Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21 NİSAN 2002 PAZA
DIZI
Son anayasa değişikliği hariç ölüm cezası ile ilgili değişiklikleri Türkiye kendi iradesiyle yaptı
Türkiyeadımlannı
Avaıpa Birliği içinatmadı
frTürkiye ve
dünyaçja *
ölürn cezası
-4-
frof.Dr. Melımef Semih Gemolmoz
Amerlkan Devletlerl
Belgelerl
Amerikan Insan Haklan SözJeşmesi-
nin Ölüm Cezasını Kaldıran Protokolü:
8.6.1990 tarihinde kabul edilen ve
onaylayan katılan devletler bakımından
veonJararasında bu işlemi yaptıklan ta-
rihte yürürlüge giren "Amerikan İnsan
Hıklan Sözleşmesinin Ölüm Cezasının
Kıldınlmasına İlişkin Protokolü "ne
(Madde l) göre. *Bu protokolün tara-
fi de\letier. kendi yargı yetki alanlann-
da \e kendi yargı >etkilerine tabi bulu-
nan hiç kimse hakkında ölüm cezası u>-
gulamay acaklardır."
Bununla bırlikte. gerek MSHS'îkın-
cı Seçmeli Protokol gerekse AİHS Pro-
tokol No.6 düzenlemelerine benzerma-
hiyette, onaylamakatılma zamanında
tarafdevletler. "ıriuslararasıhukukauy-
gun olarak, savaş zamanında. çok ciddi
askeri nitetikli bir suç için. ölüm cezası
uvgnlama hakkmı saklı rutabilirier." Gö-
rüldüğü üzere. bu belgede de "banşza-
maıu - savaş zamanı" ikiciliği esas alı-
nan düzenleme vardır. Yine. dikkati çek-
miş olmalıdır ki, Amerikan Protokolü.
AÎHS'Protokol No.6'dan ziyade.
MSHSİkinci Seçmeli Protokol'edaha
yakındır. Zira. ölüm cezası verilebilme-
sine ilişkin olası istisna için. münhası-
ran "savaş zamanında işlenen" ("yakuı
savaş tehükesi'" hali tanınmıyor), "çok
ciddi nitetiklT "aslseri suç" kategorisi ya-
ratılmıştır.
Dünyada ölüm
cezasının lcaldırılması
BM Genel Sekreteri'nin. BM Suçun
Önlenmesi ve Ceza Adaleti Komisyo-
nu'nun 10. toplantısına sunduğu 29.
3.2001 tarihli rapora göre, dünya ölçe-
ğinde ölüm cezasının kaldınlması doğ-
rultusundaki hareket ve bunun siirmek-
te olduğu olgusu belirgındir ve etkile-
yici mahiyettedır.
BM Genel Sekreten'nin. başta dev-
letlerden olmak üzere çeşitli kaynaklar-
dan yararianarak hazırladığı kapsamlı ra-
porda. Aralık 2000 tarihi itibanyla:
- Ölüm cezasını yüriirlükte tutan ve
uygulayan devletlerin toplam sayısı
71'dir;'
- Ölüm cezasını "bütün sırçlar bakı-
mından kaJdmnış'* olan devletlerin top-
lam sayısı 76'dır:
- Ölüm cezasını "sadece adi suçlar
bakımından kaldırnuş" olan devletlerin
toplam sayısı 11 'dir:
- Ölüm cezasını saklı tutmakla birlik-
te bu cezalan infaz etmeyen ve bu se-
beple "de facto kaldırmış" kategorisin-
de mütalaa edilen dev letlerin sayısı 36dır.
(Türkiye. 1984 sonundan ıtibaren in-
fazlan askıya alrruş olduğundan. rapor-
da, bu gruba dahil edilmiştir).
Yukandaki veriler ikı somut sonucu
çıkarmaya elvermektedir.
Birincisi, ölüm cezasını yürürlükte
tutan ve uygulayan devletlerin sayısı,
bunu "dejnre yâhut de facto kakhnuT
devletlerin sayısından azdır. O halde,
Türkiye'de bazı çevrelerin bilinçli bir
sapürma ile kamuoyuna sunmak istedik-
leri ve dünyada ölüm cezasını mahdut
sayıda devletin kaldırdığı ya da uygu-
lamadığı şeklindeki açıklamalann ger-
Tablo 6 özelinde akılda tutulması gereken bir husus,
Amerikan devletleri örgütü üyesi olup ölüm cezasını da
iç hukukunda kaldırmış bulunan bazı devletler vardır ki,
bunJar henüz, yukandaki protokole taraf olma işlemini
tamamlamamışlardır. Buna karşılık, BM MSHS/ Ikin-
ci Seçmeli Protokolü'nü onaylamışlardır. Somutlaştır-
mak gerekirse, örneğin, Kolombiya 5.7.1997 tarihinde
MSHS'îkinci Seçmeli Protokol'e katılma yoluyla taraf
olmuştur; ancak, Amerikan protokolünü onaylamamış-
tır. Yahut, örneğin, Kanada, 1976'da adi suçlarda ve
1998'de bütün suçlar bakımından ölüm cezasını kaldır-
mış bulunan bir devlettir, ama henüz ne BM protokolü-
nü ne de Amerikan protokolünü onaylamıştır. Kendi
ulusal hukuk düzenleri içinde ölüm cezasını bütün suç-
lar için ilga eden bölge devletlerinden bazılan Bolivya
(1997), Dominik Cumhunyeri (1966), Haiti (1987), Pa-
raguay (1992), Uruguay (1907), Venezüella 'dır (1863).
Bu örnekler kanıtlamaktadır ki, Tablo 6 'da yer alan devletlerin sayısı, ADÖ sistemi içinde ölüm cezasmı kal-
dırmış bulunanlann sayısından çok daha düşüktür. Hatta dikkati çekmek gerekir ki, dünya ölçeğinde ele alın-
dığında, ADÖ sistemine dahil devletler topluluğu, ölüm cezasının kayda değer sayıda devlet tarafindan kaldı-
rılmış bulunduğu bir birimdir. Bu devletler, iç hukukta gerekli reformu gerçekleştirmekle, bölgesel ya da ulus-
lararası belgelere taraf olma işlemJeri sürecuıde somut adım atmışlardır.
TABL06
Arnerikan İnsan Haklan Sözleşmesinin
Ölüm Cezasını Kaldıran Protokolüne
Taraf Devletler
Protokole Taraf
Ohnaya İlişkin
İşlem Yapan
DevfetJer
Costa Rıca
Ekvador
Nikaragua
Panama
Paraguay
Uruguay
Venezüella
trnza koyma Onayiatma
tarihi tarihi
28.8.1991 26.5. 1998
27.8.1990 15.4. 1998
3ÖT8İ99Ö~^ 9TTT99<r
26.11.1990 28.8. 1991
1999
2.10.1990 4.4.1994
25.9.1990 6.10. 1993
çekle ilgisi yoktur, bütünüyle yanıltma
amaçlıdır.
Ikincisı, evrensel düzlemde ölüm ce-
zasının kaldınlması yönünde "istikrar-
h bir geüşinT bulunduğu anlaşılmakta-
dır. Bu ikıncı çıkanmı pekıştirmek üze-
re. BM Genel Sekreteri 'nin anılan rapo-
runda yer alan şu bilgiyi de belirtmek
yararh olacaktır: 1985'ten Aralık 2000
tarihıne dek geçen evrede, ölüm ceza-
sını kaldıran devletlerin toplam sayısı
46"dır. Daha da çarpıcı olan husus, söz
konusu 46 devletten 44'ünün. ölüm ce-
zasını "bütün suçlar bakımından kakür-
ımş" olmalandır. sadece 2 si. yalnızca
"adi suçlar için kaldırmış" durumdadır.
Demek ki. global düzlemde görülen eği-
lim. bir yanda genel olarak, ölüm ceza-
sının kaldınlması doğrultusunda iken
öte yanda da özel olarak, ölüm cezası-
nın her tür suç bakımından kaldınlma-
sı şeklinde açığa çıkmaktadır.
Dünyada. özellikle 1980'lerin başla-
nndan günümüze dek geçen evTede be-
lirginleşen v e yadsmması olanaksız ha-
le gelen ölüm cezası karşıtı güçlü birolu-
şum bulunmaktadır.
Bu oluşum. artık sadece ölüm ceza-
sına karşı çıkan hükümetler-dışı örgüt-
ler ya da insan haklan çevrelennde di-
le getirilen ve savunulan dilek ve giri-
şımlenn ötesine geçildiğıni de kanıtla-
makradır. Devletlerin kurduklan ulusla-
rarası ve bölgesel örgütler. genel ya da
özel nitelikli çok sayıda insan haklan bel-
geleri üretmektedirler. Bunlann kayda
değer bir bölümü. taraflar için hukuk-
sal açıdan bağlayıcı sözleşmelerdir.
Bazı diğer hak kategorileri eksenin-
de de gözlendiği gibi. yaşam hakkı ek-
seninde ölüm cezasuıın kaldınlmasına
özgülenen sözleşmeler protokoller de
çıkanlmıştır. Sürecin aşamalan şöyle
olmuştur: Önce, genel nitelikli insan
haklan sözleşmelerinde. ölüm cezası is-
tisnasıyla birlıkte yaşam hakkı tanın-
mıştır. Bu istisna da bir dizi kayıtlama-
lara tabi tutulmustur. Ikinci aşama, ölüm
cezasının, savaş zamanı ve/ veya yakın
savaş tehlikesi hallerinde bu cezanın
saklı tutulabilmesi olanağı tanınarak ba-
nş zamanı bakımından kaldınlmasını
düzenleyen belgelerin üretilmesi olmuş-
tur. Ve nihayet üçüncü ve sonuncu aşa-
ma, ölüm cezasının her koşulda, yani hiç-
bir istisna tanınmaksızın kaldınlmasına
ilişkin olan belgelerin çıkanlmasıdu".
Uluslararası ve bölgesel düzeydeki
bu gelişme, hiç kuşkusuz. egemen dev-
letlerin ulusal hukuk sistemlerinde bu
alanda gerçekleştirdikleri gelişmelere
dayanmaktadır ve onun ulusalüstü düz-
lemde yansımasıdır. Ulusal ölçekte ölüm
cezası meselesi, şu gelişim eğrisini iz-
lemiştir: Önce. ölüm cezasını öngören
suçlann sayısında aşamalı olarak azal-
ma kaydedılmeye başlanmıştır. Yani za-
man içinde. bazı suçlar. ölüm cezasını
gerektiren suç kategorisinden çıkanl-
mıştır. Hatta o kadar ki, bunlar ya hür-
riyeti bağlayıcı suçlar haline dönüştürül-
müştür ya da daha seyrek olmakla bir-
likte. tamamen suç olmaktan çıkanl-
mıştır. Ikincı aşama. Türkiye'deki tartış-
malarda hemen hemen üzerinde hiç du-
rulmayan v e fakat meselenın önemli bo-
yutlanndan birini teşkıl eden. "zonın-
lu ölüm cezası verümesi
r
alanının daral-
tılması olmuştur.
Bunun anlamı. belli suçlar için. yar-
gılama yapan makama. suçunsuçlulu-
ğun tespıti halinde ölüm cezasına hük-
metmek dışuıda seçenek bırakmayan
suc/ceza formülleştirmelerindengiderek
kaçınılmava başlanmasıdır. Böylelikle.
yargı makamına, \airiirfukteki düzenle-
melere uygun olarak ve aranan şartlar
mevcut ise ölüm cezası istemli bir da-
vada suçu sabit görülen kişiyi ölüm dı-
şındakı bir cezayla cezalandırabilme
olanağı ve esneklıği tanınmıştır. Sözü bu-
raya düşürmüşken ekleyelim ki. Türk hu-
kuk düzeninde. kayda değer sayıda suç
için zorunlu ölüm cezası bulunmakta-
dır. Üçüncü aşama. ulusal yargı yerle-
rinin ölüm cezasına hükmeune yoğun-
luğunda giderek azalan bir eğrinin gö-
rülmeye başlanmasıdır. Dördüncü aşa-
ma. ölüm cezası ınfazlannın askıva alın-
maya başlanmasıdır. Bu aşamada aslın-
da mevzuatta ölüm cezası yüriirliiktedir.
yargı yerlerince verilmiş ve kesinleş-
12 Eylül 1980 darbesinden sonra araJannda Seyit Konuk. Ibrahim Etem Coşkun ve Necati Vardar'ın da
bulunduğu 48 sol görüşlü gencin ölüm cezası infaz edildi
miş hükümler de mevcuttur: ancak ni-
hai infaz iradesi her ülkenın kendi sis-
temine göre farkJı olan yetkili makam-
ca (ömeğin, Türkiye'de parlamento) ure-
tilmemektedır yahut devlet başkanı ya
da parlamento, infazlann durdurulma-
sına dair moratoryum ilan etmektedir.
Beşınci aşama. ulusal mevzuatta ölüm
cezasının. genellikle önce adi suçlar ba-
kımından olmak üzere. büriinüvlekal-
dınlması olmuştur. Ve altıncı ve sonun-
cu aşama. hiçbır ıstisnava mahal bırak-
maksızın ölüm cezasının ulusal mevzu-
attan çıkanlmasıdır.
Türkiye özeli üzerinde düşünüldü-
ğünde, ulusal mevzuatımızda ölüm ce-
zasını öngören yasalar ve çok sayıda
hüküm bulunduğu bılınmektedır (Türk
Ceza Kanunu. Askeri Ceza Kanunu.
Kaçakçıhğın Men ve Takıbine Dair Ka-
nun ve Orman Kanunu'nda. sırasıyla
13. 26, 1 ve 1 olmak üzere toplam 41
maddede ölüm cezası yaptınmı geç-
mektedir). Cumhunyet tarihi boyunca
ölüm cezası infazlannın yapıldığı da bir
gerçektır (yaptığımız araştuinaya göre.
1920-1985 arasmda TBMM. "toplam
717 hükümlünün ölüm cezalannın in-
fazına ilişkin karar kanun üretmiştir).
Buna karşıhk, son kırk yıllık dönem
dikkate alındığında. sivil parlamento-
nun. infaz istenci üretmekte oldukça is-
teksiz olduğunu tespıt etmek mümkün-
dür. Gerçekten de rejimın askeri müda-
halelerle kesintiye uğradığı de facto ev -
redekiler ile o istısnai iklimin etkileri-
nin fazlasıyla hissedılmeye devam etti-
ği ızleyen dönemler içinde üretilen in-
faz istençieri a>n rutulacak olursa. in-
faz kararlannın pek üretilmediği de ta-
rihsel gerçeğimizdir. Nitekim, 27 Ma-
yıs 1960rejimi içinde 25:12 Mart 197]
rejiminde 17 ve 12 Eylül 1980rejimin-
de 48 olmak üzere. topfam 90 mahkû-
mun ölüm cezalan infaz edilmiştir. Fi-
ili rejimi ızleyen sivil rejim evTesi bağ-
lamında ise 27 Mayıs rejimi sonrası
(1961-1964 dönemi)45 ve 12 Eylül re-
jimi sonrası (1984) 2 olmak üzere. top-
lam 47 mahkûmun cezası yerine getiril-
miştir. Buna karşıhk TBMM. şu evre-
lerde, ölüm cezası istencıni ortaya ko-
yan işlem yapmamıştır: 1) 6.7.1964 -16.
7.1971 =1 yıl, 10 gün; 2) 7.5.1972 -
8.10.1980 = 8 yıl. 5 ay, 1 gün: 3) 26.10.
1984 - 26.3.2002 = 17 yıf. 5 ay. Bu ve-
rilere göre, 1964 ile 2002 arasındaki 38
yıllık toplam sürenin. 22 yıl. 10 ay ve
11 günlük kısmında TBMiM infaz ka-
nunu çıkarmamıştır.
Öte yanda. ceza mevzuatımızda aşa-
mah olarak ölüm cezası öngören suçla-
nn sayısında azalma sonucunu doğuran
yasa değişikliklerinı de parlamentomuz
üretmiştir. 21.1 i. 1990 tarih \ e 3679 sa-
yılı kanun ile TCK'de yapılan değişik-
likler ve yukanda değınılen 3.10.2001
tarih ve 4709 sayılı kanunla anayasada
yapılan değişiklıkler bu gelişmenın en
somut kanıtlandır.
Türkiye. sadece zamarüaması bakımnı-
dan düşünerek son anayasa değışıkliğı-
ni bir yana koyacak olursak. bütün bu
adımlan. Avrupa Birliği'ne üyelık me-
selesi daha gündeme bile gelmeden ön-
ce, egemen ve saygm bir devlet olarak
tamamen özgür iradesiyle kendiliğin-
den atmıştır. Bu sıfat ve konum ortadan
kalmış değildir ve kalkmayacaktır.
Cumhuriyet devrimının demokrasi-
ye ve insan haklanna bağlılık ve onu ku-
rumsallaştınp yetkinleştırme temel he-
defi hiçbırzaman bırakılmamıştır. Lye-
sı bulunduğumuz Avrupa Konseyi aile-
si içinde ölüm cezası kaldınlmıştır. Üye
olmak ıstencini açıkladığımız Avrupa
Birliği içinde de keza ölüm cezası bu-
lunmamaktadır. Komşulanmızdan. tran.
Irak ve Suriye'de ölüm cezası yürürlük-
tedir. Buna karşıhk. yine komşulanmız-
dan Azerbaycan, Ermenistan. Bulgaris-
tan. Yunanistan ve Kıbns'ta bu ceza il-
ga edilmiştir.
İÎTTİ
GÖLCÜK İCRA DAİRESÎ'NDEN MEMOJLÜN
AÇIK AKITIRMAİLANI
DosyaNo: 200L3132
Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve kıvmetleri yazılı mal-
lar satışa çıkanlmıştır.
Birinci arttırma 9/5/2002 günü saat 14.00-14.10'da Atatürk Bulvan Tan Ye-
mek Fabrikası Ihsaniye/Gölcük'te yapılacak ve o günü kıymetlerinin yüzde
75'ine istekli bulunmadığı takdirde 10/5 2002 günü aynı yer ve saatte 2. art-
tırma yapılarak satılacağı. Şu kadar ki. arttırma bedelinin malın tahmin edilen
kıymetinin yüzde kırkını bulmasmın ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan
alâcaklımn toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çev irme ve
paylann paylaştırma masraflannı geçmesinin şart olduğu. mahcuzun satış be-
deli üzerinde yüzde oranında KDV'nin ahcıya aıt olacağı ve satış şartna-
mesinin icra dosyasında görülebileceği, masrafı verildiğı takdirde şartname-
nin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği, fazla bilgı almak isteyenlerin yu-
kanda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmalan ilan olunur. 9/5/2002
Muhanunen kıymeti lira: 6.000.000.000
Adedi: 1
Cinsi (Mahiyeti ve önemli nitelikJeri):
41 E 5492 pİakalı 1997 model kasalı kamyonet.
Basın: 21693
KUŞADASISULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 2001 303KararNo: 2002 96
Davacı Mahmut Akkale ve ark. vekili tarafindan davalı
Elmas Akkale aleyhıne açılan dava konusu Kuşadası ılçesı
Hacıfeyzullah Mah. Kemerönü mevkiı 1734 ada I par^elde
kayıtlı 2 216 arsa paylı 1. blok 1. katta mesken mteliğınde-
kı 3 No'lu bağımsız bölümün taraflar arabindaki ortaklığı-
nın satîş yolu ile gidenlmesi davasının mahkememizde ya-
pılan yargılaması sonucunda davacılann da\asının kabulü
ile davaya konu 3 No'lu bağımsız bölümün taraflar arasın-
daki ortaklıgınm sanş yolu ile gıdenlmesıne satış bedelinin
taraflara Şışli 2. Sulh Hukuk Mahkemesfnın 31.7.1991 ta-
rih ve 1991 842-836 karar sayılı veraset ılammda belırtılı
hisselen oranında ödenmesıne karar venlmiştır. Da\a dı-
lekçesi davalı Elmas Akkale'ye ılanen teblığ dılmış ol-
makla, da\a)ının karara karşı dıyeceklerını vazılı olarak
mahkememize bildırmesı, karan temyız etmek ıstedıği tak-
dirde ışbu ılanın tebliğinden ıtibaren 8 gün içinde temviz
dilekçesıni mahkememize ibraz etmesı veya bulunduğu yer
mahkemesı kanalıvla mahkememize göndermesı. aksı tak-
dirde temyız ısteminden sarfmazar etmış ia>ılacagı ve ka-
rann kesınleşecegi ilanen tebliğ olunur. 4.4 2002
Basın: 21667
ÇORUM 2. SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 2001 399-434.435
Davacılar Mustafa Velipaşaoğlu ve arkadaşları
vekili Av. Vecdet Celal Kılıç tarafindan davalılar
Şevket Velipaşaoğlu ve arkadaşlan hakkında mah-
kememizde açılan Çorum ıli Saray köyü parsei
140'ta kayıtlı 3750 m2'lik taşınmaz. aynı köy Çoluş
mevkii parsei 1949'da kayıtlı 11091 m2'l'ik aynı
mevkii 1956 parsei, 143.800 m2'lik taşınmazlann
satılarak ortaklığın gidenlmesi için mahkememizde
açılan davanın yapılan açık duruşmasında verilen
ara karan gereğince;
Davalı A. Atilla Velipaşaoğlu'nun uzun aramala-
ra rağmen adresi tespıt edilemediğinden, ilanen teb-
liğine karar verilmiş olmakla. ışbu davanın duruş-
ması 9-52002 günü saat 09.35'e bırakılmış olup
duruşma gününde bızzat duruşmaya gelmeniz veya
kendınızı bir vekille temsil ettirmeniz. duruşmaya
gelmedığiniz ve kendinizı bir vekille temsil ettirme-
diğiniz takdırde duruşmanızın yokluğunda yapıla-
cağı hususu teblığ olunur. Basın: 8525
Bakan Metin Bostancıoğlu:
KöyEnstitülerinin
kapatılması
toplum suçudur
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim
Bakanı Metin Bostanaoğlu, Köy Enstitüleri'nin
Anadolu insanını bin yıllık uykudan uyanduan
bir demokrasi hareketi olduğunu belirterek
kapatılmasının cumhuriyet dönemi kalkuıma
çabalanna indirilen en ağır darbe olduğunu
söyledi. Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim
Vakfi, Atatürkçü Düşünce Derneği ve Türk
Hukuk Kurumu'nun düzenledıği "Köy
Enstifüleri" konulu panel dün gerçekleştirildi.
Panelın başlangıcında bir konuşma yapan Türk
Hukuk Kurumu üyesi Tayyar Selçuk.
Bostancıoğlu hakkında Meclis soruşturması
açılmasmı eleşrirerek "Soruşturma önergesi,
demokrank rejimin güwncesi olan laik eğitimi
yok etme çabasınm yeni bir başkaldın dene>idir.
Ancak başaramazlar" dedi. Panelın açılış
konuşmasını yapan Bostancıoğlu ise eğitimde
• Bakan
Bostancıoğlu
Köy Enstitüleri
sistemini. bugün
yatılı ilköğretim
bölge
okullannda
yaşatmaya
çalıştıklannı
belirtti.
firsat eşitliğinin
sağlanmasında Köy
Enstitülerinin taşıdığı
öneme işaret ederek
tt
Köy EnstitüJeriıün
kapablması olayı,
cumhuriyet dönemi
uygariık. eğitim ve
tophunsal kalkuıma
çabalanna indirilen en
ağır darbe ve topluma
karşı işlenmiş ağır bir
toplum suçudur" dedi.
Bostancıoğlu, Köy
Enstitüleri sistemini, bugün yatılı ilköğretim
bölge okullannda yaşatmaya çaiıştıklanm belirtti.
Bu okullardaki öğrenciJeri, Köy Enstitüleri
felsefesiyle yetişrirmeye çalıştıklaruıı ifade eden
Bostancıoğlu,
u
£n büyük eksiğimiz ise o günün
he%ecanı" diye konuşru. Bostancıoğlu
konuşmasını.
u
Hiç kimse, Türkhe
Cumhurryeti'ni, \iice Atatürk'ün bize manevi
mirası olan bilim ve aklın a> dınlatüğı yoidan
ayıranid)acak ve cumhuriyet ilelebet var
olacaktjr" sözleriyle noktaladı. Daha sonra Türk
Hukuk Kurumu Başkanı Yekta Güngör Özden'in
yÖnettiği panele geçildi. Eğıtimci-yazar Osman
Boiuhı, Köy Ensn'tüleri'nin kapatılması ile
eğitimdeki reform harekerinin tersine çevrildiğini
belirterek "Cumhurryet ve Atatürk'e açılan kan
davası hâlâ sürmektedir" dedi. ,.i •
KÖYENSTİTÜLÜLERlBtLDlRlSl:
Din seçmeli ders
olarak okutulsun
tZMİR (Cumburiyet Ege Bürosu) - Yeni Kuşak
Köy Ensrihjlüleri Derneği zorunlu din derslerinin
kaldınlarak seçmeli okutuhnasuu ıstedi.
Bildiride, zorunlu din derslerinin kalduılarak
seçmeli okutulmasj, yerine iş-teknik dersleri
konması ve çocuklann bu dönem içerisinde
Kuran kurslanna gönderilmemesi gerektiği
bildirildi.
Yeni Kuşak Köy Enstitülüleri Derneği'nce 17-19
Nisan tarihleri arasmda "Köy Ensirüleri
Aydınlanması Işığı Altında Eğitimde Yeni
AravTşlar" başhğı altmda, Izmir Sanat'ta
gerçekJeştirilen atölye çalışmalan ve tartışmalar
sonunda bir bildiri yayımlandı. Bildiride, Milli
Eğitim Bakanhğı'nm yeniden yapılandınlarak
ı daha etkin hale
getirilmesi ve herkese
parasız, karma ve Jaik
eğitim olanağı
sağlanması istendi.
Cumhuriyetin tüm
kazammlanna sahip
çıkıhnasımn önemine
değınılen bildiride,
yabancı dilde eğitimin
bir an önce kaldmlması
da istendi. Bildiride,
"Köy Enstitülerinin
ulusal ve devrimci
• Yeni Kuşak Köy
Enstitüleri Derneği,
din derslerinin
yerine iş-teknik
derslerinin
konması ve
çocuklann Kuran
kursuna
gönderilmemesini
istedi.
yaraıianılarak eğitimde ulusal dilin
vetkinleştirilerek kuDanıbnası için rünı öniemler
ahnmabdır. tlk ve ortaöğretim sisteminde
gençlerimiz, tüm düma dillerine açüırrun
sağknacafı bir dtl öğrenim şansına
eriştirflmeKdir" göriişüne yer verildi. Milli
Eğitim Bakanhğı ve YÖK'ün eğitim politikalan
ile karar süreçlerinde özel okul ve özel
üniversitelerin etkin olmaması gerektiğinin
vıırgulandığı bildiride "YÖK, içseUeştirilmiş
demokrasi değerieri ve özerk-demokratik
üniversite kavTamlarry la tekrar sorgulanmalıdır*
denildi. Taşunalı eğitimin eleştirildiği bildiride,
en küçük yerleşim yerlerinde bile cumhuriyetin
eğitim lcurumlannın ve öğretmenlerinin
bulundurulması gereği vurgulandı.