25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21UFİSAM2D02PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kûreseleşme verürkiye • ESKÎŞEHtR (Cunılıuriyet)- Cumhuriyet Yayın Danışmanı Prof. Dr. Emre Kongaı, Osmangazi Ünıversitesi'nde verdıği "Küreselleşme ve Türkiye" konulu konferansta. okullarda "TarirT' bilgisinden çok masal okutulduğunu belirterek "îlköğretimde, lise ve üniversitede çocuklanmızı ve gençlerimizi çok iyi yetiştırdiğımiz söylenemez" dedi. Prof. Dr. Kongar, demokrasinin çoğunluk rejimı olmadığını da vurgulayarak "Demokrasi çoğunluk rejimi değildir. Oyle olsaydı Hitler'e de demokrat demek gerekırdi" dedi. ÖDP lideri Uras'tan çağrı • HATAY (Cumhuriyer) - Özgürlük ve Dayanışma Partisi Genel Başkanı Ufiık Uras, partisine "ittifak çağnsı" yapan sol partilere "Once alanlarda birleşelim" yanıtını verdi. Partismin Hatay il örgütünce düzenlenen dayan'^ma yemeğinde konuşın Uras. "Mücıdele meydaılannda yan yana dmadıklanmızla, beş yıdızlı otellerde yan yaia olarak, Türkr>e'nin geleceğini belirleyemeyiz" dedi. Tüpfc-ftalyan IİZMİR (Cumıumer) - FIAT Interrutional Genel Müdihi Maurizio Magnıbosco, ekononik krizde büyük sıkıntıar çektiklerini, ancakouna rağmen Türkre'ye gelecekte de yatnm yapaciclannı söyledi. Ege Srttest Bölgesi KUTUÜ ve Işleticisı AŞ (ESB..Ş)tarafından düzenenen panelde konuşjı Magnabosco, Türkre'deki otomobil nüfusmun yüzde 30'unınFIATTofaş tarafiıJan üretildiğini kayden Okuan SSK için 8 aitstedi • I>ISİZLİ(AA)- Yaşar)kuyan. SSK'nin isteni.'n düzeye getirinesi için sekiz aylık âre içinde sözün yerine getir«zse istifa edecejıi bildirdi. Denizyegelen Bakan Okayn'SSK Denızli Sigon îl Müdcüğü'nde yaptığı konuaada. SSK'nin çok zt jartlar altında hizmoerdiğini söyl eı Okuyan şöyfe konus "Sizlerdaha iyiyi "yorsunuz ve isterru zorundasınız. SSKldökuyruklann bitiritei, daha iyi hızmenverilmesi için sadec^kiz ay istiyomı Bu süre içinchczümü yerine getıı-eezsem, istifa etrnes: de bilirim. Makz benim babamın makca; Jeğil. bana tapmlıladeğıl... Hiam nakamıdır." Memnu haklann iadesi için 'pişman olduğunu' söylemek ve 'iyi halini' belgelemek zorunda Erdoğan'ınzorluyolu• Erdoğan'ın seçim için tek umudu, deneme süresinin bitimi olan 20 Ocak 2003 tarihinde memnu haklanm isteyebilmesi için değiştiğini kanıtlaması. İLHANTAŞCI ANKARA - Anayasa Mah- kemesi'nin Türk Ceza Yasa- sı' nın 312. maddesinden mah- kûmiyeti nederuyle "miBetve- kiü olamayacağına" hükmet- tiğı AKP lıden Recep Tayyip Erdoğan'ın son umudu olan memnu hakJann iadesi, önün- de zorlu bir yol olarak duru- yor. Erdoğan"ın deneme süre- sinın bitimi olan 20 Ocak 2003 tarihinde memnu hakJannı is- teyebilmesi için "pişmanoMu- ğunu" söylemesi ve "iyi haü- ni" kanıtlaması gerekecek. Bunun için de mahkeme ra- portörünün gerekli gördüğü araştırma dışında Erdoğan'ın da iyi baline kanıt belgeleri mahkemeye sunması gereki- ERDOĞAN, İZMİR'DE NUH METE YÜKSEL'E YANTT VERDİ: Gözalb iddiaları hayali ÎZ1VÜR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan gözaltına alınacağı ıddialannın hayali olduğunu söyledi. Ege gezisine başlamak üzere geldiği Izmir Adnan Menderes Havalimanı'nda gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Erdoğan. Ankara DGM Cumhuriyet Savcısı \uh Mete YükseTin. "Tayyip Erdoğan gözaltına alınabilir" şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine, "Buniar hayalidir. Böyle uydurma şeylere alaka göstermiyorunı'' dedi. AK Parti Grup Başkanı BüJent Annç da, Tayyip Erdoğan'ın gözaltına alınacak hiçbir suç işlemediğini, bunu yazanlann "terbiyesizük* yaptığmı öne sürdü ve "HaUon iradesinin her gün meydaniarda ortaya çıküğı bir günde, Danıştay Oe pek çok beraat ve takipsizJik kararianna rağmen, AK Parti Genel Başkanı'nın böyle bir ihtimalle karşı karşıya olduğunu söylemek en azmdan terbiye dtşı bir harekettir. Bunlan yazmaânlar, çizmesinler. Bunlar insanlarm yfizünü kızartacak şeylerdir* diye konuştu. yor. Erdoğan'ın başvuru tari- hine kadar işleyeceği herhan- gi bir suç aleyhine kanıt ola- cak. Yargı yolu kapalı Anayasa Mahkemesi'nin, Erdoğan'ın aldığı cezanın ın- fazı tamamlandığı için TCY'nin 312. maddesindekı değişikliğe bağlı olarak yenı- den yargılama yolunu kapat- masıyla, elinde tek seçenek olarak kalan memnu haklann iadesinin de "cepteJd* karar ol- madığına işaret ediliyor. Erdo- ğan'm, seçime girmesinin önündeki yasal engelı aşabil- mesi için "Rendeğjştim" söy- lemini yaşama geçirdiğini ka- nıtlaması gerekecek. Memnu hakların iadesi, Türk Ceza Yasası 122-123 ve Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 416. maddesi ile devamındaki maddelerde ay- nntılı olarak değerlendirili- yor. AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan, milletvekiii seçimi- ne girmesinin önünü açabile- cek memnu haklann iadesi başvurusunu ikamet ettiği Is- tanbul'daki semtin bağlı oldu- ğu ağır ceza mahkemesine ya- pabilecek. Yaptıklanndan *piş- man olduğunu" kanıtlaması gereken Erdoğan'ın, "iyi ha- Knin görüMüğüne" ilişkin bel- geleri (muhtarhktan alınacak belge de dahil) toplayıp mah- kemeye sunması gerekiyor. Bilgiler toplanacak Mahkemenin üyelennden belirleyeceği raportör. Erdoğan hakkında iyi haline ve "değiş- tiguıe" ilişkin bilgileri topla- yacak. Raportörün hazırladı- ğı dosyayı verdıği savcı, mü~ talaasını hazırlayacak. Savcı- nın hazırlayacağı mütalaada, deneme süresinde işlediği suç- larda Erdoğan'ın "suçişleme eğfliminin sürdüğü" görüşüy- le aleyhine kanıt olarak yer alabilecek. Duruşmasız yapılacak otu- rumun ardından mahkeme, AKP lideri Erdoğan'ın hak- lannın iadesi istemını ret ve- ya kabul edecek. Mahkeme karanna karşı, Adalet Bakan- lığı'nın, savcmın ve Erdo- ğan'ın itirazhakkı bulunuyor. Türk'ten farklı yorum: Erdoğan yeniden yargılanabüir AY AŞ/İSTANBUL (Cumhuriyet) - Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk CMUK'a göre yeni vakalann, yeni olgulann sanık ve hükümlü lehine yeniden yargılama nedenı olduğunu belirterek Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden yargılanabıleceğini sa\ıındu. SP Genel Başkanı Recai Kutan ise her türlü yasakçıhğa karşı olduklannı belirterek "Yasak lafinı dtayunca fevkalade rahateız oJuyoruz" dedi. Cezaevı ve adliyede incelemelerde buiunmak üzere Ayaş'a gelen Türk, gazetecilerin Anayasa Mahkemesi'nin AKP'yle ilgili karan nasıl değerlendirdiği sorusu üzerine, yüksek mahkemenin kararlannı yorumlama gibi bir geleneği olmadığını söyledi. Bazı kanunlarda düşünce özgürlüğünün genişletilmesine yönelık değişildikler yapıldığını anımsatan Türk, TCY'nin 2. maddesınin lehe olan değışikliklerden ilgili kışilenn yararlanacağı hükmünü düzenlediğini kaydettı. CMUK'un da yeni vakalan, yeni olgulan sanık ve hükümlü lehine yeniden yargılama nedeni olarak saydığını ifade eden Türk, kamu hizmetlerinden yasakJanma sonucunu doğuran yasak haklann geri verihnesinin de TCY'de düzenlendiğini kaydetti. Türk, Erdoğanın cezasının infazıyla ilgili bir soruyu yanıtlarken Milletvekiii Seçimi Kanunu'nun, TCY'nin 312. maddesınin ikinci fıkrasından hiikum giyenlerin milleKekili seçilemeyeceğıni, Siyasi Partiler Yasası'nın da bu nedenle siyasi partilerde kurucu üyesi olamayacağını düzenlediğini anımsattı. Türk, bu yasaklann son değişikJiklerden önce sürekli olduğunu. ancak şu anda 5 yılla sınırlandınldığını kaydetti. ÇİZMEDEN YLKARI MUSAKART &I&AKMAPILAR m.kartfa superonline.com Lider adaylan, Erdoğan sonrası için sessiz hazırlık yapıyor AKP'de eldpler pusudaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Recep Tayyip Erdoğan'a milletvekil- liği yolunu kapatan ve genel başkan- lığını da tartışmah kılan Anayasa Mah- kemesi karan, AKP içındekıli- _ _ _ derlik mücadelesinde de yeni bir aşama başlattı. AKP içinde ses- siz ve derinden bir yanş yürü- ten ekipler, bir yandan Erdo- ğan'ı sa\oınan açıklamalar ya- parken. diğer yandan tüm hu- kuki yollann kapanmasını bek- uyor. Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Gül'ün görevı devralmasını isteyen kadro, kapalı toplantılarda "Hukuka karşı hile yapmamalıyız. Sistemle ça- bşmadan dosdoğru siyaset yaptnab- >TZ" görüşünü dile getiriyor. AKP'de Erdoğan sonrası için hazır- TayyipErdoğan'ın "Genelbaşkanhktadevam edeceğjm " demesine karşın Abdullah Gül 'ün lideriiği devnılmasım isteyen kadm, "Sistemle çatışmadan dosdoğru sfyaset yapmalıyız "görüşünü savunuyor. Iık yapan ekiplerde Abdullah Gül ve Grup Başkanı Bülent Annç'ın ağırlı- ğı bulunuyor. Erdoğan'ın yanından ay- nlmayan ve "partideBderKk sorunu bu- hınmadığmı" sık sık yineleyen Abdul- lah Gül için "Lidernk yanşını kendi- sine bağlı milletvekilleri aracüığryla adım adım olgunlaştırn or. Sıranm ken- _ _ ^ disine gelmesini sabırla bekK- yor" değerlendirmesi yapılı- yor. Erdoğan'ın laiklik, cumhu- riyet ve Atatürk'e hakaretler içeren kaseti, parti içinde Bü- lent Annç' ın konumunu da et- " " " " " kiledi. Bülent Annç'ın da RP dönemınde bu tür radikal söylem içe- ren konuşmalar yapması, liderlik ya- nşında aleyhine etken olarak yorum- lanıvor. IRMIKI AYDIN ENGİN aenginCâ doruk.net.tr Öylesine bir andır. Bir pazaryazısı (ne demekse?) yazmak gibi anlamsız bir nıye- tin filan yoktur. Hatta yazı yaz- mak zorunda da değılsın. Yazı saatine daha çok var. Gündoğu- muna bile çok var. Gecenin sa- bahı doğurmaya hazırlandığı sa- atlerdesin ve gözlerinden akan uyku seni yatağa değil, karman çorman duyguların akıntısına sürüklemektedır. Herkesin uyuduğu birevin ya- dırgatıcı sessizliğinde rasgele krtap kanştınr; oracıkta buldu- ğun, eline çarpmış bir dergınin sayfalannda rasgete ve hedef- sizdolaşırsın. "Hiçbirşeyyapmama "yı yap- maktasın. Içerım diye hazırladı- ğın ikı parmak konyak bıle ma- sanın ucunda el sürülmeden durmaktadır. Dergı sayfalannı hedefsız çe- virirken apansızyakalanırsın şi- ire. (Yanlış oldu. Düzettiyorum: Şi- ir seni yakalarf) E dergisi(ymiş). Ekim sayısı. Hem de 2001 'in ekim sayısı. Dergi eskimiş. Apansız Yakalar Seni Şiir Ya şiir? Şimdi tutup "Şiir eskımez" desen çok mu şairane olacak? Olsun. Işte söylüyorum: Şiir eski- mez!.. • • • "...Aşkın Leyla'sını gördüy- sen söyle I Mecnun 'dan duyup da rivayetetme". Mehmet S. Rindokur yaz- mış. Tanımıyorum. Adım bile duymadım. "Aşkın YüzüneGa- ze/"demişşiirininadına. "Kalem çizmiştir bir kere yolu Kaf ve Nun biçiminde I Söz bitmiştir" diye başlamış. Dıvan şiirinin söz hünenne yaslanan lezzetinı bu- güne taşımış. Son ıkı dızesınde bir daha bı- rakmamacasına yakaladı senı işte: Bilıyorum, bu dizeler benim dı- lime dolanacak. Günlerce, va- kıtli vakitsız, olur olmaz yerde ve zamanda kendini yineletecek: "...Aşkın Leyla'sını gördüy- sen söyle I Mecnun 'dan duyup da rivayetetme". Bu hep böyle oluyor. Bir şiir- den bir dize -bazen bir şiirin tü- mü- ıçine saplanıyor. Durma- dan kendini yıneletiyor sana. Sesçarpışmalarının. dilin, baş- ka sözcuklerle eşleşmiş söz- cüklerin gızli ve değişken lezzet- leri süzulüyor içıne. Şiir (bazen sadece bir dize) tutsak edıyor seni. Kaç kez böyle oldu bu. Bıli- yorum daha kaç kez böyle ola- cak. Hep olacak. Sık olacak. Al işte taaa delikanlılık günle- rinden beri seni bırakmayan ıki dize daha; gecenin ve belleğın karanlıklannı yarıp geldı; bu ge- cenin dizesi ıle yarışıyor: "Mufassal kıssa başlarsın I ganp efsane söylersin..." Neydi, kımindi, nerede oku- dun? Bellek inat ediyor. Dizeleri ve- riyor, ötesini kıskanıyor. Bir romanın gırışine konmuş dizeler miydı; yoksa birzaman- larezbere okunan bir şiirin baş- langıç dizeleri mi? Ah! Belleğin canı cehenne- me. Sen şiirde kal: şiirle kal: "Mufassal kıssa başlarsın I garip efsane söylersin..." Sonra... Sonra öteki: "...Aşkın Leyla'sını gördüy- sen söyle I Mecnun'dan duyup da rivayetetme". • • • Bıliyorum. Hiçbir şair güneşin batışını denız kıyısında bir taşın üstüne oturup, kuma çöküp, kâğ/t ka- lem alıp yazmadı. Güneşin ba- tışmı öylece, deniz önunde uza- nırken gözlerini güneşe dikip yaşadı. Şiiri, masasında, bir kuru is- kemleye çöküp; sırtı ağnyana, gözleri kızarana, uyku zorlaya- na kadar sözcüklerie, gizli ya da açık kafiyeleıie. dilin inatçı zor- luklarıyla boğuşarak üretti. Üstelık şu senin yazdığın şiir miır değil. Olup olacağı sefil bir gazete yazısı. Omrü, ertesi gün- kü gazete çıkıncaya, yeni yazı okurun önüne gelene kadar. Sonrası birikmış gazete yığının- da uyuyan bir yazıdan ibaret. Yine de gecenin bu saatinde yazılmamalı. Diline saplanmış arsız dizeler ha bire kendilennı yineletirken ga- zete yazısı yazılmaz. Yazma. Büyüyü bozma. ••• iyi de. Sen zaten şu anda bir gazete yazısı filan yazmıyorsun ki. Gecenin çok ıleri saatinde, evin yadırgatıcı sessizliğinde, "Hiçbir şey yapmama"y\ yaşı- yorsun ya. İşte şimdi de "hiçbir şey yazmıyor"sur\. Masanın üstünde içilmeden duran, unutulmuş konyak bar- dağı gibi açık kalmış bilgisaya- rın tuşlannda neredeyse güdü- leriyle koşuşuyor parmaklar. Yazı filan değil bu. Yaptığın apansız yakalandı- ğın şiirı bir kez daha yazıya dök- mek: "...Aşkın Leyla'sını gördüy- sen söyle I Mecnun 'dan duyup da rivayetetme". POIİTİKA GÜNLÜGÜ HİKMET ÇETİNKAYA Yalnızlığın Kelepçesi... Nerede unutmuş saçlannı, nereye saklamış göz- lerini bilemıyorum... İçinde bir kış mevsiminden kalan coşku, sanki eski zaman masallarında kalan bir anı, bir be- yaz gece içinde çalan bıldiğimiz o şarkı!.. 1978 yılı!.. Karlı bir Sofya sabahı!.. Gözlerini kısarak bakıyor bana Şükran Kurda- kul... Bir gece önce masada Fahri Erdinç, Şükran Kur- dakul, Tuğrul Deliorman ve ben Kaz Dağı etek- lerındeyiz sanki kar altındaki Sofya'yı seyreder- ken... Çok gencım daha!.. Başımda kavak yelleri esiyoreskı baharfarda, sar- hoş iklımlerde karanlık yağmuıiar bana vız geliyor!.. Karlı Sofya akşamını düşündüm yıllar sonra... Gecenin esıntilerinde yıldızları sayamıyorum ar- tık, bulutlarla dalga geçemıyorum!.. Sofya'da o gece, fırtınalann ölümünden konuş- muştuk, kapkaranlık öpüşlerin, Türkiye'den kaçı- şın öyküsünü dinlemiştik!.. Hüznün tam ortasındaydık!.. Işıksız tepelerin ağaçlarında trtreşen arzula- rın, özlemlerin, aşkların gökyüzünde buluşmasını bekliyorduk!.. Tek sığındığımız yer içki kadehleriydi... Oralarda gökle denizin çırpındığı dağınık yel- kenliler, portakal ve limon ağaçlan yoktu!.. • • • Sabah uyandığımda Şükran Kurdakul'u anım- sadım... Bir hastane odasında yattığını haber aJmıştım bir gun önce... O nedenle Sofya'dan Izmir Karşıyaka ya uzan- dım... lyonya Denizi'nın mavisiyle buluştum, boğa- zın iacivert sularına bakarken... Dedim kı: "Bunca yıl çok ışık birikti avuçlarımda Senin olsun Esinlenen sevgi dokuyan ellerimden Bunca yıl şiirin, kardeşliğin, kavganın Has bahçelerinde yarattım bu gerçeği. Sabnm senin olsun. Aşkım senin olsun." 1979yazıydı... Izmir'de fuarda, bir masa... Aziz Nesin, Şükran Kurdakul, Demirtaş Cey- hun ve ben... Derin sulardaydık!.. Aydınlıksızdık!.. Kan ısısındaydık! Ben mı daha fazla içiyordum yoksa Demirtaş mı? Yağmurduk, kesilmiştik, dolam dolamdık!.. Insandık, umudumuzu hiç yitırmiyorduk!.. Kentler kan gölüydü, köşe başında öldürülüyor- du aydınlar, emekçiler, öğrenciler... Dün sabah nedense o yıllara gittim!.. ' ' Az sonra masa büyudü... Once Ahmed Arif'le RahmiSattuk göründu, ar- dından Cahit Külebi... Külebı,"'Bodrum'agidiyordum"^yanıtı verdi "Ne- reden çıktın" sorusuna... Yıldızlı bir gökyüzünün altındaydık... Baktım, palmiyeler arasından llhan Selçuk, Uğur Mumcu ve Tayyar Erasian belirdi... O sırada Ahmed Arif hafıfçe gülumsüyordu, oda- sı kireç tutan Rahmi'ye... • • • Rüzgârdık, sevdaydık, el kadar mavilerdöküyor- duk... Ağlıyorduk, gülüyorduk ağustos yıldızlannın aJ- tında... Diyordum ki: "Acıların sütüyle büyüttüğüm umutlar Mapushane avlularında boy verdi, Dolunay menekşelendi kirti kara camlarda. Her görüşte yeniden vurulduğumuz ana evren özgürlüğe boyadı saksımdaki çiçeği Senin olsun." Derin ve dalgalı akşamlar çok gerilerde kalmış- tı!.. Uğultulu, yağmuriu, karlı Sofya akşamlan da!.. Içimizde eksik kalan bir türkü!.. Tıpkı Şükran Kurdakul un dızelennde olduğu gibi: "Biz ki acılar döneminden Ellerimizı kırletmeden geçtik. Direncim senin olsun, Sevgım senin olsun." Karlı Sofya sabahından kalkıp önce Karşıyaka'ya sonra Moda'ya uğradım... Unutulmaya kalkan birtrenin eski istasyona ba- kan penceresinden yalnızlığın kelepçesini içineta- kan Şükran Ağabey'in yanına gitmek istedim!.. Eski anılarla buluşmak için!.. hikmet.cetinkayaC" cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/513 90 98 Hikmet ÇETİNKAYA kadınlaryağmurvekuşlar i r A v . n c ı L . ı( Tel: 0212-512 42 19 Faks: 512 II 72
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle