Katalog

NAVIS 2C02ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA GEZI AUtn ıranaya tetfö WU EDR£VIİT(AA)- KLazdağan'nda. çoküuslu şijicetlejin 20 deŞışik nokuda aJtın arana noJhsıtı ücığıyönündeki Kabeleı, Balıke$ir'in Exirenit ılçesnde teplckre teden oldu. Crüney Mamıara Doğal ve KLîilrirel ÇevTey. Koruma E>erreği (GÜMÇED; E dremit Körfez Şubesi Başkanı Mehmet Akıf Özml, nevcut kanunlarla d o g a SİT alanı olan nıilli parklar ve zeytirJiklerde rnaden aranmasının yasaklandığını belırterek TBMM Plan ve Bütçe K.om.syonu'nda görüşülen yeni maden yasa tasansı ile bu yasaklamalann kaldınlmış olacağını söyledi. Öznal, "Yasa kabul edilırse, StT bölgeleri, orrnan alanlan, zeytinlikler, birinci suuf tanm arazileri hatta tstanbul'un su havzastnda bile raaden araraası başlar" diye konuştu. Tespih yeriıe stres topu • EDİRNE (AA) - Bazı erkeklerüı vazgeçilmez aksesuvarlanndan olan tespihin yerini, Yunanistan'dan getinlen stres toplan alıyor. Yunanistan'a çeşitli amaçlarla gidenler kendilerine verilen sipariş üzerine getirdikleri stres toplaruun fiyatlannın 2-10 Euro arasında değiştiği, cam, gûmûş, boncuk gibi çok çeşidi olduğunu bildirdiler. Trakya Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dah Başkanı Prof. Dr. Ercan Abay, tespih ve stres topu gibi objelerin insanlann stres atmalanna imkân sağladığını belırterek "Bu bir anlamda avutma oluyor. Kişi psikolojik olarak iyi geleceğine inanıyor" dedi. Turizmde l tıer şey dahlr ikilemi • tSTANBUL(AA)- Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy, 2000 yılında kişi başı 733 dolar olan turizm gelirinin, geçen yıl 699 dolara düştüğünü. bunda "her şey dahil" sisteminin de payı oldugunu kaydetti. Turistlerin bu sistemde, kaldıklan tesisler dışında yaptıklan harcamalann hayli az oldugunu dile . getiren Ulusoy, "Son yıllarda bu pazara büyük bir talep var. Bu paketlerin, turist sayısuıı arttırmada olumlu, turizm gelirleri ve ikincil harcamalarda ise olumsuz etkisi var" dedi. Ulusoy, konunun Türkiye'ye özgü bir sorun olmayıp, Avrupa seyahat ricareti alanındaki bir gerçek oldugunu söyledi. Safranbolu insanoğlunun hoyratlığına direnmiş, yapısını koynunda bir ana sabrı ile saklamış Geçmiş zamandayaşamak HAYRİ ARSLAN ımi kentler ve ilçeler insan- lar gibidir. tanıdıkça sevi- lir... Bir yen; kıyısını kö- şesini gördükçe ya da gizli güzel- liklerini keşfettikçe, kısacası tanı- dıkça ona olan sevgimız çoğalır... Kentler de hele Safranbolu gibile- ri, kolayca açmaz sırlannı... Güzel- liklen keşfetmek emek ister; sev- gi, emek ile çoğalır... Safranbo- lu'yu görmek geçmiş zamana yol- culuk gibidir... Sadece zaman ola- rak değil, mekân olarak da öyledir. 1yi korunmuş, restore edilmiş bir ilçe. Sanki insanlan da geçmiş za- mandan kalmışlar, dar sokaklar ve tarihi yapılar gibi geçmişte yaşıyor- lar... İnsanoğlunun hoyratlığına hep ayak diremiş, yapısını koy- nunda bir ana sabn ile saklamış günümüze kadar Safranbolu... Hâ- lâ direniyor. Bu güzellikleri bizden sonrakilere de ulaştırmak için çır- pınıp duruyor Safranbolu halkı... Adını, 19. yy'da yetiştirilmiş saf- ran bitkisinden alan Safranbolu, adeta açık bir müze-kent... 800 yıla davanan geçmiş Geçmişi 800 yıla dayanan bu il- çe hâlâ capcanlı ayakta duran mi- marisi ile tarihe meydan okuyor... Ahşap Osmanlı mimarisini en zen- gin örnekleriyle bir bütün olarak koruduğu gibi, günümüze kadar getirmeyi başardığı da gözlerden kaçmıyor... Safranbolu, bir vadinin iki yakasına kurulmuş. Vadinin bir yakasmda yeni yapılar, diğer ya- kasında Osmanlı mimarisinin tüm örneklenni, güzelliklerini yansı- tan ahşap evler... Evlerin neredey- se tamamı meyve bahçeleri içinde, birbirlerinin görüntülerine haksız- lık etmeyecek kadar adil bir uyum- la sıralanmış... Daracık sokakla- nnda dolaşırken kara kapaklı pen- cerelerini gördükçe zaman adeta durmuş gibi geliyor insana... Hanlar ve hamamiar... Gezimize önce, çarşının kurulu olduğu alanı yukandan gören Hı- dırlık Tepesine çıkarak başlıyo- ruz... İki veya üç katlı olan ahşap evlere, cephe merkezinden sağa ve sola iki tarafa açılan ahşap ka- pılardan giriliyor... Kapılann üze- rinde. genelde küçük balkona ben- zer, etrafi çıtalarla örülü, hava de- likleri bırakılarak yapılmış pence- reler var... Safranbolu'yu tepeden görmek için bir park alanı olarak düzenle- nen Hıdırlık Tepesi'ne jıkıyoruz. Safranbolu'nun panoramik manza- rası çıkıyor hemen karşımıza... Bi- raz aşağı tarannda; Cinci Han ve hamamı, karşısında kale. saat ku- lesi, tabakhane, eski evler, konak- lar, hanlar ve hamamiar bir bütün olarak gözümüzün önüne serili- yor... Çarşıya iniyoruz, Cinci Han ve KaymakamlarEvi'ni geziyoruz... Kaymakamlar Evi bir müze hali- ne dönüştürülmüş; tarihi Safranbo- lu evlerinin tipik özelliklerini en iyi şekilde yansıtıyor... Evlerin iç süs- lemeleri, tavan kaplamalan, kapı- lan ve kapı tokmaklan da dışı ka- dar güzel... | Ü ' Z T EtSB İL2 (HJ mrjş II» Safranbolu \u görmek, geçmiş zamana yolculukyapmakgibidir. FİS Tîıı] N A S I L C İ D İ L I R TTstanbul-Safranbolu arası 390 km. olup özel vasıta ile 4 saat; se- ğ vahat şirketi otobüsleri ile 6saat sürmektedir. Hergün düzenli ola- _/. rak îstanbul Esenler ve Harem otogarlanndan değişik şirketlerin her iki saatte bir otobüsleri hare- ket etmektedir. Safranbolu 'ya Metro-Ulusov- Güven otobüs şirketleri yolcu taşımasıyapmak- tadır. îstanbulha- reketliaraçlaAn- kara istikametin- de devam edip, Gerede sapağından Samsun yoluna geçerek 30 km. sonra Karabükyol avrımına ulaşılmaktadır. Karabükyol ayrımı ile Safranbolu arası 55 km dir. Safranbolu-Ankara ise 230 km.'dir. İ i Çelik Palas Hotelyıllar önce Safranbolu nun ilk oteli olarak hizmet vermeye başlamış, daha sonra Hükümet Konağı olarak kullanılmış... 'ir müze köy: Yörük^ * ^ t ezimiz süresince kaldığımız, do- m w ğa ile iç içe olan Çelik Palas Ho- \ J tel, yıllar önce Safranbolu'nun ilk oteli olarak hizmet vermeye başlamış, daha sonra Hükümet Konağı olarak kul- lanılmış... Günümüzde içi ve dışı yeni- den restore edilen ve tüm odalannda 24 saat sıcak suyu, özel banyosu, ban, ka- fe ve restoranı, telefonu, uydu TV sis- temi ve eski Osmanlı mimarisini yansı- tan ahşap görüntüsüyle. otel müdürü OktayOktay'uıeğitimli. deneyimliper- soneli ile yerli ve yabancı turistlere hiz- met veren Çelik Palas'ın iç süslemeleri ve tavan kaplamalan birer sanat şahese- ri olarak karşımıza çıkıyor ve her kare- sine gözünüz iliştiğinde ruhunuzun ve bedeninizin dinlendiğini hissediyorsu- nuz... Gezi programımız içinde bulunan yer- ler arasında, manifaturacılar, Kültür Ba- kanlığı tarafrndan restore edilen evlerin bulunduğu Arasta arkası, Hükümet Ko- nağı, Bakırcılar Çarşısı, Demirciler Çar- şısı ve en önemlisi Yemeniciler Arasta- sı (halk arasında Arasta diye söyleni- yor) var... Arasta'da, biraz dinlenmek ve alışveriş yapmak için soluklamyoruz... Çarşıda Safranbolu evlerinin küçük- lü büyüklü maketlerine hediyelik eşya satılan dükkânlarda sık sık rastlamak mümkun... Safranbolu'nun mahalli ye- mekleri arasında etli ekmek; peynirli, ıspanaklı, kıymalı gözlemeler. bazlama, saç bükmesi; tarihi ahşap evleri, loku- mu kadar meşhur olmuş... Ama biz göz- leme yeme iştahımızı, Safranbolu-Araç yolu üzerindeki, Yörük köyündeki ye- meğe sakhyoruz. Yörük köyü, tümüyle bir müze köy... Dar sokaklar çevresine sualanmış irili ufaklı ahşap evler, konak- lar... Safranbolu'ya 20 km. uzaklıktaki köy, Orta Asya'dan göçen Oğuz Türk- lerinin Karakeçillı aşiretinin kollann- dan biri tarafindan kurulmuş... Köyün en eski evi 451, yenisi ise 91 yıllık. ev iç süslemeleri, tavan kaplamalan da dış görüntüsü kadar büyüleyici... Evlerin hemen hemen tüm saçak uçlannda gör- düğümüz geyik boynuzlan ilginç bir gö- rüntü oluşturmuş... Geyik bo\T\uzlan, yörede yaşayan insanlann inancına gö- re uğur sayılıyor... Birçok güzelliği bir arada bulunduran Yörük köyü, tarihi kent dokusunu büyük ölçüde korumuş ve günümüze kadar getirmeyi başar- mış... BAYBUKT ASLİYE HUKUK MAHKEMESl'NDEN Esas No: 1997 234 Karar No: 1998 178 Davacı DSİ Genel Müdürlüğü vekilleri Av. Hikmet Bekar-Av. Nejat Polat tarafindan davalı Bayburt ili Arpah köyünden Asker Irmak alejhıne açılan tescil davasının mahke- memizde yapılan açık duruşmasında venlen karar özeti; Davanın kabulüne, Bayburt ili Arpalı köyünde kayıtlı 20145 m2 yüzölçümündeki 203 nolu parsel ve DSt projesinde 13 parsel numarasıyla gösterilen ve mülkiyeti davalı tarafa ait taşınmazın krokisinde (b) harfi ile gösterilen 2200 m2'Hk bölümünün iptali ile da\acı DSİ Genel Müdürlüğü adına tapuya tesciline; 13.000.000 TL vekâlet ücreti 2.660.000 TL yargılama giderinin davalı taraftan alına- rak davacı tarafa ödenmesine, 344.900 TL harcın da\alıdan alınarak hazineye irad kaydı- na karar verilmış olup, karar davalı Bayburt ili Arpalı köyünden Asker Irmak'a tebliğ edılemediğinden ilanen tebliğine karar verılmiş olup. işbu ilanın yayımlandığı tarihten itibaren 7 gün sonra davalı tarafa tebliğ edilmiş sayılacağı, kanunı sûreler içinde temyiz talebinde bulunulmadığı takdirde karann kesinleştirileceği Tebligat Kanunu'nun 213. ve müteakıp maddeleri gereğınce ilanen tebliğ olunur. Basın: 31289 TAVŞANU ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo: 2001 1029 Davacı Hacı Ahmet Dağcı vekilleri Av. Mustafa Yumuşak. A\. Murat Başkırt ve A\. Canan Tüzün 2 7 .7.2001 havale tarihli dava dilekçesi ile özetle; davacı müvekkilınin Antal- ya 5. Noterlıği'nin 13.01.1997 tanh ve 0982 yevmiye numaralı katı satış sözleşmesi ile da- valı Şerif Özcan"dan 43 EA 244 plakalı aracı satın aldığını. kati sözleşmesini yapan noter- likçe satışın yapıldığı 13.01.1997 tarihli borcu yoktur >azısı ile satışın gerçekleştirildiğini. davacı müve'kkillerinm daha sonra Tavşanlı Vergi Dairesf nin 19.7.1995 tarih ve 1995 93 vevmiye numaralı Tavşanlı Vergi Dairesı'nın araç üzerindeki haczini trafık kaydı itiban ile düzenlenen belgelerden öğrenmesi mümkün olmadığından konu edilen aracı satın aldığını ve mülkıyetini intikal ettiğini. davacı müvekkillerinin daha sonra bu haczi öğrenmesi üzeri- ne anılan aracı borcundan an olarak satın almış sayılması gerektiği düşünüldüğünde aracm mülkıyetının müvekkilleri davacı adına aidiyetinin tespıtı ve tescili ile trafık kaydı üzerin- deki haczin kaldınlmasma karar venlmesi istemi ile davalılar Şerif Özcan \ e Tavşanlı Ver- gi Dairesı Müdürlüğü aleyhine da\a açılmıştır. Davalı Şenf Özcana dava dilekçesi tebliğ edilememiş. adresi de saptanamadığmdan 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 28, 29, 30 ve 31. maddeleri uyannca gazete yoluyla ilanen tebligat yapılmasına karar verilmış, ilan tari- hmden itibaren 15 gün sonra dava dilekçesınin adı geçen davalı Şerif Özcan'a tebliğ edil- miş sayılacağı ve duruşma gün ve saatinın 18.6.2002 günü saat 11.00'de olduğundan ha- berdar edilmiş sayılacağı, duruşmaya bizzat gelmedıği. mazeret büdırmediğı veya kendisi- ni bir vekille temsıl ettırmediği takdirde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 213 ve 377. maddeleri uyannca yargılamaya yokluğunda devam edilerek esas hakkında hüküm ve- rileceği hususlan ılan olunur. 10.05.2002 Basın: 31327 ŞİŞLİ 3. ASLtYE HLKUK HÂKİMLtĞİ'NDEN 2001 607 Davacı Metin Kaya tarafindan davalı Filiz Kaya aley- hine ikame edilen boşanma davası sonunda: Fevzipaşa Caddesi Sami Apt. No: 3 1 Tepeüstü Cmraniye adresinde mukim davalı Filiz Kaya'ya bu adresten bahisle tebligat yapılamadığından ve adresi meçhul olduğundan ilanen tebligat vapılmasına karar verilmiş oluprmahkememızce 01.05.2002 tanh 2001 607 Esas, 2002 542 sayılı kararı ile Îstanbul. Eyüp. Mimarsinan. C: 30. H: 20'de nüfusa kaytılı bulunan Ömer oğlu Metin Kaya ile Metin kızı Filiz K.aya'mn MK'nin 134 1. maddesi uyannca boşanmalarına, Emirhan ve Bedirhan'ın velayetlerınin davacı babaya, Nazlıcan'ın velayetinin davalı anneye verilmesine, nafa- ka. tazminat ve mahkeme gideri takdirine mahal olmadığına. her hafta cumartesi günü saat 10.00'cıan erte- sı günü 17.00've kadar dıni ve mılli bayramlann 2. günü aynı saatlerde sömestr tatillerinin ilk birinci haftası ayn ayn şehirlerde olduklan takdirde 1 Temmuz - 20 Ağustos arası müşterek çocuklann karşılıklı olarak baba ve anne yanına verilmek suretiyle şahsi münasebetin tesisine karar verilmiştir İşbu hüküm özeti ilan tarihinden ıtibaren 7 gün sonra başlamak üzere 15 gün içinde temy- iz edilmediği takdirde kesinleşeceği ilanen tebliğ olunur. Basın: 32688 FATİH 4. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 2001 256 Esas 2002 243 Karar Davacı Selma Güngör tarafindan davalı Kartal Güngör aleyhine açılan boşanma davası sonunda: Mahkememızin 2001 256 Esas. 2002 24? karar savılı 2.5.2002 tarihli ılam\ ile "davanın kabulüne, îstanbul. Bakırköy. (1166) Osmaniye Mah. C 49, H. 1383 sırada nüfusa kayıtlı bulunan Cemal ve Fatma'dan olma 1981 doğumlu Selma Güngör ile. Erdoğarı ve Beyhan'dan olma 1971 Izmir doğumlu Kârtal Güngör'ün boşanmalarına. Harçlar Kanunu gereğınce 4 690 000 TL. üam harcuıdan peşin alınan 3 240.000 TL'nin mahsubu ile bakiye 1.750.000 TL'nin davalıdan tahsiline. masrafların davacı üzerinde birakılmasına. yasa yolu açtk olmak üzere karar ver- ilmiş olup: Karann davalı KÂRTAL GÜNGÖR'e tebliği yer- ine geçmek üzere ilan olunur. 13.5 2002 Basın. 32619 KAKTAL 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Sayı: 2000 7 52 Es. Davacı Yeliz Gençoğlu tarafindan davalı Nurettin Gençoğlu aleyhine açılan boşanma davasına verilen ara karar uyannca: Davalı Nurettın Gençoğlu'nun Petsoliş Mah. Kamelya Sokak No: 254 Kartal îstanbul adresin- de bulunamadığından; Yukanda adı ve adresi yazılı da- valı Nurettin Gençoğlu'nun duruşmamız olan 13.6.2002 günü saat 10.40'da hazır bulunması, bulunmadığı takdir- de usulün 213. ve 377. maddeleri gereğince gıyabında karar verileceâi hususu ilanen dava dilekçesıne kaim ol- mak üzere tebîiâ olunur. 01.5.2002 Basın: 31867 GAZİOSMANPAŞA 2. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Sayı: 2001 258 Davacı Hasgül Bulur tarafindan Mahkememize açılan Gaiplik davasının verilen ara kararı uyannca: Yozgat ili Akdağmadeni ilçesi Konacı köyü cilt 76, hane 48'de nüfu- sa kayıtlı 10.03.1976 doğumlu Nuri Bulur, işe gidiyorum diyerek evden çıktığmı o tarihten beri adresi tesbit edile- meyen Rahmi ve Hasgül'den olma 1976 doğumlu Nuri Bulur'un gaiplığine karar venlmesi istenmekle yukanda kimliği ve adresi yazılı hakkında gerekli malumat yazılı Nuri Bulur'un sağ olup olmadığı. nerede olduğu, nerede oturduğu hakkında bilgi sahibi olanlann M.K.nun 32 mad. gereğince Mahkememize 30 gün içensinde müracaatlan- mn temini ilan olunur. 21.05.2002 Basın: 31 7 41 Kara Kuvvetleri Komutanlığı kimliğimi, Cumhurbaşkanlığı Muhafiz Alayı giriş kartımı ve nüfüs cüzdanımı yitirdim. Geçersizdir. SEVGÎAYDOĞDU DUZYAZI ORHAN BİRGİT Ecevifin Yaş Günü Sınavı... Başbakan Ecevit dün 78 yaşına girdi. Dün de belirttim. Benim gibi eski yol arkadaşlan, Bülent Ecevit'ın doğum gunlerini kutlamadığının tanı- ğt idik. Rahşan Ecevit de, Bülent Bey de özel gunle- rini öne çıkarmak yerine baş başa geçirmeyi yeğleyen bir yaradılış içinde uzun yıllar bu gelenekten vazgeç- mediler. Daha sonra, yani Ecevifin son başbakanlrk döne- minde, gazetecilerin 28 Mayıs'ta kendisine çiçek ar- mağan etmeleri ve bu olayı haberleştirmeleri ile Ece- vit'in yaş günleri de gündemimize girmeye başladı. Dün, tatlı bir rastlantıyla Başbakan'ın yaş günü ile 57. hükümetin üçüncü yılını doldurması da örtüşünce ve özellikle 28 Mayıs, Ecevit'in yeniden evine döndüğü gün olunca, birtam saat süren "lcraatın Içinden" progra- mı, dün öyle sanırım, siyasal hasımlan ve yandaşlan- nın yanı sıra sade yurttaşları da televizyonlarının ba- ştndan ayırmadı. Başbakan, hükümetinin yaptıklarını anlattı. Daha doğrusu, önündeki notlanndan okudu. Ama bu yanm saatlik kıraatın sonunda, gazeteciier ile Ecevit arasın- daki soru-yanıt diyaloğu başladı. O da yanm saat sür- dü. Milyonlarcayurttaş, siyasal hasımlan veyandaşlan ile, Ecevit'in anlattıklannı izlediler. Şimdi, bu izlemenin sonucuna bakalım: Ecevit, başbakan olarak görevinin başındadır. Hü- kümeti, zamanında yapılacak seçimlere kadar sürdür- me karannı muhafaza etmektedir. 28 Mayıs 2002'nin gündemi elbette sadece Başba- kan'ın sağlığı ve performansı ile sınırlı olamaz. Ta Çin'den MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcı- sı Bahçeli'nin, Öcalan hakkındaki yargı karannı, AlHM'nin göruşünü beklemeden partamentoya sevk edilmesini öneren demecinin altında, koalisyonu boz- ma isteğı yatmıyor; ama MHP'nin, 125. madde nede- nıyle ölüm cezasına çarptınlmış olan Öcalan için, sa- dece öteki iki ortağından degıl, başka bazı partilerden de farklı bir tutum sergilemek istedıği özellikle öne çı- kıyor. öyle anlaşılıyor ki MHR Cumhurbaşkanı'nın ha- ziranın ilk haftasında yapacağı doruk toplantısına, bu farklı tutumu ile gırmeyı yeğlıyor. Acaba niçin? Bahçeli ve MHP'nin niçin böyle bir* strateji izlediği- nin yanrtı, parti içindeki radikallerin bir süreden beri es- ki ülkücüleri kıyama yöneltmek amacı ile yaptıkları kü- çük huruç ginşimlerinde uç veımektedir. Partı genel mer- kezi, zaman zaman gerektiği anda parlamentonun en çok sandalyeye sahip grubu olmak için hazır oldukla- nnı söyleyedursun, bir milletvekilini, üstelik Muhsin Yazıcıoğlu'nun Büyük Birlik Partisi'ne kaptıımış ol- manın sancısını elbette duyacaktır. Başka bazı ısyan- cı milletvekillerinın MHP ile gobek bağlarını keserek yi- ne BBP ya da ATP'ye katılaçakları söylenmektedır. Partinın bir milletvekili, Edip Özbaş, öcalan'ın idam dosyasını Başbakanlık'ta tuttuğu için Başbakan hak- kında Meclıs soruşturması açılmasını, yani gerekirse Yüce Divan'a verilmesini isterken acaba genel başka- nı Bahçeli'yi de bu sorumluluğun içine kattığının farkı- na yarılmayacağını mı düşünmektedir? Ülkücülerden gelen baskılann bir son ömeğı, dün- kü Hürriyet gazetesinin manşeti yüzünden yine MHP'ye yöneltilmış bir "Ötüken" kaynaklı ınternet sitesi aracı- lığı ile verilmiş gözdağı idı. 24 yıl once Balgat'ta üç ay- rı kahvehane tarayarak beş kişiyi öldüren iki eski ülkü- cüden birisi 12 Eylül döneminde idam edilmiş, öteki ise firar ettiği için farklı bir kader paylaşarak, son aftan yararlanarak özgüriüğüne kavuşmuştu! Ötüken, bu haberin hesabını sormayacak MHPyet- kilileri için bitmiş, tükenmiş yargısını verirken "Ülkücû camiayı kışkırtan, tahrik eden bu şerefsiz gazete so- rumluiannın başlanna gelecek olaylardan kendileri so- rumludur" tehdidini savuruyor. Sadece bu tehdit bile, MHP yönetiminin başındaki bin bir ağrının nedenini ortaya koymaya yetmez mi? Ama MHP yönetimi, ölüm cezasını yasalardan çıka- racak ya da Öcalan'ın asılmasını onaylamayacak bir parlamento çoğunluğu ile karşılaşırsa, bunu hüküme- ti bozma nedeni saymayacağım da sıcağı sıcağına ek- lemeyi ihmal etmiyor. Dolayısıyla, meselaTansu Çiller'in bile dünkü Mil- lıyet'te "Artık Apo'yu asmak zor. Bana Apo'nun ida- mı mı, yoksa AB mi diye sorsanız, kuşkusuz AB de- rim" sözleri bile, kımi sorunlann çözümünde koalisyon partilerinin içinde yan çizecek olanlann yerine, muha- iefet partilerinden oy takviyesı aranabileceğinin yeni bir kanıtı olarak değeriendirilebilıyor. • • • öyle görülüyor ki, Türkiye bir süreden beri, dünya- mızdaki değişimi farklı değerlendiren, ya bu değişime hemen uyum sağlayalım diyen ya da direnmekten söz edenlerie, akıl ile en doğrusunu biz bulalım görüşün- de olanlann tartışmalarıyla elbette bir oluşumun kapı- sını aralayacaktır. Bu sürecin, Ecevit'ın başbakanlığındakı biryönetim ile atlatılması ülke için şanstır. Sevenleri kadar sevmeyenlerinin de içtenlikle, "Be- nim için siyaset herşey değildir" diyen Başbakan'a sağ- lıklı bir yaşam dilemesi, sırf bu nedenle bile, aklın gös- terdiği tek yol olarak göaılmelidir. Faks: 0212- 677 07 62 [email protected] TÜRKİYE PSİKİYATRİ DERNEĞİ 1. OLAĞANÜSTÜ GEIVEL KURULU TOPLANTI DUYURUSU Türkiye Psikiyatri Derneği seçimsiz 1. Olağanüstü Genel Kurulu aşağıdaki gündemle 15 Haziran 2002 Cumartesi günü saat 11 .OO'de Tunus Caddesi No:59 5 Kavaklıdere' Ankara adresindeki Dernek Genel Merke- zi'nde toplanacaktır. Toplantıda çoğunluk sağlanamazsa. toplantı aynı yer, saat ve gündemle 22 Haziran 2002 tarihinde yapılacak- tır. Delegelerimizin Genel Kurul'a katılımını diler, saygı- lanmızı sunanz. Türkiye Psikiyatri Derneği Merkez Yönetim Kurulu Gündem: 1-Açıhş. 2- Başkanlık Dnanı'run oluşturulması. 3- Saygı duruşu ve açılış konuşmalan. 4- Tüzük değişikliği. 5- Psikiyatri uzmanhğı, etik ilkelerinin belirlenmesi. 6- Dilek ve öneriler. 7- Kapanış. ETKİLİ İLETİŞİM TERIMLERİ SÖZLÜCÜ Reklamcıhk, Halkla Ilişkıler ve Tanıtım, Pazarlama alanındaki tenmleri. Türkçemize gönüt vermiş bilim adamlan. başta Prof. Dr. Nükhet Güz olmak üzere Dr. Rengin Küçükerdoğan, Dr. Nilüfer Sarı, Dr. Bülent Küçükerdoğan. Arş. Gör. Işıl Zeybek'in anadilde üreterek geniş açıklamalarla büyük bir anıt-sözlük olarak sunduklan bu yapıt, İNKILÂP Kitabevi'nce yayımlanmıştır.