Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SArFA CUMHURİYET 14 HAZİRAN 2002 CUM
HABERLER
Boğaziçi'ndeki büyük protesto eylemine destek verenler arasında
. Karadeniz'e kıyısı olan öbür ülkelerden de sivil toplum kuruluşlan vardı
petrol yoluyüksekyargıda©KTAYEKİVCİ
Ulusal ve uluslararası yasalara göre "Dünya
MirasT sayılan fstanbuTun Boğaziçi SfT Aİa-
nı'ndaki "radar kuleleri", petrol tankerlerinin
"sürekH geçişjni düzenlemek" üzere kıvı kuşa-
ğında vükselirken. aynı kıvılardan denize açı-
larak aynı petrol geçişini "protesto" eden eylem-
cilere katılan Büyükşehir Belediye Başkanı AH
Müfit Gürtuna. basına şu derneci vermiş:
"îstanbul Boğaa asia petrolyolu değildir^ Ta-
rihin, coğrafyaııın eşine bir daha rastiamayaca-
ğ/L,dünyanm en güzd buluşma noktasMhr_" (Hür-
riyet- 10.06.2002)
Istanbul için bu tehlikenin, yanlış kentleşme-
den bile daha büyük riskler taşıdığını söyleyen
Gürtuna şunlan da ekleyivermiş.
"Boğaz'ın petrol yolu obnasuun nedeni, ulus-
lararası petrol şirkederinin daha fazla para ka-
zanma istegjdir_" (Cumhunyet- 10.06.2002)
9 Haziran Pazar günü 500'den fazla sivil ku-
ruluşun yüzlerce tekneyle katıldıklan "Öhîm Ge-
milerine Hayır" eylemine ait haberleri ertesi gün
okurken bu sözler beni birkaç yıl öncesine gö-
türdü.
Gürtuna'nın suskunluğu'
Koruma kurulu, tam da Gürtuna'nın belirtti-
ği özellilden nedeniyle 1999'un Mart ayında ra-
dar kulelerine "hayır" demiş ve gerekçesini
özetle şöyle tamamİamıştı: "Buproje.Boğaz'ın
peyzajını bozmamn ötesinde, petrol yohı olma-
anı da sürekii kılacaküru."
Bu karara Denizcilik Müsteşarnğı tepkı gös-
terip dava açarken Mimarlar Odası dışında ne
Gürtuna, ne de şımdi eylem yanşına girenlerin
çoğu koruma kuruluna destek verdıler... "Susup*
beklemeyi yeğlediler... Ardından dava radar ku-
lelerinin "aİeyhine" gelişince, müsteşarlık bu kez
davadan çekildi ve 21.09.1999 tarihli Bakanlar
Kurulu karanyla "hafcem'' tayin edilerek koru-
ma lcurulu karanna "tahJdm" uyguladı...
Hakem raporunda; "Radar kulderi BoğaaçTni
korumak içindir; koruma kurulunun buna kar-
şı çıkması göreviyie çetişmektedin»" dendiğinde,
yine ne Gürtuna bunu eleştirdi, ne de şimdi ay-
ru radarlara müşteri olarak geçiş yapacak tan-
kerleri protesto edenler...
Boğaziçi'nin "radarh petrol yolu" olması
için sürdürülen işte bu siyasâl çabalara "tahldmie
de yetinilmeyerek "602 sayût Kanun Hükmün-
de Kararname" (KHK) eklendiğinde bile Gür-
tuna suskunluğunu sürdürüyordu...
Oysa KHK, bu kez de "ruhsatyetldsini" be-
İSTÎYO
Boğaz eyleminde Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Aü Müfit Gürtuna ve ekibinin kullandığı
slogan, radar kulelerine neden sessiz kaiındığımn da özeti gibivdi. (Üstte) Boğaziçi'ndekj tarihi
yalıiar, mimariieri ve konumlanyla dünyadaeşi olmayan bir miras_ İşte bu özgün peyzajı 'koruma'
(!) adına dıkilen kulelerin durumu— (sağda)
lediyeden alıyor, radar kulelerinin inşaat izni-
nın bile Denizcilik Müsteşarlığı'nca verilmesi-
ni hükme bağlıyordu... Açıkça "tstanbuTa el
koymak" anlamına gelen bu KHK'ye karşı da
yine Mimarlar Odası "Ruhsat yetidsi beledive-
dedir" diyerek iptal davası açarken ne büyük-
şehir beledıyesi bu davaya müdahil oldu, ne de
şimdi eylemcilere "destek" vermek üzere Bo-
ğaz'da gazetecilere "görünme" yanşınagjren öbür
ilçe belediyeleri...
'Asıl eylem' gellyor...
İşte böylesi bir "umursamazhklar zuıciri" ile
gelinen 9 Haziran 2002 günü, bir yandan Bo-
ğaz 'ın petrol yolu olmasını "kabcı" kılacak ra-
dar kuleleri ABD'li ünlü Lockheed fırması ve
"yerfi" ortaklan tarafindan yıllarca "işletilmek"
üzere kjyıdaki tarih ve doğa zenginliğı üzenn-
de yükselirken öbüryandan da yüksek yargı, bu
kuleler için açılmış davaya bakıyordu.
Davanın son aşaması ise davacı Mimarlar
Odası'nın İstanbul Büyükkent Şubesi Bülte-
ni'nde özetle şöyle duyurulmuştu: "Radar ku-
Jelerine merkezi hükiimetçe ruhsat \erilmesini
sağlayan KHK, dava açagmuz idare mahkeıne-
since de anayasaya aykın bulunarak iptal iste-
mi>1eAnayasa Mahkemesi'negönderiJdL." ı Mi-
marlara Mekrup - Mayıs<2002)
Yani. eğer Anayasa Mahkemesi de bu ruhsat-
lann hukuka aykın bir KHK ile verildiğini hük-
me bağlarsa, 1999'dan bu yana susan Gürtu-
na'ya ve öbür Boğaziçi belediyelerıne "asıl ey-
lem vapma" olanağı doğacak..
Nasıl mı?..
"Öhlm gemilerine parayia rota gösteren" bu
rantçı kulelere, Boğaziçi SÎT alanında tarihsel
ve doğal dokuyu tahnp eden "kaçakyapi" mu-
amelesi yaparak... Aynca İTÜ Vakfi'nca üstle-
nilerek mimar Ragıp Buhıç'a sipariş edilen ve
her biri Boğaz'daki en değerli mimarhk mirası
arutsal yapılann silüet üzerindeki etkilerini tah-
rip ederek yükselen "kule projderini" de iptal
ederek...
N'ovDrossiysko* dostlannuz
Boğaziçi 'ndeki büyük protesto eylemine des-
tek verenlerarasında Karadeniz'e kıyısı olan öbür
ülkelerden de shil toplum kuruluşlan vardı... Bun-
lardan, "Rusya Ekoloji Birtiği"nın ise Istan-
bul'un gönlündeki yeri bir başkaydı...
Çünkü birliğin üyeleri, geçen yıl da (6 Hazi-
ran 2001) aynı eyieme katılıp ülkelerine döndük-
lerinde, IVovorossiysk Limanı'ndan tankerlere
yüklenen Kafkaspetrolünün "Jstanbul'u tehdit
etmesine" karşı düzenledikleri göstenler nede-
niyle polisten dayak yemişler, hatta tutuklanmış-
lar...
Üstelilc aynı STK'nin Rus yöneticisi Anna Ko-
çineva ile Ukraynalı üyesi .AJIa Seuçuk'a Boğa-
ziçi'ni savunduklan sınıre\iemJerinde dayak atan
"Azerbaycaıı poüsi"... Rus emniyeti de bir ta-
butüzerine "BJackSea" (Karadeniz)yazarakyap-
tıklan yürüyüşe "izinsiz gösteri" diyerek onla-
n içen almış... Şimdi, işte bu gerçek dostlar di-
yorlarrruş ki, petrol sadece Boğaziçi'ni cehen-
neme çevirmeyecek, Tengiz petrolünü Novo-
rossiysk terminallerine aktaran boru hattı güzer-
gâhında da çok önemli "tarihsel değerler" tah-
ribat altında... Aynca yüklemeler nedeniyle Tse-
mezKörfezi ve giderek Karadeniz de hızla pet-
rolebulanmakta...
Ne dersiniz... Uluslararası petrol tekellerinin
Boğaziçi'ni "radaıt petrol kanaJT yapma ka-
rarlanna karşı işte bu gelişmelerle de birlikte ar-
tık gündeme getırilmesi gereken yeni eylem
türü "uluslararasıdayanışma" değil mi?..
Tarilıi Kaleiçi
bakıma alııulı
ANTALYA (Cumlıuriyet) - Antalya'nın tarihi kent
dokusuna sahip en önemlı mekânlanndan Kaleiçi,
renklenecek. Geniş çaplı tadilat için önemJi bir adım atan
valiük, boya firmalannın da desteğini alarak tarihi evleri
bakıma alıyor. Antalya Valisi Ertuğrul Dokuzoğlu'nıtn
önerisi, Kaleiçi Rotary Klup ve boya firmalannın da
desteğiyle, tarihi evlerin onanmı ve boyatılması
konusurıda düğmeye basıldı. Önümüzdeki hafta
başlayacak çalışma dogrulrusunda, Kaleiçi'ndeki 3
anacaddedeki 18 evle birlikte, AJaaddin Camii,
Mevlevihane ve Kültür Bakanlığı Sanat Galerisi, orijinal
renklerine uygun bir şekilde boyanacak. Paşa Camii,
Bahk Pazan, Uzun Çarşı, Iskele ve Ali Efendi gibi
mahallelerdekı evlerin, tarihi dokusuna uygıxn ve aslına
zarar verilmeksizin yeruden renklendirileceğini belirten
Vali Ertuğrul Dokuzoğlu, boyama işinin sponsoru olan
firmalara teşekkür etti. Kaleiçi "nde yoğun ve gereksiz
birtrafık olduğıma da dikkat çeken Dokuzoğlu. "Tarihi
doktrva sahip Kaleiçi'nin bu trafîkten anndınlnıası lazını.
Ben bunu yetküi mercikre fletiyormn" diye konuştu.
Dokuzoğlu, Muratpaşa Belediyesfnin de sezon sonundan
rtibaren Kaleiçi caddelerindeki önemli kaldınmlan
düzenJeyeceklerini ve yol çahşmalan yapacaklannı
vurguladı.
RedBull tarüşması
uluslararası boyutta
Enerji içeceği Red Bull, Avrupa'da ölümlere neden oluyor diyen Tanm
Bakanı Gökalp ve bakanlık hakkında 1.4 trilyon liralık dava açıyor
OZKAN GUV'EN
Kontrol belgesi verilmediği için
Türkiye'de satışı durdurulan enerji
içeceği Red Bull ile MHP'li Tanm
Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp
arasındaki tartışma, uluslararası
boyut kazandı. Red Bull'un
Türkiye'deki dağıtıcısı SOE Gıda
Şirketi'nin, Tanm Bakanlığı
hakkında açmayı düşündüğü 250
milyarlık tazminat davasına, Red
Bull'un
Avusturya'daki 1
merkezi de
müdahil olarak
katıhnaya karar
verdi. Red Bull,
"Red Bull,
Avrupa'da
ölümîere neden
ohıyor" diyen
Gökalp ve bakanlık
hakkında 1.4
trilyon liralık dava
açıyor. Enerji
içeceği Red Bull
ile Tanm Bakanlığı
arasında vaşanan
gerginlık 2002
yılının mart ayında
başladı. Tanm
Bakanlığı'nın mart
ayında çıkarttığı ve
enerji
içeceklerinde
azami kafein
miktannı 300
miligram olarak
belirlendiği
tebliğin ardından
Red Bull, içınde
320 miligram kafein bulundurduğu
gerekçesiyle kontrol izru alamadı.
Tanm Bakanı
Gökalp, Red Bull'un
ithalatının engellenmesınin
arkasında, "özel bir amaç ve ticari bir
niyetin söz konusu olmadığınr
açıklamasına karşın ortaya bazı
iddialar atıldı. Tanm Bakanı
Gökalp'in, Red Bull'un dağıtımını
yakınlanna yaptırmak için bu tür
uygulamalara yöneldiği ileri sürüldü.
Satışa izin yok
Tanm Bakanı Gökalp'in mart ayında çıkardığı bir tebliğ ile
Red Bull'a kontrol izni veriünedi. Tanm Bakanı Gökalp'in
ısrarla tanunadığını ve bilmediğini söylediği Medyapol veya
yeni adıyla On Reklam Ajansı'nın bakanlığa "iş" yaptığı
belirlendi. Bakanlığın bastırttıktan sonra pıyasadan toplattığı
ileri sürülen "Tfirldye'yi Yeffflendireceğiz-Prof. 0r. Hûsnii
Yusuf Gökalp, Tanm ve Köyişleri Bakanhğı Koruma ve
Kontrol Genei Mfidûrlüğâ" dergilerinin On Ajans tarafindan
yaptınldığı da ortaya çıktı. Bu geh'şmeler olurken 10 aydır
satış yapamadığmı belirten SOE Gıda Şirketi'nin Genel
Müdürü Aykut Ferah, Tanm Bakanlığı hakkuıda 250 milyar
liralık tazminat davası açacağını söyledi. Bu davaya Red
Bull'un Avusturya'daki merkezi de müdahil olarak katıhnaya
karar verdi. Şirket bakanlık hakkında 1.4 trilyon liralık
tazminat davası için kollan sıvarken Ferah şöyle konuştu:
"Red Bull dünyada 1.5 milyar kutu saOyor. Aleynimizde -
bflnmel olarak kanıtianan hiçbir rapor olmamasına karşm
Türfdye pazanna güişimiz engeflendi 13 bakan ile görüştüm.
Hiçbiri anlanı veremedi. Bu olaylar nedeniyle 772 kişiyi işten
çıkannak zonında kaklım. Savaşıvorum. Bu savaşı sonuna
kadar bırakmayacağun. Bakanla benim aramda geçen bir
savaş haline dondü."
tşte gündeme gelen iddialann
gelişimi:
Mart ayında Tanm Bakanı Gökalp'in
akrabası olduğu ileri sürülen
Mehmet Serkan Gökalp, 1997
yılında kurulan Medyapol
şirketindeki hisselerini 2000
yılında Cevdet Çağan ve Hakkı
Erzurum a devretti. Ve şirketin adı
On Ajans oldu. Medyapol hotmail
adresinden Red Bull'un
Avusturya'daki merkezine 12 Mart
2001'deelektronik
' postayla başvurarak
enerji içeceğınin
Türkiye'deki
dağıtımını almak
istediklerini belirtti.
Ancak merkez,
SOE ile olan
ilişkilerinin iyi
olduğunu ve teklifi
kabul edemeyeceklerini
ifade etti. Medyapol'ün
Red Bull'a 19 Şubat
2002'de gönderdiği
ikinci elektronik
mektupta, Red Bull'un
Türkiye'deki
dağıtımınm kontrol
belgesi nedeniyle sorun
olduğu ve bu sorunun
kendileri ohnadan
çözülemeyeceği
vurgulandı. Mektupta,
"Tanm Bakanoğı ile
yakın ilişldlerimiz
sayesinde sonınunuzu
süratle çözebiliriz"
denildi. Avusturya'dan
gelen yanıt yine
olumsuz oldu.
BİR BAKIMA
SERVER TANtLLt
İki İnsan, iki Örnek...
Politikanın hayu huyu içinde gözlerden kaçtı.
Oysa o olayın ikisi de pek anlamlı ve öğreticiy-
di.
Biri, 7 Haziran günlü Hürriyefteyüi.
Anza yapan F-16 savaş uçağını 3 kez indirme-
ye çalışan, ancak son denemesinde şehit olan
Pilot Üsteğmen Oğuz Yenen'in acı haberini okur-
lara duyuran gazete. bununla yetinmeyip rahmet-
li üsteğmenin neden bu denli ısrarcı oluşunu da
gündeme getiriyor; benzer durumlarla karşıla-
şan deneyimli pilotlarla konuşarak onlann düşün-
celerini aktarıyordu.
Olayın perde arkasıyla ilginç şeylerdi söyle-
dikleri.
Bir deneyimli pilotun söylediği şunlardı: "Ha-
vada koltuk insana sıcakgelir. Bu yüzden kolay-
ca uçağı terk etmek ıstemezsiniz" diyor ve ekli-
yordu: "Atladığmız zaman havada aşın bir so-
ğuk sizin için bir dördüncü boyut. Birçok isten-
meyen durum karşınıza gelebilir. Bu yüzden, bir
psikolojide mümkün olduğu kadaruçağı terk et-
memektir."
Bir başka pilotun hatırlattıkları da şunlar: "Acil
durumda yapılacaklar kıtapta bellidir. Yapıp da
olumlu yanıt alamazsanız, uçağı terk etmekten
başka seçeneğıniz yoktur. En iyipilot, en uzun
yaşayan pilottur. Ama yine de Üsteğmen Ye-
nen 'inkine benzeyen durumlarda ne kuleyi du-
yarsınız ne de başka bir şeyi. Tamamen uçak/a
kendiaranızda sorunu halletmeye çalışırsınız. Bu
yüzden onu çok iyi anlıyorum. O gerçek bir kah-
raman."
Daha önce benzer bir şekilde bir uçağı son an-
da indiren bir pilot, Üsteğmen Yenen'i çok iyi an-
ladığını belırterek "Bize harp okulu dahil, sürek-
li olarak, bu ülkenin mevcut ımkânlan bin bir
zoriukla sağladığı öğretilır. Tüyü bitmemiş yetim-
lerin paralanyla satın alınan bu uçakların bir vi-
dasının bile sonuna kadarzarargörmemesi an-
latılır" demiş.
Bir F-16 uçağının Türkiye'ye maliyetinin 30 mil-
yon dolar olduğunu anlatan aynı pilot, atladık-
tan sonra yanan uçağın enkazına bakıp, "Keş-
ke daha da uğraşıp indırmeye mi çalışsaydım"
diye iç hesaplaşmaya giren çok sayıda uçucu ol-
duğunu söylemiş. Aynı pilot, sözlerini şöyle bağ-
lamış: "Benzer olayı ben de yaşadım. İkinci de-
nememde indirdığımde yıllarca onun mutlulu-
ğunu yaşamıştım. Benım için bundan daha bü-
yük bir sorumluluk olamazdı!"
İşte pilotların görüşleri!
Acil durumda, uçağı terk edip etmeme yolun-
da uçucunun girdiği "ıç hesaplaşma"y\ olağan
karşılayabilirsiniz. Ama, bindiği uçağın, "Tüyü
bitmemiş yetimlehn paralanyla" satın alındığı-
na bakıp, canını kurtaracak yerde onu kazasız-
belasız yere indirme kaygısına düşen insanın yü-
celiği karşısında derinden derine sarsılmaz olur
musunuz? Hele o insanın, 30 milyon dolar da ne,
nice milyonlarca doları, hayali ihracatla, banka
boşaltarak, devlet hazinesini hortumlayarak ce-
bine indiren yığınla itin-uğursuzun yaşadığı ülke-
nin bir yurttaşı olduğuna bakıp verdiği ahlak der-
si, yurttaşlık ideali üzerinde düşünmeden ede-
bilir misiniz?
Evet, daha da çöküp gitmıyorsak, bu, Üsteğ-
men Oğuz Yenen'in ve onun gibi aydın insanla-
rın verdiği dersler sayesindedir de...
Oğuz Yenen'in anısının önünde eğiliyor ve rah-
met diliyorum.
•
Bir başka örnek de şu: Geçen haftalardaHal-
dun Özen'i kaybettik. Nisan başlannda Ankara'da
bir ödül töreni ile bir resitalde öpüşüp ayrıldığı-
mızda, bunun bir son karşılaşma olduğunu iki-
miz de bilmiyorduk...
Yurdu ve insanlan için onca hizmetı olan Hal-
dun Özen'in, içinde çırpındığı sağlık koşullarını
umursamadan bizlere yazıp anmağan ettiği bir ye-
ni kitap da var: Entelektüelin Dramı. Imge Yayın-
lan'ndan çıkan eser," 12 Eylül'ün Cadı Kazanı"nı
anlatıyor.
Yanı ünlü 1402'likler olayını!
12 Eylül'ün, üniversiteyi darma-duman eden
soysuzca girişimini. yıllarını vererek inceleyip ki-
taplaştırmış Haldun Özen.
Amacı da, gizli kalmasın bu olay.
Gizli kalmasın, genç kuşaklar okuyup öğren-
sinler. Gelecekte üniversiteye girişilecek saldın-
ları şimdiden önlemenin bir yolu da budur.
Kitabı okuduğunuzda, Haldun Özen'in onca ağır
koşullarda, bunun altından nasıl kalktığına şaşı-
rıyorsunuz. Ama sonra sonra, çabası doğallaşı-
yorgözünüzde: Aydın olmanın gücünü vesorum-
luluğunu göstermek istemişti yaptığıyla!
Haldun Özen'in örneğini hep hatıriayacağız.
Anısı önünde derin saygılarla eğiliyorum...
Şehit Üsteğmen
OĞUZ YENEN'in
Cenaze töreninde aılemizı bu acı gününde
yalnız bırakmayan;
Milli Savunma Bakanı SABAHATTfN
ÇAKMAKOĞLU, Ha\a Kuvvetleri Komutanı
Orgeneral CUMHUR ASPARÜK, Ege Ordu
Komutanı Orgeneral HURŞÎT TOLON,
Izmir Valisi ALA.4DDÎN YÜKSEL, îzmir
Emnıyet Müdürü HALtL İBRAHİM TATAŞ,
tzmir Büyükşehir Belediye Başkanı AHMET
PRİŞTÎNA, NATO Güneydogu Av. Müş. Kuv.
Kom. Orgeneral OKTAR ATAMAN,
181. Fılo Komutanı MUSTAFA ÇOTUKSÖKEN,
Kartal Vakfı Hava Korgeneral OSMAN N.
SOLAKOĞLU, Kartal Vakfi Gen. Müd.
AYTNTHAKSOY, 5. AnaJet Üssü Komutanı
Hava Pilot Tuğgeneral RIDVAN LTUGÜLER,
değerîi silah arkadaşlan ve ismini yazamadığımız
sayın değerli komutanlann ve bizlere
destek veren değerli tüm Türk halkına
acımızı bizlerle paylaştığı için
teşekkürlerimizi bır borç biliriz.
YENENAİLESt