19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
BAYFA CUMHURİYET 10 TEMMUZ 2002 ÇARŞAMBA OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorus(g cumhuriyet.com.tr AÇI MUMTAZ SOYSAL İsyan ve Ötesi OAHA düne kadar, genel başkanın karşısın- da saf saf dizlip alkış tutar, genel başkan yar- dımcıanın önunde iki büklüm olurlardı. Kiminin gnjp toplantısı boyunca en ön sırada yer kapan ilkokul öğrencisi gibi öğretmenin gözlerine ba- kıp kendini göstermeye çalıştığı, kiminin tehli- keli kümelenmeler konusunda genel merkeze haber yetıştırmek için çırpındığı gözlemlenirdi. Müthişbirsadakatyanşıydı bu. Ikiyanlı, "Yö- neten Çift"in bırini ya da öbürünü kollayan, han- gisine yakınlığın daha doğru olacağını bır türlü kestiremeyen. ama konuşmayan, düşüncesi varsa da açıklamayan, susan. Görünürdeki bu "üstsadakat" bağlantılan dı- şında başka bir "alt sadakat" ağı örülmüştü: Genel başkana yakınlığı "sağ kol", "gölge", "çanta", "aksesuvar" türündensözcüklerleifa- de edilen kişiye bağlılık. Hükümette yer kapma, falanca görevı alma, dışa gidip gelme, seçmen işi izleme gibı konularda belki de daha kârlı, pratik, "ayaklarıyerde" b\rbağlılık biçimiydi bu. Kısacası, böyle bir aç/dan bakınca, son ola- yı sıradan bir "kurşun askerler isyanı" olarak niteleyebilirsinız. Oysa, o kadar basit değil. Son haftalarda, hatta şu son bir iki gündür olupbitenlerde daha derin bir şey van bir yerlerde birileri bir duğ- meye basmış, "özalcılık" ile "ulusalcılık" ara- sındaki büyük hesaplaşma başlatılmıştır. Isyan- cı başının siyasal kimliğindeki ANAP çizgisine, koalisyonlarda oynadığı rollere ve genel davra- nış üslubuna bakınca bu sonuca varmak için bir yığın neden bulabilirsiniz. Ama, bir parti içindeki isyanı aşan, siyasal ya- şamın bütününü kapsayan, kökleri Cumhuriye- tin ilk yıllanna inen, neredeyse Mütareke Istan- bulu ile Kuvayı Milliye Ankarası'nı anımsatan ve o zamandan beri sürüp giden bir kutuplaşma- nın hesaplaşması: Bir yanda dış çevrelerin göl- gesine sığınmaktan utanmayan, o şaıbeli ala- cakaranlıkta çözüm arayan, hesaplı dincilikle alafranga hödüklüğün çıkmazında debelenen, son yıllarda Avrupa Birliği konusuna sarılıp söz- de çağdaşlık yarışına kalkışmış, kendine gü- vensiz bir kutup; bir yanda da bütün bunlara tep - ki olarak ulusalcılığı öne çıkaran, "milletin azirn ve karaıiılığı"nı yok etmeye yöneimiş uluslara- rası arenanın devlerine karşı halkın çıkarlan için savaşım vermeye çalışan devrimci, ulusalcı tu- tum. Büyük hesaplaşmanın bu aşaması henüz ye- nı başlıyor. Bir partiyi aşarak parlamentonun öbür kanatlarına ve dışına sıçrayacak daha açık bır gruplaşmaya varıp siyasal yaşamın bütü- nüyle yeniden yapılanmasına yol açacak. Cumhuriyetin bitmeyen, bitmeyecek diyalek- tik senfonisidir bu. İş Yasası Değişikliğinde Dayatma Perihan SARI Eski Kamu Görevlisi B ugünlerde, tüm çalı- şanlan ilgilendiren ve toplumsal açıdan önemli gelişmelere neden olacak bir ya- sa taslağı, sessiz, gizli ve kaygı dolu bir ortamda, konunun taraf- lan olarak belirlenenler arasında tartışılıyor. Aslında bir tartışma- dan çok, hazırlanmış olan metnin onaylanması için, birdayatmadan söz etmek daha uygun. Söz konusu yasa taslağı, birey- sel çalışma ilişkileri sistemini kökten değiştirmeyi hedefleyen, işçi konfederasyonlannın iş gü- vencesi ile ilgili beklentilerini karşılamaya, dönük düzenleme- leri de içeren "İşKanunu Ön Ta- sansL" Geçen yılın ortalannda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ba- kanlığı ve işçi ve işveren konfe- derasyonlan arasında vanlan bir uzlaşmaya dayalı olarak oluştu- rulan bir "büinı kurulu" tarafin- dan hazırlandı. Taslak metnin "ön tasan" olarak adlandınlma- sı. taraflar adına bilim lcuruluna katılan dokuz bilim adamının ha- zırladığı metnin, üstünde uzlaş- ma sağlandığında, aynı biçimde TBMM'den geçirileceğine iliş- kin verilen sözden kaynaklanı- yor olsa gerek. Devlet, işçi ve işverenden olu- şan toplumsal taraflann üçlü ka- tıhmına dayalı bir uzlaşma ara- ma çabasının sonucuymuş gibi görünen bu yakJaşım, gizlihk ve dayatma koşullannda sürdürü- len çalışmalar nedeniyle, açıkhk ve iyi niyetten voksun; içtenliksiz bir başka durumun varlığını dü- şündürüyor. Bilim kurulu tarafindan hazır- lanan metin, bu düşünceyi gûç- lendiren ve gerçekliğini belirle- yen kanıtlarla dolu. Iş Kanunu Ön Tasansf nın or- taya çıkardığı bir başka gerçek; bugüne dek, iş hukukunun temel ilkesınin "giiçsüz olan emeğin, güçlü olan sermayekarşısıada ko- nınması" olduğunu "öğreten" bilim adamlannın; bugün "ültra- KberaDeşerek". "emeğîn ahnır sa- ülır bir mal olduğu" göriişünü benimsedikleri. Yeni liberal po- litikalar sonucu. sosyal devletı yitiren emekve emekörgütlerian- laşılan yeni liberal görüşler doğ- rultusunda esnekleşen bilim adamlannı ve bihmsel desteği de yitirmiş durumdalar. Taslak metnin gerekçesinde, teknolojik gelişmenin bir sonu- cu olarak çalışma ilişkilerinin de değiştiği ve bu nedenle yeni ça- lışma türierinin düzenlenmesi ge- rekliliğinden yola çıkılarak yeni bir iş yasası hazırlandığı belirtil- mektedir. Teknolojik gelişmeler, emeğin çalışma koşullannı iyileş- tirmek amacıyla değerlendiril- mek yerine, emek karşıtı politi- kalan yaşama geçirmenin gerek- çesi olarak kullanılmaktadır. Değiştirilmek istenen İş Ka- nunu, temel nitelikli bir yasa ol- masa da günümüzde sanayi, tica- ret ve hizmet sektörüne ait işleri kapsamına alan ve yaygın olarak uygulanan, toplu iş sözleşmesin- den yararlanan ya da yararlan- mayan, dolayısıyla sendika üye- si olan ya da olmayan çalışanla- n ilgilendiren bir yasadır. Taslakla, yürürlükte olan Iş Ka- nunu ile düzenlenmiş olan birey- sel çalışma ilişkileri değiştiril- mekte, esnekleştırilmekte. kıdem tazminatının niteliği değiştirile- rek ortadan kaldınlmakta, işve- renin sözleşme yapma özgürlü- ğünûn sınırlan genişletılmekle ve değişik çalışma biçimleri ve sözleşme türleri aracılığı ile, ça- lışma koşullannın işverence tek yanh belirlenebildiği bir ilişki- ler bütünü geçerli kılınmak is- tenmektedir. Emek, güçlü olan işveren karşısında yalnızlaştınl- makta, parçalanmakta ve korun- masız bırakılmaktadır. Işten çıkarmalarda neden (se- bep) bildirme yükümiülüğü (iş güvencesi) yasa hükmü olarak düzenlenmekte, ancak; iş güven- cesi olarak getirilen bu düzenle- me, emeğin sadece bu yasa tas- lağı ile ortadan kaldınlan hakla- nnı karşılamaya yetmemektedir. Tanm ve orman işçilerinin bu ya- sa kapsamına alınması bile, ne- redeyse kuralsızlığın yasallaştı- nlması anlamına gelen bu düze- nin yayguılaştınlmasma yaraya- caktır. Bu yasa taslağı ile yeni liberal pon'tikalann gereksininü olan bir çalışma yaşanumn kurallannın alt smırian belirienmekte: işçinin düşünsel ve bedensel emeği ah- nır-satıhr mala dönüşrürülmek- te, iş yasası ile işçinin korunması ilkesi ve bu doğrulruda işverenin sözleşme özgiuiüğünfin snurlan- nu daraftanemredici kuralkoyma ilkesi terk edilmektedir. Çalışma yaşamına. işveren bakış açısı, iş- veren haklan ve ışletme koşulla- nnın gerektirdiği bir anlayışın egemen olduğu çalışma ilişkile- ri yerleştinlmek istenmektedir. Böyle bir sistem içinde parçalan- mış olan emeğin, işverenin söz- leşme yapma özgürlüğünü sınır- landtracak bir başka araca, top- lu iş sözleşmesine ulaşması da söz konusu olamayacaktır. Bu koşullarda çalışanlann sendika- larda örgütlenmesi, sendikalann da bu denli parçalı bir yapıyı ör- gütlemesi olanaksızlaştınlmak- tadır.Madde gerekçelerinde, tas- lak metinle getirilmek istenen düzenlemelerin, AB normlanna uygunluk gözetilerek gerçekleş- tirildiği belirtilmektedir. Bu gö- rüş karşısında, geçen aylarda AB ülkesi Italya'da yaşanan olaylan anımsamakta yarar vardır. îtal- yan Çalışma Yasasf nın "işgüven- cesi" ile ilgili 18. maddesi, 158 sayüı ILO Sözleşmesi ölçülerine uygun olan ve haksız işten çıkar- malarda yargı yoluyla işe geri dönmeyi de kapsayan bir düzen- lemedır. Maddenin, işe geri dön- meyi belirleyen hükmünün kal- dınlması: yani bugün ülkemizde işçi konfederasyonlanna kabul etmeleri için dayatılan iş güven- cesi biçimine dönüştürülmesi amacıyla başlatılan bır girişim, Italyan sendikalan tarafindan ge- nel gre\'e dek giden ve şiddet de içeren büyük bir tepkiyle karşı- lanmışür. Bugün, üçlü yapının eşit olma- yan taraflannın, eşitsiz koşullar- da sürdürdüğü bir görüşme ve değerlendirme sürecinde, işve- ren kesimi, hazırlanan bu taslak- ta kimi düzenlemeleri yetersiz bularak karşı çıkarken işçi kon- federasyonlan, konuya güncel ve yaşamsal öncelikleri açısından bir savunma çizgisi çekerek yak- laşmaktadırlar. Ancak taslakla öngörülen iş güvencesi yasallaş- sa bile, geçerli kılınmak istenen sistem, sendikal hareket açısın- dan yeterlı güvence içermeye- cek, sendikalann %'arlığı için güç- lü ve kendini yeniden üreten bir tehdit olmayı sürdürecektir. Sonuç: Bu sessizce ilerleyen tehlikeli süreçte, işçi sendikala- nnın ve konfederasyonlarının yal- nız bırakılmaması, toplumun il- gili tüm kesimleri tarafindan des- teklenerek güçlendirilmesi ge- rekmektedir. Tehlikenin boyutu ve kapsamı. sendikalann gücünü de aşan bir nitelik taşımaktadır. Ger- çekte, çalışma ilişkileri sistemin- de öngörülen bu sistem değişik- liği salt sendikalann da sorunu de- ğildir. Bugün çahşmakta olan, yann çalışması gereken, beden- sel ve düşünsel emeği ile geçinen herkesın. "güçiünfln komndu- ğu" bu çalışma ilişkileri sistemi- ne karşı çıkması, emeğin meta- laştınldığı bu anlayışa tarihin ve bilimin öncülüğünde direnmesi, kaçınılmaz bir zorunluluktur. NOVITAS T\ırizm KARADENIZ 27 Temmuz - 4 Ağustos Tarihi, kültürü ve doğasıyla dolu dolu Karadeniz (Amasya, Tokat, Ünye, Fatsa, Ordu, Giresun, Trabzon, Sümela, Zigana, Karaca Mağarası, Uzungöl, Hopa, Sarp, Borçka, Macahel, Ayder, İkizdere, Cimil Yavlası) Td: (0212) 25128 08 - 09 E-mail: [email protected] ÎKV Başkanı Sayın Meral Gezgin Eriş, 175 sivil toplum kuruluşunun (Bir başka deyiş- le 15 milyon kişinin) adına altı- na imza koyduğu bildiriyi, Bu se- fer tam üyelik hedefıne hiç olmadığı kadar ya- kınız. Türkiye'nin geleceği AB'dedir. "Bu se- fer tam üyelik hedefıne hiç olmadığı kadar ya- kuuz. Türkhe'nin geleceği AB'dedir" sözle- riyle özetliyorbize. Gazete ve TV'lerde, "Tür- kiye'nin yeri Avrupa Birliği'dir. Kavtedecek zamanmuzyoknır" sözleriyle oluşan ve giderek yoğunlaşan kamuoyu baskısı, acaba kim ya da kiınleri inandırmaya yöneliktir? Sayın Mesut Yılmaz'a göre, "Beş defa düşünmeİL" Ve bu- na benzer. bir yığın laf dolaşıyor ortada. Geç- mişte bir reklam spotunda söylendiği gibı "Ağ- u olan konuşuyor." Bir kez hemen söyleyelim: Onlar (AB) orada, biz (Türkler) buradapz Onlar (Avnıpalılar'AB) bütün zenginler gi- bi, kendiparalannı kaybetmekten korkuyor. Bu AB Treni'nin Kaçtığı Yok... Osman HAKAN A.Şair/Yayına anlaşılır birparanoydadır: Hırsız, hırsızlığın 'ne' olduğunu ve 'nasT yapılacağını bilir. Bizim pa- ramız yok; kımsenin de parasında gözümüz yok. "Yiırtta sulh, cihanda sulh", diyen bir mille- tiz. Onlar, ortak sınırlan olmamasına karşın, Amerikalılann bir gün gelip kendi topraklan- nı işgal edeceğini düşünmekteler. Bizim de or- tak bir sınınmız yok; ama, biz ABD'nin en gü- venilir müttefikiyiz. (11 Eylül olaylanndan sonra bu kesinliklebö>iebeOendL)Avrupa ken- di ıçine kapanıp, korunma içgüdüsüyle 'birlik' (blok) oluşturup, kendi topraklannı savunma derdine düştü. Rusya'nın NATO içine alınma- sı, AvTupa'nın engel olamayacağı, ABD senar- yosununküçükbirparçasıdır. Amerika'nın sa- vaş müttefıki ve ispiyoncusu Ingiltere, herza- man iki taraflı oynamaktadır. Dünyanın Doğu kapısını tuta- cak ve "dolaşun hakkı' verümey- cek bir Türkiye'nin, ABD açısın- dan önemi, Avrupa içinde kulla- nacağı bir 'oy'un önemı kadardır. Rusya, ABD'nin 'bodyguard'ı; Türkiye, TruvaAü'dır. Son zamanlarda, hem ABD'nin, hem de AB"- nin, Kıbns sorununu çözmek için başlattığı girişimler, aslında Türkiye'nin hangi tarafta yer alacağını söyleyen baskılardır. AB mi, ABD mi?.. Yani, Kıbıns Rum kesimınin, Tür- kiye'yi AB içinde veto edebileceği yalanı, ikin- ci bir safsatadan ibarettir. AB Tfeni'nin hiçbir yere gittigi yok; kaçtı- ğı da, kaçacağı da... Bir kez daha söyleyelim: Onlar (AB) orada, biz (Türkler) buradayız. Atatürk'ün karakterinin "Tam BağunsKhk" 1 olduğunu unutanlar, .ABD'nin zencı kölelere yapnklannı Amerikan fimlerinde sıkça seyret- miş olanlardı Anlikosayaçıtıerobpohalıyopatlıyor,,. SA YOT, tam SÂ YOT yetkilt sattatinndB ve K. V.K. bayilerinde P€fU>A ALTVttfZAD* 32722-052 10 ASADOLUHf&Atti 021222ı "€28 AVOLAH J2f2235&?3; 5 3"45'4 34 3' 0 3^4 2-200 02 Ç 0 2126724$ <3 BAĞCtLMF Z 2)2 £30 61 S2 BÂ rttAMPAŞA BEfYÜZSVLEft C2<?»i7S38S BSYOĞLO ZHİ2S9 7S79 02122*4 TG2S CAOO€B0$TA# CS16 3SS32 31 Ö TAHÂBTA 0 2^22239371 e C ?•£*''04 53 02^3962777 C2>£4" r'5< KAOittOY ü 2'£ 31^90 95 K/JUKOY G 212 293 01 30 Q2'2256S322 5 212 243 32 3B 22122SS3964 9Z1SZ43 66 72 Ç&2253S744 0 322 336 3* J5 3 322 363 26 41 0 322 363 3B 33 ÂFTOH 02722153' 83 0272214 34*4 Aöm Ü4722ÎS443- AMSAfUY 0 382 212 68 3C 0 39Z 213 3? '4 AMASYA 0 3S8 21» :S 6S AttKARA C3-S3'!4'04 AHTALVA 0242643 24 54 0 242 7222153 0 242SÎ9. f * C5 0242 24* C 67 0 242 513 59 26 $r423'3!7i; 0 242 2*3 44 30 0 242241 13 '3 0242 334 4' 57 S 24* 325 !2 r5 9 249 234 53 44 BUftSA 022*256380- 022* 272 » 53 0224 2^02 37 9 221256 U 33 022* 5^3 2* 2a 0 224 m43 n 0 22i 225 04 36 çottvy O 364 226 94 96 C2S8 263 22 99 02SS2S444 15 Û25S2SJ 65 33 0254242 9&S3 C 253 264 7'7B 0fTA4i8AKIR 0412611 5334 ûi'22239'C? £412 229 *C7C 0-»2 236 32 3$ 0 4i2 $11 £1 SC 0*12 221 44 22 041222i 25 14 V412223U 18 Q4f?23*S"2* 0 412 222 TS J ' 0 330 52*3! CO Q?*G2J3$' İ7 C 249 212 12 22 Z 232 453 J' 22 C 2324836040 ü 232 433 54 89 û 232 469 95 « 0 232 469 95 '7 C 232 48*55 47 0 232 44 23 42 C 232 *6$ 'î 22 0 232*49 61 OC 0 232 425*9 96 C 232 48232 25 C 232 44S 23 00 0 232 44* 07 06 C 232 E33 1 6 96 0 232*54 63 26 KUARAŞ 2344225 28 56 0 3*4 221 SS 90 0 344 225 55 55 KAftAkUN : 338s;*54&* C33S2-4 99 29 KAMS 0 474 223 TO 39 KASTAJUOMU 2 36S21* 72 34 KAYStftf 0 352 231 99 20 9 3S2 3&3532 KHAS €2525*243 71 02S2 S^2S2*£ Û?52?-4 '«45 0252212 ' * *3 0252212 1*71 0 256 'İ4 32 55 0 256 3:2 45 6$ 0 259 313 17ÛS 03-321S44 0 2S4 2-.2 2VC0 ELAZtĞ ler uman <aha ucuz <e güvenli bir yol mırdaka vardır. s . *~ ?• * m meti^nîk s^vaç garantı INDIRIMLI ELEKTRIK TARIFELERİNDEN Antika sayaç merakınız yoksa ve pahalı elektrik kullanmak istemiyorsanız, bİIgi almak için hemen en yakın 0 2'2 235 12 22 3 212 253 93 B3 0 ?*?235S5 23 KAftTAL O2'S3S323 ~2 HEifcf* COUMTRY 02*2 239 7222 HOZYATA&I 0 2'5 3£! T3 5J O2ZSSeC?3 KtJCÛfCrAU 0 2:5 367 49 9 0212 264 7.* r5 MAJ.TEK C 2te 442 .-'SO 0 2*2 311 85 !•* 0242 242 X T C 242 746 6! 03 ATDtH 02562J227 65 C 256 225 55 39 C256 225 8CC' C 25(373'4 gJ C^Sej'î 51 55 RATUAU ERZUfHM 044223333BJ 0 4422351' >S 0 4*22*863 36 C 442 233 20 03 Estaşenm 0222 22' 3289 0 222 232 *5 94 O 222 2S' 35 03 FCTHIYB G2S2SH 9B31 G242&U32 10 C 252 612 05 70 C 252 S4İ '4 S4 0 2S26r4 45 27 0 252 01? 26 '2 CAKAMTtP C3422330396 0 342 5:8 J5 5) G 3*2 232 00 64 0 3*2252 0*39 GSRESIM 0 *52 3tJ S - 51 SAYOT yetkili satıcısını arayın. $ 0 3B6 rr3 7£ eı KH.İS C344 8J3 7Z r T 03*88*3944 4 KOCAEU C 252 $41 T 4i CPt2*U4~90 026232236 34 KOHTA 03322-U0663 5 3323220293 0332353 7595 0332 322 01 'D 63J2322U13 0332 35306 23 0332 322 -9 56 0 332^ 35J '6 "5 0 332 S34 %2 00 KUŞADÂSi 5 KÜTAHYA 3 2~4j!-2*g tUİATYA VAMSA 3 324 336 0^*2 0 324 336 43 W 0324 336 85 55 0 324 3'* 24 25 0 324$'* -0S2 0324 336 2121 OtUHf 0 452 2T4 92 02 ORTACA : 252282 3264 0 252 297 85 52 C 464 2'2 12 55 SAKARVA 0 264 28'' €S 35 SAitSUN S 362 43' 00 X 0362*358*00 5X2 5*3 16 43 0 362 *J ' 41 69 SMBT 0 *S* ??3 • 7 3* SMOP C 369 67' 24 57 C3S9S13 '2 37 C 3*6 22' 94 90 C 3*6 22: 22 73 SÖtCE C25İ51S82 45 02565129-12 0 "•'431321 39 a *<4 314 94 s* 0*96 516 X ?5 TtKİRDAĞ 0 2S2 261 06 49 TOKAT 0356 275 -<3 43 TFAB2OH 0 462 323 7-> Q5 $462326 !f ;7 İfŞAK C27S215 ^9 75 VAN S 432 216 J 7 99 YALOVA Q22S8-<**8 52 fOZGAT 015*21222*6 ZOttGULDAK C 372 323 S9 06 C3722S2JS0Û Aynntıtı bilgi için: 0216 446 41 10 OT Çc* Tarıietı Öe<fwWc Sayaç Saray Bahan 51 ve TEDAŞ ortyıatr Çok harifeli eJeklronik sayaç SAYOTwww.sayot.com PENCERE Seçim Çözüm mii?.. Epiktetos, Isa'dan sonra ilk yüzyılda Roma'da yaşamış, hem köle, hem filozofmuş... Efendisi çokzalimmiş, bir gün Epiktetos'un ba- cağtnı biraletle buruyormuş... Filozof uyarmış: - Burma demiş, kıracaksın!.. Bacak kınlmış... Epiktetos sakin: - Demedim mi ben sana!.. Bizim çılgın medya EcevhVe öyle bir abandı ki sonunda olacağı buydu... Pekı, medyanın amacı neydi?.. Ortalıkşimdi öyle bırkanşıp kördüğümleşti ki işin içinden nasıl çıkılacak kimse bilmiyor; en kısa sü- rede bir seçime gidilmesi öngörülüyor... Peki, seçim çözüm mü?.. • Ülke IMF'nin icazetiyle yaşıyor; elimize birprog- ram tutuşturuldu; belirli aralıklarla IMF müfettişle- ri Türkiye'ye geliyoriar; yapılanlan denetliyorlar... Beğenirierse, açtıkları kredinin birkaç milyardo- larlık dilimini veriyorlar... Hangı partı IMF'nin 'dilimpo//f//cas/'nın dışına çı- kabilecek?.. Hiçbiri!.. Türkiye IMF'ye borçlana borçlana yaşamayı yaz- gı sayıyor; bunun dışında ne bir ses, ne bir nefes... öyleyse ha o parti.. Ha bu parti... • Ercan Mumcu Hürriyet'in ekonomi sayfasında- ki köşesınde dün durumu özetlemiş; yazıyı okur- ken alt/nı çızdiğim satırlar? aktanyorum: "IMFyardımageldi. 2000yılında yaklaşık 10mil- yar dolar alarak durumu kurtardık. 2001 yılında IMF'den yaklaşık 10 milyar dolar daha aldık. Durumu kurtardık. 11 Eylül, Türkiye için bir başka fırsat yarattı. IMF ile yeni bir stand-by düzenlemesine girdik. Yeni taahhütler verdik. Bize 10 milyar dolarta bir- likte bır başka 'son şans' vehldi. Şimdi bu son şan- sımızı da siyasete kurban ediyoruz. IMF'den son iki buçuk yılda toplam 30 milyar dolar aldık. Ne yaptık bu 30 milyar dolarla? Dış borçlanmızı ve iç borçlanmızın birkısmını ödedik." Peki ne olmuş: Borçla borç ödemişiz.. Sıfıra sıfır, elde var sıfır!.. • Siyasal partilerimize bir bakın.. Sözüm ona liderlerin söylediklerine kulak ve- rin.. işadamlarının çığlıklannı dinleyin.. Medya köşelerinde ahkâm kesen tetikçilerin yazdıklannı okuyun.. Özgüvenden yoksun ve yalnız dışardan medet uman bir yaşam felsefesinin iliklerimize dek işle- diğini kolayca anlarsınız... Nedir o felsefe?.. IMF'ye borçlanarak yaşamak!.. AB'ye girerek paçayı kurtarmak!.. Sağcısı, solcusu, ortacısı, etnikçisi, dincisinin seçim sandığındaki koltuk kavgası bu durumda ki- me neye yarayacak, halka ne sağlayacak?.. Oyalan, buyalan.. Ver biraz daha oyalan!.. Bağımsız Türkiye sosyalizminin yılmaz savaşçısı TİP ve SDP Genel Başkanı MEHMETALI AYBAR ölümünün 7. yılında 10.07.2002 (bugün) saat 11.00'de Aşiyan'da mezan başında anılacaktir. -iTheı ENGLISH CENTRE L a s 9 j a g e S c h o o Genel ingılızce Programlan Şırketler ve Kuruluşlsr İçin Özel Programlar Iş Ingilızcesı Programlan TOEFL-IELTS-FCE Sınavtarma Haart* Progranları Çocuklara Ûzel Hafta Içı GûiKttz.Yaz Programlan 3ıre-bır Inggızce Eğıtımlen Ev Hanımlsrma & B İ Programlar Ûğrencilerımıze Lteretsiz Aktıvıteler Rumdi 0xL No:»2 30220 Osmanbcy tstanbul T«l (0212) 225 91 72 • 247 09 « - 241 20 34 •nnuaglithctntri.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle