Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 TEMMUZ 2002 PAZAR CUMHURİYET SAYF/
HABERLER
Tansu Çiller: Ok
yaydan çıktı
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Bülent
Ecevit'in seçim tarihınin
ileriye atılması
yönündeki görüşleri
üzerine bir yazılı
açıklama yapan DYP
Genel Başkanı Tansu
Çiller. erken seçim
konusunda "okun
yaydan çıkîığını"
belirterek "Türkiye"nin
artık kaybedecek vakti
kalmamıştır" dedi.
Çiller, bütün partileri 22
Temmuz'da Meclis'e
davet ettiklerini
anımsatarak "Bu
fırsattır. Türkıye'nin AB
ilişkileri için de fırsattır.
Gelin herşeyi Meclis'te
çözelim" görüşünü
aktardı.
DSP'den AKP'ye
seçim zjyareti
• AJVKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
DSP Grup Başkanvekili
Emrehan HaJıcı, DSP
genel başkan
yardımcılan ve devlet
bakanlan Zeki Sezer,
Tayfun Içli, Genel
Sekreter Yardımcısı
Süleyman Yağız ve DSP
Genel Muhasibi Mecit
Şekercioğlu ile birlikte.
erken seçimi gö'rüşmek
üzere AKP'yi ziyaret
ederek Grup
Başkanvekili Salih
Kapusuz ve parti
yöneticileriyle görüştü.
DSP'liler daha sonra
MHP yöneticileriyle de
bir araya geldi.
Meral IMF'den
şikâyetçi
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Türk-Iş Genel Başkanı
Bayram Meral, IMF
denetimlerinin 'ıstırap'
verici bir noktaya
ulaştığmı belirtti.
Ekonomi yönetiminin
tamamen IMF'ye
bırakıldığını kaydeden
Meral, "Gelinen
noktadan üzüntü
duyuyoruz" dedi. Şeker-
İş Sendikası'nın 17.
OJağan Genel
Kurulu'nda konuşan
Meral. uygulanan
ekonomik politikalar
nedeniyle îşsizliğin had
safhaya ulaştığını
söyledi. tş güvencesine
karşı olacak siyasilere
tavır aiacaklannı belirten
Meral, "TBMM'nin
olağanüstü toplantısında
Iş Güvencesi Yasası 'nın
da öncelikli olarak
çıkanlmasını
bekliyoruz" dedi.
Sınav sistemine
•i
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Eğitimciler Derneği
Genel Başkanı Mustafa
Gazalcı, dün yaptığı
yazılı açıklamada, ÖSS
şampiyonlannın yine
Antalya, Izmir,
Ankara'dan çıktıgını..
kimsenin Hakkâri,
Şırnak ve Ardahan'dan
çıkan sonuçlan
değerlendirmediğini
Delırtti. Sınava giren 1.5
nilyon öğrencinin
iadece 160 bininin
iniversiteye
^rebildiğine de dikkati
eken Gazalcı, sınavı
azanamayan yüz
inlerce öğrencinin
ozuk eğitim sisteminin
urbam oldugunu
ıvundu. Gazalcı, eğitim
stemındeki
jzukhıklan,
ıksızlıklan masaya
ıtırmak yerine,
mpiyonlan öne
cararak bunlardan
rtulmaya çalışıldığını
e getirdi.
Yıhnaz,önceAB yasalarmm çıkanlması, sonra seçimkararı ahnmasından yana oldukJannj açıkladı
ANAPtaktikdeğiştirdiANKARA (CumhuriyetBü-
nosu)-MHP'ningetırdıği "Ön-
ce seçim karan alahm, sonra
sizAByasalannıçıkanny
'öne-
rısini önce kabul eden ANAP,
dün taktık değiştirdi. ANAP h-
den Mesırt Yümaz. partisinin
Merkez Karar Yönetım Ku-
rulu'nun (MKYK) ardından
önce AB yasalannın çıkanlma-
sı, sonra seçim karan ahnma-
sından yana olduklannı açık-
ladı.
Yılmaz. erken seçim ve AB
• ANAP lideri Mesut Yılmaz, 10 Ağustos'a kadar seçim karan alınması-
nm, 3 Kasım'da yapılacak seçimi olumsuz etkilemeyeceğini söyleyerek
bunu YSK Başkanı Algan'm da doğruladığmı kaydetti.
yasalannı partisinin MKYK
toplantısında kurmaylanyla
değerlendırdı. MKYK'de gö-
rüşünü dıle getiren çok sayı-
daki üye. önce seçim karan
alınması sonra AB yasalanna
geçilmesi durumunda birçok
millervekilinin görüşmelere
katılmayacağını dile getirdi.
Bu durumda ANAP'ın seçim
çalışmalannın odağına oturt-
mak istediği AB yasalannın
çıkmayacağını savunan
ANAP'Iılar. tepkılerini dile
getirdi. Bunun üzerine Yılmaz
YSK'nin 3 Kasım'da seçim
olacakmış gibi çalışmaya baş-
ladığını, 10 Ağustos'a kadar
önce AB yasalannın çıkanla-
bileceğini sonra seçim karan-
nın alınabileceğini Tufan Al-
gan'ınkendisine iletnğini söy-
ledi. AB ile ilgili yasalann bir
haftada çıkanlabileceğini, bun-
dan sonra seçim karan alın-
masının erken seçime olumsuz
etkisi olmayacağını belirten
Yılmaz, bu yönde karar alma-
yı önerdi. Toplantıda bu yön-
deki öneri kabul edildi.
Yılmaz'ın, DYP ve
AKP'nin önce AB yasalanna
destek verip sonra ANAP'ı
Meclis'te yalruz bırakmalan-
nı engellemek amacıyla bu
yönde taktik değışikliğine git-
tiği belırtıldı. Toplantıda ko-
nuşan Genel Başkan Yardım-
cısı Erkan Mumcu, yüzde
10'luk barajm indirilmesine
karşı olduğunu söyledi. Mum-
cu, Siyasi Partiler Yasası 'nda
değişikliğin yapılması gerek-
tiğini belirtti.
15 düzenleme öngörülüyor
ANAP'ınAB
paketihazır
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu)
-ANAP'ui
tamamlayarak
gelecek haftadan
ıtibaren siyasi partı
liderlerine sunacağı
"AByasalan
paketTnde yerine
getirilmesı gereken 15
düzenleme bulunuyor.
Özgürlüklerin
genişletilmesini,
anadilde yayın ve
öğretim verilmesıni
içeren pakette yer
alan bazı önemli
unsurlar şöyle:
- fdam cezası,
ağırlaştınlmış
müebbet hapis
cezasına
dönüştürülüyor.
Idama mahlcûm
olanlann şartla
salıverme ve ceza
indiriminden
yararlanamayacaklan
da söz konusu
düzenlemeyle hükme
bağlanıyor.
- Ana dilde yayınla
ilgili olarak
"Geleneksel dilkrde
Radyo ve Televizyon
ÜstKurulu'nun
denetiminde özel
radyo ve tele\iz\onJar
yayın yapabüir*
ifadelerine yer
veriliyor.
- Anadil öğreniminin
özel dershanelerde
yapılması
öngörülüyor. Özel
Öğretim Kurumlan
Kanunu gereğince de
anadil öğretiminin
devlet denetiminde
yapılacağı kayda
bağlanıyor.
- Basın Kanunu'nda
yapılan değişikliklerle
hapıs cezasının yenni
para cezası alıyor.
- Kaçak göçün önüne
geçmek için de
düzenleme yapılıyor
ve mevzuata yabancı
göçmen kaçakçılığım
önleyen düzenlemeler
konuyor.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
TAKİP
&.PEC&KI
BAHÇELİ: SEÇfM SÜRECİ'NDEN GERİDÖNÜLEMEZ
MHP tarilıi tartışmıyor
AVKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Bülent Ecevit'in seçimlerin
gelecek yıl içinde ya da 2004 yılının
nisan ayında yapılması yönündeki ıs-
ran, MHP'nin tepkısinı çekti. MHP
Genel Başkanı ve Başbakan Yardım-
cısı DevJet Bahçeli. "Seçim
tarihi belKdir. Süreç başla-
nuşür. Bundan geri dönüş
obnaması gerekir" dedi.
Etımesgut'ta bazı açılış
törenlerine katılan Bahçeli,
burada yaptığı açıklamada
16 Temmuz'dakı lıderlerzir-
vesinde 3 Kasım'da erken
seçim yapılmasının prensıp
olarak kabul edildiğıni anım-
satarak bundan geriye dönüş olmama-
sı gerektiğini söyledi. Bahçeli, Seçim
ve Siyasi Partiler yasalannda yapıl-
ması düşünülen değişıklıklerin seçim-
den önce gerçekleştirilip gerçekleşti-
rilmeyeceği yönündeki bir soru üzeri-
ne bu kanunlan değiştirmeye zaman ol-
mayacağı düşüncesinde olduğunu be-
lirtti. "Ama arzulanan bu olmabydr
diyen Bahçeli, şöyle devam etti:"An-
cak Türkiye'deşarüaro kadar hızh ge-
lişmektedir ki bu gelişen şartlar içeri-
sinde Türfdye'nin önünün
ükanmayacağL Türkiye'yi
yeni sonınlaria karşı karşı-
ya bırakmavacak, bir siyasi
kaosa süriikJemejecek adnn-
lann da anJmasıgerekmek-
tedir. Erken seçim bunlan
önieyecek bir tedbirdir."
Bahçeli, ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz'ın
'önce AB'ye uyum yasala-
nnı çıkarahm, sonra seçim karan ala-
tan'önerisiyie ilgili olarak da "Hangi
öncel^i«rmekisterterseistesinler,ama
Türldye'yi erken seçimden vaz-
geçirebilecek bir davranışın içerisine
güTnesinler" dedi.
KARAYALÇIN: KOALÎSYON SEÇİM ÖNCESl KURULMALI
Proje ortakfağı önemli
1IRMIKI
îstanbul Haber Senisi - SHP Genel
Başkanı Murat Karayalçın, Siyasi Par-
tiler Yasası ile Seçim Yasası "nda deği-
şikliğe gidilmeden yapılacak seçimin
bir işe yaramayacapnı öne sürdü.
Ekonomi yenıden düzenlenirken si-
yasetin aynı şekilde düzenlen-
mediğini ve ekonomi ile si-
yasetin birbirinden aynlma-
sı sonucunda vahim bir tab-
lonun ortaya çıktıgını vurgu-
layan Karayalçın, siyasetin
düzenlenmesinden, Seçim
Yasası ile Siyasi Partiler Ya-
sası 'nda değişikliğe gidilme-
sini kastettiklenni belirtti.
Karayalçın, "Pariamentonun
siyasi amortismanı kısalnuşür'" dedi.
Karayalçın. bugün siyasette yaşanan
krizın vefa ve dostluk duygulan ile öz-
deşleştirelemeyeceğine dikkat çekerek
şunlan söyledi: "Demek Id yapıda bir
sorun var. O da Seçim Yasası ve Siyasi
Partiler Yasasf ndan kaynaklamyor.
Türkhc'de seçim sonrası kurulan ko-
aüs>onlarbir projeetranndadeğO, san-
dalye sa>ısma göre kuruluyor. Bir süre
sonra da çözülmeler başn>v>r. Ben bu-
nu DYP-SHP koalisyonu sırasında >a-
şadım. Cecen seçimde
DSP'ye oj
r
venniş seçmen-
ler herhakJe MHP fle ko-
alis>wn kurulacağınıhiç dü-
şünmemişlerdi. AJTII şey
MHP için de geçerİL IVIec-
Ks'teki aritmetik bu koalis-
yonu da\atüğından çözül-
meler başladı. Ece\ ıt, bu
hükümet için benzeri gö-
rülnıemLş bir uyumdansöz
edhordu. Ama oimadı. Seçimlerden
sonra değiL seçimlerden önce bir proje
ve program etrannda koalisyon kurul-
ması vebaşbakan adavimnönceden be-
ürlennıesihalindebutiirsorunlarveçö-
zübneler yaşanmaz."
AYPEV EIVGtN aenginr/ doruk.net.tr
Tembellik genlerimin tümu
toplu ve örgütlü bir kalkışma
halindeler F/sıltılı yakınmaları
kulak tırmalayan homurtulara
dönüştü. Duyuyorum ve anlıyo-
rum:
- Hay senin sosyal demok-
rasınden de... Hay senın Tır-
mık'mdan da... Hay senin...
Ulan köreldik be... Böyle gi-
dersen bedenınden silimpyok
olacağız ve sen yaşam boyu
çalışmaya mahkûm olacaksın.
Kaytarmak, yan çizmek, dalga
geçmek gıbısoylu duygulann.
seni. bir daha dönmemecesi-
ne terkedecekler.
Hepsıni duydum. Hepsıne
hak verdim ve en önemlisi fe-
na halde ürktüm.
Eyleme geçtim.
Gazeteyegeldim. En üst ka-
ta (Olimpos'a) çıkmayı göze
alamadım. Orası bana yaramı-
yor. Yazıışlerı katında sotaya
yattım. Az sonra Genel Yayın
Yönetmenı göründü.
En sevimli gülümsememı ta-
kınıp, en acıklısesimı kuşandım
ve iki kelimelik müthJş bir tirad
attım:
- Izne çıkacağım!..
O Büyük Gün Geldi
Dikkatinizi çekerim. "izin is-
tiyorum" değil, "Izne çıkaca-
ğım. "
K/sa. Kesin. Kararlı.
Maçın birinci raundu başla-
dı ve beklediğim gibi başladı.
Bundan yıllar önce bütün sınir-
lerini aldırdığından "sinirsizleş-
mış" olan Ibrahim Yıldız, yü-
zünde kıl bile kıpfrdamadan bil-
diğim yanıtı verdi:
- Tabıi abi. Istediğin zaman
çıkizne. IsterMarmaraAdasj'na
git; ister Avrupa'ya çık. Ister-
sen Florida 'ya bıle gidebilirsin.
Istediğin kadarkal. Yazılanora-
dan yollarsın olur biter.
Yemezler anam... demedim
tabii.
Ama tabiı "Bak kardeşım,
benim işım yazı yazmak. Yanı
yazımı bilmem nereden de ol-
sa yollarsam ben tzin yapma-
mış olurum" gıbı akıl ve man-
tık içeren bir cümle de kurma-
dım. Nasıl olsa faydası yok.
Kral Lear'i kıskandıracak bir
tirada daha giriştim:
- Ben bittim. Tükendim ben.
Izni aldığımda tatilyapacağım
yere ulaşabileceğim bile kuş-
kulu. Karşında bir gün daha
çalışırsa, yanibir yazı daha ya-
zarsa kesinlikle intihan çok dü-
şünecekbir gazeteciduruyor...
Hayret. Ibrahim Yıldız'ıngöz-
lerinde bir merhamet kıvılcımı
çaktı ve bir yönetici olarak ha-
yatının hatasını yaptı:
- Kaç gün istiyorsun abi?
Bu iş bu kadar abiler, abla-
lar! Iş, gün pazarlığına geldiy-
se ötesi kolay.
Nitekim kolay oldu. Sıkı bir
pazarlıktan sonra 21 günlük izin
resmen koparıldı.
Şanslı günümdü. Cumhuri-
yet'in. böyle mutlu birgelişme-
yi sırf fesatlık olsun dıye engel-
lernek üzere bir sanıye bıle du-
raksamayacak bütün "kötü
adamlan"na karşı şanslıydım.
Yazıişleri Müdürü Za/im Sa-
lim haftalık izindeydi ve gaze-
tede yoktu. Hikmet Çetinka-
ya tam da o sırada yazısının
hakkından gelmeye çabalıyor-
öu. O anlarda adını sorsanız
bilmez, "Saaf/caç"desenizboş
boş yüzünüze bakar. Oral Ça-
lışlar Patnos gezisinden yeni
dönmüş, şaşkın bakınmaktay-
dı.
Yani izin ıstendi ve tereya-
ğından kıl çeker gibi izin kopa-
nldı.
Çok değerli yazarınız Aydın
Engin 21 gün süreyle izinlidir.
Bu süre içinde yazı yazmaya-
cak, bilgisayarın kapağını bile
kaldınmayacak, internete asla
bağlanmayacak ve cep telefo-
nunu kesinlikle kapalı tutacak-
tır.
Dolayısıyla yarından itibaren
5. sayfanın eteğınde Tırmık'ı
göremeyenler: Bir: "Ohbe, ni-
hayetkovdularşu herifi; biz de
rahatladık" dıyenler boş yere
umutlanmasınlar. MutulukJarı
üç hafta ilesınırlıdır...
İki: "Ben Tırmık'sız nasıl ya-
şarım" diyenler hayatın zorluk-
lanna alışsınlar, üç hafta dişle-
rini sıksınlar...
• • •
Tabii bütün bunlar üç hafta
boyunca boş duracağım anla-
mına gelmiyor. Bir kere saba-
hın erken saatlerinden itibaren
"Tembellik Tannsı" ile buluşa-
cagız ve uzun uzun günü plan-
layacağız.
Ardından o plan çerçevesin-
de Marmara Adası'nda koruk
suyu, adaçayı, karadut don-
durması üstüne kalite kontrol
ödevime başlayacağım. Keza
"çtnahann altında okey oyna-
manın keyfı" konusunda uygu-
lamalı bir doktora çalışması
yapmam gerekiyor. Ayrıca Ye-
ni Rakı ile Tekirdağ Rakısı ara-
sındaki fiyat farkına uygun bir
lezzet farkı da olup olmadığı
tartışmasına bir nokta koyrnam
gerek.
Bu arada dişçilıkten müte-
kait Turan Abi'min, Miskinler
Koyu'nda "Yok mu lan dişime
göre bırbriççi" dıye naralana-
rak dolandtğı kulağıma gefdi.
Gidip ona dersini vermem; koz
papazının üstüne koz asını bin-
dirip sıntmam lazım.
Görüyorsunuz 21 gün bo-
yunca yapacak çok işim var.
Tanrım, ben ne zaman ger-
çek bır tatil yaptp dinleneceğım?
POLİTtKA GimUGU
HİKMET ÇETtNKAYA
Yıldızlarla Konuşmak...
Uzaktan bır yıldız parlıyordu, bir ışık uzanıyordu
pencerede geceye...
Ölü kentler, unutulmuş ormanlar boğulmuş gü-
rültülerıyle Yannis Rrtsos'un dizelennde kaybolu-
yordu...
Kargaşalığın üzerinde mavi bir deniz çıplak ve
uçsuz gö'kyuzüyle buluşuyordu...
Gecenındehiızindealçakgönüllübırezgıbırrenk
cümbüşüne dönüşüyor. kısır döngünün ıçindeki
yaşam nice yolculuklann önünde engel oluştu-
ruyordu...
Bir genç kız boşlukta dönüp duruyordu...
Bırdelikanlısevgilısinınelindentutup sonra saç-
lannı okşuyordu...
"Sen yıldızlarla konuştun mu hiç?"
Kız gülümsüyordu...
"Hayır konuşmadım..."
Sakallan uzamış orta yaşlı bir adam uzaktan sey-
rediyorduonlan...
Martılar kanat çırpıyordu denizin üzerinde...
Dalıp gitti ansızın!..
Derın zamanlann içinde, göğün yaz yıldızlannın
altında dağ yolları yalnızlığının içine gömüldü...
Biraz Çeşme sokaklarında, bıraz Foça'da, biraz
da Kemerattı nda dolaştı, Aisancak Gan'nın önün-
de bekledi bır süre...
Dağlar, şehırler, gökyüzü ona "lyiakşamlar"Ğer-
di, limon ağaçları tatlı bırserinlik getirirdi yüzüne...
Ağlayabılirdi ağaçların, yıldızların ve kardeşleri-
nin verdıği güvenlik içinde...
Ağlayabılirdi bır cumartesı akşamı Ada'ya am-
casının yanına gıttiğınde sevgılısiyle o geceyı tar-
tıştığını anlattıgında...
llk yazda bır deniz kıyısında sevgılısiyle buluştu-
ğunda ezik bır cıgara, bır mektup. bir de anahtar-
lık kalmıştı masada...
Hatırlayabılirdi...
• • •
Genç kız gökyüzüne bakıyordu...
Delikanlı ise ona!..
Orta yaşlı adam Nikos Temelis'in 'Arayış' roma-
nını (Doğan Kitap) okuyordu...
Delikanlı, "Banş, kardeşlik ve sevgi güzel şey"
diye düşündü o anda. Genç kız, "Yıldızlar doğun-
ca konuşurum" dedi durduk yerde...
Gülüştüler...
Orta yaşlı adam Spil Dağı eteklerinden Manisa yı
seyredıyorgibıydı...
'Arayış' onu gençlik günlerine taşımıştı:
"Izmır ve Manisa arasındaki fark. sadece birin-
cisinin buyük, ıkıncisınin küçük kent olmasından
kaynaklanmıyordu. Izmir'ın halkı, töreleri, deniz
havası ile Manisa'nın halkı, töreleri ve dağ havası
arasında hıçbırbenzerlikyoktu. Aradakı 30kilomet-
relik mesafeye karşın, tümüyle farklı görünümdey-
dı bu iki kent. Bır gazete habenne göre o yıllarda
Izmir'in nüfusu 155 bindi. Bunun 75 bini Rum, 15
biniYahudı, 10 binikatolik, 6 bini Ermeni, Abinka-
dan da değişikhalklardandı. Kentteki Türklerin sa-
yısı 45 bındı. Bu bölgede Türkler genelde azınlık-
taydı. Oysa Manisa'nın toplamnüfusu 60bindi. 20
bın Rum, Ermeni ve Yahudi'ye karşılık 40 bın Türk
yaşıyordu şehirde. Izmir'ın dış ülkelerle ilişkileri
nedeniylebu kentte ayrrbircanlılık vardı, halkın bek-
lentıleh de değişik ve ılerıye dönüktü. Ticaret ge-
nellikle Rumların elindeydi. Manisa'da isezengin-
lik arazı ve çıftlik sahibi ağalann elinde toplanmış-
tı. Zengin çiftliklerin yansı Rumlara yarısı Türklere
aitti. Izmir'ın kültüryaşamı genelde Hıristiyanlann
elindeydi. Başpıskopos Andreas Polikarpos Ti-
moni önderliğindekı Izmır Katolik Kilisesi önemli
bir kültürmerkezı görünümündeydı. Bornova böl-
gesindeki Santa Mana keşişlen bu merkeze bağ-
lıydı. Manisa 'daki manastıhar, Iran 'dan gelen Do-
minikenler ve merkezlerı Vtyana 'da bulunan Ay-
dın 'daki Ermenikeşişlerde bu başpiskoposluğun
yönetimi altındaydı."
• • •
Uzaktan parlayan yıldıza baktı genç kadın!..
Dedi ki:
"Seni seviyorum Niko!"
Delıkanlının gözlen'açıld/:
"Ben de seni Ayşe..."
Orta yaşlı adam bir sıgara yaktı...
Kargaşalığın üzerindekı mavi denize baktı, ölü kent-
lerin çocuklannı düşündü...
Nikos Temelis'in 'Arayrş'ını masanın üzerine koy-
du...
Binlerce karanfil, sardunya, binlerce gül, kokulu
burçak sarmıştı geceyi...
Bir ırmak sanki serçe parmağmdan akıyordu...
llk yazda bir deniz kıyısında sevgılısiyle buluştu-
ğu günü hatırladı...
Ezık bir sigara, bir mektup bir de anahtarlık yine
masadaydı...
Gözleriniyumdu...
Niko'ya ve Ayşe'ye bır kez daha baktı...
Ayşe, yıldızlarla konuşuyordu...
hikmet.cetinkayawcumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/513 90 98
Hikmet ÇETİNKAYA
kadmtaryağmurvekuşlar
c u n i n c • L I <
Tel: O212-5I2 42 19 Faks: 512 II