10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SŞt)BAT2002SALI CUMHURİYET SAYFA INCELEME Galata Köprüsü'nde skandallar projeyle başladı, hatalann gizlenmesiyle bugünlere gelindi Tarihegeçen oyunlarİLGİLİLER ANL ATIYOR: Müdahale 'ıtyumu' bozdu alata Köprüsü"nde 15 yıla - varan inşaat sürecinin iki önemli tartışma konusu olan eskı Bayındırlık Bakanı Erman Şahin'ın istifası ile alternatif proje hakkında o yıllann ilgilileri ile konuştuk... Eski CHP Genel Başkanı ve dönemin Başkan Yardımcısı Hikmet Çetin ve Mimarlar Odasfnda hazırlanan farklı projenin mimarlanndan Mete Göktuğ şunlan söylediler: Hikmet çetln: şahln'le uvum safllavamadık... Tansu Çiller'ın başbakan olduğu DYP- CHP koahsyonundakı (1995) Başbakan Yardımcısı ve CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin, Bayındırlık Bakanı Erman Şahin'in Galata (Cöpriisü inşaatındaki yolsuzluk savlannın açığa çıkması için yargıya başvurma karannı verdikten sonra Bakanlık'tan istifasını neden istediklerini şöyle yanıtlıyor: "Sadece bu konuyla ilgili değiL genelde bir uyıımsuzluk vanİL Örneğin Onur Kumbaracıbaşı. Halil Çulhaoğlu da o dönemde partimizin Bayındırlık Bakanian oldular ama Erman Şahin onlarla da u\ umsu/du. Sonunda arkadaşımızdan Bayındırlık Bakanlığı'nı bırakmasını istedik, o da buna uyarak istifa ettL. Bu anlaşmaznk konulan arasmda Galata Köprûsü veya başka bu tiir teknik olaylarm neler olduğunu ve aynnnlannı hatırlamıvorum_ Biz sadece hükümet ve parti içinde Erman Şahin'dcn kaynaklanan huzursuzluğu gidermek için Bakanlık'tan ayrümasını uygun gördük-." Göktuğ: Kent köprüsü deflil karavolu köprüsü... Yeni Galata Köprüsü'ne ait projeye 1986'da alternatif bir öneri hazırlayan Mimarlar Odası'nın projesi MSÜ'de sergilendi. Karayollan "nca dikkate alınmayan bu önerinin hazırhk ve tartışma sürecine ait bilgileri de mimar Mete Göktuğ özethyor: "Proje, üıale gerekçesiyle gjzli tutuhırken biz ele gecirdik ve bir kent içi köprü özeniyle ilgisi olmayan. adeta bir karayohı köprüsü yapümaya karar verüdiğini görünce müdahale ettik... Alternatif projemizi hazuiadık~ Ancak karayollan'nı ve Belediye Başkanı Dalan'ı ikna etmek olanaksızdi— Projeyi Nıyazı Duranay ve Besın Çeçener'le birlikte hazırladık~ Dalan'uı da damşmanlannın buhınduğu toplanOda KarayoDan yetkilileri bu tür köprülerden değil \iyadükkrden anladıklannı zaten itiraf ettilen. ama \iyadüğe benzeyen şündikinden de vazgeçmedüer... Dalan ise o yülardaki kent içi yeni otoyollar ve bunlaıia bağlanolı 3. köprü konusunda uygukmaya da geçnıek istediğinden, bû projeleriyle uyıimlu tasarlanmış şimdikini destekledi. Böyleee hem Ankara'run, hem Karayollan yönetiminin hem de belediyedekilerin ortak kararlany la şimdi sorunlann açmazı yaşanan proje devreye girmiş GALAIA KÖPRÜSÜ'NÜN SON GÜNLERİ - Yıl 1987~ YıOarcalstanbul'abizmetedenemektarGalata Köprüsü songünJeriniyaşıyon. "Sen arük eskidin" denerek yenisi hazırlanan proje için de "ilk ayaklar" sol tarafta inşa ediliyor. (Fotoğraf: Cumhuriyet arşivi) OKTAYEKtNCİ f lllar geçtikçe inşaatı bitmeden eskimeye başlayan yeni Gala- ta Köprüsü artık tamamlansa bile mimarlık ve mühendislik tarihı- nin değil "yolsuzluklar tarihinin mi- rası" olmaya aday görünüyor... Kendinden çok daha zarif ve belki de sağlam olan eski Galata Köprü- sü'nü yerinden ederek "gözden çıka- nlmasına" neden olduğu için de tarih ve kent kültürü düşmanlığının en "ka- ba" simgesı olarak Istanbul'un belle- ğinde yerini alacak... Çünkü bu yeni köprü, 12 Eylül 1980'deki "işbitiriddarbeyle''destek- lenerek iktidara geçenlerin; "Projeyi de inşaatı üstlenen firma yapsuT an- layışlannın ilk örneklerinden biri ola- rak 15 yıldırdurmadanparayutuyor... Şimdi de aynı sürecin sonu mu yoksa başı mı olduğunu kimsenin açıkça söyleyemedıği bir belirsizlık ıçinde sadece bütçeye değil trafiğe de yeni tıkanmalar yüklüyor... İstifa ettirllen bakan Bu "kesintisiz" soyguna 1995'te yargı yoluyla müdahale etmek iste- yen dönemin Bayındırlık Bakanı Er- man Şahin. girişimlerinin daha hazır- lık aşamasındayken görevinden "isti- fa ettirilmiştT... Şimdi nedense anım- sanmıyor ama dönemin Başbakanı Tansu ÇUlerin bilgisi dahilinde hare- kete geçen Başbakan Yardımcısı \e CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin. o sırada Galata'daki usulsüz ödeme bel- gelerini mahkemeye vermek üzere dosyalara gömülen Erman Şahin"i 14 Temmuz 1995 sabahı telefonlaaraya- rak, "parti direktifınriletmişti.. Ba- kanın bu şekilde etkisiz kılınmasının ardmdan da basına yaptığı açıklama- da; "Bu istifa hükümette ve partimiz- de bir sorun yaratmayacak" demiş- ti... (15.7.1995-gazeteİer) Ne var ki Erman Şahin'in Galata'ya ilgisine son verilmesi hükümette \e par- tıde sorun yaratmasa bile. köprüde bu- günlere dek gelen ve daha ne kadar gi- deceği belli olmayan sorunlar zinci- rinin de adeta kördüğüme dönüştüğü "denetimsizlik" sürecini pekiştirdi. Son yıllarda ise bütün bu kırli sürecin hemen her iktidar döneminde sadece "seyircisi" olan sıyasıler ve yetkih bü- rokratlar. şimdi artık "gizlenemez" ha- le gelen kayırmacılığın ve haksız öde- • Bugün nedense 1995'te yine Galata yüzünden, yolsuzluklann üzerine giden bakanlann bile istifaya zorlandıklannı kimse pek anımsamıyor... Oysa, sonunun böyle olacağı, daha proje ve ihale aşamalanndaki oyunlar incelendiğinde de açıkça görülebiliyordu... melerin sorumluluğundan kaçma ya- nşındalar. Yanlış projede ısrar 1980'lerin ortalannda projenin sa- dece köprüyü değil. Karaköy ve Emi- nönü meydanlannın da yeniden düzen- lenmesini içermesi karan verildiğin- de, önceki Galata Köprüsü'nün zarif- liğinden hiç esinlenmemiş bu azman ve yüksek demir yığınının Istanbul'da- ki en önemli iki kıyı meydanını da kendisine benzetmemesi için mimar- lar harekete geçtiler... Ne var ki Karayollan ve dönemin belediye yönetimi, yüklenıci firma- nın kendı keyfıne ve "inşaat beklen- tilerine" göre tasarlanmış projeye o denlı sevdalıydılarki, duyarlı mimar- lann Mimarlar Odasında geliştirdık- leri ve hem meydanlan ezilmekten kurtaran hem de Galata-Emınönü ara- sındaki eşsiz tarihsel peyzaj bütünlü- ğünün algılanmasını engellemeyen öl- çülerdeki "aJternatif projenin" yüzü- ne bile bakmadılar... Dahası. bu tstanbul sevgısi yüklü projeler Mimar Sinan Üniversitesi' nde sergilenmesine rağmen. Cumhuriyet gazetesi dışında hemen hiçbir gazete de ilgi göstermediği için kamuoyu yıl- iarca "Neden başka bir proje de dü- şünülmedT diyerek mimarlann çaba- sından habersiz kaldı. Işte şimdi bütün bu "betgeü"" geliş- melerin hep kulak arkası edilmiş ol- masının da yüklü faturası yine Istan- bul'a ve tstanbul halkınaçıkıyor. Yar- gılama süreçlerinı durduranlar. bakan- lan görev lerinden alanlar. alternatif projelere hiç aldırmayanlar ve son bi- Yıl 1986-MimarlarC)dası'ndan Mete Göktuğ. şimdiki' v sorunlu''proje yerineGalataKöprüsüiçintasarladıklan"aKernatifprojeyT anlaüyon. YetkilUer ise aldırmıvorlar.- (Fotoğraf: Cumhuriyet arşivi) limsel saptamalara göre başlangıçta- kı "proje hatalanndan r kaynaklanan bitmez tükenmez onanm ve ilavelere inanılmaz ödemeler yapmaya devam edenler. buz gibı yüzlerle sakinlikle- rini korurlarken, gerçekleri söyleyen- ler de yine "sevimsiz muhalifler" mu- amelesi görebiliyorlar.. Düğümü çözecek sorular Galata Köprüsü'nün bu özetlediğim 15 yıllık öyküsünde, belleklenn ve bel- gelerin yeniden tazelenmesiyle yanıt verilebilecek şu sorular, düğümün çö- zülmesinde belirleyici olacaktır: 1- Köprünün projesinin bu şekilde sorunlarla yüklü ve inşaatı üstlenenler tarafmdan belirlenen "standartlar- daC!)" yapılması karannı kimler verdi ve hangi bilimsel denetimleri yaptı- lar?... (Yarutını KarayoDan ve dönemin yerel yöneticileri vermelidir). 2-1995 "te yolsuzluğu yargıj'a götür- mek isteyen Erman Şahin, Bayındır- lık Bakanlığf ndan istifa ettirildikten sonra. mahkemeye verilmek üzere ha- zırlanan Galata dosyalan ne oldu: ar- dından göreve getirilen HalilÇulhaoğ- lu. aynı konuda açılan soruşturmalan neden sürdürmedi?... (Yanıtını Hik- met Çetin ve Halil Çulhaoğlu verme- li. Çiller de bir şeyler söylemelidir.) 3- tlerleyen yıllarda ortaya çıkan yeni onanm ve tadilatlar nedeniyle yapılan ödemeler ne tür sözleşmele- re bağlanmıştır: bunlardan doğan za- rarlann kamuya yüklenmemesi yö- nünde ne gibı önlemler ahnmıştır?... (Yanıtını dönemin "mûfettişraporla- ruıda" görmek mümkün ama açık- lanmıyor.) 4- Kaldınlmadan önce "kümırvar- ugı" olarak tescil edilen ve korunma- sı kararı alınan eski Galata Köprü- sü'nün, daha sonra taşındığı yeni ye- rindekı durumu da içler acısıdır. Bu ta- rihi ve anılarla yüklü mirasm )F eniden tstanbul'a kazandunlması için hâlâ ne beklenmektedir?... (Yanıtı "Belediye- ciler" vermelidir.) 5- Yeni Galata Köprüsü eğer artık "onanlamaz" düzeyde teknik ve mü- hendislik sorunlanyla baş başa kal- mışsa. Istanbul daha kaç yıl bu skan- dalın çirkinliği ve gerilimıyle baş ba- şa kalacaktır'1 ... (Bunun da yanıtını. köprünün bugüne dek sadece "kira- uk dükkânlanyla" ilgilenen belediye \eremese bile. artık hükümet verme- lidir...) DUZYAZI ORHAN BIRGIT Son Deppemin DerslenL Afyon depreminde 44 vatandaşımızın ölümü pa- hasına yeni dersler kazandığımızı gördük. Her dersin, verildiği krtlede ne ölçüde algılan- mış olduğunu, sınava girenlerın aldıkları notlar ortaya koyuyor. önceki günkü doğal felaketin sonundaki notlar ne durumdadır? O notları olayı izleyen saatlerde bölgeden can- lı yayın yapan televizyonlarda anlatılanlardan baş- layarak, saat saat değerlendirme imkânını bulan- lar, bu kez devletimizin, çok şükür hazırlıksız ol- madığını gördüler. Parça buçuk haberleri birieştirdiğinız zaman, An- kara'da hemen tüm bakanlıklarda ayrı ayn birer kriz merkezinin günlerden pazar olmasına karşın hemen çalışmaya başladığı öğrenildi. 17 Ağus- tos'un bartal Kızılayı gitmiş, yerine çadırlarını, battaniyelerini, hatta aşevleri ile katalitik sobala- nnı ambartarından çıkartarak bölgeye sevk etmek için kiralık TIR filolarını düzenleme çabası içine giren çağdaş bir yardım örgütü gelmiştı. Başbakan'ın, muhalefet yıllarında yeni bir gö- rünüm verme çabasında olduğunu herfırsatta açık- ladığı sivil savunma örgütleri, üzerinde yaşadığı- mız toprağın, bir doğal felaketler ülkesı olduğu- nu özellikle 17 Ağustos depreminin korkunç bi- lançosundan çıkarttığı derslerle nihayet öğrenmiş; Ankara, Afyon. Istanbul, Kocaeli gibi yerlerden he- men bölgeye hareket etmişti. Tabii, Silahlı Kuv- vetlerimizin bu amaçla kurduğu özel biriik de ken- dilerinden beklenilen görevi üstlenmişti. öylece, felakete uğrayan binlerce insanımız, ölüm dışındaki acılann sarılabileceğini görmüş- tü. Başbakan Ecevit veeşi yanlarındaydı; bakan- lar yanlanndaydı ve en önemlisi bu kez hekim, am- bulans, hemşire sıkıntısı fazlaca duyulmamıştı. Ya karnedeki kınk notlar? Bunlar, Türkiye'nin, maalesef birdepremlerül- kesi olduğunu unutmadan ve gözlerimizi sade- ce medyanın odaktandığı megapol kentimiz Is- tanbul ile yöresine değil, coğrafyamızın dört bir yanına da çevirmemiz gerektiğini bir an için ak- lımızdan çıkartmadan, karnedeki 5 üzerindeki notlarımızın hepimize ayrı ayrı sağladığı moral gücünü daha yükseklere çıkartmamız için önem- li hareket noktalarıdır. Dolayısıyla önceki gün felaketzedeleri panikten olabildiğince kurtaranlara, elbette baştaAfyon Va- lisi Ahmet Özyurt ve yöredeki tüm görevliler ol- mak üzere, Ankara'daki eşgüdümü kurup yürü- ten herkese ayrı ayrı teşekkür borçluyuz. Ama, ya "Deprem Dedemız" Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara'nın dün söyledikleri karşısında ne diyeceğiz? Işıkara, dün yaptığı basın toplantısında "Benim üzüldüğüm, devletin yapı denetim kuruluşlanna Afyon ve Uşak'ı dahil etmemesidir. Türkiye'nin birdeprem ülkesi olduğu gerçeği göz önüne alı- narak, tüm illerin denetim kapsamına alınmasızo- runludur" diyor. Tek deprem araştırma merkezimizin müdürü- nün sözünü ettiği yöre, sanki ilk deprem felake- tini dün mü yaşadı? 1925 yılındakini bu deprem- ler nedeni ile kamuoyu kaç yıldan beri öğrendi? Ya ondan sonra Sandıklı, Uşak, Bolvadin'deki- ler? "Deprem Dede", televizyonlarda izlediğimizi, bi- lim adamı olarak bir de kendisi dile getiriyor ve yörede yıkılmış evlerin, ışyerlerinin hemen tümü- nün kerpiçten yapılmış olduğunun altını çiziyor. Bir de Çay ilçesinde olayın pazar günü gibi işyer- lerinin kapalı olmasından dolayı. oturup herkesin şükür duası yapması gereken yönü var. Yani top- lu halde çöken bir sanayi sitesi. Acaba hangi mü- teahhidi zengin etmiş ve onunla birlikte kimler ek- sik çimentodan, demirden ziftlenmişler? Işıkara, zorunlu deprem sigortası ve yapı de- netim kuruluşlan kurumlannın çalıştınlması halin- de güvenli yapı elde edebileceğimizi söylerken, somut bir de öneride bulunuyor. Devletin ve özel kişilere ait bankaların, geri dönüşü küçük dilim- ler halinde ve bir tür kira öder gibi olmak üzere, Türkiye'yi yeni baştan güvenli yapılar ile depre- me karşı inşa etmemiz gerektiğini söylüyor. Hayırdır inşallah! Sayın Prof. Işıkara hepimizin paylaşmaya hazır olduğundan kuşku duymadı- ğım bir düş mü görmüş? 44 depremzedenin ve onlann yanı sıra değer- li bilim adamı Prof. Aykut Barka'nın acılarını içi- mize gömdüğümüz bir zamanda "Deprem De- de"nin önerisi bir düş bile sayılsa, güzel. Faks:0212-677 07 62 [email protected] ENTERNET /MEHMETSUCU mehmet(a cumhuriyet.com.tr IntemetveHukuk Platformu(lvHP)Av- rupa Konseyı Siber Suç Sözleşmesi'nin ana hedefinin ortak bircezapditikasının oluşturulması ile toplumun siber suçlar kar- şıanda korunması ıçın özellikle gerekli mev- zuatn kabul edilmesi ve uluslararası işbirli- ğinin gelıştirilmesi olduğunu belirtiyor. IvHP Türkçeye çevirdiğı sözleşmenin ana hatlarnı şöyle tanımlıyor: Madde 1 'de bilgisayar sistemi, bilgisayar veris, hızmet sağlayıcı ve trafik bılgisı tanım- ianna yer verilmiştir. Tanımlar, sözleşme mad- delennin etkin bir şekilde uygulanması ve kapsamına açıklık kazandınlmasında büyuk önem taşımaktadır. Sczleşme, Madde 2 ile 13 arasındaki suç- lantanımlamaktadır. Suçlann tespıtinden ha- reketie. suçlara karşı ortak asgan standart- larn auşturularak bilgisayar veya bilgisayar- la ı İŞKIII suçlann önlemesi hedeflenmektedir. BL tıo bir uyumun hem ulusal düzeyde hem de uluslararası düzeyde gerçekleştirilmesi ge^ekmektedir. Bu nedenle uluslararası iş- tafigıne destek konusuna onem verilmiştir. Bu bölüm 5 başlık altında toplanmıştır. Ikbaşlıkta, bilgısayarta ilışkili temel suçlar (gizlilik, bütünlük ve bilgisayar vensı ile siste- min kullanıma açık olmasına yonelık temel teh- ditler) bulunmaktadır. 2, 3 ve 4'üncu başlık- lar ise bılgisayarla iliskili dığer suçları kapsa- maktadır. Bu suçlarda eylem öne çıkmakta, bilgisayar ve telekomünikasyon sistemlen halihazırda ceza hukuku ile korunan menfa- atlara saldırmak amacıyla kullanıimaktadır. 2'nci başlıkta bilgisayaıia ilişkilı sahtecilık ve sahtekârlık, 3'üncü başlıkta ise bilgisayar sistemlerinin kullanılması ile çocuk pornog- rafısinin kanunsuz olarak üretimine ve dağı- İnternet ve uluslararası işbirliği tımına ilişkin fiılleryeralmaktadır. Bu kapsam içensinde taslağı hazırlayan komite ırkçı ıçe- nklerin de bilgisayar sistemlen vasıtasıyla da- ğıtımının yapılmasını tartışmış. ancak nihai karara ulaşamayarak bunun ek bir protokol- de yer almasını kararlaştırmıştır. 4'üncü baş- lıkta ise telif ve ilgili haklann ihlallerine ilişkin suçlar bulunmaktadır. Telif haklan ıhlallen bil- gisayar veya bılgısayartaria ilişkilı suçlarda genış olarak görulmektedir ve uluslararası et- kılere sahip olmaktadır. 5'incı başlık suça yar- dım, teşvik ve teşebbüse yönelık hükumler ıçermektedir. Madde14ıle21 arasındayeralanhüküm- ler (usul hukümleri), sözleşmede ıfade edilen suçlara yonelik soruşturmalar, bilgisayar sıs- temleri vasıtasıyla ışlenen diğer suçlar ve su- ça ilişkin kanıtlann elektronik formda toplan- masına yönelik olarak ulusal düzeyde alınma- sı gereken önlemleri içermektedir. Madde 22, taraf ülkelerin suça yönelik fiil- lenn yargılanması ile ilgili yükümlülüklenni be- lirlemektedir. Madde 23, uluslararası işbirliği ile ilışkili ge- nel kurallan içermektedir. Buna göre taraflar, ışbırlığini geliştırecek ve bilgi akışını engelle- yecek uygulamalardan kaçınacaklardır. Söz- konusu işbirliği bilgisayar sistemleri veveri ile ilişkilı her türlü suçu kapsayacaktr. Oluştu- rulacak işbirliğınin sözleşme hukümleri ile Yeni ekonomi adı ve- riten e-tjcaret ve internet hizmetteri arbk paralı ola- cak. Internetin ilk yükselme dev- rinde birdenbıre yıldızı parlayan ve yeni ekonomi adı verilen bu işkolu, aslında pek çok hizmeti bırden kap- sıyor. İnternet yayımcılığından etekt- ronik al-satcılığa, program satışın- dan haberleşmeye kadar uzanan bu zincir, kullanıcı sayısı arttıkça büyük şirketlerin iştahını kabarttı. Pek çok dalda pek çok kurum ye- ni ekonomi ile ilgili yatınmlar yapt. Ancak geçen sene görüldü ki, in- ternet aslında sanıldığı kadar kolay parakazanılan birmecradeğa. 2001 yılında yeni ekonomi şirketleri ön- ce ciddi bir kriz ortamına girdi, ar- dmdan da büyük kısmı bu alandan çekilmek zorunda kaldı. Faaliyetlerini sürdürmek isteyen- ler ise küçüldü. Şimdi ise bu sene- den başlayarak internet hizmetle- rininyavaşyavaşparalı olmaya baş- layacağı belırtiliyor. Web sitelerinin ayakta kalabilmesi için bedava hiz- metten vazgeçileceğini belirten bil- gisayar alanında uzman Ingiliz ga- zeteci Jack Schofîeld, bu- nun karşılığında sitelerin de kullarnatara -ilgilerini çekebil- mek için- daha fazla şey sunmak zorunda kalacağını söylüyor. Özel- likle internet erişim hızının ve buna koşut olarak bilgisayarların hızının artması sonucunda, özellikle gör- sel medyanın internet üzerinde önem kazanması bekleniyor. Bir şey üretmeden alıp satma devri ka- panacak gibi görünüyor. Belki bir zamanlar televizyonlann yaygınlaş- masıyla sıkıntıya giren sinemalar, internetten yayımlanacak filmlerile rekabete girmek zorunda kalacak. Ingiltere'de yapılan son araştırmaya göre, her iki ev- den birinde internet bağlan- tısı bulunuyor. Telekom ku- ruluşu Oftel tarafmdan ya- pılan araştırma, Ingiltere'de 11 milyon evden internete bağlantldtğını ortaya koydu. Geçen yıl yüzde 30 olan in- ternete evden bağlanma oranı, bu yıl sonu itibanyla yüzde 45'e yükseldi. Ingiltere'de internet kulla- ntemetvap nıcılan çoğunlukla telefon bağlantısıyla internete ula- şıyor, dijital televizyon ve mobil bağlantılar henüz pek ilgi görmüyor. Aynca dört milyon evde, küçük internet şirketlerin- den ucuza elde edilen in- ternet bağlantıları bulunu- yor. "ananova.com" site- sinde yer alan haberde, bu rakamın son araştırmaya dahil edilmediği belirtiliyor. uyum içensinde olması gerekmektedir. Ulus- lararası işbirliği çerçevesinde Madde 24'te suçlulann iadesine ilişkin hükümlere, Madde 25'te karşılıklı yardım ile ilışkili genel kuralla- ra, Madde 26'dataraflardan birinin, diğer ta- rafa. soruşturmasına yardımcı olabileceğine inandığı değerfi bir bilgiyi iletmesine ilişkin prensibeyerverilmektedir. Uygulamada ulus- lararası anlaşmanın bulunmaması halinde karşılıklı yardım talepleri ile ilgili prosedürler ise Madde 27 ile Madde 28'de bulunmakta- dır. Madde 29 ile 34 arasmda yer alan hüküm- ler, ulusal düzeyde uygulanması öngörülen hü- kümlerin uluslararası düzeyde uygulanması- na ve soruşturmalarda ülkeler arasmda kar- şılıklı yardım esasının oluşturulmasına yöne- liktir. Madde 35 kapsamında 24/7 Ağı adı al- tında, polisteşkilatları arasmda işbirliği ve ıki- li yardım birimlen arasmda özel kanallar oluş- turulması öngörülmektedir. Anlaşma ile ilgili nihai hükümlere (ımza ve yürürlüğe giriş, sözleşmeye katılım, sözleş- menin uygulama alanı, etkılen, beyanlar, fe- deral hüküm, çekınceler, statüler ve çekınce- lerin kaldınlması, değışiklikler, anlaşmazlık- lann çözumü, tarafiar arası istışare, suç ihba- nndabulunmavebildinm)36ve48'incımad- deler arasmda yer verilmiştir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle