19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAY=A CUMHURİYET 15 TEMMUZ 2002 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER [email protected] MUMTAZ SOYSAL Giizel Cepheleşme HARİKA br şey oluyor Türkiye'de şu sıra. Mlı pullu rnedyanın verdiği adla "thumvira"eliy- le <urvlacak parti Türkiye'nin siyasal ufkunda bir guıeş gibi doğuy or diye değil. Orada harikalık manzara yot. Tam tersine, o olay, tek başına alın- dığında, siyasal arenadakı insan tipleri ve dav- ranış biçimleri açısından hayli düşündürücü. Harika oJan,olup» brtenlerdolayısıyla Türkiye'nin önJnü açacek, d^üşünceleri berraklaştıracak, nevm ne olduğunu gözler önüne serecek bir cepheleşmenn başlamakta oluşudur. Belkı "ulusslcılıfc-mandaalık"diye adlandırı- labilece)< dan fcxı cepheieşme henüz tam ola- rak belirginleşmiş değil; yeni oluşmakta. Baş- layan süreç, DIU b«lirgin duruma getirecek olan bir süreçtir. Böyle oldı^u içindir ki, şu aşamada, "ulusal- cılık" cephesnde Ecevit'çi DSP ile MHP var denek, "maıdacıfar"\ da DSP'den kopanlar ile ANAR DYP ve şim dılık onlara eklenen Saadet- AKP ikilisi olarak sıralamak yanlış olur. Başla- yan sürecin en büyük etkisı, bu partilerin yapı- sındaki değişk eğ ılimli insanlan çok temel bir tercihe zorlayacalc olmasıdır: Türkiye'nin bu- lunduğu yol ayrımında kimden ve neden yana- sınız? Görünürde Avru pa Birliği'ne tam üyelikten yana olmak veya b>una karşı çıkmak biçıminde özetlenmek istenen bırtercihın getırdiği basıt bir yol ayrımı değil bu. Insanlar, Avrupa Biriiği'ndşn yana da olab lirler, b u konuda tereddütler, hat- tâ karşı düşürcefer de taşcyabrlirler. önemli olan, bu ve benzer konu lara nasıl baktıklandır: Ulu- sunuzunçıka^lannı, halkınızın mutluluğunu öne çıkararak, kendi akl ınıza ve bağımsız düşünce- nize güvenen bir bakış mı, yoksa kişisel çıkar- lannızı "müstevlilerin emelleriyle" birleştirerek dıştan önerilen reçeteler peşinde sürüklenen bir yaklaşım mı? Bu bakımdan, bütün partilerin, Meclis içinde ve dışında, tutumlan nı gözden geçirmeleri ve ye- ni cepheleşmenin r»eresinde yer aldıklannı be- lirlemeleri gerekiyor. Doğru yerin ne olduğunu belirlemeyi, işadam- larından oluştukdarı halde kendilerine "sivil fop/um"etiketniyataştıran birkaç kuruluşa, "ka- muoyu"nu temsıl iddiası taşıyan bir-iki gazete- ye, "halkın sesı"ymiş gibi konuşan iki-üç tele- vizyon kanalına bırakmak büyük yanılgı içine düşmek olur. Halk, onlar değil. Anadolu'yu şöy- le bir dolaşmak, halkı n temel tercihini çoktan yap- tığını ve kimin kendinden, kimin dıştakilerden ya- na olduğunu belırlernekte sanıldığından çok da- ha sağlıklı düşünebildiğini gösteriyor. Bütün o kuruluş, gazete ve televizyonlara rağ- men. Seçim Sistemi Kesinlikle Değişmeli... 1 Mustafa Ertuğml GÜNAY£s/fef CHP Genel Sekreteri KADIKÖY 2. ASLÎYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN Esas No 2001 825 Davacı Songül Çağlar vekili tarafından davalılar Ali Çağlar Adeviye Çağlar ve Nüfüs Müdûrlüğü aleyhıne açılan gaıplik davasının yargılaması sonunda; Karar To kat jlı Merkez ilçesi Derekışla köyiı C. 96 S. 6'da nüfûsa kayıtlı olan Ali oğlu Adeviye'den doğan Fuat Çağlar en son 1994 yılmda Afganistan'a savaşmak üzere gıttığinı. gıdişinden birkaç ay sonra ölüm habennin bırtakım ga- zete ve dergilerden öğrenildığınden bahisle 4721 sayılı MK'nın 33 ve 131'ncı maddeleri gereğınce gaıplığine Aynca gaıp olan Fuat ÇTağlar'ın eşı Songül Çağlar ara- sında daha evvel icra edilen 16.05.1994 tanhh evlıliği- run feshıne, Dair Yargıtay yolu açık olmak üzere davacı vekilının yüzünde davalılann yokJuğunda venlen karar işbu ilanın yayın tanhinden ıtibaren 7 gün sonraki 15 günlük sürede dosvaya müracaat edılmediğı takdirde gaıplik kararının kesinleşeceği hükmü ılan olunur. 11.07.2002 Basın: 43855 D emokratik rejim- lerde, seçim siste- mini belirleyen yasaJann önemi açıktır: Toplum- daki siyasal eğilimlerin temsi- li, iktidar ve muhalefet yapıia- nnın oluşumu büyük ölçüde seçim sisteminin sağlıklı işle- yişine bağlıdır. O nedenle seçim yasaları, anayasalar kadar önemli temel hukuk metinleri- dir. Bugün, demokrasi anlayışı- mızın eriştiği düzey ve dünya- mızdaki yeni gelişmeler karşı- sında, tam ve kusursuz bir se- çim sistemi bulmak kolay de- gildir. Ancak, iyi bir seçim sis- teminin ülkede sağlıklı bir ik- tidar oluşumuna yönelik siya- sal kararlılık (istikrar) ilkesi ile, siyasal eğilimlerin aldıkla- n oya uygun temsilini öngören adalet ilkesini birlikte içeren ve dengeleyen bir yapıda ol- ması gerektiği. ilke olarak söy- lenebilir. 1982 Anayasası'nın 67. mad- desine de, 1995 değişiklikleri sırasında, bu anlayışı benim- seyen bir hüküm eklenmiş, "Se- çim kanunlan, temsilde adalet ve yönerimde istikrar ilkelerini bağdaştıracak biçimde dözen- lenir" denilmiştir. Anayasalann bir seçim siste- mi tanımı yapmalannın yerin- de olup olmadığı, öğretide tar- tışılmaktadır. Ancak; Türkiye gibi, her seçimin eşiğinde se- çim sisteminin, iktidar grupla- rının çıkarlan doğrultusunda eğilip büküldüğü ülkelerde, bu rür hükümlerin gerekli ve ya- rarlı değil, zorunlu olduğu da söylenebilir. Ulkemizde, siyasal partiler ve seçim hukuku üzerinde tar- tışmalar son zamanlarda yine yoğunlaşmıştır. Yaşadığımız ekonomik bunalımın (krizin), bir ölçüde siyasal sistemden de kaynaklandığına -hakh olarak- inanan çeşitli çevreler bu tar- tışmalara katılmaktadır. • Bu tartışmalar içinde, ül- ke gerçeği ile bağdaşması ola- naksız görüş ve öneriler de za- man zaman ortaya atılmaktadır. Bunlardan birincisi tek adaylı dar bölge sistemidir. Tek aday- lı dar bölge sistemi -ister tek tur- lu. ister iki turlu olsun- sonuç- ta bir çoğunluk sistemidir. Böl- gelerde tek tek çoğunluğu ka- zanan adaylar seçilirken önem- li bir oy kitlesi hiç temsil edil- memiş olmaktadır. Oysa. de- mokrasi yalıuzca çoğunluğun iktidan değil, azuıhkta kalanla- ruı da temsili ve haklannın ko- runmasıdır. Demokrasi bir ço- ğunluk yönetiminden öte, ço- ğulculuktur. Aynca tek adaylı dar bölge sistemi, ülkemizin eğitim, eko- nomik gelir ve gelir dağılımı öl- çütleri karşısında sağlıksız so- nuçlar verecek bir sistem ola- rak görünmektedir. • Buna karşıhk, seçim böl- gelerinde miiletvekili sayısmın iki haneli rakamlara doğru ço- ğalması da, seçmea'vekil iliş- kisini olumsuz etkilemektedir. Tek adaylı dar bölge sisteminin sakıncalarından kaçarken bu- gün olduğu gibi yirmiye varan miiletvekili sayılı seçim böl- geleri. bu ilişkinin bir yaban- cılaşmaya dönüşmesine yol aç- maktadır. O nedenle, bir bölge- den seçilecek miiletvekili sayı- sını uygun bir sayı ile sınırla- yan 'daraltümış bölge' sistemi, daha uygun görünmektedir. • Bugün, siyasal sistem ko- nusunda tartışanların üzerin- de durduğu temel konulardan biri de ön seçimdir. Partilerin adaylannı kendi içlerinde en geniş katıhmla beliriemeleri, bugünkü uygulamalardan el- bette daha doğru ve demokra- tik bir işleyiştir. Ancak, parti- lerin kendi içlerinde yapacak- lan işlemlerin -ne ölçüde katı- lımcı olursa olsun- yeterince sağlıklı olduğu söylenemez. Delege ya da üye yapıları, sonuçta, bir ölçüde dışandan yönlendirilebilir sınırlı sayılar- dır. Oysa seç'men sayısı, her se- çim bölgesinde, en örgütlü par- tinin bile üye ve delege sayıla- rından çok fazladır. • Onun için, partilerin aday- lannı kendi içlerinde nasıl be- lirlediklerinden daha önemli olan, seçmenlerin miiletvekili seçim sürecine doğrudan ve et- kili biçimde katılmalannın sağ- lanmasıdır. Bunun yolu da ter- cihli oydur. Tercihli oy, önceki seçimler- de Türkiye'de talihsiz deneme- lere konu olmuştur. 1991 genel seçimlerinde 'bir kişiye tercih OJTI' uygulaması, listedeki aday- lar arasında kişisel yanşmala- n haksız ve kıncı boyutlara ta- şımıştır. Tercih oyunun doğru uygulaması, partinin gösterece- ği iki kat aday arasında, o par- tiye oy veren seçmenin. seçile- cek kadar adayı işaretlemesidir. Bu durumda. parti merkezle- rinin ya da delegelerin hazırla- dığı listeleri onaylamak zorun- da kalmaktan yakınan seçmen kitleleri. oy verdikleri partile- rin lıstesinin oluşumuna doğru- dan ve etkili biçimde katılma olanağı kazanmaktadır. Öte yandan, bu yöntemle, hem lis- tedeki bütün adaylann seçim kampanyası boyunca çalışma- sı sağlanmış olacaktır hem de adaylar arasında dayanışma zo- runlu hale gelecektir. • Bu uygulama, birden çok partinin adaylan arasında kar- ma oy lcullanma yöntemiyle da- ha da geliştirilebilir. Bu durum- da seçmen, dilerse iki partinin adaylar arasmdan seçilecek sa- yıya kadar karma tercih oyu kullanabilir. Karma oy, ülke- mizde 195(V54 genel seçimle- rinde uygulanmış, çoğunluk sistemi içinde, o günlerin okur- yazarlık ve sayım koşullan kar- şısında bile yer yer başanlı so- nuçlar vermiştir. Ancak. 1957 genel seçimlerinin eşiğinde Menderes iktidan, partiler ara- sında her rtirlü 'seçim güç bir- liğini' yasaklamak amacıyla, karma oy uygulamasını kaldır- mıştır. Bu rür bir karma oy uygula- ması, benzer partileri tabanda birbirine yakınlaştıran, gide- rek bütünleşmeye doğru yön- lendiren olumlu etkiler yapabi- lir. Kişisel çekişmeler ya da bi- linen uyumsuzluklar nedeniy- le, ana siyasal akımlann ikiye, üçe bölündüğü bugünkü Türki- ye koşullarında, böyle bir sis- temin yararlan göz ardı edile- mez. • Öte yandan. genel merkez- lerin gereksinim duyduğu ve genel tercihten seçilemez kay- gısı taşıdığı, çeşitli alanlarda uzmanlaşmış adlar, sınırlı bir kontenjan uygulamasıyla par- lamentoya taşınabilir. Bu kon- tenjan oranı, miiletvekili tam sa- yısmın yüzde 5'ini aşmamalı- dır. • Seçim yasası konusunda üzerinde durulması gereken önemli bir nokta da yurtdışın- daki seçmen yaşına gelmiş yurt- taşlanmızın durumudur. Bu- gün, yoğunluğu A\Tupa ülke- lerinde olan bir milyonu aşkın seçmen çağmdaki yurttaşımız, oy hakkım yeterince kullanama- maktadır. Oysa, demokratik külrür dü- zeyi Türkiye'nin gerisinde olan bazı ülkelerin yurttaşlan bile daha kolay yöntemlerle oy kul- lanma olanağı kazanmışlardır. Yurttaşlanmızın da. smır kapı- lanna taşınmaksızın, konsolos- luk bölgelerinde kolay yöntem- lerle oy kullanmaları sağlan- malıdır. Üstelik. 21. yüzyılın başında artık sadece oy kullan- ma hakkını kolaylaştırmak yet- mez, yurtdışını bir seçim böl- gesi saymak ve seçmen sayısı- na uygun biçimde bir temsil olanağı sağlamak da, artık gün- deme gelmeli ve yasal çözüme kavuşturulmahdır. Sonuç Türkiye siyasetine, bir süre- dir halkın gözünde -hakh hak- sız- yitirdiği saygınlığı yeni- den kazandırmak TBMM'nin elindedir. TBMM'nin sayın üyeleri, milletvekillerini lider- lerin ve genel merkezlerin de- ğil, doğrudan milletin seçece- ği bir sistemle. bu yolda önem- li ve anlamlı bir adımı atmış olacaklardır. Seçim sistemi de- ğişmez, önceki alışkanlıklar sü- rer ve yine seçimin eşiğinde yapay zorlamalara gidilirse, halkın siyasete ve siyasal par- tilere olan güvensizliğini orta- dan kaldırmak olanaksızdır. Tv'ler de Ağaçlar Gibi Ayakta... Zafer KARALAR öyküçû -^ *-y Ikemizin, tarihinin I I en ağır ekonomik V-^ bunalımını yaşadı- ğını, iki yüz milyar dola- n aşan korkunç bir borç batağına sürüklendiğini, buna baglı olarak borç ve- 'KUÇU ren dış güçlerin iç işleri- mize kanştıklannı ve ba- ğımsızlığımızm tartışılır duruma geldiğini hiç kim- se yadsımıyor. Bugünlerde ulus olarak yanıtını aradığımız tek bir soru var: Bu sorunlan na- SJI aşacağız, ulusal onuru- muzu nasıl kurtaracağız? Bu yazıda, yukandaki sorunlann aşılması süre- cinde medyaya düşen gö- rev ve sorumluluklara de- Çöpünüz kaç watt? Çöp Gazından Elektrik Enerjisi Üretim Tesisimiz'in açılışına, tüm İstanbullular'ı bekliyoruz. ğinmek istiyorum. Hepi- miz bilıyoruz ki, gazete ve televizyonlanmızın büyük bir kısmı aymaz- lık içindedir. Kimi özel te- levizyonlar, asli görevle- rinin 'Halkı doğru bilgj- lendirmek' olduğunu unutarak, tam tersine ha- lkı uyurmak için ellerin- den geleni geri koymu- yorlar. Televizyonlann en çok izlendiği saatlerde sözde eğlence programı adı altında tiksindirici ya- yınlar yapıyorlar. Ülke sorunlannm tartışıldığı az sayıdaki nitelüdi prog- ramlan da halkın uyudu- ğu geç saatlere sarkıtı- yorlar. Izleyenler bilir, Flash Tv.'de pazar günleri saat 22.30'da yayınlanan 'Flash Gündem' adında bir program vardı. Bu programda, Ferhan Şay- îıman övgüye deger bir televizyonculuk sergili- yordu. Konuşmacı olarak çağırdığı gerçek yurtse- ver aydınlar, bilim insan- lan, sivil toplum örgütle- rinin temsilcileri, sistemi sorguJuyor, sorunlan irde- liyor ve seçenek çözüm- lerüretiyoriardı. Öbürhol- ding televizyonlanndaki uyutma politikalanna kar- şın, Flas televizyonu seçe- nek bir görev üstlendiği için takdir topluyor. büyük bir beğeni ile izleniyor- du. Sayın llhan Selçuk da bir yazısında Flash Gün- dem programını ö\TOüştü. Ne yazık ki. son günler- de Flash televizyonu sö- zünü ettiğimiz bu sıradı- şı yayınını bozdu. Flash Gündem progra- mınuı formatı değiştiril- di, hangi nedenlerle prog- rama çağnldıkJanru bile- mediğimiz kimi siyası- lere çanak sorular soru- larak onlann reklamı ya- pıunaya başlandı. Oysa, Flash Tv'nin yıllarca sür- dürdüğü tarafsız, korku- suz bir yayın politikası vardı. Refahyol Hükü- meti'nin sona erdirilme- sinde büyük katkısı ol- muşru. Bu yüzden bina- lan basılmış, cihazlan kı- nlmış, yayınlan durdu- rulmuşru. Bunlan yaptıranlar, şim- dilerde Flash televizyo- nunda sütten çıkmış ak kaşık gibi konuşmalar ya- pıyorlar. Daha acısı, "Böy- le sanatm için rükürnim, ahlaksızJığın adııu sanat koymuşlar" diyerek bü- yük tepki toplayan, RE- FAHYOL döneminde Flash'da program yapan iki değerli tiyatro sanat- çısına canlı yayında 'Sfeal- çak değil, büjiik bir çu- kursuzunuz!' diye haka- ret eden, 1. Melih Gökçek bile, 21.06.2002 Cumaak- şamı Flash Gündem prog- ramında özel olarak ağır- landı, onurlandınldı... Televizyonlar durduk- lan yere, yaphklan halk- tan yana yayınlanna gö- re izlenir, izlendikleri oranda reklam alarak... Ali Müfît Gürtuna Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Yer: Eski Kemerburgaz Çöplüğü/Hasdal Tarih: 16 Temmuz2002 Salı • Saat-.ıı.oo İ S T A ^ B U L B Ü Y Ü K Ş E H İ R B E L E D İ Y E S İ KARASU ASLİYE HUKUK HÂKtVILİĞİ'NDEN tLAN Esas No: 2002'193 Davacı: Karasu Belediye Başkanlığı - Karasu ' Sakarya Veküi: Av. Ayhan Ulucan - aynı yerde. Davalılar vekili: Av. Bekir Sanoğlu Konu: Kamulaştırma hak. Sakarya ili, Karasu ilçesi Köprübaşı mevkii, 555 ada 3 parseldeki gayrimenkulün tamamı ka- mulaştınlacağından (283.93 n\2) hususu 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu gereği, ilanen du- yurulur. Basın: 42807 Güvercin, Kurt, Bir de An Ele Geçirince İktidan... poütik fabl 6500000-TL Mustafa Balbay, tıpkı La Fontaine masallarındaki gibi, orman kahramanlarının kılığına büründürdüğu politikacılarımızın serüvenlerini esprili eleştirilerle dile getiriyor. www.bilgiyayinevi.com.tr BİLOI YAY1NEVI IVeşojtyet Cad Mo 46 A Yenışe^ır - 06420'ANKARA Teı (0-312) 434 49 98 - 434 49 99 Faks (0-312) 431 77 58 BİLfi! DA6ITIM Narfıbahçe Sok No 17, Kat 1 Cağaloğlu - 34360/İSTANBUL Tel (0-212) 522 52 01 • 520 02 59 Faks (0-212) 527 4119 BILOI KİTABEVİ Sakatya Cad No 8/AKızüay-06420/ANKARA Tel: (0-312) 434 41 06 - 434 41 07 Faks (0-312) 433 19 36 Seçme şiirler, 1973-2002 Enis Batur'un bugüne kadar yayımlanan şiir kitaplanndan seçilnıiş 88 şüri bir araya getiren Papirüs, Mürekkep, Tüy. bir yandan şairin 30 }illık şiir yaşamı'm anahadanyla sergileyip dönüm noktalanna işaret ediyor, diger yandan da yeni kuşat okurlan için iyi bir başlangıç olma özelligi taşryor. ODO M HÜKÜMHIICIN TE20AH TUSIAD'IN AB DARBESI Adfm adım TÜSİAD'ın AB dorbesi, darbeciler, hedefleri Gökçe Fırot Var mı darbecılerı «;erı tıltmayı göîe alacak? Doğon Avaoğlu Porlomenfoculnk Öner Yoğcı Mehmet Ali Aybor Devnmcı bir du?unce odomı Koyo Atoberk Kıbrrs'to seçrmlerı AB'oler mı korondıZ Giırhon Özer AB propogondası rengınlenn fokiflılc edebıyafı Murat Ozkon Gvn«y Kore kırrtn dos'u? Sıbel Korucu 8M nm ceza mohkemesı 8oi yonet ve yorgıla' Veysı Sevığ Turtıye ekonomıl çokuşun bedelmı coÇralt olarak odeyecek Cemal Korkmoı Sevr çope 812 'orıhı Lozan'da yO2dıM YÖN Seçım Meclıslı dıktanın meşruloşmosı DUŞÜNÇİZI Musiofo Izberk httnbul (Q2<2) 293 72 92245 61 30-292 73 00 Ankara (0312) 232 46 22 izmlr ıO232ı *65 10 37 f2S«i 242 26 59 «-po«t» www.turksdu.org 8.sayı bayilerde 750.000 TL «Theı ENGLISH CENTRE L a n g u a g e S c h o o f Genel rgıhzce Program.an Şırketler ve Kuruluşlar İçin Oze' Programlar ş Ingılfzcesı Program an TOEFL-IELTS-FCE Sınavlanna Haari* Programlan Çocukiara Ozel Hafta !ç Gündûz Yaz Programlan Bıre-btr Ingılızce Eğıtırmen Ev Hsnımlanna Özel Programlar OğrencSenrmze Ücretsiz Aktıvıteler Rumalı <M. No:92 M229 Ommtey Istanbul TM (0212) 22S 91 H • 247 M t l • 241 20 34
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle