19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYTA CUMHURİYET 21 TEMMUZ 2002 PAZAR 8 HABERLERIN DEVAMI G U N" C E L CÜ> EYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada Örneğır eskilerden 9. Cumhurbaşkanı Demirel'in şaşırtıcı, gizemi hâlâ çözülemeyen son demeci. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'i görkemli bü- rosundasırtını okşadığı sırada meğer bir yandan da yeni oluşumculara "başaracaklanndan kuşku duy- madığırv" ileten mesajlar gönderiyormuş! Sanki sıyaset peygamberi. "Erken seçimde bü- yükçe bır sürpriz'' olacağını halka duyurdu. Günler geçti, Demirel'in duyurduğu sürprizin ne olduğunu keşfedene rastlanmadı. Sürekli demeç- lerle halka gitmenin erdeminden söz eden Demi- rel'in "sürprrzi" ne olabilir? Bir ara f iili siyasete girmek için yanıt tutuştuğu- nu söylemişti 80'lık eski cumhurbaşkanı. "Şürpnz" erken seçime girmek olmasın? Ülkeyı "badirelerden ve başarısız bu hükümetten ve de siyasetçılerden" ancak kendisinin kurtaraca- ğına ınanan bır ınsanın; örneğın fiili siyasete yeni- den girmek için Isparta'dan bağımsızadaylığa ne- den soyunmasın? Üstelik ortası, aşırısı bütün sağı birleştirmek gibi "ulusal bir mısyon" üstlenerek.. neden, niçin böyle bir "sürpriz" yapmasın? Böyle bir şey olmaz, demek ne demek: Bir kez bu olmazda direnmek "Baba'yı veBaba'nın bitmez tükenmez siyasal ıhtirasını bilmemek" demek. Ecevit hasta masta ama 78 yaşında hâlâ fiili sı- yasette. Ya Demırel? Ufak tefek rahatsızlıklan var. Dr. Osman Müftüoğlu'nun bakımında, vitamın haplarının canlandırıcı etkenliği sayesinde kırk bir kere maşallah, turp gibı! Kanlı canlı oldugunun kanıtı da ortada: Bir kapı- dan "kızmı" uğurluyor, öte yandan kurulmakta olan partiye veya kurulan yeni partılere başarı dılekleri- nı göndererek şimdiden "birleştiriçi ro/"ün ilk işa- retlerini veriyor galiba. • • • Eğri oturup doğru konuşalım. Ecevit'in elli yıllık siyasal yaşamında hastadır yürüyecek hali kalma- dı diyerek Ismet Paşa'yı CHP liderliğinden devir- mekten başka siyasal başarısına tanık oldunuz mu? Kıbrıs Barış Harekâtı da olmasa Başbakanımın adını anımsamakta zorluk çekecektik. Başbakan, hâlâ ve hâlâ erken seçimi "içine sin- diremediğini" söylüyor. Ortaklarını vuracağını söy- lediğı seçimden DSP yüzde 10'un üzerinde oy ala- cakmış gibi. Tukenen DSP'nin evde kalanları 3 Kasım'ı erte- letme üzerinde senaryolar üretiyorlar. Bu senaryolar ılginç, ilginç olduğu kadar hayli gülünç: Dediklerine göre, Ecevit böyle darzaman- larda öyle bir dış sorun yakalarmış ki; örneğin ABD, (olasılıklaragöre kasımda) Irak'asavaşaçar... Eeta- biı, savaş başlayınca 3 Kasım erken seçiminı "er- teleme" zorunluğu doğar(mış). Oysa ABD'de de kasımda Başkan Bush açısın- dan haylı önemli kongre seçimleri yapılacak. Ame- rika gibi bir ülkede yönetim, seçime ölü torbalarıy- lagirmeyı düşünebilir mi? Bu ve benzeri masallara inanmak için Ecevitçi ol- mak gerek! 1974'te Ecevit aynı düşsel senaryolara kapıldı. Kıbrıs harekâtını oya dönüştürmek için seçime git- ti ve... duşlediği sonucu alamadı. Başbakan hastalığının ve siyasal belirsizliğin pı- yasalan allak bullak ettiğini sürekii yadstdı. 3 Kasım ilan edılince tam tersi gerçekleşti. Se- çım havası pıyasaları olumlu etkiledi. Kemal Der- viş, "siyasal sorunlar ne olursa olsun hazine ve ma- liyenin dımdik ayakta olduğunu ve olacağını" söy- lemez mı? Başbakan'ın seçim tahmininin ve seçi- mi erteletmeyi amaçlayan projelerin ne ölçüde tu- tacağını artık varın siz hesap eyleyin! Eskı ve hâlâ eskimediğıni sanan politikacılar şa- irn bir dızesindeki düşsellik havasında: "Eskileralıyorum, yıldızyapıp satıyorum". Olacak şey mi? SÜLEYMAN DEMİREL: Karamsarkğa gerek yok tstanbul Haber Servisi - 9. Cumhur- başkanı Süleyman Demirel, Türkiye" için karamsarlığa kapılma- nın yersiz olduğunu belirteıek "Okuyaca- »ız, öğreneceğiz. Bu- gün Tûrkiye vatan- daşıyız, 10 yıl sonra Vvrup» vatandaşı olacağız, 30 yıl sonra dünya vatandaşı ola- cağız"diye konuştu. Işık tniversitesi'nin 2001-2002 eğitimöğ- retim dönemi mezuni- yet tonninde konuşan Demir;l, Türkiye için karam>ar günlere ge- rek olnadığını, onu da bu yıl iniversitelerden mezun olan gençlerin gösterdiğini ifade ede- rek "Bu ülke herkesi besleyecek güce sa- hiptir. Geleceğimize, ülkenin kaderine kü- süp, oturmanın bir manası yoktur. Eli kolu sıvarız ve ülkeyi kalkındırmak için, geliştirmek için, her- kesi doyuran bir ül- ke yapmak için ne la- zımsa onu yaparız" diye konuştu. YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz de Türkiye Cumhuriye- ti'nin laik, hak ve firsat eşitliği olan bir ülke ol- duğunu belirterek dil birliğinin ülkenin vaz- geçilmez unsurlann- dan olduğunu söyledi. SP LİDERİ RECAİ KUTAN: Uç ortak giriyorsa Erbakan da girer AVtARA (Cum- huriytt Bürosu) - SP Gersl Başkanı Recai Kutaı. kapatılan Re- fah Fırtisi'nin genel başkan Necmettin Er- bakaı'ın bağımsız a- dav alırak seçime gire- ceğosınandıklannı be- lirters "Sayın Ece- vit'in Yılmaz'ın ve Bahçeı'nin seçime girdiUeri bir ortam- da S-aın Erbakan ni- çin s.-çime girmeye- cekmuş" dedi. KUMI, partisinin 1. kuml-ş yıldönümünde ş konuşmada, Er- bakan' ı "ülkeye ömür veren bir insan" diye niteledi. Siyasi yasakla- nn devam ettiği bir or- tamda yapılacak seçi- min ülkenin sorunlannı çözemeyeceğini savu- nan Kutan, seçimin bir an önce yapılmasını is- tediklerini, ancak ser- best siyaseti mümkün kılacak değişikliklerin yapılması gerektiğini belırtti. Kutan. "IVlilli Görüş'ün lideri se- çimlere giremeyecek. Bu. millete yapılan büyük bir haksızlık- tır" diye konuştu. ABD'nin Irak'a harekât düzenleme karanna STK'ler tepki gösterdi Barış için kampanyaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ABD'nin Saddam Hüseyin yönetımini devirmek üzere Irak'a askeri bir harekât düzenleme karanna karşı çıkan sivil toplum kuruluşlan Türk kamuoyunu aydınlatmaya dö- nük kampanyalar düzenleye- cekler. STK'ler. kampanya ara- cılığıyla olası bir saldınnın hem Irak hem de Türk halkına büyük zararlar vereceğinı vurgulamak amacındalar. Insan Hakları Derneği'nin (İHD) başlattığı kampanyanın yayılması ve tüm sivil toplum kuruluşlannca des- teklenmesi hedefleniyor. STK'ler, Türk hükümetini de bölgesinde istikrar ve banşın • Sivil toplum kuruluşlan, kampanya aracılığıyla saldınnın hem Irak hem de Türk halkma büyük zararlar vereceğini vurgulamak amacındalar. bozulmaması için operasyonu engellemeye dönük diplomasi izlemesi yönünde uyanyor. Türkiye'nin 10 yıl önceki Körfez Savaşı'nda yaşadığı ha- taya yenıden düşmemesi için Türk kamuoyunu bilgılendirme doğrulrusunda kampanyalar başlatmayı öngören STK'ler, I- rak operasyonuna ilişkin görüş- lerini Cumhuriyet'e şöyle özetlediler: İnsan Haklan Deraeği Baş- kanı Hüsnü Öndül: ABD'nin Irak'a herhangı bir müdahalede bulunmaya hakkı yok. AB- D'nin bu çıkar saldınsına Tür- kiye kesinlikle katılmamahdır. Irak'la komşuluğumuz. ticareti- miz ve tarihsel bağlanmız. bu- na en büyük engeldir. Bu hare- kât. ABD'nin Irak halkının ıra- desine direkt müdahalesidir ve hak ve özgürlükler dışandan müdahalelerle ithal edilemez. Saddam Hüseyin'i ancak ken- di halkı devirebilir. Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer: ABD'nin I- rak'a yönelik operasyonunu ke- Muholifler operasyona karşı İngilterenin başkenti Londra'da Iraklı muhalif gruplarca düzenlenen toplantıdan dönen Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilcisi Mustafa Ziya. Atatörk Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu. Ziya, Saddam Hüseyin rejimine karşı çeşitli muhalif gruplaria 12-14 Temmuz günleri arasında bir araya geldiklerini belirterek "Irak'a yönelik olası bir askeri operasyonda birlikte hareket etme kararı aldık. ABD savaş konusunda kararını vermişse bizim yapacağımız bir şey yok" dedi. Askerlerin siyasi kararlar vermelerine karşı olduklannı söyleyen Ziya, •'Askerler sadece sivil halka yardım konusunda kararlar alabilir. Federal bir devlet düşüncesini muhalif gruplar da onaylamadı" diye konuştu. (HILAL KÖSE) sinlikle onaylamıyoruz. Eğer Saddam Hüseyin düşürülecek- se bu kendi halkı tarafından ya- pılmalıdır. Türkıye'nin bu ope- rasyona katılması herkese bü- yük zarar verecektir. Türkiye Gazeteciler Cemiye- ti Başkanı Orhan Erinç: Sa- vaş, Türkiye'yi çok derinden et- kıleyecektır. Biz gazeteciler olarak ilkelenmız doğrulrusun- da savaşa her zaman hayır de- dık. Türkiye Mimarlar ve Mühen- disler Odası Birliğı Başkanı Kaya Güvenç: ABD bu ope- rasyonu yapmayı düşünürken oradaki halklan dikkate almı- yor. Türkiye bu maceraya ke- sinlikle kapılmamalıdır. TM- MOB her zaman olduğu gibi "Savaşa hayır" diyor. Pir Sultan Abdal Kültür Der- neği Genel Başkanı Kâzım Genç: ABD tarafından yapıla- cak olası bir operasyona Türki- ye asla katılmamalı. Mülkiyeliler Derneği: Tür- kiye'yi maceraya sürükleyecek her türlü uluslararası baskıyı yanlış buluyoruz. . Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı: Türkiye, AB- D'nin yapacağı saldın ve katli- ama karşı çıkmalı ve destek ver- memelıdir. Türkiye"nın Irak'a müdahaleye destek vermesı yıl- lardır uyguladığımız, ''Yurtta sulh, cihanda sulh" ılkesine tamamen terstir. Türkiye Baro- lar Birliği Başkanı Özdemir Ö- zok: ABD'nin düzenleyeceği olası operasyon, BM Antlaşma- sı'nın temel ilkelerine tamamen avkın. Sol, ittifakı tarhşıyorI Baştarafı 1. Sayfada bunu kamuo>"una duyurdu. Itti- fak. Türkiye'de siyasete istikrar getirecek boyutta değil. Milli iradenin Meclis'e taşınması da değil. Taşıma suyuyla değirmen dönmez. Tamamen karşısında- yız. Türkiye'de istikrar. huzur ortamı yaratılmak isteniyorsa, herkes kendi benliğiyle, kimli- ğiyle seçime gırmeli ve buna göre oy almah. • İP Genel Sekreteri Mehmet Bedri Gültekin: Önemli olan program temelinde birliktir. Bu birliğin programı 6 ok olmalı- dır. CHP'nin ba>Tağında olan ancak CHP'nin bugün savıın- madığı, terk etmiş olduğu prog- ram demokratik devrim prog- ramıdır. Sosyalistlenn, sosyal demokratlann. demokratik sol- culan birleştirebilecek bir prog- ramdır. • ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras: 30 Haziran'daki kongre- mizde "Son seçenek, sol seçe- nek" dedik. Yoksulluk, yolsuz- luk düzenine karşı bir sol ikti- dar oluşturmayı hedefliyorduk. Bu seçimlerde sosyal demok- ratlardan sosyalistlere bütün toplumsal muhalefet güçlerinin ortak tutum içinde ohnası gere- kir. Laiklikten, demokrasiden, özgürlükten yana tüm güçler seçimde işbirliğine giderse Tür- kiye"nin kaderi değişir. Krizden çıkışın yolu da bütün sol güçle- rin bir araya gelişindedir. r. • HADEP~ Genel Başkanı Murat Bozlak: Seçim öncesi siyasi partiler ve seçim yasala- nnm mutlaka değiştirilmesi ve ittifaklan yasaklayan maddele- rin ortadan kaldınlması gere- kir. Yasaklama bir sonuç da ge- tirmiyor. Geçmiş dönemde bu yasaklamalara rağmen pratik olarak ittifaklaryapılmıştı. Se- çim öncesi sorunlann çöziimü ve ilkesel bazda anlaşabilen si- yasal partilerin ittifak yapmala- n gerekir. • SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın: Seçim ittifakmı, seçim öncesi koalisyon olarak nıteliyorum. Aynı ideolojiyi paylaşan ya da aynı proje etra- fında toplanabilen partiler bir program hazırlamahdır. Aynca partiler bir başbakan adayı çıka- racaktır. Her parti kendi adıyla seçime girer. hangisi en çok oyu alıyorsa. en çok oyu alan parti- nin genel başkanı, ortak progra- mı uygulamak amacıyla başba- kan olabilir. Böyle bir yakla- şımla hem temsilde adalet sağ- Janır, hem de yurttaşlann siya- sete olan güveni yükselir. Se- çimler hiç 5 yılda bir yapılmı- yor. Çünkü siyasi amortisman süresi kısa. Seçim ittifakı kuru- mu getirilirse Türkiye zamanın- da seçim yapan bir ülke olur. Bu doğrultuda bir gelışme olur- sa Türkiye'nin tüm büyük kent- lerini ve Türkiye'yi sol, aydın- lıktan, cumhuriyetten, demok- rasiden, insan haklanndan yana bir blok yönetir. • TDP Genel Başkanı Sema Pişkinsüt: Seçim Yasası ve SPY konusunda bizim tavnmız demokrasinin tam olarak işle- yebilmesine olanak verecek ko- şullann yerleştirilmesidir. Bu, elbette temsil adaletini getire- bilmeli ve istikrann sağlanma- sma olanak vermeli. Ya adalet, ya istikrar unsuru üzerinde du- ruluyor. oysa her ikisi de sağla- nabilir. tki turlu, dar bölge sis- temi uygulanacak olursa solu tamamen biçerler. Baraj indiril- meli, temsil adaleti sağlanmalı. llkeli ittifaklara olanak sağlaya- cak düzenleme getirilmeli. Güç birliği programlan işletilmeli. Ancak. birilerinı parlamentoya taşımak için seçim ittifakı ya- pılmasına karşıyım. İttifak po- litikasının sonucu halkın karşı- sına bir eylem planıyla çıkılma- lı. Şu an Meclıs'teki fürya, ne olursa olsun bir dahaki dönem parlamentoda ola>im çabasıdır. Kıbns'ta geri dönüş yokI Baştarafı 1. Sayfada fının silahlanma çabala- nnın herkesi düşündür- mesi gerektiğinin altını çizen Gürel. Kıbrıs'ta sorunun çözümünün, masadan, eşitlikten ve gerçekleri kabulden ge- çeceğini kaydetti. Başbakan Ecevit, DSP Parti Meclısi (PM) top- lantısının ardından yaptı- ğı açıklamada, önce Kıb- ns Banş Harekâtı'nın yıldönümünü kutladı. Türkiye var oldukça KKTC'nin de var olaca- ğını anlatan Ecevit, "KKTC Türkiye'nin vatan toprağı. Bundan herhangi bir ödün ver- menıiz sözkonusu de- ğil" dedi. Adada Türk ve Rum kesimleri arasında de- vam eden görüşmelerde bir yere vanlamadığına işaret eden Ecevit, "Va- rılması da mümkün de- ğil. AB Kıbrıs Rum yö- netiminin arkasında destek oldukça Kıbrıs Rum yönetimi hiçbir ödün vermeyecekrir. Bu bizim için kayıp olmaz. O zaman Rum tarafı is- terse AB'ye tek başına üve olur! KKTC de Türkiye Cumhuriyeti ile daha büyük bir bü- tünleşme içine girer" diye konuştu. KKTC Cumhurbaşka- nı Rauf Denktaş da devlete sahip çıkılması- nı istedi. Denktaş "Dev- letsiz ve anavatansız hiçbir yere varamayız. Eğer bu bilinç içerisin- de hareket edersek, tüm zorlukları aşarız" dedi. Cumhurbaşkanı Ah- met Necdet Sezer, gön- derdiğı mesajda 20 Tem- muz gününün Kıbns Türk'ünün bağunsızlığı- nı ve özgüriüğünü koru- ma kararlılığınm bir gös- tergesi olduğunu belirte- rek adada başlatılan gö- rüşmelerin adil ve kalıcı bir çözüme vanlmasma yardımcı olacağına inan- dığını kaydetti. Başba- kan Yardımcısı Mesut Yılmaz da mesajında Türkiye'nin AB üyeliği- nin Kıbns Türklerine de yeni açılımlar sağlayaca- ğını, ancak Kıbns Türk- lerinin varhğuu ve gele- ceğini tehlikeye atacak hiçbir çözümü de kabul etmeyeceklerini bildirdi. Muhabirimiz Reşat Akar'ın bildırdiğine gö- re başkent Lefkoşa'nın Dr. Fazıl Küçük Bulva- n'nda gerçekleşen tören Uluslararası hukukcular: Rumlar çözümüzorlaştınyor tstanbul Haber Servisi - Ulus- lararası hukuk uzmanlan, Güney Kıbns Rum kesiminin, Kıbns Ada- sı'nı temsilen Avrupa Birliği'ne (AB) tam üyelik başvurusunda bu- lunmasmın yanlış olduğunu vurgu- layarak "Kıbnslı Rumların bu tavn hem uluslararası banş ve is- tikran tehdit etmektedir hem de Kopenhag kriterlerine aykın- dır"dediler. Ankara Barosu ile Yeditepe Üni- versitesi'nce birlikte düzenlenen "AB, Kıbrıs, Türkiye ve Kopen- hag Kriterieri" konulu panelde konuşan Ankara Barosu Başkanı Sadık Erdoğan, Türkiye'nin Er- meni, Ege, Kuzey Irak ve Kıbns sorunlanyla kuşatıldığını belirtti. Roma Universitesi Oğretim Üye- si ve KKTC'nin Roma'daki fahri konsolosu Prof. Dr. Augusto Sinag- ra da, Kıbns'ta tek bir devlet oldu- ğu kavramıyla hareket eden Kıbns- h Rumlann, AB' ye yaptıklan başvu- runun, "bagınısız bir devletin baş- \ıırusu olarak değeıiendirilmesi- ni istediklerini" belirtti. Sinagra, "Rumlann AB'ye üyelik başvuru- su adadaki çözüm bulma çalışma- lannı ve taraflar arasındaki diya- logları olumsuz etkiledi" dedi. sırasında Kıbns Türk Banş Kuvvetleri'nin son model silahlan sergılen- di. Uçaksavar, füze ve tanklann geçişi sırasın- da, 20 Temmuz Banş Harekâtfna katılan ve Rum güçlerini etkisiz hale getirmede büyük başan sağlayan Fantom uçaklan Kıbns semala- nnda göründü. Fantom- lann, tören alanı üzerin- den 2 kez geçmeleri son- rasında bu kez F-16'lar göründü. Alçak uçuşla- nyla dikkat çeken F- 16'lar da tören alanı üze- rinden 2 kez geçiş yap- tıktan sonra, Lefko- şa'nın sınır bölgesi üze- rinden geri döndüler. Rum yönetimi ise Türk uçaklannın Kıbns semalannı ihlal ettiğini savunarak bu durumu Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri nezdin- de protesto etti. Lefkoşa'da düzenle- nen askeri törenin ardnı- dan saat 17.30'da Girne Dome Otel'de Denktaş tarafından halka açık bir resepsiyon verildi. Re- sepsiyon sırasında bu kez Türk yıldızlannın nefes kesen gösterileri izlendi. GUNDEM MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada Siyasetin yönü geçmişten çok geleceğe dönüktür. Zira, seçmen seçimden sonra nasıl bir hükumetin kurulmasını arzu ettiğini gösterecektir. Hâlâ olasılık düzeyinden yukarı çıkamayan 3 Ka- sım tarihini baz aldığımızda seçimlere 3.5 aydan daha kısa süre var ama, hemen hiçbir partinin se- çimde kendisinı nasıl bır sloganla tanımlayacağı bellı değil. Bir süredir, katıldığım kimi panellerde. söyleşiler- de yakın siyasi geçmişimizi sloganlar düzeyınde özetleyip soruyorum: - Sızce. bugün toplumun özlemlerini kucaklayan slogan üretebilen parti var mı? Henüz olumlu bir yanıt alamadım. Bu diyaloğu okurla da paylaşalım: 1950'de çok partili siyasi yaşama geçişte, CHP'- den doğan DP şu sloganla yürüdü: - Yeter, soz milletin! Toplumun genel beklentilerıyle örtüşen bu slo- gan yüzde 52.7 oy aldı, seçim yasasının sağladığı olanakla Meclis'in yuzde 86.2'sine sahıp oldu. Ikincı on yılın ortasında, 1965te Süleyman De- mirel, mesleğinin de getırdiği avantajı kullanıp, top- lumun önüne başka bır şey koydu: - Buyük Türkiye! Içi dolu-boş ayrı konu, toplumu kucaklama ola- rak baktığımızda, Demirel'in AP'sı oyların yüzde 52.9'unu aldt. Seçim sıstemi degiştigi için parla- mentonun yüzde 53.3'üne sahip oldu. Üçüncü on yılda CHP'nin başında Bülent Ecevit vardı. CHP toplumun önune şunu koydu: - Ak gunlere! 1977 seçimlerinde sol, tarihınin en yüksek oy ora- nına ulaştı, yüzde 41.3 oyla, parlamentonun yüzde 47.3'üne sahip oldu. Her türlü çoğunluk 12 Eylül sonrasında sıyaset sahnesine çıkan ye- ni partilerin yelpazesi o kadar genış değildi. Köklü partiler kapatılmış, adı-kurucuları eski partileri an- dıranlar seçim dışı tutulmuştu. ANAP, seçmenin önüne şunu koydu: - Çağ atlayacağız! Bunun yanına "Her eğilimi birleştiriyoruz" anlayı- şını da koyan Özal, oyların yüzde 45.1 'ini aldı, par- lamentoda yüzde 53'le temsil edildi. Beşinci on yılda, merkez sağ ve soldakı dağınık- lık radikal sağ partılere yaradı. 1995'te Erbakan, partisini birincihğe taşırken şunu işledi: - Adil düzen! Geldik 21. yüzyıla... Altıncı on yılda yukarıda ak- tardığımız iki sözcüğe sığacak ve bununla toplumu kucaklayacak bir parti var mı? Arayışlar var ama, henüz altıncı on yılın sloganı bu- lunamamış görünüyor. Bır çekim merkezi olup, fark- lı kesimleri kendısine yaklaştıramayacağını anlayan partiler, içinde "çoğunluk"geçen sloganlar arıyorlar. Makul çoğunluk, makbul çoğunluk, gizli çoğun- luk, sessiz çoğunluk, mağdur çoğunluk, çağdaş ço- ğunluk... Bir çoğunluktur gidiyor. Avrupa ulkelerindeki seçimlerin özünde de yuka- rıda aktardığımız, 'herşeyı en kısa tümceyle' aniat- ma arayışı var. Örneğın, Italya'da seçimi kazanan Berlusconi "Forza Italya", yani güçlü Italya deyip bir özlemi kucakladı. Fransa'da sadece Chirac'ın seçilmesi için bir parti kuruldu. Adı, Cumhurbaşka- nına Güç Verme Partısi idı. Önümüzdekı 28 Eylül'de Almanya'da seçımler var. Alman politikacılar da göç yasası ve ışsizlik merkezlı sloganlar üretiyorlar. Bizdeki seçimleri de bu sloganı bulup içini doldu- rabilen kazanacak. Önerısi olana sütunlarımız açık! [email protected] Izmir DSP'de yeni istifalar İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - DSP îzmir örgütlerinde istifalara yenileri eklendı. DSP'den aynlarak yeni oluşuma katılan İzmır Konak, Balçova, Narlıdere, Menderes, Selçuk, Karaburun ilçe başkanlanna, DSP Beydağ Ilçe Başkanı Serkan Işık. Foça tlçe Başkanı Armağan Erturan, Kiraz ilçe Başkanı Ahmet Ydmazer, Urla tlçe Başkanı Ahmet Aydın Han ve yönetim kurulu üyelen de katıldı. DSP'den ıstifa eden Îzmir milletvekılleri Burhan Bıçakçıoğlu ve Kemal Vatan'ın da katıldığı basın toplantısında yeni oluşumculara katıldıklannı belirten istifacılar umut olarak ortaya çıktıklannı belirttiler. Bıçakçıoğlu. yeni oluşumculann yüzde 53'lere varan kararsızlann ve arayıştaki toplumun istemlerine yanıt vereceğini belirterek "Pazartesi gününden itibaren artık oluşum değil, parti olarak meydanlara ineceğiz. Yüzde 53'lere varan kararsızlar arayış içindeydi. Bu arayışlar toplumun istediği doğrultuda gerçekleşmektedir. Amacımız nutuk atıp, politika yapmak veya söz söylemek değil. Çağdaş çoğunluğu oluşturup, genişletmek istiyoruz" dedi. Bıçakçıoğlu, partiden aynlan Hakan Tartan'ın "Istifa etmeyenler onursuzdur" sözlerine DSP'de bulunduğu dönemde "Asü edenler onursuzdur" diye bir yanıtı vermediğini. söylediklerinin çarptınldığını öne sürerek şunlan söyledi: "Yerel bir gazetede bir gazeteci telefonla aradı ve Hakan Tartan'ın sözlerini aktardı, görüşlerimi sordu. Ben de 'aynlan da aynlmayan da onurludur, böyle bir tanımın kullanılması yanlıştır. aynlmayanlar da onurludur' dedim. Bizim eski arkadaşlarımıza sevgimiz ve saygımız sonsuz. Partideyken olağanüstü kongre yapılmasını istedik. Ama olmadı. randevu bile vermedüer, yeni oluşuma karıldık." Istifacılardan İzmir Millervekili Kemal Vatan da yeni oluşumun toplumun isteklerine yanıt vereceğini söyledi. MALATYA 2. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Esas No 1999 274 Da%acı tçışlen Bakanlığı vekılı tarafından da\alılar Ha- nıın Durdu (Kınacı) \e arîadaşlan aleyhıne açmış olduğu rücuan tazmınat davasının yapılan açık duruşması sırasında \enlen ara karan gereğınce. Bütün aramalara rağmen tebhğe yarar açık adresı tespıt edılemeven Mehmet kızı 1963 d lu dahilı dasalı Hanım Dur- duya (Kınacı) dava dılekçesı teblığ edılmedığınden teblıga- tın ılanen yapılmasına. duruşmanın 01 10 2002 gunu saat 9 20'ye bırakılmasına karar venldığınden. HUMK'nın 509 ve 510 maddeleri gereğince ibraz etmek istedıklen dehlleri ile birlikte duruşmaya gelmedığı takdırde a\nca gıyap kara- n tebliğ edılmeksızın duruşmanın gıyabında sonuçlandınla- cajı dava dılekçesmın tebliği \erme eeçertı olmak üzere ıla- nen duyurulur 04 07 2002 "" Ba.sın 43254
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle