Katalog

LYIS 2002 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER ıniyet Genel Müdürlüğü: Tiirkiye'de ' yok SÖZÇIZGMN Turhan Selçuk Eniyet Genel ^Mûürlüğii, 17. Daya Kupası, jıalleri için 'ürkiye'den hogan raporu isteyen Japaya'ya "Türkiye'de, taıf edilen gruba giren lrişyok" yanıtını verdi. Japon güvenlik yckilileri, ülkelerinde oLşturacaklarını ifade ettikleri veri tabanı sistemınde kayıtlı tutulmak üzere Tüıuye'den holiganlara iişkin bilgi talep etti. Emniyet Genel Müdırlüğü, Türkiye'deki sjor müsabakalannda tneylana gelen olaylann fevri da\Tanışlarda bulunan kişilerden kaynaklandığını vurgulayarak bu hareketlenn süreklilik arz etmediğinı ve izleyıcilerin diğer ülkelerde olduğu gibi 'hofigan' olaraktarif edilen gruba girmediklerini, Japon yetkililerine bildirdi. Tflrk polisi finaüerde Japonya ve Güney Kore, îçişleri Bakanlığı'nı temsilen 3 emniyet mensubunun şampiyonada görevlendirilmesini talep etti. Emniyet Genel Müdürlüğü. söz konusu talep doğrultusunda Güney Kore'de 2, Japonya'da ıse 1 olmak üzere 3 güvenlik görevlisini. 31 Mayıs'ta başlayacak finallere gönderecek. Öğrenciler doktorlardan rapor alıp dershaneye gidiyor, okul yöneticileri isyan ediyor SınavlarokulboşalthAnadolu Liseleri ve ı Üniversite I Smavı'na •hazırlanan bazı öğrencilerin velileri, dershanelerin hafta içine kurs ve sınav koyması yüzünden çocuklarını okula göndenniyor. FtGEN ATALAY Anadolu Liseleri Smavı ile ÖSS'ye hazırlanan ilköğretim sekizinci ve li- se son sınıföğrencileri, rapor alarak haf- ta içi dershaneye gitmeye başladılar. Bu duruma tepki gösteren bazı okullann yöneticileri, velilere rapor kabul etme- yeceklerini bildirdiler. Özel Fenerbahçe ile Tarabya Erol Altaca okullannın sahibi Erol Altaca. Kadıköy îlçe Milli Eğitim Müdürlü- ğü'ne yazı yazarak "dershanelerin haf- ta içinde kurs ve sınav yapbklanıu, bu- na engel olunmasını istediğini"* söyle- dı. Altaca şunlan söyledi: "Üköğretim sekizinci sınıflar, hatta yedinci sınıflar hepten kayip. Deviet okullan da böyie, özel okuflar da. Vetilerime." Rapor ge- lirse öğrencinin kaydını silerim' diyo- rum. Dershanelerde hafta içi kesinlik- lekurs olmamasLbununyasaklanma- sı lazun. Suçlu bakanlıkür. Bakanbğın bu raporlan geçersiz sayması gereldrT Eğitımci MikailOzan. ilköğretimde devamsızlık süresınin 20 gün oldugu- nu anımsattı. Ozan şöyle konuştu: u Oğ- rencinin devamsızhk yüzünden siste- min dışınaçıkarümamasıisteniyor. Doğ- ru ama bu mannk, sekizinci sınıflarda aleyhteçahşror. Dershander, 'Okula üç gün gitmeyin, özel kurslar düzenliyo- ruz' diyor. Okullara üstü örtülü baskı yapr/orlar." Özel Atacan Lisesi Genel Müdürü Yiısuf Tavukçuoğlu da "Rapor alan okula gidemez de dershaneye nasıl gj- der? Kanunlar hiçe sayıuyor. Bu, Mil- li Eğitim'in bir boşluğudur. Heyet ra- poru geürse takibini yapanz" dedi. Aşık Mahsuni yoğun bakımda I tstanbul Haber Servisi - Ünlü ozan Âşık Mahsuni Şerif, konser için gittiği Almanya'nın Köln kentinde | rahatsızlandı. Akciğer yetmezliği tanısı konan Âşık Mahsuni yoğun bakıma alındı Âşık Mahsuni Şerif, dört yıl önce de Almanya'da ! beyin kanaması geçirmişti. Beyne giden damarlan tıkalı olan ozan, geçen yaz aylannda da îstanbul'da akciğer yetmezliği nedeniyle komaya girmişti. Mahsuni Şerif, iki hafta önce Fransa, Hollanda ve Almanya'daki konser çalışmalan nedeniyle yurtdışına gitmişti. Deıû Aslanı 2002 tatbikatı • tZMtR (AA) - Deniz Aslanı 2002 arama kurtarma tatbikatı başladı. Arama kurtarma unsurlannın birlikte çalışabilirlik ve koordinasyon yeteneklerini geliştinnek, bu yolla insani yardım harekâü ve işbirliği konulannda Türkiye'nin imkân ve kabiliyetlerini denemek amacıyla gerçekleştirilen tatbikat, bugün sona erecek. Tatbikat hakkında bilgi veren Harekât Başkanı Deniz Kurmay Albay Ahmet Ertürk, tatbikaûn Ege Denizi'nin uluslararası sulannda ve karasulanmızda icra edüeceğini söyledi. Afyon Suttandağı sallandı • tstanbul Haber Servisi - Afyon'un Sultandağı ilçesinde orta şiddette deprem meydana geldi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nden yapılan yaalı açıklamaya göre, merkez üssü Sultandağı'nda saat 14.42'de 4.4 büyüklüğünde deprem kaydedildi. Sultandağı'nda daha sonra saat 14.48'de 3.1, saat 15.48'dede 3.4 büyüklüklerinde 2 sarsıntı oldu. Öğretmen tecavüzden tutddandı • BOLU (AA) - Bolu tzzet Baysal Anadolu Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Biyoloji öğretmeni Ibrahim Konaş (34), öğrencisi H.K'ye (18) tecavüz ettiği iddiasıyla tutuklandı. Yetkililer, 2 yıldır öğrencisi ile birlikte olan öğretoenin aynı zamanda izci lideri olduğunu belirterek "2 çocuk babası olan öğretmen, eşinden aynhruş, öğrencisi ile de ilişkiye izci kampında girmiş" dediler. Köprüde yine intttiar giPişimi • tstanbul Haber Servisi - Etıler Taksi Durağı'nda şoför olarak çalışan Idris Keskin (40) dün aracıyla Anadolu yakasmdan Boğaziçi Köprusü'ne gelerek köprünün korkuluklarına tırmandı. Polislere, 7 milyar lira borcu olduğunu ve kızının istediği bisikleti alamadığını, bu nedenle intihar edeceğini söyleyen Keskin, 'Şahinler' adıyla bilinen motosikletli ekiplerde görevli polis memuru Faruk Gülşenin 'Kızına bisikleti ben alacağım' demesine ve her türlü çabaya rağmen ikna edilemedi. Keskin korkuluklardan aşağıya ayaklannı sarkıttığı sırada Gülşen ve diğer polislerin de yardımıyla yukan çekilerek kurtanldı. 2. BtLÎM ŞENLÎĞI Bağımsızlık için teknoloji önemli tstanbul Haber Servisi - Hava Harp Okulu öğrencilerinin projelerinden oluşan "2.Bflim Şenüği'' başladı. Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Cumhur Asparuk, eğitim alanında köklü değişikliklerin yaşandığım, skolastik öğretim metotlannın ve ezberci eğitimin demode olduğunu belirterek "•Yaraücıhk, bilgi ve fîkir üretimi öne çıkarken Hava Harp Okulu nun bu bitim şenliğini organize etmesi, Harbiyelilerin yaraocı projelerini ortaya koyması yönünden gurur vermektedir" dedi. Hava Harp Okulu öğrencilerinin gelıştirdiği 60 projeden oluşan Bilim Şenüği başladı. Uydu anteni kontrol sistemlerinden genel amaçlı meteoroloji istasyonuna, web tabanlı eğitim teknolojilerine kadar pek çok projenin yer aldığı şenlik, 17 Mayıs'a kadar Yeşilköy'dekı Hava Harp Okulu'nda ziyaret edilebılecek. Şenliğin açılışında konuşan Orgeneral Cumhur Asparuk, teknolojik bağımsızlık ve ulusal bağımsızlık için teknoloji üretiminin önemli bir kriter olduğuna dikkat çekti. Bir ülkenin sahip olduğu teknoloji düzeyinin o ülkenin stratejik güçlerinden birisi olduğunu belirten Asparuk, "Gerçek anlamda teknolojik üstünlük, ancak üstün teknoktjiyi kendimiz ürettiğimiz takdirde sağlanabikcektir. Öz kaynaklannuzL, yetişmiş insan gücümüzü, yaratıcıhğunızı harekete geçiren, teknolojhi üreten, yönlendiren ve takip edilen lider bir ülke olmak, en başta gelen hedeflerinüzden birisi olmahdır" dedi. Hava Harp Okulu Komutanı Tümgeneral Bilgin Balanh da okullannın yalnızca üretilen bilgiyi uygulayan statik bir eğitim kurumu olmadığinı belirtri. Gazüerinyapöğı eJ ürünleri Harbiye Askeri Müze'de sergilendL (Fotoğraf: GÜL SÜLUN) Orgeneral Çetin Doğan AP'ye sert tepki gösterdi Etııik savaş yapımyoruz tstanbul Haber Servisi -1. Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan, askerin Olağa- nüstü Hal Bölgesi'nde halk- la kaynaştığım belirterek, te- rör ve yasadışı örgütler tara- fından Avrupa Parlemento- su"na (AP) taşınan "Türk SiahhKımetleriOHAIiJaet- nik savaş vapıyor" iddialan- nın doğru olmadığinı vurgu- ladı. Doğan, "Ülkeyi koru- manın adı etnik savaş olarak mtdendirilemez" dedi. Ankara'daki TSK Rehabi- litasyon ve Bakım Merke- zi'nde tedavi olan gazilerin yaptığı el ürünleri dün Har- biye Askeri Müze'de sergilen- di. Sergiye katılamayan Ge- nelkurmay Başkam Orgene- ral HüseyinKıvnkoğhı mesaj göndererek TSK gazilerinin çalışmalanndan duyduğu memnuniyeti ıfade etti. Törene katılan Çetin Do- ğan, terörünkan ve gözyaşın- dan başka bir şey getirmeye- ceğini vurgulayarak, terörii bir an önce bitirmek için yo- ğun çaba içinde olduklannı söyledi. Doğan, "OHAUde görevli askerler terörii bitir- mek içineflerinden geleniya- pıyor. Ülkeyi korumanm adı etnik savaş olarak nitelendi- ritemez. Askerlerimiz bölge baDaylak^naşmış durumda- dff" diye konuştu.GATA Ge- nel Sekreteri Kurmay Kıdem- li Albay Ekrem Kaynak da sergiden elde edilecek geli- rin OHAL gazilerinin tedavi ve rehabilite çalışmalannda kullanılacağını belirtti. Bisikletin tinsel yolculuğu Sanatçı Suat Akdemir, 'Suıniar ve Kıyüar" adını verdiği "Bir Bisiklet Sanan ProjesT olarak özetlediği proje kapsammda Türkiye'nin coğrafı smniarun bisikletiyle dolaşacak, Dolmabahçe'den dün yola çıkan Akdemir. yolculuğunu 100 günde tamamlamayı planbyor. Akdemir, yolcuğıinda çektiği fotoğraflardan oluşan bir sergi açmayı ve kitap çıkarmayı düşünü>or. (ÖZLEMGÜVEMLt) METEOROLOJÎ'DEN UYARI Yağmurlu hava ısıyı düşürecek ANKARA(AA)- Türkiye'nin Orta Akdeniz'den gelen yağışlı havanın etkisine gireceği bildirildi. Devlet Meteoroloji Işleri Genel Müdürlüğü'nden yapılan meteorolojik uyanya göre Ege, Marmara'nın güneyi, göller yöresi ve Iç Anadolu'nun kuzeybatısında başlayacak sağanak yağışlar bugün güney, iç ve doğu bölgelerinde devam edecek. Yağışlarla birlikte hava sıcaklığı iç kesimlerde 4-6 derece azalacak. Yağışlı hava yarın yurdun doğu kesimlerinde etkisini sürdürecek. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ 14MayısDevrimi 14 Mayıs 1950, Türkiye'de Demokrat Parti'nin iktidaragelişinintanhidirvebirçokbakımdan "ilk" olma özelliğinin yanı sıra bir "devrim" olma özel- liğini de taşır. Eli kalem tutalı beri, DP ve DP çiz- gisinın karşısında yer almış olan bendenizin, DP'nin iktidara gelmesini "devrim" olarak nitelemesini garip karşılayanlar olacaktır, ama sanıyorum yaz- dıklarımı okuduktan sonra bu düşünceleri değişe- cektir. Devrim sözcüğü, kimilerinin tüylerini ürpertiyor. Zaten bu nedenle, "12 Eylül" sonrasında bu söz- cük yasaklandı ve yerine, kimsenin doğru dürüst telaffuz edemedıği "inkılap" sözcüğü getirildi. (Bu sözcüğün doğru yazılışını bilen de pek yok...) Aslında Osmanlıcada devrim sözcüğü yoktu ve inkılap sözcüğü kullanılıyordu. Fakat dilde özleş- me çabalarının başladığı 1930'lu yılların ikinci ya- rısında, inkılap yerine devrim sözcüğü ikame edil- di. Atatürk de bu sözcüğü çok severdi. Zaten ya- şamının son ıki üç yılında, devamlı bu sözcüğü kul- lanmıştı. Devnm sozcüğünün kimılerini çok rahatsız et- mesinın kokeninde; 1980 öncesini anımsatması ol- duğu kadar, devrim sözcüğünun hem "ihtilal", hem de "inkılap" anlamındaanlaşılması yatıyor. Oy- sa ki ihtilal sozcüğünün Türkçedeki karşılığı, dev- rim değıl "ayaklanma"ö\r. Fakat doğrusu, bu pek bilinmiyor. • • • Devrim konusunda farklı tanımlar yapılır. Bir za- manlar bızlerı heyecan fırtınalarına sürükleyen ve bugün köşesinde, "kayıkçı muhabbeti" yapmak- tan öteye geçmeyen bir usta yazar eskisi, bir za- manlar ağzından köpükler saçarak üç şeyin "kan- lı olması gerektiğini" haykınrdı. Bunlar; biftek, zi- faf ve devrim idi. Ve bizler; hamamböceğini, karıncayı bile ez- mekten acız yeniyetmeler, bu yiğit(!) yazarın ağzı- na bakar, peşinden giderdik. (Aynı yazann günü- müze kadar yaşamı, tam bir insanlık dramı ve utanç silsilesidir ama konumuz bu değil). işin doğrusu, devrimin kanlı olması falan gerek- mez. Devrim, "Bir toplumdaki ekonomik ve siya- salyararlanmanın, geniş kesimler lehine hızla de- ğişimidir." Ekonomik yararlanma dedığimiz za- man, "gelırpaylaşımı" ve "ekonomik fırsat eşitli- ği" kastedilmektedir. Siyasal yararlanma ise "si- yasal katılım" demektır. Eğer bu değişim "ani" de- ğil, yavaşyavaşolursa, "evrim"(tekâmül) sözko- nusudur. Eğer bu değişim, genış kesimler yaran- na değıl de daha dar bir kesim lehine olursa bu- na "reaksiyonerdevrim" ya da "karşıdevrim" adı verilir. ••• Yazımın başında, 14 Mayıs'ta pek çok "ilk" ol- duğunu yazmıştım. Bunlar arasından en önemli- si; bir "tekpartiyönetiminin", kendi koyduğu ku- rallarla ve banş içinde, yani zorlanmaksızın, iktı- darı muhalefete devredebilmesidir. Bilebildiğim kadanyla bunun bir başka örneğı yoktur. Değişik ülkelerde yenilgiyle sonuçlanan savaş- lar ya da önemli buhranlar sonucunda iktidarı terk ederf|a daterk etmek zorunda kalan tek parti yö- netırnferıgörüknüştür. Fakat bizde olduğu gibi. ik- tidarı neredeyse gönüllü olarak terk eden tek par- ti yönetimi yoktur. Pek çok ilk arasında, (daha sonra hayal kırıklı- ğına uğramış olsam bile), benı çok heyecanlandı- ran bir "ilk", kimi CHP siyasetçilerınin, "Bizi kas- ketliler mı yönetecek" ifadelerine karşın, açık bir ciple ve on binlerce kasketliyieTBMM'ye gelen Ce- lal Bayar'ın yaptığı jesttir. Hey gıdı günler hey... • • • Demokrat Parti, devrimci dinamizmini önemli ölçude yitirmış ve bazı bakımlardan ve bazı böl- gelerde eşrafın partisi durumuna gelmiş olan CHP'ye karşı. halkı örgütleyen "yerelliderlerin" par- tisi olarak seçimleri kazandı. Toprak Kanunu'na kar- şı tepki vb. gibi faktörier de unutulmamalı ama işin özü, halkın binken hoşnutsuzluğu idi. Ve bu hoş- nutsuzluk, 14 Mayıs 1950'de sandığa yansıdı ve daha sonra nasıl değişirse değişsin, "bürokratik" bir iktidar yerine, kısa süreli bir "halk iktidan" or- taya çıktı. Yunus Emre anıldı Geçmişle gelecek arasmdaki köprü ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) -Cumhur- başkanı Ahmet Necdet Sezer, şiirlenndeki ev- rensel iletileriyle tüm dünyada kabul gören \ta- nusEmre'nin, 13. yüz- yılda, insanlan, kardeş- liğe, sevgiye ve hoşgörü- ye çağırarak bugün ula- şılmak istenen değerler için yol gösterici olduğu- na dikkat çekti. Sezer, u tnsanhk bu değerieri benimsediği ve yaşama geçirebildiği ölçüde, ba- nşınegemen olduğu,ya- şanabilirbirdünyakuru- tabflecektir" dedi. Cumhurbaşkanlıgı Ba- sın Merkezi'nden yapı- lan açıklamayagöre, Se- zer, "Türk DQ BavTamı veYiınusEmre''jiAnma Törenieri" dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Se- zermesajında, dilin, tüm insanlık için yaşamsal önem taşıyan, geçmişle gelecek arasında köprü oluşturan, insanlan or- tak düşünsel ve duygu- sal değerlerde buluştu- ranbiraraç olduğuna işa- retetti. Ülkelerin, kültürel ve ulusal birligini sağlayan temel öğelerden olan di- lin, toplumlann gelişme- lerinde ve ürettiği değer- lerle evrensel uygarlığa katkıda bulunmalannda belirleyici rol oynadığı- nı ifade eden Sezer, ulus- lann tarih içinde oluş- turduklan kültürel mi- raslann, dil aracılığıyla biçimlendiğini ve anlam kazandığını vurguladı. Sezer, an Türkçe kul- lanmaya özen gösteren ünlü ozan Yunus Em- re'nia sevgi, kardeşlik ve hoşgörünün yüceliğini anlatan yalın ve anlam- lı dizeleri ile Türkçenin gelişmesine önemli hiz- metlerde bulunduğunu belirtti. Yunus Emre'nin 13. yüzyılda, insanlan, kardeşliğe, sevgiye ve hoşgörüyeçağnarak bu- gün ulaşılmak istenen değerler için yol göste- rici olduğunu vurgula- yan Sezer, sevgi ve hoş- görünûn, yaşanılan dö- nemde insanlığmen çok gereksinim duyduğu te- mel değerlerden oldu- ğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Sezer, "tnsanlık bu değerieri benimsediği ve %-aşanıa geçirebildiği ölçüde, ba- nşm egemenolduğu,ya- şanabüirbirdünya kuru- labilecektir" dedi.