Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21 HAZİRAN 2002 CUMA
8 HABERLERIN DEVAMI
G L X C E L Ct'NEYT ARCAYtREK
• Baştera/ı 1. Sayjfada
Dıhkat ettinız mı; hemen her konuşması alttan
îlan oır eda, bir dıkkat ıçeriyor.
Doğru haber alan ikı gazeteci, Fikret Bila ile
Muharrem Sarıkaya: günlerdir olurya da olmaz
juraksamalan geçiren sıyaset erbabının erışmek-
s olduğu yargıyı dcn köşelerinde açıkladılar.
Bila, 'idam cezasının kaldınlması olasılığtnın gi-
ierekazaldığtnı" yazarken, bu yargıya neden va-
ıldığ nı tek cumleyle özetledi: "Partilerin birbirle-
iyle uyjmsuz biçfmde verecekleri tekliflerden
iimd.lik sonuç alınamayacağı anlaşılıyor. "
Muharrem Sarıkaya ise; söyleştiği Başbakan
scevit'ın idam ile ilgili çalışmaları yürüten DSP
grup yöneticileriyle görüştükten sonra "kesin ka-
•arını" vereceğinı yazıyor ve şu sözlerini de akta-
"iyor:
"AB ile ilgili yasadann bu döneme yetişmesi bi-
:az zor görünüyor."
Tuhaf, hatta acayip? Ecevıt'in hastalığıyla bir-
ikte devlet yönetimine egemen olan düzene ay-
Kirı bır durum var ortada.
Muhalefet partıleriyle görüştükten sonra Baş-
Dakan'la doğrudan temas olanağı bulamayan D-
SP grup yöneticileri, Rahşan Hanım'a, Rahşan
Hanım da Bülent Bey'e "gelişmeleri (kimi zaman
mektupla) günü gününe, saati saatine" bildirmi-
yorlar mı acaba?
Mesut Yılmaz da kararsızlar kervanında. Grup-
:aki konuşmasında, "Sadece ortağımız MHP'nin
değil, muhalefetin tavnm da gördünüz. Hükümet
zemini dışında uzlaşma sağlanabıleceğinden
umudum yok" dıyor.
Hayret! ANAP lıderi sürekli MHP'den şikâyetçi
oluyor, bir yandan da "hükümetzemininde uzlaş-
ma"öan söz ediyor.
Son kurtarıcı
Napcaz o zaman? Yılmaz, formülü bulmuş: Ko-
penhag kriterlerinin gerçekleşmesi için elden ge-
leni yapacaklarmı, başarılı olamazlarsa... eeeee,
o zaman? Millete gidecekierini, miltete anlatıp
"Bize destek olun " diyeceklerini söylüyor.
Yanı? AB ile ilgili referandumagidilemeyeceği-
ne göre; son bir olanak olarak erken seçimi gös-
teriyor.
TÜSİAD da kurtarıcılar listesinde. Yüksek Isti-
şare Kurulu Başkanı Muharrem Kayhan, TÜSİ-
AD'ı "Yüksel ki yerin o yer değildir" hesabı öyle
bır saptama ile yüceltiyor ki...
Toplumun gelecegiyle kım ilgileniyor? Hükü-
met mi, partıler mı, devletin muteber kurumlan
mı?
Hayır hayır! Zira Kayhan diyor ki: "Toplumun ge-
leceğiyle hükümet değıl biz ılgileniyoruz." Bravo,
brayo!
TÜSlAD'ın savları bu kadarla da kalsa hadi ney-
se.
Başkan Tuncay Özilhan da aynı yönde. Ona
göre, Türkıye'nın AB yolunda ilerlemesini -son
tahlilde- iktıdar partileri de, muhalefet partileri de
"kendi aleyhlerine olacağım" düşünerek engelli-
yorlar.
Bu koşullarda toplumun geleceğini sağlamak
savında olan TÜSlAD'ın bır an önce partileşme-
si gerekmiyor mu?
Çünkü bu türden yukardan atan sözler sadece
hariçten gazel okumak gibi bir izlenim veriyor.
Başbakan, "Yolumdan çekil" dıyen DYP liderı
Çiller'i kırmamak için iktidarı bırakacak mı?
Bırakmaya niyeti olsa, sağlıklı olduğunu halka
göstermek için nefes nefese kaldığı canlı yayına
çıkmaz, heyetler kabul etmez, gerçekleşmeyen
"müjdeler" vermezdı.
Bugün hayırlı cuma.
Her şey olabilir, hiçbir şey olmayabilir de!
Erdoğan'a yeııi
bir somışturma
ECEVİT KILIÇ
Istanbul Cumhuriyet
Başsavcıhğı, Istanbul Bü-
yükşehir Belediyesi eski
Başkanı Recep Tayyip
Erdoğan ve 9 belediye
yöneticisi hakkında Ha-
İiç'in temizlenmesi ihale-
sinde 2 trilyon 200 milyar
lira yolsuzluk yaptıklan
iddiasıyla yeni bir soruş-
turma başlattı.
Istanbul Büyükşehir
Belediyesi ve bağlı kuru-
luşlardaki yolsuzluklan
araştıran Içişleri Bakanlı-
ğı mülkiye başmüfettişle-
ri hazırladıklan yeni rapo-
ru soruşturma yapılması
için Istanbul Cumhuriyet
Başsavcılığf na gönderdi.
Bunun ûzerine belediye-
den Albayraklar'a verilen
ihalelerdeki usulsüzlükler
nedenivle hakkında daha
önce dava açılanAKP Ge-
nel Başkanı Recep Tayyip
Erdoğan'la ilgili soruştur-
ma başlatıldı.
Raporda, Erdoğan dö-
neminde başlatılan Ha-
liç'in temizlenmesi işi
Içişleri Bakanhğı'ndan
izin ahnmadan ihale ya-
pıldığı ve ihalenin Güler-
mak ile Southern Marly-
land Dredging firmalan-
na verildiği belirtildi. Er-
doğan ile yüklenici firma-
lar arasında yapılan "giz-
li pazarlık" gereği temiz-
leme çahşması inşaatında
bu fırmalara 38 milyar li-
ra fazla ödendiği vurgula-
nan raporda, aynı ihale
kapsamında Haliç'teki
çamurun barajlara nakil
işinde de ihaleye fesat ka-
nştırmakyoluyla 2 trilyon
162 milyar yolsuzluk ya-
pıldığı ifade edildi.
Kimlik numarası genelgesi
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Nüfus
cüzdanlanndaki 'nüfus cüzdam seri no'
uygulamasuıa 1 Ocak 2003 tarihinde son verilerek
bu numara yerine "Türkiye Cumhuriyeti Kimlik
Numarası" kullanılacağı bildirildi. Başbakan
Bülent Ecevit imzasıyla yayımlanan genelgede, bu
numaranın bütün kamu kuruluşlannın kayıtlaruıda
esas aluıacağının hükme bağlandığı kaydedildi.
Türk Gençliğîne Hizmet Vakfı
• Istanbul Haber Servisi - Eski öğrenci
derneklerinin liderlerini bir araya getiren Türk
Gençliğine Hizmet Vakfı Genel Kurulu sona erdi.
ÎTÜ Vakfı Sosyal Tesis Toplantı Salonu'nda
yapılan genel kurulun Divan Başkanhğını
gazetemiz Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Alev
Coşkun yaptı. Yönetim kurulunda görev bölümü
ise şöyle gerçekleşti: Başkanlığa Dr. Hüsamettin
Canöztürk, Başkan Yardımcıhğına Prof. Dr.
Güngör Şatıroğlu, Genel Sekreterliğe Avukat Yeta
Şen, Saymanlığa Aydın Velioğlu, üyeliklere ise
Turgut Er, Şaban Ali Yaşaroğlu, Prof. Dr. Dinçer
Erimez, Rezzan Erton, Yüksel Çengel getirildi.
Kayıt chşı çalışanlar artıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Türk-tş, Türkiye"de yak-
laşık 6 milyon 300 bin kişınin
kayıt dışı ve eksik istihdam edil-
diğini, devletin bu nedenle yıl-
da 9 katrilyon 567 trilyon lira
kaybı olduğunu hesapladı.
Türk-İş tarafından yapılan
araştırmaya göre Türkiye'de 2
milyon 600 bin kışi kayıt dışı ça-
lışırken 3 milyon 700 bin de ek-
sik istihdam (haftada 40 saatin
altında çalışanlar) ile işsiz yer
alıyor. Araştırmaya göre ışsız
veya eksik istihdam olarak gö-
rülen bu kişiler bir şekilde bir
işte çahşıyor ve kayıt dışı istih-
dam sayısı 6 milyon 300 bine
ulaşıyor. Türk-îş, kayıt dışında
çahşan bu kişilerin devlete ma-
liyetini de hesapladı. Buna göre
bu kişilerin çahşması, yürürlük-
teki asgari ücret üzerinden, 7
katrilyon 37 trilyon lirası SSK
primi, 1 katrilyon 900 trilyon li-
rası gelir ve damga vergisi. 630
trilyon lirası da işsizlik sigorta-
sı primi olmak üzere topîam 9
katrilyon 567 trilyon lira devle-
tin gelir kaybetmesine yol açı-
yor. Kayıt dışı istihdamda, eko-
nominin büyümesinde kurum-
laşmış işletmelerin azlığı ile kü-
çük ve orta boy işletmelerin faz-
la olmasının önemli rol oynadı-
ğı vurgulananTürk-lş açıklama-
sında, kayıth 382 bin 932 işye-
rinden 306 bin 442'sinde 1 ile 9
arasında işçi çahşıyor.
Kayıth 18 bin 471 kamu işye-
rinde çahşan ışçi sayısının top-
lam 782 bin olduğu, buna karşı-
lık kayıth 364 bin 461 özel işye-
rinde ise toplam 3 milyon 782
bin kişinin istihdam edildiğine
dikkat çekilen araştırmada, ka-
muda her bir işyerinde 42. özel
sektörde ise bir işyerinde 10 iş-
çinin çahştığı vurgulandı.
Taşeronlar
kayıt dışmı tetikliyor
Türk-lş'ın araştırmasında,
özelükle büyük ölçekli işletme-
lerin, işgücü maliyetlenni dü-
şürmek amacıyla üretimin be-
lirli aşamalannda fason üretim
yaptığı ya da üretimde taşeron
fırmalan devreye soktuğu belir-
tilerek bu firmalarda, kayıt dışı
istihdamın daha çok olduğunun
altı çizıldi. Kayıt dışı istihdamın
ve beraberinde kayıt dışı ekono-
minin yoğunlaşmasında, sosyal
güvenlik primleri ve istihdam
ile ilgili kesintilerin yüksekliği,
yapılan denetimlenn ve uygula-
nan cezalann yetersizliği, etki-
siz ve verimsiz bir sosyal güven-
lik sistemi ile bürokratik işlem-
lerin fazlalığının etkili olduğu
kaydedildi.
CASA kazasında şaşırtan gelişme
ANKARA (ANKA) - Genelkurmay
Başkanlığı Özel Kuvvetler Komutanlığı
Hava Grubu'na ait CASA CN235 tipi ha-
fif nakliye uçağının 16 Mayıs 2001'de
Malatya'nın Akçadağ îlçesi'ne bağlı
Güzyurdu Köyü yakınlannda düşmesiy-
le meydana gelen kazada 34 şehidin dı-
şuıda, kimliği belirlenemeyen bir kişinin
daha yaşamını yitirdiği öğrenildi.
Olayı sonışturan Genel kurmay Baş-
kanlığı Askeri Savcılığı bu kişinin kim-
liğini saptayamayınca, kazanın üzerin-
den bir yılın geçmesinin ardmdan 15 Ma-
yıs 2002'de, "2001/556-474" sayılı ya-
zıyla Ankara Nöbetçi Sulh Mahkeme-
si'ne başvurdu. "Tereke" davasuıa ba-
kan Ankara 16'ncı Sulh Hukuk Mahke-
mesi de MedeniYasa'nın, "Mirasçüann
Bilinmemesi"" başhklı 594'ncü madde-
si uyannca işlem yapmayı kararlaştu"dı.
Mahkeme, söz konusu madde uyann-
ca, bu kişinin mirasçılanru bulabilmek
amacıyla birer ay ara ile 2 kere ilan ve-
recek. Bu durumda kimliği belirleneme-
yen kişinin yakınlannın en geç Haziran
2003'e kadarAnkara 16'ncı Sulh Hukuk
Mahkemesi'ne başvurması gerekiyor.
îlan süresinde kimse başvurmazsa ve
hâkim de hiçbir mirasçıyı saptayamazsa.
miras nedeniyle alacak davası açma hak-
kı sakh kalmak üzere mirasm devlete
geçmesine karar verecek.
Kaza sonrasında bazı görgü tanıklan-
mn ifadeleri de gazetelere yansımıştı. Is-
mail Ertaş isimli görgü tanığı, evde otur-
duklan sırada bir uçak sesi duyduklannı
belirterek anlatımını şöyle sürdürmüştü:
"Kaza yerine gittiğimizde uçak yanı-
yordu. Sivil giyimli iki kişinin cesedi-
ni gördük. Her tarafta ceset parçaları
ve çok sayıda parçalanmış silah da var-
dı."
Uçağın yakıt tankımn tamamen dolu
ohnası ve kabinde mühimmatın da bu-
lunması nedeniyle kaza sonrasında şid-
detli bir patlama meydana gehnişti. Bu
nedenle şehitlerin kimlikleri de güçlük-
le ayırt edilebitaıişti. Şehitlerin yakınla-
nndan ahnan doku örnekleriyle Gülha-
ne Askeri Tıp Akademisi'nde DNA
anaiizleri yapılmıştı.
ISAF koıııııtası Türkiye'de
• Baştarafi 1. Sayfada
fahı getirebilmek için ellerin-
den gelen çabayı gösterecekle-
rini vurgulayarak, "Ben ken-
dimi buna, yalnız bu işe ada-
yacağım. Herkese adil ve eşit
davranılacağından kimsenin
şüphesi olmasın" diye konuş-
tu. Türkiye, ISAf komutasını
dün Kâbil'de düzenlenen tö-
renle tngiltere'den resmen dev-
raldı.
ISAF karargâhında gerçek-
leştirilen törene Afganistan
Devlet Başkanı Hamid Karzai
başta olmak üzere üst düzey
Afgan yetkilıler, Devlet Baka-
nı Şükrü Sina Gürel, Afganis-
tan Özel Koordinatörü Büyü-
kelçi Aydemir Erman. Türki-
ye'nin Kâbil Büyükelçisi Mü-
fıt Özdeş katıldı.
Tümgeneral Zorlu, bayrak
değişiminin yapıldığı Türkiye,
Ingiltere ve Afganistan milli
marşlannın çalındığı törende
komutayı tngiliz General John
McColl'den de\Taldı.
Afganistan Devlet Başkanı
Hamid Karzai törende yaptığı
konuşmada, Türkiye'.nin banş
gücünün komutanlığuıı devral-
masından çok memnun olduk-
larını belirterek. "Türkiye bi-
zim dostumuzdur. Bunun
yüzyıllara dayanan bir geç-
mişi vardır. 1920'lerde Afga-
nistan
1
a en iyi askerlerini
yollayan Türkiye, bugün de
bizim yanımızda. Türki-
ye'nin uiusal ordumuzu kur-
ma çabalarından dolayı mü-
teşekkiriz. Türk ordusunun
en iyi komutanlanndan Zor-
lu'yu burada görmekten bü-
yük memnuniyet duyuyo-
ruz" diye konuştu. ISAF"nin
yeni komutanı Tümgeneral
Akın Zorlu da konuşmasında,
bugünün "tarihsel bir gün ol-
duğunu''' vurgulayarak, Türki-
ye'nin uluslararası toplumun
beklentileriyle Afgan halkının
banş ve refahına katkıda bu-
lunmak için ISAF komutanlı-
ğını üstlenmeyi kabul ettiğini
vurguladı.
Türkiye'nin çokuluslu banş
destek operasyonlan konusun-
da önemli bir deneyiminin ol-
duğunu kaydeden Zorlu, kat-
kıda bulunan tüm kesimlerle
ISAF bünyesinde çahşmaya
hazır olduklannı ifade etti.
"Bir Mozaıt§aheapri, M i mekandabirkez dak ûnlü soprano EvaIind ile sakehiyor..."
Istanbul Büyükşehir Belediyesi
CRR Opera Orkestrası ve Korosu
Cemal Reşit Rey
Müzik Dostları Derneği /
Cemal Reşit Rey
Friends of Music Association
22 Haziran
2002
Saat: 21.30
Yer: Yıldız Sarayı/Palace
Genel Sanat Yönetmeni: Arda Aydoğan
W. A. Mozart
Saraydan Kız Kaçırma
"Die Entführung aus dem Serail"
j*-ÎMrt'
CRR Opera Orkestrası ve Korosu /
CRR Opera Orchestra and Chorus
G«nd Saaat YönrtaiMii ' Geıunl Arastic Dmcur. Arda AYDOĞAN
TC. KÜ1TÛR BAKMSllf.l
EHİR
Sef
Rengim Göktnen
(Devlet Sanatçısı)
RejisVr
Aytaç Manizade
Kostum
Sevda Aksakoğlu
Koro Sefi
Çlçek Kurra Kanter
lSık
MOfit özbek
ve Sef Vrd.
Mahir CetU
Korrepetitör
GDlden Gökşen
Prodüksiyon Sorumlusu
Feride Akpınar
Constan2e
Eva Lind
Belmonte
Levent Gündllz
Osmin
Attita Manizade
(Devlet Sanatçtsı)
Blondchen
Aslı Ayan
Pednlto
Ari Edirne
Selim Pasa
Herbert Hanko
Davetiye temini için
^ Cemal Reşit Rey Konser Salonu Gişesi
0212 232 9830
/ İSVİÇRE HASTANESİ
f > f f i
"GerçekSamYütnnda"
Cumhuriyet
•I*
G L O B A L
ıt vı T*CA»t: ttû 5lı
KULTUR A.$.
THE RIT7 CARLTTN* S
YAPI^KREDf
SiGORTA
KAYAOĞLU BAKIRCILIK SAN. VE TİC. A.Ş.
GÜNDEM MLSTAFABALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
2000'li yıllarda anlaşmalara dayalı iyi ilişkiler ge-
liştiriyoruz.
Şevinilecek bir durum...
Ülkeler arasındaki ilişkilerde duyguların değil
bulgulann, gerip-çekmelerin değil gerçeklerin
belirleyici olması gerektiğini anlatan iki güzel ör-
nek.
Aklı başında, kalbiyle değil beyniyle düşünen
her ülke yönetimi biliyor ki, uluslararası ilişkiler-
de ebedi dostluk ya da düşmanlık yoktur.
Suriye Genelkurmay Başkanı Korgeneral Ha-
san Türkmani Genelkurmay Başkanı Orgene-
ral Hüseyin Kıvnkoğlu'nun konuğu olarak Tür-
kiye'ye geldi. İki Genelkurmay Başkanı önceki
gün Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e
çıktı.
İki ülke arasında "Askeri Eğitim Işbirliği" ve
"Eğitim, Teknik ve Bilimsel Işbirliği" antlaşma-
ları imzalandı. Bu antlaşmaların altyapısı,
1996'da Israil'le yaptığımız askeri anlaşmalara
benziyor.
İki ülke arasında bakan düzeyinde çok sık zi-
yaretler başladı. Son olarak Devlet Bakanı Mus-
tafa Yılmaz bu ülkedeydi.
199O'lı yıllarda azgınlaşan terörün lojistik des-
teğinin yüzde 60-80'inin Suriye üzerinden sağ-
landığını anımsatırsak, ilişkilerin iyileşmesinin
ne anlama geldiği daha net ortaya çtkar!
Sırada Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat'ın
Ankara ziyaretı var. Bu ziyaretin önündeki tek
engel Suriye yönetiminin, "Taraflar iki ülkenin
toprak bütünlüğüne saygı gösterir" tümcesini
onaylamaması. Bu durum, Suriye'de hâlâ "Ha-
tay bizim sınırlanmızdadır" tezinin resmi politi-
ka olduğunu gösteriyor ama, gidiş bunun da
aşılacağının işaretini veriyor.
Komşular politikası...
Türkiye-Suriye sınırı 877 kilometre. En uzun sı-
nırlara sahip olduğumuz ülke. Işbirliğinin güç-
lenmesi özellikle ekonomide Antep- Halep hat-
tı yaratır ki, iki tarafa da büyük yarar sağlar.
Dışarıdan Türkiye'ye yönelik bir çıkış oldu-
ğunda geleneksel olarak hemen savunmayage-
çiyor, "B/zfraM/y/z" tezıni işliyoruz. Bunun yanı-
na bir de "Siz haksızsınız, üstelik sizden de şu-
nu istememiz gerekir" gibi bir karşı çıkışı gös-
termiyoruz. örneğin Hatay konusu. Suriye
1941'de bağımsızlığına kavuştu, Türkiye Ha-
tay'a son noktayı 1939'da koydu. Suriye Fran-
sız mandasından kurtulduktan sonra sürekli Ha-
tay tezini işledi, biz de hukuksal haklılıklarımızı
koyduk. Ama, Halep ve çevresindeki Türk var-
lığını hıç gündeme getirip, karşı tez geliştirme-
dik. Bugün bile Halep bölgesinde milyon deka-
rı aşan Türk tapulu arazi var. Bu konunun ayrın-
tısını merak eden, eski bakanlardan Ihsan To-
paloğlu'nun hazırladığı raporlara bakabilir.
Her neyse, barışı öne aldığımız birsüreçte ay-
rılığı derinleştirici bir anımsatma yapmayalım a-
ma, bu durumun da altını çizelim!
Yeniden Suriye ile yapılan anlaşmalara döner-
sek... Gelişmeler sadece iki ülke ilişkilerini de-
ğil, bölge dengelerini de etkileyecek ölçekte.
Arap dünyasında liderliğe oynayan üç ülke var:
Mısır, Suriye, Irak.
Ikisi sınır, biri Akdeniz komşumuz. Bu ülkeler
Arap ağabeyliği için "Türkiye'ye karşı mesafeli
olmanın" daha yararlı olduğu görüşündeler. Ne
zaman Arap dünyası bir araya gelse Suriye, elin-
de "Fırat'tan su gelmiyor" tezi. kulis yapıyor. An-
laşmaların yaşama geçmesiyle bunun en azın-
dan "açıkça" yapılması zorlaşacak.
Israil'le yaptığımız anlaşmaların Arap dünya-
sındaki olumsuz etkisi de Suriye yakınlaşmasıy-
la azalabilir.
1998 Eylülü'nde dönemin Kara Kuvvetleri Ko-
mutanı Orgeneral Atilla Ateş'in Suriye sınırın-
da yaptığı "Sabnmız taşıyor" konuşmasıyla baş-
layan yeni sürecin meyveleri toplanıyor. Bunun
arkasının gelmesini, sağlam bir "komşularpoli-
tikamız" olmasını dileyelim...
ankcum@ttnet.rtet.tr
Avrupa
Alevi örgütleri
tek çatı altındatstanbul Haber Ser-
visi - Avrupa'daki Alevi
örgütleri birleşerek
Brüksel'de Avrupa Alevi
Birlikleri Konfederasyo-
nu'nu (AABK) kurdu.
Kurucu Başkan seçilen
Turgut Öker,
"AABK'nin kurulması
Türkiye'nin Avrupa ile
bütünleşmesi açısın-
dan önemli bir gelişme-
dir. Bundan sonra Av-
rupa'da yaşayan Ale\i-
lerin sesi daha gür çı-
kacak" dedi.
AJmanya, Fransa, Hol-
landa, Avusturya, Isviçre
ve Danimarka Alevi Fe-
derasyonlan ile tsveç.
Belçika Alevi Kültür
Merkezleri birleşerek
AABK'yi oluşturdu.
Brüksel'deki Avrupa
Parlamentosu binasında
yapılan kuruluş kongre-
süıe, Avrupa Parlamen-
tosu Vize Başkanı David
Martin. Avrupa Türkiye
Delegasyon Başkanı Jo-
ost Lagendijk, Hacı-
bektaş Belediye Başka-
nı Mustafa Özcivan.
Alevi Bektaşi Kuruluş-
lar Bırliği Genel Sekre-
teri Kazım Genç ve Ha-
cı Bektaş Postnişıni Veli-
yettin Ulusoy katıldı.
Kongrenin açılış konuş-
masmı yapan Almanya
Alevi Birlikleri Federas-
yonu Başkanı Turgut
Öker, Avrupa'da 1 mih/o-
na yakın Alevi yaşadığı-
nı ifade ederek
AABK'nin Avrupa'da
kurulmuş 165 Alevi-
Bektaşi kültür merkezi
ve cemevlerinı bir araya
getireceğini ifade etti.
Aleviliğin insam en yü-
ce değer olarak kabul e-
den inanç, kültür, felsefe
ve yaşam biçimi olduğu-
nu \-urgulayan Öker,
"ADDK, ANTupa'da ya-
şayanAlevilerin haklan
için çahşmalar yapmayı
ve Alevi federasyonlan
arasında koordinasyon
sağlamayı amaçlamak-
tadır. Avrupa ve Türki-
ye'de yaşayan Alevilerin
haklarının anayasalar-
ca güvence alrına alın-
ması mücadelesini des-
tekliyoruz. Türkiye'de-
ki Alevilerle dayanışma
içindeyiz. Bu yalnızca
Aleviler açısından de-
ğil, Türkiye'nin AB'ye
girmesi için de önemli
bir gelişmedir" diye ko-
nuştu.