28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 TEMMUZ 2002 PAZAR CUMHURİYET SAYF/ HABERLER Tansu Çiller: Ok yaydan çıktı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Bülent Ecevit'in seçim tarihınin ileriye atılması yönündeki görüşleri üzerine bir yazılı açıklama yapan DYP Genel Başkanı Tansu Çiller. erken seçim konusunda "okun yaydan çıkîığını" belirterek "Türkiye"nin artık kaybedecek vakti kalmamıştır" dedi. Çiller, bütün partileri 22 Temmuz'da Meclis'e davet ettiklerini anımsatarak "Bu fırsattır. Türkıye'nin AB ilişkileri için de fırsattır. Gelin herşeyi Meclis'te çözelim" görüşünü aktardı. DSP'den AKP'ye seçim zjyareti • AJVKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Grup Başkanvekili Emrehan HaJıcı, DSP genel başkan yardımcılan ve devlet bakanlan Zeki Sezer, Tayfun Içli, Genel Sekreter Yardımcısı Süleyman Yağız ve DSP Genel Muhasibi Mecit Şekercioğlu ile birlikte. erken seçimi gö'rüşmek üzere AKP'yi ziyaret ederek Grup Başkanvekili Salih Kapusuz ve parti yöneticileriyle görüştü. DSP'liler daha sonra MHP yöneticileriyle de bir araya geldi. Meral IMF'den şikâyetçi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk-Iş Genel Başkanı Bayram Meral, IMF denetimlerinin 'ıstırap' verici bir noktaya ulaştığmı belirtti. Ekonomi yönetiminin tamamen IMF'ye bırakıldığını kaydeden Meral, "Gelinen noktadan üzüntü duyuyoruz" dedi. Şeker- İş Sendikası'nın 17. OJağan Genel Kurulu'nda konuşan Meral. uygulanan ekonomik politikalar nedeniyle îşsizliğin had safhaya ulaştığını söyledi. tş güvencesine karşı olacak siyasilere tavır aiacaklannı belirten Meral, "TBMM'nin olağanüstü toplantısında Iş Güvencesi Yasası 'nın da öncelikli olarak çıkanlmasını bekliyoruz" dedi. Sınav sistemine •i • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eğitimciler Derneği Genel Başkanı Mustafa Gazalcı, dün yaptığı yazılı açıklamada, ÖSS şampiyonlannın yine Antalya, Izmir, Ankara'dan çıktıgını.. kimsenin Hakkâri, Şırnak ve Ardahan'dan çıkan sonuçlan değerlendirmediğini Delırtti. Sınava giren 1.5 nilyon öğrencinin iadece 160 bininin iniversiteye ^rebildiğine de dikkati eken Gazalcı, sınavı azanamayan yüz inlerce öğrencinin ozuk eğitim sisteminin urbam oldugunu ıvundu. Gazalcı, eğitim stemındeki jzukhıklan, ıksızlıklan masaya ıtırmak yerine, mpiyonlan öne cararak bunlardan rtulmaya çalışıldığını e getirdi. Yıhnaz,önceAB yasalarmm çıkanlması, sonra seçimkararı ahnmasından yana oldukJannj açıkladı ANAPtaktikdeğiştirdiANKARA (CumhuriyetBü- nosu)-MHP'ningetırdıği "Ön- ce seçim karan alahm, sonra sizAByasalannıçıkanny 'öne- rısini önce kabul eden ANAP, dün taktık değiştirdi. ANAP h- den Mesırt Yümaz. partisinin Merkez Karar Yönetım Ku- rulu'nun (MKYK) ardından önce AB yasalannın çıkanlma- sı, sonra seçim karan ahnma- sından yana olduklannı açık- ladı. Yılmaz. erken seçim ve AB • ANAP lideri Mesut Yılmaz, 10 Ağustos'a kadar seçim karan alınması- nm, 3 Kasım'da yapılacak seçimi olumsuz etkilemeyeceğini söyleyerek bunu YSK Başkanı Algan'm da doğruladığmı kaydetti. yasalannı partisinin MKYK toplantısında kurmaylanyla değerlendırdı. MKYK'de gö- rüşünü dıle getiren çok sayı- daki üye. önce seçim karan alınması sonra AB yasalanna geçilmesi durumunda birçok millervekilinin görüşmelere katılmayacağını dile getirdi. Bu durumda ANAP'ın seçim çalışmalannın odağına oturt- mak istediği AB yasalannın çıkmayacağını savunan ANAP'Iılar. tepkılerini dile getirdi. Bunun üzerine Yılmaz YSK'nin 3 Kasım'da seçim olacakmış gibi çalışmaya baş- ladığını, 10 Ağustos'a kadar önce AB yasalannın çıkanla- bileceğini sonra seçim karan- nın alınabileceğini Tufan Al- gan'ınkendisine iletnğini söy- ledi. AB ile ilgili yasalann bir haftada çıkanlabileceğini, bun- dan sonra seçim karan alın- masının erken seçime olumsuz etkisi olmayacağını belirten Yılmaz, bu yönde karar alma- yı önerdi. Toplantıda bu yön- deki öneri kabul edildi. Yılmaz'ın, DYP ve AKP'nin önce AB yasalanna destek verip sonra ANAP'ı Meclis'te yalruz bırakmalan- nı engellemek amacıyla bu yönde taktik değışikliğine git- tiği belırtıldı. Toplantıda ko- nuşan Genel Başkan Yardım- cısı Erkan Mumcu, yüzde 10'luk barajm indirilmesine karşı olduğunu söyledi. Mum- cu, Siyasi Partiler Yasası 'nda değişikliğin yapılması gerek- tiğini belirtti. 15 düzenleme öngörülüyor ANAP'ınAB paketihazır ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -ANAP'ui tamamlayarak gelecek haftadan ıtibaren siyasi partı liderlerine sunacağı "AByasalan paketTnde yerine getirilmesı gereken 15 düzenleme bulunuyor. Özgürlüklerin genişletilmesini, anadilde yayın ve öğretim verilmesıni içeren pakette yer alan bazı önemli unsurlar şöyle: - fdam cezası, ağırlaştınlmış müebbet hapis cezasına dönüştürülüyor. Idama mahlcûm olanlann şartla salıverme ve ceza indiriminden yararlanamayacaklan da söz konusu düzenlemeyle hükme bağlanıyor. - Ana dilde yayınla ilgili olarak "Geleneksel dilkrde Radyo ve Televizyon ÜstKurulu'nun denetiminde özel radyo ve tele\iz\onJar yayın yapabüir* ifadelerine yer veriliyor. - Anadil öğreniminin özel dershanelerde yapılması öngörülüyor. Özel Öğretim Kurumlan Kanunu gereğince de anadil öğretiminin devlet denetiminde yapılacağı kayda bağlanıyor. - Basın Kanunu'nda yapılan değişikliklerle hapıs cezasının yenni para cezası alıyor. - Kaçak göçün önüne geçmek için de düzenleme yapılıyor ve mevzuata yabancı göçmen kaçakçılığım önleyen düzenlemeler konuyor. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART TAKİP &.PEC&KI BAHÇELİ: SEÇfM SÜRECİ'NDEN GERİDÖNÜLEMEZ MHP tarilıi tartışmıyor AVKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Bülent Ecevit'in seçimlerin gelecek yıl içinde ya da 2004 yılının nisan ayında yapılması yönündeki ıs- ran, MHP'nin tepkısinı çekti. MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardım- cısı DevJet Bahçeli. "Seçim tarihi belKdir. Süreç başla- nuşür. Bundan geri dönüş obnaması gerekir" dedi. Etımesgut'ta bazı açılış törenlerine katılan Bahçeli, burada yaptığı açıklamada 16 Temmuz'dakı lıderlerzir- vesinde 3 Kasım'da erken seçim yapılmasının prensıp olarak kabul edildiğıni anım- satarak bundan geriye dönüş olmama- sı gerektiğini söyledi. Bahçeli, Seçim ve Siyasi Partiler yasalannda yapıl- ması düşünülen değişıklıklerin seçim- den önce gerçekleştirilip gerçekleşti- rilmeyeceği yönündeki bir soru üzeri- ne bu kanunlan değiştirmeye zaman ol- mayacağı düşüncesinde olduğunu be- lirtti. "Ama arzulanan bu olmabydr diyen Bahçeli, şöyle devam etti:"An- cak Türkiye'deşarüaro kadar hızh ge- lişmektedir ki bu gelişen şartlar içeri- sinde Türfdye'nin önünün ükanmayacağL Türkiye'yi yeni sonınlaria karşı karşı- ya bırakmavacak, bir siyasi kaosa süriikJemejecek adnn- lann da anJmasıgerekmek- tedir. Erken seçim bunlan önieyecek bir tedbirdir." Bahçeli, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın 'önce AB'ye uyum yasala- nnı çıkarahm, sonra seçim karan ala- tan'önerisiyie ilgili olarak da "Hangi öncel^i«rmekisterterseistesinler,ama Türldye'yi erken seçimden vaz- geçirebilecek bir davranışın içerisine güTnesinler" dedi. KARAYALÇIN: KOALÎSYON SEÇİM ÖNCESl KURULMALI Proje ortakfağı önemli 1IRMIKI îstanbul Haber Senisi - SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, Siyasi Par- tiler Yasası ile Seçim Yasası "nda deği- şikliğe gidilmeden yapılacak seçimin bir işe yaramayacapnı öne sürdü. Ekonomi yenıden düzenlenirken si- yasetin aynı şekilde düzenlen- mediğini ve ekonomi ile si- yasetin birbirinden aynlma- sı sonucunda vahim bir tab- lonun ortaya çıktıgını vurgu- layan Karayalçın, siyasetin düzenlenmesinden, Seçim Yasası ile Siyasi Partiler Ya- sası 'nda değişikliğe gidilme- sini kastettiklenni belirtti. Karayalçın, "Pariamentonun siyasi amortismanı kısalnuşür'" dedi. Karayalçın. bugün siyasette yaşanan krizın vefa ve dostluk duygulan ile öz- deşleştirelemeyeceğine dikkat çekerek şunlan söyledi: "Demek Id yapıda bir sorun var. O da Seçim Yasası ve Siyasi Partiler Yasasf ndan kaynaklamyor. Türkhc'de seçim sonrası kurulan ko- aüs>onlarbir projeetranndadeğO, san- dalye sa>ısma göre kuruluyor. Bir süre sonra da çözülmeler başn>v>r. Ben bu- nu DYP-SHP koalisyonu sırasında >a- şadım. Cecen seçimde DSP'ye oj r venniş seçmen- ler herhakJe MHP fle ko- alis>wn kurulacağınıhiç dü- şünmemişlerdi. AJTII şey MHP için de geçerİL IVIec- Ks'teki aritmetik bu koalis- yonu da\atüğından çözül- meler başladı. Ece\ ıt, bu hükümet için benzeri gö- rülnıemLş bir uyumdansöz edhordu. Ama oimadı. Seçimlerden sonra değiL seçimlerden önce bir proje ve program etrannda koalisyon kurul- ması vebaşbakan adavimnönceden be- ürlennıesihalindebutiirsorunlarveçö- zübneler yaşanmaz." AYPEV EIVGtN aenginr/ doruk.net.tr Tembellik genlerimin tümu toplu ve örgütlü bir kalkışma halindeler F/sıltılı yakınmaları kulak tırmalayan homurtulara dönüştü. Duyuyorum ve anlıyo- rum: - Hay senin sosyal demok- rasınden de... Hay senın Tır- mık'mdan da... Hay senin... Ulan köreldik be... Böyle gi- dersen bedenınden silimpyok olacağız ve sen yaşam boyu çalışmaya mahkûm olacaksın. Kaytarmak, yan çizmek, dalga geçmek gıbısoylu duygulann. seni. bir daha dönmemecesi- ne terkedecekler. Hepsıni duydum. Hepsıne hak verdim ve en önemlisi fe- na halde ürktüm. Eyleme geçtim. Gazeteyegeldim. En üst ka- ta (Olimpos'a) çıkmayı göze alamadım. Orası bana yaramı- yor. Yazıışlerı katında sotaya yattım. Az sonra Genel Yayın Yönetmenı göründü. En sevimli gülümsememı ta- kınıp, en acıklısesimı kuşandım ve iki kelimelik müthJş bir tirad attım: - Izne çıkacağım!.. O Büyük Gün Geldi Dikkatinizi çekerim. "izin is- tiyorum" değil, "Izne çıkaca- ğım. " K/sa. Kesin. Kararlı. Maçın birinci raundu başla- dı ve beklediğim gibi başladı. Bundan yıllar önce bütün sınir- lerini aldırdığından "sinirsizleş- mış" olan Ibrahim Yıldız, yü- zünde kıl bile kıpfrdamadan bil- diğim yanıtı verdi: - Tabıi abi. Istediğin zaman çıkizne. IsterMarmaraAdasj'na git; ister Avrupa'ya çık. Ister- sen Florida 'ya bıle gidebilirsin. Istediğin kadarkal. Yazılanora- dan yollarsın olur biter. Yemezler anam... demedim tabii. Ama tabiı "Bak kardeşım, benim işım yazı yazmak. Yanı yazımı bilmem nereden de ol- sa yollarsam ben tzin yapma- mış olurum" gıbı akıl ve man- tık içeren bir cümle de kurma- dım. Nasıl olsa faydası yok. Kral Lear'i kıskandıracak bir tirada daha giriştim: - Ben bittim. Tükendim ben. Izni aldığımda tatilyapacağım yere ulaşabileceğim bile kuş- kulu. Karşında bir gün daha çalışırsa, yanibir yazı daha ya- zarsa kesinlikle intihan çok dü- şünecekbir gazeteciduruyor... Hayret. Ibrahim Yıldız'ıngöz- lerinde bir merhamet kıvılcımı çaktı ve bir yönetici olarak ha- yatının hatasını yaptı: - Kaç gün istiyorsun abi? Bu iş bu kadar abiler, abla- lar! Iş, gün pazarlığına geldiy- se ötesi kolay. Nitekim kolay oldu. Sıkı bir pazarlıktan sonra 21 günlük izin resmen koparıldı. Şanslı günümdü. Cumhuri- yet'in. böyle mutlu birgelişme- yi sırf fesatlık olsun dıye engel- lernek üzere bir sanıye bıle du- raksamayacak bütün "kötü adamlan"na karşı şanslıydım. Yazıişleri Müdürü Za/im Sa- lim haftalık izindeydi ve gaze- tede yoktu. Hikmet Çetinka- ya tam da o sırada yazısının hakkından gelmeye çabalıyor- öu. O anlarda adını sorsanız bilmez, "Saaf/caç"desenizboş boş yüzünüze bakar. Oral Ça- lışlar Patnos gezisinden yeni dönmüş, şaşkın bakınmaktay- dı. Yani izin ıstendi ve tereya- ğından kıl çeker gibi izin kopa- nldı. Çok değerli yazarınız Aydın Engin 21 gün süreyle izinlidir. Bu süre içinde yazı yazmaya- cak, bilgisayarın kapağını bile kaldınmayacak, internete asla bağlanmayacak ve cep telefo- nunu kesinlikle kapalı tutacak- tır. Dolayısıyla yarından itibaren 5. sayfanın eteğınde Tırmık'ı göremeyenler: Bir: "Ohbe, ni- hayetkovdularşu herifi; biz de rahatladık" dıyenler boş yere umutlanmasınlar. MutulukJarı üç hafta ilesınırlıdır... İki: "Ben Tırmık'sız nasıl ya- şarım" diyenler hayatın zorluk- lanna alışsınlar, üç hafta dişle- rini sıksınlar... • • • Tabii bütün bunlar üç hafta boyunca boş duracağım anla- mına gelmiyor. Bir kere saba- hın erken saatlerinden itibaren "Tembellik Tannsı" ile buluşa- cagız ve uzun uzun günü plan- layacağız. Ardından o plan çerçevesin- de Marmara Adası'nda koruk suyu, adaçayı, karadut don- durması üstüne kalite kontrol ödevime başlayacağım. Keza "çtnahann altında okey oyna- manın keyfı" konusunda uygu- lamalı bir doktora çalışması yapmam gerekiyor. Ayrıca Ye- ni Rakı ile Tekirdağ Rakısı ara- sındaki fiyat farkına uygun bir lezzet farkı da olup olmadığı tartışmasına bir nokta koyrnam gerek. Bu arada dişçilıkten müte- kait Turan Abi'min, Miskinler Koyu'nda "Yok mu lan dişime göre bırbriççi" dıye naralana- rak dolandtğı kulağıma gefdi. Gidip ona dersini vermem; koz papazının üstüne koz asını bin- dirip sıntmam lazım. Görüyorsunuz 21 gün bo- yunca yapacak çok işim var. Tanrım, ben ne zaman ger- çek bır tatil yaptp dinleneceğım? POLİTtKA GimUGU HİKMET ÇETtNKAYA Yıldızlarla Konuşmak... Uzaktan bır yıldız parlıyordu, bir ışık uzanıyordu pencerede geceye... Ölü kentler, unutulmuş ormanlar boğulmuş gü- rültülerıyle Yannis Rrtsos'un dizelennde kaybolu- yordu... Kargaşalığın üzerinde mavi bir deniz çıplak ve uçsuz gö'kyuzüyle buluşuyordu... Gecenındehiızindealçakgönüllübırezgıbırrenk cümbüşüne dönüşüyor. kısır döngünün ıçindeki yaşam nice yolculuklann önünde engel oluştu- ruyordu... Bir genç kız boşlukta dönüp duruyordu... Bırdelikanlısevgilısinınelindentutup sonra saç- lannı okşuyordu... "Sen yıldızlarla konuştun mu hiç?" Kız gülümsüyordu... "Hayır konuşmadım..." Sakallan uzamış orta yaşlı bir adam uzaktan sey- rediyorduonlan... Martılar kanat çırpıyordu denizin üzerinde... Dalıp gitti ansızın!.. Derın zamanlann içinde, göğün yaz yıldızlannın altında dağ yolları yalnızlığının içine gömüldü... Biraz Çeşme sokaklarında, bıraz Foça'da, biraz da Kemerattı nda dolaştı, Aisancak Gan'nın önün- de bekledi bır süre... Dağlar, şehırler, gökyüzü ona "lyiakşamlar"Ğer- di, limon ağaçları tatlı bırserinlik getirirdi yüzüne... Ağlayabılirdi ağaçların, yıldızların ve kardeşleri- nin verdıği güvenlik içinde... Ağlayabılirdi bır cumartesı akşamı Ada'ya am- casının yanına gıttiğınde sevgılısiyle o geceyı tar- tıştığını anlattıgında... llk yazda bır deniz kıyısında sevgılısiyle buluştu- ğunda ezik bır cıgara, bır mektup. bir de anahtar- lık kalmıştı masada... Hatırlayabılirdi... • • • Genç kız gökyüzüne bakıyordu... Delikanlı ise ona!.. Orta yaşlı adam Nikos Temelis'in 'Arayış' roma- nını (Doğan Kitap) okuyordu... Delikanlı, "Banş, kardeşlik ve sevgi güzel şey" diye düşündü o anda. Genç kız, "Yıldızlar doğun- ca konuşurum" dedi durduk yerde... Gülüştüler... Orta yaşlı adam Spil Dağı eteklerinden Manisa yı seyredıyorgibıydı... 'Arayış' onu gençlik günlerine taşımıştı: "Izmır ve Manisa arasındaki fark. sadece birin- cisinin buyük, ıkıncisınin küçük kent olmasından kaynaklanmıyordu. Izmir'ın halkı, töreleri, deniz havası ile Manisa'nın halkı, töreleri ve dağ havası arasında hıçbırbenzerlikyoktu. Aradakı 30kilomet- relik mesafeye karşın, tümüyle farklı görünümdey- dı bu iki kent. Bır gazete habenne göre o yıllarda Izmir'in nüfusu 155 bindi. Bunun 75 bini Rum, 15 biniYahudı, 10 binikatolik, 6 bini Ermeni, Abinka- dan da değişikhalklardandı. Kentteki Türklerin sa- yısı 45 bındı. Bu bölgede Türkler genelde azınlık- taydı. Oysa Manisa'nın toplamnüfusu 60bindi. 20 bın Rum, Ermeni ve Yahudi'ye karşılık 40 bın Türk yaşıyordu şehirde. Izmir'ın dış ülkelerle ilişkileri nedeniylebu kentte ayrrbircanlılık vardı, halkın bek- lentıleh de değişik ve ılerıye dönüktü. Ticaret ge- nellikle Rumların elindeydi. Manisa'da isezengin- lik arazı ve çıftlik sahibi ağalann elinde toplanmış- tı. Zengin çiftliklerin yansı Rumlara yarısı Türklere aitti. Izmir'ın kültüryaşamı genelde Hıristiyanlann elindeydi. Başpıskopos Andreas Polikarpos Ti- moni önderliğindekı Izmır Katolik Kilisesi önemli bir kültürmerkezı görünümündeydı. Bornova böl- gesindeki Santa Mana keşişlen bu merkeze bağ- lıydı. Manisa 'daki manastıhar, Iran 'dan gelen Do- minikenler ve merkezlerı Vtyana 'da bulunan Ay- dın 'daki Ermenikeşişlerde bu başpiskoposluğun yönetimi altındaydı." • • • Uzaktan parlayan yıldıza baktı genç kadın!.. Dedi ki: "Seni seviyorum Niko!" Delıkanlının gözlen'açıld/: "Ben de seni Ayşe..." Orta yaşlı adam bir sıgara yaktı... Kargaşalığın üzerindekı mavi denize baktı, ölü kent- lerin çocuklannı düşündü... Nikos Temelis'in 'Arayrş'ını masanın üzerine koy- du... Binlerce karanfil, sardunya, binlerce gül, kokulu burçak sarmıştı geceyi... Bir ırmak sanki serçe parmağmdan akıyordu... llk yazda bir deniz kıyısında sevgılısiyle buluştu- ğu günü hatırladı... Ezık bir sigara, bir mektup bir de anahtarlık yine masadaydı... Gözleriniyumdu... Niko'ya ve Ayşe'ye bır kez daha baktı... Ayşe, yıldızlarla konuşuyordu... hikmet.cetinkayawcumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/513 90 98 Hikmet ÇETİNKAYA kadmtaryağmurvekuşlar c u n i n c • L I < Tel: O212-5I2 42 19 Faks: 512 II
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle