Katalog

IIA2İRAN 2002 CUMA CUMHURİYET SAYFA 17 Aya İPini'de tfefîle feçen Nisan ayında tarihı anrt yapılardan A»a Irini de bır defile v* defilenin kokteyli y.pılıyor... Iş adresı oarak ne ilgisı varsa Şşlı Beledıye Bışkanlığı'nı gösteren br modacının ckfilesınde Istanbul sesyetesi Aya Irinı'yi dolduruyor... Defilenin kckteylinde garsonlar sıcışıklık yüzünden sergılenmekte olan mozaıklenn üzerıne basarak servis yapıyor... Scsyete eğlenırken patia bıçılemeyen mazaıkler ayaklar altnda kalıyor... Olay biı süre sonra Kültür Bckanlığı'na yansıyor... Bekanlık, Istanbul Va ilıği'ne mozaiklerin ayak altında kalma konusunun so'uşturulması için bir yazı yazıyor... Valilik yazıyı Istanbul ll Kültür Müdürlüğü'ne gönderıyor... ll Kültür Mudurluğü Aya Irini'nin yönetıminden sorumlu olan Ayasofya Müzesi Müdürlüğü'ne yazı yazıyor... Yazışmalar devam ediyor... Sonunda fatura, defileye izin veren bürokrata değil de Aya Irini'deki gece bekçilerinden birine çıkarsa şaşılmaması gerekiyor! posta: derezsom@cumhuriyetcom,tr - Pryasalarda sinirter gerilmiş... "Nörolojik bir durum mu var B aşbakan, Meclıs'ın hızlı çalışıp çok sayıda yasa çıkartmasıyla ovunuyor ama bırçok ya- saAnayasaMahkemesı'ndendonuyor Hu- 1 kumet de hızlı neyse kı Bakanlıkların yayım- ladığı yonetmelıkler Danıştay'dan donuyor Bu ba- kımdan ulkenın geleceğı ve halkın çıkarları ıçın en zor- lu gorevlerden bırı yuksek yangıya duşuyor Anayasa Mahkemesı RTUK Yasası'nın bazı madde- lerinın yururiuğunu durdururken aynı gun Danıştay 10 Daıresı de gezer ve yuzer elektrık santrallerında, Çev- re Etkı Değerlendırme (ÇED) Yonetmelığı'nın bır sure- lığıne askıya alınmasını ongoren duzenlemeyı ıptal et- tı TMMOB Çevre Muhendıslerı Odası'nın başvurusu uzerıne Danıştay, getırılmek ıstenen kuralın kamu ya- ran ve hukukla bağdaşmadığına karar verdı Bız de sozu Çevre Muhendıslerı Odası Yonetım Ku- rulu Başkanı Ettıem Torunoğlu na verelım konuyu bı- raz daha açalım Vahşi Batı "Ulkemızın enerjı sektorunde uzun yıllardır yaşanan plansızlık ve yanlış polıtıka tercıhlerının son halkası olarak gundeme gelen ve 'mobıl santral' adı altında çevre ve sağlık mevzuatlannı atlatarak ışletılmek ıste- nen termık santraller ulkemız ıçın hem enerjı sektoru hem de çevre ve halk sağlığı ıçın yenı bırer tehdıt ola- rak ortaya çıkmışlardır Yaygınlıkları, kapasıtelerı ve kurulma amaçlan goz- den geçırıldığınde hıç de ıddıa edıldığı gıbı konjonk- turel enerjı darboğazlarına yerel çozumler getırmek olmadığı gorulen soz konusu termık santrallar sade- ce son çıkarılan Elektrık Pıyasası Yasası ıle kaldırılmış olan kamu denetımı ve planlama anlayışının yoklu- ğunda sektorun nasıl kâr hırsına teslım edıldığının or- neğı olmuştur Bu doğrultuda, Eylul 2000'de yururluğe gıren dort yenı yonetmehk ıle, Çevre ve Sağlık Bakanlıklan yo- netmelıklerıne ılaveler ve değışıklıkler yapılmıştı. Bu değışıklıkler ıle mobıl santralların 31 Aralık 2002 tarıhıne kadar tesıslenne başlanması ve elektrık ure- tılmesı amaçlanarak, bu santralların ulusal şebekeye bağlantısını sağlayacak enerjı ıletım hatlan, santrallar- da kullanılacak petrol, petrokımyasal ya da kımyasal urun depoları ıle lımanlar, ıskeleler ve rıhtımlara ılışkın faalıyetlerde ÇED raporu alınması koşulu 31 Aralık 2002 tanhıne kadar kaldırılmıştı Gayrı Sıhhı Muesse- seler Yonetmelığı nde yapılan geçıcı madde ılavesıy- le de 'kurulacak yerın mevzuat açısından uygun olma- sı, tesısten kaynaklanabılecek kışı, toplum ve çevre sağlığını olumsuz yonde etkıleyebılecek tum etkenle- rın ılgılı mevzuatlar dahılınde bertaraf edılmış olması' şartıyla bu santralların kurulabılecegı belırtılmekteydı" Neyse kı yargı var Yoksa, "Vahşı Batı"dan da beter olacağız . SESSİZSEDASIZ(I) A -öttce ABCGST UALPE NAMAZA . A - SEUM'B «SEÇMVŞ NAWS>B£Krn ŞgyHlERİNfN E1.LECÎ 5 - TÜCBE1JEJZE MUML>«2. GÖ&/AHLA2. KUEAN Yüksek Yerilim Hattı erdıncutku J yahoo.com Erkeğın kalbıne gıden yot mıdesınden geçer Aşk-ı MENU' Carrefour'da bir anneannenin kimliği Istanbul'da bır cumartesı gunu Yaşı 70'a yaklaşan Gülsevim Akkan, kızı ve ıkı torunuyla Içerenkoy'dekı Carrefour'a gıdıyor Kızı alışverış yaparken Gulsevım Akkan da ıkı torununun elınden tutup oyuncak bolumunu dolaşıyor Torunlarına bırer oyuncak alıyor Anneanne mutlu Torunlar mutlu . Sıra hesap odemeye gelınce Gulsevım Akkan, kasadakı gorevlıye kredı kartını uzatıyor Gorevlı, "kımlık" dıyor.. Gulsevım Akkan kımlığını unutmuş1 Kızının kımlığındekı "anne adı"nı gosterıyor, yanında durup "anneanne" dıyen torunlarını gosterıyor ama nafıle Kasadakı gorevlı bıraz da sertçe 'kımlık" dıyor başka bır şey demıyor... Gulsevım Akkan, torunlarına aldığı hedıyelerın parasını kızına odetmek ıstemıyor Oyuncaklan kasada bırakıp torunlannı uzmek de ıstemıyor Bır yandan da sankı sahte kredı kartı kullanan bır dolandırıcıymış gıbı sırada bekleyenlerın onunde mahcup duruma duşuyor. Oyuncaklann bedelı olan 32 mılyon lırayı çıkartıp odemeyı peşın yapıyor, kartını da alıp çıkıyor. Aklına takılan sorunun yanıtını ıse Carrefour yetkılılennden beklıyor: "Madem ışı bu kadar sıkı tutuyorsunuz, kımlığı bellı olmayan bınnın elındekı kredı kartına nıye el koymadınız 1 " Kadın Sorıınu Değjl, LTke Sorımu NECLAARAT 28 Mayıs 2002 tanhlı Guardıan gazetesınde Isabel Hilton'un "Koruyuculardan Gelen Tehlıke" başlıklı bır makalesı yayımlandı Hılton, bu makalede Afganıs- tan'dakı Bırleşmış Mıletler Gu- venlık Gucu'nun komutasının Turkıye'ye verılmesını ağır bır şe- kılde eleştırıyordu Yazısının alt başlığı ıse "Turkıye'nın Kurdıs- tan 'dakı sıcılı, Afgan kadınlan ıçın korkunç bıruyandır" şeklındeydı Yazar, ayrıca ınanılmaz çarpık bır mantık kullanarak Afganıstan'da- kı olaylar sırasında Turkıye'nın General Abdülraşid Dostum'a destekverdığını oysaDostum'un adamlarının Afgan kadınlara te- cavuz edıp cınsel ışkence yaptık- lannı, bu tecavuzculere destek veren Turkıye'nın ıse Bırleşmış Mılletler Guvenlık Gucu olarak bu tur olaylara karşı koruma gorevı- nı yapabıfmesının soz konusu bı- le olamayacağını soyluyordu Makalenın asıl can alıcı nokta- sında yazar kımı Sevr artığı Batı- lılann ısrarla Kurdıstan demekte dırendıklerı Turkıye'dekı bazı uzantılarının ıse "Bız Kurdıstan sozcüğunu bır coğrafı bölgenın adı olarak kullanıyoruz" turunden anlamsız savunmalara yoneldık- len Guneydoğu'muz ıle ılgılı, bı- lımsellığıtartışmagotururbırKurf Insan Haklan Projesı'ne gonder- me yapıyor; bu rapora dayanarak "Turk guvenlık guçlennın Turkı- ye'de kadınlara sıstemlı bırşekıl- de cınsel tacız ve tecavuz uygu- ladığmı" one suruyordu Yazar, Hazıran 2000'de Turkı- ye'de çeşıtlı sıvıl toplum kuruluş- ları tarafından duzenlenen bır konferansta ve yıne aynı yılın ka- sım ayında kutlanan Kadına Yo- nelık Şıddete Son Uluslararası Gunü'nöe dıle getırılen bazı soz- de gozlem ve bılgılen kaynak gos- tererek "Kurtkadınlannın tacız ve tecavuze uğramalannın bır rast- lantı olmadığını, tecavuzun rakıp etnık grubu yıkıma uğratmada kullanılan bırsılah olduğunu, bu- nu Balkan deneyımınden çok tyı anımsadığımızı" eklıyordu. Hatta daha da ılerı gıderek "Turkıye'de Kurt kadınlara uygulanan cınsel tacız ve tecavuzun belgelendığı davalar, buzdağının yalnızca go- runen kısmıdır Kadınlara gozal- tında uygulanan cınsel tacız, te- cavüz ve ışkencenın çok kez ço- cuklanna ve aıle bıreylenne de yoneltıldığını duşunebılınz" de- mek curetınde bulunuyordu Bayan Isabel Hıltomn butun bu yazdıklanna kaynak olan ve ona bu curetı kazandıranlar, hıç kuş- kusuz, Turkıye'dekı bazı demek vekışılerdır Bırornekvermekge- rekırse bunlardan bın, son za- manlarda epeyce tartışma konu- su olan Insan Hakları Derneğı Is- tanbul Şubesı ve bu şubenın ge- rek yurtıçınde gerekse yurtdışın- da katıldığı her toplantıda "Gu- venlık Guçlen Tarafından Gozal- tınöa Cınsel Tacız ve Tecavuze Uğrayan Kadınlara Hukukı Yar- dım Projesı'nt anlatan başkanı Avukat Eren Keskin'dır Nrtekım Eren Keskın, hemen geçen gun- lerde Koln'de duzenlenen bırtop- lantıda yıne "Turkıye'de ve Kur- dıstan 'da ozellıkle savaşın yoğun yaşandığı donemde kadınlann cınsel tacız ve tecavuze uğradığı bırgerçektır ve faıllerarasında as- kerier çoğunluktadır' demıştır (Bkz Hurrıyet, 4 Hazıran 2002) Zaten Bayan Hılton da maka- lesınde hem Eren Keskın'e hem de ortak yurutucusu olduğu (ote- kı ortakların kım olduğu bellı de- ğıl) projeye gondenme yaparak, Avukat Eren Keskın'ın dıle getır- dıklerı nedenı ıle hakkında dava açıldığını, davanın ıkıncı duaış- masının temmuz ayında yapıla- cağını, tam da o sırada Turk Sı- lartlı Kuvvetlen'nın Afganıstan'ın guvenlığınden sorumlu olarak resmen goreve başlayacağını, bunun "Afgan kadınlan ıçın kor- kunç bır tehlıke olduğunu" soy- luyor Kısacası, bayan Hılton, "Kurda kuzuyu teslım etmeyın" demeye getmyor Buna ek olarak, ona gore eğer Turk Sılahlı Kuvvet- lerı Afganıstan'dakı Barış Gu- cu'nun başına geçerse "Surup gıdecek olan tecavuz olayları, Batılı kurtancıların, Kurt kadınla- nn çektığı acılarda Afganıstan 'da banşı korumak ıçın Turk askenne gereksınme duyan Başkan Bush 'un utancı olacaktır" Bu makaleyı okurken Afganıs- tan'a gonderılen ılk Turk asker grubunun televızyon ekranlarına yansıyan tertemız goruntulen, eş- len çocuklan.ana-babalanıleve- dalaşma sahnelerı henuz belle- ğımdensılınmemıştı Avukat Eren Keskın'ın "Gozaltında cınsel tavız ve fecavuze uğrayan kadınlara hukukı yardım projesı" başlıklı değeriendırmesının, "750 kadar kadının başvurduğu ve bunlar- dan 32'sının jandarma ve asker- den şıkâyetçı olduğu" one suru- len bu raporun dış basında nasıl Turkıye aleyhıne bırpropaganda sılahına ve ulkemızın en guvenı- len kurumu olan Turk Sılahlı Kuv- vetlen'nın, Mehmetçıklerımızın, kısacası hepımızın onurunu ze- deleyen bır araca donuştuğune tanık olmak, bu satırlan kaleme almama ve bu açıklamaları yap- mama yol açtı Avukat Eren Keskın'e yurtdışın- dakı yınelenen konuşmaları ne- denı ıle belkı haklı ama çok sert bır tepkı gösteren, ağırtahrıkyuzun- den ofkesıne yenılerek onaylan- ması guç ve maksadını aşan bır soylem kullanan Fatıh Altaylı yı, olayı saptırıp bır kadın sorununa donuşturmeye çalışarak, Eren Keskın'e 16 Mart 2002 tarıhınde yıne Koln'de yaptığı "Kadına Yo- nelık Devlet Kaynaklı Cınsel Şıd- det" konulu konuşmasında (top- lantıya katılan Sema Pişkinsüt ve Yaşar Seyman'ın da tanık ol- dukları) 'Sılahlı Kuvvetlenmızı Kurdıstan'da kırlı bır savaşı yu- rutmek ve tecavuzculuk" ıle suç- ladığı zaman tepkı gosterdığım, ayrıca Altaylı ıle surup gıden tar- tışmada kendısını bırkadın olarak desteklemedığım ıçın benı, yak- laşıkıkı buçukaydırkınayan, pro- testo eylemlen duzenleyen Mor Çatı, KADAV, Dıcle Kadın Merke- zı, Jıyan Kadın Kultur Merkezı, Pazartesı Dergısı, Istanbul Baro- su Kadın Hakları Merkezı, KA- DER, Uçan Supurge ve çok şaşır- dığım Turk Kadınlar Bırlığı Adalar, Şışlı Beyoğlu, Maltepe Kartal, Avcılar, Kadıkoy, Beşıktaş, Pen- dık Uskudar şubelen ve benzerı gıbı dernekler, oykunun bu yanı- nı, olayın "bır kadın sorunu" ol- mayıp "bır ulke sorunu olduğu- nu bılmıyorlar mıydı7 Eğer bılmı- yorlar ıdıyseler, artık oğrendıler ve ben şımdı onlara soaıyorum Bu kez duduklennız, pankart- lannız, sloganlannız ve e-posta- lannız ıle "Turkıye'de ve Kurdıs- tan 'da kadınlann askerler tarafın- dan cınsel tacız ve tecavuze uğ- radığını ve kendısının bu sozlen- nın arkasında durduğunu' ısrar- la yıneleyen, boylece Isabel Hıl- ton'lara esın kaynağı olan Insan Haklan Derneğı Istanbul Şube Başkanı Avukat Eren Keskın'\ kı- nayıp protesto etmeye de var mı- sınız? KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicaktn turk.net Avrupu ntn, OtmohmSi, 'Y' / ÇÎZGÎLİK KÂMÎL MASARACI TARİHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKAK 14 Haziran ANNEFfiANK'/N GÜNLÛĞÜ.. UULU OK fŞAgETLl £(/} GESTAPO 'VCfA/ EUNE GEÇEAJE OEĞ/M 2.5 Ay YAŞA- MIŞT/. AfJME FZAMK., 8U AILE- HIAJ İ3 YAÇtNPAK:/ Pf. PAHA SOM/SA TOPL4MA ÖCErJ GE/VÇ K(Z,GÜN- LUĞÜYLE ÇOK UNL£N- MlŞrf. 3O 'UM ÜSTÛtJPE PıLE ÇEV&LEM *8İ& G.BNÇ KIZIN GÜNLÛĞÜ" PU • v HfÇ /ZfMSE f3 YAŞfAJPAt:/ gf'/e ÖĞKEN- C/A//A/ K4LBr/VDEM GE- ÇEMLERr ME2. " •• KONYA 3. ASLİYE HUKÜK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo 200l'228Esas 2002/429 Karar Davacı Fatma Nann vekılı Av Bekır Yalçın tarafından davalı Hasan Narın alevhıne mahkememıze açılan boşanma da- vası sonunda, davalı Hasan Nann adına çıkartılan da\etı>elenn bıla teblığ ıade edıldığı, bılahare gazete ıle ılanen teblığı- ne karar venldığı, da\a sonunda. Konva ılı, Meram ılçesı, Sağlık koyu, cılt 137, hane 95'de nufiısa kayıtlı davacı Seyıt Alı ve Hasıbe kızı, 1978 doğum- lu Fatma Nann ıle da\alı Ismaıl ve Esme oğlu, 1974 doğumlu Hasan Nann'ın MK nun 166 maddesı uyannca şıddetlı ge- çımsızlık nedenı ıle boşanmalanna. taraflann muşterek çocuklan 1999 doğumlu Hakan Nann'ın velayetının da\acı anne- ye bırakılmasına, davalı babanın muşterek çocuğu ıle resmı ve dını bayramlann ılk gunlen ıle her ayın son cumartesı gunlen sabah saat 9 ıle 17 arasında şahsı munasebetını surdurmesme, Dava tanhınden ıtıbaren gecerlı olmak kaydı ıle takdıren davacı eş ıçın aylık 50 000 000 -TL velayetı anneye bırakılan muşterek çocuk Hakan ıçın de aylık 25 000 000 -TL olmak uzere toplam aylık 75 000 000 TL tedbır nafakasının davalı- dan tahsılı ıle davacıya venlmesıne. karann kesınleşmesım muteakıben davacı eş ıçm takdır edılen nafakanın yoksulluk, çocuk ıçın takdır edılen nafakanın da ıştırak nafakası olarak devamına, fazlaya yonelık nafaka talebının reddıne, Peşın altnan harcın ılam harcuıdan mahsubu ıle bakıye 1 720 000 TL harcm davalıdan tahsılıne. A\Tikathk asgan ucret tanfesı nazara alınarak 175 000 000 TL vekâlet ucretının davalıdan tahsılı ıle da\acıya venhnesı- ne, Davacı tarafından yapılan 15 000 000 TL mahkeme masraflannın davalıdan tahsılı ıle davacıya venlmesıne, daır Yargı- tay yolu açık olmak uzere venlen karar da\acı asılın yuzune karşı davacı vekılı ıle davalının yokluklannda açıkça okunup anlatılan ışbu karar aşağıda ısmı yazılı davahya ılanen teblığ olunur Davalı Hasan Nann, Sankız koyunde kardeşı Mustafa Nann yanında kalır Basın 35879 ANKARA...ANKA MÜŞERREF HEKİMOĞLU Kırmızıyı Bulvnuş! Bedri Rahmi, duvardakı Fikret Mualla'ya daldı - Resım demık renk demek dıye coştu Duvardakı tablo bır renk şolenı gerçekten. Kırmızılar, mavıler, sa- nlar, yeşıller ıçınde, kadınlar erkekler Sıcak bır ızlem bırakıyor belleğımde Gazetede okuyunca şaşırma- dım doğrusu Fikret Mualla'ya odenen trılyonlan hu- zunle duşundum Satışta rekor kınyor tablolan Başka tablolar oluşuyor duşuncemde 0 guzelım kırmızıyı bulduğu zaman yaşadığı bır olay, Hasan Işık'tan dınledım oykusunu Uzun araştırmalardan sonra tasarladığı kırmızıya kavuşuyor Fikret Mualla. Buyuk coşkuyia sokağa fırlıyor, bır arkadaşa rastlıyor. - Kırmızıyı buldum dıye boynuna sarılıyor Bır bann onunde durarak mutluluğu paylaşmaya çağınyor Içe- n gınyorlar Bır masaya oturuyorlar Gelsın şaraplar, kı- zarmış etler Fikret Mualla çok keyıflenıyor, şarkılar soyluyor Derken garson hesabı getmyor Ressam çok şaşkın Boş ceplerını garsona gostenyor Ben sadece kırmızıyı kutladım dıyor Garson ıçerlıyor Olay polıse, sonra da mahkemeye yansıyor Fikret Mualla, mahke- mede kırmızının oykusunu yenıden anlatıyor Fransız yargıç, gulumsuyor Sanatçının coşkusuna saygıyla davayı kapatryor Ama Fransızlara ozgu espnlerle uyar- maktan da gerı kalmıyor • • • Sonra neler oldu Fikret Mualla o guzel kırmızılar, ma- vıler uğruna neler yaşadı? Mukadder Sezgin anlatır- ken huzun ve sevınç bırbınne kanşır oykulerde. Bır de gazetedekı haber1 Kımı kışılen, sanatçılan, ressamla- n, bu arada Fikret Mualla'ları çok geç değertendırdık Değerlı ressamın yaşamı solduktan sonra renklen can- landı nerdeyse1 Bızım yaşamımızda da neler soluyor? Neler yeşenyor, partıyor değıl mı? • • • Ancak solmayanlar, rengını, gızemını, gorkemını yı- tırmeyenler de var Muzaffer Menteş de aynldı dunyamızdan. Ama aynlık değıl bu ölumun gızemı de bu belkı Bır an gelıyor yenıden başlıyor her şey Ben de Goztepe yollanna dondum yenıden Muzaffer Menteş'ın gezdı- ğı yollara, bahçelere Tahta mımaıiığın guzel bır orne- ğı var bahçelerden bınnde Cemil Topuzlu'nun koş- ku Guzel bır duğun gecesı var hayalımde Gelın Mu- zaffer Ipar, damat Rıdvan Menteş Sevgılı arkada- şım Esin Talu Çelikkan ın teyzeoğlu Duğunlenn, par- tlenn en guzel çıftı En guzel danslan, ozellıkle tango- lan hayran seyredılır Bır sanat olayı gıbı algılanırdı a- ma Muzaffer Menteş'ın daha guzel çızgılen var Anım- sayınca ıçım sızlar Dostluğun guzellığını hıssedenm Bır gun onlan da yazanm belkı Hangı bınnı'' Ânılar bırbınnde duğumlenıyor Bınnı çozerken ote- kıne dolanıyor ınsan Yazmak kolay değıl ama yaşa- moykulerıne buyuk ılgı var Şen Sılan ın "Pışman De- ğılım" adlıyaşamoykusu uçuncu baskısınagıdıyor Ya- şamoykulen gıderek değerlenıyorokurlar arasında Bır de uzun yaşayarak değışen, değıştıkçe boyutlanan öykuler var galıba Çapraz çızgıler yenı çaprazlar uretıyor, değer yargı- lannı değıştınyor bırden Benım yazılanm da çaprazlı- yor enınde sonunda Belkı uzun yaşamanın gızemı bu Bellı olaylar oykuler "arkasıyann" turu uzadıkça uzu- yor Noktalamak kolay değıl her zaman Mılattan on- ceye kadar gerı gıdenler var Ancak değer yargıları gu- zel gelışıyor Yaşamda kara mızah turu bıçımlenıyor kı- mı zaman Bakın Fikret Mualla'lann kıımızısından ne- reye gıdıyorum Ekranlan kaplayan kırmızı beyaz da başka bır çapraz değıl mı? Kırmızı uğruna venlen sa- vaşlar nereye yonelıyor bırden Kuşaklar boyunca su- ren kırmızı savaşlar yeşıle ya da sıyaha donuşmuyor mu' Hangı ressamlann fırçasıyla'' Renkler de değışı- yor, fırçalar da 1 Ekrandan çıkarak uzun yolculuklar ya- pıyorum yılların ıçınde Pertev Bey'den Haldun Dor- men'ın tıyatrosuna, Çıfte Havuzlar da Muzaffer Men- teş'e komşu olduğu denız evıne, Dormencıler le ya- şadığım guzel gunlere, perde açılacağı zaman yaşa- dığımız gergınlığe Yaşam çızgımde guzel olaylar sa- natla ılgılı her zaman Muzık dalında, dansta, sahne- de, operada yenı sesler, yenı çızgıler, yenı danslarla gençlığın yaklaşımı da çok guzel tum dallarda Izlemek ve gızemıne ermek gerekiyor TV ekranında bır oyun, bır dans, bır muzık haksız yargılan da yok ediyor bır- den Çunku var oluşu, tohumun çıçeğe durmasını, çı- çeğın solmayan rengını, gızemını yansıtıyor Ters eleş- tınler de ıletışım kopukluğunu kanıtlıyor her şeyden on- ce Cankulağıyla dınlersenız, ıletışım kurarakseyreder ızlersenız olayın rengı değışıyor bırden Değışım ve donuşumlere hazır değılsek tepkımız değışık oluyor el- bet • • • Done done aynı yere, sevgının yeşerdığı ya da sol- duğu yere gelıyoruz Yeşertecek altyapıyı kurmamış- sak hoşgorusuz bır ortamda yalnızlıga, yabancılığa gomuluyoruz. Yoksa sevgıyle yenı urunler oluşuyor, es- kı yenı aynmını hıssetmeden sevgıyle yaşıyoruz her şe- yı Daha 1yı anlıyor, daha buyuk guvenle, sevgıyle ızlı- yor, yabancılığı değıl dostluğu, fıoşgoruyu bırlıktelığı yaşıyoruz Yoksa guç bır yaşam. Anlatmaya gerek yok. 1 2 3 4 5 6 B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLD\NS\ĞA: 1/ "Topla bır- lıkte koşma" anlamında kullanılan s- por tenmı II Evcıl bır ge- yık Akde- nız Bölge- sı'nde bır akarsu 3/ Arap erkek- lennın kefı- yelennın uzenne bağladıklan kalın bağ Buğday tane- sının olgunlaşmış ıçı 4/ " — Gecesı'" Y. K. Karaosmanoğ- lu'nunromanı Be- lırtı 5/ "O" goster- me sıfatının eskı bı- çımı Bahkesır'ın bır ılçesı 6/ Bır ge- zegen Bağışlama 7/"—çıkınca ortaya mazı sı- lınmelı'" (Tevfık Fikret) Kansızhk 8/îkı uç ya- şında erkek koyun Satrançta ozel bır hareket 9/ Iğdır'ın bır ıtçesı Romanya'nın plaka ışaretı. YUK4RIDAN AŞAĞIYA: 1/Hınstıyan ve Musevılerde gelının guveye verdı- ğı para ya da mal 11 Bır makınenın gorevını ıste- nılen olçude tutup ayarlayabılen aygıt 3/ Nâzrnı Hikmet ın bır oyunu Kocaelı Yanmadası'nın en buyuk akarsuyu 4/ Bır aydınlatma aracı Yaban- cı 5/Bırnota Kuzusesı Zavıye 6/Bırbağlaç Yunan mıtolojısınde çobanlann tannsı 7/Gokkü- re>ı gösteren araç 8/ Komur ocaklannda açığa çı- kan % e patlaması buyuk zararlara yol açan gaz Bır renk 9/ Ikı tarla arasındakı sınır Örulerek doku- nan bır tur yün kumaş