Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 0 HAZIRAN 2002 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Çiler: Kriz
one çekildi
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) - DYP Genel
Başkanı Tansu Çıller,
partisinin dünkü grup
toplaniısında yaptığı
konuşmada. sonbaharda
gelmesi bekJenen kriz
dalgasının öne çekildiğini
ileri sürdü. Koalisyon
ortaklannın barajı
aşabilmek için AB istisman
yaptığını söyleyen Çiller.
Türkiye'nin AB ile tam
üyelik müzakerelerine
başlamasının bu ekonomik
şartlarda çok zor olduğunu
kaydetti.
'Özkan' sitemi
EcevrTi kızdırdı
• ANKARA (Cumhurnet
Bürosu)-BazıDSP"lı
millervekıllerini kabul eden
DSP Genel Başkan
Yardımcısı Rahşan Ecevit,
tstanbul Milleftekıli Bahri
Sipahi"nin "Partıde
(Hüsamettin) Özkancılar,
genel merkezcileraynmı
yapılıyor. Bunun partiye
zararı var. Bunlara son
verilmelı. partide birlik ve
beraberlik sağlanmalıdır"
şeklındeki sitemine
sinirlendi. Rahşan Ecevit.
Sipahı"ye "Bu konuyu
kapatalım"" karşılığını
verdi.
Yalçın Kiiçük
eü'ye dönüyor
• ANKARA (AA)-
Ankara 8. Idare
Mahkemesi. Prof. Dr.
Yalçm Küçük'ün, Gazi
Ünıversıtesı (GÜ) öğretım
üyelığıne dönme istemınin
rektörlükçe reddine ilışkın
işlemınin iptaline karar
verdi. Kararda. 2547 sayılı
Yüksek Öğretım
KanunıTnun 60.
maddesinin (b) fıkrasında,
"Yükseköğretim
kurumlanndan. mahkeme
veya disiplin kararlan ile
çıkanlanlar hariç olmak
üzere. herhangi bir nedenle
kendi isteği ile aynlan
öğretim üyeleri. başvurulan
üzenne bu kanun
hükümleri çerçevesinde
kadro koşulu aranmaksızın
tekrar aynldıklan
yükseköğretim kurumlanna
dönebilirler" hükmünün
\er aldığına işaret edildi
SHP'nin kadın il
başkanları
• ANKARA (AA)-
Sosvaldemokrat Halk
Partisi'nin (SHP). atadığı
14 ıl başkanı belirledi. SHP.
bu hafta sonuna kadar
toplam 41 il başkanını
belırlemeyi hedefliyor.
Sınop. Ağn ve
Gümüşhane'de kadın il
başkanlan görevlendiren
SHP'de. belirlenen il
başkanlan şöyle: Eyüp
Altaylı (Istanbul). Ibrahim
Tez (Ankara). Ulvi Güleç
(Hatay), Ali Aslan
(Manisa). Sevil
Koyuncuoğlu (Sinop), Ruhi
Aşıkoğlu (Kastamonu),
Necıp Enver Demirer
(Sakarya). Fatma Kotan
(Ağn). Yaşar Yükselen
(Kırşehir), Sevıl
Dülgeroğlu (Gümüşhane).
Mahmut Tuncer Caferoğlu
(Erzuram). Erdoğan Dinçel
(Karabük), Mehmet
Yıldırmak(Bartın),
Mehmet Ünlü (Osmaniye).
ziyaret
• ANKARA (Cumhuriyet)
-Başbakan Bülent
Ecevit'in eşi, DSP Genel
Başkan Yardımcısı Rahşan
Ecevit. DSP'li
milletvekilleri ile görüştü.
Ecevit çiftinin Oran
Sehri'ndeki çalışma ofisine
gelen ve yaklaşık 1 saat
kahşan Ecevit ile görüşen
milletvekilleri, herhangi bir
sçıklama yapmadan
svnldılar.
'Siyasi belirsizlik ülkeyi felakete sürükler, o zaman bizi erken seçim bile kurtaramaz'
ÜTÜSİAD'dan sertuyarıEkonomi Servisi - Türkiye
Sanayicileri ve Işadamlan
Derneği (TÜSİAD) Yöne-
tim Kurulu Başkanı Tuncay
Özilhan, siyasi belırsizliğin
ülkeyi bir felakete sürükle-
yebıleceğini belirterek "Bu
gidişe dur denmezse iktidar
partfleri felaketi kendi elkri\-
le haorlamış olacaklardır"
diye konuştu. Türkiye'nin
ikinci bır eksi büyümeyi kal-
dıramayacağını dile getıren
Özilhan. "Çöküntüöylehız-
h gerçekleşir Id erken se-
çim' bfle bizi kurtaramaz"
şeklinde konuştu.
TUSİAD'ın, yılın ilk Yük-
sek Istişare Konseyi (YÎK)
toplantısuıtn açıhşında ko-
• Türkiye'nin ikinci bir eksi büyümeyi kaldıramayacağını
söyleyen TÜSlAD Başkanı Tuncay Özilhan, "Bu gidişe dur
denmezse iktidar partileri tarihlerinin en büyük hezimetini kendi
elleriyle hazırlamış olacaklardır" dedi.
nuşan Özilhan, programın
bütün çabasının iç borçlan
kademeli bir biçimde azalt-
mak olduğunu belirterek iç
borcun yeniden tırmanışa
geçmesininin ekonomik, po-
litik ve sosyal açıdan çok bü-
yük risk yarattığını söyledi.
Özilhan, Türkiye ekono-
misinin artık ikinci bir eksi
büyümeyi kaldıramayacağı-
nı belirterek " Bunun yarata-
cağı yeni bir işsizlik dalgası-
IU, sosyaJ olarak taşıyabilme-
miz münıkün değfldir" şek-
linde konuştu. Hükümetin
mali piyasaları irrasyonel
noktalara itecek davranışlar-
dan kaçınmasının bunun için
çok önernli olduğunu vur-
gulayan Özilhan. "tktidar
olsun, muhalefet olsun Tür-
kiye'yi yönetme iddiasıyla
sahnede bulunan ülkemizin
tünı siyasi aktörkrinin gör-
mesi gereken gerçek şudur:
Siyasi belirsizlik ülkeyi bir
felakete sürükleyebüir. Bu gi-
dişe dur denmezse iktidar
partileri tarihlerinin en bü-
yük hezimetini kendielleriy-
le hazırlamış olacaklardır.
Muhalefet partileri ise oluş-
masına katkıda bulunduk-
lan enkazm alünda kalarak
yönetilebilir ohnaktan çık-
mış bir ülke devralacaklar-
dır. Çöküntü öyle hızhgerçek-
leşir ki en erken seçim bile bi-
zi kurtaramaz" dedi.
Özilhan, Türkiye'nin için-
de bulunduğu durum göz
önüne almarak TBMM'nin
yazın da çalışmasını istedi.
Türkiye'nin içinde bulundu-
ğu sıkıntılan çıkarmasını is-
teyen Özilhan, "Kopenhag
kriterleri ile ilgili adımlar at-
sın ki Türkiye'nin yolu açıla-
bilsin" dedi.
TÜSlAD Yüksek İstişare
Konseyi (YÎK) Başkanı Mu-
harrenı Kayhan ise konuş-
masında Türkiye'nin önü-
müzdekı aralık ayında Avru-
pa Birliği'nden müzakere
takvimi alması için ellerin-
den gelen bütün baskıyı yap-
tıklarını söyledi. Kayhan,
Türkiye'nin birinci gündem
maddesinin AB olması ge-
rektiğini kaydetti.
Niyet mektubu gönderildi
Atıl istihdamda
sözler tutulacak
ANKARA (Cumhu-
riyet Biirosu) - Hazıne
Müsteşarlığı, 2. gözden
geçırmeye ılişkın niyet
mektubunun gönderildı-
ğini açıkladı. Devlet Ba-
karu KemalDerviş ın de
ımzalamasıyla IMF'ye
gönderilen mektupta, iş-
letme hakkı devirlennde
hangi şirketlere Hazıne
garantisi venleceğine
Haziran ayı sonuna ka-
dar karar verileceğı be-
lirtildi. Merkez Banka-
sı'nın enflasyon muhase-
besi uygulamasına da
uygun koşullar oluşru-
ğunda geçeceği kayde-
dıldi.
IMF Icra Direktörleri
Kuru-
^IMF'ninl.lmifyar
doiarlık kredi
görüşmesinin önkoşuhı
olatı niyetmektubunda,
Ktnenk,aal
istUıdütnm azattünutsına
iiişkuıplanut 2002 Eyiiil
sonuna kadar
açJdanacağı ve işletme
hakkı devirierinde hangi
şirketlereHadne
garantisi \vrüeceğine
haziran ayı sonuna
kadar karar verüeceği
taahhütüyer ahk
lu'nun 1.1
milyar do-
larlıkkredi
görüşmesi-
nin ön ko-
şulu olan
niyet mek-
tubu, dün
IMF'ye
gönderildi.
Mektubun,
Pamuk-
bank'ınfo-
nadevrinin
ardından
gönderil-
mesi, Pamukbank'a iliş-
kin gelişmelerin de mek-
tuba yansıtıldığı değer-
lendirmelerine yol açtı.
Edinilen bilgiye göre Ke-
mal Derviş ve Merkez
Bankası Başkanı Sürey-
ya Serdengeçti'nin im-
zasını taşıyan mektupta
şu taahhütler yer aldı:
• KÎT'lerde.atılıstıh-
damın azalhlmasına ihş-
kin plan 2002 Eylül so-
nuna kadar açıklanacak.
Gerekmedikçe gönüllü
emeklilik dışında bir iş-
ten çıkarma olmayacak.
• lcra-Iflas Yasası'na
üişldn düzenleme hazır-
lanacak.
• Gelir Idaresi yeni-
den yapılandırılacak.
Temmuz ayı sonuna ka-
dar bu çerçevede, bir de-
netim koordinasyon bi-
rimi oluşturulacak.
• TÜPRAŞ'ın ıkincil
halka arzı gerçekleştiri-
lecek. TEKEL'inbünye-
sinde yeni şirketler oluş-
turulacak. Enerjide iş-
letme hakkı devirleri ko-
nusunda. Hazine garan-
tısi verilebilecek yatı-
nmcılar haziran ayı so-
nuna kadar belli olacak.
Kalanlar, 2002 Temmuz
ayı sonuna kadar Özel-
leştirme Idaresi Başkan-
lığYna devTedilecek.
• Yatınm ortamının
ıyileştirilmesine yönelik
çalışmalar hızlandınla-
cak ve Yatı-
nm Konse-
yi'nin ilk
toplantısı
temmuz ayı
içinde yapı-
lacak.
• Merkez
Bankası uy-
gun ortama
geçildiğinde
enflasyon
muhasebesi-
ne geçecek.
İpekyolu 2002 SOtta erdi - Türk Sflahlı Kuvvetieri Banş Için Ortakhk Eğffim Merkezi (BtOEM) Ko-
mutanlığıncadüzenlenen"İpekYolu-2002Ceneral/AmiralSemineri" sonaerdi.Seminerinsonaermesidola-
yısıy la Kara Kuvvederi EDOK komutanhğı'nda sertifika töreni yapüdı. Törende, Cenelkurmay Başkanlığı Ha-
rekât Daire Başkanı Korgeneral Köksal Karabay. seminere kanİan general ve amiraOere sertifıkalannı sundu.
ERASLAN ÖZKAYA, 144 ÜYENÎN OYUNU ALDI
Yargıtay, başkanını seçti
SSK'ninya-
tınmlan,
2002 yaurım programın-
daki ilk haliyle tutula-
cak. Emekli Sandığı'nda
da tasarruf programı ya-
pılacak.
• Memurlar ve kamu
görevlilenne yönelik etik
ilkelerin belirlendiği ya-
sa 2002 sonuna kadar
yasalaştınlacak.
• Vergi ıdaresinin ye-
niden yapılandınlması
konusunda haziran ayı
sonuna kadar fonksiyon-
lann yeniden tanımlan-
dığı bir plan ortaya ko-
nulacak. Kamu kuruluş-
lannın birikmiş vergi
borçlannın tahsili
konusunda eylül ayı
sonuna kadar bir plan
hazırlanacak.
ANKARA(CumhurivetBürosu)-
Sami Sdçuk'un yaş haddınden emek-
liye aynlmasıyla boşalan Yargıtay
Başkanlığı'na, iki gün süren seçim-
lerin ardından 1. Hukuk Dairesi Baş-
kanı Eraslan Ozkaya seçildi. Yargı-
tay Başkanlığı'na seçilen Özkaya,
yaş sınınndan dolayı yaklaşık 2 yıl
göre\- yapabilecek.
Yargıtay Genel Kurulu'nda iki gün-
dür süren seçimlerin dün yapılan be-
şinci tunında, Yargıtay Başkanveki-
lı Mater Kaban ile 1. Hukuk Daire-
si Başkanı Eraslan Özkaya yanştı. Bu
turda Özkaya 120, Kaban' 100 üye-
nin oyunu aldı. 17 oy boş, 2 oy ge-
çersiz sayıldı. Seçimlerin 6. tunında
ise Özkaya 125, Kaban 101 üyenin
oyunu aldı. Öğleden sonra yapılan se-
çimlerin yedinci tunında, Eraslan
Eraslan Ozkava.
Özkaya 144 Yargıtay üyesinin oyu-
nu alarak Yargıtay Başkanı seçilirken
Kaban 85 üyenin oyunu aldı. Seçim-
lerde, 8 üyenin oyu boş, 1 üyenin
oyu ise geçersiz sayıldı.
Yargıtay Yasası'na göre, başkan
seçilebilmek için 250 üyenin en az
126'sının oyunu almak gerekiyor.
Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya,
1939 yılında Hacıbektaş'ta doğdu.
Ankara Gazi Lisesi'ni bitiren Özka-
ya, Ankara Üniversitesi Hukuk Fa-
kültesi'nden 1962 yılında mezunol-
du. Ankara hâkim adayı olarak mes-
leğe başlayan Özkaya, sırasıyla Hı-
ms Cumhuriyet Savcılığı, Tuzluca
ve Pazarcık hâkim yardımcıhğı, Pa-
zarcık hâkim yardımcıhğı, hukuk hâ-
kimliği ile Haymana ve Ankara hâ-
kimliği görevlennde bulundu. Fran-
sızca bilen ve yayımlanmış eserleri
bulunan Özkaya. 27 Mayıs 1986 ta-
rihinde Yargıtay üyeliğine seçildi. 15
Eylül 1994'te Yargıtay Büyük Genel
Kurulu'nda Birinci Hukuk Dairesi
Başkanlığı'na seçilen Eraslan Öz-
kaya'nın üç çocuğu bulunuyor.
CHP'den enerjipolitikalarına eleştiri
IZMİR(CumhuriyetEgeBürosu)- L luslararası bü-
yük sermaye şirketlerinin Türkiye'nin enerji paza-
nnı ele geçirmek için tüm güçleriyle seferber olduk-
lanna dikkat çekilerek bu kıskaçtan kurtulmak için
ulusal kaynaklann değeriendirilmesi istendi. CHP So-
ma îlçe Başkanı Abdullah Saka. yanlış politikalann
Soma'da da sıkıntılara neden olduğunu \Tirguladi.
Ülkemizin savlananlann aksine, enerji kaynakla-
n açısmdan zengin bir potansiyele sahip olduğuna
dikkat çeken Saka, bugün kömür rezervierimizin
3'te birini, hidroelektrik potansiyelimizin de sade-
ce 4'te l'ini kullanabildiğimizi anımsattı.
Yurtıçı kömür, petrol ve doğalgaz aramalannın, 1985
ylında çıkanlan Maden Yasası ile hemen hemen dur-
dunılduğunu kaydeden Saka, "Ülkemiz, özeDUde
elektrik üretiminin büyük kısmı ithal doğalgaza da-
yah enerji politikası etldsine alınmıştır. Enerjide çe-
şitlilik oiması gerekir. Doğalgaza bagımlılık. bağım-
sızhğınıızı tehdit ediyor. Ülkemizin güvenüği ile ilgili
kurumlar bu konuva acil önlem almabdır" dedi.
IRMIKI AYDIN ENGİN aengirva doruk.net.tr
Ankara habercı takımının azı-
lılanndan Adnan Keskin, bir
kez daha kollannı sıvayıp yüce
devletimizin derinliklerinde ko-
tarılmış birkepazelıği gün ışığı-
na çıkardı ve bize. "salakyerı-
ne konduğumuzu" bir kez da-
ha anımsattı. Radikal'in mutfa-
ğında çalışan arkadaşlanmız da
bu haberi gazetenın manşetine
taşıyarak üstüne tüy diktiler.
Bana da (bize de) bir kez da-
ha midemizin öfkeden burkul-
ması, yüzümüzün kızarmasın-
dan ibaret bir çaresizlik kaldı.
Olay özetle şu:
Türkiye, devletin (yani deviet
organlarının ve görevlılerinin)
yurttaşlara karşı işlediği suçlar-
dan dolayı, iç hukuk yolları tü-
ketildiği takdırde Avrupa insan
Hakları Mahkemesı'ne
(AlHM'ye) başvurma hakkını
1987'de gönülsüz de olsa ka-
bul etti.
Ardından daAlHM Sekretar-
yası'nı bunaltan bir sağanak
başladı. 15 yılda 5000i aşkın
başvuru. Bu 5000 başvurunun
1539'unun konusu ışkence.
Yani devletin güvenlık kuv-
vetleri yurttaşına ışkence yap-
Akıllı Çözüm - Kurnaz Çözüm
mış (Örnegin: B.k yedirmiş, fa-
lakaya yatırmış, filistinaskısına
çekmiş, cinsel organlanna elekt-
rik vermiş, dövmüş, tecavüz et-
miş, cop sokmuş, diş sökmüş).
Yurttaşlar savcıya başvur-
muşiar. Savcı dava açmış ya
da açmamış. Yargı süreci baş-
lamış ya da başlamamış. Baş-
layan yargılamalar sonuçlan-
mış ya da sonuçlanmamış. (Ma-
nisa'da gencecik çocuklara iş-
kence yapan polıslenn davala-
rının hâlâsonuçlanmadığını bi-
liyor musunuz?) Sonuçlanan
davalarda işkence yapan gü-
venlik görevlileri beraat etmış
ya da beraata benzer cezalar-
la yakayı sıyırmışlar. Yargıtay iti-
razlan şöyle ya da böyle nok-
talanmış.
Boylece yurttaş(lar) iç hukuk
yollannı tüketmış. Adil yargı hak-
ları için son kapıyı çalmışlar: Av-
rupa insan Haklan Mahkemesi.
15 yılda tam 1539 başvuru.
AİHM, önüne gelen dosya-
larda, Türkıye'dekı yargının ce-
zalandırmadıklarından 157'sin-
de işkence suçu işlendiği kara-
rına varmış; 9'unda ise devleti
suçsuz bulmuş. 400 dosyada
ise AİHM, devleti haksız bula-
cağı belli olunca, deviet "dos-
tane çözüm" yoluna gitmeyı
yeğlemiş. Yani yurttaşlara dö-
nüp "Al istediğin tazmınatı ve-
reyim; sen de davadan vaz-
geç"demiş.
Bugüne dek Türkiye Cumhu-
riyeti Devleti suçlu bulunduğu
davalardan dolayı 1.5 milyon
dolarödedi. Daha 9 milyon 500
bin dolarödeyecek. Toplam 11
milyon dolar. Henüz karara bağ-
lanmayan davalar da cabası...
Bu paralar devletin kasasın-
dan çıkıyor. Yani bılmem nere-
de (diyelım Manisa'da) polis
olup, sanık sorgusunu elektrik-
le, falakayla,filıstinasktsıylayap-
mayı hak bilen birtakım herifler
işkence suçu işliyor ve deviet de
kendi "memur-evlatlan"r\ın ye-
diği haltı takır takır ödüyor.
Elbet benden, senden, bizden
topladığı vergilerden ödüyor...
(Anımsayanlarınız çıkacaktır.
Bu utancı ve enayi yerine kon-
mayı sindiremediğım ıçın, benim
vergi payımdan ödeme yapılma-
ması için dava açmaya kalkış-
mıştım. Epey Tırmık okuru da
"Bende... Bende... Bende..."
dıyerek ardım sıra sıraya gir-
mişti. Ama Istanbul Barosu'nun
hukuk uleması bizim yargı sis-
temimizde böyle bir dava açı-
lamayacağı fetvası verince su-
sup oturmak ve "inşallah dev-
iet aklını başına toplar da iş-
kenceyi ciddı olarak önler" di-
ye umutlanmaktan öte çare kal-
mamıştı.) Deviet aklını başına
toplamış.
Bakmış ki öde öde bitmiyor;
bakmış ki 1.5 milyon doları öde-
miş, sırada 9.5 milyon daha var;
bakmış ki sırada bekleyen dos-
yalardan da ceza getdikçe ge-
lecek...
N'apmış?
"Sorun"un iki olası çözümü,
"so/ı/"nun iki olası yanıtı var:
Akıllı çözüm: Işkenceyi ön-
lemek. Ne yapıp edip işkence-
ye son vermek. Işkenceyi aklı-
na getiren güvenlik görevlisinin
ürküp cayacağı bir "devletka-
rarlılığı" göstermek.
Kurnaz çözüm: Ödenecek
cezaları cebınden (Hazine'den)
karşılamak yerine, sırtından ata-
cak bir yol bulmak. Örneğin bir
özel fon oluşturmak. Fona fi-
yakalı bir ad bulmak. ömeğin
"Terör ve Terörle Mücadele-
den Doğan Zararlann Karşılan-
masıFonu "demek. Sonra akar-
yakıt satışlarından yüzde al-
maktan, kamu bankatennın kâr-
larına; loto, toto, milli piyango
gibi şans oyunlarının gelirlerin-
den avteskerelerine; sıgaradan
rakıya kadar bütün tekel mad-
delerinden bu fona pay ayıra-
rak fonun parasal kaynağını da
oluşturmak. Yani eskiden iş-
kence tazminatını genel bütçe
harcamalanndan karşılayıp do-
laylı olarak bizi aptal yerine ko-
yarken şimdi doğrudan, adını
koyarak bizden alma yolunu
seçmek...
• • •
Soru: Sizce anayasasında
"hukuk devleti" yazan yüce dev-
letimiz bu iki çözümden han-
gisini yeğlemıştir?
POLTltKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Alman Islamı ProjesL.
Alman Islamı Projesı askıya alınmıştı, ancak
son günlerde bu konu yeniden gündeme getiril-
di...
Beriin'de yapılan bir toplantıda 'Alman Islamı
Projesi'nin tartışıldığını öğrendim...
2000 yılının şubat ayıydı...
Berlin'de 'Alman Islamı Proyes/'yle birlikte,
Türklerin Almanlaştırılmasına ilişkin 'Uyanış Kül-
türû' gündeme getirilmişti...
Bu eylemin başını Almanya'da eğitim-araştır-
ma uzmanı olarak tanınan Micha Brumlik çeki-
yordu...
Brumlik, 'Eğitim ve Bilim Sendikası'nın (GEW)
yayın organına verdiği demeçte şöyle diyor:
"Yabancı ülkelere göç eden toplumlara, kendi
anadillerinde eğitim verilmesi ımtiyazının kaldınl-
ması gerekir..."
AJmanya'da 7 milyon 500 bin göçmen yaşı-
yor...
Bu sayının 2 milyon 400 bini Türkiye Cumhu-
riyeti yurttaşı...
Geriye kalanları ise Hırvatlar, Sırplar, Faslılar,
Iranlılar, Pakistanlılar, AB ülkelerinden gelenler
oluşturuyor...
Almanya'da resmi verilere göre 'ulusal azın-
lık' 90 bin kişiyle sınıriı kalıyor...
Micha Brumlik'e soruyorlar:
"Göçmenlere anadillerinde eğitim verilmesi
ımtiyazının kaldınlması, hangi politik nedenlere
bağlı?"
Boımlik'in yanıtı hayli ilginç:
"Bugün artık yabancı ailelenn çocuklannı, ne
kendi toplumlanna ne de geldiklen Almanya 'nın
altyapısını yansıtan bir kültüre yakın tutmak söz
konusudur. Nitekım, yeniyeni yapılanmaya baş-
layan farklı birkültürün doğuşu üzennde durmak
gerektiğini düşünüyorum. Elbette ki, farklı top-
lumlann kültürlerini birbirinden ayırarak yal-
nızca bir tanesi üzerinde yoğunlaşmak ya da
yalnızca kendi kültürümüzü ön plana çıkarma-
nın yanlış olduğunu biliyorum. Fakat göç eden-
lerin geldiklen topraklarda konuşulan dilin, her-
kesin ortak bir değeri olarak benımsenmesi, her-
kesin kendi dilinde eğitim görmesı ile doğan
ayrılığı ortadan kaldıracaktır."
• • •
'Alman Islamı Projesi'nin bir başka ayağı olan
'Uyanış Kültürü' bir asimilasyon (kendi içinde
eritme) politikası degıl midir?
Ben bu soruya daha önce bazı Alman politika-
cılara sorduğumda şu yanıtı almıştım:
"Bu ınsanlar Almanya'ya zorta getirilmediler,
kendi özgür iradeleriyle geldiler. Geldikleri ül-
kede, kendi dil, din ve kültürlerini gündemde tu-
tan bir devietyöntemiyle karşılaşmayı bekleme-
diklerini varsaymamız gerekir..."
1990 yılının başlannda Almanya bu görüşte de-
ğildi...
Tüm göçmenler kendi kültürlerini, kendi din-
lerini geliştirmek için Alman hükümetinden des-
tek görüyoriardı...
Almanya'da 2000 cami bulunuyor...
Köktendinci örgütlenme de buralarda yapılıyor...
Alman anayasasının ikinci maddesi, okullarda
din dersinin diğer dersler gibi verilmesinin önü-
nü açık tutuyor...
Bu ne demek oluyor?
"Kiliseler yoluyla temsil edilen Hıristiyan ge-
leneğinin Islam dininde cemaatler yoluyla sür-
dürülmesi..."
Milli Görüş örgütü, Alman anayasasını gerek-
çe göstererek Berlin'deki okullarda 'Islam Der-
s/'ni vermek için dört yıl önce yargıya başvurup
2001'de amacına ulaştı...
Berlin'de kıyamet koptu!..
Milli Görüş'ünamacı, bu yargı karanyla tüm AJ-
manya'da 'Islam Din Dersi' vererek 'kilise ver-
gisi' gibi 'cami vergisi' toplamaktı...
Bu para her yıl en azından 2,2.5 milyar mark
ediyordu...
• • •
Bugün Almanya'da gelinen noktaya bakıldı-
ğında şu gerçek ortaya çıkıyor:
Aralannda 2 milyon 400 bin Türkiye Cumhu-
riyeti yurttaşının bulunduğu 7 milyon 500 bin
göçmen çocuğu, okullarda kendi dillerini ve kül-
türlerini öğrenemeyecekler ama Islam dini ders-
lerini Almanca alabilecekler!..
Kürt kökenli yurttaşlanmızı "anadilde eğitim"
diyerek kışkırtanlar, AJmanya'da yaşayan TC yurt-
taşlannın Islam kimliklerini öne çıkartıp yeni oyun-
larhazırlıyorlar...
Bunun adı da şu, Almanya'da:
"Yeni kuşak yurttaşı!.."
Bir başka deyişle de şöyle:
"Bırakın Türk kimliğini, size Alman Islamı kim-
liği yakışıyor..."
hikmet.cetinkayaın cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Aydın Engin
'Kıtabın içinde, 12 yıllık siyasal
göçmenliğime ilişkin epey ip-
ucu, epey ayrıntı var. Keza Al-
manya da Frankfurt gibi birfi-
nans metropolünde taksi süren
bir göçmenin 'ruh hali' de kita-
bın çeşitli bölümlerineyansıyor.
Aradan yıllar geçti. Hâlâ
Frankfurt un sokaklanm ezbere
biliyorum. i'aşamda bir daha
hiç kullanmayacağım bir sürü
'çöp' bilgi belleğimde hâlâ
canlı ve silinmiyor. Sizin
açımzdan elinizdeki kıtap, kolay
okunan, kımi kederli çoğu
eğlenceli anılardan ibaret.
Yazar açısmdan ise çok zorlu,
çok boğucu 12 yıllık siyasal
göçmenlik yaşamının yansını
kapsayan biranılardemeti.'
12 Eylül darbesine Almanya'da
bir otel odasında yakalanan, tam
on iki yıl boyunca Türkiye'ye
dönemeyen, siyasal sürgün ola-
rak yaşadığı bu dönemin altı yı-
lını Frankfurt'ta şoförlük yapa-
rak geçinen gazeteci, tiyatrocu,
oyun yazan. radyocu Aydın En-
gin 'in anıları.
DENEMELER
YAYINLARI