Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 ŞUBAT 2002 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Bilim adamı son yolculuğuna Afyon'daki sarsıntıdan hemen sonra çıktı
Prof. Dr. Barka depremle uğurlandı
İstanbnl Haber Servisi - ÎTÜ
Avrasya Yerbüimleri Enstitüsü
ve MadeoFakühesi Oğretim Üye-
si Prof. Dr. AykırtBarka, yakın-
lannın, ögrencilerinin, çalışma
arkadaşlannın alkışlan arasında
son yolculuğuna uğurlandı. Bar-
ka, son yolculuğuna, Afyon'da-
ki depremin hemen sonrasında
çıktı. Prof. Dr. NadGörür, "En
azmdan onun ölflmü depremle
ilgfli bir raesaj olsun" dedı.
Beyin damarlanndaki tıkaruk-
hk nedemyle 23 gündür Marma-
ra Üniversitesi Tıp Fakültesi Has-
tanesi'nde sürdürdüğü yaşam mü-
cadelesine yenik düşen Barka için
ilk tören tTÜ Taşkışla Kampu-
su'nda düzenlendi. Barka, Teşvi-
kiye Camii'nde öğleyin kılınan
cenaze namazmın ardından Zin-
cirlikuyu Mezarhğı'nda toprağa
verildi.
İTÜ TaşkışlabinasındaJd tören-
de konuşan tTÜ Rektörü Prof. Dr.
Gfilsün Sağtamer, Barka'nın 17
Ağustos ve 12 Kasun depremle-
rinden sonraki çahşmalan sayesin-
de halka rnal olduğunu söyledi.
Sağlamer, Barka'nın 1997 yılın-
da, 1999 Adapazan depremini
tahmin ettiğini anunsath. İTÜ
Maden Fakültesi Dekant Prof. Dr.
Yücd Yümaz da Prof. Dr. Bar-
ka"nın en olgun ve üretken çağın- Aykut Barka için ÎTÜ ve Teşvikiye Camii'nde düzenlenen tö-
da dûnyadan aynldığını belirtti. renlereshasetve bilim dümasındançoksa>Kİakişikanldı.
UYARMISTI
İstanbul Haber Servisi -
Prof. Dr. Aykut Barka,
NTVye verdiğı bir demeç-
te, deprem riskinin yalnız-
ca Marmara Denizi'nde de-
ğü, Türkiye "nin her yeri için
söz konusu olduğunu söy-
lerken "Söz konusu deprem-
selHk Afyon ve yöresi içinde
geçerti. Ancak buradaki bü-
yüklüğü 6.9'u geçmez" de-
miştı. Barka bölgeye ihşkın
olarak şöyle konuşuyordu:
- Yaşanan depremin ardın-
dan artan aktiviteler sürek-
ti gözlemtenmeüdir. Bu gö-
rev debflbn adamlannadüş-
mektedir." Aralannda Bar-
ka'nın da bulunduğu İstan-
bul Teknık Üniversite-
si'nden öğretim üyeleri, 22
Mart 2001 tarihınde Bolva-
din'de meydana gelen dep-
remle ilgilı olarak Afyon'un
güneydoğusundan uzanan
kuzeybatı doğrultulu Sul-
tandağ fayı ve Dinar-Bol-
vadin arasında uzanan ku-
zeydoğu doğrultulu Dınar
fayuıa dikkat çekmişti.
Afyon dün sabah 6.0 büyüklüğündeki depremle sallandu 45 kişi öldü> 2009
eyakın yaralı var
Felaket kendinihatırlattıAFYON (Cumhuriyet - Afyon, dün sabah saat 09.11 'de
merkezi Sultandağı olan 6.0 büyüklüğündeki depremle
sarsıldı. Burdur, Isparta, Uşak Ankara. Konya,
Eskişehir, Kocaeli, Sakarya ve îstanbul'da da hissedilen
deprem, ilk belirlemelere göre, 45 kişinın yaşamını
yitirmesine, 150'den fazla kişinin yaralanmasına neden
oldu. Yaklaşık 200 bina çöktü.
1 Ekım 1995te Dinar. 15 Arahk 2000'de Sultandağı ve
son olarak 22 Mart 2001'de Bolvadin merkezli
depremleri yaşayan Afyonlular dün saat 09.11 "de 6.0
büyülüğündeki depremle aynı korkuyu yaşadılar.
Hemen ardından gelen 5 büyüklüğündeki ıkınci bir
sarsıntı kentte panıği arttırdı. 2.9 ıle 3.1 arasuıda
değişen 60 artçı sarsmtı meydana gelirken belediye
araçlanndan artçı depremlerin devam edeceği
gerekçesiyle evlere girilmemesi yönünde anonslar
yapıldı. Yetkıliler, sulann kaynatılarak içilmesi
yönünde uyarılarda bulundular. Belediye Başkanhğı
bünyesinde bir kriz merkezi oluşturuldu. Geceyi eksi 4
dereceye varan soğuk havada geçiren yurttaşlardan
Kızılay çadırı alamayanlar hasarsız okullara
yerleştirildi. Valılik yurttaşlara sıcak yemek servisi
yaptı. Sultandağı'ndan ankesörlü telefonlar ücretsiz
kullaıuma açıldı. SSK'nin Ankara, Eskişehir-Bozüyük,
Uşak, Isparta, Kütahya ve Denizli hastanelerindeki
izinlerkaldınldı. Afyon merkez, Bolvadin, Çay,
Çobanlar ve Sultandağı'nda okullar 5 gün tatil edildi.
Afyon merkezde Anadolu Öğretmen Lisesi'nin
pansiyonu büyük hasar görürken 174 öğrenci Fen
Lisesi ile Milli Piyango Anadolu Lisesi'nin
pansıyonlanna yerleştirildi. Depremde en çok zarar
Sultandağı ilçesinde meydana geldi. Kuzeyinde 30
kilometrelik fay çatlağı oluşan ilçenın merkezınde 18,
Yeşilçiftlik Eber'de 15, Yakasenek'te 2, Deresenek'te de
1 kişi olmak üzere toplam 36 kişi yaşamını yitirdi.
Yapılan çalışmalar sonucunda 3 kath evin enkazından
Habibe Gül yaralı, kimliği belirlenemeyen 1 erkek ise
ölü olarak çücanldı. Afyon ve Ankara sivil savunma
ekiplerinin yaklaşık 7 saat süren çahşması sonrası
enkazdan çıkanlan Gül, hastaneye kaldınlırken yolda
öldü. Sultandağı Selçuk Mahallesi'ndeki enkazdan
Hüseyin Şeker'in cesedine ise 10 saat sonra ulaşıldı.
Çay ilçesinde ise 5 kişi yaşamını
yitirirken 51 kişi de yaralandı. İlçedeki
Küçük Sanayi Sitesi ile Belediye
Konutlan yerle bir oldu. Yeşilçiftlik
beldesinde deprem nedeniyle yangın
meydana geldı. İlçedeki bir köprünün
yıkılması Afyon- Konya arasmda ulaşım
sağlanamamasına neden oldu. 60 kişinin
yaralandığı Bolvadin ilçesinde de 112
Acil binası, Organize Sanayi Bölgesi'nde
300'e yakın dükkân hasar gördü.
Çobanlar ilçesinde de 2 kişi yaşamını
yitirdi. Konya ile çe\Tesinde de
hissedilen deprem sırasında Akşehir
ilçesinde kalp krızi geçiren Nihat Sağ
(65), kaldınldığı Akşehir Devlet
Hastanesi'nde yaşamını yitirdi.
Depremin ardından yurdun dört bir yanından kurtarma ekipieri bölgeye
hareket etti. 17 Ağustos depretninde de kurtarma çahşmalanna kanlan Af-
yon Açık CezaevTnde kalan hükümlülerve personel yine işbaşındaydı. Bö^
geye ilk yardım etini uzatanlardan biri de Marmara depreminin merkez üs-
süGökükoldu. Gökük EsnafOdalan Birtiğj'ne bağta 25 kişiden oluşanara-
ma- kurtarma birtiğL, ambulans ve uzman ekiple birtikte çok sayıda tıbbi
malzemeyi bölgeye ulaştirdı. Sakarya N'aliliği bünyesindeki 30 kişib'kekip de
bölgede çalışmalara başiadL Eskişehir. Denizli. Konya, Bursa. Izmir ve Di-
varbakır'dan da çok sayıda aranıa-kurtarnıa ve sağlık ekip bölge\e ulaşo.
Afyon YalisiAhmet Özyurt, acil olarak pet şişe içnıe suvıına,jeneratöre, bat-
taniyeye, çadır ve kataİitik sobaya gereksinimleri buhınduğunu belirtti.
HABER VE İZLENÎMLER: ÇAN HACIOĞLU,
POLAT YTLMAZ, KEREM GEZER, FOTOGRAFLAR: AA
Başka yeri
tetiklemez
İstanbul Haber Servisi -
Boğaziçi Üniversitesi (BÜ)
Kandilli Rasathanesi ve
Deprem Araşhrma Enstitü-
j ü Müdürü Prof. Dr. Ahmet
Mete Işıkara, "Sultandağı
merkezli depremin başka
bir yeri tetiklemesi müm-
kün değildir" dedi.
Kandilli Rasathanesi'nde
basuı toplantısı düzenleyen
Işıkara, Afyon'da yaşanan
şiddetli depremin "Sultan-
dağıdepremi" olarak adlan-
dınlacağını belirtti. Depre-
min, Sultandağı fayına çok
yakın bir yerde olduğunu
anımsatan Işıkara, "Bu yö-
rede daha önce de deprem-
ler olmuştu. Bu depremde
ana şokta Kırca, Dörtköy,
Yakasenek ve Gediz parça-
smın yırökhğı anlaşümak-
tadır." diye konuştu.
Işıkara, Sultandağlan fay
sistemininüretebileceği dep-
remlerin büyüklüklerinin
6.0-6.5 arasmda kalma ola-
sıhğının güçlü olduğunu di-
le getirerek "Bugünkü (dün-
kü) depremdeyer yırtılmış-
ür. Doiayısiyla burada Baü
Anadolu ile farkh bir sistem
söz konusudur" dedi.
"Ana şok ileartçışokuniç
içe girmesinin" ne anlama
geldiğinin sorulması üzeri-
ne Işıkara, Sultandağı dep-
remi sırasında İznik'te bu-
lunduğunu ve depremi his-
sertığini belirterek, art arda
2 sallantı olduğunu ve bu
sallantılann "birbirininiçi-
ne girdiğini'' kaydetti. Prof.
Dr. Işıkara, bırincinin ana
şok, ikincinin ise çok bü-
yük olmayan bir şok oldu-
ğunu ifade ederek. saat
11.26'da meydana gelen 5.3
büyüklüğündeki artçı şokun
da ana şokun en büyük art-
çısı olduğunu söyledi.
Başbakan Ecevit haberi alınca helikopterle deprem bölgesinegiderek incelemelerde bulundu
Ankara bu sefer hızlı davrandıANKAR\(CumhurtjetBürosu)-Yaşanan
büyük depremlerin ardından gelen acılardan
ders alan Ankara, Afyon'da yaşanan depremin
ardmdan bu kez daha hızlı hareket etti.
Başbakan Bülent Ecevit, deprem haberini
aldıktan hemen sonra Başbakanlık'a gelerek
son durum ve acil ihtiyaçlar konusunda bilgi
aldı. Daha sonra helikopterle deprem bölgesine
hareket eden Ecevit, deprem bölgesinde
incelemelerde bulundu. Ecevit akşam
saatlerinde Ankara'ya dönüşte Esenboğa
Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, çok ağır
bir deprem yaşandığmı, özellikle Eber'in
yeni baştan inşasının gerektiğini söyledi.
Bayındırlık ve İskân Bakanı Abdülkadir
Akcan, Çalışma ve Sosyal Gü\ enlik Bakanı
Yaşar Okuyan ve Sağlık Bakanı Osman
Durmuş'un da aralannda bulunduğu çok
sayıda bakan deprem bölgesine gitti.
Kendisi de Afyonlu olan Çumhurbaşkam
Ahmet Necdet Sezer, depremin hisedildiği
illerin valilennden telefonla bilgi alırken
ulusa hitaben yayımladığı mesajda yaşarrunı
kaybeden yurttaşlar için başsağlığı,
yaralananlar için de acil şifalar diledi.
Kızılay, ilk aşamada Afyon Bölge
Deposu'ndan sevk edilen 35 çadır ve 950
battaniyeden oluşan yardım malzemesini
gönderdi. Öğle saatlerinde Ankara'dan hareket
eden yardım TTR'lan ise Afyon'un Bolvadin,
Çay ve Çobanlar ilçelerine 2 bın 50 çadır, 6
bin battaniye, 1000 çadu-, 1 mobil ve 5 seyyar
mutfaktan oluşan yardım malzemelerini
gönderdi. Sağhk Bakanlığı da Bolvadin Devlet
Hastanesi'nin hasar görmesi nedeniyle
Ankara'dan tıbbi aletlerle donanımlı TIR
hastanesini bölgeye gönderdi.
Dışişleri Bakanlığı, yurtdışıylahaberleşme
ve bağlantılann koordinasyonu için bir kriz
merkezi oluştururken dışandan ilk yardım
önerisinin komşu Yunan'stan'dan geldiği
öğrenildi. Depremin hemen ardından
bakanlıkla temas kuran Yunanistan'ın Ankara
Büyükelçisi Yannis Korantis, ülkesinın yardım
önerisini iletti.
TBMM Başkanı Ömer tzgi, Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısı MesutYümaz. Devlet
Bakanı ve Başbakan Yanmcısı Deviet Bahçeti.
yaşanan deprem felaketinin ardmdan taziye
mesajı yayimladılar.
Deprem karanlığın bastırmasıyla soğuk yüzünü gösterdi
Yardmüarda eşgüdüm
İLHANTAŞCI
AFYON -Merkez üssü Af-
yon Sultandağı olarak açıkla-
nan 6.0 büyüklüğündeki dep-
rem, karanlığın bastırmasıy-
la soğuk yüzünü gösterdi.
Arama kurtarma ve gıda yar-
dımlan bölgeye kısa sürede
ulaşnnldı. Ancak. çahşmalar
Sultandağı'nda yoğunlaştı-
ğından, 'asıl' hasar gören böl-
gelere akşam geç saatlere ka-
dar yardırn ulaştınlamadı. Kı-
şuı şiddetli yaşandığı bölge-
de çadır, battaniye ve gıda
yardımında eşgüdüm sağlana-
madı.
Bolvadin'de yapılarda cid-
di hasarlar meydana gelmez-
ken yurttaşlar günü sokaklar-
da geçirdi. Kimi yurttaşlar
otobüslerin altına yataklar
yerleştirip buralarda korun-
maya çalışırken kimileri de
kendi imkânlanyla derme çat-
ma çadırlar kurdular. Çöp bi-
donlannda yakılan ateş çev-
resinde yurttaşlar soğuğu kır-
maya çahştılar. Çay üçesinde
yurttaşlar, Kızılay'm dağıttı-
ğı çaduian kurmaya çalışır-
ken bir yandan da Ankara'ya
seslerini duyurma uğraşı içe-
risindelerdi.
Büyük bir kısmı yıkılan sa-
nayi sitesi esnaflanndan >Wı-
met Usta, kendilerine yardım
ulaştınlamamasının nedeninin
politik olduğunu düşünüyor.
u
adanu olanın çadın da, her
şeyi de önce aknğmı" ve bu-
nun hep bu şekilde de\am et-
tiğini söylüyor.
Sultandağı'nda Kızılay'm
çadır kurma çalışmalan sürer-
ken çevrebelde ve kasaba be-
lediye başkanlan da "her za-
manki koordinasyonsuzluk'"
nedeniyle kızgmdı. Çay ilçe-
sine bağlı Eber'e Türk Tele-
kom çahşmalan dışında "dev-
let elinin uzanmamasr dep-
remin açtığı yaralan daha da
derinleştirdi. Eber'de gece geç
saatlerde birçok evdeki yan-
gm sürüyordu.
GEÇMİŞTEN
GELECEĞE
ORHANERİNÇ
Muhterem Muhbir
VatandaşL.
Anı türünün edebiyatımıza katılmasının yüz yılı
aşan bir geçmişi vardır denebılir.
Bu tür de, roman gibi gazetecilerin kalemiyle ya-
şama geçırilmiştir.
Geçirilmiştır ama, aynı zamanda pdıtikacı hatta sad-
razam olan yazarların elinde (hoşgörülü davranalım)
biraz da amacından saptırılmıştır.
ilk anılan okuduğumuzda görürüz kı tarihe katkı-
da bulunmak yerine "kendisinı ballandıra ballandı-
ra övmek, rakiplerinı ise yererek yerin dibine sok-
mak" niyeti ağır basar.
"Istısnalar kaideyi bozmaz" dercesine zaman za-
man nesnel kalmayı başaran yazaıiarın anılannı da
okuduğumuz olur. Ama, neyin nasıl anlatıldığını öğ-
renmek için sayfaları çevirip bitirmeden karara vara-
mazsınız.
• • •
Kemal Tahir "Yorgun Savaşçı" romanıyla 1968 yı-
lı Yunus Nadi ödülü'nü aldığında Istıhbarat Şefi'ydim.
Geleneksel röportajı yapma görevı bana verilmış-
ti. Kemal Tahir'ın Suadiyedeki evıne gidip konuştum.
30 Hazıran 1968 günü "Yorgun Savaşçı yıne sa-
vaşına devam edıyor" başlığıyla çıkan röportajın son
bolümü şöyleydi:
"Hafifçe dökülmüş kırsaçlı, ara sıra gözlük kulla-
nan, orta boylu sanatçıya son sonımuzu yöneltiyo-
ruz. 'Sız de bir sanatçı olarak bir savaşın içindesi-
niz.. kendintzı yorgun htssediyor musunuz?'..."
Gülerek "Evet" diyor. "ama Yorgun Savaşçı 'nın ki-
şilerinden Cehennem Yüzbaşı gibi savaşa devam edi-
yorum."
"Yorgun Savaşçı "nın geleceğınin "Cehennem Yüz-
başı" yüzünden tartışma konusu olacağını nereden
bilebilırdim ki... Ama gorevim denileni aktarmaktı.
Roman adını bir kez daha duyurunca, romanın ge-
ri alandaki kahramanlanndan Yüzbaşı Selahattin'in
oglu, babasına haksızlık edıldiğine ınanarak llhan Sel-
çuk'u arar. Babasının sekız kalın deftere yazdığı anı-
lan da getırir. llhan Selçuk da görür ki Yüzbaşı Sela-
hattin'in yaptıkları Cehennem Yüzbaşı'ya mal edil-
miş. Oturur 3 Ağustos 1979 günlü Pencere'de "Yor-
gun Savaşçı ve 7V." başlıklı yazısını yazar.
"Denebitır ki:
- Romancı bu. istediğinı yazar..
Doğrudur, ancak bir romancı Izmir'in işgalinde
düşmana ilk kurşunu sıkan Osman Nevres'/n yeri-
ne uyduruk bir kişiyi koyabilır mi? 19 Mayıs 'ta Sam-
sun 'a Mustafa Kemal Paşa yerine bir başkasını çı-
karabilırmi? Bunun gibi Atatürk'te telgraf başında
gizlice anlaştıktan sonra Kolordu Kumandanı Yusuf
ızzet Paşa'y/ Mustafa Kemal'in emriyle Ankara'ya
postalayan Yüzbaşı Selabattin'i biryana itip 'Bu işi
Yüzbaşı Cemil yapmıştır' diye düşsel bir öykü oluş-
turabilir mi?
Romancı böyle yaparsa günahı vebali boynuna,
isteyen roman alır, okur, beğenir...
Ama devletin TV'sinde onbeş mifyon kişiye tarih-
selyalan söylenemez. Çünkü ulusal tarihimizin ger-
çeklerini (hem de somut gerçeklerinij saptırmak hak-
kı TRT'nin özerkliğinde yoktur.
'Yorgun Savaşçı' romanı, yakın tarihimizle biraz il-
gilenmiş olanlann ilk bakışta görebilecekleri kaba nes-
nel yanlışlarla dolu biryapıttır.
•
8u romandan TV dizisi çıkarmak için iki yol var
Ya kitaptaki somut tanhsel yanlışlar düzeltilecek (ki
o zaman ortada Kemal Tahir'in yapıtı kalmayacak)
ya da Türk halkına beyaz camdan yalan söylenecek...
Ikisi de çıkmaz sokak,"
•••
Ünlü yönetmen Halit Refiğ'in hayattnı anlatan ki-
tabın yayımlanması, konuyu yenıden gündeme ge-
tirdi. Gazetede yer alan bölümierin başlığı da çarpı-
cıydı: "Yorgun Savaşçı filmini llhan Selçuk ihbar et-
ti".
"Muhterem Muhbir Vatandaş" kavramının sıkıyö-
netim döneminde kaldığını sanıyorduk. ama yanılmı-
şız. Gazetecılik görevıni yerine getirmenin tanımını
"muhbırlik" ıle eşdeğerde tutarsak yanmışız demek-
tır.
Haberden yola çıkarak eski kesiklerı taradım. Ve
gördüm ki Halit Refiğ'in söyleşilerinde adları geçen
üç ünlü yazar ile bir sendika affa uğramış. ortada ka-
la kala ilhan Selçuk kalmış.
Oysa değerli meslektaşım Arda Uskan'ın yazısı-
nı (Nokta Dergisi/28 Kasım-4 Aralık 1983) okumuş
olsalardı "Yakılan Filmin öy^üsü"nün gerçeğini ög-
renebilirlerdı.
Anı geleneğimız anlaşılan böyle bir yönteme sıcak
baktırmıyor.
oerincca cumhuriyet.com.tr.
Bakanlar deprem bölgesinde
Akcan: Veli Göçer
her yerde var
Haber Merkezi - Af-
yon Sultandağı merkez-
li 6.0 büyüklüğündeki
yer sarsıntısıyla ortaya
çıkan onlarca ölü ve
yüzlerce yaralı "dep-
rem gerçeğhie yaşama-
mızgerektiğini'' bir kez
daha ortaya koyarken
deprem bölgesinde in-
celemelerde bulunan
bakanlar verdikleri de-
meçlerle "Neden önce-
den önlem ahnmadı"
sorusunu gündeme ge-
tirdiler.
Baymdu'lık ve İskân
Bakanı Abdülkadir Ak-
can, yanlış yapılaşma-
nın Afyon'u \urdugu-
nu belirterek "VeH Gö-
çer her yerde var" diye
konuştu.
Devlet Bakanı Reşat
Doğru, Sağlık Bakanı
Osman Dunmış ve be-
raberlerindeki millet-
vekilleri, Çay Organize
Sanayi Bölgesi'nde in-
celemelerde bulundu-
lar.
Çevre Bakanı Fevzi
Aytekin de deprem so-
nucu 30 işyeıinin tama-
men yıkıldığı Çay Sa-
nayi Sitesi ile yüalan
bazı binalann alm^on
zemin üzerine inşa edil-
dığini belirterek "Alüv-
yonzemin üzerine bina
yapıhrsa bugibidurum-
larbaşınuzagelir'' diye
konuştu.
Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Yaşar
Okuyan ise 6.0 büyük-
lüğündeki depremde
fazla can kaybı olma-
masının da sevindirici
olduğunu dile getirdi.