Katalog

SAYFA CUMHURİYET 27 MAYIS 2002 PAZARTESİ DİZt Picassoyaşasaydı da tablolannı tanıyabilseydiBu tablolardan sonra gün geçmedi ki basına i bir Picasso tablosu olayı yansımasın. De- $erli gazetelerimiz de gelişmelerden yavaş ya- Aaş kuşku duymaya başlamakla birlikte "Ku- ievtsarayian"ve "Kuveytımizeterrçıkışlı ye- «â ele geçen "Picasso tablolarmı" duyurma ya- rşuıı sürdürctüJer. Bakalım kimler yakaiandı, ne- ler ele geçirildi? Özür dilerim. az daha unutu- vordum. "Peki ele geçirilen tablolar nerede ko- •Tinnyor'' diye soranlara da bugün bilgi veriyo- raz. Picasso tablolan konusunda olağanûstü de- neyim kazanan tzmir polisi yeni bir Picasso tiblosunu Şanlıurfa polisi ile işbirliği yaparak elegeçirdi. (18 Ağnstos Cum- huriyet-İzmir/Şan- lıurfa) - "The Portre of Young Woman" tab- losıuıu yurtdışına kaçırmak isteyen beş kişi yakaiandı. ("Portre" mi "portrait" mi?) Değeri yaklaşık 100 milyon dolar. (Picasso'nun müzayede rekoru bu haberle iki katı kınlnuş ol- dt!) fablo 1931 Barselona ve Moskova Müze- si'nden sonra getinldiği "KuveytMüzesi'nden" çalınmıştı. Olayla iigili bir Irak uyruklu kişi ve Gaziantepli bir kuyumcu aranıyordu. (Yeni Binyıl) - "BirPicasso'muzdahaoldu" başlıklı haberde yeni tablonun, Körfez Savaşı sırasında, Kuveyt Emirlik Sarayı'ndan Iraklı subaylar tarafindan kaçınldıktan sonra satmak amacıyla Türkiye'ye getirildiğinin belirlendi- gi bildirildi. (Hürriyet) - "Türkrye Topraklarmdan Pi- casso Tablolan Fıştanyor" (Eskiden Türkiye topraklarmdan şüheda, Kuveyt ile Irak'tan pet- rol fışkınrdı! Şimdi Picasso fişkınyor.) Kuveyt Müzesi'nden Picasso'nun "Düşünen Kadm" ve "İki Vüzlü Kadın" adlı tablolan IrakJı bir su- bay çalmıştı. Kuzey Irak'tan peşmergeler ara- cıiığıyla Türkiye'ye sokulan tablolardan biri olan "İki Yuzlü Kadın", geçen günlerde tz- mir'de yapılan başanlı bir operasyondan sonra ele geçırilmişti. Picasso'nun bulunamayan öte- ki tablosu "Düşünen Kadın" için Kültür Baka- nı Talay, bulana ya da ihbar edene değerinin yüz- de 2.5'i oranında ödül koymuştu. (Böylesine bir ödül konulduğunu anımsıyor musunuz?) (Sabah) - "The Portre of YoungVVomen" ad- lı 1903 yapımı tablo 100 milyon dolardı. (De- ğerli meslektaşım! Hangi birini düzeltelim. Bi- rüıcisi, "portre" değil "pprtrait". Ödncisi "VVo- men" değil "VVoman". Üçüncüsü şimdiye de- ğin yeryûzûnde hangi tablo 100 milyon dolara satılmış ki bu satılsın? Biraz at martini Debre- li Hasan dağlar inlesin, olmadı mı?) (19 Ağustos Cumhurivet) - Picasso'nun Şanlıurfa'da yakalanan "Genç Kadm" adlı tab- losunu daha önce, Incirlik Üssü'ndeki bir Ame- nkalının ABD'ye kaçırmak istediği öğrenildi. Bakanlık, değerinin yüzde 2.5'i oranında ödül koymuştu. Emniyet, istihbarat çalışmalannı yü- rütüyordu. (20 Ağustos Yeni Binyıl) - "Portre" ve "Wo- men" sözcükleri bu haber için de geçerli. Bir resim galerisi sahibi Nevzat Metin, "Bu Picas- so'brm hiçbiri gerçek değü. Daha doğrusu ger- çek obnama olasıhğı, olmasından daha yüksek. Çünkü, bir kere Interpol bırakmaz böyle bir işin peşüû. YıDar önce Sakıp SabancL Irlandalı ressam Gabriele Missu'nun bir tablosu için pa- zarlık yaparken Interpol tarafindan basılmıştı. Bu biliniyor. Böyle önemli sanat olaylannda Interpol'ün bilgisi olması gerekir. Kaldı ki bu tablolara'gerçek' raponıveren kuruldapek cid- diye ahnamaz. Bir kere bu tablolann menşeinin befirienmesi için ciddi bir laboratuvar çabşma- g gereldyor. Türkiye'de böyle bir laboratuvar yok ld! (Gebze'de MAM var!j Kimse, gözle bir tab- ionun gerçek olduğunu anlavamaz." (21 Ağustos Cumhurivet) - Picasso'nun "tki Yüzlü Kadın" tablosu aranıyor. (Hani \z- mir'de yakalanmıştı?) "Körfez Savaşı sırasında çatauhğıfleri sürükn" tablo geçen yıl Ankara'da işlenen bir cinayet ile gündeme gelmişti. (An- laşılan, Türkiye'de eskiden namus uğruna işle- nen cinayetlerin yerini, artık sahte Picasso 'lar için işlenen cinayetler alıyor olmalıydı!) (22 Ağustos Hürriyet) Şanlıurfa - Değeri 11 trilyon lira olan Picasso tablosu orijinal çık- ü! Emniyet Müdürü Sedat Hasay, (bir Picasso uzmanı gibi konuşarak) "PabloPicasso'ya aitbu tablo sanatçının 1901 ve 1904 yıDannda hüzün- Ifi ve kederü eserierini venügı yıllara ait Mavi Devri içeren bu tabloyu ünlü ressam 1903 yıhn- da tspanya'nm Barcelona şehrinde yapn" dedi. (Doğrusu helal olsun!) Çünkü bu "tabkmunar- kasmda ressanun imzası var"dı! ("Portrait" doğru yazılmış ama "A Young VVomen" için ne demeli?) (Radikal) - "Üçüncüsü de orijinal" Şanlıur- fa'dald Picasso uzmanlan anında karar vermiş olmalıydı! "Portrait" doğru yazılmış ama "A Young VVomen" için ne demeli? Körfez Sava- şı'nda Kuveyt Müzesi'nden çalınmışmış! (Şim- di saray, müze oldu!) (Milliyet) AA'nın aynı haberi gazetede "Tûr- kiye Picasso zengini oldu" başhğı ile yer aldı. (Sabah) - Pıcasso'lann üçüncüsü de orijinal çıktı. (23 Ağustos Milliyet)- Kuveyt Büyükelçili- ğinden bir yetkili, üç tablo hakkında bilgi iste- mıne Dışişleri'nden henüz yanıt alınamadığı- nı, bunlann ülkesinden çahndığı kesinleşirse geri isteneceğini söyledi. ' (24 Ağustos Milliyet) Şanlıurfa - Picas- so'nun "Bir Genç Kadının Portresi" tablosunu Emniyet Müdürü Sedat Hasay, Kültür Bakanı Istemihan Talay'a teslün etti. (Teslim töreni ya- pılıp nutuklar atıldı mı?) (19 Eylül Yeni Şafak) - Emniyet güçleri, ün- Iü ressam Picasso'nun bir tablosunu satmak is- teyen 4 kişiyi yakaladı. Operasyon sırasında, "Irak'tan Türkiye'ye sokulduğn" belirlenen ve piyasa değeri 2 milyon dolar olduğu bildirilen tabloya el konuldu. (21 Eylül Milliyet) - Adana - Mali Şube ve Kaçakçılık Şubesi polisleri Satvador Dafi'nin tab- losunu satmaya çaşılan "tarih kaçakçılanm" suçüstü yakaladı. (Picasso ile uğraşırken şim- di başımıza bir de Salvador Dali çıktı. Aynca, Dali'nin tablolannın "tarihi" eser olduğunu doğrusu bilmiyorduk.) (27 Eylül Hflrriyet / Adana) - Mardin'de Picasso'nun "Ma- sa başında eDerin- de kadeh taşjyan 2 insan figürii" adlı 20 trilyonluk tablosu ele geçirildi. "Uzmanlannhazırladığıekspertizra- porunda (uzman ne, ekspertiz ne?), tablonun 1920'de Picasso tarafindan yapümış olduğu be- lirtildL (Doğrusu Mardin'de "ekspertiz rapo- ru" verecek "uzmanlann" olmasından da bü- yük kıvanç duyduk!) (Radikal / AA) - Yetkililer, araştırmalann sürdüğünü, tablonun "Irak'm Kuveyt'i işgaH sı- rasında saraydan çabnnuş olabileceği" ihtima- li üzerinde duruldugunu söyledikleri "Bardak Tutan Kadın ve Erkek" adlı tabloya 15-20 tril- yon liralık değer biçtiler. (Milliyet / AA) - Yakalananlar tabloyu tanı- madıklan bir kişiden üç bin dolara almışlardı. (15-20 trilyon liralık tabloyu üç bin dolara al- mak! Ne kazançlı iş!) (Sabah) "Picasso'lan dörtfedik." (4 Ekim Gözcü) Suruç ilçesinde ele geçiri- len Picasso'nun "Düşünen Kadm" tablosunun kopyası valilik binasının girişine asıldı. Körfez Savaşı sırasında IrakJı bir subayın Kuveyt Mü- zesi'nden çaldığı ve daha sonra peşmergeler vasıtasıyla satıknak üzere Türkiyeye sokulan tablo Suruç'ta ele geçırilmişti. Aslı Kültür Ba- kanı Istemihan Talay'a teslim edilen 17 milyon dolarhk tablonun kopyasını alan Emniyet Mü- dürü Sedat Hasay, kopyayı Vali MuzafferDflek'e armağan etti. Vali Dılek, ön ve arka yüzü çer- çevelenen kopyayı valilik duvanna astırdı. (Aca- ba hâlâ asılı mı?) (Akşam) - Kültür Bakanı ts- temihan Talay, "Tablolar uzmanlarca incdeni- yor. Körfez Sa^aşı'nda Kuveyt Kralhet Sara- yı'ndan çahndığı söylenen 20 tablodan bazılan olduğu sövleniyor. Âncak bu zamana kadar bi- ze kimse başv urnıadı. Tablolann kendine ait ol- duğunu iddia eden ve durumunu belge ile kanıt- layana tablosunu hemen teslim ederiz" dedi. (Böylece Talay, Türkiye'den kaçınlan tarihi eserleri alan ülkelere de bir göndermede bulu- narak kültür siyasası yapmış oluyordu.) SÜRECEK Özel Picasso Odası_(6 Ekim Sabah) (îşte bomba gibi bir haber!) "ÜnB hpaayvt ressam Picasso'nun Türkiye'de efe geçirikn dört tablosunun Ankara Devlet Re- sim >«HeykdMüzea'ndesergflenmesine başlan- dı" Müzede bir "Özel Picasso OdasT oluşturu- lurken Bakan Talay, tablolara üişkin şu ana ka- dar herhangi bir talep ohnadığını bildirdi. Özel odanın açılışuu Talay yaptı. (Kültür Bakanı 'nı bu etkınliğinden dolayı doğrusu kutlamak ge- rekirî) Picasso'nun 1903-1934 yıllan arasında yaptığı sekiz tablosunun "reprodüksiyonlan" ile ünlü ressamın fotoğrafi ve ona ilişkin bilgi- lerin de yer aldığı özel odanın "çokciddi bir gü- v«nKksistenıi>iedonaukhğı!''bıidırıldı. Güven- lik gerekçesiyle aynntılara ilişkin bilgi veril- mezken Müze Müdürü Vural Yurdakul, çok cid- di bir güvenlik önleminin olduğunu ve son tek- nolojiye uygun olduğunu belirtti. Talay "Bun- br müzembin mahdırdemh'oruz.Çünkübizbaş- tan beri ber nîriü eski eser ya da güzel sanaflar- Ia0gifieserterinkaçırımıasuıa,\3sadışıyollardan bunlann afanıpsanimasma üJkeolarakkarşı çık- ük.Kabuledflebilirbelgetereda>Tinacakbiçim- de bu yaprtlann sahipöği bize beigeienebiHrse bunlan sahiplerine geri vereceğiz. Ama o ana ya da beJgefeninceye değm bu eserler burada sergi- fenmeye devamedecektir" diye konuştu. (Cta ay sonra DevJetResim ve Heykel Müzesi'ne "Özei Picasso Odaa"nı görmeye gittiğimde. resimle- rin indirilip odanınkapaöJdığını söyiediler. Kos- koca Kültür Bakanı'nın törenle açtığı, Güzel Sanatlar Genel Müdürü'nün allayıp pullayıp çerçevelettiği Picasso tablolannın bulunduğu bu görkemli oda acaba neden kapatıldı?) (7 Ekim Milliyet) - "Picassolar kiht albnda" başlıklı haberde sergilenen tablolar hakkında Kültür Bakanı Istemihan Talay'ın "Tamgüven- ik, müzede gerçekieştiriknrestorayonçahşma- lanylasağlanacak" dediği yazıldı. (Debrelli de din kardeşuniz.) De\let Resim ve Heykel Mü- zesi Müdürü Vural Yurdakul ise "BirPicasso tab- losunun en düşük değerinin 10 milyon dolar ol- duğunu" açıkladı. Dört tablo onar milyon do- lardan en azmdan 40 milyon dolar. (Allah Al- lah! Bu kadar değerli de neden hiçbirinin sahi- bi yok? Böylesine görkemli dört yapıt hakkın- da 7 metrekarelik "özel oda" hazırlannuş! Gör- kemli tablolann konulduğu bu sergi odasının birtuvalet odasındanbile küçük olması biraz ayç» kaçmadı mı? (15 Ekim Binyıl) - "Dört tane nur topu gibi PabJo Picasso resmimiz oldu. Nereden geldikle- ri, gerçek olup ohnadddan henüz beffi değil ama Kültür Bakanhğımız onlan kendi mah sayıyor. Dört Picasso tabiomuz devktimizin müzesinde arzı endam ede dursun, uzmanlar onlarm oriji- nal nimadığmrtan neredej^e emin." Yazıda, dört tablo hakkında değerlendirme yapılddctan son- ra uzmanlann görüşlerine yer veriliyor. "Kötü kokular ahyorum" ara başhklı bölümde ilk tab- lonun özgün olduğuna, daha önce "kahbınıbas- tığı" yazılan Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Görevüsi Prof. Dr. Cuma Ocakh'nın şu sözleri (ile geri vitesi takması) ilginç: "Basmdabu tab- lolann Picasso'ya ait olduğunu, bu bahiste "ka- nyenmi' ortay^kpyduğumuyazdriar.Bu magan- dacavelümpencebir çarprtmadir. Bizasla,bun- lan kesinnklePaMoPicasso'>aaittirdemedik. İlk tabloyu Ankara'dan Prof. Dr. Kaya Özsezgin'le beraber incefedik. Bizim saptadığımız tablonun Picasso'}^ ait olabilirtiğiydi. Kötü kokular abyor gibrvim. Bir oyun vzr gibi getiyor bana." (tz- mir'in koskoca emniyet müdürünün dosyasm- daki rapor da mı öyle söylüyordu?) Yazıda sah- te olgusu hakkında görüşü sorulan uzmanlar Mehmet Ergüven, Mehmet Güleryüz, Nevzat Metin (yetkilileri bır tef çalıp o>Tiatmadıklan da gözlenen) yanıtlannda eleştiriyorlar. (21 Ekim Hürriyet) Kültür Bakanı Talay'ın Picasso re- simleri hakkındaki söyleşisinden birahntı: "Bun- larm gerçekögini ben de merak edByorum. Eks- pertizini yapacağız, Gerçek olma ihtimaK çok yüksek." (Gerçekse ne olacak?) "Bizim olacak- lar. Şimdiden ilginç tekhfler geflyor,tabkdarla il- gfli. Ankara'da çok önemli bir kuruluş 'Bir sa- nat merkezi açdışında acaba bunlan oradaüç beş günlüğüne sergileyebilirmiyiz?' diyesonhLBen de "güvenlik nedeniyle uygun bulmadığımı' söy- ledim.Yanidaha şimdidençokbüyük birflgivaif (Bu görkemli yapıtlar ya oradan çalınırsa, son- ra Bakan nasıl hesap verirdi. Bakan doğru dü- şünmüş!) GEÇMtŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİ1VÇ Deylet Adamı- Politikacı İkilemi Devlet kavramının (Demokrat Parti iktidannın, 27 Mayıs 1960'a yaklaşan aylannı bir yana bırakırsak) hiç buçjünkü kadar sürekli örselendiği bir dönemi doğ- rusu bilmiyorum. Demokrat Parti (DP) döneminde 1924 Anayasa- sı yürürlükteydi. Yasaları hem yapma hem de yo- rumlama yetkisi, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne aitti. Siyasal iktidan ezicı çoğunlukla temsil eden DP'nin Meclis'in bu yetkisini kötüye kullanarak yasalar çı- kardığı, yargı yetkisini bile doğrudan kendi millet- vekillerine vererek "Tahkikat Encümeni" kurduğu süreç, 40 yılı çoktan gende bıraktı. 1961 Anayasası ile ilk kez Anayasa Mahkemesi kuruldu. Kuruldu ki siyasal iktidarîar, ülkeyi anaya- saya aykın yasalarla yönetmeyi bır daha göze ala- masın, gözü kara bir yönetim yerine en azından hu- kuka saygılı yönetimler işbaşında olsun. Bu gereksinimi bir ütopya olmaktan çıkarmak amacıyla da anayasanın "Anayasa Mahkemesi'nin kararlan" kenarbaşlıklı 153'üncü maddesinin so- nuna şu hükmü eklediler: "Anayasa Mahkemesi karahan Resmi Gazete 'de hemenyayımlanır veyasama, yürütme veyargı or- ganlannı, idare makamlannı, gerçek ve tüzelkişile- ri bağlar." Üçlu koalısyonun kimi yasalarından anlaşılıyor ki bu hüküm, önce 1961 Anayasası'ndan alınarak 1982 Anayasası'na boşuna aktarılmış. Çünkü siyasal ıktidar, yine anayasanın "kaynağı- nı anayasadan almayan biryetkinın kullanılamaya- cağını" vurgulayan hükmünekarşın "Anayasa Mah- kemesi 'Anayasaya aykın' diyor ama bana aykm gelmiyor" deme yetkisini kendisinde görüyor. Hem de yürütme erkinin en tepesinde görevli ve yetkın bir hukukçu olduğu tartışılamayan Sayın Cum- rıurbaşkanı'nın, salt anayasa maddeleriyle Anaya- sa Mahkemesi'nin geçmişteki kararlanna gönder- me yaptığı yazılı yargılarına karşın. • • • Türkiye'nin her alanda yaşadığı sıkıntıların başlı- ca nedeninin "cteWef adamı" ile "politikacı" kav- ramları arasındakı ılişkinin kesin bir çizgiyle aynla- mamış olmasından kaynaklandığına inandığımı iti- raf ederim. Bu inanışım politikayı ve politikacıyı küçümsedi- ğım anlamına gelmiyor. Devlet adamı gibi davranıl- ması gereken zamanlarda da bizdeki çoğu politika- cılann, politikayı bize özgü bir yaklaşımla ele alma ya da devreye sokma alışkanlıklarından bir türlü kurtulamıyor olmalanndan söz ediyorum. Son örnek erken seçim tartışmaları nedeniyle ya- şanıyor. Milyonlarca gizli ve açık işsize, yolsuzluklar ne- deniyle yurttaşın vergilerinden ödenen paralara, bir zamanların övüncü olan ortadireğin tümden yok oj- masına yol açan önlemlenn, herkesi etkilediği bir dö- nemden geçiyoruz. Bay Kemal Derviş, "erkenseçim" konusu konuş- malan sırasında değiniverince, politikacılann boy hedefi durumuna geliverdi. Kimileri, Bay Derviş'in politikayı bilmediğini söy- ledi. Kımileri; erken seçimin, ekonomide yakalanmak üzere olduğunu iddia ettiği düzelmenin tekrar bo- zulacağını ileri sürerek karşı çıktı. Her siyasal parti seçimlerin, kendisi için avantaj- lı gördüğü birdönemdeyapılmasını ister. Bu, işin do- ğasında vardır. Siyasal iktidardaki koalisyon parti- leri de bu dönemi kollamak niyetinde görünüyorlar. Olaya bu yanıyla bakınca pek de haksız olmuyor- lar. Ortak başansızlıklannı ya da varsa başanlannı seçmen önünde nasıl paylaşacaklan kendi özel so- runlan. Erken seçime karşı çıkan iktidar ortaklanndan hiçbiri, karşı çıkma gerekçesini açıklarken "8Ü si- yasal partiler yasası ile seçim yasası değişmeden seçime gidilmez" demiyor. Dediklerinden çıkan anlam şu: "Biz ekonomiyi siyasetten anndırmak için yasa- lar çıkardık, üst kurvllar oluşturduk ama seçim za- manı başka. Seçmene şirin görünmek zorundayız. Bunun yolu da devletin para kaynaklanndan yapı- lacak ve oya dönüşecek harcamalardan geçer. Ge- lin bize ekonomik istikran şimdiden bozdurmayın. Biraz daha bekleyin ve dişinizi sıkıp dayanın." "Ekonomiyisiyasetten anndırma" iddiasına inan- malı mıyız bilmiyorum. Hani, pehlıvanlık üzerine an- latılan öykücükteki gibi olmasından korkuyorum. Usta pehlivan, acemi öğrencisine her oyunu öğret- mez, ileride karşı karşıya gelince kullanmak için bir- kaç oyunu kendisine saklarmış ya. Bakalım ekonomiyi siyasetten arındırma öyküsü- nün altından seçim döneminde ne oyunlar çıkacak! oerinc@cumhuriyetcom.tr. Çafanb 93 bin 580 sikke ele geçirildi ANKARA (ANK4) - lçişleri Bakanı Rüştü Kâ- znn Yücelen müze ve ören yerlerinden çalınan 93 bin 580 sikke ve 88 bin 436 eser ve malzemenin ele geçirildığini bildirdi. lçişleri Bakanı Yüce- len, AKP Kayseri Millet- vekili Sadık Yakut'un so- ru önergesini yanıtlarken müze ve ören yeri soygun- lanyla iigili bilgi verdi. Yücelen, polis sorumlu- luk bölgesinde, 1447olay- da 3 bin 778 şüpheli yaka- landığını ve adli mercıle- re sevk edildiğinı bildirdi. Yücelen, bu olaylarda 24 bın902eserve69bin267 sikke yakalandığı bilgısi- ni verdi. Yücelen. Jandar- ma bölgesinde ise 1160 olayda 3 bin 449 kişinin yakalandığını. 5 kişinin de halen arandığuıı açık- ladı. Yücelen. bu olaylar- da 28 bin 313 "ü sıkk'e ol- mak üzere ele geçirilen muhtelif eser ve malze- menin de 81 bin 847 oldu- ğunu bildirdi. Yücelen, Kültür Bakan- lığfna bağlı tüm müze ve ören yerlerindeki kültür varlıklannın fotoğraflı en- vanterlerinin çıkanldığı- nı kaydetti. Yücelen. Kültür Bakan- lığı'nın, bütçe olanaklan çerçevesinde müze ve ören yerlerinın korunması için gerekli güvenlik önlem- lerinı aldığmı, bütçe ye- tersizliği nedeniyle koru- ma görevlisi verilmeyen ören yeri. höyük ve tümü- lüslerin konınmasının Em- niyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komu- tanlığı'ndan istendiğini açıkladı.