Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2002 RAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KÜLTÜR kultur@cumhuriyet.com.tr 15
Halim Kulaksız'm 'Kabuk' sergisi, renkli fotoğrafin sanatsal işlevine açıklık getiriyor
bğadansoyutaynntılarKAYA Ö
Cınsi neolursa ol sun. ağacın gövdesi ya da dal-
lan çoğu zanan ilgimızi çekmez. Gölgesine otur-
duğumuza da bizi gûneşin etkisinden koruyan
yaprakJaniır Rüzgârda hışırdayan yapraklara,
ağacı ağaçyapan gerçek nesneler gözüyle baka-
nz da sırtmzı dayadığımız gövdesi üzerinde,
kımi zamaı pul pul olup kavlayan, kimi zaman
gövdeye kskançİLkla yapışan kabuğu dikkati-
mizden ka;ar. Âşıklann. ıçinden ok geçen kalp
resimlen çLzdikleri ya da ısimlennın başharfle-
rini karıduJan gövdenin teslimiyetçi görünûşü,
hodgâmhğa prim v ererı umursamazlığı pek de
düşündünıez bizi; hatta ağaç gövdelerine böy-
le bir işlev yüklediğımız bile olur. Ama bu ko-
nuda bizi u/aranJann. ağaca dal ve yapraklardan,
köküne saliığı topraktan oluşan bütünsel bir var-
lık, canlı br organi-zma gözüyle ilk bakanlann,
izlenimci rcssamlar olduğunu söyleyebiliriz.
Biraz dalageriye giderek ızlenimcilere bu ko-
nuda öncülok yaprrıış olan Barbızon Okulu res-
samlannı dı onlara katabilirız. Rousseau nun iri
gövdeli çan ağaçlannı, Seurafnın gökyüzüne s-
er çekmiş kjca çınarlannı düşündükçe, doğa res-
minin onla-a neler borçlu olduğunu da hesaba
katmadan edemeyiz. Bizden Hoca AB Rıza'nın
fistık ağaçlai, Avni Lifîj'in servilen, ağacın ağaç
olarak düşürtülüp gözlemlendiği, tuvale aktanl-
dığı doğa objeleridir.
Ağacın gövdesini, heleyıllanmışolanJannıda-
ha yakından tanımaJc için onlann arasında biraz
dolaşmak yetecektır. Doğanın binbir sırla örtülü
dokusal yapısını araştınrken ağaçlann gövdele-
rine bıraz da alıcı gözlerle yaklaşmak gereke-
cektir. Yaklaşmakla da kalmamah, gövdelerinı
kapatan kabuklara ellerimizle dokunmalıyız.
Yıllannı fotoğraf sanatına vermiş olan Hafim
Kulaksız da öyle yapmış, uzun zamandır ilgisi-
ni çeken ağaçlann kabuklan aşınmış,yer yer dö-
kühnüş gövdelerine fotoğraf kamerasıyla yaklaş-
mış, gövdenin üzerinde oluşan yaşam artıklan-
na, dökülerek gövdenin alttakı taze dokusunu or-
taya çıkaran kabuklara yöneltmiş dikkatini.
RenkJi fotoğraf kareleri olarak saptamış bu gö-
rüntüleri. Ortaya soyutçu ressamlan kıskandıra-
cak spontan görüntüler çıkmış böylece. Çok ya-
Shakespeareve
'Gülün Ofkesi'
DtKMENGÜRÜN
SVıffiam Sbakespeare îngiltere tarihi üstüne
kurguladığı oyunlannda aslında yaşadığı
dönemın yönerım sorurüannı irdeler.
1590'larda Kraliçe Eüzabeth yaşlanmakta olan
bir yöneticıdir. Çocuğu olmadığı için de tahtın
varisi belli değildir. Güçlü bir merkezi
hükümetin eksikliği önce anarşiyi, ardından da
ıç savaşı ve kaosu körükleyecektir. Bu
gerçekJeri gören William Shakespeare.
izleyicilerinin tngiliz tarihi ile pek banşık
olmadığınm da bilincindedir. Bu nedenle
oyunlanndaki karakterleri ve aralanndaki
ılişkileri net. yalın bir biçimde işler. Örneğin;
Lancaster ve York ailelerinin tngiliz tahtıru ele
geçırmek için verdikleri mücadeleyı kendine
özgü zengin üslubuyla işlemiştır. "VL Heory"
oyunlanndan biruyarlama olan "Gûlûn
Qfltesi''nde de aynı yalınlık sürdürülmektedir.
"Tarih" etiketi bu oyunlann şaşırtıa
güncellığinı perdelemez. Kana bulanmış bir
yüzyıhn ortasında, ıki dünya savaşuun
ardından, bu oyunlann içerdiği şiddet dikkat
çekicidir, Shakespeare'in tarihsel oyunlan son
elli yılda, öncekı dört yüz yıldakinden daha çok
sahnelenmiştir. Çünkii bu oyunJar yalnızca
Kraliçe Elizabeth döneminin meselelerine
değil, çağımızın sorunlanna da ışık tutan,
çağdaşımız olan temsillerdır. tktidar hrrsı,
pohtikacılann yüzlerindela sonsuz hiddet,
toplumsal kargaşa
ve de son on yılda
Avrupa'nın
göbeğinde
başgösteren iç
savaşın
belleklerden
silinmeyen kâbusu. Watermill West Berkshire
Playhouse "VI. Henry"den yola çıkarak üç tane
yoğun oyunu "Gülün Öfkea"nde üd tane
yoğun oyuna indirgerken onjinal metinlerin
temel yapısına sadık kalmıştır. KJasik ve çağdaş
tiyatro biçimlerini buluşturan bu sert oyunun
müşküJpesent tngiliz basınında aldığı olumlu
eleşhriler dikkat çekicidir. Işte birkaç örnek:
"Bu dinamik epiğin yoğunluğu son derecede
etkflevici", "Müthiş bir gösteri, güçlü bir olay",
"Şokedki,hızn,trajik ve absürd_", "Pmlpml
bir uyarlama. az bulunur bir yapun", "Bu çok
güçlü ve yaşayan bir tiyatro eseri". Sert ve
vurucu bir dili olan "Gülün Öfkesi" bugünden
itibaren Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesı'nde
başlıyor. Shakespeare'i kendi ülkesinin genç ve
parlak yorumculanndan biri olan Ed»ard
HaD'ın rejisinden izlemek bulunmaz bir fırsat
olacak. Sir Peter HaD'ın oğlu olan Edward Hall,
bugüne kadar Royal Shakespeare Company ve
Royal National Theatre'da da sahneye koyduğu
Shakespeare oyunlanyla başanyı yakalamıştır.
Bu kez de West Berkshire bünyesinde sadece
erkek oyunculardan oluşrurduğu The Propeller
ile sahneye koyduğu "Gülün Ofkesi" tstanbul
ve yenıden Londra temsillennden sonra çeşitli
Avrupa ülkelerine ve sonbaharda Arnerika'ya
gitme hazırlıkları içindedir. "Gülün Ofkea"
festivalde Türkçe elektronik üst yazılı
oynanacaktır.
isTimiii 13 ULUSLARARASI
H " ™ , İSUNBUL
,:<„ riYATRO FfSTIVAU
^ TİYATRO
ıllannı fotoğraf
sanatına vermiş olan
Halim Kulaksız,
uzun zamandır
ilgisini çeken
ağaçlann kabuklan
aşınmış, yer yer
dökülmüş
gövdelerine fotoğraf
kamerasıyla
yaklaşmış, gövdenin
üzerinde oluşan
yaşam artıklarına,
dökülerek gövdenin
alttaki taze
dokusunu ortaya
çıkaran kabuklara
yöneltmiş dikkatini.
RenkJi fotoğraf
kareleri olarak
saptamış bu
görüntüleri. Ortaya
soyutçu ressamlan
kıskandıracak
spontan görüntüler
çıkmış böylece.
kından, özel ışıklandırma yöntemleriyle çekilmiş
olduklanndan, ağacın gövdesinden soyutlanmış
izlenimi veren, böyle bir ızlenim verdikleri için
de doğada sık sık taruk olduğumuz rastlanhsal
soyut imgelere çok yakın düşen bu görüntüler,
hele de tuvale basılıp çerçev elenerek duvara asıl-
dığında. soyut resim yapan bir sanatçının elınden
çıkmış çalışmalan andınyor.
A. Halim Kulaksız, bu çalışmalannı "Kabuk
(SoyurJamalarr başhğı altında sergiliyor (Din-
mart). Resım sanatının yapısallığıyla doğrudan
örtüşen soyutlama kavTamının, burada. sanatçı
müdahalesine gerek kalmaksızın doğanın özün-
de var olan ve doğa içınde oluşan doğal bir teks-
tür anlamında kullanıldığı açıktır. Ağaç gövde-
leri üzerindeki kabuk katmanlannın oluşum sü-
reçleri paralelinde, açıklı-koyulu lekeler meyda-
na getirecek biçimde yarattığı soyut izlenimkr,
Halim Kulaksız'm objektifine yansıyan görü-
nümleriyle, bu oluşum sürecinin doğa yasalan-
na uygun bir dökümü, doğa yaşamının kendı
ıçindeki pratik bir kurgusudur. Halim Kulaksız,
doğanın zamansal bir olgu eşliğınde ortaya çıkar-
dığı bu soyut doku paradigmasını, ağaç gövde-
sınin dışına taşımakla gerçekleştiriyor soyutlama
çabasını. Yani biçimin soyut karakten, doğanın
kendisinde var olan bır oluşumsal özellik, onun
sanatsal yaratımla eşleştirilen boyutu ise doğa
nesnesinden (ağaç) ayıklanmış obnasının getir-
dığı soyutlamacı estetiktir.
Renkli fotoğraf teknolojisi
Türkiye'de "Refo" adıyla bilinen renkli fotoğ-
raf laboratuvarlannın kurucusu olarak tanınıyor
Halim Kulaksız. Uluslararası Fotoğraf Federas-
yonu'nun da (AFIAP) unvanlı üyesıdır. 1969'da
kardeşleriyle birlikte kurduğu renkli fotoğraf la-
boratuvarlan, bilındiği gibi ülkemizde renkli fo-
toğraf üretiminin yaygınlaşmasında etkıli olmuş-
tur. Ancak bu yaygınlık, yeni fotoğraf teknoloji-
sinin gerirdiği olanaklar göz önüne alındığında,
işin harcıâlem yönü açısından bır anlam taşır. Ha-
lim Kulaksız'm yenı sergisi, renkli fotoğrafin bu
sınırlar içinde ifade ettiği anlamın, sanat fotoğra-
fi açısından fazla önemli ohnadıgını, sanat fotoğ-
rafçıhğına yönelik deneysel içerikli araştırmala-
ra yer verildiği sürece, bu teknolojinin yaratıcı bir
dinamizme yol açabileceği gerçeğini, böylece bır
kez daha gündeme getirmiş olmaktadır.
"Kabuk" sergisi, bir başka açıdan da önem ta-
şımaktadır kanımca: Renkli fotoğraf teknoloji-
si, doğanın görünürdekı güzelhğini ya da alımlı
yönlerini ortaya çıkarmak için değıl, onun için-
de saklı bulunan aynntılan, gözlemsel bir yo-
rumculuğa olanak verecek ölçülerle, soyutçu bir
bakışla yansırmak ıçın kullanıldığı sürece olum-
lu sonuçlarverebilir. Bu, aynı zamanda renkli fo-
toğrafin, çok zaman ıhmal edılen. ldmı zaman da
görmezlikten gelinen kullanımsal (pratik) yapı-
sının da somut bir göstergesi olacaktır.
(Sergi, 4Hazinm akadarDirimartSanatGalerisi 'nde
göriUebüir. Td: 02122913434/021229167 74)
estfvalin gaübi Avrupa
sineması oldu. Roman
Polanski'nin 2. Düma Savaşrnda
ülkesinde >aşanan kâbusu
anlatüğı destansı filmi -Piyanist",
Alûn Palmhe'vi alırken Enhi
Kaduı O> uncu Ödülü, "Geçmisi
Olma>^n Adam" niminindeid
rolüyie Kati Outinen"in oldu.
(Mnen ödülünü alırken tngiliz
aktör Jeremv Irons onu vatauz
bırakmadL (REUTERS)
Klasik sinemanın zaferiyle sonuçlanan Cannes Film Festivali'nde ödüiler üç kıtaya dağıldı
Altııı Pahniye ^Piyanîst'in
VECPÎSAYAR
CANNES- 55. Cannes Film Fes-
tivali, klasik sinemamn zaferi ile
sonuçlandı. David Lyncb'in baş-
kanlıginı üstlendığı uluslararası jü-
ri "Altm Palmiye"yi Roman Po-
lansld'nin "Pryanist" adlı filmine
verirken "Jûri Büyük Ödülü", A-
ki Kaurismaki'nın "Geçmişi Ol-
mayan Adam" fılmının oldu.
Vîrginie Ledoyan'ın sunduğu
ödül törenine, jüri üyesi Staaron
Stone'un yanı sırapek çokünlü yıl-
dız katıldı. Düş krnklığı yaratan
kapanış filmi" Ve Şimdi,Bayanlar,
Baylar''ın yönetmeni Claude Le-
kmcne, oyunculan Jerem>'ITODS ve
Patricia Kaas iie Akssandra Mar-
tines'in de bulunduğu ünlüler ge-
çidine katılanlar arasında, Juhette
Binocbe,AntonioBanderas, Mela-
nie Griflîth, Geraldine Chaplin.
Andie MctknveD, Pedro Almodo-
var, Kristin Scott Thomas gibi
isimler yer alıyordu.
Jürinin "Piyanist''i Altın Palmi-
ye ile değerlendirmesi, daha radi-
kal seçimler bekleyen eleştirmen-
leri düş kınkhğına uğratırken Av-
nıpalı yapımcılar memnundu.
Çünkü festivalin iki büyük ödülü
Avrupa filmlerine gitmişti: Bir
Fransiz-Polonya-tngiliz-Aİman
ortak yapunı olan "Piyanist'' ve
Finlandiya yapımı "Geçmisi CM-
mayan Adam".
Roman Polanski'nin 2. Dünya
Savaşı'nda ülkesinde yaşanan kâ-
busu anlattığı destansı fîhni "Piya-
nBt", yönetmenin meslek yaşamı-
nın en olgun ürünlerinden biri ola-
rak nitelendirilebilir. Polanski,
vier Gourmet'yi seçericen En lyi
Kadın Oyuncu Ödülü, "Geçmisi
Ohnayan Adam" fiLminindekı ro-
lüyle Kati Outmen'in oldu.
Doğu sinemalan
Festivalin asıl galibi Avrupa si-
neması oldu ancak bu yılın ikınci
galibi Doğu sinemalan... Festival-
de, Doğu sinemalan gerçek bir za-
fer kazanırken resmi programda ilk
kez yer alan ülkelerin fdmleri, ay-
n jürilerce ödüle değer bulundu.
• Vİrginie Ledoyan'm
sunduğu ödül törenine, jüri
üyesi Sharon Stone'un yanı
sıra pek çok ünlü yıldız katıldı.
ödül töreninde, filminin yanşma-
da Polonya'yı temsil ettigini vur-
gulayarak ödülünü filminde çalı-
şan Polonyalı fıgüranlara ithaf et-
ti. Aki Kaurismaki ise "Önce ken-
dfane teşekkür edrvorum" diyerek
herkesi kahkahaya boğdu. Jüri, bu
yılın en iyi erkek oyuncusu olarak
Belçikalı Luc ve Jean Pierre Dar-
denne kardeşlerin "Oğul" adlı
filmlerinin başanlı oyuncusu O&-
Doğu sinemalanna verilen en
önemli ödüL, Büyük Jüri'den geldi.
En lyi Yönetmen Ödülü'nü iki yö-
netmen arasında paylaştıran jüri,
"Resim ve Kadın Sarhoşo" fihniy-
le Kore sinemasının büyük ustası
Im Kwon- Taek'ı onurlandırdı.
En lyi Yönetmen Ödülü'nü pay-
laşan diğer yönetmen ise "Puncb-
DnmkLove" adlı fihni ile Ameri-
kalı Paul Thomas Anderson oldu.
"En lyi Setnryo Ödüiü", Ken Lo-
ach'un "Tkltı Onalü" filrninin ya-
zan Faul Laverty'ye verilirken
"Jöri Ödühj", Filistinli yönetmen
Elia Suleimanın oldu.
Sflaha karşı sinema
Polirik temalar, Polanski'nin ve
Suleiman'ın filmi ile festivalin ödül
listesine ağırhğını koyarken belki
de en politik film -ve en politik
ödül- Amerikaü bir yönetmene ait.
Festivalin "55. Yüdönümü Özel
Ödfllü", -Columbine İçin Bow-
fing'* adlı filmi ile Amerikaü radi-
kal belgeselci VDchael Moore'un
oldu. Moore, Cannes'da yanşmah
bölüme ilk kez bir belgeselin seçil-
mesinin önemini \Tirguladıktan
sonra, "Bu ödül önemli bir nıesaj-
dır. Şimdi Paris'te olan George
Bush keşke bnraya gelse\di
r>
dedi.
"Kısa Fflm" dalındaki "Alün
Pahni>'e" ödülü de Macar öğrenci
PeterMeszaros'un "Esoütan" ad-
lı filmine gitti. Cannes'h sinema-
severlerin oylan ile belirlenen
Halk Ödülü'nü "Eleştirmenler
Haftası"nm bir fihni olan "Res-
piro"aldı.
'Dokunulamayan Kadın'
Goethe Enstitüsü'nde
• Kültür Servisi - Goethe Enstitüsü'nde
yann saat 19.00'da. 29 Mayıs Çarşamba
günü saat 20.00'de Oskar Roehler'in
yönettiği 'Dokunulamayan Kadm' adlı
film gösterilecek. Duvann yıkılmasıyla
yazar Hanna Flanders'ın hayatında
meydana gelen değışimleri konu alan
filmde, Hannelore Elsner, Vadım
Glowna, Tonio Arango rol alıyor. 30
Mayıs günü saat 19.00'da ise Sasha
Waltz'ın 'Bedenler' adlı dans
gösterisinin filmi gösterilecek. Jörg
Jeshel ve Brigitte Kramer'in yönettiği
fîlmde, dansçılar rekabet ve birlik,
nefret ve aşk, reddetmek ve beğenmek
gibi karşıtlıklan ele alıyor. Figürler,
kısmen manipüle edilebilen bılimsel
objeler olarak ortaya çıkıyorlar veya
organlannın ısimlerini değiştırerek deri
rengine ya da ırka göre yapılan aynm
kriterlenni anlamsızlaştınyorlar.
(02122492009)
"RusDevletAkademik
Balalayka Orkestrası7
bmip'de
• İZMİR (AA) - Rus Devlet Akademık
Balalayka Orkestrası 3 Haziran tarihinde
tzmir Hilton Oteli 'nde konser verecek.
Konser, Dokuz Eylül Üniversitesi
Radyosu ile Di-Ar Turizm şirketi
işbirliğiyle gerçekleştirilecek.
'Balalayka Orkesrrasf m Prof. N.
Neksarov yönetiyor. 20. yüzyıhn ilk
yansında Rusya'da kurulan orkestra
yaklaşık altmış ülkede 5 binden fazla
konser vermiş.
Kısa Metrajlı Komedi
Fılmleri Yanşması'
• Kültür Servisi - '43. Uluslararası
Akşehir Nasreddin Hoca Şenlıği'
kapsammda Akşehir Belediyesi ve
Mimar Sinan Üniversitesi Sinema
Televizyon Merkezı işbirliğiyle 'Kısa
Metrajlı Komedi Filmleri Yanşması'
düzenleniyor. Filmlerin VHS, SVHS,
MtNt dv ve betacam formatlannda
çekilmiş en az 10, en fazla 30 dakıkalık
ohnası gerekiyor. Yanşmaya katıhnak
isteyenlerin gereken belgelerle beraber
fihnleri en geç 14 Haziran tarihine kadar
Mimar Sinan Üniversitesi Sinema
Televizyon Merkezi'ne ulaştırmalan
gerekiyor. (212 27498 70)
Cadde-i Kebin'de bugün
yeni bir kîtabevi açılıyor
• Kültür Servisi - Eski Galata
bankerlennden Kamondolar'ın Istiklal
Caddesi üzerinde bulunan binasında
bugün yeni bir kitabevi açılıyor özellikle
yüksek öğrenım ders kitaplanyla ünlenen
Literatür, 700 metrekarelik bir alan
içinde kitap okurlarının her tür rahatlığı
düşünülerek tasarlanmış dört katlı bir
kitabevi ile okuyuculann yerli-yabancı
tüm kitaplara keyifle ulaşmasını
sağlayacak. Uluslararası standartlann göz
önünde tutulduğu Literatür Beyoğlu
Kitabevi'nde dinlenerek kitaplan
incelemeniz ve her katta yer alan bilgi
noktalanndan, yurtdışından getirtmek
istediğiniz kitaplar hakkmda da anında
güncel ve detaylı bilgiler almaruz son
derece kolay.
Ceyhun Atuf Kansu
SiiP Odülü
I Kültür Servisi
- Ceyhun Atuf
Kansu Şiir
Ödülü, 6 Haziran
Perşembe günü
saat 18.30'da
Ankara Sanat
Tiyatrosu'nda
Ahmet Özer'e
törenle verilecek.
Gece, Dr. Ufiık Beyazova ve Dr. Bahar
Gökler'in konuşmacı olarak katılacağı
'Hekim Kimliği ile Ceyhun Atuf Kansu'
adlı söyleşiyle başlayacak. Ödül
töreninin ardından Nedün Yıldız, Ali
Seçkiner Alıcı ve Erkoç Torun'un
vereceği 'Ezgileriyle Üç Anadolu'
konseri gerçekleşecek.
Şairlerden Nâam
Hikmefe armağan
• ANKARA (ANKA) - Şair Şükran
Kurdakul ile Sennur Sezer, şiirin usta
ismi 'Dünya Şaıri' Nâzım Hikmet'in
yüzüncü yaş gününe armağan
edilmek üzere 'Nâzım, Dünya ve Biz'
adlı bır kitap hazırladı. Kitap,
Nâzım'ın yaşamının ve şiirlerinin
gözden geçirildiği uzun bir uğraşın
sonucu oluşturuldu. Evrensel Basım
Yayın'dan çıkan kıtapta, Nâzım'ın,
insan yaşamının ve dünyanın içinde
bulunduğu aşk ve cinsellik, ölüm ve
yaşam, savaş ve banş, emek ve
sömürü gibi temel konulara, bireyle
toplumu iç içe ele alarak değindiğine
dikkat çekıliyor.