25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
TIS 2002 PAZARTES-I CUMHURİYET SAYFA HABERLER l^imarlar Odası'nın projesi toplumun tüm kesimlerinin yardımlaşmasına odaklı Depremi insanlar yener• tstanbul'u deprerne h32irlamak için yapılan proje cteprem sonrası ortaya çıkacak yeriden yapılanma sürecine insanı da katmayı arnaçlıyor. P-ojeyle, insanlar örgütlenecek ve yeni bir İstanbul yaratılacak. İFEK^EZDANt MjrurlırOdası Genel Başkanı Yücel Gürsel. İstarmı'u depreme hazırlamak için Mimarlar Odasfrun birprojehazırladığını söyledi. Pr>jenin, toplumun tüm güçlennin ve tüm soiyd kesimlerinin katılacağı bir sürecı ge-ektırdığini vurgulayan Gürsel. "Bu aynı zamanda bir demokrasi projesi olacaktır. Mimarlar Odası olarak temel görevimiz tstanbul'u depreme hazırlama projesidir" deii. Miraarlar Odasrnın geçen ay yapılan 38. Genel Kurulu'nda seçılen yeni başkanı Yücel Girsel, Istanbul'u depreme hazırlamanın malı ve teknık sorunlara indirgerıemeyeceğini be.irterek "Depreme karşı topyekûn seferberlik yapmalı, yani toplumun tüm sosyal kesimlerinin kentin yeniden yapılannıasında dayanışma ve güç birliği içinde olmaları gerekmektedir" diye konuştu. Gürsel, Avrupa Birlıgi'ne girme tartışmalannın yaşandığı şu günlerde uygar ve demokratikbır toplum olabilmenin vizesinîn Istanbul'u depreme hazırlamak ile alınabıleceğini söyledi. Gürsel. projeyi şöyle anlattr. "Bizdeprem tehdidi karşısında bilinçli ve planlı olarak bu kentin çürük yapı ve bölgelerinin yıkılıp yeniden yapılabileceğini düşünüyoruz.Yalnız bu bölgelerde yaşayan insanları, bu yeniden yapılanma sürecine insan gücü olarak katabiltnemiz gerekiyor. Onların bilgi ve becerilerini geliştirerek, onları yapım süreci etrafında örgütleyerek hep biriikte yeni bir İstanbul yaratabiliriz." Gürsel. mimarlığın bugün en büyük sorununun. mimarlann bir binayı tasarlarken, finansman sahibı şırket ya da müteahhidin istekJerine uygun bina yapmak zorunda kalması olduğunu söyledi. 17 Ağustos depremi sonrası kentlerin yeniden yapılanmasında devlet desteği kadar sivil toplum kuruluşlarına da ihtiyaç olduğu ortaya çıkmıştı. Projeler artık insana daha fazla önem veriyor. YAPI MALZEMESİNE STANDART ŞART Mimarlığın binalann gerçek kullanıcılanyla, yani insanlıkla ve toplumla bağlannı yitirdiğini belirten Gürsel. mimarlann işlerini çok iyi yapabilecekleri ortamlara da sahip olmadıklarını söyledi. Bunun başlıca nedeninin yapı malzemelerine belli standartlar kazandınlmaması olduğunu ifade eden Gürsel, gelişmiş ülkelerde yapı malzemelerinin ve yapı elemanlannın kalitelerinin ve yapının nasıl yapılacağına ilişkin kurallann yasa niteliğinde olduğunu söyledi. Gürsel, "Bu standartlar geliştirilmediği için mimarın tasarladığı yapının sağlamlık, ısıya, soğuğa, sıcağa, neme karşı yalıtma gibi fiziksel özellikleri kullanıcının aleyhine oluşuyor. Bu yüzden mimarlar bu konuda yasal yetkilerle desteklenmeli, bu konuda standartlar geliştirilmeir dedi. AYKUT BARKANIN KİTABI ÇIKTI İSTANBUL (ANKA) - Geçen şubat ayında yaşammı yitiren Prof. Dr. Aykut Barka'nın "Depremini Bekleyen Şehir" adlı kıtabı Om Yayınevi'nden çıktı. Türkiye'nin ve dünyanın önde gelen yerbılimcilerinden Dr. Aykut Barka, kıtabını gazeteci Ali Er ile biriikte kaleme aldı. Barka'nın hastaneye kaldınldığı günlerde son düzeltmeleri yapılan "Depremini Bekleyen Şehir" kitabı üç ana bölüm ve eklerden oluşuyor. Kitapta Marmara Denızi içindeki deprem tehlikesi bihmsel verilenyle ortaya konuluyor ve beklenen depremin olası büyüklüğü ile hangi zaman periyodu içinde meydana gelebileceği inceleniyor. Depremlerin önceden tahmin edilip edilemeyeceği sorusunun yantının da araştmldığı kitapta aynca ABD, Çin ve Japonya'da bu amaçla yapılmış çalışmalann sonuçlanna yer veriliyor. Depremini Bekleyen Şehir, Barka'nın dünya bilim çevTelerinde yankı uyandıran ve çok sayıda uluslararası bilimsel yayında referans gösterilen çalışmalannın önemli bölümünü bir araya getiriyor. tlyatrooyunevı 28 Mayıs Salı - 29 Mayıs Çarşamba Saat: 20.30 "• l»IX EttEHCaB> J f t JOUMMCM. S« «OSKMa 0İHMUH U «İŞİYİZ «TH > HCO OMUUM. ı»in»»MLM> W K « • » , ŞETTMM «0R1I > EWC-€a««llua SOMITT. • » • TBIMngg IUUBIİBMMN LJBSTIMUM aZHMIA^aŞ SHKETIV HSIfc SDZCIISUN »« MODOIOCU - EKÖKS DtMlf ItKIt» MAH« 6ÜKŞİM' ;;-": .E .:• '1ÜF M CUIIK UON :" 't-ASIl1 «KSEl «YIMZ MKUUt KMMIMUU HC» MMUÇI VİWIZ THHJYAK. ECt EHIKU. BUII TH^MCa. BtncmaKiı. ZEYWP tf«n EMEKLÎ HAH» OMŞÜMV litttler nıştde ve lUMüy İmje Krtaöevı nıte ^ ^ . < ^ "N Be/ervasyon: 0212 254 9S 96 İSM 2. M I Tatlabası Bulvırı N«: 120-122. leyoğhl EFES EFE S PUsen 'in kiUtürve sanata kaüolan artaıak snrecek. CABARET CİNE EMİNİGÜS Geleneksel Ezgıler Her Perşembe 2230lüstsalon) KAPTAN1NSEY1RDEFTERI Irerr Derlen - Ceigız Erır-ç Fatih Ahıskalı - Mutlu Ödemış HaKan Oral - Ahmet Ozbılen Her Cuma- C tesi 23 00 (üst salon) LAT1N GECESI Rhumba. Ctıa Cha Cha, Salsa Merengue.Tango.Rocknftoil Her Salı 22 00 (üst salon) AYŞEN ERTE Özgun Baskı Resım Sergisı Mayıs-Haziran (alt salon) Pazar v6 Pazartesıtefç tiergüi saat 16 30 - 03 30 YeşılpmarSoKANo 2 Amavutkoy 80820 Istantnj Tel (212) 257 74 38 IİSVİÇREHASTANESİ VerçekScoiütınYmuk' NazımlOO Yaşında Şaır Sunay Akm Anlatıyoı ^Othello istanbul 3u\u-şe.Tir Beleciyesı Sehu Tıyatrolan Aksarat Produksıyon Tıyatrosu Dm/eti)2Wıal«cay Oyun Atotyesı Odünç Yaşamlaı Aİ! Povrazoölu Tıyatrosu Mısafır Oyuncular HerŞeyŞahane Itkttp Gdndoğtut lorup ca«totfaıfcen>Ozel Tiyatro ÎDsanlannı Dostiar Tıyatrosu Aysa Produksıyon Tıyatrosu 102H14S4 İS İS BISAII OİŞi: Hmil 3SS <O 57 AIMGİŞE. İO2UJ1S1MDC OİGARA İÇME ORANIYÜZDE 83.3 DAHA FAZLA Afet, Erzincanlı gençleri tiryaki yaptı GURKAN ATA 8Qyütcpar~akhc0i Sokak sonu Tel SoksV No 9 1" BfyDğlu Tel 0212 252 93 14-15 e-maıl ıazıslCD®ıaastop com Hicaz'dan Jazz a yorumlar ERZURUM - Erzincan depremini küçük yaşlarda yaşayan çocuklann ergenlik döneminde bü>ük sorunlarla karşı karşıya kaldığı belirlendi. Deprem sırasında hiçbir belirti görülmese bile ilerleyen yıllarda çocuklarda tedavi gerektirecek derecede depresyon görüldüğü bu kışilerin sigara ve alkole daha yatkın olduklan ortaya çıktı. Atatürk Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Halk Sağlığı Hemşireliği Anabilim Dah Başkanı Doç. Dr. Sebahat Gözüm. Yrd. Doç. Dr. Duygu Arıkan ve Erzincan SağlıkYüksekokulu'ndan Serpil Yılmaz tarafından yapılan "1992 Erzincan Depremini Yaşayan Okul Çağındaki Çocuklann Adölesan Dönemlerinde Depresyon Belirtileri ve l mutsuzluk Düzeyleri" konulu araştırma deprem bölgesinde yaşayan çocuklarla ilgili çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Araştırma, yüzde 83'ü, Erzincan depremini 6-7 yaşındayken yaşayan, evleri hasar gören öğrencılerden, yüzde 17'si ise depremde kentte olmayan toplam 352 öğrenci ile yüz yüze görüşülerek yapıldı. Araştırmaya katılan bazı çocuklann depremde göçük altında kaldığını, bazılanmn da ailesini kaybettiğini belirten Doç. Dr. Sebahat Gözüm, çocuklar ve gençlerin doğal afetten en çok etkilenen grup olduğxmu \oirguladi. Bu grupta felaketin ilk döneminde dikkat çekici hiçbir davranış görülmemesine karşın ileriki yıllarda sorunlar yaşanabileceğine dikkat çeken Gözüm şöyle konuştu: "Bu yönde yaptığımız araştırma sonunda, bu felaketi yaşamanın sorunların oluşmasında yeterli olduğu ortaya çıktı. Gençler, depremi yaşamanın derin etkisinin yani sıra ailede ve çevrede sürekli depremin konuşulması, sık sık kötü anıların hatırlatılmasından etkilenmektedir." Araştırma kapsamındaki öğrencilerin yüzde 41.8'inin tedavi gerektirebilecek depresyon sınırma çok yakın olduklan belırlenirken depremi yaşamayan öğrencilerde bu oran daha az bulundu. Ergenlik çağındaki bu gençlerin yüzde 6.8'i düzenli olarak yüzde 2.5'i ara sıra sigara ıçtiğini açıklarken >üzde 3.9'u sigarayı bıraktığını, yüzde 6.3'ünün ise alkol kullandığını belirtti. Depremde Erzincan'da olanlann düzenli sigara içme oranı, olmayanlara göre yüzde 83.3 daha fazla bulundu. IİSVİÇRE HASTANESİ "GerçAStnmTboıda" is. İlanlarınız İçin (0212)293 89 78 perareklam@perareklam com.tr [email protected] www.perareklam.com rr Kurtuluş Gulcan Altan Vedat Sakman İSVİÇRE HASTANESİ Gerçek sanatmymmda I ŞIKARA'DAN DEPREMDEN KORUNMA YOLLARI İnsanı bilgisizlik öldürür İstanbul Haber Servisi - Boğaziçı Üniversitesi Kandilli Rasathanesı ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Cool Garden Country tarafından Polonezköy'de düzenlenen "Yaza Merhaba" şenliği kapsamında, öğrencilere depremden korunmanın yollannı anlattı. Işıkara. 17 Ağustos depreminden bu yana halkın yüzde 18'inin bilinçlendiğini söyledi. Cumhuriyet Köyü'nde gerçekleştirilen etkinlikte, îstanbul'daki çeşitli okul ve yetiştirme yurtlarmdan yaklaşık 500 öğrenciye bilgi veren Prof. Dr. Işıkara, eşyalan sabitlenmiş ve sabitlenmemiş 2 ev maketi ile depremde oluşacak hasan çocuklara gösterdi. Prof. Dr. Işıkara, yanına çağırdığı bir çocuğun yardımıyla, evde veya kapalı bir yerde sarsıntıya yakalandıklannda nasıl korunabileceklerini uygulamalı olarak anlattı. İnsanlan depremin değil, bilgisizlik ve tedbırsizliğin öldürdüğünü ifade eden Prof. Dr. Işıkara, "Size vermeye çalıştığım öğreti bu. Size verüecek küçük kitapçıkları hep cebinizde taşıyın, zaman zaman da okuyun. Bunlan okur ve öğrenirseniz, depremden korkmanıza neden kalmaz" dedi. Manken Tuğba Özay ile "Yeşil Işık" filminde Hülya Avşar'ın dublörü olarak yer alan Eva Parlak, çocuklara "Depremden Korunmanın Yolları" adlı kitapçıkları dağıttı. GUNDEM MUSTAFA BALBAY I Baştarafı J. Sayfada manın öne çıktığı bir çekişmeye tanık oluyoruz. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in ilk kez Meclis'te grubu bulunan tüm partılerın liderlerini çağıracağı doruğa dek, iki parti arasındaki tartış- manın süreceği anlaşılıyor. Birbiriyle örtüşse de örtüşmese de MHP'nin son 40 yıllık işlevinı şöyle özetleyebiliriz: 1970'lerde Türkiye'yi komünizme karşı koru- manın bekçiliğini üstlendi, her alanda büyüdü. 1980'lerde radikal dincilerden merkez sağ par- tilere kadar geniş bir yelpazeye siyasetçi taşıdı. 1990'larda Türkiye'yi bölücülere karşı koruma- nın bayrağını alıp yürüdü. Bunu oya da dönüştür- dü. Şımdi de Türkiye'yi AB'ye karşı koruma gibi bir işlev üstlenmiş görünüyor! Gerçi MHP Genel Baş- kanı Devlet Bahçeli, "Son 40 yılda AB yolunda atılan adımiann en büyüğü bizim iktidanmız döne- minde atıldı" savunmasını getiriyor, ama son gün- lerin tartışmalarından kalan tortunun bu olduğu- nu söylemek durumundayız. Buna karşılık ANAP'ın, daha doğrusu Genel Başkan Mesut Yılmaz'm bütün benliğiyle AB yo- lunu zorladığını görüyoruz. Risk almamız gerek- tiğini söylüyor, bölünme tehlikesinin bugün de ol- duğunu vurguluyor, üstüne basa basa "Kurtuluş AB'de" diyor. Arada AB'ye de çıkışıp Türkıye'ye karşı ıkircikli davranmalarının siyasal cücelikten başka bir şey olmadığını iddia ediyor. AB ile ilgili tartışmaları zaman zaman "AB'a al- tından siyaset" diye yorurnlardık. Şimdi işin altı fa- lan kalmadı. Hükümetin iki ortağı "AB'a üstünden siyaset" yapıyor. 58. hükümet! AB üstünden siyaset yapılırken tartışmaların da sağlıklı sürdürülmediğini, tarafların birbirini dinle- meden kendi düşüncelerini yinelediklerini görü- yoruz. MHP'lilere soralım: Türkiye'yi AB'nin kötü emellerine karşı koruma güdünüzü anlıyoruz. Bağımsızlığımızdan ödün ve- rilmemeli, diyorsunuz. Bu da güzel. Peki, altında sizin de imzanızın bulunduğu IMF mektupları az bağımlılık mı? Eğer iş bağımlılık-bağımsızlık hamasetine gi- rerse, sonu gelmez. Sezer'in başkanlık edeceği dorukta üç ana ko- nunun olacağı sanılıyor: Idam, Kürtçe, Güneydoğu'daki olağanüstü hal... Idam konusunda ANAP ve DSP dışındaki par- tiler tabanlarından bağımsız hareket edemez. Kürtçeyi ne yazık ki çarpık tartışıyoruz. önce- lıkle eğıtimle öğrenim birbirine karıştırılıyor. Her ül- kenin resmi bireğitim dili vardır. Bu durum AB ül- kelennde de böyle. Bunun yanında bir de isteyen kişinin istediği dili öğrenme hakkı var. İki farklı du- rum. Daha önce de vurgulamıştık, Türkiye'de dil sorunu deyince öncelikleTürkçe sorunu vardır. Bir devlet yurttaşına resmi dilini öğretemiyorsa öte- si var mı? OHAL, göreceli bir durum. Her an kaldınlabilir. AB'ye göre Kıbns'ta öncelik, ama bu konuda Türkiye'nin blok davranacağını sanıyoruz. Bu yüz- den iç sorun olarak görmüyoruz! Türkiye yukarıda sıraladığımız güncel tartışma konulannın tümünü aşabilir, ama asıl engel şu: Seçim! Bize öyle geliyor ki, atılacak adımiann tartışma- larını 57. hükümet yapacak, adtmları seçim son- rası kurulacak 58. hükümet atacak! [email protected] Depremzedeler SSK borcu yüzünden konutlarına giremiyor Müteahhidin borcunu yurttaş ödüyor FARUK KIRTAY YALOVA-Mar- mara depreminde hasar gören konut- lannı onaran müte- ahhitler, işçilerin SSKprimborçlan- nı ödeyemeyince yurttaşlar iskân alabilmek için be- lediyeye başvurdu, ancak olumsuz ya- nıt aldı. Depremzedeler, "3 yıldır konutlanmızın onarılmasını bekle- dik. Evlerimize gire- cekken şimdi iskân so- runu yaşıyonız" dedi. Bayuıdırlık ve Iskân Bakanlığı'nınyetkibel- gesi verdiği 600 proje mühendisliği bürosu (PM) yetkilileri, hasar- lı binalann onarımında kayıt dışı işçi çalıştır- dıkları ortaya çıkınca kayıplara kanştı. Müte- ahhitlere ve PM büro- lanna ulaşamayan dep- remzedeler, iskân al- mak için belediyeye başvurduklannda PM bürolannın SSK'den ilişik kestiğine ilişkin belge istendiğini belirt- tiler. Depremzedeler, "SSK ise bu belgeyi ancak müteahhitlerin prim borcunu ödeme- si koşuluyla veriyor, Hasarlı konutları onaran müteahhitler, kayıt dışı işçi çalıştırdıkları ortaya çıkınca kayıplara karıştı. Konutlannı teslim almak için belediyeye başvuran depremzedelerin karşısına SSK borcu çıktı. müteahhitler yanla- rında çalıştırdıkları işçileri SSK'ye bUdir- memiş, bizim devlete borcumuz yok. Müte- ahhidi bulsun ceza- landırsın. Biz niye ce- zalandırüıyoruz" diye konuştular. Yalova Belediye Baş- kanı Yakup Koçal ise belediyenin suçlanma- ması gerektiğini ifade ederek '"Sorunun çö- zümü belediyelerde d e p SSKde. Bizlere SSK tarafından bu belgenin istenmemesi yönünde bir yazı ge- linceye kadar bu uy- gulamayı sürdürece- ğiz" dedi. TMMOB Genel MerkezYönetim Kurulu üyesi Celal Be- şiktepe ise Bayındırlık ve İskân Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Gü- venlik Bakanlığı'nı gö- reve çağırdı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle