Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21 NİSAN 2002 PAZAI
HABERLER
DÜN\APA BUGUN
ALt SİRMEIV
Kahpaman ve Hain
Sevgili,
Sergio Yahni 35 yaşında bir Israilli. Askeri ha-
pishaneden daha yeni çıkmış.
Yahni, Israil'h Filistin işgali yeni başladıgı sıra-
da. yeniden silah altına alınan yedeklerden biri.
Israilliler, kacın-erkek aynmı yapılmaksızın 18
yaşındaaskeregidiyoıiar. Askerliksüresiüçyıl.Sü-
renin uzunluğu, bu devletin içinde bulundugu du-
rum ile ilgil i. Bu da yetmiyor, askerlik görevlerini ta-
mamlayanlar, yedek listesine geçiyorlar ve gerek-
tiğinde yeniden silah altına alınıyorlar.
Yahni ikinci askeriiğinin son dönemlerine doğ-
ru, Filistin topraklannı işgal edenlerden biri olma-
yı reddetmiş ve Filistin yerine askeri hapishaneye
gitmeyi yeğlemş.
Yahni'nin durtmunda olan Israilli sayısı 200, bun-
ların aralannda eski generaller de var.
NTV muhabir Ayşe Karabat, Yahni'nin mace-
rasını yalın bir cille yazmış.
Yahni, Israil'in güzel yüzünü yansıtıyor Sevgili.
Biliyorum, bö/lesine bir zulmün egemen oldu-
ğu bir dönemde Israil'in güzel yüzünden söz et-
mek biraz garip kaçıyor. Oysa hiçbir toplum, tü-
müyle kara veys tümüyle beyaz değildir.
• • •
Yahni, üç hafts süren hapislik doneminde görev-
li askerferin kendisıni anlayışla karşıladıklannı, "on-
lann da kafalannn kanşık olduğunu" söylüyor. De-
mek ki "Ne oluyoruz" sorusunu soranlar, yalnızca
Filistin işgaline katılmayı açıkça reddeden 200 ki-
şiyle sınırfı değil.
Her zaman tehdit altında yaşadığı duygusunu ta-
şıyan bir toplumda "/Ve oluyoruz" sorusunu sora-
bilmek çok kolay değil.
Aynı şey çocukluğunda "bayrağı bayrakyapan
al kandır/ toprak eğer uğrunda ölen varsa vatan-
dır" şiirleriyle yetişmiş olan bizim toplumumuz için
de geçerli.
Bu gibi toplumlarda Yahni ve Yahni gibilere ko-
layca hain damgası vurulur.
Şaron kafalılara göre, Cenin'de masum Filistin-
li sivilleri acımasızca öldürenlerkahraman, Yahni'ler
ise haindirler.
Tarihin kimi dönüm noktalannda, kahraman ol-
mak kolay, hain damgası yemek ise güçtür, ama
şereflidir.
Kimdir kahraman, Sevgili?
Bando-mızıkanın arkasında uygun adım yürüye-
rek hiçbir şeyi sorgulamamayı yeğleyen mi, yok-
sa bir cinayete katılmayı reddeden mi?
Kendisine belletileni iyice ezberleyip yineleyen
insan mı toplumunun selamete erişmesini sağlar,
yoksa anlatılanı sorgulayan mı?
• • •
Israil bu sorunun haklılığını açıkça ortaya seren
bir dönemi yaşıyor.
Sabra ve Şatilla kahramanı Şaron'un cinayetle-
rinin aleti olmayı gözü kapalı kabul edenler, tüm
dünyada tiksintiyle izleniyor.
Ama Şaron'un egemen olduğu bir düzende on-
lar kahramandırlar, Yahni ve benzerleri ise hain.
Oysa asıl kahramanlık, toplumsal önyargılara
karşı durabilmek, toplumsal kin kâsesini kafayadi-
kip kana kana içmeyi reddetmektir.
Evet, Yahni'lerin sayısı az Israil'de. Aslında, sa-
vaşı sorgulayanlar yalnız 200'le sınırlı değil. Ama
geri kalanlar, düşüncelerini eyleme dönüştürebili-
yorlar.
Yahni ve benzerleri vatan savunmasından kaç-
mıyorlar. Varlıklan tehdit altında olsaydı hiç kuşku-
suz savaşacaklardı. Ama onlar cinayete ve işgale
katılmaya karşı çıkıyorlar.
Keşke sayılan binlere erişseydi de olaylar bu bc~
yuta varmasaydı.
Çünkü Ortadoğu'da barış, "kahraman/ar"ın de-
ğil, "hainler"\n artmasıyla sağlanacaktır.
Görüyorsun Sevgili, kimi zaman hain ve kahra-
man zrtlığı ne kadar kaygan bir zemin yaratabili-
yorve "hain"\er nasıl "kahraman"\ardan dahaya-
rarlı olabiliyor insanlık için.
AÇIKLAMA
SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın önceki
gün bu sütunda çıkan yazı ile ilgili olarak aradı ve
türbanlılardan oy istedikleri yolundaki değerfendir-
menin biryanlışanlamadan kaynaklandığını, ken-
disinin Milliyet muhabiri Ezelhan Üstünkaya'nın
"Türbanlılardan da oy ister misiniz" sorusuna,
"0ye olmak isteyen, sosyal demokrat ilkeleri be-
nimseyen herkese açığız. ûnemli olan inanç öz-
gürlüğüne siyasi partilerin nasıl yaklaştığıdır. Ya-
sa ve yönetmelikle sınırlı anlayışı ortaya koyama-
yız" dediğini açıkladı.
Açıklamasını okurlarıma iletiyorum.
Türk-is Cenel Baskanı Meral:
Emek cephesi
bütünleşmeli
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Türk-Iş
Genel Başkanı Bayram
Meral Türk halkuıın ya-
şadığı bütün olumsuz-
luklara karşuı, demok-
rasiye, Cumhuriyete ve
parlamenter sisteme sa-
hip çıktığını bildirdi.
Uluslararası Avrasya
Metal tşçileri Federasyo-
nu'nun Türk Metal Sen-
dikası Genel Merke-
zi'nde yapılan 3. Ola-
ğan Genel Kurulu'nda
konuşan Meral, küresel-
leşen birdünyada, işsiz-
liğ:n, yoksulluğun ve
halsızlığın arttığı bir or-
tamda, emek cephesi-
nin bütûnlük sağlama-
sırtda büyük fayda ol-
dufunu söyledi. 19 ül-
ke ijçi konfederasyonla-
nnı bir araya getiren Av-
rasya Metal fşçileri Fe-
derasyonu'nun diğer iş-
kollanndaki sendikala-
ra da örnek olması ge-
rektiğini belirten Meral,
federasyonu hayata ge-
çiren kişilere teşekkür
etti. Krizin nedeninin si-
yasiler olduğunu kay-
deden Meral, Ürdün'de
ekmeğe yapılan zam
karşısında halkın sokak-
lara döküldüğünü ve
zammın geri ahndığını,
Aıjantin'de yaşanan eko-
nomik kriz nedeniyle ül-
kede halk taraftndan bü-
yük gösteriler yapıldı-
ğını belirtti. Meral, Türk
halkının tüm olumsuz-
luklara karşın demok-
rasiye, Cumhuriyete sa-
hip çıktığını söyledi.
Sezer, tarihin çarpıtılarak Türkler ve Ermeniler arasmda düşmanlık yaratılmak istendiğini söyledi
Soykınm siyasal oyunANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanı Ahmet\ecdetSezer.
sözde Ermeni soykınmı iddialannı
"sryasal bir oyun" olarak niteledi.
Ermeni Araştırmaları Enstitüsü
(EREN) tarafından düzenlenen ilk
"ErmeniAraşunnalanTürkiyeKong-
resT dün başladı. Devlet Bakanı Şükrii
Sina Gürel, kongrenin açıhş konuş-
masında özeleştiri yaparak Türkiye bu-
güne kadar Ermeni sorunu ile Erme-
ni araştırmalan üzerinde yeterince
durmadıgı için bu işın baa aşın grup-
lar ve üçüncü taraflara kaldığını söy-
ledi. Diaspora Ermenilerinin ulusla-
rarası toplumu yanlış yönJendirici et-
kinlikJerine işaret eden Gürel, "Ozd-
Bklesonl5yıİdabuyöndeyapılanya-
• Ermeni Araştırmalan Türkiye Kongresi'nde konuşan Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel,
soykınm iddialannı sürdüren çevreleri uyararak "Böyle bir strateji bumeranga benzer. Bu
tehlikeli silah, an gelir, sahibini de vurur" dedi.
ymlann sayısı, Türkrve'de aynı konu-
dald eser ve yazüarla hiçbir şeküde
kryaslanamay-acak boyutiara ukşmış-
ûr" diye konuştu.
Birinci Dünya Savaşı yıllarında
Türkiye'nın çok büyük kayıplar ver-
diğine işaret eden Gürel, konuşması-
nı şöyle sürdürdü:
"Savaşm getirdiği açhkvekıüıkiçin-
de lavranan bir coğrafyada Türkler
gibi Ermenûerinde kayıplanaamsan-
mayacakdüzeyde oJdu. Ancak Türk-
ler yaralannı sannaya çahşırken ba-
n aşın Ermenigruplar bfiyük bir Er-
menistan kurma hayaUeri peşinde
haJklannı felakete sürükledüer."
Gürel, bugün de bazı aşın Ermeni
gruplann kabul edilemez metotlara
başvurarak hem Türklere hem de Er-
menilere zarar verdiğine dikkal çeker-
ken "Bu noktadatek üzüntümüz, aşı-
n gruplann Türk ve Ermeni halkla-
n arasuıdaki dostane ilişkileri engel-
Kyor ohnasKnr" görüşünü kaydetti.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se-
zer, himayesinde gerçekleştirilen kong-
reye gönderdiği mesajda Türkiye'nin
son yıllarda amacı belli bir kampan-
yanın giderek artan ölçüde hedefı du-
rumuna geldiğini belirterek "Birinci
Dünya Savaşı sırasında meydana ge-
len kimi üzücü olaylar çarpıülarak
Türkiyeve Türktarihi sözdesoykırım
suçuyla karalanmak istenmektedir"
dedi. Cumhurbaşkanı Sezer, "Ancak
Ermenistan ile ilişküerimizin gelece-
ğiyönönden hiçbirohımhı katkısı bu-
lunnıayan, tersine olumsuz etldleri
kuşkugötürmez niteüktekt sağduyu-
dan yoksun bu srvasal oyunlann he-
deflediği hiçbir sonuca ulaşamayaca-
ğı bffinnıeu'dir" görüşünü kaydetti.
Türldye'nin aleyhinde öne sürülen,
kabulü olanaksız soykınm savlanna
karşı en iyi yanınn tarafsız akademis-
yen ve tarihçilerin bilimsel çalışma-
lanyla verileceğini belirten Sezer,
"Bu amaçla gerçekleştiriJecek bilim-
sel çahşmalariçin arşh'lerimiz açıkur.
Tarihimizin bu kesitiyk ilgilenen tüm
biHm adamlannı arşrvlerimizden ya-
rarianmaya çağırryonınr dedi.
Başbakan BülentEcevitde kongre-
ye gönderdiği mesajda, Ermeniler ta-
rafından yürütülen, Türkiye ve tari-
hini karalamayı amaçlayan. hiçbir ta-
rihi gerçeğe dayanmayan soykınm
iddialanna en iyi yanıtın bağımsız
çalışmalar yapan tarihçiler tarafın-
dan verileceğini söyledi.
Baykal:
CHP'ye
şimdi
ihtiyaç var
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-CHP Genel"
Başkanı Deniz Baykal,
Türkıye'yi krizden
çıkarmak için herkesin
desteğine ihtiyaçlan
olduğunu belirterek
"Gün bugün,
Türkiye'nin şimdi
CHP'yeihtiyaavar"
dedi. Baykal, partisinin
dışlayıcı değil kapsayıcı
olduğunu söyleyerek
Türkiye'nin
kurtuluşunu isteyen her
kesimden oy
istediklerini söyledi.
Baykal, CHP tl Kadın
Kollan Başkanlan
Toplantısı'nın açıhşında
yaptığı konuşmada.
Türkiye'nin, tarihinin
en güç dönemlerinden
birini yaşadığını ifade
ederek, seçime giden
yol üzerinde tüm
CHP'lilenn olağanüstü
sonımluluk içinde
davranması gerektiğini
söyledi. CHP'nin ilk
kadın örgütlenme
girişimini yapan parti
olduğunu söyleyen
Baykal, "Kadın haklan
CHP öe güvenceye
kavuşturulmuştur''
dedi.
ÇagTayan SaJon Figaro'da bir araya gelen partililer iktidara haariandıklannı dile getirdfler.
CHP'liler dostluk ve dayanışma gecesinde bir araya geldiler
Türkiye sahipsiz değildir
Yılmaz işadamlarıyla görüştü
AB için
kaybedecek
zamanyok
tstanbulHaberServisi-CHP'liler, Kâğıthane ilçe
teşkilatının düzenlediği "Dosduk ve Davanışma
Gecesi''nde bir araya geldi.
Çağlayan'daki Salon Figaro'da düzenlenen gecede
konuşan CHP Genel Başkan "Yardımeısı CevdetSeKi
CHP'nin "Türiaye'nin sahipsiz olmadığı'" bılinci ve
sorumluluğunda, iktidar hazırlığını sürdürdüğünü
söyledi. Sistemin çürümüşlüğünü ancak CHP'nin
düzeltebileceğini savunan Selvi, CHP iktidara
geldiğinde Türkiye için üzüntü verici ortamlann da
sona ereceğini kaydetti.
CHP Istanbul 11 Başkanı CemalÖzdemirde, genel
başkan yardımcılannın iktidar yürüyüsünü bu hafta
Istanbuil'dan başlattıklannı belirterek "tyi tepküer
ahyonız. Bu çahşmalarda gördük kt tstanbulhüar
CHPVi özfcmişler" dedi. CHP'nin sadece genel
seçimlere değil, yerel seçimlere de hazırlandığını
anlatan Özdemir, "Sadece anakentte değil, ilçelerde
de kazanmak tstiyoruz. Kâğıthane Beledryesi'ni de
istiyoruz" dedi. CHP Kâğıthane İlçe Başkanı Cafer
Dursun da "adil düzen" adına Kâğıthane ve
Büyüksehir Belediyesi 'ni ele geçirenlerin yolsuzluklar
batagınagömüldüİderini belirtti. Geceye CHP Genel
Sekreter Yardımeısı Mehmet Sevigen. eski Istanbui
Büyüksehir Belediyese Başkanı Nurettin Sözen, PM
üyeleri HaBl Akyüz, Kemal Özden. .Ahmet Güryûz
Ketenci ve MYK üyesı Mehmet AB Özpolat'ın da
aralannda olduğu çok sayıda davetii katıldı.
OZANVAYMAN
İZMTJR-ANAP Genel
Başkan Yardımeısı Me-
sut Yümaz, IMF ve Dün-
ya Bankası'ndan alınan
kredilerin karşılığmı \ er-
mek zorunda olduklannı
ve yapısal düzenlemele-
nn kaçınıbnaz olduğunu
söyledi. Yılmaz, "ABsü-
recindeyapıhnasıgereken
düzenlemelerin tümünün
gerçekleşeceğine ihtünal
vermrvorum. Ancak kay-
bedecekvaknmizinouna-
dığmı da bilK'onım'' diye
konuştu.
îzmir'de işadamlanyla
bir araya gelen Yılmaz,
MHPveDSP'ye,AB'ye
uyum yasalannın eksik-
siz çıkması gerektiğini
bildirdi. Yıhnaz, iş çevre-
lerine de "Yaşanan kri-
zin ardından hayaJJeri ve
gerçekleri a>ırt etmesini
ögrendifcr. Bundan sonra
bu doğrultuda yatırını
pianlan yapacaklar" de-
di.
Yılmaz, AB'ye tam
üyeliğin uzun soluklu bir
mücadele olduğunu \ıır-
gulayarak "IMF ve Dün-
ya Bankası'ndan aJdığı-
mız kredilerin karşıbğuu
vermek zorundayiz.
AB'yetam üyeolabümek
için yapısal düzenlemele-
ri tamamlamalnız. \ok-
sa daha çok uzun yıllar
bekleriz. Türkiye'nin de
bu konuda beklemeyeza-
manı sımrh. Bu konuda
ANAP'tan daha fazla ça-
ba harcayan da yok" di-
ye konuştu.
Kızılcahamam kampı
MHP lideri, ülkeye her zaman hizmete hazır olduklannı ifade etti
Bahçeli: Başbakanbğa hazırını
MHP'den ortaklarına
'kaypak'suçlaması
EMtVEKAPLAN
IOZILCAHAMAM- MHP Genel Başka-
nı Devlet BahçeM. koşullann olgunlaşması du-
rumunda başbakanlığa hazır olduğunu açık-
ladı. Bazı yasa tasanlannda MHP'siz çö-
züm arayışırun devam ettirihne- _ _ _ _ _ ^
si durumunda "hükümetten çe-
Idbneya da protokolün yenüen-
mesi''nin gündeme gelebileceği-
ni anlatan Bahçeli. hükümeti
devralmaya hazır olduklannı
mahdn-" dedi.
Gazetecilerin sorulannı da yanıtlayan Bah-
çeli, "Şartlan zoriayarak değil, olgunlaşmtş
şaıilar üzerinde ülkeye her zaman hizmete
hazır olduğumuzu ifade edivoruz. Dolayısıy -
la başbakanbğa da hazmz" dedi. Bahçeli,
• MHP lideri Devlet Bahçeli, AB yönetiminin PKK
ve DHKP-C'yi gecikmeden terör listesine alması
gerektiğini belirtti.
söyledi. Bahçeli, partisinin Kızılcahamam
kampında iç ve dış gelişmeleri değerlendir-
di. AB yönetiminin PKK ve DHKP-C'yi
gecikmeden terör listesine alması gerektiği-
ni belirten Bahçeli, "Bu da hiç tartışmasız
bicimde terör örgüderinin bütün kıhklany-
la, isüııleriyle ve uzanblanyia biıükte y"4pü-
"Şartlar olgunlaşü mı" sorusu üzerine şu
görüşleri dile getirdi:
"Şu anda zaten ülkemizde bir başbakanı-
mız var. Başbakanımızvarken biz başbakan
olalım demiyoruz. Bir siyasi parti olgunlaş-
nuşşartlarüzerindehimıetdoğduğunda ben
vannı diy ebilmeBdir. Bir siyasi parti olacak-
sınız, ülke sorumluluğuna tahp olacaksuuz,
şartlann olgunlaşügı bir dönemde de ben
başbakanhkyapamamdiveceksiniz. Böylesaç-
mahk olur mu? Önce ülkem, sonra partinı
diy en bir sryasi parti krizin aşılması sırasm-
da bir siyasi istikrarsızhğı da düşünmez."
- ^ — ^ — Bahçeli, Mehmet,\liBayar'ın
merkez sağın hderiiğine getirile-
ceği yönündeki iddialann anım-
satılması üzerine, Türkiye'de si-
yasi yaşamın ana nehirlerinin
~ ~ ~ ^ ~ belli olduğunu, bu tip oluşumla-
nn bir süre sonra yine aynı nehre dönecekJe-
rini belirtti. Eski Cumhurbaşkanı SüJeyman
DemireTi eleştiren Bahçeli. "Shasette yer
bulamayanlann birtakım maceralara girme-
leri arnkmflletçe de kabuledflmeyecekbir du-
rumdur. O bakundan mev cutiara kaülsmlar,
mesela MHPV hepsi gelsin" dedi.
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - MHP Foto
Film Merkezi tarafmdan
hazırlanan tanınm fılmin-
de, 312. madde değişik-
lığıyle ilgili olarak DSP
ve ANAP'a "kaypak"
suçlaması yöneltildi.
"Tutarb ve Sorumlu Si-
yasetten Vansunalar;312,
MHPveDiğerleri'' baş-
hğıyla hazırlanan tanıtım
filmi, Kızılcahamam
kampında millervekille-
rine dağıtıldı.Filmde,
Türk Ceza Yasası'nın
312. maddesiyle ilgili
uyum yasasında ilk kez
koalisyon adabı ve huku-
kunun hiçe sayıldığı.
medya kampanyasıyla
" kaypak siyaset anlayış»-
nm" birleştiği vurgula-
nırken312"deMHPdışı
uzlaşma "be^biryerde"
olarak nitelendirildi.
Filmde şu görüşJer dile
getirildi:
"MHP'ye göre esas so-
run, uyum yasalan altın-
da Türkiye'nin geleceği
için çizilen yol haritasın-
daydı. AB'ye uyum tarüş-
malan altında yönü ve
renkleri gizlenme>e çah-
şılan bu haritada, Kıb-
ns'ın fedaediunesi,etnik
ve kültürel kimük tezleri
çerçevesinde yeni renkle-
rin konuiabdmesi ihtimal-
lerivardı. Bu siyasi çevTe-
ler, PKK'nin isim değiş-
tirerek başlaröğı siyasal-
laşma hareketine karşı
maharetini gösteremiyor-
lardı. Avrupa'da çıkan
boy boy haberieri de gör-
mezlikten geliyoriardı,
yoksa görmek mi istemi-
yorlardı?"
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected]
Bahar bir türlü gelmiyor. Yağmur-
lu ve puslu havadan kurtulamıyoruz.
Geçenlerde bir vesile ile Içişleri Ba-
kanlığı'nagitmiştim. Binanın kapısın-
dan içeri girerken en son ne zaman
bu binaya gelmiştim diye düşündüm.
Hafızam beni yanıltmıyorsa 1968 yı-
lın/n kasım ayıydı. Içişleri Bakanı Fa-
ruk Sükan'dı. Demirel de başba-
kan. 1968 yılına kadar Siyasal Bilgi-
ler Fakültesi (SBF) mezunları fark
derslerini vererek hukuk fakültesi me-
zunu olabiliyor ve avukatlık yapabi-
liyorlardı. Sanırım bir kanunla bu hak
kaldırılmıştı.
Biz SBF öğrencileri, bu durumu
protesto etmek amacıyla bir boykot
düzenlemiştik. Aynı günlerde Sam-
sun'dan Ankara'ya yaptığımız yürü-
yüş de sürüyordu. "Tam Bağımsız-
lık" amaçlı yürüyüş sürerken ben za-
man zaman gelişmeleri basına aktar-
mak amacıyla Ankara'ya geliyordum.
Bir gelişimde, SBF'den arkadaşla-
nm, ıçişleri Bakanı'ndan randevu alın-
dığını, kendisinı ziyarete gideceğimi-
Bir Umut Yolculuğuna Çıkmak
zi söylediler. Yine aklımda yanlış kal-
madıysa o zamanki SBF Ögrenci Der-
neğı Başkanı Murat Kovacıoğlu, ge-
çen yıllarda yitirdiğimiz İMKB Başka-
nı Tuncay Artun. Muharrem Kılıç bu
görüşmede bulunanlar arasındaydı.
Faruk Sükan'ın odasına girdiğimiz-
de bizi gülerek karşıladı. Masasının
üzerinde, o yıllarda çok moda olan ge-
rilla savaşı üzerine yazılmış bir kitap
duruyordu: "Gençler, bakın ben de
sizin gibi bunları okuyorum. Bilme-
diğimi sanmayın" demişti. Biz o sı-
rada yitirdiğimiz avukatlık hakkımız için
konuşmayagitmiştik. Sonuçalama-
dan döndük.
• • •
Bütün bunlan neden anımsadım?
Tam 34 yıl sonra Içişleri Bakanlığı'nın
kapısından içeri girerken o günden bu-
güne ne değişti diye sordum kendi
kendime. 1968'li yıllarda tüm Türki-
ye bir umut yolculuğu içindeydi. En
çok da o dönemin gençleri olan biz-
ler. umut ve heyecan içindeydik. Ener-
jimizi ülkenin dört biryanına yayabil-
mek amacıyla olağanüstü bir gayret
harcıyorduk. Dünyada da bir arayış
sürüyordu.
Bu uzun yıllar içinde en önemli de-
ğişim, umudun giderek azalması ol-
du. O zaman dünyayı değiştirebile-
cek bir inanca sahiptik. Geleceğe
umutla bakıyorduk. Statükoyla he-
saplaşma birikimimiz vardı. Daha da
önemlisi, toplumda birkıpırdan/ş, bir
arayış yaygın durumdaydı.
34 yıl içinde dünyada önemli de-
ğışiklikler yaşandı. Sosyalist sistem
çöktü. Insanlığın sosyalizme bağla-
dığı umutlar soluklaştj. Sosyalizmin
dünyayasaçtığı dinamizm, yerini ka-
ramsarlığa ve statükoya boyun eğ-
meye bıraktı. Gelecek üzerine hayal-
ler kurulan dönemler geride kaldı.
•••
İnsan umut olmadan yaşayamaz.
Bu 34 yıl içinde insanlık önemli tek-
nolojik değişimlere imza attı. TV, bil-
gisayar ve bütün bu gelişmelere bağ-
lı olarak yaşanan teknolojik devrim,
insanlığın ufkunu açtı. Her şeyi daha
yakından izleyebiliyor, her şeye da-
ha hızlı tepki gösterebiliyoruz. Zen-
gin ülkelerin gücü arttı, bu birgerçek.
Sosyalizmin çöküşünden bu yana,
kapıtalizme karşı bir seçenek yaratı-
lamadığı için kapitalist ülkelerin bey-
liği ve egemenliği yaygınlaştı. Kapi-
talist metropoller. insanlığın geri ka-
lanı üzerinde kurduğu sömürü düze-
nini daha rahat sürdürebiliyor.
Küreselleşen kapitalizme karşı, in-
sanlığın eşitlik isteği ve haksızlığa öf-
kesi de küreselleşiyor. Filistin'de ya-
şananlara bir de mazlum dünyanın
tepkileri açısından baktığımızda fark-
lı bir manzarayla karşılaşıyoruz. ABD
destekli Şaron, dişine kadar silahlı is-
rail ordusunu, yoksul ve çaresiz Fi-
listin halkının üzerine sürdü. Bütün Fi-
listin kentlerini bombalayıp yeniden
"fethetti". Filistin halkının liderini bir
odaya hapsetti.
Her şey Şaron'un istediği gibi gi-
decek sanılırken dünyadaki öfke bü-
yüdü. Israil'in işlediği cinayetler ve
işgalci tutumu, ABD ve Israil içinde
bile tepkiyle karşılandı. Sonunda ABD,
Israil'e dur demek zorunda kaldı ve
sözünü de dinletemedi. Filistin'de iş-
gal sürerken dünyanın öfkesi de ar-
tarak sürüyor.
•••
Havalar hâlâ yağmurlu ve puslu.
Önümüz bahar. Bahar, umut demek.
Dünyanın ve Türkiye'nin geleceğine
umutla bakabileceğimiz birortamda
değiliz. Yine de umudumuzu korumak
zorundayız. Bu puslu havalardan ışı-
ğa yönelme azmimizi yitirmemeliyiz.
Ne de olsa kışın sonu bahardır.