Katalog

5ŞUBAT 2002 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bahçeli'ye suçlama • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DoğruYolPartısı(DYP) Genel Başkan Yardımcısı Nevfel Şahin ve beraberindeki heyet dün Türkiye Kamu-Sen'i ziyaret etti. Türk Haber- Sen Genel Kurulu'nda yaşananlardan ötürü üstü örtülü olarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi suçlayan Şahin, "Sivil toplum örgütlerinin (STÖ) kongrelerine müdahale etmek, en büyük demokrasi ayıplanndan biridir. Görüyoruz ki hükümet, sivil toplum örgütlerine baskı yapmaktan da ileri, onlann kongrelerine müdahale etmeye başlamıştır" dedi. Battaftan TOBB'ye ziyaret • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dünya Bankası Grup Başkanı Joseph Battat başkanlığındakı Dûnya Bankası heyeti, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu'nu ziyaret etti. Göriişmede, yabancı sermayeyi çekmek için kurulması öngörülen Yatınm Promosyon Ajansı konusunun gündeme geldiğini vurgulayan Hisarcıİdıoğlu, "Dünya Bankası. bu konuya ilişkın rapor çalışmalannda bizden yardım istedi" dedi. Hisarcıklıoğlu, Türk- Amerikan tş Konseyi'ne hazırlıklar çerçevesinde, bugün, geniş katılımlı bir toplantı düzenleyeceklerini açıkladı. 13 PKKIÎ yakalandı • Yurt Haberieri Servisi - Diyarbakır, Van ve Kocaeli'nin Gebze ilçesindel3PKK'li yakalandı, Hakkâri ve Şırnakta da 6'sı teslim oldu. Diyarbakır'da yapılan arazi aramalannda örgüte ait sığınaklarda toprağa gönıülü 7 uzun namlulu silah ile 4 tabanca ele geçirildi. Gebze Beylikbağı Mahallesı'ndeki bir eve yapılan operasyonda da PKK üyesi olmak ve çeşıtli eylemlere katılmak suçundan Istanbul DGM'ce aranan Mehmet Emın Erdem yakalandı. Enerji tasarrufu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Enerji ve Tabii Kaynakiar Bakanlığı'nca düzenlenen Enerji Tasarrufu Haftası etkinlikleri yann başlıyor. Enerji Bakanlığı"ndan yapılan açıklamada, OECD üyesi veAB'ye aday olan Türkiye "nin, diğer ülkelerde olduğu gibı enerji verimliliği çahşmalannın, BM'de "tklim Defişikliği Sözleşmesi"nin imzalanma aşamasına gelmesi nedeniyle büyük önem kazandığı belirtildi. Açıklamada enerji talebi artan Türkiye'nin 2000 yılı rakamlanna göre toplam enerji ihtiyacının yüzde 66 sını ithal enerji ile karşıladığına dikkat çebldi. MHP, özelleştirmede orman ve meralar ile ÖİB gelirlerinin denetimine itiraz etti: Taslak anayasaya aykınEMtNE KAPLAN ANKARA - Devlet Bakanı Yıhnaz Karakoyunlu tarafın- dan hazırlanan özelleştinne yasa taslağı, hükümet ortak- ları arasında sorun yarattı. Anayasaya aykın düzenleme- ler olduğunu belirten bazı MHP'li bakanlıklar, taslağa olumsuz görüş bildirdi. MHP, orman, kıyı şeridi ve mera alanlanna ilişkin hükümlerin gözden geçirilmesi, Özelleş- • MHP, orman, kıyı şeridi ve mera alanlanna ilişkin hükümlerin gözden geçirilmesi, Özellestirme Idaresi Başkanlığı'nm (ÖÎB) gelirlerinin Sayıştay tarafından denetlenmesini istiyor. tirme Idaresi Başkanlığı'nın lağına,hükümetinMHPkana- nun mülkiyetin devri ve dola- (ÖtB) gelirlerinin Sayıştay ta- rafindan denetlenmesi, say- damlığm sağlanması için ilke- lerin belirlenmesi gerektiğini bildirdi. ANAP'h Devlet Bakanı Yıl- maz Karakoyunhı'nun Bakan- lar Kurulu 'na sunmaya hazır- landığı özellestirme yasa tas- dı olumsuz görüş bildirdi. Ba- zı MHP'li bakanlıklar tarafın- dan Başbakanlık, Karakoyun- lu ve ÖÎB'ye sunulan görüş- lerde şu noktalara dikkat çe- kildi: • Ekonomide verimlilik ar- hşını, etkinliği ve rekabeti sağ- lamanm tek ve en etkin volu- yısıyla özellestirme olduğu söylenemez. Bugüne kadarki özellestirme uygulamalan ve sonuçlan ile ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik ve sos- yal koşullar bunu kanıtlamak- tadır. Kamusal hizmetlerin ve- ya kamu kuruluşlanmn sade- ce mülkiyetinin değiştirilme- Özellestirme Denetim kavgası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Özelleştirrne ya- sa tasansındakı "denetim" maddesı Bakanlar Kuru- lu'nda tartışmalara neden oldu. Tasanyı hazırlayan özelleştirmeden sorumlu Devlet Bakanı Yıhnaz Ka- rakoyunlu, Özellestirme Idaresi Başkanlığı ve Özel- lestirme Yüksek Kuru- lu'nun (ÖYK) yerine ku- rulacak Özellestirme Ku- rumu'nun Sayıştay tara- findan denetlenmesini is- tedi. ANAP'h bir başka Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler ise bunun ana- yasaya aykın olduğunu, denetim yetkisinin diğer kurumlarda olduğu gibı Yüksek Denetleme Kuru- lu'na verilmesi gerektiği- ni belirterek, tasanya itiraz etti. Başbakan BükntEce- vi, iki bakanın bir araya ge- lerek tasandaki denetim maddesi üzerinde yeniden çalışmasını istedi. Tasan hakkında Bakan- lar Kurulu'na bilgi veren Karakoyunlu. "Yeniyasa fle özefleştirme kapsanuna ab- nacakve kapsamdan çıka- nlacak kurumlar hakkın- da Bakanlar Kuruiu karar organı olacak" dedi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART [email protected] Solda Yeni Oluşum'un sonuç bildirgesinde tek ve yeni bir parti istendi Meclis'te sol bir parti yok OZAN YAYMAN İZMtR- Sol tabanın Izmir'de- ki buluşmasından çıkan sonuç, Türk halkmm sorunlanna eği- lecek birpartiye gereksinim du- yulduğu oldu. Birbirinden ay- n olarak partileşme gayretleri karşısında, tabanın tek çatı al- tında birleşme çahşmalanna iv- me kazandırüması istendi. Sosyal Demokrasi Platfor- mu tarafindan düzenlenen "Sol- da Yeni Ohışum" konulu top- lantıya partileşme çalışmalan içinde olan Ercan Karakaş, Ze- keriya TemizeL\lgjt Gülöksüz, îlhan Teketi, Murat Karayal- çın 'ı temsilen UğurCelasun ve yandaşlan katıldı. Toplantıya davet edilen Bağımsız Cumhu- riyet Hareketi (BCH) lideri Mümtaz Soysal'ın yurtdışında ohnası nedeniyle BCH'nin h- mir Oluşum Komitesi Başkanı Çetin T\ıran konuşma yapmak istedi. Ancak bu istem platform tarafindan kabul edihnedi. Tu- ran, Murat Karayalçın'ın tem- silcisinin konuşmasına izin ve- rilirken kendisine bu olanağın tamnmamasına tepki göstererek, savundular. Temizei, buluşmayı, Türki- ye'nin geleceği konusunda en- dişeleri olan insanlann bir ara- ya gehnesi olarak nıteleyerek, "Birükte olamamanuı dev bir gücü erittiğint inandığımız için buradavız. Bu kez de nrsan ka- • Bildirgede "Çaresizlik içindeki halkımız yeni bir kurtuluş partisi, umut, eylem ve çözüm partisi istiyor. Lıder partisi değil. Kitle ve ilke partisi istiyor. Sol kimlikli ve kişilikli, gerçekte sosyal demokrat. çağdaş, emeğe saygılı parti istiyor" denildi. "Solda birtik adma yapılan bir toplanüda böylesi bir tutum ne kadar inandıncı olabifir" diye sordu. Platform yetkilileri ise Turan'ın konuşmasımn parti- sine çağn amacı taşıyacağını iddia ederek, bu yaklaşımın da toplantıyı provoke edeceğini çırmayahm'' dedi. Yapılan konuşmalann ardın- dan hazırlanan sonuç bildirge- sinde şu görüşlere yer verildi: "Mevcutllurumda ne yank ki Mecüsimizde sohı temsil edebi- lecekbirpartimizyok.Halkımız kendismi temsil edecek bir par- tiden yoksun. Çaresizlik içinde- ki haJlomız yeni bir kurtuhış partisi, umut, eylem ve çözüm partisi istiyor. lider partisi de- ğfl. Kffleveükeparüslistiyoc Her şeyden önce sol kimlikn ve Idşi- Bkli gerçekte sosyal demokrat, çağdaş, emeğe saygıh, biKmin, çağuıve hümanizmin gereği bir küreselleşmeye öncü fakat em- peryaKzmin, kapitafizmin da- yatugıçirkinküreseDeşmeyeşid- detie karşı bir parti istiyoruz." Büyük toplantı Ankara'da Bildirgenin son bölümünde tek bir parti çatısı altında top- lanılması için sürdürülen çalış- malann yoğunlaştınlması ge- rektiği de vurgulanarak, "En geç mart ayında Türkhe'deki tüm il platfonnlaruun Anka- ra'da toplanması karariaştırü- <h" dedi. siyle verimlilik sağlanacağı, kamu harcamalannm azaltıla- cağı düşüncesiyle özellestir- me anlayışınm üUcemiz için her zaman yararh sonuçlar do- ğurmayacağı ve söz konusu taslagın böyle bir anlayıştan uzak olduğu düşünülmüştür. • Ülkemizde suiistimal ve yolsuzluk iddialannm yaygm olduğu bir dönemde bu taslak- ta; özelleştirmede esas alına- cak ilkelere, özellikle de özel- lestirme uygulamalannda say- damhk ve rekabetin sağ- lanmasına, tüketicinin korunması, kamu tekel- lerinin yerini özel tekel- lerin almaması, istihda- mm devammın sağlan- masına ve teknoloji ye- nilenmesi ile özelleştiri- len kuruluşun varlığmı sürdürmesine yönehk il- kelere yer verümemiş ol- ması büyük bir eksiklik- tir. • Kuruluşlann hangi yöntemle özelleştirilece- gini belirleme yetkisi ÖÛ3 'ye verilmektedir. Bu görevin, yine ÖYK'ce yerine getiriüııesi işin önemine daha uygun ola- caktu". ÖYK'nin görev- leri arasmda "özefleşlir- me uygulamalanna iKş- kingerektiğinde diğer ka- mu kurum \e kurıüuşla- nnca yürütülecek işlem- leri de kapsayacak şeidl- de karariar almak" ifa- desine yer verilmiştir. Bu hüküm, uygulamada so- run yaratabilecektir ve ne anlatılmak istendiği- nin açık ifade edihnesi gerekir. • Özellestirme yön- temleri, değer tespiti, iha- le usulleri ve danışman hizmeti satın almmasıy- la ilgili düzenlemelerde Rekabet Kurumu'nun görüşünün alınması zo- runlu hale getirihnelidir. Özelleştinne Idaresi 'nin gehrlerinin Sayıştay tara- findan denetlenmesine yönelik bir düzenleme yapılmalıdu". • Taslakla Kıyı Yasa- sı, Mera Yasası ve Or- man Yasası'na eklenen maddeler hukuki açıdan anayasaya aykınlık oluş- turabileceği gibi bu yer- lerin kamu yaran amacı dışında kullamhnası yo- lu açılacaktır. Bu neden- le bu maddeler yeniden gözden geçirilmelidir. Anayasaya göre kıyılar devletin hüküm ve tasar- ruru altmdadır ve sahil şeritlerinden yararlanma- da öncelikle kamu yara- n gözetilir. Anayasanın 169. maddesi de"Devlet ormanlarmm mülkheti devroiunamaz. Devlet or- manlan kanuna göre dev- letçe yönetiBr ve işktihr. Bu ormanlar zamanaşı- mıikmülkedinilemezve kamu y^aran dışmda irti- fak hakkına konu ola- maz" hükmunü düzen- lemektedir. IRMIKIAYDIN ENGİN aengin « doruk.net.tr Sultandağı kınğı (=fayı) ha- reketlend/, dipten gelen s/nsi ölüm bu kez Bolvadin'i vurdu. Gazetelerde aynntıa var. Ön- ceki gün televizyonlar görün- tü üstüne gbrüntü, haber üs- tüne haber aktardılar. Yani Sul- tandağı depremi üstüne yete- rince bilgilendik. Şimdi yanıtlayın bakahm: Bir Afyon'da büyüklüğü 6 dolayında bir deprem olduğu- nu pazar günü ne zaman, sa- at kaçta öğrendiniz? İki: Öğrendikten sonra ne yaptınız? Siz kendi yanrtınızı düşüne- durun, ben kendi gözlemle- rimden birkaçını ileteyim: Komşum sordu: - Ağabey, Sultandağı Istan- bul'un neresine düşüyor? - Uzağına. Afyon'da. - Çok mu uzak? - Eh, epey. 4-5 yüz kilomet- re uzaktır herhalde... - Oh, Allah'a bin şükür!.. Bir gazeteci arkadaş aktar- dı. Çalıştığı gazetenin yazıişle- ri masasında harıl harıl "Af- yon 'daki deprem Istanbul dep- remini tetikler mi, tetiklemez Korkmayın, Istanbul'a Çok Uzak... mi" sorusuna yanıt verecek ve mümkünseyanıtı "Yokcanım, alakası yok" diye verecek bir uzman avı başlamış. Daha ilk başvurdukları uzman "Hayır. Bu bir bağımsız fay hareketi- dir. Marmara fayını etkilemez" yanıtını verince de gazetenin manşetini "Istanbul için tehli- /ceyo/c"diyedüzenlemekiste- mişler. Aklıbaşında biri "Bolva- dinlilerin ana avrat düz gittik- lerini duyar gibiyim" deyince yedikleri haltı anlayıp son an- da caymışlar. Ama "Istanbul için tehlike yok" haberini yine de birinci sayfaya özenle yer- leştirmişler. İki gözlem yeter. Komşumun da kimi meslektaşlarımın da Sultandağı depremine ilk tep- kileri böyle. Sizin nasıldı? • • • Peki, "Oh Istanbul'a uzak- mış" avuntusu ile daha kaç gün. ay, yıl geçirilecek dersiniz? Eber kasabasındaki "orga- n'ızesanayis/fes/"nin olduğu gi- bi çöktüğünü gösteren fotoğ- rafı anımsayın. Kartondan bir maket gibı çökmüştü. Istan- bul'da "kartondan makef'ten farksızyüzlercesite, konut, iş- hanı, apartman, dükkân, fab- rika bulunduğunu bilmeyen yok. Kentin yöneticileri biliyor. Devletin tepesindekiler bili- yor. İçinde oturanlar, çalışanlar, yaşayanlar biliyor. Âldıkları önlem ne? "Oh, çok şükür uzaktaymış. Marmara fayını da tetikleme- yecekmiş" avuntusundan ote ne? Profesör Barka'nın ardın- dan gözyaşı dökenler, Profe- sör Barka'nın söylediklerini ne kadar anladılar, ne kadar cid- diye aldılar, anlayıp ciddiye al- dılarsa bile ne yaptılar? • • • Amacım felaket tellallığı yap- mak değil. Üstelikeleştirdiğim, kınadığım, aktımca dalga geç- tiğim "haltlar"\n hepsini ben de yedim, yemekteyim. 17 Ağustos'un ardından özenle hazırlanan, içine dü- dük, biraz para, kimlik kartla- rı, el feneri, kazak, ceket filan konan "deprem çantası" ayak altında dolanıyor diye çoktan gardırobun dibıne kaldınldı. Adapazarı-Gölcük-Yaiova depremınin korkusu geçtikçe, deprem bir günlük yaşam ger- çeği, anısı bellektetaze birteh- dit olmaktan çıktıkça "hiç dep- rem olmayacakmış gibi" yaşa- mak da bir alışkanlığa dönüş- tü. Suttandağı depreminin ardın- dan da birkaç gün, bilemedin birkaç hafta konuşacağız. Dep- rem çantaları gardıroplann di- binden çıkanlıp yine kapının ya- kınına konacak. Sonra?.. Sonra yine rahatlayacağız. Marmara depreminde ayakta kalması olasılığı bulunmayan konutlarda oturup, binalarda çalışıp, deprem kuşaklarının kesiştiği, fayların buluştuğu Anadolu'dan gelen deprem haberlerine "Istanbul'a ne ka- dar uzak" sorusuyla yaklaşa- cağız. ••• Biliyorum bu bir "Istanbul yazısı" oldu. Ama olmalı da. Istanbul bugün Türkiye nüfu- sunun dörtte biri değilse beş- te birini tek başına banndıran bir kent azmanı. Türkiye sa- nayiinin kalbi de bu kentte çar- pıyor. Istanbul'un çökmesi, ne Sultandağı'na benzer, ne Erzin- can'a, Hınıs'a, Varto'ya- Istan- bul çökerse, depremin ekono- mik ve sosyal sonuçlan Sultan- dağı'nı, Bolvadin'i, Çay'ı, Af- yon'u bugünkünden daha şid- detli sarsar, yaralar, hırpalar... Bolvadinlilerin, Çaylıların, Eberlilerin, Sultandağlılann acı- sını bölüşelim. Profesör Bar- ka'nın ardından içten gözyaş- ları dökelim. Ama şu Istanbul'un er ya da geç patlayacak depremine kar- şı yapılması gerekenleri bu- günden yapmayı da becere- lim. Afyon'un Sultandağı ile Istan- bul'un Alemdağı'nın arası sa- nıldığı kadar uzak değil. POLTltKA GUNLUGU HtKMET ÇETİNKAYA Bir Ölüm Sabahında... Sultandağı'nın Konya'ya bakan etekleri faylarla do- lu. Bu faylardan biri önceki gün kınldı. Sonuç: 43 ölü... Türkiye'de insanları deprem değil, binalar öldü- rüyor!.. Bolvadin merkezli 6 büyüklüğündeki depremden en çok etkilenen Çay ilçesi oldu... Çay ilçesinde sekiz katlı bir bina çökmüş!.. Neden? Bu sorunun yanıtı 17 Ağustos 1999'daki Marma- ra depreminde verilmışti!.. Sonunda da bir suçlu bulunmuştu: Veli Göçer!.. Türkiye yıllardır benzer fotoğrafları görüyor... Varto depreminde de aynı görüntüler çıkmıştı or- taya. Ardından Gediz depremini yaşamıştım. Son- ra Burdur depremini görmüştüm... Her deprem sonunda vurguncular çıkmıştı orta- ya. Yapılan konutlardan vurgun yapanlar şimdiler- de holding sahibi oldular... 1970'te Gediz depremini yaşayanlar, acaba bu- gün aynı tehlikeyle karşı karşıya değiller mi? Afyon'un Çay ilçesinde sekiz katlı bınayı yapan- lar kim? Eğer hesap sormazsanız her deprem sonunda aynı fotoğraflarla karşılaşacağız!.. Kim ne derse desin, Türkiye bir üçüncü dünya ül- kesi!.. Trafık kazalannda günde 25-30 kişi ölüyor ama kimse demiryolu taşımacılığını yaşama geçirmek için çaba harcamıyor... Deniz taşımacılığı da öyle!.. Herkes biliyor ki Istanbul'un ulaşım sorunu de- niz taşımacılığıyla çözümlenebilir!.. Ama adım atan yok!.. Neden? Mınibüs esnafı ayaklanırsa ilk seçimde oy kaybe- deriz! • • • Deprem bolgesi Bolvadin ve Çay ilçeleri Ankara'ya ne kadar uzaklıkta? Üç-dört saat!.. Başbakan Bülent Ecevrt, sabah saat dokuzda olan deprem bölgesine ulaşabiliyor ama Kızılay neden- se ulaşamıyor!.. Deprem kuşağtnda yaşıyoruzL Her depremden sonra aynı eşgüdüm bozuklu- ğu ortaya çıkıyor!.. Televizyon kanallanndan yurttaşlann çığlıkları ge- liyor: "Akşam oldu çadır gelmedi!" Yurttaşlar otobüslerin, kamyonlann altına yatak- lannı sermişler... Hava buz gibi soğuk!.. Çocuklarağlıyor!.. Mehmet Beşkardeş adlı yurttaş haykınyor: "Ne olur bir tas sıcak çorba!.." Çay ilçesindeki görüntülere bakıyorum... Çöp bidonlarında ateş yakmışlar, ısınıyorlar!.. Bir yandan da Kızılay çadırlannı kurmaya çalışı- yorlar... Mehmet Usta şöyle diyor: "Çadırlar 15 saat sonra geldi!" Eber kasabasında ise durum daha kötü!.. Depremden sonra yangın başlamış!.. Yurttaşlar dışarıda... Yardımın büyük bölümü Sultandağı'na ulaşmış ama Eber e henüz gelmemiş!... • • • Depremde kamu binalan yine büyük zarargördü!.. Hastane ve okulların duvarları yıkıldı!.. Demek ki kamu binalannı yapan müteahhitlerça- lıyorlar!.. Varto, Gediz, Burdur depremlerinde kamu bina- lan dimdik ayakta kalmıştı!.. Son Marmara depreminde ise kamu binalan ya çökmüş ya da büyük hasar görmüştü!.. Tetevizyon görüntüterine bakarken dünü ve bugü- nü düşündüm!.. Çay ilçesinde küçük sanayi bölgesı olduğu gibi çöküyor... Ne diyor Afyon Valisi Ahmet Özyurt: "Veli Göçer'ler heryerde var!" Türkiye'deki sistem, yani bozuk düzen Veli Gö- çer'leri çoğaltıyor!.. Benim ülkemde soygun ve vurgun yapanlar baştacı ediliyor hesap sorulacak yerde!.. Olan yurttaşa oluyor!.. Aynı oyun her deprem sonrası yineleniyoıi.. Bilinmeyen zamanın içinde bizleruğultulan umur- samadık, hep karabatak kuşlanna, cehennem güllerine bakmaktan yorulmadık... ölümler vız geldi bizlere!.. Sonra ne oldu? O yeşil yapraklar arasında parlak kırmızı ibrişim- le işlenmiş kuşlar kapkara ve külrengi kesildi bir ölüm sabahında!.. Ama yine de umursamadık!.. Yeni ölümlerde buluşurken, aynı türküyü söyledik: "Deprem yine vurdu, yine insanlar öldü!" hikmet.cetinkayaiMCumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 AB'ye bakış araştmması • tSTANBUL (AA) - Türkiye'de "Avrupa Birlığı'ne evet'" diyenlerin oranuun 6 ay öncesine göre yüzde 69.8'den yüzde 63"e gerilediği bildirildi. Türkiye ayağını gerçekleşriren ProCon GFK adlı kuruluştan ahnan bilgilere göre, ankete katılanlar tam üyelik sonrası ekonomik durumlannrn iyileşeceği yönünde görüş belirttiler. 'Yeniden yargılama kabul edilmeli' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Bakanı Nejat Arseven, dün Avrupa AİHM Türk Yargıcı Rıza Türmen'i makamında kabul etti. Türmen, Türkiye'nin, AİHM kararlan doğrultusunda yeniden yargılamayı kabul etmesinin iyi olacağmı söyledi. Arseven de Türkiye'nin insan haklan konusunda yalnızca uygulamada eksikliklerinin bulunduğunu savundu. Özçelh-lş'ten açıklama • Istanbul Haber Servisi - Özçelık-lş Sendikası'ndan yapılan açıklamada, Parsat Piston Fabrikası'nda çalışan 95 işçinin sözleşme görüşmelennın ardından kriz bahanesiyle işten atıldığı, 26 Ocak'ta ise 3 işyeri temsilcısinin daha işten atıldığı bildirildi. Işten çıkarmalann ardından kalan ışçüere zorla fazla mesai yapnnldığının belırtıldiğı açıklamada, "Bu yasadışı uygulamalann nedeni, sendikal örgütlülüğü yok etmektir" denildi.