Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 NİSAN 2002 =AZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Recep Tayyip 'ın hukuk dışı imar oyunları hâlâ soruşturulmuyor...
stanbul'unrantpadişahıOKTAY EKESCt
Şeriat yanJısı politik örgütlenmenin
"değişti" denilen popüler lıderi Recep
Tayyip Erdoğan, bır kez daha sadece
"siyasi söylemkri" nedenıyle gündem-
de.'.
Öyle görünüyor ki, Erdoğan'ın tstan-
bul'u yönetirken "yaptüdan" değil de
"sözteri" üzerinde durulduğu siirece. bu
gıbi "gündemdeki tider" konumunun
da ardı arkası kesilmeyecek...
Çünkü, şimdi artık bır "partisi" de
olan bu eski Belediye Başkanına yöne-
lik her siyası eleştın, "yandaşı olan si-
yasi kitielerin" de tepkisini çekecek...
Böylece Erdoğan, giderek çok daha ra-
dikal bir "muhaHf" kimlik kazanarak,
ülkedeki adaletsız düzenden memnun
olmayanlann "sesi" olarak göstenle-
cek...
Oysa Recep Tayyip Erdoğan'ın böy-
lesine popüler olmasına neden olan İs-
tanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı
dönemındeki "başanh" gösterilen uy-
gulamalannın içyüzüne bakıldığında, bu
parlak gösterinin ardından yasalara gö-
re açıkça "suç" oluşturan birçok hukuk
dışı imar uygulamalannın olduğu orta-
yaçıkmıştı...
Herbin. siyasal yandaşı olan gerici ve
şeriatçı kesimlere çok büyük haksız rant
aktanmına da aracı olan bu "suç niteJi-
ğindeki" uygulamalannın bir bölümü
Mimarlar Odası'nın açtığı davalarla da
kanıtlanmış, bir bölümü de bakanlık so-
ruşturmalanna bile konu olmuştu...
Ne var ki Erdoğan'ın o dönemınde
bütün bu yaptıklannı "önemsemeyen"
medyanın, bugünkünün tam tersı olan
"suskun" tutumu ile belediye başkanla-
nnı koruyan mevzuatın Erdoğan için
sonuna kadar kullanılması sayesinde,
bu "başanir gösterilen başkan açık imar
oyunlan yerine hep "siyasal sözleri" ne-
deniyle sorgulandı.
Recep Tayyip Erdoğan'tn aşağıda özet-
lenen ve tümü "organize ve örgütlü ola-
rak'' gerçekleştirilen hukuk dışı rant uy-
gulamalan nedeniyle hakkında hâlâ ge-
reken yasal işlemlenn yapılmadığı bir
ortamda, aynı dönemdeki "plansızkent-
leşmeye karşı" kendi bölgelennde plan-
lı \ e yasal imar düzeni kurmaya çalışan
kimi belediye başkanlannın yine "imar
sııçu" ışlediklen gerekçesiyle rutuklan-
malan ve yargılanmalan da dikkat çe-
kici bir durum olarak soru işaretlerini ço-
ğaltıyor...
Evet... Erdoğan döneminde. yani 1994-
1999 yıllan arasında Istanbul Büyükşe-
hir Belediye Başkanhğf nca izlenen imar
politikalan neydi ve bunlann "yasalar
karşısuıdaki durumlarT nasıldı?..
Işte. "Şeriatm Kravath Başkanr adlı
kitabımızda da aynntılanyla sergiledi-
ğimiz ve yayınlandığı tarihten bu yana
4 yıldır içindeki hiçbirbilgi ve sav hak-
kında tersi bir açıklama ya da belgenin
ileri sürülemediği "gerçeklerden" bir
özet: (Çağdaş Yayınlar - Şubat / 1998).
Uzmanlık
denetiminden' kaçış...
Erdcgan. "çöplüklerde bulunan oy pu-
sulalanyla" da tarihe geçen 27 Mart
1994 \erel seçimlerinden sonra >
r
üzde
25 o\İa İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığı koltuğuna oturur oturmaz
"tlk büyük imar kararT olarak mimar
ve mühendıs odalanyla Sözen dönemin-
de \ap;lan "projelerinortakmeslekide-
netimiprotokolünü" iptal etmek oldu...
Böyiece belediyelerce onaylanan in-
şaat projelerinin demokratik \ e uzman
meslek kuruluşlarınca da "teknik ve
imarincelemesi" olanağını ortadan kal-
dıran Erdoğan. 1996 ve 1998 yıllann-
daki oda seçımlerinde de yönetimlerin
kendi siyasal yandaşlanna geçmesi için
tüm siyası ve yerel yönetim ağırlığını koy-
muş, "denetimsiz bir belediyecilik" ya-
pabılmek için "kdaynaklar" dediğı de-
mokrat oda kadrolannnın "devrilmesi''
talimatlannı vermişti...
'Demokrasiye' veto
Erdoğan'ın bu "padişahhk" anlayışı-
nı sergıleyen diğer bir "Uk" ginşimi de
15 Nısan'l994tekı, Büyükşehir Bele-
diye Meclısi'nin daha bırincı top-
lantısında gözlendı... Partisi RP'nin
88 üyesinin bulunduğu 198 kışi-
lik meclıs. "Başkanvekflliğr için
ANAP'lı KemalOzkan'ı seçin-
ce. Erdoğan "oturumu kapat-
nm" diyerek öbür komisyon
üyeliklen seçımini de ertele-
di... Ertesi günü ıse Özkan'ı ve-
to ederek "demokrasi" kültürü-
nü de resmen başlatıyor, ay-
nı veto ıle bırlikte yi-
ne o günlerde-
ki '4
yağ-
murduası
kampan-
Nitekım, aynı önsözde bu söylemini
daha da açarak; "1930'larda başlayıp,
yakın geçmişe kadar (1994) clbiriiğiyle
bozmaya çalıştığımız İstanbul" dediğı
bu kent ıçın, yıne kendi yazısındaki ifa-
deyle 70 yıllık "şer güçlere karşı" ken-
di yerel ıktıdannın ne anlama geldiğini
de kitabın ginş sayfasındaki Ayasofya
fotoğrafının üzerine yazılmış şu "ha-
dis"le açıklar gibiydi: "İstanbul elbet-
te ve muhakkak feth ohınacaknr.-"
Önce 'havzalar'
fethetMldl...
Yüzde 25 oyla
istanbul'u işte
böyle "femeden"
Recep Tayyip
Erdoğan'ın ilk
büyük "imar iş-
gali operasyonu"
içme suyu havza-
yasT ile de Istanbulun
nasıl bir dönem geçire-
ceği yeterince anlaşılı-
yordu...
'Osmanlı'ya
dönüş...'
Bu dönemın "siyasikim-
fiğj" konusunda Erdoğan'ın
neyı amaçladığını ıse "İs-
tanbul Yeniden Yapılanı-
yor" adlı kalın ve gösterişlı
belediye propagandası kita-
bında kendi imzasıyla okuyo-
ruz...
Önsöz yazısında; " İstanbul
imparatorlukolnıanın simgesiy-
di, tarihin bir gün kendine döne-
ceği günü bekledi..." diyerek ütün
bir Cumhuriyet döneminin "Os-
maıuYya dönüş beklentisiyle" geç-
tiğini anımsatan Erdoğan; "Ogün
gecikmeden geldL." derken de 27
Mart 1999 seçimlerindekı sonucun
"tarihsel anlamını" \ıırguluyordu...
Şeriat yanlısı
siyasi
görüşleriyle
sürekli
gündeme
gelen Recep
Tayyip
Erdoğan'ın
Istanbul'u
yönetirken
uyguladığı
hukuk dışı
imar
kararlan
sonucunda
yasalar
açıkça
çiğnenirken
kentin
yaşam ve
kültür
değerleri de
irtica
yanlıların
rant kaynağı
olarak
yağmalatıldı.
lannda gerçekleşti...
ÖzellikJe siyasal yandaşlannın yoğun
ve "yasadışı" iskân bölgelenni oluştu-
ran su havzalanndaki imar ve inşaat ran-
tını, yine yandaşlannın yararlanması-
na dönük olarak yükseltmek uğruna
ışe "Nazım Plan oyunlanyla" başla-
yan Erdoğan. önce planda bu bölgeler-
deki yapılaşma koşullannı "yönetme-
Bğe bırakan" karan yürürlüğe koydu...
Sözen döneminde hazırlanan Nâzım
Planı "beğenmeyerek" yeniden hazır-
latan Erdoğan'ın, havzalara da aynı
planla imar kısıtlaması getirmek yeri-
ne neden "yönetmeük" peşinde koştu-
ğu ise kısa sürede açığa çıktı...
Planın bu "boşluk" içinde 1995'te-
ki onayının ardından "ÎSKİ Yönetme-
Bği" değiştırilerek, daha önce yapı ya-
sağı bulunan koruma kuşaklanna "hav-
zalardaki belediyeler ehyle imar planı
ve yapılaşma hakkı" tamndı...
Bu. büyük çoğunluğu aynı siyasal
partıden olan belde belediyelerindeki
"yandaşsakiıüere'" olağanüstü yüksek
rantlar sağlatan yeni bir "arsa ve ara-
zipazan" yaratmaktan başka bir şey de-
ğildi... Nitekim, bu olanakla bir yan-
dan havzalardaki işgal ve spekülasyon
doruga tırmanırken, öbür yandan su
kaynaklannın bu yapılaşma kuşatma-
sının kirletici etkilerine karşı korun-
ması için başlatılan yeni teknik önlem-
lerin maliyetleri de tüm istanbul hal-
kının sırtına yükleniyordu...
Mimarlar Odası'nın işte bu yönet-
melik değişikliğine açtığı davada idari
yargı, yönetmeliği iptal ettiyse de aynı
düzenleme birkaç küçük ifade değişik-
liğiyle "yeniden" yürürlüğe konuldu...
Yani Erdoğan ve yönetim kurmaylan,
mahkemelerin açıkça hukuk dışı bula-
rak iptal ettikleri kurallan yeniden ge-
tirerek, hukuk devletinde "rantpadişah-
hğnun" açık örneğini sergilediler...
Böylece elde edilen sınırsız rantın
şeriatçı örgütlenmeye "finans kayna-
ğı" olması bile savcılan harekete ge-
çirmiyor, Istanbul'un yaşam kaynakla-
n yargı kararlanna rağmen işgal edi-
lerek kim bilir hangi güçlere nasıl pa-
ralar kazandınlıyordu...
Tarihl köşklerde tahrlbat...
Erdoğan kendi dönemıni sayısız ko-
nuşmasında "tstanbul'un Osmanb
kimliğinin restorasyonu" olarak an-
latsa bile, bu konuda da ne denli "kül-
tür yoksunu" bır rutumun sergılendi-
ğinin açık kanıtı TURlNG'den geri
alınan tarihi köşklerdekı "tahribat"tır...
Örneğin, kentin gözbebeği olan ve
1. Derece StT kararlanyla korunma-
ya çalışılan Çamlıca tepesinde dev bir
"Osmanlı Lokantası" bmasını, Ko-
ruma Kurulu'ndan izın ve proje ona-
yı almadan "kaçak" olarak inşa etti-
İer...
SlT içindeki bu yasadışı inşaatı her-
hangi bir vatandaş yapsaydı, şimdi
hapisteydi: ancak Erdoğan ve ekibi,
bununla da yetinmeyip "tüm köşk-
lerde kaçak uygulamalar" yaptılar...
Emirgân'da, Yıldız Parkı'nda ve Hı-
div Kasn'ndaki tarihi yapılarda, mi-
marlık ve sanat tarihi uzmanlarının
tüylerıni diken diken eden "kkh" ve
"arabesk" sözde restorasyonlar onay-
sız projelerle yapılıp, yeni inşaatın
yasak olduğu tarihi bahçelerine yine
kaçak mescitlerinin bile inşa edildiği
bu uygulamalardan ötürü de Erdoğan
ve ekibi sorgulanmazken, aynı ınşa-
atlar yasal olmadıklan halde nasıl ve
kime ihale edildikleri ve harcamala-
nn nasıl yapıldığı bile araştırılmadı...
ALANYA1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
1997 533
Dü\acı Şakure Çoban tarafından davalı Mustafa Çoban alejhine mahkeme-
miza açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda:
Dû\alı Mustafa Çoban'ın adresıne çıkarılan tebliaat bila tebliö iade edılmiş
olupmahkememizce \enlen 28.9.2000 tarihli ve 1997 533 E. 2000 632 K sa\111
bo;2ima (Şakure Çoban ıie Mustafa Çoban'ın boşanmalanna dair) ılamının
Mtsafa Çoban'a tebliği hususu ilan olunur.
Basın: 21555
TOK4T K4DASTRO HÂKİMLİĞİ'NEDN
EsasNo: 2000 61
D^acilar Tamer Güney. Isaıl Alhan ve Viehmet Kenan Alhan tarafından davalılar
Hane ve Tokat Beledıvesı aleyhıne açtıklan Tokat Merkez Çağgölü \lah. ada: 284.
pas-i 2 No'lu taşınmazın boş bırakılan mahk hanesinın kendılerı adlarına >azılması-
nı 'aep ederek açılan davanın vapılan \argılaması sırasında tespit malıklennin da\a-
\adıhıl edılmesıne karar \enlmi> ancak tespit maliklen Alı oğlu Abdı. Ali oğlu Os-
na\ A.hmet kızı Neslıhan. Ahmet oglu Mehmet Lütfı. Ahmet eşı Hanıfe, lbrahım
oğuHüseyın. lbrahım oğlu Refık \e lbrahım kızı Dünye Günev'ın teblıgat >apılabıl-
ıncs >çın adresleri C. Savcılığı kanalı ıle tespit edilmesı ıstenilmıstır \enlen ce\apta
açwımlık bulunmadığı ıçın adres tespıtinın mümkün olmadıgı bıldınlmekle ılanen
ieHuat \apılmasına karar venlmıştır. "Sukanda adı geçen şahıslarm duruşma günü
:lx'.4.5.2002 günü saat 09.00"da Tokat Kadastro Mahkemesf nde hazır bulunmalan
.e îkendılennı bır \ekıl ıle temsıl emrmelen. duruşma gününü bıldınr da\etıye ye-
iresaım olmak üzere ılanen teblığ olunur. Basın: 21564
ALANYA 1. ASLİYE
HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
2001 631
Da\acı Mesut Yahapoğlu \ ekılı tarafından da\alı Hasan Hüseyın Çalışkan aleyhine
mahkememizde açılan senet ıptalı. menfi tespit davastnın yapılan yargılaması sırasın-
da. Da\alı Hasan Hüseyın Çalışkan adına mahkememizce çıkanlan tebligat iade edil-
mış. cumhunyet sa\cı!ığı kanahnca \apilan araştırmalara olumsuz ce\ap gelmış ol-
makla. ılanen teblıgat \apılmasına karar venlmış olduğundan da\alı Hasan Hüseyin
Çalışkan'a mahkememizce vapılacak olan 26.4 2002 günü saat 11.25'te Alanya Aslı-
\e 1. Hukuk Mahkemesı'nde da\alı sıfatıyla hazır bulunması ya da kendılennı bır \e-
kılle temsil ettırmelerı. aksı takdırde durusmanın \okluklannda yapılıp karara bağla-
nacağı da\a dilekçesı \e me^ruhatlı davetıye yenne davalı Hasan Hüseyın Çalışkan'a
teblıği ılan olunur. Basın: 21561
ESKİŞEHİR ASLİYE 4.
HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 2001 343
Davacı Emıne Arel vekılı Av. Lfuk Uysal tarafından da\alılar Eskışehir Inş. Yapı
Malz. Şan. \e Tıc. Ltd. Şti. ve Bülent Alı Güven alevhıne açılan alacak davası nede-
niyle;
•\raştırmalara rağmen adreM saptanamayan davalı Bülent Alı Gü\en"ın yargılama-
nın bırakıldığı 23.05.2002 günü saat 09 OO'da mahkememız duruşma salonunda hazır
bulunması ya da kendısını bır vekılle temsıl ettırmesı. aksı halde yargılamaya yoklu-
gunda de\am olunup karar \enleceğı da\a dilekçesı ve meşruhatlı duruşma günü da-
vetivesı tebliöı \erine üeçmek üzere ılanen teblig olunur.
Basın: 19032
HUKUK DIŞI UYGULAMALAR
SİT'lere karşı
düşmanlık...
Recep Tayyip Erdoğan
döneminde Istanbul'un
kültür ve çevre değerlerine
karşı takınılan duyarsız ve
hatta "yok edici" sonuçlar
yaratan hukuk dışı
tutumların en çarpıcı
örnekleri ise Eminönü,
Fatih, Beyoğlu, Sanyer ve
Adalar gibi tarih ve doğa
zengini ilçeler için alınmış
SlT kararlanna açılan
"iptal" davalan ve bu
SlT'lerde yasa gereği
yapılması gereken koruma
planlannın yıllarca
tavsatılmasıdır... Kentin
tarihsel merkezlerini bile
"plansız'' bırakarak imar
talanının tahribatına açık
tutan bu davranış öylesine
"organize" sergilendi ki
aynı ilçeler bugün bile
koruma planlanna hâlâ
kâvoışamadılar...
Erdoğan'ın,1994 ve 1995
yıllannda alınan bu SlT
kararlanna açtığı davalarda
mahkemeler de aynı
SlTTeri onaylayarak
yürürlükte olmalannı
sağlamalanna rağmen,
önıeğin "Yenikapı Feribot
Iskelesi*
1
bile kaçak inşa
edilerek Tarihi
Yanmada'nın "otomobilden
anndınlması karan" bir
kenara itildi... Erdoğan bu
iskelenin yer seçiminin
"Surdışı"nda olması
gerektiğini söyleyen kendi
kadrolannın bile uyanlannı
dinlemeyerek, hem yine
yasalan çiğnemeyi göze
alıyor hem de 2600 yıllık
kent çekirdeğini Avrupa -
Asya otomobil geçişine
açarak SlT ve plan
ilkelerini yok sayıyordu...
şiçlide palan'
dönemlne dönuş...
îşte böylesi bir bilim dışı
imar anlayışını yine kendi
kadrolannca hazırlanmış
nâzım plan kararlarını bile
çiğneyerek sürdüren
Erdoğan'ın
Mecidiyeköy'deki lETT
Garajı alanmda yapımına
izin verdiği "Şişü Ticaret ve
Kültür Merkezi
Kompleksi" ile Levent'teki
metro istasyonunun tam
yambaşında onayladığı
"Metro-Cıty" adlı gökdelen
projeleri, deyim yerindeyse
istanbul için "Dalan
dönemine dönüş" anlamına
geliyor... Çünkü İETT
Garajı bu proje için daha
önce Dalan döneminde
yatınmcıya tahsis edilmiş.
ancak semt sakinlerinin
zaten yeşil alanı hıç
kalmayan Şişli'de hiç
değilse bu alanın bir "kent
parkı" olarak halkın
yararlanmasına açılmasını
istemeleri üzerine Nurettin
Sözen döneminde proje
durdurulmuştu... Erdoğan
yönetime geçtikten sonra
yeniden devreye giren
yatınmcılar, yine semt
sakinlerinin büyük
mücadelelerine rağmen
amaçlarına ulaştılar ve
şimdi orada mevcut metro
hattının bile yolcu
kapasitesini zorlayacak
yoğunlukta dev bir rant
kompleksi tstanbul'u ezen
tesislere eklenmek üzere...
Benzer şekilde Metro-City
için de ISKl'nin bile ÇED
açısından olumsuz
raporlan olmasına
rağmen, Erdoğan kendi
uzmanlannın imzasını
taşıyan bu raporlan
geçersiz kılarak, dünyada
eşi olmayan "gökdelen
konutlaruı", yine dünyada
eşi olmayan bir yer
seçimiyle "metrodan
evlere çıkdacak şekilde"
yapılmasına olanak
sağladı... Evet... Recep
Tay>'ip Erdoğan'ın
"başanh" gösterilen ve
bugünkü siyasal
popülerliğinin de
kaynağını oluşturan
istanbul Belediye
Başkanlığı
dönemindeki, aslında
her biri başh başına
soruşrurma konusu
olması gereken "hukuk
dışı imar oyunlanndan"
sadece bazılan özetle
böyle... Bu gibi
"yasalara açıkça aykın
olan" ve gelecek kuşaklar
açısından da giderlimesi
olanaksız kent, kültür ve
çevre tahribatı yaratmış
tutumlannı tartışmak
yerine, sadece siyasal
söylemlerinin üzerinde
durulması ise Erdoğan'ı
politika dünyasına daha da
popüler yapmaktan öteye
bir anlam taşunıyor... O da
zaten belli ki, ülkeyi
yönetenlerin imar
konusunda sürdürdükleri
bu "aymazlıktan"
yararlanarak. tartışmalann
ve polemiklerin hep
"siyasi" kalmasına özen
gösteriyor; 1994-1999
dönemindeki belediye
sorumluluklannnı gündeme
gelmemesi için elinden
geleni yapıyor...
HAVSA ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN
Dosya: 1999<64Esas
2001/72 Karar
Davacı Muammer Kocatürk vekilı Av. Ismet Filoğlu tarafından davalı Nihal Özkan
aleyhine açılan ıştırak halinde mülkivetin müşterek mülkiyete çe\rilmesı da\asının
yapılan yargılaması sonunda. davanın kabulü ile Edırne ıli. Ha\sa ılçesı, Abalar köyü
Orta Ayazma mevkıinde 2881 parseldeki iştirak halindelc mülkıyetin 1 32"nin Nıhal
Özkan, 3132'nin Muammer Kocatürk adına müşterek mülkiyete çevnlmesine karar
verilmış, karar davalı Nihal Özkan'a tebliğ edilemedığınden. ışbu ılanın yayımlandığı
tarihte davalı Nihal Özkan'a tebliğ edilmiş sayılacagı. teblig tanhinden ıtıbaren 15
gün ıçerisinde yukanda dosya numarası yazılı karar. davalı Nıhal Özkan tarafından
temviz edilmedifii takdirde kesinleştınleceğı hususu ilanen tebhğ olunur.
Basın: 21586
KAYSERİ 1. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
2002 222
Davacı Kocasinan Belediyesi tarafından davalı hasımsız olarak açılan kayyım tayi-
ni davasının yapılan yargılaması sırasında verilen ara karan gereğince tapuda malik
olarak görülen Yıldız Eıman-Şerife Narata-Hacı Osman Fakıoğlu-Hamdi Mesbey-
Hamdı Çağlıkulekçi-Abdullah Akarsu-Hüseyin Özdemir-Hesna Balcıoğlu-lbrahim
Macit-Kadir Çetin-Mehmet Pahsa-Mustafa Çağlıkuiekçı-Kurettin Kelkoyuncu-Seyıt
Mehmet Pozut-Kemal Nabı Çağlıkulekçi (Hasan kızı) Fatma- (Derviş kızı) Fatma-
(Burhan oğlu) Ali'nın Kayseri ili Kocasinan ilçesi Hacısaki Mah. pafta: 431, ada:
3215, parsel: 2"de kayıtlı taşmmaz tapu kaydındakı hısselenne ka^im atanacağından
ilan tanhinden ıtibaren 15 gün ıçınde mırasçı veya hissedar olduklannı gösterir şekil-
de belge ile mahkememize müracaatlan aksi halde hısselenne yönetim kayyımı ata-
nacağı hususu ılanen teblig olunur. 3.4.2002 Basın: 21565