25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 TEMMUZ 2002 PAZAR 14 KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr O Halit Akçatepenin 60. Sanat yılı Nasreddin Hoca'mn kavuğuyla taçlandı yunculuk acı işiıGAMZE AKDEMİR Halit Akçatepe. Perdelerin gü- len. güldüren, yaşlanmayan yüzü. 65 yaşında olduğuna iııanmak çok zor. Sanat yaşamında 60 yılı devir- diğine de... Tiyatro sanatçüan Sıt- kı Bey ile Leman Haıum'ın oğul- lan olarak îstanbul'da dünyaya gel- dıkten beş yıl sonra 'Nasreddin Ho- ca Düğünde' adlı sinema filmiyle çocuk oyuncu olarak adım attığı kariyerinin 60. Yılında, kaderin cil- vesi, Nasreddin Hoca'nın kavuğu- nun da sahibi şimdi. '43. Uluslararası Nasreddin Ho- ca Şennği'nde kavuğu, son on yıl- dır sahıbı olan usta sanatçı Erol Günayduı'ın elinden alan Akçate- pe, bu devir olayını omzuna kon- muş bir yıldız. bır terfi olarak nı- teliyor. MünirÖzkul. ErolGünay- dın,Nejat Uygur, Gazanfer Özcan gibi ustalann yolundan gıderek. ortaoyunu. meddah, karagöz gıbı geleneksel Türk oyunlanna olan inancını ve baglıhğını hiç yitirme- yen sanatçı için, ilerde birbaşka sa- natçıya devretmek üzere ödünç al- dığını söylediği kavuğun değen çok büyük. Nasreddin Hoca onun da kahramanı... Özellikle de gü- nümüzdeki kötü örnekler göz önün- de bulundurulduğunda önemi da- ha da artan bir değer. 'Ortaoyununda da müstehcenllk vardır' "Nasreddin Hoca örnek ahnarak yola çıkıldığında işin doğrusu y apı- byor. Güldürü soytanlık değildir. Güklürii birtakmı gariphareketter- le seyirciyi güklürnıck ya da sade- ce belden aşağı espriler vapmak de- ğildir. Olay müstehcenlikse orta- oyununda da müstehcenhk vardır. Eskiler bu noktada 'müstehcen' başka birşey,'müstekreh' başkabir şeydir aynmını vurgulayarak bir çizgi koymuş ve kaüteyi hiç düşür- memişlerdir. Ortaoyununda müstehcen var- dır ama müstekreh yoktur. îğrenç- Iik,sululuk.\o/Juk.basittik\t)ktur. Nasreddin Hoca ditini çıkararak güldürmüyor khnseyi,'Yorgan gıt- ti, kavga bitti' derken bir şey anla- tryor, bir mesaj veriyor. O yüzden Nasreddin Hoca'dan yola çıkıldı- ğında güldürü düşündürülerek ya- pılan güldürüdürT Ramazan'ın, Güdük Necmi'mn can arkadaşı, tertibi, süt kardeşi, tnek Şaban'ı Kemal Sunal'ı çok özlüyor. Aralanndaki başanlı do- ğaçlamanın, uyumun sihrini, sır- nnı sorduğumuzda "Bu soruyu en güzel şeldlde Ertem Eğilmez ce- vaplayabinrdi" dedikten sonra ek- liyor: "Ertem Eğilmez'in yapüğı kimi fümlerin başında 'Eskı orta- oyunu ve tuluat geleneklerine sa- dık kahnarak yapılmış bir filmdir' diye yazdığmı görürsünüz. O,orta- oyunu ve tuluat geleneğini asla ih- mal etmedi. Kemal ile beni buldu- ğunda, kendisi gibi bu tarza yatkın adamlar olduğumuzu fark etmişti. O fîlmlerin başansmın amnda müt- hişbir gözlemcilikyeteneğiyatıyor. BunJar halkm gerçegidir, geçmişi- dir, dolayısry la halka yakm işlerdir. Kemal ile birHkte veya ayrı ayn yap- üğnnız kimi çahşmalar doğrudan ortaoyunu ohnasa da bir şekilde iz- ler taşryor ve bu öz bir şeldlde dışa- vunıyor." Dehasını, ruhunu kendileriyle paylaşan, güvenen, öğreten, firsat veren, bir araya getiren ve sonra da ayırmayan ustası Ertem Eğilmez'in disipliniyle bugünlere geldığini vurguluyor Halit Akçatepe: "Ertem Abi'yeyanhşyapmaktan korkardık. Yanüş yapıldığında çok kızardı. Çünkü o kimseye karşı yanhş yap- mazdL lşini doğru ve profesyonel- ce görürdü. Bugün Ertem Eğihnez ekolündengeleninsanlar digerlerin- den hemen aynhr. tşlerine saatin- de geh'ıier, senaryo çabşmalannda etkin biçimde yer ahrlar, kostüm- leriaksamaz,makyajlan gecikmez, set disipunleri tamdır. O oyunculanna olanaklar sağla- yan bir yönetmendi. Sabahın er- ken saatinde Ertem abinin evinde toplann-, işimiz olsun ohnasın se- Yeniden çekilecek 'Hababam Sınıfi 'fîlminde sürprizlere hazır olun GüdükNecmiöğretmen oluyor.Hangi rolü canlandınrsa canlandırsın kendisiyle özdeşleşen. Hababam Suun'nın en baba karakterlerinden, İnek Şaban'ın başının belası 'Güdük Necmi', Haht Akçatepe'nin kartviziti gibi. Akçatepe 28. yılıru dolduran efsane serinin tekrar tekrar izlenmesinde, hiç eskimemesinde yine yiğidin hakkını yiğıde teslim ediyor. Kendilerine komedinin. mizahın ciddiyetini, gücünü öğreten. asılayan Ertem Eğilmez'e. "Komedinin ciddiyet olduğu, ciddi olanın komik olduğuna duyduğu inançla Ertem Eğilmez, serinin ilk filmine başladığımızda eğer konuyu ciddi bir ola>ın üzerinden örmezsek olaym o zaman sadece öğrenci öğretmen şakalaşmasma gideceğini ve bunun da seyirciyi sıkacağnu söyleyerek Hababam Sınriî serisinin zeminindeki mesajlan güçkndirdi. Birinci Hababam'da, haüıiayın: 'Yanhş öğrenci yoktur, yanhş öğretim sıstemi vardır. Bu yanhş öğretim sisteminden dolayı bu çocuklar yanlış yetişiyorlar'; ildnci Hababam'da 'Hatalı öğrenci yoktur, hatalı ana baba vardır'ı işlerken; üçüncü Hababam'da da "Sevgi en yanhş öğrenciyı bıle dogru yola getirir'i vurguladı. Mizahı ciddi düşündük, ciddi uyguladık, gücünü göz ardı etmedik. Türkiye'de tüm fibnler yeniden yapıhr, Hababam Smıfi yeniden yapılamaz. Yani Güdük Necmi'yi, tnek Şaban'ı, Kel Mahmut'u, Hafize Ana'yı düşünün; kiın oynayabitir bu roDeri orijinalinde olduğu gibi. YıDarca Kemal ile bana kırk tane teklif gekti. Hababam Sınıfını yeniden yapahm diye. Ne o İnek Şaban ne de ben Güdük Necmi olabilirdik. Oynarlar ama aynı ilgiyi görmezler. Fakat şimdi iki yıkur yeşeren bir proje var. • • • Hababam Sınıfi yeniden çekilecek. Ama nasıl çekilecek. Ferdi Eğilmez'in çekeceği filmin en önemB özelhği, bir kere öyküsü eski filmi yinelemeyecek ve smıfta aynı karakteıier arük olmayacak. Hababam Sınıfi yine Hababam. Ama bu Hababam Sınıfi'nda khnse tnek Şaban'ı, Güdük Necmi'yi, Kel Mahmut'u, Hafize Ana'yı aramayacak. Öykü farkh kurulacak çünkü. Sürprizlere haar olun. Yeni filmde yine benim canlandıracağım Güdük Necmi yaşlannuş ve okula öğretmen olarak gehniş olacak. Perran Kutman, Mehmet Alı Erbıl. yaşlannuş halleriyle Tulum Hayri, Paytak Ahmet tnek Şaban ile Güdük Necmi'yi alaylanyla deurten yaramaz Tuncay yer alacak. Ve... Münır Özkul ustamız. Fakat Slünir Özkul'un hangi rolde yer alacağı tam bir sürpriz.'' . Uluslararası Nasreddin Hoca Şenliği'nde kavıığu, son on yıldır sahibi olan usta sanatçı Erol Günaydın'ın elinden alan Halit Akçatepe, bu devir olayını omzuna konmuş bir yıldız, bir terfi olarak niteliyor. Bugünlere gelmesinde ise en büyük payın, kendisini sadece oyuncu olarak değil, montajından çekimine, dublajına kadar her işi öğretip tam bir sinema adamı olarak yetiştiren, ortaoyunu ve tuluat geleneğini asla ihmal etmeyen, ustası Ertem Eğilmez'e ait olduğunu söylüyor. naryo konuşurduk; sinema, sanat, gelecek vesaireçeşitli konularda ka- fa patlatır, birşey ler paylaşır. çok şeyler öğrenmiik. Sete çıktığunız zaman neçekeceğimizitambihrdik. Ertem abi biziy almzca oyuncu ola- rak yetiştirnıedi. Ba/ılanmızı tam teşekküllü sinema adamı olarak ye- tiştirdi. Montajından, çekimine, dublajına her işi ögretti." 'Tiyatro turfanda. sinema konserve...' Tiyatro onun ıçin çok özel. Tüm sanat dallanna saygı duymakla bır- likte tiyatroyu daüna kayırdığını söylüyor. Çünkü ona göre "Tîyat- ro turfanda, sinema konserve. T\- yatronun o taptaze tadını başka hiç- bir alanda ahnak mümkün degiL" Oyunculuk özellikle de mızah ona göre çok kaygan bır zemin. Bu konuda AMan Erbulak'ın "Bu işi şöyle düşüneceksin. BDT motosik- lete binmişsin son süratgidiyorsun. Frenlerin patlamış, karşıda duvar \ar. Kurtar kendini!.." ve babasırun "Bir oyuncunun üç gözü, üç kula- ğı olacak. Çünkü bir gözü ve kula- ğıyla karşısmdaki oyuncuyu, bir gö- zü \e kulağıyla kendisini, bir gözü ve kulağıyla da seyirciyi görüp du- yacak.Vbksazırvahğagider iş" söz- leri hep kulağında. 'Okumuş yazmış serserl' "Bu ülkede oyunculuk yapan de- ndir.Oyuncuhıkacıişi" dıyor. Ken- disi de o dehlerden bın. Ve çok şü- kür kı ardına baktığı zaman koşa ko- şa gelen başka delıler görebıliyor. Ona göre bir tiyatro bunca olum- suz şartlara karşın bu yüzden ölmü- yor. Bu bir gönül işi ne de olsa. Bır sevgi işi. Çetin Altan'ın dedığı gi- bi... "Ünlüobnak başka,önenüi ol- makbaşka." Devletin sanatı ihmal etme gele- neğinin doğal sonucunun yozluğa kurban verilecek yenı yeni liışak- lar. olacağını söyleyen Akçatepe tepkili. "Bu kadar başı boş bıraküan sa- natta tabii ki abuk subuk işler ya- pılacaktır, herkes sanatçı olacaknr. Tanımlar anlamını yitirecektir. Ba- bam bu yüzden tiyatrocu obnamı hiç istemiyordu. Her ne kadar beni Fransız okullannda okutup başka alanlara yördendinneye çahşüysa da nafüe, ben tiyatrocu oldum. Ba- na 'okumuş yazmış sersen" diyor- du. Acı çekmemi. hayal lankhğuıa uğramanu istemrşordu." L PVP / VCP Asli SELÇUK Time Machlne (Zaman Maki- nesl) / Yön. George Pal / Oyn: Rod Taylor, Alan Young, Yvette Mimi- eux/1960,99 dakika, Renkli /War- ner Home Entertainment - Tiglon. Ünlü yazar H.G.Wells'in ölümsüz ya- pıtından George Pal'ın perdeye uyar- ladığı çalışma bilim-kurgu sineması- nın en önemli klasiklerinden. Dijital ola- rak restore edilip yenilenen çahşma- ya Dolby Stereo ses de eklendi. 1960'ın özel efekt Oscar'ını kazanan filmin özel bölümlerinde Clyde Lucas'ın 1993 yapunı, 50 dakikalık "Geçmi- şeYblculuk" adlı R. Taylor'un sundu- ğu kamera arkası belgeselinde zaman maki- nesinin tasanmı, özel efektlerin yaratılış aşa- malan, öykü çizımleri, Pal'ın sinemacı kişi- liği, Zaman Makinesi'nin restorasyonuyer alı- yor. Aynca oyunculann, teknik kadrosunun lis- tesi, ödülleri, fragmanı da var. Bu ünlü sine- ma klasiğinin yüksek standarttaki görüntü ve sesle yenilenmiş diskini edinmeyi ihmal etmeyin. FUİI Metal Jacket / Yön: Stanley Kubrick /Oyn. Matthevv Modine, Adam Baldwin, VVincent D'Onofrio / 1987, 112 dakika, Renkli /VVarner Home Enter- tainment-Tiglon. Kubrick, Amerikan ordusunun insan- lık dışı yanını ve Viernam Savaşı'nın ür- kütücü boyutunu vurguluyor. Yönetmen, Gustav Hasford'un "The Short- runers" adlı öyküsünden esinlenmiş. Sonradan gelen tipik Vietnam filmleri düşünülür- se onlardan çok daha etkilı, unutuhnaz bir çalışma bu. Dijital olarak restore edilerek yenilenen filmi bir sinema sa- lonukonforunda izleyebilirsiniz. Ayn- ca 5.1 Dolby Digital ses de içeren ça- hşmanın müzik, ses ve efektleri çev- renizi kuşatıyor ve sizi adeta fihnin ıçine çekiyor. RIU METAL JACKFT OKUMALAMBASI ENİS BATUR Ancak Rûmun Şuarası... Olümü bırçevreyi rahatlatmış olmalı. Üstlerin- den görünmeyen bir yük kalkmış, onları hafiflet- miştır. Sabit bir vicdan azâbı arük eskısi kadar omu- rılıklerinde zonklamayacak. Durduğu, son dö- nemde zorunlu olarak geri durduğu noktadan ka- falarına kakmayı sürdüremeyecek bundan böy- le - yerine kimseyi bırakmadı, bırakamazdı: Aslı- na bakılırsa, türünün tek orneğiydi. Bundandır, bir başka çevreyi öksüz bıraktı bir bakıma. Gerçi gövdesi çoktan "uzatmalı tatıle" çıkmıştı, ama zıhnı saat gibi çalışmayı sürdürü- yordu: Bazen, kurduğu tek bır cümleyle, uzakta- ki birdenızfenen, gecenin karanlığının ıçınden par- lıyordu: O işaretlerı arayacağız. Berbat, çekılmez, melûn bın olduğu söylendi- ğinde kıskıs gulerdı: O. lyi olduğunu hiçbır vakrt savunmadı, yalnızca haklı olduğuna ınandı. Öy- le miydı gerçekten de? Unutulmamalı: Hak, bi- raz da ıktidar işıdir; şımdı bakınca daha net gö- rülebilir: Muktedir olmuştur. Reddetmenın gücü- nu ölçmek kolay olmasa gerek. Şiırlerı, yazıları, son yanm yuzyıl içınde, bu di- lin en billur örneklerı arasında yeraldı - onun de- yişiyle, kimi vasat ıdrak'lılar tersinı savunmaya kalkışsalar da. Çapraz atkılar attı. Şiş ve saldır- ma kullandı. Ikıde bır kılıcını kına soktu çıkardı, ka- lem ucundan kan damladığını az buz gormedık. Dilin kestanesıni çızdi. Butün bunlan teraziyle yaptı, ölçüsüzluğü handıyse kusursuz ölçülere dayanıyordu: Damıtılmamıştek satınna rastlaya- mazsınız. Olanaklarını her dönemde zorladı, kendını aç- mayı sürdurdü. Müzığe, sinemaya, resme sokul- maktan caymadı hiç: tanh'le, ekonomi'yle, siya- sa'yla kavga ederek uğraştı. Ayrıntılardan bütü- ne, butunden ayrıntılaragiden genış bıryelpaze- y\ ufku saymaktan gerı durmadı. Ne nakış çalış- masıydı. Insanlarla geçinemedi. Onlara kötüluk. uğursuz- luk, nankorlük yaptığı ılerı süruldüğünde, "ayna- ların sırn olur" demeye getirdi. Şımdı Cemal'iy- le, Idrisyle, Mustafa'sıyla. Mim Kaf la yeniden kaynatacaktır. Çoğu oradaysa, azı buradadır. Toplumla hiç geçinemedi. Son yıllarında, seçe- nek varken 'huzurevı'm yeğlemesi bana kalırsa anlamlıydr. Bu denlı köklu huzursuzluk başka ne- rede bannabılirdi? Çarçabuk kınldığı içın. çarça- buk kırmaya kendini alıştırmıştı. Ama. ınsanlara ve insan topluluklarına guven duymasa da, Tür- kıye'ye inanmıştı. Yoksa, bu kadar didiklenemez- di. 1975'te. Zürih'ten Mustafa Irgat'a gonderdi- ği bır kartpostala, izgan Baz'ın kırılan bacağının alçısına yazdığı cümleyi aktarmış: "Insanlarölü- me karşı da örgütlenmişlerdır". Dahaağırı, insan- ların hayat'a karşı örgütlenmeleri değil mıydi? Şaırler ölür, arkalannda yapıtlan kalır. Ece Ay- han'dan sımsıkı bir şiır kaldı. Gökkuşağımızın en ısyankâr rengı. Büyük bir çavlan uğultusu. Yort savu(lun)! Not: Yazılarıma birkaç hafta ara veriyorum. Ya- zar neden "izin" alır? Işın tuhafı: Gene yazmak için. Eylül'de gorüşmek dileğıyle. «P filmlepine dört yilda 39 Oscar I Kültür Servisi - 1999 yılından bu yana Oscar'ın en önemh kategonlerdeki ödüllenni UIP fılmlen aldı. 1999'da 'Âşık Shakespeare' en iyı fılm ve en iyı senaryo uyarlaması ödüllenni, 2000'de 'Amerikan Güzeh' en iyi fılm, Sam Mendes en iyı yönetmen, Kevin Spacey en iyi erkek oyuncu ödüllenni alırken. 2001'de 'Gladyatör" en iyı fılm. Russell Crowe en iyi erkek oyuncu ve bu yıl da 'Akıl Oyunlan' ile Ron Howard en iyı yönetmen ödülünün sahibi oldu. Çizgi fılm alanında ise 1999'da "Pnnce of Egypt', 2000'de 'Tarzan' ve bu yıl 'Monsters Inc." en iyi özgün şarkı ödülünü alırken bu yıluı en iyı uzun metrajlı çızgı fılm ödülünü de 'Shrek' kazandı. Erzurum Devlet Tıyatrosu Kore'de • ANKARA (ANKA) - Erzurum Devlet Tiyatrosu'nun hazırladığı 'Masal Kaduılar' oyunu. Güney Kore Uluslararası Chuncheon Tiyatro Festıvalı'nde Türkıye'yı temsil edecek. Devlet Tiyatrolan Opera xe Balesi Çalışanlan Vakfı'ndan (TOBAV) yapılan açıklamaya göre, 15 ülkenin katılacağı Chuncheon Tiyatro Festivalf nde Türkıye ılk kez yer alacak. Yönetmenlığinı Tamer Levent'in üstlendiği 'Masal Kadınlar' adlı oyun 23-31 Temmuz tanhlen arasında gerçekleşecek festıval bünyesinde iki kez sahnelenecek. Oyun sonrasında Güney Koreli tiyatro ve kültür adamlan ile görüşülecek ve kültür ilişkilerinin devamı konusunda projeler oluşturulacak. Biret, Emek şenliklerinde • ÎZMİR (AA) - Dünyaca ünlü pıyano sanatçısı tdıl Biret, İzmır'ın Aliağa ılçesınde bu yıl 13. kez düzenlenecek Emek ve Banş Şenliklen"ne konuk olacak. Aliağa Beledıye Başkanı Hakkı Ülkü, şenhklenn bu yıl 30-31 Ağustos-1 Eylül'de düzenleneceğinı ve en önemli konuklanndan birinin de sanatçı îdıl Biret olacağını bıldırdi. Ülkü, emek, banş ve çevre konulannın irdelendıği şenliklerin. farkh konu ve konuklanyla. Ege'nın kültür-sanat ve politıkalanna damgasuıı Miracağını kaydettı. BUGÜN • BEYOĞLU SİNEMASFnda 'Ferruh Doğan anısma'kapsamında 12.15. 14.30, 16.45, 19.00 ve 21.15 te Jean Pierre Jeunet'nin 'Amelie' fılminin gösterimi. (0 212 251 32 40) • BAŞKA KÜLTÜREVtnde 15 OO'te — — Costa Gavras'ın 'Z/Ölümsüz' fılminin gösterimi. (0 212 249 12 84) • RUMELİHİSARrnda 21.00 de Erol&Murat Evgm konseri. (Bıletix:0 216 454 15 55)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle