23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2002 RAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur@cumhuriyet.com.tr 15 Halim Kulaksız'm 'Kabuk' sergisi, renkli fotoğrafin sanatsal işlevine açıklık getiriyor bğadansoyutaynntılarKAYA Ö Cınsi neolursa ol sun. ağacın gövdesi ya da dal- lan çoğu zanan ilgimızi çekmez. Gölgesine otur- duğumuza da bizi gûneşin etkisinden koruyan yaprakJaniır Rüzgârda hışırdayan yapraklara, ağacı ağaçyapan gerçek nesneler gözüyle baka- nz da sırtmzı dayadığımız gövdesi üzerinde, kımi zamaı pul pul olup kavlayan, kimi zaman gövdeye kskançİLkla yapışan kabuğu dikkati- mizden ka;ar. Âşıklann. ıçinden ok geçen kalp resimlen çLzdikleri ya da ısimlennın başharfle- rini karıduJan gövdenin teslimiyetçi görünûşü, hodgâmhğa prim v ererı umursamazlığı pek de düşündünıez bizi; hatta ağaç gövdelerine böy- le bir işlev yüklediğımız bile olur. Ama bu ko- nuda bizi u/aranJann. ağaca dal ve yapraklardan, köküne saliığı topraktan oluşan bütünsel bir var- lık, canlı br organi-zma gözüyle ilk bakanlann, izlenimci rcssamlar olduğunu söyleyebiliriz. Biraz dalageriye giderek ızlenimcilere bu ko- nuda öncülok yaprrıış olan Barbızon Okulu res- samlannı dı onlara katabilirız. Rousseau nun iri gövdeli çan ağaçlannı, Seurafnın gökyüzüne s- er çekmiş kjca çınarlannı düşündükçe, doğa res- minin onla-a neler borçlu olduğunu da hesaba katmadan edemeyiz. Bizden Hoca AB Rıza'nın fistık ağaçlai, Avni Lifîj'in servilen, ağacın ağaç olarak düşürtülüp gözlemlendiği, tuvale aktanl- dığı doğa objeleridir. Ağacın gövdesini, heleyıllanmışolanJannıda- ha yakından tanımaJc için onlann arasında biraz dolaşmak yetecektır. Doğanın binbir sırla örtülü dokusal yapısını araştınrken ağaçlann gövdele- rine bıraz da alıcı gözlerle yaklaşmak gereke- cektir. Yaklaşmakla da kalmamah, gövdelerinı kapatan kabuklara ellerimizle dokunmalıyız. Yıllannı fotoğraf sanatına vermiş olan Hafim Kulaksız da öyle yapmış, uzun zamandır ilgisi- ni çeken ağaçlann kabuklan aşınmış,yer yer dö- kühnüş gövdelerine fotoğraf kamerasıyla yaklaş- mış, gövdenin üzerinde oluşan yaşam artıklan- na, dökülerek gövdenin alttakı taze dokusunu or- taya çıkaran kabuklara yöneltmiş dikkatini. RenkJi fotoğraf kareleri olarak saptamış bu gö- rüntüleri. Ortaya soyutçu ressamlan kıskandıra- cak spontan görüntüler çıkmış böylece. Çok ya- Shakespeareve 'Gülün Ofkesi' DtKMENGÜRÜN SVıffiam Sbakespeare îngiltere tarihi üstüne kurguladığı oyunlannda aslında yaşadığı dönemın yönerım sorurüannı irdeler. 1590'larda Kraliçe Eüzabeth yaşlanmakta olan bir yöneticıdir. Çocuğu olmadığı için de tahtın varisi belli değildir. Güçlü bir merkezi hükümetin eksikliği önce anarşiyi, ardından da ıç savaşı ve kaosu körükleyecektir. Bu gerçekJeri gören William Shakespeare. izleyicilerinin tngiliz tarihi ile pek banşık olmadığınm da bilincindedir. Bu nedenle oyunlanndaki karakterleri ve aralanndaki ılişkileri net. yalın bir biçimde işler. Örneğin; Lancaster ve York ailelerinin tngiliz tahtıru ele geçırmek için verdikleri mücadeleyı kendine özgü zengin üslubuyla işlemiştır. "VL Heory" oyunlanndan biruyarlama olan "Gûlûn Qfltesi''nde de aynı yalınlık sürdürülmektedir. "Tarih" etiketi bu oyunlann şaşırtıa güncellığinı perdelemez. Kana bulanmış bir yüzyıhn ortasında, ıki dünya savaşuun ardından, bu oyunlann içerdiği şiddet dikkat çekicidir, Shakespeare'in tarihsel oyunlan son elli yılda, öncekı dört yüz yıldakinden daha çok sahnelenmiştir. Çünkii bu oyunJar yalnızca Kraliçe Elizabeth döneminin meselelerine değil, çağımızın sorunlanna da ışık tutan, çağdaşımız olan temsillerdır. tktidar hrrsı, pohtikacılann yüzlerindela sonsuz hiddet, toplumsal kargaşa ve de son on yılda Avrupa'nın göbeğinde başgösteren iç savaşın belleklerden silinmeyen kâbusu. Watermill West Berkshire Playhouse "VI. Henry"den yola çıkarak üç tane yoğun oyunu "Gülün Öfkea"nde üd tane yoğun oyuna indirgerken onjinal metinlerin temel yapısına sadık kalmıştır. KJasik ve çağdaş tiyatro biçimlerini buluşturan bu sert oyunun müşküJpesent tngiliz basınında aldığı olumlu eleşhriler dikkat çekicidir. Işte birkaç örnek: "Bu dinamik epiğin yoğunluğu son derecede etkflevici", "Müthiş bir gösteri, güçlü bir olay", "Şokedki,hızn,trajik ve absürd_", "Pmlpml bir uyarlama. az bulunur bir yapun", "Bu çok güçlü ve yaşayan bir tiyatro eseri". Sert ve vurucu bir dili olan "Gülün Öfkesi" bugünden itibaren Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesı'nde başlıyor. Shakespeare'i kendi ülkesinin genç ve parlak yorumculanndan biri olan Ed»ard HaD'ın rejisinden izlemek bulunmaz bir fırsat olacak. Sir Peter HaD'ın oğlu olan Edward Hall, bugüne kadar Royal Shakespeare Company ve Royal National Theatre'da da sahneye koyduğu Shakespeare oyunlanyla başanyı yakalamıştır. Bu kez de West Berkshire bünyesinde sadece erkek oyunculardan oluşrurduğu The Propeller ile sahneye koyduğu "Gülün Ofkesi" tstanbul ve yenıden Londra temsillennden sonra çeşitli Avrupa ülkelerine ve sonbaharda Arnerika'ya gitme hazırlıkları içindedir. "Gülün Ofkea" festivalde Türkçe elektronik üst yazılı oynanacaktır. isTimiii 13 ULUSLARARASI H " ™ , İSUNBUL ,:<„ riYATRO FfSTIVAU ^ TİYATRO ıllannı fotoğraf sanatına vermiş olan Halim Kulaksız, uzun zamandır ilgisini çeken ağaçlann kabuklan aşınmış, yer yer dökülmüş gövdelerine fotoğraf kamerasıyla yaklaşmış, gövdenin üzerinde oluşan yaşam artıklarına, dökülerek gövdenin alttaki taze dokusunu ortaya çıkaran kabuklara yöneltmiş dikkatini. RenkJi fotoğraf kareleri olarak saptamış bu görüntüleri. Ortaya soyutçu ressamlan kıskandıracak spontan görüntüler çıkmış böylece. kından, özel ışıklandırma yöntemleriyle çekilmiş olduklanndan, ağacın gövdesinden soyutlanmış izlenimi veren, böyle bir ızlenim verdikleri için de doğada sık sık taruk olduğumuz rastlanhsal soyut imgelere çok yakın düşen bu görüntüler, hele de tuvale basılıp çerçev elenerek duvara asıl- dığında. soyut resim yapan bir sanatçının elınden çıkmış çalışmalan andınyor. A. Halim Kulaksız, bu çalışmalannı "Kabuk (SoyurJamalarr başhğı altında sergiliyor (Din- mart). Resım sanatının yapısallığıyla doğrudan örtüşen soyutlama kavTamının, burada. sanatçı müdahalesine gerek kalmaksızın doğanın özün- de var olan ve doğa içınde oluşan doğal bir teks- tür anlamında kullanıldığı açıktır. Ağaç gövde- leri üzerindeki kabuk katmanlannın oluşum sü- reçleri paralelinde, açıklı-koyulu lekeler meyda- na getirecek biçimde yarattığı soyut izlenimkr, Halim Kulaksız'm objektifine yansıyan görü- nümleriyle, bu oluşum sürecinin doğa yasalan- na uygun bir dökümü, doğa yaşamının kendı ıçindeki pratik bir kurgusudur. Halim Kulaksız, doğanın zamansal bir olgu eşliğınde ortaya çıkar- dığı bu soyut doku paradigmasını, ağaç gövde- sınin dışına taşımakla gerçekleştiriyor soyutlama çabasını. Yani biçimin soyut karakten, doğanın kendisinde var olan bır oluşumsal özellik, onun sanatsal yaratımla eşleştirilen boyutu ise doğa nesnesinden (ağaç) ayıklanmış obnasının getir- dığı soyutlamacı estetiktir. Renkli fotoğraf teknolojisi Türkiye'de "Refo" adıyla bilinen renkli fotoğ- raf laboratuvarlannın kurucusu olarak tanınıyor Halim Kulaksız. Uluslararası Fotoğraf Federas- yonu'nun da (AFIAP) unvanlı üyesıdır. 1969'da kardeşleriyle birlikte kurduğu renkli fotoğraf la- boratuvarlan, bilındiği gibi ülkemizde renkli fo- toğraf üretiminin yaygınlaşmasında etkıli olmuş- tur. Ancak bu yaygınlık, yeni fotoğraf teknoloji- sinin gerirdiği olanaklar göz önüne alındığında, işin harcıâlem yönü açısından bır anlam taşır. Ha- lim Kulaksız'm yenı sergisi, renkli fotoğrafin bu sınırlar içinde ifade ettiği anlamın, sanat fotoğra- fi açısından fazla önemli ohnadıgını, sanat fotoğ- rafçıhğına yönelik deneysel içerikli araştırmala- ra yer verildiği sürece, bu teknolojinin yaratıcı bir dinamizme yol açabileceği gerçeğini, böylece bır kez daha gündeme getirmiş olmaktadır. "Kabuk" sergisi, bir başka açıdan da önem ta- şımaktadır kanımca: Renkli fotoğraf teknoloji- si, doğanın görünürdekı güzelhğini ya da alımlı yönlerini ortaya çıkarmak için değıl, onun için- de saklı bulunan aynntılan, gözlemsel bir yo- rumculuğa olanak verecek ölçülerle, soyutçu bir bakışla yansırmak ıçın kullanıldığı sürece olum- lu sonuçlarverebilir. Bu, aynı zamanda renkli fo- toğrafin, çok zaman ıhmal edılen. ldmı zaman da görmezlikten gelinen kullanımsal (pratik) yapı- sının da somut bir göstergesi olacaktır. (Sergi, 4Hazinm akadarDirimartSanatGalerisi 'nde göriUebüir. Td: 02122913434/021229167 74) estfvalin gaübi Avrupa sineması oldu. Roman Polanski'nin 2. Düma Savaşrnda ülkesinde >aşanan kâbusu anlatüğı destansı filmi -Piyanist", Alûn Palmhe'vi alırken Enhi Kaduı O> uncu Ödülü, "Geçmisi Olma>^n Adam" niminindeid rolüyie Kati Outinen"in oldu. (Mnen ödülünü alırken tngiliz aktör Jeremv Irons onu vatauz bırakmadL (REUTERS) Klasik sinemanın zaferiyle sonuçlanan Cannes Film Festivali'nde ödüiler üç kıtaya dağıldı Altııı Pahniye ^Piyanîst'in VECPÎSAYAR CANNES- 55. Cannes Film Fes- tivali, klasik sinemamn zaferi ile sonuçlandı. David Lyncb'in baş- kanlıginı üstlendığı uluslararası jü- ri "Altm Palmiye"yi Roman Po- lansld'nin "Pryanist" adlı filmine verirken "Jûri Büyük Ödülü", A- ki Kaurismaki'nın "Geçmişi Ol- mayan Adam" fılmının oldu. Vîrginie Ledoyan'ın sunduğu ödül törenine, jüri üyesi Staaron Stone'un yanı sırapek çokünlü yıl- dız katıldı. Düş krnklığı yaratan kapanış filmi" Ve Şimdi,Bayanlar, Baylar''ın yönetmeni Claude Le- kmcne, oyunculan Jerem>'ITODS ve Patricia Kaas iie Akssandra Mar- tines'in de bulunduğu ünlüler ge- çidine katılanlar arasında, Juhette Binocbe,AntonioBanderas, Mela- nie Griflîth, Geraldine Chaplin. Andie MctknveD, Pedro Almodo- var, Kristin Scott Thomas gibi isimler yer alıyordu. Jürinin "Piyanist''i Altın Palmi- ye ile değerlendirmesi, daha radi- kal seçimler bekleyen eleştirmen- leri düş kınkhğına uğratırken Av- nıpalı yapımcılar memnundu. Çünkü festivalin iki büyük ödülü Avrupa filmlerine gitmişti: Bir Fransiz-Polonya-tngiliz-Aİman ortak yapunı olan "Piyanist'' ve Finlandiya yapımı "Geçmisi CM- mayan Adam". Roman Polanski'nin 2. Dünya Savaşı'nda ülkesinde yaşanan kâ- busu anlattığı destansı fîhni "Piya- nBt", yönetmenin meslek yaşamı- nın en olgun ürünlerinden biri ola- rak nitelendirilebilir. Polanski, vier Gourmet'yi seçericen En lyi Kadın Oyuncu Ödülü, "Geçmisi Ohnayan Adam" fiLminindekı ro- lüyle Kati Outmen'in oldu. Doğu sinemalan Festivalin asıl galibi Avrupa si- neması oldu ancak bu yılın ikınci galibi Doğu sinemalan... Festival- de, Doğu sinemalan gerçek bir za- fer kazanırken resmi programda ilk kez yer alan ülkelerin fdmleri, ay- n jürilerce ödüle değer bulundu. • Vİrginie Ledoyan'm sunduğu ödül törenine, jüri üyesi Sharon Stone'un yanı sıra pek çok ünlü yıldız katıldı. ödül töreninde, filminin yanşma- da Polonya'yı temsil ettigini vur- gulayarak ödülünü filminde çalı- şan Polonyalı fıgüranlara ithaf et- ti. Aki Kaurismaki ise "Önce ken- dfane teşekkür edrvorum" diyerek herkesi kahkahaya boğdu. Jüri, bu yılın en iyi erkek oyuncusu olarak Belçikalı Luc ve Jean Pierre Dar- denne kardeşlerin "Oğul" adlı filmlerinin başanlı oyuncusu O&- Doğu sinemalanna verilen en önemli ödüL, Büyük Jüri'den geldi. En lyi Yönetmen Ödülü'nü iki yö- netmen arasında paylaştıran jüri, "Resim ve Kadın Sarhoşo" fihniy- le Kore sinemasının büyük ustası Im Kwon- Taek'ı onurlandırdı. En lyi Yönetmen Ödülü'nü pay- laşan diğer yönetmen ise "Puncb- DnmkLove" adlı fihni ile Ameri- kalı Paul Thomas Anderson oldu. "En lyi Setnryo Ödüiü", Ken Lo- ach'un "Tkltı Onalü" filrninin ya- zan Faul Laverty'ye verilirken "Jöri Ödühj", Filistinli yönetmen Elia Suleimanın oldu. Sflaha karşı sinema Polirik temalar, Polanski'nin ve Suleiman'ın filmi ile festivalin ödül listesine ağırhğını koyarken belki de en politik film -ve en politik ödül- Amerikaü bir yönetmene ait. Festivalin "55. Yüdönümü Özel Ödfllü", -Columbine İçin Bow- fing'* adlı filmi ile Amerikaü radi- kal belgeselci VDchael Moore'un oldu. Moore, Cannes'da yanşmah bölüme ilk kez bir belgeselin seçil- mesinin önemini \Tirguladıktan sonra, "Bu ödül önemli bir nıesaj- dır. Şimdi Paris'te olan George Bush keşke bnraya gelse\di r> dedi. "Kısa Fflm" dalındaki "Alün Pahni>'e" ödülü de Macar öğrenci PeterMeszaros'un "Esoütan" ad- lı filmine gitti. Cannes'h sinema- severlerin oylan ile belirlenen Halk Ödülü'nü "Eleştirmenler Haftası"nm bir fihni olan "Res- piro"aldı. 'Dokunulamayan Kadın' Goethe Enstitüsü'nde • Kültür Servisi - Goethe Enstitüsü'nde yann saat 19.00'da. 29 Mayıs Çarşamba günü saat 20.00'de Oskar Roehler'in yönettiği 'Dokunulamayan Kadm' adlı film gösterilecek. Duvann yıkılmasıyla yazar Hanna Flanders'ın hayatında meydana gelen değışimleri konu alan filmde, Hannelore Elsner, Vadım Glowna, Tonio Arango rol alıyor. 30 Mayıs günü saat 19.00'da ise Sasha Waltz'ın 'Bedenler' adlı dans gösterisinin filmi gösterilecek. Jörg Jeshel ve Brigitte Kramer'in yönettiği fîlmde, dansçılar rekabet ve birlik, nefret ve aşk, reddetmek ve beğenmek gibi karşıtlıklan ele alıyor. Figürler, kısmen manipüle edilebilen bılimsel objeler olarak ortaya çıkıyorlar veya organlannın ısimlerini değiştırerek deri rengine ya da ırka göre yapılan aynm kriterlenni anlamsızlaştınyorlar. (02122492009) "RusDevletAkademik Balalayka Orkestrası7 bmip'de • İZMİR (AA) - Rus Devlet Akademık Balalayka Orkestrası 3 Haziran tarihinde tzmir Hilton Oteli 'nde konser verecek. Konser, Dokuz Eylül Üniversitesi Radyosu ile Di-Ar Turizm şirketi işbirliğiyle gerçekleştirilecek. 'Balalayka Orkesrrasf m Prof. N. Neksarov yönetiyor. 20. yüzyıhn ilk yansında Rusya'da kurulan orkestra yaklaşık altmış ülkede 5 binden fazla konser vermiş. Kısa Metrajlı Komedi Fılmleri Yanşması' • Kültür Servisi - '43. Uluslararası Akşehir Nasreddin Hoca Şenlıği' kapsammda Akşehir Belediyesi ve Mimar Sinan Üniversitesi Sinema Televizyon Merkezı işbirliğiyle 'Kısa Metrajlı Komedi Filmleri Yanşması' düzenleniyor. Filmlerin VHS, SVHS, MtNt dv ve betacam formatlannda çekilmiş en az 10, en fazla 30 dakıkalık ohnası gerekiyor. Yanşmaya katıhnak isteyenlerin gereken belgelerle beraber fihnleri en geç 14 Haziran tarihine kadar Mimar Sinan Üniversitesi Sinema Televizyon Merkezi'ne ulaştırmalan gerekiyor. (212 27498 70) Cadde-i Kebin'de bugün yeni bir kîtabevi açılıyor • Kültür Servisi - Eski Galata bankerlennden Kamondolar'ın Istiklal Caddesi üzerinde bulunan binasında bugün yeni bir kitabevi açılıyor özellikle yüksek öğrenım ders kitaplanyla ünlenen Literatür, 700 metrekarelik bir alan içinde kitap okurlarının her tür rahatlığı düşünülerek tasarlanmış dört katlı bir kitabevi ile okuyuculann yerli-yabancı tüm kitaplara keyifle ulaşmasını sağlayacak. Uluslararası standartlann göz önünde tutulduğu Literatür Beyoğlu Kitabevi'nde dinlenerek kitaplan incelemeniz ve her katta yer alan bilgi noktalanndan, yurtdışından getirtmek istediğiniz kitaplar hakkmda da anında güncel ve detaylı bilgiler almaruz son derece kolay. Ceyhun Atuf Kansu SiiP Odülü I Kültür Servisi - Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü, 6 Haziran Perşembe günü saat 18.30'da Ankara Sanat Tiyatrosu'nda Ahmet Özer'e törenle verilecek. Gece, Dr. Ufiık Beyazova ve Dr. Bahar Gökler'in konuşmacı olarak katılacağı 'Hekim Kimliği ile Ceyhun Atuf Kansu' adlı söyleşiyle başlayacak. Ödül töreninin ardından Nedün Yıldız, Ali Seçkiner Alıcı ve Erkoç Torun'un vereceği 'Ezgileriyle Üç Anadolu' konseri gerçekleşecek. Şairlerden Nâam Hikmefe armağan • ANKARA (ANKA) - Şair Şükran Kurdakul ile Sennur Sezer, şiirin usta ismi 'Dünya Şaıri' Nâzım Hikmet'in yüzüncü yaş gününe armağan edilmek üzere 'Nâzım, Dünya ve Biz' adlı bır kitap hazırladı. Kitap, Nâzım'ın yaşamının ve şiirlerinin gözden geçirildiği uzun bir uğraşın sonucu oluşturuldu. Evrensel Basım Yayın'dan çıkan kıtapta, Nâzım'ın, insan yaşamının ve dünyanın içinde bulunduğu aşk ve cinsellik, ölüm ve yaşam, savaş ve banş, emek ve sömürü gibi temel konulara, bireyle toplumu iç içe ele alarak değindiğine dikkat çekıliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle