Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21UFİSAM2D02PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Kûreseleşme
verürkiye
• ESKÎŞEHtR
(Cunılıuriyet)-
Cumhuriyet Yayın
Danışmanı Prof. Dr.
Emre Kongaı,
Osmangazi
Ünıversitesi'nde
verdıği "Küreselleşme
ve Türkiye" konulu
konferansta. okullarda
"TarirT' bilgisinden çok
masal okutulduğunu
belirterek
"îlköğretimde, lise ve
üniversitede
çocuklanmızı ve
gençlerimizi çok iyi
yetiştırdiğımiz
söylenemez" dedi.
Prof. Dr. Kongar,
demokrasinin çoğunluk
rejimı olmadığını da
vurgulayarak
"Demokrasi çoğunluk
rejimi değildir. Oyle
olsaydı Hitler'e de
demokrat demek
gerekırdi" dedi.
ÖDP lideri
Uras'tan çağrı
• HATAY
(Cumhuriyer) -
Özgürlük ve
Dayanışma Partisi
Genel Başkanı Ufiık
Uras, partisine "ittifak
çağnsı" yapan sol
partilere "Once
alanlarda birleşelim"
yanıtını verdi.
Partismin Hatay il
örgütünce düzenlenen
dayan'^ma yemeğinde
konuşın Uras.
"Mücıdele
meydaılannda yan
yana dmadıklanmızla,
beş yıdızlı otellerde
yan yaia olarak,
Türkr>e'nin geleceğini
belirleyemeyiz" dedi.
Tüpfc-ftalyan
IİZMİR
(Cumıumer) - FIAT
Interrutional Genel
Müdihi Maurizio
Magnıbosco,
ekononik krizde büyük
sıkıntıar çektiklerini,
ancakouna rağmen
Türkre'ye gelecekte
de yatnm
yapaciclannı söyledi.
Ege Srttest Bölgesi
KUTUÜ ve Işleticisı AŞ
(ESB..Ş)tarafından
düzenenen panelde
konuşjı Magnabosco,
Türkre'deki otomobil
nüfusmun yüzde
30'unınFIATTofaş
tarafiıJan üretildiğini
kayden
Okuan SSK için
8 aitstedi
• I>ISİZLİ(AA)-
Yaşar)kuyan. SSK'nin
isteni.'n düzeye
getirinesi için sekiz
aylık âre içinde
sözün yerine
getir«zse istifa
edecejıi bildirdi.
Denizyegelen Bakan
Okayn'SSK Denızli
Sigon îl
Müdcüğü'nde yaptığı
konuaada. SSK'nin
çok zt jartlar altında
hizmoerdiğini
söyl eı Okuyan şöyfe
konus "Sizlerdaha
iyiyi "yorsunuz ve
isterru zorundasınız.
SSKldökuyruklann
bitiritei, daha iyi
hızmenverilmesi için
sadec^kiz ay
istiyomı Bu süre
içinchczümü yerine
getıı-eezsem, istifa
etrnes: de bilirim.
Makz benim babamın
makca; Jeğil. bana
tapmlıladeğıl...
Hiam nakamıdır."
Memnu haklann iadesi için 'pişman olduğunu' söylemek ve 'iyi halini' belgelemek zorunda
Erdoğan'ınzorluyolu• Erdoğan'ın seçim
için tek umudu,
deneme süresinin
bitimi olan 20 Ocak
2003 tarihinde memnu
haklanm isteyebilmesi
için değiştiğini
kanıtlaması.
İLHANTAŞCI
ANKARA - Anayasa Mah-
kemesi'nin Türk Ceza Yasa-
sı' nın 312. maddesinden mah-
kûmiyeti nederuyle "miBetve-
kiü olamayacağına" hükmet-
tiğı AKP lıden Recep Tayyip
Erdoğan'ın son umudu olan
memnu hakJann iadesi, önün-
de zorlu bir yol olarak duru-
yor. Erdoğan"ın deneme süre-
sinın bitimi olan 20 Ocak 2003
tarihinde memnu hakJannı is-
teyebilmesi için "pişmanoMu-
ğunu" söylemesi ve "iyi haü-
ni" kanıtlaması gerekecek.
Bunun için de mahkeme ra-
portörünün gerekli gördüğü
araştırma dışında Erdoğan'ın
da iyi baline kanıt belgeleri
mahkemeye sunması gereki-
ERDOĞAN, İZMİR'DE NUH METE YÜKSEL'E YANTT VERDİ:
Gözalb iddiaları hayali
ÎZ1VÜR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - AK
Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan
gözaltına alınacağı ıddialannın hayali
olduğunu söyledi.
Ege gezisine başlamak üzere geldiği
Izmir Adnan Menderes Havalimanı'nda
gazetecilerin sorulannı yanıtlayan
Erdoğan. Ankara DGM Cumhuriyet
Savcısı \uh Mete YükseTin. "Tayyip
Erdoğan gözaltına alınabilir" şeklindeki
sözlerinin hatırlatılması üzerine, "Buniar
hayalidir. Böyle uydurma şeylere alaka
göstermiyorunı'' dedi.
AK Parti Grup Başkanı BüJent Annç da,
Tayyip Erdoğan'ın gözaltına alınacak
hiçbir suç işlemediğini, bunu yazanlann
"terbiyesizük* yaptığmı öne sürdü ve
"HaUon iradesinin her gün meydaniarda
ortaya çıküğı bir günde, Danıştay Oe pek
çok beraat ve takipsizJik kararianna
rağmen, AK Parti Genel Başkanı'nın
böyle bir ihtimalle karşı karşıya olduğunu
söylemek en azmdan terbiye dtşı bir
harekettir. Bunlan yazmaânlar,
çizmesinler. Bunlar insanlarm yfizünü
kızartacak şeylerdir* diye konuştu.
yor. Erdoğan'ın başvuru tari-
hine kadar işleyeceği herhan-
gi bir suç aleyhine kanıt ola-
cak.
Yargı yolu kapalı
Anayasa Mahkemesi'nin,
Erdoğan'ın aldığı cezanın ın-
fazı tamamlandığı için
TCY'nin 312. maddesindekı
değişikliğe bağlı olarak yenı-
den yargılama yolunu kapat-
masıyla, elinde tek seçenek
olarak kalan memnu haklann
iadesinin de "cepteJd* karar ol-
madığına işaret ediliyor. Erdo-
ğan'm, seçime girmesinin
önündeki yasal engelı aşabil-
mesi için "Rendeğjştim" söy-
lemini yaşama geçirdiğini ka-
nıtlaması gerekecek.
Memnu hakların iadesi,
Türk Ceza Yasası 122-123 ve
Ceza Muhakemeleri Usulü
Kanunu'nun 416. maddesi ile
devamındaki maddelerde ay-
nntılı olarak değerlendirili-
yor.
AKP lideri Recep Tayyip
Erdoğan, milletvekiii seçimi-
ne girmesinin önünü açabile-
cek memnu haklann iadesi
başvurusunu ikamet ettiği Is-
tanbul'daki semtin bağlı oldu-
ğu ağır ceza mahkemesine ya-
pabilecek. Yaptıklanndan *piş-
man olduğunu" kanıtlaması
gereken Erdoğan'ın, "iyi ha-
Knin görüMüğüne" ilişkin bel-
geleri (muhtarhktan alınacak
belge de dahil) toplayıp mah-
kemeye sunması gerekiyor.
Bilgiler toplanacak
Mahkemenin üyelennden
belirleyeceği raportör. Erdoğan
hakkında iyi haline ve "değiş-
tiguıe" ilişkin bilgileri topla-
yacak. Raportörün hazırladı-
ğı dosyayı verdıği savcı, mü~
talaasını hazırlayacak. Savcı-
nın hazırlayacağı mütalaada,
deneme süresinde işlediği suç-
larda Erdoğan'ın "suçişleme
eğfliminin sürdüğü" görüşüy-
le aleyhine kanıt olarak yer
alabilecek.
Duruşmasız yapılacak otu-
rumun ardından mahkeme,
AKP lideri Erdoğan'ın hak-
lannın iadesi istemını ret ve-
ya kabul edecek. Mahkeme
karanna karşı, Adalet Bakan-
lığı'nın, savcmın ve Erdo-
ğan'ın itirazhakkı bulunuyor.
Türk'ten farklı yorum:
Erdoğan
yeniden
yargılanabüir
AY AŞ/İSTANBUL (Cumhuriyet) -
Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk
CMUK'a göre yeni vakalann, yeni
olgulann sanık ve hükümlü lehine
yeniden yargılama nedenı olduğunu
belirterek Recep Tayyip Erdoğan'ın
yeniden yargılanabıleceğini sa\ıındu.
SP Genel Başkanı Recai Kutan ise
her türlü yasakçıhğa karşı
olduklannı belirterek "Yasak lafinı
dtayunca fevkalade rahateız
oJuyoruz" dedi. Cezaevı ve adliyede
incelemelerde buiunmak üzere
Ayaş'a gelen Türk, gazetecilerin
Anayasa Mahkemesi'nin AKP'yle
ilgili karan nasıl değerlendirdiği
sorusu üzerine, yüksek mahkemenin
kararlannı yorumlama gibi bir
geleneği olmadığını söyledi. Bazı
kanunlarda düşünce özgürlüğünün
genişletilmesine yönelık
değişildikler yapıldığını anımsatan
Türk, TCY'nin 2. maddesınin lehe
olan değışikliklerden ilgili kışilenn
yararlanacağı hükmünü
düzenlediğini kaydettı. CMUK'un
da yeni vakalan, yeni olgulan sanık
ve hükümlü lehine yeniden
yargılama nedeni olarak saydığını
ifade eden Türk, kamu
hizmetlerinden yasakJanma
sonucunu doğuran yasak haklann
geri verihnesinin de TCY'de
düzenlendiğini kaydetti. Türk,
Erdoğanın cezasının infazıyla ilgili
bir soruyu yanıtlarken Milletvekiii
Seçimi Kanunu'nun, TCY'nin 312.
maddesınin ikinci fıkrasından
hiikum giyenlerin milleKekili
seçilemeyeceğıni, Siyasi Partiler
Yasası'nın da bu nedenle siyasi
partilerde kurucu üyesi
olamayacağını düzenlediğini
anımsattı. Türk, bu yasaklann son
değişikJiklerden önce sürekli
olduğunu. ancak şu anda 5 yılla
sınırlandınldığını kaydetti.
ÇİZMEDEN YLKARI MUSAKART
&I&AKMAPILAR
m.kartfa superonline.com
Lider adaylan, Erdoğan sonrası için sessiz hazırlık yapıyor
AKP'de eldpler pusudaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Recep Tayyip Erdoğan'a milletvekil-
liği yolunu kapatan ve genel başkan-
lığını da tartışmah kılan Anayasa Mah-
kemesi karan, AKP içındekıli- _ _ _
derlik mücadelesinde de yeni bir
aşama başlattı. AKP içinde ses-
siz ve derinden bir yanş yürü-
ten ekipler, bir yandan Erdo-
ğan'ı sa\oınan açıklamalar ya-
parken. diğer yandan tüm hu-
kuki yollann kapanmasını bek-
uyor.
Genel Başkan Yardımcısı Abdullah
Gül'ün görevı devralmasını isteyen
kadro, kapalı toplantılarda "Hukuka
karşı hile yapmamalıyız. Sistemle ça-
bşmadan dosdoğru siyaset yaptnab-
>TZ" görüşünü dile getiriyor.
AKP'de Erdoğan sonrası için hazır-
TayyipErdoğan'ın "Genelbaşkanhktadevam
edeceğjm " demesine karşın Abdullah Gül 'ün lideriiği
devnılmasım isteyen kadm, "Sistemle çatışmadan
dosdoğru sfyaset yapmalıyız "görüşünü savunuyor.
Iık yapan ekiplerde Abdullah Gül ve
Grup Başkanı Bülent Annç'ın ağırlı-
ğı bulunuyor. Erdoğan'ın yanından ay-
nlmayan ve "partideBderKk sorunu bu-
hınmadığmı" sık sık yineleyen Abdul-
lah Gül için "Lidernk yanşını kendi-
sine bağlı milletvekilleri aracüığryla
adım adım olgunlaştırn or. Sıranm ken-
_ _ ^ disine gelmesini sabırla bekK-
yor" değerlendirmesi yapılı-
yor.
Erdoğan'ın laiklik, cumhu-
riyet ve Atatürk'e hakaretler
içeren kaseti, parti içinde Bü-
lent Annç' ın konumunu da et-
" " " " " kiledi. Bülent Annç'ın da RP
dönemınde bu tür radikal söylem içe-
ren konuşmalar yapması, liderlik ya-
nşında aleyhine etken olarak yorum-
lanıvor.
IRMIKI AYDIN ENGİN aenginCâ doruk.net.tr
Öylesine bir andır.
Bir pazaryazısı (ne demekse?)
yazmak gibi anlamsız bir nıye-
tin filan yoktur. Hatta yazı yaz-
mak zorunda da değılsın. Yazı
saatine daha çok var. Gündoğu-
muna bile çok var. Gecenin sa-
bahı doğurmaya hazırlandığı sa-
atlerdesin ve gözlerinden akan
uyku seni yatağa değil, karman
çorman duyguların akıntısına
sürüklemektedır.
Herkesin uyuduğu birevin ya-
dırgatıcı sessizliğinde rasgele
krtap kanştınr; oracıkta buldu-
ğun, eline çarpmış bir dergınin
sayfalannda rasgete ve hedef-
sizdolaşırsın.
"Hiçbirşeyyapmama "yı yap-
maktasın. Içerım diye hazırladı-
ğın ikı parmak konyak bıle ma-
sanın ucunda el sürülmeden
durmaktadır.
Dergı sayfalannı hedefsız çe-
virirken apansızyakalanırsın şi-
ire.
(Yanlış oldu. Düzettiyorum: Şi-
ir seni yakalarf)
E dergisi(ymiş). Ekim sayısı.
Hem de 2001 'in ekim sayısı.
Dergi eskimiş.
Apansız Yakalar Seni Şiir
Ya şiir?
Şimdi tutup "Şiir eskımez"
desen çok mu şairane olacak?
Olsun.
Işte söylüyorum: Şiir eski-
mez!..
• • •
"...Aşkın Leyla'sını gördüy-
sen söyle I Mecnun 'dan duyup
da rivayetetme".
Mehmet S. Rindokur yaz-
mış. Tanımıyorum. Adım bile
duymadım. "Aşkın YüzüneGa-
ze/"demişşiirininadına. "Kalem
çizmiştir bir kere yolu Kaf ve
Nun biçiminde I Söz bitmiştir"
diye başlamış. Dıvan şiirinin söz
hünenne yaslanan lezzetinı bu-
güne taşımış.
Son ıkı dızesınde bir daha bı-
rakmamacasına yakaladı senı
işte:
Bilıyorum, bu dizeler benim dı-
lime dolanacak. Günlerce, va-
kıtli vakitsız, olur olmaz yerde ve
zamanda kendini yineletecek:
"...Aşkın Leyla'sını gördüy-
sen söyle I Mecnun 'dan duyup
da rivayetetme".
Bu hep böyle oluyor. Bir şiir-
den bir dize -bazen bir şiirin tü-
mü- ıçine saplanıyor. Durma-
dan kendini yıneletiyor sana.
Sesçarpışmalarının. dilin, baş-
ka sözcuklerle eşleşmiş söz-
cüklerin gızli ve değişken lezzet-
leri süzulüyor içıne.
Şiir (bazen sadece bir dize)
tutsak edıyor seni.
Kaç kez böyle oldu bu. Bıli-
yorum daha kaç kez böyle ola-
cak. Hep olacak. Sık olacak.
Al işte taaa delikanlılık günle-
rinden beri seni bırakmayan ıki
dize daha; gecenin ve belleğın
karanlıklannı yarıp geldı; bu ge-
cenin dizesi ıle yarışıyor:
"Mufassal kıssa başlarsın I
ganp efsane söylersin..."
Neydi, kımindi, nerede oku-
dun?
Bellek inat ediyor. Dizeleri ve-
riyor, ötesini kıskanıyor.
Bir romanın gırışine konmuş
dizeler miydı; yoksa birzaman-
larezbere okunan bir şiirin baş-
langıç dizeleri mi?
Ah! Belleğin canı cehenne-
me. Sen şiirde kal: şiirle kal:
"Mufassal kıssa başlarsın I
garip efsane söylersin..."
Sonra...
Sonra öteki:
"...Aşkın Leyla'sını gördüy-
sen söyle I Mecnun'dan duyup
da rivayetetme".
• • •
Bıliyorum.
Hiçbir şair güneşin batışını
denız kıyısında bir taşın üstüne
oturup, kuma çöküp, kâğ/t ka-
lem alıp yazmadı. Güneşin ba-
tışmı öylece, deniz önunde uza-
nırken gözlerini güneşe dikip
yaşadı.
Şiiri, masasında, bir kuru is-
kemleye çöküp; sırtı ağnyana,
gözleri kızarana, uyku zorlaya-
na kadar sözcüklerie, gizli ya da
açık kafiyeleıie. dilin inatçı zor-
luklarıyla boğuşarak üretti.
Üstelık şu senin yazdığın şiir
miır değil. Olup olacağı sefil bir
gazete yazısı. Omrü, ertesi gün-
kü gazete çıkıncaya, yeni yazı
okurun önüne gelene kadar.
Sonrası birikmış gazete yığının-
da uyuyan bir yazıdan ibaret.
Yine de gecenin bu saatinde
yazılmamalı.
Diline saplanmış arsız dizeler
ha bire kendilennı yineletirken ga-
zete yazısı yazılmaz.
Yazma.
Büyüyü bozma.
•••
iyi de. Sen zaten şu anda bir
gazete yazısı filan yazmıyorsun
ki. Gecenin çok ıleri saatinde,
evin yadırgatıcı sessizliğinde,
"Hiçbir şey yapmama"y\ yaşı-
yorsun ya. İşte şimdi de "hiçbir
şey yazmıyor"sur\.
Masanın üstünde içilmeden
duran, unutulmuş konyak bar-
dağı gibi açık kalmış bilgisaya-
rın tuşlannda neredeyse güdü-
leriyle koşuşuyor parmaklar.
Yazı filan değil bu.
Yaptığın apansız yakalandı-
ğın şiirı bir kez daha yazıya dök-
mek:
"...Aşkın Leyla'sını gördüy-
sen söyle I Mecnun 'dan duyup
da rivayetetme".
POIİTİKA GÜNLÜGÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Yalnızlığın Kelepçesi...
Nerede unutmuş saçlannı, nereye saklamış göz-
lerini bilemıyorum...
İçinde bir kış mevsiminden kalan coşku, sanki
eski zaman masallarında kalan bir anı, bir be-
yaz gece içinde çalan bıldiğimiz o şarkı!..
1978 yılı!..
Karlı bir Sofya sabahı!..
Gözlerini kısarak bakıyor bana Şükran Kurda-
kul...
Bir gece önce masada Fahri Erdinç, Şükran Kur-
dakul, Tuğrul Deliorman ve ben Kaz Dağı etek-
lerındeyiz sanki kar altındaki Sofya'yı seyreder-
ken...
Çok gencım daha!..
Başımda kavak yelleri esiyoreskı baharfarda, sar-
hoş iklımlerde karanlık yağmuıiar bana vız geliyor!..
Karlı Sofya akşamını düşündüm yıllar sonra...
Gecenin esıntilerinde yıldızları sayamıyorum ar-
tık, bulutlarla dalga geçemıyorum!..
Sofya'da o gece, fırtınalann ölümünden konuş-
muştuk, kapkaranlık öpüşlerin, Türkiye'den kaçı-
şın öyküsünü dinlemiştik!..
Hüznün tam ortasındaydık!..
Işıksız tepelerin ağaçlarında trtreşen arzula-
rın, özlemlerin, aşkların gökyüzünde buluşmasını
bekliyorduk!..
Tek sığındığımız yer içki kadehleriydi...
Oralarda gökle denizin çırpındığı dağınık yel-
kenliler, portakal ve limon ağaçlan yoktu!..
• • •
Sabah uyandığımda Şükran Kurdakul'u anım-
sadım...
Bir hastane odasında yattığını haber aJmıştım bir
gun önce...
O nedenle Sofya'dan Izmir Karşıyaka ya uzan-
dım...
lyonya Denizi'nın mavisiyle buluştum, boğa-
zın iacivert sularına bakarken...
Dedim kı:
"Bunca yıl çok ışık birikti avuçlarımda
Senin olsun
Esinlenen sevgi dokuyan ellerimden
Bunca yıl şiirin, kardeşliğin, kavganın
Has bahçelerinde yarattım bu gerçeği.
Sabnm senin olsun.
Aşkım senin olsun."
1979yazıydı...
Izmir'de fuarda, bir masa...
Aziz Nesin, Şükran Kurdakul, Demirtaş Cey-
hun ve ben...
Derin sulardaydık!..
Aydınlıksızdık!..
Kan ısısındaydık!
Ben mı daha fazla içiyordum yoksa Demirtaş mı?
Yağmurduk, kesilmiştik, dolam dolamdık!..
Insandık, umudumuzu hiç yitırmiyorduk!..
Kentler kan gölüydü, köşe başında öldürülüyor-
du aydınlar, emekçiler, öğrenciler...
Dün sabah nedense o yıllara gittim!.. ' '
Az sonra masa büyudü...
Once Ahmed Arif'le RahmiSattuk göründu, ar-
dından Cahit Külebi...
Külebı,"'Bodrum'agidiyordum"^yanıtı verdi "Ne-
reden çıktın" sorusuna...
Yıldızlı bir gökyüzünün altındaydık...
Baktım, palmiyeler arasından llhan Selçuk,
Uğur Mumcu ve Tayyar Erasian belirdi...
O sırada Ahmed Arif hafıfçe gülumsüyordu, oda-
sı kireç tutan Rahmi'ye...
• • •
Rüzgârdık, sevdaydık, el kadar mavilerdöküyor-
duk...
Ağlıyorduk, gülüyorduk ağustos yıldızlannın aJ-
tında...
Diyordum ki:
"Acıların sütüyle büyüttüğüm umutlar
Mapushane avlularında boy verdi,
Dolunay menekşelendi kirti kara camlarda.
Her görüşte yeniden vurulduğumuz ana evren
özgürlüğe boyadı saksımdaki çiçeği
Senin olsun."
Derin ve dalgalı akşamlar çok gerilerde kalmış-
tı!..
Uğultulu, yağmuriu, karlı Sofya akşamlan da!..
Içimizde eksik kalan bir türkü!..
Tıpkı Şükran Kurdakul un dızelennde olduğu
gibi:
"Biz ki acılar döneminden
Ellerimizı kırletmeden geçtik.
Direncim senin olsun,
Sevgım senin olsun."
Karlı Sofya sabahından kalkıp önce Karşıyaka'ya
sonra Moda'ya uğradım...
Unutulmaya kalkan birtrenin eski istasyona ba-
kan penceresinden yalnızlığın kelepçesini içineta-
kan Şükran Ağabey'in yanına gitmek istedim!..
Eski anılarla buluşmak için!..
hikmet.cetinkayaC" cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/513 90 98
Hikmet ÇETİNKAYA
kadınlaryağmurvekuşlar
i r A v . n c ı L . ı(
Tel: 0212-512 42 19 Faks: 512 II 72