19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 TEMMUZ 2002 ÇARŞAMBi 14 JvUJLJ. U MX [email protected] - MüziktleriAraştırmalarMerkezi Dr. Erol ÜçerSesKayıtStüdyosu uhslararası düzeyde hizmet veriyorITU'den genç müzisyenlere olanakNENA ÇAIİDİS Istanbul Teknik Üniversitesi'nin 1952 yılında Türkiye'nin ilk televiz- yon yaymının gerçekJeştirildiği stüd- yosu bir kez daha bir ilke imza atıyor. Mekân, 1999 yılında kurulan Türki- ye'nin ilk uluslararası standartlarda stüdyosuna, "İTÜ Müzik İleri Araş- ürmalarMerkezi Dr. Erol ÜçerSes Ka- yrt Stüdyosu"na ev sahipliği yapıyor. Stüdyo her türlü profesyonel ses ka- yıtlanna açık. Ilk etapta tonmaisterlik ve kompo- zisyon dallannda master vermek için kurulan merkez zamanla farklı bir bo- yut kazandı. ITÜ Dr. Erol Cçer Mü- zik fleri Araştırmalar Merkezi Eşbaş- kanı Prof. Dr. Kâmran Ince, yeni ku- rulan merkezin hedeflerini anlattı. - tTÜ Dr. Erol Üçer Müzik îleri Araşbrmalar Merkezi Ses Kayrt Stüd- yosu"nun oluşumundan söz eder mi- siniz? KÂMRAN tNCE- Bu oluşurn 1999 yılımn sonbahannda başladı. Öğren- cilerimize teknik bakımdan destek sağlamak, aynı zamanda Türkiye'de- Id bırtakım eksiklikleri gidermek ama- cı ile kuruldu. Tonmaisterlik alanında master ver- menin çok iyi bir şey olacağıru düşün- dük. Tonmaisterligin yanı sıra bir ka- yıt stüdyosunungereksinimi de orta- ya çıktı. Bunu büyük bir kayıt stüdyosu ola- rak düşündük. Içine elektronık sanat- ların yanı sıra film müziği yapunını da eklemeyi düşündük. Stüdyomu- zun yeri ilk TRT yayınlannın yapıl- dığı eskı televizyon kulesi. tstanbuTda ve genel olarak Türkiye'de çok geli- şen birendüstri. Master alanında popüler olan iki dal var; biri kompozisyon, diğeri de tonmaisterlik. Stüdyo, Türkiye'nin tek DICK'ten (Directorate of Inter- national Studios and Control Rooms) onaylı stüdyosu. Dünyaüniversitele- ri arasuıda ilk üçe girebilecek altya- pı ve donanıma sahip. - Stüdyoda aynı zamanda profes- yonel aJanda ses kayıtlan da yapdabi- liyor. Şu ana kadar hangi sanatçılar kavıt yapü? fcvCE - Evet. Stüdyomuz 24 saat hizmet verebilecek çapta. Sfüdyoyu hem eğıtim, hem de ticari amaçla kul- lanıyoruz. Ticari kayıtlann gelirini okulumu- za destek sağlamak için kullanıyo- ruz. Aynı zamanda bu gelir stüdyo- nun kendini yenilemesi için de kul- lamlacak. 6 aydan bu yana bazı pro- fesyonel sanatçılann kayıtlan sürüyor. Mesela: Kerem Görsev, Anjelika Akbar - Rana Pirinççioğlu, Ann Ka- ramürselın albümlerinin kayıtlan burada yapıldı. Aynca, Tarkan'dan da bir talep gelmişti, fakat o dönem tam hazır olmadığımız için yapama- mıştık. -Aynı zamanda en kapsamh müzik kütüphanesüıe de sahipsiniz... İNCE- Türkiye'nin en iyı müzik kü- tüphanelerinden biri. 5 bin tane par- tisyon, dergi ve kitap var. 3 bın tane CD bulunuyor ve bu rakam gitgide ge- lişiyor. Türkiye'de müzik araştırma- sı yapmak isteyen herkese açık. -MIAMolarak bundansonraki be- defleriniz neter? İNCE-Dünya çapında iyi bir eği- tim veriyoruz. Okulumuzu Ameri- kan sistemi üzerine kurduk. Master- dan sonra şimdi doktora programını da açıyoruz. Bizim hedefimiz şu: Türkiye'de bu işin eğitimini almak isteyen insanlar var. Bu yurtdışında onlara bir kapı oluyor. Şu anda bizim ağırlıklı olarak kompozisyon, elektro akustik müzik. sinema müziği, tonmaisterlik. Aynca müzikyönetmenliği bölümü- müz var. Bunun dışında 6 alanda ic- ra eğitimimiz var. Amacımız kalite- den ödün vermeden yavaş yavaş bö- lümümüzü geliştirmek. Eşzamanlı ÎAM Ses Kayıt Stüdyosu dünya üniversiteleri arasında ilk üçe girebilecek altyapı ve donanıma sahip. 24 saat hizmet verebilen stüdyo hem eğitim hem de ticari amaçla kullanılıyor. olarak ses opera bölümü de açmak is- tiyoruz. Kolay değil. çünkü tüm ses- lerden hocanın olması gerekiyor. Yay- lı çalgılarorkestramıa da genişletmek istiyoruz. Şeflik bölümü açmayı dü- şünüyoruz. Tüm bunlann yanı sıra dünyada çok sık örnekleri görülen bir festival de düzenlemeyi düşünü- yorum. 'Yazokulu/festival'adıalhn- dayapılacak olan biretkınlik bu. Bu- nu da Amerikalı bir grupla. bir üni- versite ile veya küçük bir orkestra ile ortak yapmayı hedefliyoruz.. Mese- la ilk iki yılı Amerika'da olur. deva- mı da Bodrum'da olabilir. Tüm bun- lar henüzproje ve düşünce aşamasın- da. EMMA SHAPPLIN KONSERİ 12 EKİM E ERTELENDİ YAPIKREDI A R TS SANAT 2002 Aveıy,HoDywood yıldızlaruıın 'özeJanlan'nı fotoğraflamlaöiümsüzleştiriyordu. Ünlülerinfotoğrafçısı SidAveryöldü LOS ANGELES (AFP) - EBzabeth Taylor, Marlon Brando ve Humphrey Bcigartgibı, birdöneme damgalannı vu- ran Hollywood yıldızJannın yaşamlann- dan 'özel ankn' ölümsüzleştiren ünlü fo- toğraf sanatçısı Sid Avery öldü. Sanatçının yakın arkadaşı David Baren- hota, uzun zamandırkanserle savaşan 83 yaşındaki Avery'nin, tedavi görmekte olduğu Los Angeles Hastanesi'nde geç- tiğimiz 1 Temmuz günü yaşama veda et- tigını açLkladı. Köpeğiyle birlikte bisiklet gezintisin- de olan Audrey Hepbum. film çeldmi sı- rasında güneşlenen Elizabeth Taylor, te- lefona ce\ap vermek için üzerindeki hav- luyla banyodan çıkan Rock Hudson, ev- Jerinde oğullan ve köpekleriyle görün- tülenen Humphrey Bogart v e Lauren Ba- call fotoğraflan, Avery'nin objekrifin- den yansıyan 'özelan'lardan sadece bir- kaçı. 1950'ler ve 60'ların Hollywood'una farklı biraçıdan bakılmasuu sağlayan ve zamanla birer ikona dönüşen bu fotoğ- raflar. hâlâ büyük ilgi görüyor. Holly- vvood'dakilerin yaşamlannın dış dünya- dan büyük ölçüde soyutlandığı o yıllar- da, Avery, yıldızlara yakınlığı ve onlann arkadaşı olması nedeniyle bu fotoğraf- lan çekebilmişti.Ünlü fotografçı, iki yıl önce bir dergıye yaptığı açıklamada, "Çok güzel günlerdL Sanatçılarve fotoğ- rafçılar arasmdakiiKşki,bugün olduğu gi- bi tümüyle reklam üzerine kuruhı değü- di. \ ıldızlarla arkadaş olabJJryordunuz" demişti. Audm Hepburn (üstte), Humphrey Bogart, Lauren Ba- all ve oğullan Stepheıı (yanda). Emma Shapplin'in 20 Temmuz'da İstanbul Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu'nda vereceği konser, aşağıda sanatçı menajeri tarafından yapılan özel açıklamada da belirtildiği gibi, sanatçı tarafından 12 Ekim 2OO2'ye ertelenmiştir. Konser Mydonose Shovvland'da gerçekleştirilecektir. 20 Temmuz için bilet almış olan değerli müzikseverler, istedikleri takdirde biletlerini 19 Temmuz akşamına kadar, Galatasaray'da Yapı Kredi Yayınları Kitabevine iade ederek ücreti geri alabileceklerdir. Konseri 12 Ekim 2002'de izlemeyi isteyen ve 20 Temmuz için bilet almış olanların yer kuponları, eşdeğerli olanlarla değiştirilecek ve yeni kuponlar 22 Temmuz'dan sonra yine Galatasaray'daki kitabevimizden ya da konser günü Mydonose Shovvland'dan alınabilecektir. Yapı Kredi Sanat Festival/ 2002, kendinden kaynaklanmayan nedenlerle gerçekleşen değişikliği üzüntüyle duyurur. EMMA SHAPPLİN'İN MENAJERİNİN AÇIKLAMASI "Emma Shapplin, yeni albümü Etterna'nın tanıtım etkinliklerinin, albümün yogun ilgi görmesi sonucunda planlananın dışına taşması nedeniyle, konser hazırlıklarını gereğince ve istediği düzeyde gerçekleştirememenin s/k/ntısıyla, konseri ertelemeyi istedi. Emma'nın tek dileği, müzikseverlerin, kendisini olabilecek en iyi performans düzeyinde izleyebilmeleri ve konserden mutlu biçimde ayrılmaları olduğu için, İstanbul konserini 12 Ekim'e ertelemenin dışında bir seçeneğimiz kalmadı. Emma, bu değişiklik nedeniyle, tüm müzikseverlerden özür diliyor, mükemmel geçeceğine söz verdiği İstanbul'daki Ekim konserinin gerçekleşmesini sabırsızlıkla bekliyor. Firstars Artist Management" DEFNE GOLGESI TURGAY FİŞEKÇİ Temmuz Temmuz, Sümerler'den başlayarak günümüze dek bereketin, bolluğun simgesi olmuş bir ay. Güneş ışmlarının artması, toprağı, havayı ısıt- ması, doğayı coşturup verimini artırıyor. Bu dönemlerde yaptığım gece yolculuklarında beni en çok etkileyen görüntüler, gecenin ikisin- de üçünde tarlalarda çalışan; çapalayan, sulayan ürün devşiren çiftçilerin ay rşığı altındaki uğraş- larıdır. Traktör farian, yanar döner ış/ldaklar gibi aydınlatır tarlaları. Daha sıcak olan güneyde ilk ürün çoktan kal- dırılmış, ikincisi ekilmiştir. Bozkırda, sulanabilen yerlerde pancar, ayçiçeği.. sulanamayan yerler- de tahıllar boy atmıştır. Ege, Akdeniz ovaları ve Harran'da pamuklar çiçeğe durmuştur. Tütün yapraklan, yeşil alevler gibi yükselir topraktan. Meyve bahçelerinin her biri ayn bir şen/iktir temmuzda. Kayısılar turuncuya, şeftaliler kırmı- zıya boyamıştır yeşil dallan. Meyvelerin ağırlığıy- la yere eğilen dallar, insan oğlunun karşısında saygı duruşunda gibıdirler. Bu iki meyvenin yü- zeyinde de güneşe dokunmuş gıbı olursunuz. Güneş boyamıştır kabuklannı, etlerine sinmiştir ısısı. Incir, üzüm çoğunlukla ağustosu beklerler, da- ha çok ısıya gereksindiklerinden; zeytin, ekjmi, ka- sımı... "Dağlardanyağ, ovalanndan balakar"de- nilen topraklardır genellikle yurdumuz. Bu denli bereketli topraklar üzerinde yaşayan, işleri olduğunda çalışmaktan kaçınmayan insan- larımızın, bu denli sorunlar yumağı içinde yaşa- malan ne garip bir çelişki değil mi? Oysa daha bundan üç bin yıl önce Karatepe'de Hitit Kralı Asitivada, "Ben barışı kurdum. Çev- remdekı bütün krallar benim bilgeliğim ve iyilik severliğim nedeniyle banşı kabul ettiler. Ülkede yoksul bırakmadım. Buğday depolannı doldur- dum. Herkes bol bol yedi, içti, huzur içinde ya- şadı" diyebilmekteydi. Bugün de insanlarımız var güçleriyle daha iyi bir hayat, daha mutlu bir toplum için çalışıyorlar. Tarlalarda çalışanlar, fabrikalarda üretim yapan- lar, ülkemizi dünyanın öteki merkezlerıne bağla- yan yolculukları gerçekleştiren pilotlar; doğusun- dan batıs/na 1500, kuzeyinden güneyine 800 ki- lometre genişlikteki bir ülken/n ulaşım gereksini- mini büyük ölçüde karşılayan otobüs şoförleri, kam- yoncular; milyonlarca öğrencimizi eğitmeye ça- lışan öğretmenler; otellerde, lokantalarda ziya- retçileri ağırlamaya çalışan turizmciler ve daha ni- celeri... Son yıllarda çığ gibi büyüyen gönüllü sivil top- lum girişmleri... Temmuz sıcaklannda, Van'ın Baş- kalesi'nde, Sıvas'ın Kangal'ında ve daha nice yurt köşesinde ülke eğitiminın düzeyini yükselt- mek için çabalayan eğitim gönüllüleri... Bütün bu çalışan ınsanların görevlerini yapma- dıklan söylenebilir mi? Hayır. Çalışanlar, üreten- ler, bütün güçleriyle işlerini en iyi, en yararlı biçim- de yapabilmek için uğraş veriyorlar. Âncak bütün bu uğraşlann, verimli bir bütün- lüğe ulaşabilmesi için de verimli çalışan bir yö- netim aygıtına gereksinim var. Kendi haline bırakılmış güç, boşa akıp geçer. Oysa ülkemizin topluca bir sıçramaya, silkinme- ye, atılıma gırişmesi gerek. Bu atılımı örgütleyebilecek, büyük üretim gü- cünü seferber edebilecek, üretenlerin en doğal hakkı olan özgür ve mutlu bir toplumsal yapıyı ku- rabilecek bir yönetım aygıtı... Temmuz sıcağı, doğa gibi, devleti de olgunfaş- tırır mı dersıniz? Hamiyet Yüceses amlıyor • Kültür Servisi - Türk müziğinin unutulmaz seslerinden Hamiyet Yüceses, ölümünün 6. yılında sanatçı dostlan ve sevenleri tarafından mezan başında anılıyor. 10 Temmuz 1996 yılında Marmaris'te yaşamuıı yitiren ünlü sanatçı, 12 Temmuz'da istanbul Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verilmışti. 1946 yılında seslendirdiği 'BakmıyorÇeşmi Siyah' ile ülke çapında ün yapan sanatçının en ünlü şarkılan arasında 'Her Yer Karanlık (Makber)', 'Geceler', 'Gitti de Gelmeyiverdi', 'Herkes Gitti Yalnız Kaldım Meyhanede' bulunuyor. 'Tarihi Musluk Koleksiyonu' sergisi • Kültür Servisi - Elgınkan Topluluğu'nun kuruluşunun 50. yılı nedeniyle düzenlenen 'Tarihi Musluk Koleksiyonu' sergisi, Aya Irini Müzesi'nde bugün saat 19.00'da açılacak. Aynca, ünlü piyanist Idil Biret 'su' temalı piyano eserlerinden oluşan bir resital sunacak. 28 Temmuz'a dek sürecek sergi, E.C.A. Presdöküm Sanayii AŞ şirketi üzerine kayıtlı 405 adet tarihi musluktan seçilen 300'e yakın parçadan oluşuyor. (0 212 520 15 05) K Ü L T Ü R • Ç t Z İ K K Â M İ L M A S A R A C I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle