Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BAYFA CUMHURİYET 10 TEMMUZ 2002 ÇARŞAMBA
OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorus(g cumhuriyet.com.tr
AÇI
MUMTAZ SOYSAL
İsyan ve Ötesi
OAHA düne kadar, genel başkanın karşısın-
da saf saf dizlip alkış tutar, genel başkan yar-
dımcıanın önunde iki büklüm olurlardı. Kiminin
gnjp toplantısı boyunca en ön sırada yer kapan
ilkokul öğrencisi gibi öğretmenin gözlerine ba-
kıp kendini göstermeye çalıştığı, kiminin tehli-
keli kümelenmeler konusunda genel merkeze
haber yetıştırmek için çırpındığı gözlemlenirdi.
Müthişbirsadakatyanşıydı bu. Ikiyanlı, "Yö-
neten Çift"in bırini ya da öbürünü kollayan, han-
gisine yakınlığın daha doğru olacağını bır türlü
kestiremeyen. ama konuşmayan, düşüncesi
varsa da açıklamayan, susan.
Görünürdeki bu "üstsadakat" bağlantılan dı-
şında başka bir "alt sadakat" ağı örülmüştü:
Genel başkana yakınlığı "sağ kol", "gölge",
"çanta", "aksesuvar" türündensözcüklerleifa-
de edilen kişiye bağlılık. Hükümette yer kapma,
falanca görevı alma, dışa gidip gelme, seçmen
işi izleme gibı konularda belki de daha kârlı,
pratik, "ayaklarıyerde" b\rbağlılık biçimiydi bu.
Kısacası, böyle bir aç/dan bakınca, son ola-
yı sıradan bir "kurşun askerler isyanı" olarak
niteleyebilirsinız.
Oysa, o kadar basit değil. Son haftalarda,
hatta şu son bir iki gündür olupbitenlerde
daha derin bir şey van bir yerlerde birileri bir duğ-
meye basmış, "özalcılık" ile "ulusalcılık" ara-
sındaki büyük hesaplaşma başlatılmıştır. Isyan-
cı başının siyasal kimliğindeki ANAP çizgisine,
koalisyonlarda oynadığı rollere ve genel davra-
nış üslubuna bakınca bu sonuca varmak için bir
yığın neden bulabilirsiniz.
Ama, bir parti içindeki isyanı aşan, siyasal ya-
şamın bütününü kapsayan, kökleri Cumhuriye-
tin ilk yıllanna inen, neredeyse Mütareke Istan-
bulu ile Kuvayı Milliye Ankarası'nı anımsatan ve
o zamandan beri sürüp giden bir kutuplaşma-
nın hesaplaşması: Bir yanda dış çevrelerin göl-
gesine sığınmaktan utanmayan, o şaıbeli ala-
cakaranlıkta çözüm arayan, hesaplı dincilikle
alafranga hödüklüğün çıkmazında debelenen,
son yıllarda Avrupa Birliği konusuna sarılıp söz-
de çağdaşlık yarışına kalkışmış, kendine gü-
vensiz bir kutup; bir yanda da bütün bunlara tep -
ki olarak ulusalcılığı öne çıkaran, "milletin azirn
ve karaıiılığı"nı yok etmeye yöneimiş uluslara-
rası arenanın devlerine karşı halkın çıkarlan için
savaşım vermeye çalışan devrimci, ulusalcı tu-
tum.
Büyük hesaplaşmanın bu aşaması henüz ye-
nı başlıyor. Bir partiyi aşarak parlamentonun
öbür kanatlarına ve dışına sıçrayacak daha açık
bır gruplaşmaya varıp siyasal yaşamın bütü-
nüyle yeniden yapılanmasına yol açacak.
Cumhuriyetin bitmeyen, bitmeyecek diyalek-
tik senfonisidir bu.
İş Yasası Değişikliğinde Dayatma
Perihan SARI Eski Kamu Görevlisi
B
ugünlerde, tüm çalı-
şanlan ilgilendiren
ve toplumsal açıdan
önemli gelişmelere
neden olacak bir ya-
sa taslağı, sessiz, gizli ve kaygı
dolu bir ortamda, konunun taraf-
lan olarak belirlenenler arasında
tartışılıyor. Aslında bir tartışma-
dan çok, hazırlanmış olan metnin
onaylanması için, birdayatmadan
söz etmek daha uygun.
Söz konusu yasa taslağı, birey-
sel çalışma ilişkileri sistemini
kökten değiştirmeyi hedefleyen,
işçi konfederasyonlannın iş gü-
vencesi ile ilgili beklentilerini
karşılamaya, dönük düzenleme-
leri de içeren "İşKanunu Ön Ta-
sansL" Geçen yılın ortalannda,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ba-
kanlığı ve işçi ve işveren konfe-
derasyonlan arasında vanlan bir
uzlaşmaya dayalı olarak oluştu-
rulan bir "büinı kurulu" tarafin-
dan hazırlandı. Taslak metnin
"ön tasan" olarak adlandınlma-
sı. taraflar adına bilim lcuruluna
katılan dokuz bilim adamının ha-
zırladığı metnin, üstünde uzlaş-
ma sağlandığında, aynı biçimde
TBMM'den geçirileceğine iliş-
kin verilen sözden kaynaklanı-
yor olsa gerek.
Devlet, işçi ve işverenden olu-
şan toplumsal taraflann üçlü ka-
tıhmına dayalı bir uzlaşma ara-
ma çabasının sonucuymuş gibi
görünen bu yakJaşım, gizlihk ve
dayatma koşullannda sürdürü-
len çalışmalar nedeniyle, açıkhk
ve iyi niyetten voksun; içtenliksiz
bir başka durumun varlığını dü-
şündürüyor.
Bilim kurulu tarafindan hazır-
lanan metin, bu düşünceyi gûç-
lendiren ve gerçekliğini belirle-
yen kanıtlarla dolu.
Iş Kanunu Ön Tasansf nın or-
taya çıkardığı bir başka gerçek;
bugüne dek, iş hukukunun temel
ilkesınin "giiçsüz olan emeğin,
güçlü olan sermayekarşısıada ko-
nınması" olduğunu "öğreten"
bilim adamlannın; bugün "ültra-
KberaDeşerek". "emeğîn ahnır sa-
ülır bir mal olduğu" göriişünü
benimsedikleri. Yeni liberal po-
litikalar sonucu. sosyal devletı
yitiren emekve emekörgütlerian-
laşılan yeni liberal görüşler doğ-
rultusunda esnekleşen bilim
adamlannı ve bihmsel desteği de
yitirmiş durumdalar.
Taslak metnin gerekçesinde,
teknolojik gelişmenin bir sonu-
cu olarak çalışma ilişkilerinin de
değiştiği ve bu nedenle yeni ça-
lışma türierinin düzenlenmesi ge-
rekliliğinden yola çıkılarak yeni
bir iş yasası hazırlandığı belirtil-
mektedir. Teknolojik gelişmeler,
emeğin çalışma koşullannı iyileş-
tirmek amacıyla değerlendiril-
mek yerine, emek karşıtı politi-
kalan yaşama geçirmenin gerek-
çesi olarak kullanılmaktadır.
Değiştirilmek istenen İş Ka-
nunu, temel nitelikli bir yasa ol-
masa da günümüzde sanayi, tica-
ret ve hizmet sektörüne ait işleri
kapsamına alan ve yaygın olarak
uygulanan, toplu iş sözleşmesin-
den yararlanan ya da yararlan-
mayan, dolayısıyla sendika üye-
si olan ya da olmayan çalışanla-
n ilgilendiren bir yasadır.
Taslakla, yürürlükte olan Iş Ka-
nunu ile düzenlenmiş olan birey-
sel çalışma ilişkileri değiştiril-
mekte, esnekleştırilmekte. kıdem
tazminatının niteliği değiştirile-
rek ortadan kaldınlmakta, işve-
renin sözleşme yapma özgürlü-
ğünûn sınırlan genişletılmekle
ve değişik çalışma biçimleri ve
sözleşme türleri aracılığı ile, ça-
lışma koşullannın işverence tek
yanh belirlenebildiği bir ilişki-
ler bütünü geçerli kılınmak is-
tenmektedir. Emek, güçlü olan
işveren karşısında yalnızlaştınl-
makta, parçalanmakta ve korun-
masız bırakılmaktadır.
Işten çıkarmalarda neden (se-
bep) bildirme yükümiülüğü (iş
güvencesi) yasa hükmü olarak
düzenlenmekte, ancak; iş güven-
cesi olarak getirilen bu düzenle-
me, emeğin sadece bu yasa tas-
lağı ile ortadan kaldınlan hakla-
nnı karşılamaya yetmemektedir.
Tanm ve orman işçilerinin bu ya-
sa kapsamına alınması bile, ne-
redeyse kuralsızlığın yasallaştı-
nlması anlamına gelen bu düze-
nin yayguılaştınlmasma yaraya-
caktır.
Bu yasa taslağı ile yeni liberal
pon'tikalann gereksininü olan bir
çalışma yaşanumn kurallannın
alt smırian belirienmekte: işçinin
düşünsel ve bedensel emeği ah-
nır-satıhr mala dönüşrürülmek-
te, iş yasası ile işçinin korunması
ilkesi ve bu doğrulruda işverenin
sözleşme özgiuiüğünfin snurlan-
nu daraftanemredici kuralkoyma
ilkesi terk edilmektedir. Çalışma
yaşamına. işveren bakış açısı, iş-
veren haklan ve ışletme koşulla-
nnın gerektirdiği bir anlayışın
egemen olduğu çalışma ilişkile-
ri yerleştinlmek istenmektedir.
Böyle bir sistem içinde parçalan-
mış olan emeğin, işverenin söz-
leşme yapma özgürlüğünü sınır-
landtracak bir başka araca, top-
lu iş sözleşmesine ulaşması da
söz konusu olamayacaktır. Bu
koşullarda çalışanlann sendika-
larda örgütlenmesi, sendikalann
da bu denli parçalı bir yapıyı ör-
gütlemesi olanaksızlaştınlmak-
tadır.Madde gerekçelerinde, tas-
lak metinle getirilmek istenen
düzenlemelerin, AB normlanna
uygunluk gözetilerek gerçekleş-
tirildiği belirtilmektedir. Bu gö-
rüş karşısında, geçen aylarda AB
ülkesi Italya'da yaşanan olaylan
anımsamakta yarar vardır. îtal-
yan Çalışma Yasasf nın "işgüven-
cesi" ile ilgili 18. maddesi, 158
sayüı ILO Sözleşmesi ölçülerine
uygun olan ve haksız işten çıkar-
malarda yargı yoluyla işe geri
dönmeyi de kapsayan bir düzen-
lemedır. Maddenin, işe geri dön-
meyi belirleyen hükmünün kal-
dınlması: yani bugün ülkemizde
işçi konfederasyonlanna kabul
etmeleri için dayatılan iş güven-
cesi biçimine dönüştürülmesi
amacıyla başlatılan bır girişim,
Italyan sendikalan tarafindan ge-
nel gre\'e dek giden ve şiddet de
içeren büyük bir tepkiyle karşı-
lanmışür.
Bugün, üçlü yapının eşit olma-
yan taraflannın, eşitsiz koşullar-
da sürdürdüğü bir görüşme ve
değerlendirme sürecinde, işve-
ren kesimi, hazırlanan bu taslak-
ta kimi düzenlemeleri yetersiz
bularak karşı çıkarken işçi kon-
federasyonlan, konuya güncel ve
yaşamsal öncelikleri açısından
bir savunma çizgisi çekerek yak-
laşmaktadırlar. Ancak taslakla
öngörülen iş güvencesi yasallaş-
sa bile, geçerli kılınmak istenen
sistem, sendikal hareket açısın-
dan yeterlı güvence içermeye-
cek, sendikalann %'arlığı için güç-
lü ve kendini yeniden üreten bir
tehdit olmayı sürdürecektir.
Sonuç: Bu sessizce ilerleyen
tehlikeli süreçte, işçi sendikala-
nnın ve konfederasyonlarının yal-
nız bırakılmaması, toplumun il-
gili tüm kesimleri tarafindan des-
teklenerek güçlendirilmesi ge-
rekmektedir. Tehlikenin boyutu ve
kapsamı. sendikalann gücünü de
aşan bir nitelik taşımaktadır. Ger-
çekte, çalışma ilişkileri sistemin-
de öngörülen bu sistem değişik-
liği salt sendikalann da sorunu de-
ğildir. Bugün çahşmakta olan,
yann çalışması gereken, beden-
sel ve düşünsel emeği ile geçinen
herkesın. "güçiünfln komndu-
ğu" bu çalışma ilişkileri sistemi-
ne karşı çıkması, emeğin meta-
laştınldığı bu anlayışa tarihin ve
bilimin öncülüğünde direnmesi,
kaçınılmaz bir zorunluluktur.
NOVITAS T\ırizm
KARADENIZ
27 Temmuz - 4 Ağustos
Tarihi, kültürü ve doğasıyla dolu dolu Karadeniz
(Amasya, Tokat, Ünye, Fatsa, Ordu, Giresun,
Trabzon, Sümela, Zigana, Karaca Mağarası,
Uzungöl, Hopa, Sarp, Borçka, Macahel, Ayder,
İkizdere, Cimil Yavlası)
Td: (0212) 25128 08 - 09 E-mail: novitas@novitas.com.tr
ÎKV Başkanı Sayın Meral
Gezgin Eriş, 175 sivil toplum
kuruluşunun (Bir başka deyiş-
le 15 milyon kişinin) adına altı-
na imza koyduğu bildiriyi, Bu se-
fer tam üyelik hedefıne hiç olmadığı kadar ya-
kınız. Türkiye'nin geleceği AB'dedir. "Bu se-
fer tam üyelik hedefıne hiç olmadığı kadar ya-
kuuz. Türkhe'nin geleceği AB'dedir" sözle-
riyle özetliyorbize. Gazete ve TV'lerde, "Tür-
kiye'nin yeri Avrupa Birliği'dir. Kavtedecek
zamanmuzyoknır" sözleriyle oluşan ve giderek
yoğunlaşan kamuoyu baskısı, acaba kim ya da
kiınleri inandırmaya yöneliktir? Sayın Mesut
Yılmaz'a göre, "Beş defa düşünmeİL" Ve bu-
na benzer. bir yığın laf dolaşıyor ortada. Geç-
mişte bir reklam spotunda söylendiği gibı "Ağ-
u olan konuşuyor." Bir kez hemen söyleyelim:
Onlar (AB) orada, biz (Türkler) buradapz
Onlar (Avnıpalılar'AB) bütün zenginler gi-
bi, kendiparalannı kaybetmekten korkuyor. Bu
AB Treni'nin Kaçtığı Yok...
Osman HAKAN A.Şair/Yayına
anlaşılır birparanoydadır: Hırsız, hırsızlığın 'ne'
olduğunu ve 'nasT yapılacağını bilir. Bizim pa-
ramız yok; kımsenin de parasında gözümüz yok.
"Yiırtta sulh, cihanda sulh", diyen bir mille-
tiz. Onlar, ortak sınırlan olmamasına karşın,
Amerikalılann bir gün gelip kendi topraklan-
nı işgal edeceğini düşünmekteler. Bizim de or-
tak bir sınınmız yok; ama, biz ABD'nin en gü-
venilir müttefikiyiz. (11 Eylül olaylanndan
sonra bu kesinliklebö>iebeOendL)Avrupa ken-
di ıçine kapanıp, korunma içgüdüsüyle 'birlik'
(blok) oluşturup, kendi topraklannı savunma
derdine düştü. Rusya'nın NATO içine alınma-
sı, AvTupa'nın engel olamayacağı, ABD senar-
yosununküçükbirparçasıdır. Amerika'nın sa-
vaş müttefıki ve ispiyoncusu Ingiltere, herza-
man iki taraflı oynamaktadır.
Dünyanın Doğu kapısını tuta-
cak ve "dolaşun hakkı' verümey-
cek bir Türkiye'nin, ABD açısın-
dan önemi, Avrupa içinde kulla-
nacağı bir 'oy'un önemı kadardır. Rusya,
ABD'nin 'bodyguard'ı; Türkiye, TruvaAü'dır.
Son zamanlarda, hem ABD'nin, hem de AB"-
nin, Kıbns sorununu çözmek için başlattığı
girişimler, aslında Türkiye'nin hangi tarafta
yer alacağını söyleyen baskılardır. AB mi,
ABD mi?.. Yani, Kıbıns Rum kesimınin, Tür-
kiye'yi AB içinde veto edebileceği yalanı, ikin-
ci bir safsatadan ibarettir.
AB Tfeni'nin hiçbir yere gittigi yok; kaçtı-
ğı da, kaçacağı da... Bir kez daha söyleyelim:
Onlar (AB) orada, biz (Türkler) buradayız.
Atatürk'ün karakterinin "Tam BağunsKhk"
1
olduğunu unutanlar, .ABD'nin zencı kölelere
yapnklannı Amerikan fimlerinde sıkça seyret-
miş olanlardı
Anlikosayaçıtıerobpohalıyopatlıyor,,.
SA YOT, tam SÂ YOT yetkilt sattatinndB ve K. V.K. bayilerinde
P€fU>A
ALTVttfZAD* 32722-052 10
ASADOLUHf&Atti 021222ı "€28
AVOLAH J2f2235&?3;
5 3"45'4 34 3'
0 3^4 2-200 02
Ç
0 2126724$ <3
BAĞCtLMF
Z 2)2 £30 61 S2
BÂ rttAMPAŞA
BEfYÜZSVLEft
C2<?»i7S38S
BSYOĞLO
ZHİ2S9 7S79
02122*4 TG2S
CAOO€B0$TA#
CS16 3SS32 31
Ö
TAHÂBTA
0 2^22239371
e
C ?•£*''04 53
02^3962777
C2>£4" r'5<
KAOittOY
ü 2'£ 31^90 95
K/JUKOY
G 212 293 01 30
Q2'2256S322
5 212 243 32 3B
22122SS3964
9Z1SZ43 66 72
Ç&2253S744
0 322 336 3* J5
3 322 363 26 41
0 322 363 3B 33
ÂFTOH
02722153' 83
0272214 34*4
Aöm
Ü4722ÎS443-
AMSAfUY
0 382 212 68 3C
0 39Z 213 3? '4
AMASYA
0 3S8 21» :S 6S
AttKARA
C3-S3'!4'04
AHTALVA
0242643 24 54
0 242 7222153
0 242SÎ9. f * C5
0242 24* C 67
0 242 513 59 26
$r423'3!7i;
0 242 2*3 44 30
0 242241 13 '3
0242 334 4' 57
S 24* 325 !2 r5
9 249 234 53 44
BUftSA
022*256380-
022* 272 » 53
0224 2^02 37
9 221256 U 33
022* 5^3 2* 2a
0 224 m43 n
0 22i 225 04 36
çottvy
O 364 226 94 96
C2S8 263 22 99
02SS2S444 15
Û25S2SJ 65 33
0254242 9&S3
C 253 264 7'7B
0fTA4i8AKIR
0412611 5334
ûi'22239'C?
£412 229 *C7C
0-»2 236 32 3$
0 4i2 $11 £1 SC
0*12 221 44 22
041222i 25 14
V412223U 18
Q4f?23*S"2*
0 412 222 TS J '
0 330 52*3! CO
Q?*G2J3$' İ7
C 249 212 12 22
Z 232 453 J' 22
C 2324836040
ü 232 433 54 89
û 232 469 95 «
0 232 469 95 '7
C 232 48*55 47
0 232 44 23 42
C 232 *6$ 'î 22
0 232*49 61 OC
0 232 425*9 96
C 232 48232 25
C 232 44S 23 00
0 232 44* 07 06
C 232 E33 1
6 96
0 232*54 63 26
KUARAŞ
2344225 28 56
0 3*4 221 SS 90
0 344 225 55 55
KAftAkUN
: 338s;*54&*
C33S2-4 99 29
KAMS
0 474 223 TO 39
KASTAJUOMU
2 36S21* 72 34
KAYStftf
0 352 231 99 20
9 3S2 3&3532
KHAS
€2525*243 71
02S2 S^2S2*£
Û?52?-4 '«45
0252212 ' * *3
0252212 1*71
0 256 'İ4 32 55
0 256 3:2 45 6$
0 259 313 17ÛS
03-321S44
0 2S4 2-.2 2VC0
ELAZtĞ
ler uman
<aha ucuz
<e güvenli
bir yol
mırdaka
vardır.
s . *~ ?• *
m meti^nîk s^vaç
garantı
INDIRIMLI ELEKTRIK TARIFELERİNDEN
Antika sayaç merakınız yoksa
ve pahalı elektrik kullanmak istemiyorsanız,
bİIgi almak için hemen en yakın
0 2'2 235 12 22
3 212 253 93 B3
0 ?*?235S5 23
KAftTAL
O2'S3S323 ~2
HEifcf* COUMTRY
02*2 239 7222
HOZYATA&I
0 2'5 3£! T3 5J
O2ZSSeC?3
KtJCÛfCrAU
0 2:5 367 49 9
0212 264 7.* r5
MAJ.TEK
C 2te 442 .-'SO
0 2*2 311 85 !•*
0242 242 X T
C 242 746 6! 03
ATDtH
02562J227 65
C 256 225 55 39
C256 225 8CC'
C 25(373'4 gJ
C^Sej'î 51 55
RATUAU
ERZUfHM
044223333BJ
0 4422351' >S
0 4*22*863 36
C 442 233 20 03
Estaşenm
0222 22' 3289
0 222 232 *5 94
O 222 2S' 35 03
FCTHIYB
G2S2SH 9B31
G242&U32 10
C 252 612 05 70
C 252 S4İ '4 S4
0 2S26r4 45 27
0 252 01? 26 '2
CAKAMTtP
C3422330396
0 342 5:8 J5 5)
G 3*2 232 00 64
0 3*2252 0*39
GSRESIM
0 *52 3tJ S - 51
SAYOT
yetkili satıcısını arayın.
$
0 3B6 rr3 7£ eı
KH.İS
C344 8J3 7Z r
T
03*88*3944 4
KOCAEU
C 252 $41 T 4i
CPt2*U4~90
026232236 34
KOHTA
03322-U0663
5 3323220293
0332353 7595
0332 322 01 'D
63J2322U13
0332 35306 23
0332 322 -9 56
0 332^ 35J '6 "5
0 332 S34 %2 00
KUŞADÂSi
5
KÜTAHYA
3 2~4j!-2*g
tUİATYA
VAMSA
3 324 336 0^*2
0 324 336 43 W
0324 336 85 55
0 324 3'* 24 25
0 324$'* -0S2
0324 336 2121
OtUHf
0 452 2T4 92 02
ORTACA
: 252282 3264
0 252 297 85 52
C 464 2'2 12 55
SAKARVA
0 264 28'' €S 35
SAitSUN
S 362 43' 00 X
0362*358*00
5X2 5*3 16 43
0 362 *J ' 41 69
SMBT
0 *S* ??3 • 7 3*
SMOP
C 369 67' 24 57
C3S9S13 '2 37
C 3*6 22' 94 90
C 3*6 22: 22 73
SÖtCE
C25İ51S82 45
02565129-12
0 "•'431321 39
a *<4 314 94 s*
0*96 516 X ?5
TtKİRDAĞ
0 2S2 261 06 49
TOKAT
0356 275 -<3 43
TFAB2OH
0 462 323 7-> Q5
$462326 !f ;7
İfŞAK
C27S215 ^9 75
VAN
S 432 216 J 7 99
YALOVA
Q22S8-<**8 52
fOZGAT
015*21222*6
ZOttGULDAK
C 372 323 S9 06
C3722S2JS0Û
Aynntıtı bilgi için: 0216 446 41 10
OT Çc* Tarıietı Öe<fwWc Sayaç
Saray Bahan 51 ve TEDAŞ ortyıatr
Çok harifeli eJeklronik sayaç
SAYOTwww.sayot.com
PENCERE
Seçim Çözüm mii?..
Epiktetos, Isa'dan sonra ilk yüzyılda Roma'da
yaşamış, hem köle, hem filozofmuş...
Efendisi çokzalimmiş, bir gün Epiktetos'un ba-
cağtnı biraletle buruyormuş...
Filozof uyarmış:
- Burma demiş, kıracaksın!..
Bacak kınlmış...
Epiktetos sakin:
- Demedim mi ben sana!..
Bizim çılgın medya EcevhVe öyle bir abandı ki
sonunda olacağı buydu...
Pekı, medyanın amacı neydi?..
Ortalıkşimdi öyle bırkanşıp kördüğümleşti ki işin
içinden nasıl çıkılacak kimse bilmiyor; en kısa sü-
rede bir seçime gidilmesi öngörülüyor...
Peki, seçim çözüm mü?..
•
Ülke IMF'nin icazetiyle yaşıyor; elimize birprog-
ram tutuşturuldu; belirli aralıklarla IMF müfettişle-
ri Türkiye'ye geliyoriar; yapılanlan denetliyorlar...
Beğenirierse, açtıkları kredinin birkaç milyardo-
larlık dilimini veriyorlar...
Hangı partı IMF'nin 'dilimpo//f//cas/'nın dışına çı-
kabilecek?..
Hiçbiri!..
Türkiye IMF'ye borçlana borçlana yaşamayı yaz-
gı sayıyor; bunun dışında ne bir ses, ne bir nefes...
öyleyse ha o parti..
Ha bu parti...
•
Ercan Mumcu Hürriyet'in ekonomi sayfasında-
ki köşesınde dün durumu özetlemiş; yazıyı okur-
ken alt/nı çızdiğim satırlar? aktanyorum:
"IMFyardımageldi. 2000yılında yaklaşık 10mil-
yar dolar alarak durumu kurtardık.
2001 yılında IMF'den yaklaşık 10 milyar dolar
daha aldık. Durumu kurtardık.
11 Eylül, Türkiye için bir başka fırsat yarattı.
IMF ile yeni bir stand-by düzenlemesine girdik.
Yeni taahhütler verdik. Bize 10 milyar dolarta bir-
likte bır başka 'son şans' vehldi. Şimdi bu son şan-
sımızı da siyasete kurban ediyoruz.
IMF'den son iki buçuk yılda toplam 30 milyar
dolar aldık. Ne yaptık bu 30 milyar dolarla? Dış
borçlanmızı ve iç borçlanmızın birkısmını ödedik."
Peki ne olmuş:
Borçla borç ödemişiz..
Sıfıra sıfır, elde var sıfır!..
•
Siyasal partilerimize bir bakın..
Sözüm ona liderlerin söylediklerine kulak ve-
rin..
işadamlarının çığlıklannı dinleyin..
Medya köşelerinde ahkâm kesen tetikçilerin
yazdıklannı okuyun..
Özgüvenden yoksun ve yalnız dışardan medet
uman bir yaşam felsefesinin iliklerimize dek işle-
diğini kolayca anlarsınız...
Nedir o felsefe?..
IMF'ye borçlanarak yaşamak!..
AB'ye girerek paçayı kurtarmak!..
Sağcısı, solcusu, ortacısı, etnikçisi, dincisinin
seçim sandığındaki koltuk kavgası bu durumda ki-
me neye yarayacak, halka ne sağlayacak?..
Oyalan, buyalan..
Ver biraz daha oyalan!..
Bağımsız Türkiye sosyalizminin
yılmaz savaşçısı
TİP ve SDP Genel Başkanı
MEHMETALI
AYBAR
ölümünün 7. yılında 10.07.2002 (bugün)
saat 11.00'de Aşiyan'da mezan başında
anılacaktir.
-iTheı
ENGLISH CENTRE
L a s 9 j a g e S c h o o
Genel ingılızce Programlan
Şırketler ve Kuruluşlsr İçin Özel Programlar
Iş Ingilızcesı Programlan
TOEFL-IELTS-FCE Sınavtarma Haart* Progranları
Çocuklara Ûzel Hafta Içı GûiKttz.Yaz Programlan
3ıre-bır Inggızce Eğıtımlen
Ev Hanımlsrma & B İ Programlar
Ûğrencilerımıze Lteretsiz Aktıvıteler
Rumdi 0xL No:»2 30220 Osmanbcy tstanbul
T«l (0212) 225 91 72 • 247 09 « - 241 20 34
•nnuaglithctntri.com