Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
-I4AAYIS20Û2SALI CUMHURİYET SAYFA
15
ENoğat: "imıartğm
= ButtiTaymtorsts!
>0
\yasolya
•ünyanın yeni yedi
arikasını belirlemek
cin internet ortamında
ppılan oylama 2002
yh sonuna dek
eatıldı... UNESCO'nun
heiirlediği 25 farklı
eer arasında
tyasofya Müzesi de
tulunuyor... Oylamada
5 mdilik ilk üç sırada
"bc Mahal, Maya
Rramitleri ve Çin
îeddi yer alıyor...
Sralamanın öteki
^amalan
apıklanmıyor... Bugüne
cek dünyadan yaklaşık
emilyon kişinin oy
vsrdiği seçimde
Tjrkiye'den oylamaya
katılan 982 bin kişiyle
Ayasofya Müzesi'nin
ile yedi arasında
bjlunduğu sanılıyor...
Cylama,
"vww.new7wonders.org"
stesinin ana
sıyfasındaki "clik
b*low to vote for the
vvonders" {harikalara
Of vermek için aşağıyı
tıclayın" yazısının
seçilmesinden sonra
acılan sayfadaki 25
kiıçük resim üzerinden
yapılıyor... Ayasofya,
her sırasında üç
resimli seçeneğin
bulunduğu sayfanın
iknci sırasının en
seğında yer alıyor...
- Sanşınlar, esmertere göre
daha zekiymiş...
"Saç boyası üreticilen de
dâhi olrnalı!"
lyarbakır'ın Sılvan ilçesınden kalKip 2001 yı-
lının Temmuz ayında Izmir'in Dikili ilçesinin
Uzunburun köyüne gelmişler. Yaklaşık 60
kişilik bir grup... Sezer Ailesi... Köyde arsa
satın almışlar. Tapulu arsalarında evleriyle bıdikte ye-
ni bir yaşam kuracaklar... Türkiye'de yaşanmakta
olan doğudan batıya "klasik" bir göç olayı...
Farkı... Yazdıklan mektupta:
"Muhtar, resmi makamlara ve çocuklanmızın oku-
luna vermemiz gereken ikametgâh belgesini verme-
di. Bu konuda ilçe kaymakamltğına yaptığımız baş-
vurular sonuçsuz kaldı... Çocuklarımız köyden beş ki-
lometre uzakta ılçe merkezindeki okula gidiyordu;
devletın taşımalı öğrenci servisi köye sokulmadı. Ço-
cuklanmız yaklaşık 1 kilometre yürüdükten sonra Dı-
kili-lzmir asfaltına çıkıp şehirlerarası yoldan okul ser-
visine binmek durumunda bırakıldı.
Tapulu arsalanmıza ev yapmak istediğimızde imar
mevzuatının köyde yapılaşma ile ilgıli hükumlerini o
Dikili'de
güne kadar hiçbir şekilde uygulamayan muhtar, sa-
dece bizlere zorluk çıkartmak için özel uygulamalar
başlattı. Bizden proje ve ruhsat istendi. Bunlan alma-
dan inşaata başlayanları ilgili mercilere şikâyet edip in-
şaatlan mühürtetti. Içme suyu bağlanması talebimiz
reddedildi. Su ihtiyacımızı karşıladığımız köy çeşme-
sinden su almamiz engellendi. Köyün çok uzağında-
ki pınardan su almaya başlayınca bu defa da pınarın
kaynağı kapatıldı. Köyün içinden geçip evlerimize git-
mek için kullandığım ve ötekı köylülerin de tarlalarına
gttmek ve hayvanlannı geçirmek için kullandığı yol, ka-
nal kazılarak ve kayalar yığılarak kapatıldı. Yolun ka-
lan kısmına arpa ekilerek etrafı dikenli telle çevrildi.
Köyden birinin depo niteliğindekı binasını, noter-
den sözleşme yaparak kiralamıştık. Binasını bize ki-
ralayan arkadaşın akrabalannın saldınsına uğradık;
çıkan kavgada birçok kişi yaralandı ve şimdi kavga-
ya kanşan herkes mahkemede sanık olarak yargıla-
nıyor."
Bütün bu olaylann gerekçesi ne?
Mektup "Kürt olduğumuz için" diyor... Mektup, "Il-
çe merkezinde sürdürüten kampanyada bizim PKK'Iİ
olduğumuz, Hizbullahçı olduğumuz iddia ediliyon
hakkımızdaki şikâyetler yüzünden haftanın en az iki
gününü jandarma veya savcılıkta geçiriyoruz" diyor.
Mektup, "Bizler, terör belasından kaçarak, çocukla-
rımızı güvenli bir ortamda yetiştirip bu ülkeye fayda-
lı olmalannı sağlamak için toprağımızdan kopup bu-
ralarageldik" diyor. Mektup, "Bizim dedemizÇanak-
kale'de şehit düşmüştür, iki kardeşimiz halen Sil-
van'da korucu olarak görev yapmaktadır" diyor...
Mektup çok şey söylüyor... Dikili Kaymakamı'ndan
Türkiye'nin Başbakanı'na kadar ülke yönetiminde
yetkisi olanlann bu mektubu yalanlaması gerekiyor!
Yüksek Yerilim Hattı
erdincutku ı yahoo.com
Başka türlü büyüyeceği yok...
Ekonomimize de HORMON aşılayalım!
Merkez Bankası kâr payı dağıtıyor!
Ankara'dan Şerafettin Seyhun'un
babası, Türkiye Cumhuriyeti Merkez
Bankası kurulurken 100 lira
nominal değerli D sınıfı bir
adet hisse senedi almış...
Osıraalbay maaşı 90 lira...
Merkez Bankası'nın bir adet
hisse senedi Şerafettin Seyhun'a
babasından miras kalmış ve yıllar
içinde nominal değeri 100 bin liraya
yükseltilmiş...
Geçenlerde Resmı Gazete'de
yayımlanan Merkez Bankası ilanıyla
hissedariara her bir 100 bin liralık
hisse için ödenecek kâr payı
açıklanmış:
Brüt 12 bin lira!
Yazı ile: On iki bin Türk Lirası!
Şerafettin Seyhun:
"100 bin liralık bir hisse için yüzde 12
hesabıyla brüt 12 bin lira ödenecek
ama ben, değil bin liralık 10 bin liralık
madeni paranın bile tedavülde
olmadığı bugün Merkez Bankası'nın
bu parayı nasıl ödeyeceğini merak
ediyorum. Tedavülde olmayan bir
miktann neden kâr payı olarak
verildiğini ilgililere sorsam, bunun
yasa hükmu veya statü gereği
olduğunu söyleyeceklerdir. Oysa 100
liralık nominal değer 1935 yılına aittir.
Bu değer yıllar içinde arttınlmış fakat
sonraki yıllarda üzerinde hiçbir işlem
yapılmamıştır. Hissenin o günkü
değeri ile bugünkü değeri
karşılaştırıldığında hiç kuşkusuz
buna bir çözüm bulunması söz
konusu olacaktır."
ÇAĞDAŞ EĞÎTtM VAKFI'NDAN PANEL
Mîsyonerlerin arkasmda
Amerîka ve Avrupa var
• Odakule'deki panelde konuşan Dr. Necip
Hablemitoğlu, "11 Eylül sonrasında dünya genelinde
şeriatçı avına çıkan ABD, 4 yıldır Fethullah Gülen'i
1. dereceden koruma altında yaşatıyor" dedi.
ÇtZGtLtK KÂMİL MASARAC!
İstanbulHaber Servisi- Tür-
kiye'deki misyonerlikçalışma-
lannm, ülke bütünlüğüne ve la-
ik cumhuriyete büyük zarar
verdiği Mirgulanarak misyo-
nerlerin arkasmda ABD ve Av-
rupalı güçlerin olduğu behrtil-
di.
Atatürkçü ve laik çalışmala-
nyla bilinen, Çağdaş Eğitim
Vakfı, îstanbul Sanayi Oda-
sı'nın Odakule'deki meclis sa-
lonunda misyonerlikle ilgili bir
panel düzenledi. Ankara Üni-
versitesi Türk tnkılap Tarihi
Enstitüsü Öğretim Üyesi Dr.
Necip HaMemito^u, ÂBD'nin
yerli misyonerlerinin, yabancı
misyonerlerden çok daha tehli-
keli olduğuna dıkkat çekerek
"Türkiye'>« yöneükçahşmala-
nnı yürüten 52 İslamcı cemaat,
tarikat ya da örgüt, Alman-
ya'nın hoşgörüsünden ve ota-
naklanndan faydalanırken
$eyh Nâzım Kıbnsı İngüte-
re'nin gözetiminde çabşıyor. 11
Eylül sonrasında dünya gene-
linde şeriatçı avına çıkan ABD
ise 4 yıkhr Fethullah Gülen'i 1.
dereceden koruma altmda ya-
şaüyor" diye konuştu. Hable-
mitoğlu, ulus devktte ve Cum-
huriyette tarikatlara yer olma-
dığının altını çizerek dış bağ-
lantılı tarikatlann çalışmalanna
dikkat çekti.
Boğaziçi Üniversıtesi Tarih
Bölümü'nden Doç. Dr. Gûn-
han Danışman, yabancı eğitim
ve sağlık kurumlannın Lozan
Antlaşması ile ulusal hukuk
sistemimize ahndığını anımsa-
tırken ODTÜ Tarih Bölü-
mü'nden Doç. Dr. OmerTuran
da Osmanh împaratorluğu'nda
misyoner faaliyetlerinin sonuç-
lanrun sadece dini olmakla kal-
madığıru, imparatorluğun yı-
kılmasında ve kötü tanıtımında
da etkili olduğunu vurguladı.
Turan, Birinci Dünya Sava-
şı'nda ve Kurtuluş Savaşı sıra-
sında misyonerlerin devlete is-
yan eden unsurlara, ulus karşı-
tı çalışmalara ve yabancı güç-
lere destek olduklannı vurgula-
yarak "Cttmhuriyet, misyoner
okullannı laikieşürmeyi\t mil-
tileştirmevi amaçtadı" dedi
H A R B t SEMtH POROY semihporoy (2 yarıoo.com
TARİHTE BUGÜN MvmAZ .ARIKAN 14 Mayıs
ALTINKUM VAPURU..
1319'DA 8U6UN, ŞİKKST-İ 'A/'/V
IMStCİZ
İNŞA erriĞi vAPu&,
t4MtC ULAÇMrŞ,
çefa'LiNceye OCK UMAHOA V>4-
SAA/CI 8AY&**Us4 8eKİ-£M£S?t HAUC AKASfN-
PA £L£çr/&fre rac AÇMtfn. MZI ts MÎL
OlAN ALTfNKUM, BOSAZİÇl'^Pe NORtAGL SE-
F£/SL£&C>e ÇJ4UÇT7&LM/Ş, 133O'LU yfULAG-
PA, MÜZİKLJ G£ZİL£R fÇiM P£ KÜUANftMlŞ-
T(. VAPUHUN U&UN HiZMETl 1384 'Tl£ SON/t
ÇRMİŞ, 1986 'OA İS£, uPUK TiOMier'E SAT7LMÇ7İ.
ÖDEIVÜŞ1. ASLÎYE HUKUK HÂKtMIİĞÎ'NDEN
DosyaNo: 2001 396
Davacı Ümran Pektaş taraftndan, davalı Nurettın Pektaş aleyhıne açılan boşanma davasında,
Mahkememizın 11.04.2002 gün ve 2001 '396 esas. 2002/129 karar sayılı hükmü ile Afyon ili, Şuhut ilçesi. Efe Köyü. Cilt: 24, Hane
No: 91'de nüfusa kayıtlı Reşat ve Ha\Tiye'den olma 8.9.19
7
9 doğumlu Ümran Pektaş ile Mustafa ve Sultan'dan oltna 10.9.1973 dogum-
lu Nurettın Pektaşın boşanmalanna karar \enlmiştir. Davalı Nurettin Pektaş'ın tüm araştırmalara rağmen açık adresi tespit edilemedı-
gınden, ılanen teblıgat yapümasına karar venlmış olup ılan tanhınden ıtibaren 15 gûn içinde temyiz edilmediğı takdirde kararın kesınle-
şeceğı hususu tebliğ yerine kaım olmak ûzere ilanen teblig olunur. Basın: 2^939
ANTALYA 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 2001 799 Karar No: 2002/90
Davacı Fatma Ha\tıtçu vekılı A\. Veli Doğan tarafından da%ahlar Ayşe Muti vs. aleyhine açmış olduğu ortaklığın gıderilmesı davasının ya-
pılıp bıtinlen duruşması sonunda.
Antalya Merkez Ahatlı Mahallesi. 1464 ada. 09 parselde kayıtlı taşınmazda hissedar bulunan adresi tespit edilemeyen ve dava dilekçesi ile
duruşma günü tebliğ edilemeyen davalılar Menmet Sapmaz, Safıye Maralı, Mustafa Avanos, Halil Ze>r
bek. Ayşe Arapoğlu (Kapanoğlu). Mu-
zaffer Kapanoğlu. Seher Kapanoğlu, Düriiye Kapanoğlu. Yaşar Can. Hasan Çelik, Arif Çelik, Mustafa Şervket Çolakoğlu. Şerife Çolakoğlu ve
Suna Demirtaş'a karar tebliğ edilemedığinden ılanen tebhğıne karar verilmış olup, karar gereğince mahkememizin 07.02 2002 tarih ve
2001 '799 esas. 2002'90 karar sayılı kararı ile taşınmaz. satış memurluğunca açık arttırma suretıyle satılacağtndan adresleri tespit edilemeyen
\e yukanda adlan yazılı davalılar tarafından kanuni süresi içinde temyiz edilmedıği takdirde karann kesinleşeceği, davahlara ılanen tebliğ yer-
ıne geçmek üzere ılan olunur 12 03.2002 Basın. 2741
4
'Hüzünlü şarkılar9 Ressam Ayla
Seyman'ın
"Hüzünlü Şartalar" adlı resim sergisi Devlet Güzel Sanaüar
SanatGakrisi'nde açüı>or. Beyoğlu Atlas Sintnıası üstünde bu-
lunan galeride bugün bir kokteylle açüacak olan sergl 28 Ma-
ys'a kadar ziyaret edilebilecek. Bugüne dek 12 kişisel sergi
açan ve resimlerinde «cnellikfc "kadm" temasını işteyen Sey-
man, 13'üncü sergisinde de ayıu konuyu ele abyor.
KİLlS AS1İYE HUKUKMAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 2000.325 Karar No. 2002 117
Davacı Ramazan Yıldız \ekılı A\. H. Muammer Fazlıağaoğlu ile davalı Mennuşe Yıldız. aralannda mahkemetnizde görûletı şiddetli geçün-
sizhk sebebiyle boşanma da\asının yapılan yargılaması sonunda.
Davanm kabulü ile Kılts ilı. Merkez ilçesi. Alatepe Köyü, Cilt' 0185. Hane: 0002'de nüfusa kayıtlı, Hamıt ve Güllü"den olma 1.1 1965 d.lu
Ramazan Yıldız ile aynı yer nüftısuna kayıtlı. Mehmet ve Ayşe'den olma, 1 1 1975 d.lu Mennuşe Yıldız'ın M.K. 134/1 maddesi gereğince şid-
detlı geçımsızlik sebebiyle boşanmalanna. Taraflann müşterek çocuklan 16 09 1990 d.lu Tuba Yıldız. 16.09 1991 doğumlu Özgûl Yıldız ve
05.01.2000 d.lu Şeref Yıldız'ın velayetinin. ıstıkbalde daha 1yı bakılacaklan, bakım ve gözetımleri ile ılgıleneceklen kanaatıne vanldığından,
davacı babaya venlmesıne. Da%a tanhınden geçerli olmak üzere a>lık 30.000.0000.-TL tedbir nafakasının davacıdan alınarak davalıya veril-
mesine. bu nafakanın kararın kesınleşmesine kadar devamına.
Taraflar aynı şehirde ikamet ettıklerinde her hafta pazar günü sabah saat 9'dan akşam saat 17"ye kadar, dini bayramlann 2. günü sabah saat
9'dan son günü akşam saat 17'ye kadar müşterek çocuklarla davalı annelen ile şahsi irtıbatlannm sağlanmastna.
Taraflar ayn şenırlerde ikamet ederlerse 1-31 Temmuz tarihlen arasında sömestr latıllennde ve dini bayTamlann 2. günü sabah saat 9'dan
son günü akşam saat 17'ye kadar müşterek çocuklarla davalı annelen ıle şahsı irtıbatlannm sağlanmasına.
Harç 4.960.000 -Tl'den az olamayacağından, peşın yatınlan 2.O8O.OOO.-TL'nm mahsubu ile geriye kalan 2 880 000.-TL harcın davalıdan
tahsiline,
Davacı tarafından yapılan toplam 86.674.000.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
Yürürlükte bulunan 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 164. maddesi ve avukatlık ücret tarifesine göre 175.OOO.OOO.-TL vekâlet ücretinin
davalıdan alınarak davacı \ekılı A\. H. Muammer Fazhagaoğlu'na venlmesıne. Daır karar yasa yolu açık olmak üzere, davacı vekılının yüzüne
karşı. da\alınm yokluğunda verılen karann. ılanını takıp eden 1 haftadan itibaren 15 gün ıçensinde davalı Mennuşe Yıldız tarafından temyiz
edilmediği takdirde karann kesinleşeceği davah Mennuşe Yıldız'a tebliğ yerine kaim olmak üzere ılanen tebliğ olunur. Basın: 27496
KALEM
METİN ERKSAN
Karen Fogg ve
Işbirlikçiler
Işbiriikçi (collobrator Ing.) deyimi; 2. Dünya Sava-
şı'nda. düşmanla ışbiriiği yapan kişiler için kullanılmış-
tır. Işbiriikçi ile kışkırtıcı (provocator Ing.) ayn, fakat bir-
birine yakın tanımlardır. Yargısal hukuk düşüncesinde
işbiriikçinin cezası ölüm, kışkırtıcının cezası hapistir.
5 Şubat 2002 tarihli "Cumhuhyet" gazetesinde,
"Kalem" başhklı haftalık köşemde "BirKadın Yüzünün
Düşündürdûkleri" başlıklı yazım yayımlandı. Bu yazı
Avrupa / Avrupalı Biıiiği'nin (AB) Ankara'da yerleşik
Türkiye temsilcisi, Büyükelçi Karen Fogg ve Karen
Fogg'un "Türkiye Cumhuriyeti Devleti"karşrtı çalışma-
lanna ilişkin bir yazıydı.
Benim yazımdan önce Türkiye'de yazılı ve görsel
medyanın gündeminde Karen Fogg ve onun "Türkiye
Cumhuriyeti Devleti" karşrtı sözleri ve çalışmalan yok-
tu.
12 Şubat 2002'den sonra Türkiye'de yazılı ve gör-
sel medyada Karen Fogg'un Türkiye karşrtı e-mailteri
yayımlanmaya başladı. Resmi ve özel haber kaynak-
lan Karen Fogg hakkındaki bilgileri, benim yazımdan
sonra bir haftagecikmeyle kamuya duyurdular. O gün-
den bugüne kadar yazılı ve görsel medyada, herkes
Karen Fogg hakkında yazı yazdı ve konuştu.
Karen Fogg hakkında yazı yazanlar iki bölüm oldu-
lar. Karşröar ve yandaşlar. Karşıtlar, yazılannda bir yı-
ğın ıvtr zıvır yazdıklan için yazdıklanndan hiçbir sonuç
alınmadı. Karen Fogg köpeksiz köyde değneksiz ge-
zen kişi örneği, Türkjye karşrtı her şeyi söyledi, her şe-
yi yaptı. Devlet, hükümet, yasama erki, yazılı ve görsel
medya ve eli kalem tutan herkes Karen Fogg'a hiçbir
şey yapamadı.
Türkiye için asıl büyük tehlike Karen Fogg yandaşı
ve düşündaşı "işbirtikçiler"Ğ\. Kimi siyasetçiler, kimi
yazarlar, kimi devlet ve özel üniversitelerde öğretim
üyesi sözde bilim adamlan; yazılı ve görsel medyada
Karen Fogg'un adını ağızlanna almadan veya alarak
Karen Fogg'un Türkiye karşıt söylediklerinin bin mis-
lini yazıyorlar ve söytüyorlar. Karen Fogg'un söyiedik-
len ve yaptıklan bu "işbiriikçiler"\(\ söyledikleri ve yap-
tıklannın yanında nokta gibi kalır.
Yazılı ve görsel medyada Karen Fogg'un düşünce-
lerine karşıt düşünen hiç kimse, Karen Fogg "işbiriik-
ç7/er"ine karşı bir sözcük bileyazmıyor. Türkiye için asıl
büyüktehlike, bu Karen Fogg "işbirtikçiler'\ne karşı gel-
meyenlerdir.
Devleti, hükumeti, yasama erkini, yazılı ve görsel
medyayı veya eli kalem tutan herkesi asıl büyük tehli-
keye karşı uyarmak için 26 Şubat 2002 tarihli "Cum-
huriyet" gazetesinde, bu köşemde "Yedi Uyurlar ve
Karen Fogg" başlıklı bir yazım dahayayımlandı. Buya-
zım dasonuç vermedı, Karen Fogg ve "ışbirlikçiler" gi-
bi düşünmeyenler, yazılı ve görsel medyada her gün
yazı yazan ve konuşan, "işbirlikçiler'e karşı ne bir ya-
zı yazdılar, ne bir şey söylediler. AB'nin büyük para gü-
cü bu kişileri de susturmuştu.
26 Şubat 2002 tarihli yazımda Karen Fogg yandaş-
lannı, 1918-1922 Mütareke/lşgal Istanbulu'nda Vah-
dettin ve yabancı işgal güçleri yandaşı yazı yazan ve
konuşan "işbiriikçiler"Q benzetmiştim. ütomsüz Ata-
türk 23 Temmuz 1919'da Erzurum Kongresi'nin açılış
konuşmasının bir bölümünde, bu "işbiriikçiler"\ şöyle
tanımlar:
"Burada acı birgerçeği bildirmek isterim. Ülkemiz-
de çok fazte yabancı paraa var. Bu paralann deste-
ğinde birçok propagandalaryapılıyor. Bu yazılanlann
ve söytenen/enn amacı çok açıktır. Bu propaganda-
iar; uiusal savaşımızı engeilemek, ulusal emellerimi-
zingerçekieşmesini durdurmak, Yunan/Ermeni emel-
ierinin gerçekieşmesini sağlamak ve yurdumuzu eie
geçirmek için yapılmaktadır.
Bu olanlann yanı sıra; her dönemde, her ülkede ve
herzaman olduğu gibi bizim ûlkemizde de kalpleri ve
sinirteri zayıf olan insanlar vardır. Bu insanlar olaylan
algılamayan insanlarile biıiikte düşünmektedir. Bu in-
sanlar yurduna bağiı olmayan, zenginliğini ve kişisel
çıkahannı yurdun ve ulusun zarannda arayan sefıller-
dir.
Doğuda işleri döndürmede ve Doğunun güçsüz
yanlannı arayıp buimakta pek becerikli olan düşman-
lanmız, ûlkemizde buyeteneklerini birörgüt oluşumu-
na getirmişlerdir. Fakatkutsal değerlerimizi kurtanmak
amacıyla çırpınan tüm ulusumuz, bu büyükyurtsava-
şında tüm engelleri kınp yok edecektir."
Avrupa/Avrupalı Birliği (AB) üyeliğine girmek veya
alınmak sorununun bir "isteri nöbeti" haline getiriidiği
bu zamanda, Mütareke/lşgal Istanbulu'ndaki "işbiriik-
ç/fer", Karen Fogg "işmbirlikçilen ve bu "işbiriikçi-
ter'den korkulan nedeniyle bu sefıllere karşı yazı yaz-
mayan ve konuşmayan sefillerin yanında, tertemiz ka-
lırlar.
B U L M A C A SEDATYAŞAYAN
1 2SOLDANSAĞA:
1/ Siirt ilinde
ünlübirkaplı-
ca. 2/ Gözleri 2
görmeyen...
Tahitilikadın-
lardan esinle-
nilerek oluş- 5
tunılmuş bir 6
plaj giysisi. 3/ -,
Bir nesnenin
elektrik akı- 8
mına karşı 9
durma özelli-
ği. 4/Taş ya da maden
çıkarılan yer... Üzeri
kırrruzı parafinle
kaplanan bir tür pey- 3
nir. 5/ Enli... Ispan- 4
ya'da Bask bölgesinin
bağımsızhğı için sa-
vaşun veren gizli ör-
güt. 6/Akü... "Güzel-
liğin —par'etmez /
Bu bendeki aşk olma-
sa" (Âşık Veysel). 7/Büyük kent serserisi... Uzak-
lık işareti. 8/Eski ve büinmeyen bir tarihi anlatmak-
ta kullanılan deyim sözü... Isparta'nın bir ilçesi. 9/
Bahçelerde yazın oturulmak için yapılan ve üstü
yeşilliklerle sanlan süslü çardak.
YUKARBOAN AŞAĞIYA:
V Atmosfer basmcındaoluşandeğişimleri kaydeden
aygıt. II Köydeki işlerin elbirliğiyle bitirilmesı...
Dökme demir. 3/Kat kat dizilmiş geniş hamur şerit-
lerinden oluşan bir ttalyan yemeği. 4/" Şu dünyaıun
—imış kapısı / Geldi geçti ak günümün hepisi" (Ka-
racaoğlan)... Bir Asya ülkesinin başkenti. 5/ Roma
mıtolojisinde tanmtannçası... Bir gösterme sıfatı...
Bir cetvel türü 6/ Türlü nedenlerle başanlı olarna-
yan kirnse... Büyük ün kazanmış suıema ya da mü-
ziksanatçısı. 7/Birşeyiyapıpyapmamayakararver-
me gücü... "Ağabey" söcüğünün konuşmada aldığı
biçim. 8/Eski Roma'da soylulardan oluşan yönetici-
ler meclisi... Bir seslenme unlemi. 9/Bir ilimiz.