19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 TEMMUZ 2002 PA2ARTESİ HABERLER Yetkin: Kemal Derviş baörıcı • ANKARA (ANKA) - Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı Ibrahim Yetkin, Devlet Baianı Kemal Derviş'in admın, Türk tanmını yok eden IMF ve uluslararası sermaye ile bütünleştigini savunarak "Derviş kurtancı değil, batıncıdır" görüşünü dile getirdî. Derviş'in yeni oluşum adı altında siyasete atılmasıru, IMF polıtikalannın devamı için bir mane\Ta olarak değerlendiren Yetkin, •'Derviş'in birden siyaset sevdalısı olmasını yadırgıyoruz'" dedi. % M Yasası iptal edflsin' • ANKARA (ANKA) - Genelkurmay Başkanhğı Askeri Mahkemesi de Anayasa Mahkemesi "ne başvurarak 4616 sayılı Af Yasası"nın kısmen iptal edilmesini istedi. Genelkurmay Askeri Mahkemesi, Askeri Ceza Yasasfnın, askeri cezaevinden kaçan mahkûmlann, kalan cezalarmın yansı kadar daha hapis cezası verilmesini düzenleyen 76. maddesinin af kapsamına alınmamasımn anayasaya aykın oldugunu savundu. Yiiksek mahkeme, Genelkurmay'uı başvurusunu bugünkii toplantısında ele alacak. 50başkan görevden alındı • ANKARA (AA)- Içişleri Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen, AKP Diyarbakır Milletvekili Osman Arslan'ın, "Sinop Belediye Başkanı ve bazı meclis üyelerinin haklanndaki iddialar" konusundaki sorulannı yanıtlarken görevden uzaklaştınlan belediye başkanJanna ilişkin bilgi verdi. Yücelen, 57. hükümetin göreve başladığı günden bu yana çeşitli partilere mensup 50 belediye başkanının, haklanndaki iddialar nedeniyle yapılan müfettiş incelemeleri sonucu görevden uzaklaştınldığını kaydetti. Görevden uzaklaştınlan belediye başkanlarmm, partilere göre dağılımı şöyle: DSP: 3, MHP: 6, ANAP: 10,DYP: 10, DTP: 2, CHP: 5, HADEP: 6, AKP: 1,FP:5, Bağımsız: 2. Resepsiyona Hgiyok • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Fransa'nın 14 Temmuz Ulusal Günü resepsiyonu, Fransa'nın Ankara Büyükelçiliğfnin bahçesinde dün akşam gerçekleştirildi. Maliye Bakanı Sümer Oral dışmda bakan düzeyinde kahlım olmayan resepsiyona, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent Yahnici, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü ve Dışişleri Başdanışmaru Tacan îldem, eski dışişleri bakanlan Mümtaz Soysal ile Hıkmet Çetin de katıldı. Fransa Senatosu'nun 2001 Şubatı'nda sözde Ermeni soykırımını resmen kabul etmesi, ikıli ilişkilerde sıkıntı yaratmıştı. Gürel: Bora sahip çıkacağız • HtSARCIK(AA)- Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Şükrü Sina Gürel, 1. Bor Kûltür ve Sanat Festivali'ne katılmak üzere dün geldiği Kütahya'nın Hisarcık ilçesinde düzenlenen 'Bor Paneli'nde yaptığı konuşmada, "Bora bundan sonra hep birlikte sahip çıkacağız" dedi. Bu hafta yeni katılımlar bekleniyor. Cem ile Özkan bugün görüşecek YQTÛ oluşum partileşiyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Is- mail Cem liderliğindeki yeni oluşum bu hafta partileşme çalışmalannı hızlandı- nyor. Cem, parti kuruluş takvimini net- leştirmek için bugün Hüsamettin Öz- kan"la bir arayagelecek. Cem, Devlet Ba- kanı KemalDerviş'ın "özel konumu" ne- deniyle bu toplantıya katılmayacağını söyledi. Parti program ve tüzüğünün de ele alınacağı toplantıda 3 aylık çalışma takvimi planlanacak. DSP'den aynlanJann oluşturduğu ye- ni oluşum partileşme çalışmalanna bu haf- ta hız verecek. Ismail Cem ile bugün bir araya gelecek yeni oluşumcular, erken bir genel seçime hazır olacak şekilde prog- ram, tüzük, parti ismi ve amblemi konu- lannı ele alacaklar. Aralannda Izmır Be- lediye Başkanı Ahmet Priştina'nın da yer aldığı bazı isimlerin bu hafta içınde yeni oluşuma katıhnası bekleniyor. Cem, dün KültürBakanhğı ve DSP'den ıstifa eden Istemihan Talay ile görüştü. Talay'ın Ümıtköy'dekı villasında 1.5 saat süren görüşmenin ardından Cem, evden • Parti program ve tüzüğünün de ele alınacağı toplantıda 3 aylık çalışma takvimi planlanacak. Ismail Cem, hükümeti devirmek gibi bir tutumlannın olmadığını söyledi. aynlırken Talay ailesı ile öğle yemeği yediklerini bildirdi. Cem, dün CNN'in so- rulannı yanıtlarken, eylül ayında erken bir seçimin zorolduğunu vurguladı. Cem. u Kasun başı oiabilir. Benim de çalışnıa- lanmız için arkadaşlanma önereceğinı 3 ay sonrasından bugüne doğru geien bir takvim olacak" dedi. Cem, bugün yapa- caklan toplantıya Kemal Derviş'in ka- tılması konusunda da "Kendisinin özd bir konumuvar. Tamamen kendi fakdiridir" diye konuştu. Toplantılannda ilk olarak örgüt yapılanmasına eğileceklerini belir- ten Cem. burada Avrupa'dakı çağdaş sos- yal demokrat partiler ile liberal partile- rin örnek alınacağını ifade etti. Yeni oluşumun önceliğinin "hüküme- ti devirmek" olmadığını \airgulayan Cem, "Bizim çabanuz birilerini zorlayıp hükü- meti yıkmak değiL Ancak bianı kavgıla- runızı paylaşan ve bizim arük ortaya çı- kan yaklaşımımızı benimseyen DSP mil- lervekili arkadaşlanmıza kapunız açık" diye konuştu. DSP'den gelen eleştiriler ve ideoloji tartışmalanna da yanıt veren Cem'in açıklamalan özetle şöyle: Ayrılmamız ideolojik değil: Bizim DSP'den aynlmamız bir ideolo- jik mücadele değil. DSP, ilkelerinı uygu- lama gücünü kaybetmiştır diyoruz, biz bu ılkeleri bırakmıyoruz. Kimse halkla aramıza girme- SİIÎ: Bazılan çıkıp bu partinin ideoloji- si yok şöyle, yok böyle demeye başladı- lar. Başkapartilerin bizim ışimize kanş- ması, eleştiri getiımesi lüzumsuz. Hal- kımız ile bizim aramıza girmesinler. çağdaş çoğunlugun partisi OİacağlZ: Bizim ılkemız yıkıcı. boz- guncu ohnak değil, yapıcı v e bütünleş- tirici olmak. Çağdaş çoğunluğun partisi olacağız diyoruz. Türkiye'nin çağdaş bi- rikimlerini kucaklayan tüm Türkiye'yi ku- caklamak hedefindeyiz. Bunun içinde elbette Türk-tş'i de var, TÜSİAD'ı da, esnafi da var. Türkiye sağ ve solu anlama- dl: Türkiye hep kompartmanlar içinde düşünmeye alışmış ve sağ-sol olayım de öteden beri yanlış anlamış. Bundan kur- tulmamız gerekiyor. DP hareketinin sol yönii var- dl: İdris Küçükömer'ın yaptığı bir yo- rum vardı: "DP sol partiydi" şeldinde. Bunda gerçek payı var diye düşünüyo- rum. Eğer solculuk bir toplumda geniş kitlelerin daha fazla demokrasiye icatıl- masıru sağlamaksa, geniş kitlelerin da- ha fazla paylaşımdan pay almasını sağ- lamak ise burada hakJılık payı var. Özal'ın hedefi. hedefim: saym TurgutÖzal'ı hep iyi anmışımdır, hep iyi ılişkım olmuştur. Özal, askeri hükümet dönemi sonrası koşullarda kavgalı olan- lann daha anlayışla yakınlaşabileceği bir ortam kurdu. Bu bugün benim de hedef- lerim arasında. Harp Okulu öğrencileri kampa gitti Hava Harp Okulu öğrencileri, 2002 yıü "Uçuş Eğitim ve Abşh Tatbikat Kainpı"na kaoinıak üzere dün törenle Yalova'ya uğurlandı. Hava Harp Ökulu Öğrenci Alay Komutanı Hava PUotKurmay Albay Sinan Şanlı komutasındaki 46'sı laz ve 24'ü çeşitli ülkelerden misafır öğreoci oknak üzere toplam 973 kişilik öğrenci alayı, Elmadağ'dan Taksinı Cumhuriyet Anıb'na kadar bir gösteri yürüyüşü yaptL Anıta çeienk konulmasu saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasından sonra Kurâıay Albay Şanlu Amt Özel Defteri'ni imzaladL Törenin ardından Kabataş İskelesf ne hareket eden öğrenci alayı, burada Prof. Dr. Aykut Barka vapuruna bindL öğrencileri uğuriayan Hava Harp Okulu Komutanı TümgeneraJ Bilgin Balanh. başanh bir kamp geçirmeleri dUeğinde bulundu. Harp Okulu öğrencüerinin kampı, 17 Ağustosta sona erecek. (Fotoğraf:AA) SHP, seçimde ittifak yapmak için gerekli düzenleme istedi Matkap: TBMM'ye tarihi görev ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP Genel Sekreter Vekili Nihad Matkap, TBMM'ye tarihi bir görev düştüğünü, ufukta görünen ilk genel seçımden geçerli olmak üzere siyasi partilerin ittifak yapmalannı sağlayacak yasal düzenlemelerin yaşama geçirilmesi gerektiğini söyledi. Matkap dün yaptığı açıklamada, ekonomİk ve - demokratık gelişmelerini istenilen düzeye getirememış Türkiye gibi ülkelerde siyaset kurumunun parçah konumda ohnasının arzu edilen gelişmenin önünde ciddi bir engel olduğunu kaydetti. Giderek parçalanan siyasi yapının kısa sürede toparlanmasmın zor göründüğüne işaret eden Matkap. "Bu toparianmanın sağlanabilmesi uzun vadede; siyasi parti yapıiarmda parti içi demokrasiyi ve hukuku kurumsaflaşürmayı amaçlayan yasal düzenlemelerin yapıknası De bu düzenlemelerin zamanla sindirihnesi ve kinıi ahşkannklann terk edjhnesiyte olanaktadn-" dedi. Matkap. TBMM'nin ufukta görünen ilk genel seçimden geçerli olmak üzere, ideolojik açıdan birbirine yalan duran siyasi partilerin, kurumsal yapılannı koruyarak ittifak yapmalanna olanak tanıyan yasal düzenlemeleri yapmasını istedi. Türkiye Barolar Bırliği'nden yapılan açıklamada da seçim ve siyasi partiler yasalannda gerekli değışiklerin yapılması istendi. Açıklamada, "Pariamentodaki iktidar ve muhalefede birlikte koaüsyon hükümetini ohışturan siyasi partiler, kısır çekişmeler nedenhie Türkhe'nin temel sorunlannı çözemez bir noktaya gebniştir. Siyasi partilerimiz, parti çıkarlanna öncetik verme yerine ülke çıkaıiarmı önceükle gözeterek ülke sorunlarma kancı çÖzüm buJmafldır." ASO tarafından üç ayda bir yapılan eğilim anketinde, üyelerin yüzde 77 si 2002 yılında bir erken seçim beklemediklerini ifade ettiler. ASO Başkam Zafer Çağlavan. "Bu siyasi beKrsizlik ekonomik progranıın zaten \iiksek ofanayan başan şansmı ivice zavıfİatmaktadır. TBMM toplanarak Siyasi Partiler ve Seçim yasalan değiştirilnıeH ve ardından seçim ekonomisi uygulanmadan seçime gidilmeli** dedi. 'ACÎL SEÇtM' İSTEĞt Erdoğan: Türkiye dayatmadan bıktı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ts- mail Cem öncülüğündeki yeni oluşum ha- reketini "bazı çevrelerin sanal dayatması" olarak niteledi. Partısinin ıl başkanlan top- lantısında konuşan Tayyip Erdoğan, Ana- yasa Mahkemesi'nin genel başkanlıktan aynlması için son tarih olarak belirlediği 19 Ekün'den önce seçime gidilmesi için ısra- nnı yineledi. Erdoğan, "Bir an önce, ekim ayı başı ya da eylül ayı sonunda acil seçim vapümah. Bu tarihlerde seçim obnayacak- sa, kasun teklifi seçimin nisana bıraİolma- sının adresidir" görüşünü dile getirdi. AKP lideri, yeni oluşum hareketini eleş- tirirken "Türldye arbkcankurtaran davat- malarmdan bıkmışar. Tepeden inmeci bir anlayışla dizayn edihnek istenen bir sanal oluşum var karşunızda" diye konuştu. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Marmara Denizi'nin orta ye- rindeki adalar, yazın Istanbul- lulann nefes alma ve serinleme alanlan. Kınalıada, Burgaza- da, Heybeliada, Büyükada ve Sedefada Adalar ilçesinı oluş- turuyorlar. Kış aylarında yapı- lan nüfus sayımı, ilçelerin dev- letten alacağı yardımın mikta- nnı da etkiliyor. Adalar, kışın 10 binin biraz üzerinde bir nüfu- sa sahip. Geçen sayımda bir- çok yazlıkçı adalann nüfusunun yüksek çıkması amacıyla ken- dilerıni Adalar'da saydırdılar. Rakam 17 bini buldu. Adalar Belediye Başkanı Coşkun Özden le ağustos ayında düzenleyeceğimiz Adalar Kitap Şenliği"n\ ko- nuştuk. 16-17-18 Ağustos ta- rihlerindeki şenliğe Çetin Al- tan, Duygu Asena, Mıgırdıç Margosyan ve Toktamış Ateş'in de aralannda bulun- duğu 20'ye yakın yazar katıla- cak. Coşkun Özden'le Adalar'ın durumundan söz ettik. Özden dertli. Çünkü sayımda 17 bın çıkan Adalar'ın nüfusu yazın Adalarda Yaz Sorunlan en az yüz bin oluyor. Buna cu- martesi ve pazar günlerı günü- birlik gelen binlerce piknikçiyi de eklersek Adalar'ın kaldırdı- ğı yük daha iyi anlaşılır. işte böyle bir yerde 17 binlik bir nü- fusa göre yardım alan bir be- lediyenin yüz bınlerin ihtiyacı- na cevap vermesı gibi bir anor- mallik ortaya çıkıyor. • • • Adalarda resmen motorlu araç yok. Daha doğrusu sivil motorlu araç yok. Ancak, dev- let kurumlannın motorlu araç- ları özellikle Büyükada'da önemli bir sorun oluşturuyor. Eskiden bir tane olan polis mi- nibüsü ikiye çıktı. Buna moto- sikletli Yunus'ları da ekleyin. Dilbumu yakınlarında inşa edi- len polis tojmanlan nedeniyle polis araçları Büyükada'nın en işlek caddesi olan Nizam Cad- desi'nde sık sık boy gösteriyor- lar. Orman Işletme Şefliği'nin pi- kabı ise her zamanki gibi Or- man Kampı'na servis yapma- yı sürdürüyor. Halbuki o pika- bın görevi ormanın korunma- sı ve yangına karşı önlem için çalışmak. Amacı dışmda trafı- ği ışgal etmeye devam ediyor. Adalarda her yıl devletın mo- torlu araçlannın sayısı artıyor. Bu isefaytonlarıyla çok özgün bir yer olan adalardaki havayı bozuyor, yollarda yürüyüş ya- pan insanlann huzurunu kaçı- nyor. • • • Belediye Başkanı Coşkun Özden, parasızlıktan yakınıyor. Kendi özel çabalanyla başar- dığı önemli işlere dıkkat çekı- yor. Geçen yıl Büyükada çöp- lüğü kaldırılmış ve çöpler bir çıkarma gemısıyle karaya ta- şınmaya başlanmıştı. Bu yıl Heybeliada çöplüğü de kaldı- nldı. Adalar Belediyesi, Büyük- şehir Belediyesi'nin ve valili- ğin desteğiyle çöp işinde önemli bir başan kazandı. Baş- kan özden, "Oral Bey, bak Büyükada'da karasinek kal- madı" dedi, haklıydı. Büyükada'nın önemli bir so- runu da beş yüzün üzerindeki atın bakımı, temizliği ve korun- masıydı. At ahırları çok kötü koşullarda, sağlıksız birortam- da varlığını sürdürüyor. Has- talanan, ölen atlar, onlarla iç içe yaşayan faytoncular Bü- yükada'nın arkasında kötü bir görüntü oluşturuyorlar. Baş- kan Özden, bu sorunun çözü- mü için önemli bir adım attık- lannı söyledi. Hazırlanan pro- je, valinin onayını almış. Öz- den, bu kredi gelirse, yakında bu konuda da radikal adımlar atılabileceği müjdesini verdı. • • • Ada esnafından Horoz Reis kahvesinin işleticisi Mehmet'le sohbet ederken bir başka ger- çekle yüz yüze geldik. Adalar- da dükkânların önemli bir kıs- mı yalnızca yazın açılıyor. Ha- ziran-ekim arasında 4 ay çalı- şan bu kurumlar 12 ay çalış- mışçasına defter tutuyor, mu- hasebecı çalıştınyor. Mehmet, "Bu süre dikkate alınarak bi- ze götürü bir vergi koysalar, böylece yüz milyonlarca lirayı muhasebeciye de vermeyiz" diyerek sıkıntısını dile getirdi. Adalar, çam ormanları, te- miz havası, hâlâ girilebilir de- nıziyle Istanbul'un yanı başın- da bir cennet. Ancak, yazları aşın nüfus artışı nedeniyle çok sıkıntı çekiyor. Belediyenin maddi olanaklan bu büyükakı- nı kaldırmakta güçlük çekiyor. Yıllardır adalarda halledile- meyen bir sorun daha var; çam ormanları. Adanın çamlan has- talıktan ölüyor. Yeni çamlarye- tişmiyor. Bu konuda yıllardır yaptığımız çaörılar netice ver- medi. Orman îdaresı çamların ölümünü durduran bir önlem al- madı, ya da alamadı. Adalarda sorunlar çok. An- cak şehrın gürültüsünden ve motorlu araçlann egzoz du- manlarından uzak, yeşillıkler içinde bir hafta sonu geçirmek isterseniz, adalar yine de en iyisi. 2000'Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK '0' Çok İyidir Ama... 'O' çok iyidir ama, etrafindakiler yanlış kişiler. 'O' çok iyidir ama, eşi ona yanlış şeyler yaptınyor. 'O' çok iyidir ama, arkadaşları yanlış şeylere sü- rüklüyor. 'O' çok iyidir ama o çevresindekiler olmasa... 'O'nu tanırsınız. 'O' liderimizdir, iyi tanıdığımız bir arkadaşımızdır. oğlumuzdur, kızımızdır, komşumuzun çocuğudur, bir akrabamızın yakınıdır. 'O', hep çok iyidir ama yakın çevresi hep yanlış ki- şılerdir. Danışanım birgenç kızımız, "Sana da hep sorun- lu kişiler rastlıyor, onun sorunlannı çözmeye çalışır- ken ben yoruluyorum" demişti de ben "Hep sorun- lu kişiler mi sana rastlıyor yoksa sen sorunlu kişile- ri mi arkadaş olarak seçıyorsun" dediğim zaman du- ralamış, "Yoksa bende mı sorun var" diye kendine bir soru sormuştu. Son günlerin siyasal çalkantıları arasında Bülent Ecevit ile eşi Rahşan Ecevtt arasındaki "etkileşim biçimi" de tartışmalara eklendi. Bülent Bey iyiydi hoştu ama Rahşan Ecevit mi hırçın, uzlaşmaz, katı bir tutum ıçine giriyordu? Uzun yılların güven verici dayanışması içinde Bülent Bey, eşinin parti işlerine boyle karışmasına sessız kalıyor, çevrelerinin onun tarafından düzenlenmesine ses çıkarmıyor muydu? Bu ıkili dayanışmanın bir tarafı "uzlaşmacı, esnek, olumlu" idi de öteki tarafı "uzlaşmasız, katı, olum- suz" mu idi? Aynı durum "oğlumuz" ya da "kızımız" için de ge- çeriıdir. "Oğlumuz" çok iyi çocuktur, çok temizdir, hep iyi- lik ister, herkes iyi olsun ister ama arkadaşları onun gibi değil. Hepsini tanımıyoruz, amatanıdıklanmız hiç de onun arkadaşı olmaya uygun değil. Bir ıkı kere uyar- dık ama bızımkı iyi yürekli ya, göremiyor, arkadaşla- nnın ona uygun olmadığını anlayamıyor. "Siz onlan yakından tanımıyorsunuz da ondan böyle düşünü- yorsunuz" diyor. "onlar çok iyi çocuklar". Ama on- lar çok iyi çocuklar değil, bırısı babasının arabasını almış, arabayı parçalamış, ailesı hiç aldırmıyor, "Sen üzülme yeter kı" diye arka çıkıyorlar. Bir başka arka- daşının okulla, derslerle hiç ilgısı yok, bizimkini etki- leyecek diye korkuyorum, ama çok karışmak da doğru değil, ne yapacağımı bilmıyorum. "Kızımız" son zamanlarda değışmeye başladı, se- bep de yeni tanıştığı o arkadaşı. Kızımın aklına gin- yor, olmadık şeyler öğretıyor. Kızım bu zamana ka- dar yapmadığı şeylerı yapmaya başladı, olmadık is- teklerde bulunmaya başladı. Çok üstüne de gıdemi- yorum, birden parlıyor. neyapsam, nasılyapsam bi- lemiyorum. Pekı, hepsı iyi de. bunlar böyle de, bizim oğlumuz, kızımız neden "bu özellikte kişileriarkadaş olarakse- çiyor?" Asıl yanıt bu sorunun içinde aranmaiıdır. "Oğ- lumuzun" ya da "kızımızın" neden böyle arkadaşlar seçtiğini anlayabılmek çözümün anahtandır. Eğer, uygunsuz arkadaşlarının uygunsuz davranışlan bi- zim "oğlumuzu" ya da "kızımızı" etkilıyorsa, bizim- kinde de "uygunsuz" bir şeyler olması gerekmiyor mu? Eğer Rahşan Hanım'ın "yanlış" davranışlan oluyor- sa Bülent Bey de bu davranışların "ortağı" değil mi? Bir eşin "yanlış bulunan" davranışlan eşi tarafından sessizce karşılanıyorsa oradaki "yanlış" paylaşılmış olmuyor mu? "O, iyi ama çevresiyanlış" sözünü o kadar çok duy- dum ki. Bu söz Adnan Menderes için desöylenmiş- tir. Bu söz sevilen liderlerin hepsi için söylenmiştir. Bu tutumun özünde korumak istediğimiz, yanlış- lıklara karşı savunmak istediğimiz insanlann yanlış- larına gözümüzü kapatmak ısteğimiz yatıyor. "Evet, bir yanlış var ama bu yanltşı 'O' yapmıyor, çevresindekiyanlış insanlaryapıyor" demek, gerçek- lere gözünü kapatarak durumu katlanılır kılmaya ça- lışmaktır. Çevresine 'yanlış insanlar' toplayan liderin kendi- sı yanlış yapmaktadır. Yanlış arkadaşlar seçen 'oğlumuz' yanlış yapmak- tadır. Çevresindekilerin etkisiyle yanlış yapan 'kızımız'm yanlışı kendısınindir. 'Doğru etkilenmeyi' başaramayan herkesin yan- lışı, kendi yanlışıdır. Bunu böyle göremez, böyle kabul edemezsek hep çevreleri suçlar, hep arkadaşlan arar dururuz. Yanlışı yanlış yerde aramak kadar büyük yanlış da olamaz. e-mail:erdalatak(<; superonline.com Faks:0 212-513 90 98 Tutuklu yakınlan akşam saatlerinde 10 otobüsle Ankara'ya hareket etti. (ALPER TURGUT) TAYAD'lılar Ankara yolunda tstanbul Haber Ser- visi -Tecridin kaldınl- ması istemiyle yüz bi- ni aşkın imza toplayan Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği (TAYAD) üye- si aileler, Türkiye'nin dört bir yanmdan oto- büslerle Ankara'ya doğru yola çıktı. îstan- bul'dan da binlerce ki- şinin katıldığı şenlikle uğurlanan TAYAD'lı- lar, başkentte bugün si- vil toplum kuruluşlan, sendikalar ve insan hak- lan örgütleri tarafindan karşılanacak. Tutuklu yakınları, Ankara'da, Cumhurbaşkanlığı, Meclis Başkanlığı, Baş- bakanlık ve Adalet Ba- kanhğı yetkilileriyle gö- riişmeler yapacak. Gaziosmanpaşa Ar- navutköy'e bağh îmra- hor köyünde toplanan binlerce kişi, önce Ga- ziHalkMeclisi'nin500 çocuğu sünnet ettirdiği şölene katıldı. Etkin- likte, ölüm orucu eyle- minde sağlığı bozulan- ların tedavisi için yar- dım toplandı. TAYAD adına açıklama yapan ölüm orucu eyleminde yaşamlannı yitiren Ca- nan ve Zehra Kulak- sızın babası Ahmet Ku- laksız. F tipi cezaevle- rindeki tecridi kaldır- mak ve insanlan yaşat- mak için Ankara'ya git- tiklerini söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle