19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 TEMMUZ 2002 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KULTUR kurtur(S cumhuriyet.com.tr 15 ALLECRO EVİN tLYASOĞLU Aspendos 'ta Tosca OperasıAspendos Opera ve Bale Festi- vali dokuzuncu yılını tamamladı. Bizde nice güzel başlayan girişim- ler sonraki yönetimlerce karalanıp engellenir, hatta yok edilir. On yıl önce fikirbabalığını Rengim Gök- men'in yaptığı, Fikri Sağlar'ın kültür bakanlığı döneminde ilk kez gerçekleştirilen Aspendos Festiva- li ise giderek daha da iyileştirildi. Yedi yıl önce aynı mekânda Otel- lo'yu izlemiştim. Tozlu bir yolla ulaşılıyordu antik tiyatroya. Henüz başlangıç aşamasındaydı festival. Bu kez asfalt yolu, bakımlı ortamı ve yerel halk kadar binlerce turis- tin ilgisini görünce göğsüm kabar- dı. Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Remzi Buharalı festival organizasyonunun başında. Ke ya- zık ki hiçbir özel kuruluştan destek alamadıklanndan yakınıyor. Bu yılki on etkinlik, Kültür Bakanh- ğı'nın ve Başbakanlık Tanıtma Fo- nu'nun katkısıyla gerçekleşmiş. Aspendos'un mekânına yaıaşan opera ve baleler seçilmış. Binlerce yıl öncesinde sahne sanatlanna ve- rilen önemi günümüzle iç içe yaşı- yorsunuz. Yıldızlann altında, hari- ka bir akustikte büyüleniyorsunuz. Bence yalnız festival ile sınırlı kal- mamalı, bütün yaz boyunca bu tür etkinlikler sürdürülmeli Aspen- dos'ta. Bu festivale yalnız Kültür Bakan- lığı değil, dışişleri ve turizm bakan- lıklan ve yerel yönetim ile çevrede- ki nice turistik kuruluş sahip çık- malı. Uluslararası bir düzenleme komitesi kurularak geniş duyuru- larla görkemli etkinlikler düzenlen- meli; filmlerle. internet sayfalany- lareklamlaryapılmah. Benim izle- diğim Tosca temsili. Mersin Dev- let Operası tarafından sahnelen- mişti. Bu kuruluşun müdürü Erdo- ğan Şanal, dokuz yıllık geçmışle- rini anlattı. Uygar ülkelerdeki gibi kendi orkestrasını, operasını besle- yen bir konservatuvara sahipler. Tek yakınması buradan kadro alan kimi sanatçının sonradan büyük kentlere göç etmesi! Mersin Ope- rası'nın orkestrası hiç boş durmu- yor, kış boyunca temsiller arasında senfonik konserlerle de kente kül- u yılki etkinlik için Aspendos'un mekânına yaraşan opera ve baleler seçilmiş. Binlerce yıl öncesinde sahne sanatlanna verilen önemi günümüzle iç içe yaşıyorsunuz. Yıldızlann altında, harika bir akustikte büyüleniyorsunuz. Bence yalnız festival ile sınırlı kalmamalı, bütün yaz boyunca bu tür etkinlikler sürdürülmeli Aspendos'ta. tür sunuyor. Tosca'da İrakli Çiyaureli yöne- timindeki orkestra, güçlü sesiyle y- er yer soloculan bastırsa da, bütü- nüyle başanlıydı. Bu mekânda keş- ke hiç dekor yapılmasa, doğal or- tamda sahnelense oyunlar! Ne de olsa mevsim içinde kapalı mekân- lar için hazırlanmış dekorlar, ne ka- dar güzel olursa olsun, açıkhavanın görkeminde yapay kalıyor, cıhzla- şıyor. Tosca'yı son kez. Zehra Yıl- dız'dan izlemiştim. O temsil hak- kındaki yazımı şöyle bitirmişim: "...Herhalde onun son sahnedeki güçlü sesini ve güçlü oyununu uzun zaman unutamıyacağız." Ne yazık ki bu onun Türkiye'deki son temsili olmuşru. Birkaç gün sonra bu üstün sanatçımızın ölüm haberiyle sarsıldık. Ve hâlâ o son sahnedeki sesi kulaklanmızda bü- tün gücüyle duruyor. (Bu arada Zehra'yı özleyenlere. onun web si- tesine bir göz atmalannı öneririm: w\vw. zyv.org.tr) Bu kez Floria Tos- ca rolünde soprano Reyhan Gör- bil'i izledık. Güzel sesli, nitelikli bir opera sanatçısı tanımış olduk. Tenor Hakan Bölükbaşı nı bir başka temsilde. daha kendine gü- venlı olarak izlemeyi dileriz. Suat Arıkan. Scarpia rolüyle artık öz- deşleşmişti Tosca'yı Ankara Ope- rası sanatçılanndan Murat Göksu sahneye koymuş ve bu 'veristik' (gerçekçi) operada şiddet ve tutku öğelerinin iyice üstüne gitmiş. Öf- ke, sadist boyutlara ulaşmış: Sop- ranonun sandalyeleri tekmelemesi, Scarpio'yu öldürdükten sonra nef- retle tükürmesi; Scarpio'nun Tos- ca'ya tutkulu saldırılan; kırmızı ışıktaki işkence sahnesi ve SS su- baylannı andıran polıs memurla- nyla, her gün gazetelerde okuduğu- muz şiddet eylemlerini yaşatan bir Tosca olmuş. Murat Göksu bu bağ- lamda amaçladığı güncel anlatımı yakalamış. Zaten başlıca oyuncula- nn öldüğü öldürüldüğü bu opera, gerçekçiliğin tüm acıklı özellikle- rini taşımakla seçkinleşmıştir. An- cak, yenılik adma da olsa, bu öğe- lerin abartüması geleneksel opera dınleyicisini rahatsız edebilir. Evet, Anadolu'nun ortasında. ta- rih ötesinden bir antik tiyatroda, opera tarihinin bir başyapıtını, ken- dı özgün dili Italyanca olarak ve Türk sanatçılann yaratısı ile kala- balık bir dinleyici önünde izlemek, kıvanç vericiydi. Benal Tanrısever Theodora Vakfi için çaldı Geçen hafta Bilkent Senfoni Orkestrası, Theodora Vakfı yara- nna Koç Müzesinde şef Ricken- bacher yönetiminde bir konser verdi. Topluluğun solisti piyanist Benal Tanrısever, Fransız besteci Françis Poulenc'in piyano kon- çertosunu çaldı. Karakterine ve tekniğine çok yakışan bir yapıt seç- mişti. 1920'li yılların sonunda ya- zılmış, caz ve zamanın hafif müzi- ğini de içeren güleç yüzlü bir ça- lışma. Sekiz buçuk aylık hamile olan solistle çe\Tede dolaşan palyaço- lar, vakfın imajını güçlendırmiş, 'çocuk' kavramını pekiştirmişti. Zira bu vakfın amacı hastanede te- davi gören çocukları eğlendirmek için hizmet vermek! Vakıfların ya- ranna yapılan konserlere destek olan kişi ve kuruluşlan alkışlıyo- ruz. [email protected] Cazın ustaları Miles Davis ve John Coltrane anılıyor Herbie Hancock öncülüğündeki projede Michael Brecker ve Roy Hardgrove da var Kültür Servisi - 9 Uluslararası tstanbul Caz Festivali kapsamında bugün Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi'nde saat 21 .OO'de 'Miles Davis ve John Coltrane Anma Gecesi'nin yaru sıra saat 23.00'te Babylon'da Claudia Acuna Çuintet ve Rosy'de Dj Logic & ProjectLogic konserlen cazseverlerle buluşacak. Miles Davis ve John Coltrane v in müziğine adanan gecede, Davis ve Coltrane'in günümüz müziğine etkileri bir kez daha gözler önüne serilecek. 'Cann yaşayan efsanesi' olarak tanımlanan Herbie Hancock'un öncülüğündeki projede, Michael Brecker \e Roy Hardgrove gibi ustalar yer alacak. 6O'lı yıllarda Davis ile çahşan piyanist-besteci- \apımcı Hancock, 70'li yıllann İSTANBUI 9 . ULUSLARARASI KULTUR İCTRHIDIII «SANAT "STANBUL VAKFI CAZ FESTIUALI jazz rock sahnesinin en deneyimli müzısyenlerinden tenor saksofoncu Brecker ve yeni jenerasyonun en başanlı trompetçilerinden Hardgrove, üç farklı neslin müzik anlayışını sunacak dinleyıcilerine. tlk kez Verve etiketli albümü 'Wind From The South' ile caz dünyasına giren Claudia Acuna, 'Rhythm of Life' adlı son albümünden parçalarla bu gece cazseverlenn karşısında olacak. Piyanoda Jason Lindner, trombonda Steve Davis, basta Reid Anderson ve davulda Gene Jackson'ın yer alacağı konserde Acuna, Latin ritimleri ile caz duyarlılığının birleştiği kuvvetli bir kanşım sunacak. Asıl adı Lee Jason Kibler olan Dj Logic'e saksofon. ewi ve flütte Casey Benjamin. davulda Stephen Roberson. klavyede Mike VVietman, basta Lamont McCaine ve gitarda Vernon Reid eşlik ediyor. Elektronik samplingler, caz doğaçlamalan ve usta müzisyenlerin canlı performanslannın, klasik funk'ı 'nevv school'a. kentsel caz stillerini 'old- school hip-hop'a yaklaştırdığı gecenin sürpnz konuğu ıse 80'lerin pop grubu Living Color'un gitaristi Vernon Reid. (0212) 293 S9 7« İlanlannız İçin (0212)293 89 78 [email protected] [email protected] www.perareklam.com.tr Onurakın _" TÜM MÜZİK MÛZİKYAPIM MARıvETLERDE )*•> f*mı »««» MÇS »t* N3 6313 J r K2û3i S"*NBUL MSVİÇRE HASTANESİ "GerçâSanatınYmnda" ADILSALIH Resım Sereısi 10-29 Temmuz 2002 GarantiSANAT GALERISI IsaklalCd N<r 187 Be\oğlu 80060 Istanbul Tel (0212)293 63 Saat 11 Öb-19 IX> iPazar günkn dijinda ı a ita r ı n ASicocuklan cem karaca kazıtn koyuncu yasar kurt vradat sakman yırtık uçurtma najat yava«oğullan jahat cahttbarKay tanar öngOr ••rdar Oztop tarkan mumkala armağan sönmn h.clhat örter TÜM MÜZİK MAflKCTLCflDC ZfİSVİÇREHASTANESİ "GerçâScmtınhmk' AKPINAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1999 82-E 200241-K Davacı Naci Cantemir tarafından, davalı Ali Osman Ercan aleyhine açılan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonucunda, davalının ölümü nedeniyle davaya dahil edılen mirasçılarından Necati Ercan ile Kenan Ercan'm tüm aramalara rağmen bulunamamalan nedeniyle, mah- kememizce davanın kısmen kabul-kısmen reddine ilişkin verilen 09.05.2002 tarih ve 199982-Esas, 2002/41-Karar sayıh kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, temyiz dilekçesi davalı mirasçılann- dan Kenan Ercan ile Necati Ercan'a tebliğ edilememiş olduğundan, işbu ilanın yayımlandığı tarihten itibaren 15 gün içerisinde adı geçenlere 25.06.2002 tarihli temyiz dilekçesinin tebliğ edilmiş sayılacağı 7201 sa- yıh Tebligat Kanunu uyannca ilanen tebliğ olunur. Basın: 41820 EYNESİL KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2002/2 Davacı Memuşoğlu soyisimli şahıslar tarafından Sabri Çalık mirasÇı- lan aleyhine açılan kadastro tesbitine itiraz davası ile ilgili olarak; Dahili davalılar Muatter Çalık ve Ender Çalık tüm aramalara rağmen tebligata elverişli adresleri bulunamadığından duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiştir. Adı geçenlerin duruşmanın atılı bulunduğu 21.08.2002 günü saat 09.00'da mahkememiz duruşma salonunda hazır bulunmalan veya ken- dilerini bir vekille temsil ettirmeleri, aksi takdirde yargılamaya yokluk- lannda devam olunup karar verileceği hususu duruşma günü tebliği yeri- ne geçmek üzere ilan olunur. Basın: 41999 GÜZELÎN ARDINDA BERTAN ONARAN Sıladan Uzakta' "Şimdi rağbet güzel ile zengine" der bir türkü- müz; yazın dünyasında rağbet posteki-moderin yazarlara, siyasetteyse döneklere. Ama dünya karşıtlardan oluşuyor ya, aykırılar, ayrıkotları da bu arada var olmayı, üreyip türeme- yi sürdürüyor. Gerçı Fakir Baykurt un kendisi gitti, ancak o- nun gibi Koy Enstitülü bir ana babanın değerbilir çocuğu Oktay Şimşek'in Papirüs Yayınları, ülke- mizin üstüne çöktürülen korkunç koşullara kar- şın, Baykurt'un 50 yaşındayken Tübingen'de yaz- maya karar verip Stuttgart treninde başladığı öz- yaşamöyküsünün, 15 yıl sonra, 17 Nisan 1994'te Duısburg'da bitirdiği yedinci cildini basmayı ba- şardı. Tepemızde oynanan oyunlan, altımıza açılan tu- zakları daha başka gözüpek, açık sözlü, dürüst in- sanın yanında, öyle uzağa gitmeden, haftada bir- kaç kez Erol Manisalı'nın Cumhuriyet'teki yazıla- rında anımsayabılirsiniz kolayca. Fakir Baykurt, Manisalı'nın şimdı bıkıp usanma- dan yinelediği doğruları, gerçekleri 70 yıllık ömrü boyunca en tutarlı, en yalın, en güzel biçimde ak- tarmaya çalışmış yazarlardan biri, bilıyorsunuz. Özyaşamöyküsünün önceki ciltlerini okudunuz mu, bilmem; "Sıladan Uzakta"da, binlerce sayfa- lık bu anı-romanı nasıl tasarladığını, nasıl yazdığı- nı anlatıyor. "Elli yaşıma girince, yaşadıklanmı yazmaya ka- rar verdim. Kişıliğimi oluşturan olaylan, katıldığım işleri, çevremden gördüğüm desteği, harcadığım çabalan, bıriken deneyimlerimi. Pek çoktu bunlar. Şuyazdığım son söze kadardurmadan çalıştım. Yaşamımı bu derece güzelleştiren asıl nokta, ça- balartmın gür oluşu, birikimlehmin önemli oluşu- dur. Bunları yazarken geride kalan yıllanmı incele- dim. Işte o zaman ayırdına vardım, yaşamım ger- çekten güzel. Ellerın kendine kullanacak aklı nasıl olsa vardır, ben gene kendi eksiğime döneyim. Özyaşamımı nasıl yazacaktım? Uzun süre notlar alarak zarflar dolusu gereç biriktirdim. Hangi biçimde yazacağı- mı, biryandan düşündüm, biryandan araştırdım. Anı, özyaşam, bunlar ayn ayn ışler olmakla birtik- te, aynı kapıya çıkar. Ama ben anı da, özyaşam da yazmayacaktım. Kendim romancıyım, ama şimdi- ye kadar toplumu yazmayı iş edindim. Kendi ya- şamımı romanlaştırmam gerekmezdi. Aynı zamanda öykücüyüm ben; öykülerden olu- şan cilt cilt kitap yayımladım. önüme koyduğum notları evirip çevihnce öyküler yazmanın uygun olacağını gördüm. öykü, yazınsal türler içinde benim sevgilimdir. Çekınmeden özyaşam öyküleriyazmayı planladım. (...) Yeryüzünün pek çok ülkesini gördüm. Alnıma değişik ülkelerin güneşi vurdu. Gezdiğim ülkeler- de hem topraklan, hem halkları çok sevdim. Bu dünya büyük bir varsıllıktır. Yaşamlanmızın her gü- nü biraz cennet olabilir, ama insanoğluna dayatı- lan cehennemdir. Yeryüzünün yandan çoğu kan emiciler elindedir. Körpe gelinlerin, bıyığı yeni ter- lemiş damatlann, yeni doğan çocuklann mutlulu- ğu sömürgenler, buyurganlar elinde çarçur olur. Üstelik insanlar, okuyup, öğrenip gerçeği görece- ği, onu değiştirmek için savaşıma katılacağı yerde binlerce yıllık dogmalan afyon lokumlan gibiyuta- rak hem savaşımdan kaçmakta, hem kendi iyiliği için savaşanlann ayağını çelmektedir. Bunun ayır- dına vardım. İnsanlar nasıl bir sakıncanın içinde- dir, anlasın diye öğrendiklerimi, bildiklehmi vargü- cümle yazmayı sürdürdüm. Bu yüzden kitaplanm birer çağrı, daha doğrusu çığlıktır. Sağırlan, körie- rı kurtuluşa çağıran çığlık! (...) Yurdumuzda ve dünyada sömürü olanca ağıhı- ğıyla, yoğunluğuyla sürüyor. Sömürünün yalnız al- tını değil, üstünü de çizebilmek için sosyalizmin zo- runluğu sürüyor. Cayan caysın ben cayma gereği duymuyorum. 60 Yaş Sözleşmesi'nde, başka ya- zılarımda belırttim, tek kişi kalsam da sosyalizme olan inancım sürecektir. Benim temelim yoksul- luklaatıldı, amayapım umuttaşlanylayükseldi. (...) Hiç kuşkum yok, kitleler halinde yeniden çoğala- cağız. Bızdünyayı yüzünden, yüzeyinden değil, te- melinden değiştireceğiz. Yenileceğiz, yenileceğiz, sonunda yeneceğiz. Bugün olmazsa, yann kaza- nacağız. Bahçeler çitsiz Kilitsız kapısız bir dünya." BLGUN • BEYOĞLU SİNEMASI'nda 'Sinema Yazarlarının Seçtikleri - II' kapsamında A. Gonzales Inarritu'nun yönetmenliğini yaptığı 'Paramparça'. (0 212 251 32 40) • tŞ SANAT'ta 12.00, 14.15, 16.30 ve 19.00'da Milos Forman'ın yönetmenliğini yaptığı 'Aydaki Adam" (0 212 316 10 83) • BAŞKA KÜLTÜREVt'nde 19.30'da Michael Haneke'nin yönetmenliğini yaptığı 'Ölümcül Oyunlar'. (0 212 249 12 84) ISTW«ULCAZFESTıWl]T«EBUeüN • CEMİL TOPUZLU AÇIK HAVA SAHNESt'nde 21.OO'de Herbie Hancock, Michael Brecker ve Roy Hargrove'un katılacağı 'Miles Davis ve John Coltrane Anma Gecesi'. (0 216 454 15 55) • BABYLON'da 23.00'te Claudia Acuna quintet konseri. (0 212 292 73 67) M ROXY'de 23.00te Vernon Reid'in katılacağı DJ Logic & Project Logic konseri. (0 212 245 66 81) AKŞB* NURETTİIHÛCA Ş8ÜĞftOE BUGÜK • HIDIRLIK ta 15 00 te M. Cem Yigit, ISüüfer Miroğlu ve Muharrem Aytekin'in katılacağı 'Şiir Dinletisi'. (0 332 813 37 00) • TARİHt KÎLİSE de 21 OO'de Fransız "~ Mim Tiyatrosundan 'Monsieur et Madame O'. (0 332 813 37 00) • AÇIK HAVA TİYATROSU nda 21 OO'de Cem Karaca, Ahmet Selçuk İlkan, Savaş Ay, tbrahim Sadri, Yücel Arzen'in yer aldığı Grup Hep Kahır konseri. (0 332 813 37 00)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle