18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
•YFA CUMHURİYET 20 HA2İRAN 2002 PERŞEMBE DIZI Iran, propa-ganda çalışmalannı özellikle Türk cumhuriyetleri üzerinde yoğunlaştırdı Rejimi ihraççabalan / ran kendi sorunlan i l e boğuşur- ken diğer taraftan da topraklann- da yaşayan Azerilerin azgüriük ha- reketlerinden rahatsız ola_rak Azer- baycan cia, Şiilik düşüncesnni ön pla- na çıkanp söz konusu harerketı balta- lamayı planlıyor. Halkının yüzde 93'ü Vlüslüman Dİan Azerbaycan'da, Şii rr»ezhebinir. yaygınlığı yüzde 70'tir. Söz teonusu ora- ıın, tran'ın faaliyetlerini aaıılan iilke İ2erinde yoğunlaştırmasına neden ol- iuğu bilinmektedir. Iran'ın diplomatik temsilcilikler ka- lalıyla koordine ettiği fa-aliyetleri, nollalar, öğrenciler, turistiJc veya ti- ;an amaçlarla ortaya çıkan ilişkiler- ie de sürmektedır. Aynca, tamamen xan kontrolünde olan okullar, medre- ;eler ve kültür merkezleri açılmakta, Miralardaki öğrencilerin barMima ve ih- iyaçlan Iran tarafindan karşılanmak- a, 9-15 yaşlanndaki başanüı ve zeb tran nereye T\ Ercüment Yavuz Yıidızhan fürk cumhuriyetlerinin bağımsızlıklarını kazandıklan ilk zamanlarda propaganda faaliyetlerini açıkça sürdüren Iran, doğan tepkiler üzerine son yıllarda bu çalışmalannı kültürel alanda yoğunlaştırmış; öncelikle Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan ve Kazakistan'ı hedef olarak seçmiştir. çocuklar seçilerek gezi veya eğitım amacıyla İran'a götürülmektedir. Niteldm, tmam Humeyni tmdat Ko- mitesi, El Huda Kıtabevi, Şehriyar Gazetesı, Cihan Dergisı, îran Kültür Merkezi, îslam ve Vahdet Ocağı, Iran- Azerbaycan Dostluk Cemiyeti, îrşa- di Islami Cemiyeti, Tusi tran Mede- niyet Merkezi. Şehriyar Edebiyat Bir- lıği, tran Tacirler Birliği, Cihad-ı Se- zendegi ve 400 civanndaki şirketin yanı sıra, .Azerbaycan tslam Partisi, Azerbaycan ve Nahcıvan'da tran çıkar- lanna yönelik faaliyet gösteren kuru- luşlardır. tran, propaganda faaliyetını. dın eğitirrunin yönlendirilmesinüı ya- nı sıra, yoksul halka ekonomik ve sos- yal yardım sağlamasıyla da destekle- mektedir. Nitekim, Imam Humeyni tmdat Komitesi'nin son olarak Ba- kû'da 7000 aileye aynı yardım yaptı- ğı, Kasım 2001 ayı itibanyla da 100 çifhn toplu düğün masraflannı karşı- ladığı öğrenilmıştir. Aynca tran ve Azerbaycan'ın coğ- rafı yakınlığı nedeniyle TV ve radyo iletişimine önem verilmekte, Kril al- fabesiyle yazılı çok sayıda propagan- da materyali de Azerbaycan "a inrikal ettirilmektedir. îran'ın dini lideri Hamaney, rejimin devamını sağlayabilecek güçleri elinde bulundurmaktadır. Bunlar, güçlü dini kurumlar, devrim muhafızlan, besiçler ve intizami kuvvetlerden oluşan iç güvenlik altyapısıdır. Îran'ın dini mantıkla hareket etmesi, kutsal dinin ve onun şeriat yönetiminin Müslümanlann yaşadığı ülkelere yayılması için silahlı da olmak üzere her yolu geçerli kılmaktadır. ANAYASA VE SİYASAL YAPI, ŞERİATIN GELMESİİÇÎN KAN DAHİL HER YOLA İZİN VERMEKTEDtR Iran, terörü de destekliyorÎran'ın teröre desteğinir sadece Türkiye boyu- tuna dahi bakıldığında crfcya çıkan tablo ürlcütü- cüdür. tran, Türkiye kar>ıt olan PKK, Hızbullah, Selam, Halkın Mücahitled gbi terörörgütlerine des- tek vermektedir. tran'ın. Türkiye aleyhindeki te- rör desteği Batı'rıın ilgmc çekmemiş, tran, Batı dünyasındayeteri kadaraıanmarnıştır. Almanya, tngiltere ve Fransa gibıiilieler, tran ile gizli ola- rak ricaret yapmıştır. Batı, kendisine yönelik omayan terörü terör ola- rak görmeme mantığjylaıa^ket etmektedir. Bu ne- denle de tran'ın, Argamsta gibi terör karşıö top- yekûn bir hareketle karşıla^nası çok t düşük bir ihtimal clarak g.TÜnmek- tedir. tran, neden teröre cesğini sür- dürmektedir? tran'ın teröre verdigi âzssK temel- de siyasal yapısından ka}nadanmak- ta olup "Moflalann ve pararaı açama- vacağıkapıvoktuı-'r preriirylehare- İcetedilmektedir. lr-aa anava-ası, devletin siyasi, sos- yal ve ekonomik temelfera din anlayışı üzerine oturtmuş olup, dinu, ievldr her kademesine hâkim bir unsurdur. Devlet yaps ıncelendiğinde, siste- min merkezinde yeralan ür üderin hem siyasi hem de manevi gücü buıunımkadır. Yasama, yürütme ve yargı organlan , doğnda dini liderin şahıs et- kisi altında olup, a y n ı zsnmda silahlı kuvvetleri- nin başkomutaru kconuırurıiadır. LTkedeki iç enurLyetı satayan polis ve jandar- ma güçleri ile tran ıslaıt dr.Tİmının koruyuculu- gunu yapan devrim kocifceri ve özel kuvvetler de doğrudan dini liderin etkısı altındadır. Dini li- der Hamaney. rejimin devamını sağlayabilecek güçleri elinde bulundurmaktadır. Bunlar, güçlü di- ni kurumlar, devrim muhafizlan, besiçler ve inti- zami kuvvetlerden oluşan iç güvenlik altyapısıdır. tran'da halkın sınırlı seçme özgürlüğü vardır, oy- lanyla seçtikleri meclisin yetkisi çok azdır. Meclisin kabul ettiği yasalar, 12 üyeli Anayasa- yı Koruyucular Konseyi tarafindan onaylandıktan sonra yürürlüğe girmektedir. tran'ın bu yapısı ya- nında, anayasasının ginş kısımndaki, "Anavasa; bü- tün Müslümanlann. kâfirJene karşı zaferini hedef- • tran'm, Türkiye aleyhindeki terör desteği Batı'nın ilgisini çekmemiş, tran, Batı dünyasında yeteri kadar kınanmamıştır. Almanya, Ingiltere ve Fransa gibi ülkeler, Iran ile gizli olarak ricaret yapmıştır. leyen bir hareket demek olan İran tslam Devri- mi'nin İslam muhta asını gözönüne alarak. bu in- kılabın ülke içindeve dışında sürdürülmesi ortamn nı sağlar ve özeUikle diğer halk ve Islami hareket- lerle milletierarası alanda ilişkiler geüştirmeye ça- iışır ki onlan tek diinya ümmeti yotuna hazuiasm" şeklindeki ifade terörün de kaynağını oluşturmak- tadır. tran'ın dını mantıkla hareket etmesi, kutsal dinin ve onun şeriat yönetiminin Müslümanlann yaşadığı ülkelere yayılması için silahlı da olmak üzere her yolu geçerh kılmaktadır. Şeriat yöneti- minin gerçekleşmesi için akacak kanın hiçbir öne- mi yoktur. Nitekim, tran'ın dini lideri Humeyni, yaptığı birçok konuşmada. "Kan ile Islam devri- mi arasında sarsımıaz bir bağ olduğunu" belırtmiş- rir. Aynca, Îran'ın; Türkiye'dekı taraftarlanna gön- derdiği bildirilerde. u Ayağakalkm,kı\amedin.Ba- şııuzdaki zaKm yönetidlerden hesap sorun, onlan def edin. Unutmayın ki kan küıca galip gekniştir" görüşüne yer vermektedir. Dinin, şeriatın zaferi için kan dahil her yola izin \ ermesi, yönetimin de din adamlarının elinde ol- ması, bu ülkenin teröre destek vermesinde temel nedeni oluşturmaktadır. Bu nedenle de tran'ın çok farklı koşullar ortaya çıkmadıkça te- röre verdıği desteği sürdüreceği ke- sin görünmektedir. Îran'ın teröre ver- diği desteğin bir örneği de Medes Air konusunda yaşanmaktadır. Iran, Ku- zey Irak ile Avrupa arasında doğru- dan havayolu bağlantısının Iran üze- rinden sağlanması için çalışıyor. Böy- lece Iran, bölgenin Avrupa ile bağlantısı konusun- da söz sahibı olmayı amaçlıyor. tran, Kuzey Irak üzerindeki kontrolünü arttırarak Avrupa'ya ulaş- ma açısından KDP ve KYB 'yi kendine bağımlı ha- le getirmeye çalışıyor. Bu nedenle seferlerin dü- zenlenmesine izin veriyor ve destekliyor. Seferlerin başlamasıyla talebin artacağı, KA- DEK terör örgütü mensuplannın da Avrupa'dan böl- geye ulaştınlmasında bu güzergâhın kullamlaca- ğı tahmın ediliyor. Böylece, KADEK'in, Irak-tran ve Avrupa arasında terörist aktanmında sıkmtı çek- meyeceği anlaşılıyor. tran etkisini kalıcı hale getirecek diğer bir husus da Iran medreselerin- de din adamı olarak eğitilen Azerbay- canlı öğrencilerdir. Son dönemde yal- nız Kum şehrindeki El Mehdi Med- resesi'nde 600 channda Azerbaycan- lı öğrenci bulunduğuna dair bilgi el- de edilmiştir. Cençlere eğltlm Îran'ın, Azerbaycan'daki bahseko- nu altyapısı kanalıyla yalnız Şiilik ko- nusunda bilinçlendirme faaliyeri yap- madığı, Türkiye aleyhine yönlendir- me faaliyetlerini sürdürdügü, Azeri- Türk şahıs ve kuruluşlann müşterek faaliyetlennın bozulmasına çalıştığı, Azerbaycan siyasi partileriyle ilişki- ler kurduğu, Iran rejimine eğilimli gençlerin üniversite eğitımı yapma- lanna yardımcı olduğu, Azerbaycan bürokrasisinde kadrolaşmaya özel önem verdiği, petrol anlaşmalan ko- nusunda Iran lehine kamuoyu oluş- turmaya çalıştığı öğrenilmiştir. tran tslam Cumhuriyeti, Türkme- nistan'da da şeriat rejimini yerleştirme- ye çalışıyor. Türk cumhuriyetlerinin bağımsızlık- lanru kazandıklan ilk zamanlarda pro- paganda faaliyetlerini açıkça sürdü- ren tran, doğan tepkiler üzerine son yıl- larda bu çalışmalannı kültürel faaliyet- ler üzerine yoğunlaştırmış; öncelikle Azerbaycan. Türkmenistan, Özbekis- tan ve Kazakistan'ı hedef olarak seç- miştir. Türkmenlstandakl çalışmalar tran'ın Türkmenistan"daki faaliyet- leri şunlardır: • Türkmenistan'ın bağımsızlığını kazanmasından hemen sonra tran ts- lam Cumhuriyeti, bu ülkede Türki- ye'den sonra elçilik açan ikincı ülke ol- muşrur. • 1996 yılından itibaren tran tara- findan Türkmenistan'da Kuran kurs- lan düzenlenmeye başlamış, bu kurs- larda rejim propagandası yapılmaya başlanmıştır. • tranlı diplomatlar, Türkmen din adamlannı tran'daki medreselere gön- dermeye çalışmaktadır. • tran tarafindan Türkmenistan'da yapılan propaganda; sakalsız imamın arkasmda namaz kılınmayacağı, dev- letten maaş alanların arkasında namaz kılınmayacağı, tslamın 5 değil 6 şar- tı, 6. şartın cihat (bozuk düzenle sa- \aş) olduğu, cihat adına olduğu tak- dirde, faız dahil her şeyin helal oldu- ğu fikirleri işlenmektedir. • tran fslam Cumhuriyeti mollala- n, hedef seçtiği ülkelerin darülharp olduklanna dair feKa çıkarmışlardır. Bunlardan birisi de Türkmenistan'a yöneliktir. • tran, başlangıçta bunlan doğrudan söylerken, daha sonra tedbir alınma- sı üzerine faaliyetlerini kültürel alana kaydırmıştır. • Elçilik ve kültür merkezlerinde. Farsça, Arapça dil kurslan, bilgisayar kullanma, güzel sanatlar ve fotoğraf- çılık kurslan açarak faaliyetini sür- dürmektedir. • tran. yayınevleri açmakta, çeşitli dillerdeki kitaplann yanı sıra özellık- le Türkmen dilınde yazıhnış, gerçek- te teokratık rejimi öven "\amaz", "•Oruç", "HadJs" isimlerındeki kitap- larla halka şeriat rejimıni benimsetme- ye çalışmaktadır. • Fakir Türkmen çocuk ve gençle- ri ülkesine götürmekte, medreselerde dini eğirim vermektedir. • Aynı şeklide, fakirlere maddi yardım yapmakta, bu şekilde kurdu- ğu ilişkiyi propagandaya dönüştür- mektedir. • Türkmenistan'da kendini azınlık olarak gören Azeri ve Özbek asıllı- lar ve aşiretler öncelikli hedef olarak seçilmişrir. • tran şeriatçı rejimini Orta Asya Türk cumhuriyetlerine ihraç etmek amacıyla kültürel faaliyetlerin yanı sıra ticari ilişkilerini de geliştirmeye çalışmaktadır. Örneğin. Türkmenis- tan'daki tran şirketi sayısı 72'dir. Te- cen Irmağı üzerinde kurulan barajın yapımı devam etmektedir. tran bu ül- kede 50 kilometrelik karayolu yap- mış, petrol ve doğalgaz anlaşmalan imzalamıştır. tran, anayasası gereği olarak da bü- tün Müslümanlan ümmet olarak gör- mekte, şeriatrejimini ihraca çalışmak- tadır. Dolayısıyla dış politikasının esas- lanndan biri olarak da şeriat yöneti- mini başta Müslüman ülkeler olmak üzere bütün dünyaya yaymaktadır. Yarırt: Rejimin baskıları PERŞEMBE ORHAN BURSALI Şenol Güneş Şenol Güneş tartışılan ve ağır eleştihler yönel- tilen bir antrenör. Japonya maçında çok başarılıy- dı. Ümit Davala'nın gölü ve özellikle 30. dakika- dan sonra geri çekılen, durmadan top kaybeden ve iç disiplinini yitiren takımı kenardan toparlama- ya çalıştı. Bu süre içinde şükür ki golü yemedik, bunda hem şansımız hem de Japonya'nın dene- yimsizliği rol oynadı. Güneş, ilk golü atmak için baskın oynama tak- tiğiyle ve ikinci devrede takımı dısiplinli oynatarak başan kazandı. Paniklemedi. oyunculannın "önün- de" gitti ve onderlik yaptı. Kendine güven içinde bir Güneş vardı. • • • Şenol Güneş, çok temkinlı bir insan. Zerre ka- dar u maceraa"yönü neredeyse yok gibi. Yani, as- lında olmayan "sıfırrisk"\çok seviyor. Futbol, dinamizmı, topun ve oyunun kaotik ya- pısı nedeniyle risksızliğı kaldıramaz. Aynca hayat, riski bütünüyle ve her zerresinde banndırır. Futbol "ayak oyunu" sanılır, ama giderek daha çok bir "düşünce oyunu". Ayaklara, bedenlere, kafalara ise düşüncelerı hayata geçirmek için ge- rekli azami yeteneklerin kazandırıldığı bir oyun. Bunlar, topu bedenin bir organı haline getirmek için zorunlu. Top, futbolcunun altıncı duyusu, birek or- ganı, 90 dakika boyunca cilveleştiği sevgilisi olmak zorunda. Topla bütünleştiği ölçüde futbolcu onu egemenliğı ve kumandası altına alır, emirlerini ye- rine getirmesini sağlar. Tabii en önemlısı, oyuncunun sadece topla de- ğil, sahadaki futbol ile, yanı hem kendi takımıyla, hem rakip takımla bütünleşmesı gerekir Oyunun kaotik sürecinin bir parçası olabildiği sürece, oyun- la akar gider, oyundan ayn düşmez. Şenol Güneş ve takımı ikinci devrede oyunla bütünleşti. • • • Şenol Güneş son derece temkinli bir insan, de- dik. Şampiyonanın ta ilk başından beri çizdiği gra- fik bunu çok iyi gösteriyor. Bu aşırı temkinlilikte, eleştirilerde belirtildiği gibi, güvensizlığin önemli pa- yı olsa gerek. Guneş Hoca büyük hedeflerden hep kaçındı. Tamam, "Kupayı alacağız" gibi bir hedef, eldeki mal- zemenın rununa uymayabilir. Böyle bir hedef psi- kolojik olarak yanlış da olabilir. Ama Şenol Hoca'nın yer yer ikı basamak ileri- si hedefınden de duştüğü görüldü. Kendisinin ve Hakan Şükür'ün Çin maçından önceki görüşleri, bunu açıkça gösterıyordu: "Biz çok büyütüldük!" Ancak, Şenol Hoca her maç sonrasında biraz daha kendine güvendi; yükselen grafik bunu gös- teriyor. Ben, "ŞenolHoca'ya rağmen başanlı olu- yoruz" görüşlerine katılmıyorum. Şenol Güneş, Ja- ponya maçında takımı toparlayan kişiydi ve oyun- culanndan çok ilerideydı. Şenol Hoca'ya çeşitli düzeylerde eleştiriler ol- ması doğaldır. Hoca bunları, bazıları ağır görün- seler de kişiselleştırmemeli. Biz sürekli ve her aşa- mada "öğrenen insan "olmalıyız. Eleştiriler bu sü- rece yardımcıdırlar. Şenol Güneş temkinlı ve yumuşak kişiliğiyle ve hayat deneyimiyle bunu en iyi anlayacak kişiler- den biridir. Öğrenen insan olgunluğunda kaldığı sü- rece bütün destekleri alacaktır. Beklentilerimiz çok, isteklerimız vesusuzluğumuzfazla, hırçınız... Eleş- tirilerin alt ve uçlarda dolaşması doğal. • • • Şenol Güneş, bizim ınsanımız. Onu koçbaşı ola- rak dünya sahalanna sürdük. O sahalarda gelışi- yor, büyüyor. Adım adım daha lyiyi yapma düşun- cesini yakalıyor. Ona bu süreçte destek olacağız. Ta gidebileceği yere kadar. O yeri de kendisi belirleyecek. Güneş, Japonya'nın Fransız antrenörünü evine gönderdi. Şimdi sırada Senegal'in Fransız antrenörü var. Güneş ve öğrencılerine cumartesi günü daha büyük teşekkür etmek istiyoruz. obursalKS cumhuriyet.com.tr. TEŞEKKÜR Eşım Dr. SEVİNÇ İNCl'nın hastalığını başanlı bir operasvonJa iyıleştıren Ege Uni\ersıtesı Tıp Fakültesı Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabılım Dalı ögretım üvelerınden, meslektaşımız Sayın Prof. Dr. NEDİM KARADADAŞ \e ekıbıne. Anabılım Dalı Başkanı Sayın Prof. Dr. UÇAR ASENA'nın şahsında çalışma arkadaşlan ve personelıne. Patolojı .\nabılım Dalı Başkanı Sayın Prof. Dr. YILDIZ ERHAN'a v e Savın Prof Dr. NECMETTİN ÖZDEMİR'e SSK Tepecık Doğume\ı Şef Yardımcısı Sayın Dr MUZAFFER SANCI'ya \e bızlere her zaman moral desteği \eren dostlanmıza ıçtenJıkle teşekkür ederız Prof. Dr. RAMAZAN İNCÎ KARTAL 1. SlîLH HLTOJK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 2001 9 Tereke Tasfiye AlacakJı Se\il Sürücü-Ibrahim Âltun-Yılmaz Altunel; 27.02.1999 tarihinde \efat eden Selahattın Bılır'in bırin- cı zümre mırasçılannın tamamının mırası reddettiklerini beyanla miras bırakan Selahattın Bılır'in terekesınin tas- fıyesine karar verilmesini istemişler, toplanan delıllere göre terekenın tasfıyesıne \e tasfiye işlerinı idare et- mekle Avukat Uker Hasan Duman'ın tayinine karar ve- rilmiş olraakla; Mahkememizce verılen tensip karan uyannca ölenin alacaklılarıyla borçlulannın alacak ve borçlannı belgeleriyle bırhkte ışbu ılan tanhınden itiba- ren 1 (bir) ay içinde dosyaya ve deftere kayıt ettirmeleri gerektıği. aksi halde yazılmayan alacaklardan dosyamı- zın sorumlu olmayacağı. bu ılanın kefalet sebebi ile ala- caklı olanlan da kapsadığı hususu Türk Medenı Kanu- nu'nun 560, 561 ve müteakip roaddelen gere|mce i)a- nen tebliğ olur. 28.05.2002 Basın: 3^250
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle