkinlik, bugün 'noBody' ile son buluyor
56. Avignon Festivali'nin ardından
DEFNE GÜRSOY
Festival yönetiminin geçen yıllar-
da karşılaştığı eleştirilerin başında,
tanınmış oyunculann yorumladığı
'klasik' yapıtlan 'çağdaş' olanla-
ra (festivalin 'çağdaşlık' tanımı el-
li yaşından 'genç' yapıtlan kapsı-
yor) tercih etmeleri geliyordu.
Festival, 55. yılında bu eleştiriye
resmi programında iki 'rür' arasın-
da bir denge oluşturmaya çalışarak
yamt veriyordu. Ünlü Papalar Sara-
yı'nın Şeref Avlusu'na bu yıl yal-
nızca iki gösteriyı yerleştiriyordu
yöneticiler: Çehov'un 'Platonov'u
ve Sacha Waltz'ın 'noBody'si.
Çehov festival tarihinde yalnızca
on kez sahnelenmiş, açılış gösterisi
olarak da ilk kez bu yıl seçilmiş. Er-
ic Lacascade, yazann ölümünden
on altı yıl sonra, 1920'de birçok el-
yazması versiyonu keşfedilen ilk
oyunu 'Platonov'u 'tanınmamış'
oyunculardan kurulu, ancak yıllar-
dır birlikte çalıştığı ve Çehov'un
Ivanov, Martı ve Üç Kızkardeş'in-
de kullandığı gerçek bir 'ekip'le
sahneye koyuyordu. Açılış gecesi
olan 5 Temmuz'da, izleyicilerin
dörtte üçü yağmur yüzünden terk et-
miş olsalar da ıkinci, hatta üçüncü kez git-
mekten zevk ahnacak Lacascade'ın bu Çehov
yorumu; çağdaş, yaratıcı, görsel ve entelektü-
el bir şölene dönüşüyor. Izleyenlerin dakika-
larca ayakta alkışladıklan Lacascade. önce-
likle 'zamansız' bir sahneleme seçmiş:
Oyun bugün, yüzyıl önce veya yirmi yıl son-
ra geçiyor olabilir. Papalar Sarayı'nın 35 met-
re yüksekliğindeki avlu duvannı ve 680 m2'lik
sahneyi bu denli ustahkla kullanan bir sahne-
ye koyuş yinelenir mi bilinmez, ancak Lacas-
cade içeriden ve dışandan pencereleri sahne-
ye katıyor ve dev sahneyi adeta bir dans pis-
tine dönüştürerek oyunculanna benzersiz bir
hareket yeteneği sağhyor.
Platonov Istanbul'a gelecek mi?
Ahşılmış 'klasik Rus atmosferi'ni yansı-
tan bir oyun bekleyenler, Lacascade'ın kendi
ürünü olan çağdaş dili ve bir gram bile ro-
mantizm olmayan yorumuyla karşılaşıyorlar.
tkinci bölümdeki siyah-beyaz yapay havai fi-
şekleri, son bölümün tümünde süregelen be-
yaz duman, incelikli ışık oyunlan ve çağdaş
müziklerle bezenmiş yapıt başdöndürücü bir
şölen.
Festivalden sonra Paris'e taşınacak olan La-
cascade'ın Platonov'u, kapalı tiyatro salonla-
nnın olağan boyutlanna sığmakta güçlük çe-
keceğe benzer. îstanbul'un tarihi mekânlann-
da yeniden nefes almasına fırsat yaratüabilir
mi acaba?
Platonov'dan sonra, Türk izleyicilerin bu yıl
Istanbul Tiyatro Festivali'nde yer alan 'Be-
denler'le tanıdıklan, Berlinli koreograf Sac-
ha Waltz'ın 'noBody'si oynandı Papalar Sa-
Claire Lasne - 'Ortnan Adamı'
Eric Lacascade'ın
sahnelediği Çehov'un
'Platonov' oyunu,
Sacha Waltz'in
'Bedenler' le
başlayan üçlemesinin
son oyunu 'noBody',
ve JosephNadj'ın
'Filozoflar'ı festivalin
en önemli
oyunlarıydı.
rayı avlusunda. 'Bedenler'le başlayan, 'S'
(Sensualityşehvet; Sexualty cinsellik) ile sü-
ren üçlemenin üçüncü bölümü 'noBody'de,
ölümsüzlük ve ölüm sonrası yaşam arayışı di-
le getiriliyor.
'Resmi' programdaki diğer önemli oyunla-
ra gelince: Öncelikle, 1981 yılında Italyada
Bologna yakınlannda küçük bır kasaba olan
Cesena'da kurulan Societas Rafaello Sanzio
topluluğunun başını çeken Romeo CasteUuc-
cinin Tragedia Endogonidiasının ıkmci bö-
lümü olan 'A. Ç 02/ Avignon No. 2' var Bu
dizi Avignon"dan sonra yedi kentte daha sah-
nelenecek: Avignon, Berlin, Bergen ("Norveç),
Brüksel. Marsilya, Roma, Paris ve Strasbo-
urg. "Bu kentler coğrafyanın tarihle buluş-
tuğu ağırlık merkezlerini tenısil ediyor" di-
yor Castellucci. Her e\Tede, gösterinin yer al-
Joseph Nadj - 'Filozoflar'
dığı kente göre oyun kendini yenıleyecek, böy-
lece her seferinde hiç sergilenmemiş, tıpkı
canlı bir organizma gibi sürekli evreden evre-
ye, farklı bir görünüme dönüşen bir gösteri çı-
kacak ortaya.
Erkek bedeninin zerafeti
A.Ç02 tragedyanın geleceği üzerine bir
araştırma. Tiyatroda imge ve ses kullanımının
sınırlan zorlanıyor; hatta gösterinin bir nok-
tasında. bir 'castrato' (hadım) o inanılmaz
sesiyle şarkı söylüyor. Kendisiyle görüşme-
mızde, "Istanbul benim en sevdiğim kent-
lerden biri" deyince, "Bir İstanbul No.l
yapmaya ne dersiniz" diye sorduktabii: "İs-
tanbul Tiyatro Festivali yetkilileri ile ilişki
kurduk, neden olmasın" diye umutlandırdı
bizleri!
Avignon IN izlencesindeki
sayıca sınırlı dans gösterisi
arasında 'noBody'nin yanı
sıra, Macar kökenli Joseph
Nadj'ın, Polonyah yazar
Bruno Schultz'tan esinlene-
rek yarattığı 'Filozoflar' da
yer ahyordu. Kendisiyle bir-
likte beş erkek dansçıyla iz-
leyicilere sunduğu Filozoflar,
erkek bedeninin zarafetini,
hareketlerin yumuşakhğıyla
birleştiriyor. Nadj, festival
çerçevesinde aynı zamanda
yine Bruno Schultz'tan esin-
lenerek yaptığı resimlerini
sergiliyor.
Ünlûler geçidi
Kanadalı sanatçı Denis
Marleau'nun, Nobel ödüllü
(1911) Belçikah yazar Ma-
urice Maeterlinck'in 'Kör-
ler' adlı yapıtından uyarlaya-
rak Montreal Çağdaş Sanat-
lar Müzesi'nde 'yarattığı'
teknolojik fantezi, Rodrigo
Garcia'nın 'modern za-
manların Promethe'si' ola-
rak nitelendirilen 'Prome-
teo'su da festivalin başanh
yapıtlanndan. Yazar (ve Çek
Devlet Başkanı) Vaclav Havel'in
'Vernissage/Ağırlama' adlı ya-
pıtı da Jan Burian tarafından
Bohemia Magica-Fransa'da Çek
Kültürü Mevsimi kapsamında
sahnelendi. Havel yetmişli yılla-
nn ortalannda Çek 'normalleş-
me' döneminde insanlann sis-
temle ilişkilerini irdeliyor.
'Havere Saygı' ~
Devlet Başkanı 'HaveFe Say-
gı' başlıklı etkinliklere bizzat ka-
tıhnak üzere Avignon'a gelmiş-
ken zatürree tanısıyla Prag'a
dönmek zorunda kaldı. Bu etkin-
likler Havel'in kansı Olga'ya hapisteyken
yazdığı mektuplar çe\Tesinde, bir sergi. ya-
zar politikacı ile ilgili filmler, yapıtlanndan
okumalar ve Havel'le bir buluşmadan oluşu-
yordu.
Ustalan anmadan geçmek yanlış olur: Fran-
sız tiyatro ve sinemasının büyüklerinden
76'hk Michel Bouquet, resmi festival kapsa-
mında Thomas Bernhard'ın sahneye koyduğu
'Minetti'de ünlü Alman oyuncuyu başanyla
canlandınrken geçen sezon gerçek bir 'geri
dönüş/come back' yaşayan 71 yaşrndaki An-
nie Girardot da OFF programında yer alan
Roberto Athayde'nin Madame Margerite
adlı yapıtıyla izleyiciyle buluştu. Festival res-
mi kitapçığı da Bouquet den bır alıntıyla baş-
lıyordu: "Tiyatro, içinde acımasızlığın da y-
er aldığı bir gerçeklik okuludur."
Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin doğumunun 100. yılında usta sanatçıya armağanı...
Cemal Nadir Caddesi'nden gelip geçenler
CEMftLNPDiR
CADDESİ
Kültür Servisi - Karikatür sanatçısı Cemal
Nadir Güler'in doğumunun 100. yüı nedeniy-
le düzenlenen etkinliklerden biri olan Kamil
Yavuz'un hazırladığı 'Cemal Nadir Caddesi'
adlı kitabın ikinci baskısı çıktı.
Cemal Nadir'in hayatı ve eserlerinden ke-
sitler veren kitapta, Cumhuriyet dönemi Türk
karikatüründe Cemal Nadir'in yeri ve önemi ir-
delenirken Burhan Belge, Necip Fazıl Kısakü-
rek, Verim Dergisi, Necdet Evliyagil, Yeniden
Doğuş, Cemal Nadir Güler, Başyazı/L'stura,
Mansur Tekin, K.Yavuz, Son Saat, Sağdıç,
Enver Naci Gökşen, Kadircan Kaflı, Selma
Emiroğlu Aykan, Va-Nu Cumhuriyet, Tur-
han Selçuk, tbrahim Ersaraç, Semih Balcı-
oğlu Elif Naci, Zeriha Karadeniz, Selçuk K.
• Kamil Yavuz'un hazırladığı
'Cemal Nadir Caddesi' adlı kitapta
Cemal Nadir 'in hayatı ve
eserlerinden kesitlere yer verilip,
Cumhuriyet dönemi Türk
karikatüründe Cemal Nadir 'in yeri
ve önemi irdeleniyor.
Emre, Cahit Tanyol, Burhan Felek, Orhan
Karaveli, Kadircan Kaflı, Hikmet Sabri, Do-
ğan Nadi, Nusret Safa Coşkun, Behçet Kemal
Çağlar, Dr. Ercüment Baktır, Nurettin Ar-
tam, Peyami Safa, Yusuf Mardin, Prof. Ke-
nan Temizkan, Malik Aksel, Abidin Daver,
Ratip Tahir Burak, Faruk Taşkıran, Enver
Naci Gökşen, Burhan Cahit Morkaya, Cihat
Borçbakan, tsmail Habip Savük, Falih Rıfkı
Atay, Muhtar F.Enata, Vedat Günyol, Selma
Emiroğlu Aykan, Cemal Kutay, Avni tnsel,
Cevat Fehmi, Kamil Yavuz, Ahmet Hamdi
Tanyol, Usrura Dergisi, Faruk Yenik, Ergin
Gürel, Zeynep Oral, Şahin Özgür, Kaya Oz-
sezgin, Necmi Rıza Ayça, Rıza Zelyut, Oğuz
Aral'ın Cemal Nadir hakkındaki görüşleri yer
alıyor.'Amcabey', 'Dalkavuk', 'Yeni Zengin',
'Dede ile Torun', 'Ak'la Kara', 'Salomon' gi-
bi karikatür tiplemelerinden örneklerin de bu-
lunduğu kitapta, Cemal Nadir'in Savaş ve Ba-
nş karikatürleri, Cemal Nadir özel albümü sa-
natseverlerin beğenisine sunuluyor.
EStNTtLER
ZEYNEP ORAL
Yalmayak Yürümek
Varken...Her sabah guneş doğuyor diye mutlu olanla-
rı, her sabah güneş doğuyor diye yataktan se-
vinçle, neşeyle fırlayanları tanıdım... Her sabah,
yeni bir güne başlamak cesaretıni kendinde bu-
lamadığı için, yeni bir günü hiç de "yeni" bulma-
dığı için, hiçDİr zaman hiçbir şeyin daha iyi, da-
ha güzel olabileceği umudunu taşımadığı için,
uyandıklarında yataktan çıkmak istemeyenleri
de tanıdım... Bir de ikisi arasında gidip gelenle-
ri...
Bir uçtan ötekı uça geçmenin pamuk ipliğine
bağlı olduğunu da yakından gördüm.
Bütün bu insan ve ruh hallerinde, istesem de
istemesem de hep aynı noktanın altını çiziyor-
dum, dönüp dolaşıp hep aynı çerçeveye daya-
nıyordum: Türkiye'de yaşamanın harikuladeliği
ve Türkiye'de yaşamanın korkunçluğu... Sabah-
ları mutlu uyanmanın ya da işkencedeymiş gibi
uyanmanın önünde sonunda gelip dayandığı
nokta işte bu harikuladelik ya da korkunçluktu...
Leyla Navaro'nun "İki Boy Ufak Pabuç" adlı
kitabını (Remzi Kitabevi) okurken yalnız içinde
yaşadığımız ülkeden değil, kültürel birikimden,
geleneksel değer ve düşüncelerden, toplumun,
ailenin, çevremizin (hatta kendımizin) bize yük-
lediği cinsiyet rol beklentilerinden nasıl etkilen-
diğimizi görüyordum.
Kadın depresyonunda, kişisel nedenler kadar
belki de daha çok sosyal nedenler de rol oynu-
yordu: Kadının aile ve toplum içinde ikincil ko-
numu, engellenmişlik duygusu, karşı koyama-
manın çaresizliği, bu durumu değıştiremeyece-
ği, bu durumdan kurtulamayacağı duygusu...
Erkekte ise, doğuştan ona bahşedilmiş "üstün
konum"a uyum sağlayabilmek için "erkek benli-
ğini şişirmek, şişkin görünmek zorunluluğu"...
Düşünsenize, sürekli başarılıymış, güçlüymüş gi-
bi görünme çabası, insanı nasıl da yorar, bu yü-
kü taşımak hiç de kolay değildır! Ya göründüğü,
ya sanıldığı kadar güçlü olmadığı bir gün ortaya
çıkarsa endişesi ne büyük gerginlik yaratır in-
sanda!
Kadın ve erkekte cinsiyet rolleriyle oluşan dep-
resyonlar örneklerle anlatılıyor, açıklanıyor, irde-
leniyor kitap boyunca. Yalnız anlayarak, öğrene-
rek degil, müthiş bir paylaşma duygusuyla tat
alarak okudum "İki Boy Ufak Pabuç"u.
Artık günümüzde balkabakları atlı arabaya,
külkedileri prensese dönüşmüyorsa da, ortalık-
ta hâlâ kendilerini prens sananlar ellerindeki kris-
tal ayakkabıya uygun küçük ayaklı külkedilerini
arayıp duruyorlar. Prenses olmak isteyenler de
ayaklarını o dar kalıba sokmak için yanşıyor!
"Sonuçta depresyon, ruhun beden yoluyla
gönderdiği bir mesajdır: 'Dur! Bekle! Yoruldum!
Tükendim! Artık kaldıramıyorum! Bu yaşam ko-
şulları bana çok ağır' Ya da 'Hayatımda ruhumu
canlı tutacak hiçbir şey yok! Ruhum solmak üze-
re... Ruhumun ölmekte olduğunu hissediyorum!
Yaşamın hiçbir anlamı yok! Hayat çok renksiz!'
Bu mesajlara kulaklarımızı tıkadık mı fena! Tam
tersine bu mesajlara, iç sese kulak vermeyi, din-
lemeyi, anlatmayı, paylaşmayı öneriyor Leyla
Navaro. "Karşı koymak ve mücade/e etmekten-
se, depresyonu doğal görüp kabul etmek sağlık-
lı bir yol olur" diyor. Hatta, "Depresyonun keyü-
ni çıkarmanın" bu süreçte yardımcı olduğunu be-
lirtiyor.
"Depresyonun keyfini çıkarmak" doğrusu ilk
kez karşılaştığım bir kavram. Çok ilginç.lnsan bu
kavramdan yola çıkarak neler neler üretebilir.
Latin Grammy ÖdüHeri adaylan
• LOS ANGELES (AFP) - Latin Grammy
Ödülleri, 18 Ekim'de Hollyvraod'da yapılacak
törenle sahiplerini bulacak. Ödüllerin en güçlü
adaylan ise Kolombiya'h Garlos Vives ve
Küba'lı Celia Cruz. Vives, bu yıl çıkan son
albümüyle, 'Yılın En iyi Kayıt', 'Yılın Şarkısı',
'En iyi Çağdaş Tropikal Albüm', 'En tyi Tropik
Şarkı' ve 'En tyi Müzik Videosu' dallannda aday
gösteriliyor. Çruz'un albümünün aday
gösterildiği dallar ise, 'Yılın En tyi Albümü',
'Yılın En tyi Kaydf, 'En iyi Salsa Albümü' ve
'En tyi Müzik Videosu'. Miguel Bose, Emilio
Estefan, Juanes, Gian Marco ve Alejandro Sanz,
üçer dalda aday gösteriliyorlar.
Bezi Küttür ve Sanat ŞenSğr
I Kültür Servisi - ' 16. Şile Bezi Kültür ve
Sanat Şenliği' bugün başhyor. 3 Ağustos'a dek
sürecek festivalin Genel Sanat Yönetmenliğini
Gafur Uzuner üstleniyor. Bugün Belediye
Meydanı'nda 20.30'daki açılış töreninin ardından
M. Astek Dans Topluluğu sahne alacak ve Sema
Ündeğer Karikatür Sergisi açılacak. Aynı gün,
Yılmaz Erdoğan, Stadyum'da 'Çebimde
Kelimeler' adlı tek kişilik oyununu
sunacak.'Tiyatro Çisenti', 'Şile Belediyesi
Gençlik Orkestrası', 'tstanbul Büyük Şehir
Belediyesi Şehir Tiyatrolan', "Kent Orkestrası',
'tBB Şehir Tiyatrolan', festivale katılan
topluluklar arasında yer ahyorlar. 'Sabit
Ayasbeyoğlu' Anısına Şile'de Yaşayan Sanatçılar
Sergisi', festival süresince Resort Otel'de
sanatseverlerle buluşacak. Sergide, Mustafa Ata,
Aydın Ayan, Çan Ayan, Selma Ayasbeyoğlu,
Balaban, tsmail Biret. Balkan Naci tslimyeli,
Nuri lyem, Nasip lyem, Türkan Göksan, Rasim
Konyar, Mehmet Pesen, Helga Uzlar ve Gafur
Uzuner'in yapıtlan yer alıyor.
BUGUN
• İŞ SANAT'ta 'Sinema Şenliği' kapsamında
12.00, 14.15, 16.30 ve 19.00'da MUos
Forman'ın yönetmenliğini yaptığı 'Aydaki
Adam'. (0 212 316 10 83)
• BEYOĞLU SİNEMASI'nda 'Yaz Şenliği I
- Ferruh Doğan Anısına' kapsamında 11.30,
14.00, 16.30, 19.00 ve 21.30'daMichael
Haneke'nin yönetmenliğini yaptığı 'Piyano'.
(0 212 251 32 40)
• BAŞKA KÜLTÜREVt'nde 15.00'te Ken
Loach'un yönetmenliğini yaptığı 'Ayak
Takımı'. (0 212 249 12 84)