Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3AYFA CUMHURfYET 10 TEMMUZ 2002 ÇARŞAMBA
SIYASETTE SARSINTI
Ecevitler'e isyan bayrağı açan vekillerin çoğu, 1999 seçimlerinde DSP'nin gözde adaylanydı
Listebaşındanistifaya
Ecevit'le son görüsme
Özkan
emaneti
teslim etti
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan BülentEcevit ile 11 yri son-
ra yolları aynlan Hüsamettin Ozkan,
partiye iüşkin önemli belgeleri önce-
ki gün Başbakan'a teslim etti. Özkan,
Başbakan Ecevit'e DSP'nin 24 trilyon
liralık hesabının bulunduğu Ziraat
Bankası cüzdanını, Başbakan'ın evi-
ne ait tapulan ve Başbakan'ın kişisel
banka hesap cüzdanını iade etti.
Başbakan Ecevit'e en yakın isim
olan Hüsamettin Özkan, Başbakan-
lık Konutu'nda son kez bira raya gel-
diği Başbakan'a kendisinde bulunan
emanetleri de verdi. Ecevit'in ve
DSP'nin özel evraklanyla ilgilenen
Hüsamettin Özkan, kendisinde bulu-
nan hesap cüzdanlannı içine koydu-
ğu bir çantayla iade etti.
Hüsamettin Özkan'ın Ecevit'e tes-
lim ettiği çantada; DSP'nin yıllar için-
de Hazine'den aldığı yardımlarla bi-
riken 24 trilyon liralık TBMM Ziraat
Bankası Şubesi hesap cüzdanı da bu-
lunuyordu.
Partinin giderteri az
DSP'nin Hazine'den gelen parayı
çok fazla kullanmaması, partinin gi-
derlerinin son derece az olması ve pa-
ranm değerlendirilmesiyle hesabmda
bu kadarpara biriktiği öne sürülüyor
Hüsamettin Özkan, bunun yanı sıra
Ecevit'in kişisel banka hesap cüzda-
nı, Oran Sitesi'ndeki iki eve ait tapu-
lan ve vergi beyannamelerini de iade
etti.
Hükümetteki işlerinin yanı sıra Ece-
vit'e banka işlemlerinde de yardımcı
olan Özkan'ın, Başbakan'ın maaşı-
nın yattığı Ziraat Bankası hesabını da
yakından izlediği kaydedildi. Başba-
kan Ecevit'in özel evraklannı ve DSP
hesap cüzdanlannı emanet edecek ka-
dar güvendiği Özkan, 11 yıl birlikte-
liğınden sonra dün son kez Başbakan
tarafindan uğurlandı.
Ozkan-Ecevit görûşmesi
Özkan-Ecevit görüşmesinde duy-
gulu anlar da yaşandı. Özkan'ın ko-
nuşması sırasında Ecevit'e "11 yıkür
sizink büükte oklum ve size hiçihanet
etmedün" dedığı öğrenıldı. Başbakan
Yardımcısı Özkan, hiçbır zaman Ece-
vit'in dışında üretilen senaryonun için-
de yer almadıgını da söyledi.
Hüsamettin Ozkan, siyasette duygu-
salhğın olmadığını Başbakan Bülent
Ecevit'ten öğrendiğini, istifa ettikten
sonra kendisinin de artık siyasetçi ola-
cağını ve duygulara yer vermeyeceği-
ni söylediği kaydedildi.
Ecevit'in artık kendisiyle çalışmak
istemediğini anladığını dolayısıyla is-
tifa edeceğini belirten Özkan, "11 yrt
sizinie birtikte çok değerti çahşmalar
yapüm. Hakkınızı helaJ edin" dedi.
Bunun üzerine, Ecevit'in de "HelaJ
olsun, sizdeheial edin" karşılığını ver-
diği kaydedildi.
BARIŞ DOSTER
Başbakan Bülent Ecevit ile bir dönem DSP
Genel Başkanlığı da yapan, eşi ve DSP
Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit'in
birlikte kurduklan DSP yol aynmında.
TBMM'ye ilk kez 20 Ekim 1991 genel
seçimlerinde 7 milletvekiliyle giren, 24
Aralık 1995 genel seçimlerinde solun
birinci, Meclis'in dördüncü partisi olan,
yükselişini sürdürerek 18 Nisan 1999 genel
seçimlerinde sandıktan birinci çıkan DSP
kan kaybediyor. 37 milyon 495
bin 217 kayıth seçmenden 32
milyon 656 bin 70'inin oy
kullandıgı son seçimlerde, 31
milyon 184 bin 496 geçerli
oyun 6 milyon 919 bin 670'ini
(yüzde 22.19) alarak 136
milletvekili çıkaran DSP'de
istifalar sürüyor. DSP'den istifa
eden 5 bakanın ve bazı
milletvekillerinin, seçim
bölgelenndeki durumu şöyle:
Hüsamettin Özkan (Istanbul):
1991 seçimlerinden bu yana Ecevit'e en
yakın isim olan. kulislerde Ecevit'lerin
manevi evladı olarak anılmakla birlikte,
Rahşan Ecevit'le yıldızı hiçbir zaman tam
olarak banşmayan Özkan, 2. bölgede, DSP
listesinin ilk sırasındaydı. 69 milletvekili
olan kentte DSP oylann yüzde 29.66'suıı
alarak 26 milletvekili çıkarmış ve
rakiplerine büyük fark atmıştı. Bir
milletvekilinin 71 bin 649 oyla seçildiği
Istanbul'da, DSP 2. bölgede oylann
30.13'ünü almıştı.
lstemihan Talay (Içel): 866 bin 832 seçmeni
ve 12 millervekili olan kentte, DSP yüzde
19.35 oyla üç milletvekili çıkarmıştı. DSP,
MHP'den sonra ikinci partiydi. Talay da
DSP listesinin ilk sırasındaydı.
Recep Önal (Bursa): Kentin 1 milyon 289
bin 774 seçmeni, 16 milletvekili vardı. DSP
yüzde 32.04 oy alarak en yakın rakibine, iki
kat fark atmış, 6 milletvekili çıkarmıştı.
Önal da listenin 3. sırasındaydı.
• 37 milyon 495 bin 217 kayıth seçmenden, 32 milyon 656
bin 70'inin oy kullandıgı 18 Nisan seçimlerinde, 31 milyon
184 bin 496 geçerli oyun 6 milyon 919 bin 670'ini (yüzde
22.19) alarak 136 milletvekili çıkaran DSP'de istifalar sürüyor.
istifa eden vekillerin aldıklan oy oranı ve listedeki konumlan
göz önüne ahndığında bu isimlerin son seçimde DSP'nin en
gözde isimleri arasında olduğu ortaya çıkıyor.
Mustafa Yılmaz (Gaziantep): Ecevit'in SHP
kökenli olup da kabul ettiği az sayıda
isimden bıri olan Yılmaz, 618 bin 27
seçmeni, 9 millervekili olan kentte, oylann
yüzde 19.52 sinı alan DSP'nin, TBMM'ye
yolladığı iki isimden biriydi. Yıhnaz, kentte
ikinci parti olan DSP'nin listesinin
başındaydı.
Hasan Gemici (Zonguldak): 410 bin 444
seçmeni, 6 millervekili olan kentte, oylann
yüzde 39.30'unu alarak diğer partilere açık
fark atan DSP, 3 milletvekili çıkarmıştı.
Gemici DSP listesinin ilk sırasındaydı.
Gaffar Yakın (Afyon): ANAP kökenli olan
Yakın, 404 bin 132 seçmeni, 7 milletvekili
olan kentte, oylann yüzde 12.60'ını alan
DSP'nin çıkarabildiği tek milletvekiliydi.
Hakan Tartan (Izmir): iki seçim bölgesi, 2
milyon 150 bin 970 seçmeniyle 24
milletvekili çıkaran Izmir, DSP'nin en çok
oy aldığı kentlerdendi. Izmir'de DSP, oylann
yüzde 40.27'süıi alarak 14 millervekili
çıkarmıştı. Tartan da 1. bölgede. partisinin 2
numaralı adayıydı.
, Atilhksoy (Gaziantep): Mustafa
Yılmaz'lâ birlikte. DSP'den
seçilen iki millervekilinden
biriydi.
ABGünay(Hatay): 693 bin 725
seçmeni ve 10 millervekili olan
kentte, DSP'den seçilen 2 kişiden
bıriydı. Günay'ın liste başı
olduğu Hatay"da partisi, oylann
yüzde 13.97'sini almıştı.
tbrahim Yavuz Bfldik (Adana). 1
milyon 56 bin 15 seçmenle. 14 millervekili
çıkaran kentte, DSP oylann yüzde 25.90'ını
alarak 5 miliervekili çıkarmıştı. Bildik, DSP
listesinin başındaydı.
Tahsin Boray Baycık (Zonguldak). Kentin
çıkardığı 6 millervekilinin yansını alan
DSP'de Baycık. listenin 2. sırasındaydı.
Cihan Yazar (Manisa):
798 bin 578 seçmeni, 10 milletvekili olan
kentte DSP oylann yüzde 25.29unu alarak
3 millervekili çıkarmıştı. Yazar, partisinin 2
numaralı adayıydı.
Hösamertin Ozkan lstemihan Talay Recep Önal Metin Bostancıoğlu Mustafa Yılmaz
Partiden istifa edenlerin sayısı 33'e ulaştı... 6 bakanı Bülent Ecevit'ten koptu
DSP'de
6
Ozkan depremf sürüyor
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - DSP'de Başbakan Yardımcısı
Hüsamettin Özkan'ın istifasıyla
başlayan sarsıntı sürüyor. DSP'den
dün gerçekleşen istifalarla parti-
den aynlanlann sayısı 33'e ulaştı.
DSP'nin sandalye sayısı MHP'nin
altına düşerken iki parti arasında-
ki fark da açıldı. Milli Eğitim Ba-
kanlığı görevinden ve partisinden
istifa eden Metin Bostanaoğhı. DSP
Genel Başkan Yardımcısı Rahşan
Ecevit'in "partivi tarihin karanhk
derinliklerine gömmek istediğini"
söyledi.
Devlet Bakanı Hasan Gemici
beklenen ıstifasını dün açıklarken
Metin Bostancığlu, istifa karannı
dün NTV canlı yayınında verdi.
Bostancıoğlu, Rahşan Ecevit'e ağır
eleştirileryöneltirken "Rartiyi Rah-
şan Ecevityönetiyor. 'Benden son-
ra tufan" diyor. 'Bizden sonra DSP
olmasa da olur' diyor. DSP'yi ta-
rihin karanlıklanna gömmek isri-
yor. Bunun için benim yardımıma
gerek yok" dedı. Bostancıoğlu,
Bülent Ecevit'in saygın bir lider
olduğunu, ancak "yaşamm yaş sı-
nın" dikkate alındığında fınal sah-
nesine geldiğini belirterek "Final
sahnesi muhteşem obnahdn-.Ancak
içinde bulunduğumuz şartlarda,
bu finalin hiç de muhteşem olma-
vacağmı görüyoruz" dedi.
Aynlan millervekılerinin yeni
bir oluşum kurmalan durumunda
katılıp katılmayacağı sorusunu da
Bostancıoğlu, istifa karannı alma-
dan önce Özkan ve istifa eden ar-
kadaşlan ıle görüşmediğinı söyle-
di.
DSP ıle MHP arasındaki san-
dalye farkı dün daha da açıldı.
DSP'nin sandalye sayısı dün öğ-
le saatlerinde 94'e düştü. Ancak Is-
tanbul Milletvekili ZaferGüler is-
tifasını akşam saatlerinde geri al-
dı ve DSP'nin millervekili sayısı
yeniden 95'e yükseldi. Kulislerde,
MehmetAğar'ın, Özkan ile birlik-
te hareket ettiği ve istifalann art-
ması için çaba gösterdiği haberle-
rinin milletvekıllerinı çok rahatsız
TBMM'de sandalye dağılımı
MHP:
DSP:
DYP:
127
95
85
ANAP:
AKP:
SP:
79
53
' 48
BAĞIMSIZ:
BOŞ:
TDP:
BBP:
46
13
3
1
ettiği belırtildi. Bu çerçevede bu-
gün de bazı millervekılerinin isti-
falannı geri alabılecekleri değer-
lendinnesi yapıldı.
DSP'den son iki gün boyunca
istifa eden millet\'ekillerinin adla-
n şöyle:
Hüsamettin Özkan, lstemihan
Tala\; Recep Önal, Hasan Gemici,
Mustafa Yılmaz, Ali Ilıksoy,Cihan
Yazar, Bahri Sipahi, Tunay Dik-
men, Perihan Yılmaz, Tamer Kan-
ber, Hakan Tartan, Hasan Özgö-
bek, AH Günay, Gönül Saray Alp-
han, Abdübamet Turgut Tahsin
Boray Baycık, Yavuz Bildik, Halit
Dikmen, Akif Serin, Bülent Ersin
Gök, Eyüp Doğanlar, Mustafa Ke-
mal Tuğmaner, Turhan İmamoğ-
lu, Gaffar Yakın, Faruk Demir,
Fikret Uzunhasan, Mustafa Gü-
ven Karahan,Şenel Kapıcı, Fahret-
tin Gülener, Metin Şahin, Metin
Bostancıoğlu ve Hadi Dilekçi.
Birkaç saat önce Ecevit'e sahip çıkalım diyenlerden bazılan, istifa sırasmda da ön sırada yer aldı
Vekillerin nabzı saatbaşı değiştiANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- DSP'de yaşanan "deprem", mil-
letvekillerini şaşkına çevirdi. Bir-
kaç saat önce "Kafa göz yanp Bde-
rimizi savunahm" diyenlenn parti-
den kopması, liderine bağlılık açık-
lamasını unutanlann istifaya koş-
ması siyasi etik açısından "ibret"
örnekleri olarak siyasal tarihe geç-
tı. DSP kulislerinde birkaç gündür
en çok kullanılan sözcük "vefa" ohır-
ken"Nankör kedi kim" sorusudil-
lerden düşmedi.
1985 yılında kurulan DSP, 17 yıl-
lık tarihinin en büyük sarsıntısını
yaşıyor. Bu sarsıntı, milletvekilleri-
iıi de sarstı. DSP'li vekillerin "nab-
^ı". gelen çeşitli haberlere, söylen-
tüere bağlı olarak saat başı değişti.
DSP'deki büyük depremle ilgili ba-
zı ilginç notlar şöyle:
* DSP genel merkezinde önceki
gün düzenlenen ve 80 dolayında mil-
lervekilinin katıldığı toplantıdan son-
ra "birtik ve berabeıiik" açıklama-
• DSP'nin son iki günde yaşadıklan siyasi etik açısından ibret örneği olarak tarihe
geçti. DSP kulislerinde birkaç gündür en çok kullanılan sözcük "vefa" olurken
"Nankör kedi kim" sorusu dillerden düşmedi.
lan yapıldı. Ancak bu toplantının
üzerinden 5 saat geçtikten sonra top-
lantıya katılanlann da aralannda bu-
lunduğu bazı milletvekilleri istifa
kuyruğuna girdi.
En hızlı dönen Baycık oldu
* Zonguldak Millervekili Tahsin
Boray Baycık "en hızlı dönen" mil-
lervekili sıfatını kazandı. Önceki
gün saat 12.00'de genel merkezde-
ki toplantıda Rahşan Ecevit'e "Şûn-
diye kadar saldınlara karşı hep sus-
kıin kaldık. Artık izin verin, kendi-
mizi konıyahm. MHP'de Türkeş'e,
Bahçeli'ye karşı bir tepki ohmca he-
men kafa gözyanp işi bıtiriyoriar. Biz
de gerektiğinde kendimizi böyle sa-
vunmabyız" diye seslenen Baycık,
akşam üzeri fikrini değiştirdi. İlk
istifa eden miUervekilleri arasında
yer aldı.
* İlk istifacılar arasında iki kadın
milletvekilinin de yer alması ilginç-
tı. Perihan Yıhnaz ile Gönül Saray
Alphan. çok değil. birkaç gün önce
diğer kadın milletvekilleriyle birlik-
te bir açıklama yaparak Ecevitler'e
karşı saldıralan kınamış ve destek-
lerini ortaya koymuşlardı.
Eker yerine kim imzaladı?
* Muş Milletvekili ZekiEker'in du-
rumu da iki gündür tartışma konu-
su oldu. Önceki gün akşam istifa et-
tiği açıklanan ve Hüsamettin Özkan
ile birlikte yemek yiyen Eker, gece
yansına doğru "istifa etmediğuü"
bildirdi. Ancak dün TBMM Baş-
kanlığı'na gelen istifalar arasında
Eker' inki de vardı. Eker, bunun üze-
rine yeni bir açıklama yaparak "İs-
tifa dilekçesindeki imza benim de-
ğü" dedı.
* tki gün içerisinde üç kez konuş-
tuğumuz bir millervekilinin görüş-
leri vekillerin şaşkınlığını ortaya ko-
yuyordu. Bu milletvekili sırasıyla
şugörüşleridilegetirdi: "Elbette ge-
nel merkeze gideceğim. Hüsamettin
Ozkan'ı Başbakan getirdi, almak da
onun hakkı. Özkan'ın da birçok ha-
taları oldu", "Rahşan Ecevit parti-
yi bitiriyor. O/kan'a büyük haksız-
lık yapıldr, "Başbakan bir formül
gösterecektir. lsmaiJ Cem'in önüaçı-
lacalc"
* Özkan ekibi, dün gün boyu isti-
fa edenlerin sayısını arttırmak için
kulis yürüttü. Bu arada, muhalifler-
den kopan Sakarya Milletvekili Ra-
mis Savaş'ı da aradılar. Savaş, "Bu
anlayışta olan insanlaria birlikte ol-
maktansa siyaseti bırakmayı yeğle-
rim" yanıtını verdi.
Umuflar Cem ve Derviş'te
* Özkan'ın arkasından gitmeye
hazırlanan millervekilleri. dün gün
boyu ofisten bir açıklama bekledi-
ler. Bu milletvekillerinin parride kal-
mak için son umudu. Başbakan Ece-
vit'in Dışişleri Bakanı tsmaiICem'ı
partide tutacak bir formül bulması
ve Devlet Bakanı Kemal Derviş'i
partiye çağırmasıydı.
* DSP'den istifa ettirilen, ancak da-
ha sonra bizzat Rahşan Ecevit tara-
findan geri çağnlan Istanbul Millet-
vekili Bülent Ersin Gök de istifa
edenlerarasındaydı. Ecevit'in "Fet-
hullahçı" eleştirilerini göğüsleye-
rek milletvekili yaptığı Gaffar Yakm
da DSP'yi terk edenler arasında yer
aldı.
AVRUPA'DAN
GURAY OZ
Gerçeğin Rengi
Her şeyın bir rengi olmalı.
Çok eskiden okuduğum bir kitapta renklerin ger-
çekte varolmadfklannı, yainızca ışığın biroyunu ol-
duklarını iddia eden bilim adamı-yazara ne kadar
çok kızmıştım. Sonra kızgınlığım geçti. Var olan şey-
lerden var olmayan, ama yıne de var olmaya de-
vam eden şeyler yaratmak ya da en azından on-
lan görmek, keşfetmek bize mahsustur ve bızi mut-
lu eder. Mutluluğumuz biraz boyle sanrılara, böy-
le umutlu gölgelere, esrarlı kabukları içındeki mey-
velere benzeyen aşk eseıierine bağlıdır.
Aşk gelince her şeyin iyi gideceğine, "cümle
eksiklerin biteceğine" inanırız biz.
Aslında aşkı da biz yarattık. Hormonlarımızın
dürtükleyip durduğu bir maceranırrsonunda keş-
fettik onu. İyi de oldu. Ruhlanmızın biraz zengin-
leşmesınde bu tuhaf keşfımizin payı var.
Hep iyi şeyler yarattığımızı ya da keşfettiğimizi
söylemekse zor.
Yurtlarımızı keşfettık. Topraklarımıza bağlandık
ve onlan sevdik. Şehirlerimızi başka şehirlerden da-
ha çok sevdik. Yurtseveriiğimizi bağnazlık nokta-
sına kadar götürüp birbırimizi boğazladığımız da
bir tuhaf gerçektir ve şu tarih denen hikâyeler de-
metinin her yanında, her sayfasında hâlâ yazılıdır.
Şehirlerimızi, bizım olan, bizım olduğunu sandığı-
mız zenginliklerimizi elimizden almak isteyenlere
karşı kahramanca savaşırken, gül renginde aktı
kanımız, hâlâ da akıyor.
Şimdi sessızce ve biraz da gönüllü bir boyun eğiş-
le kaybederken bağımsızlığımızı; hep söylediğimiz
ve söylemeye devam edeceğimiz gibi, parıltılı bir
ortaçağın ortalanna doğru, ivmesi gittikçe artan bir
hızla ilerliyoruz.
• • •
Estetiği keşfimiz bir büyük mucize. Onu doğa-
dan öğrendik. Cinayetlerimizde bile estetığin ren-
gıni arar ve çoğunlukla buluruz. Sürülerimize gıp-
ta ıle bakan komşumuzu bir kalın sopa yardımıy-
la halledıp, onun sürülerine de sahıplendiğimiz
günden bu yana elimizden düşürmedığimız sopa
ve keşıflerimizin sonsuz hızıyla mükemmelleştirdi-
ğimiz silahlarımız ne güzeldi. Fatıhlerımizin, kah-
ramanlarımızın kan dökücülüğü ıle bugün biraz
belki buruk bir şekilde övünüyoruz. Ama hâlâ geç-
medi övüngenliğimiz.
Uçaklarımızla yağdırdığımız bombalarla yerle bir
ettiğımiz şehirterin yenne yeni şehirler kurarken, git-
tikçe uzayan boylarıyla gökdelenlerimiz şehirleri-
mızi boğdu. Ama onlarda da bir estetik görmek ve
şehirlerimizı bu kez yeni halleriyle sevmek beceri-
sini bizden başka kim gosterebilir?
• • •
Yeniliklerden hep korktuk ve hep yeniliklere doğ-
ru koştuk.
Kimi zaman ışığa doğru koşan ve ateşle kavru-
lan pervaneler gibiyiz.
Şimdı herkes geride bıraktığımız bınyılda -ger-
çekte bizim için bu bin yıl sadece bir hikâyedir; biz
onun sadece son üç çeyreğınin tanığıyız- çektiği-
miz acılardan soz ediyor. Olsun, biz bu acılanmız
ve saymakla bitmez ahmaklıklarımızdan sonra na-
sıl da koşuyoruz yeni ortaçağımızın panltılı karan-
lığına. Tembel bir kedi gibi sobanın yanında kıvn-
lıp kaldığımızı söyleyenler de var. Bize ait işleri baş-
kalarına havale ettığımizi, "demokrasi", "özgür-
lük" gibi kavramları ya eskimiş ya da bize arma-
ğan edilmesi gereken "şeyler" gibi gördüğümü-
zü iddia edenler de. "Bu günler geçecek ve in-
sanlar kazanacak sonunda" diyenler de var. Her
şeye rağmen kazanacağımızı iddia ederken kuru-
sıkı atmak belki kötüdür; ama hayal hep gerekliy-
dı ve hâlâ her zaman olduğundan daha fazla ge-
reklidir bize.
Gerçeğı tam keşfettiğimizi sandığımız anda ıçi-
ni dışını değiştıriveren gerçek karşısında çaresiz-
liğimızi tanımlama ihtiyacı neler de söyletiyor biz-
lere. "Kafamız karmakanşık oldu bu son yüz-
yılda, özellikle de son çeyreğinde bu yüzyılın."
"Olmuyor, eğer şuraya giremezsek, buradan kre-
dilergelmezse, şunlarla aramız iyi olmazsa kö-
tüdür işler." "Bitti artık işimiz, artık beyaz bir
bayrak çekmenin zamanıdır."
Şimdı ortalıkta böyle sözler dolaşıyor. Aslında doğ-
ru değil bu! Beyınlerımiz gittikçe gelişiyor. Sorun-
lanmıza bulduğumuz her çarenin, yeni çaresizlik-
ler ürertiğını anlamaya başlayah daha çok olmalı
ve bu yüzden de umudumuz her gün biraz daha
artmalı. Kimi katı gerçeklere boyun eğerken, o ger-
çeklerin içinde yeniden keşfedeceğımızgücumüz-
le, gerçeği yeniden biçımlendireceğimize inancı-
mızı kaybetmek herhalde ölümcül keşif olurdu.
Gerçekte hikâye öyle değil. Benim yazdığım gi-
bi.
Tarihin acı, tatlı, gülünç ve kimi zaman pek katı
hikâyelerine karşı, aşkın içten içe yanmayı hep sür-
düren, kendi sonsuz çeşitlemesıyle bize umut ve-
ren ışığı varoldukça insanın macerası sürüp gider.
Panltılı orta çağların sonu gelir.
Ve inanın, sırtımız yere gelmez bizim.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu:
Hükümetin devamı
Başbakan hn kararı
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - TOBB
Başkanı RifatHisarcık-
boğlu. ekonomiden so-
rumlu Devlet Bakanı
Kemal Derviş'in pıya-
saların tepkisinden
memnun olduğunu söy-
ledi. Derviş'in hükü-
metin devam edip et-
memesi konusunda bir
görüş belirtmediğini
vurgulayan Hisarcıklı-
oğlu, "Hükümetin de-
vamı ise Başbakan'ın
karandır" dedı. Hisar-
cıklıoğlu, Merkez Ban-
kası ve Hazine'yi de
göreve çağırdı.
Derviş, son gelişme-
leriTOBBheyetiylede-
ğerlendirdi. Hisarcık-
lıoğlu. görüşme sonra-
sında yaptiğı açıklama-
da. Derviş'le siyasi ko-
nulara girmediklerini
belirtti. Ekonominin
hassas dengeler üzerin-
de oturduğunu ve siya-
si behrsizliğin ekono-
miyi etkilememesi için
uyan görevinde bulun-
duklannı vurgulayan
Hisarcıklıoğlu, şöyle
devam etti:
"Biz Sayın Başba-
kan'ı da uyarmıştık.
Hazineve Merkez Ban-
kası'nı, ekonominin
hassas dengekrinin bo-
zubnaması için görevi-
ni yapmaya çağırmış-
nk. Bu konudaki göriiş-
lerimizi Sajın Derviş'e
de aktardık. Siyasi be-
Ursizüğin giderilmesi
konusunda Deniş'le bir
görüşmemiz ounadı."