Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 ŞUBAT 2002 PAZARTESİ
HABERLER
Sanık polisin Izmir Bornova'da alınan ifadesi 49 günde Manisa'daki mahkemeye gelmedi
ManisadavasızamanaşımınagidiyorSERDAKKIZIK
İZMİR - Manisalı gençlere işkence
yapmakla suçlanan polislerin yıllardır sü-
ren yargılanmasında zamanaşımı sının-
na yaklaşılıyor. Manısa'ya sadece 35 kı-
lometre uzaklıktaki Bomova'da görev ya-
pan sarak polis memurunun Bornova As-
liye Ceza Mahkemesi'nde alınan ifade-
si. ManisaAğırCezaMahkemesi'nde49
gün sonra yapılan duruşmaya gelmedi.
Mahkeme gecikmenin doğrulanması du-
rumunda sorumlular hakkında suç du-
yurusunda bulunulmasını kararlaştırdı.
Türkiye kamuoyunun yakından izle-
diği ve 7. yılına giren yargılamada "za-
manaşnnı" olgusu gûndeme geldi. Bu sü-
reç içinde Manisa Ağır Ceza Mahkeme-
si, sanık polisler hakkında önce beraat
karan vermiş, bu beraat karan Yargıtay
8. Ceza Dairesi tarafindan işkence suçu
sabit görülerek bozulmuştu. Mahkeme
beraat karannda ısrar edince Yargıtay
Ceza Genel Kurulu'nda yapılan incele-
me sonunda. mahkeme karan aynı gerek-
çeyle yeniden bozuldu.
Yeniden başlayan yargılamanın 15 Ka-
Manisata gençlere işkence yapüğı iddia ediien polislerin ifadekri geciktL Mahkeme, gecikmenin doğrulanması
durumunda sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulmasını kararlaşürdı.
sım 2000 tarihli duruşmasında sanıklar,
TCY'nin 243. maddesi uyannca 60 ay-
dan 130 aya kadar değişen hapis ceza-
lanna çarptınldılar. Bu karar. sanık ve-
killerine u
s»Tinmaiçinsüre>erilmeme-
si" gerekçesiyle, usul açısından Yargıtay
8. Ceza Dairesi'nce sanıklar lehine bo-
zuldu. Yeniden başlayan yargılamaya
ilişkin olarak 23 Ocak" 2001 tanhli du-
ruşmaya müdahil olarak katılan Manisa
Barosu Başkanı Serhan Ozbek davanın
zamanaşımına sürüklendiğine dikkat
çekti. Özbek, aynı zamanda sanıklardan
Bornova'da görev yapan polis memuru
EnginErdoğan'ın ifadesinin 4.12.2001
tarihinde Bornova Asliye Ceza Mahke-
mesi tarafindan alındığının belgelendi-
ğini. bu ifadenin aradan geçen 49 güne
karşın mahkemeye ulaşmamasımnanlam-
lı olduğunu da vurguladı. Bunun üzeri-
ne mahkeme bu savın doğru olması ha-
linde sorumlular hakkında suç duyuru-
sunda bulunulmasına karar verdi.
Özbek, gelişmelerin ardından zama-
naşımı sürecine bır kez daha dikkatleri
çektiklerini belirterek şu görüşleri dile ge-
tirdi:
"Yargrtay'ın son bozma kararuun ar-
dından 6 ay geçmiştir. Bu davada sonuç
ne olursa olsun yargılamamn bitirilmesi
Türkiye'de adalete duvulacak gmen açı-
sından son derecede önemlidir. Zama-
naşımı gibi bir sonuç. hem insanlanmız
hem de ülkemizin savgınüğı açısından
son derecedeckkli ohımsuziukyaratacak-
tir. Bir sanık polisin ifadesinin bir yıl bo-
yunca alınamadığı süreçler vaşandı.
Bunlaria ilgili suç duyumlaruıda bu-
lunuldu. Son olarak Yargıtay 'ın bozma-
susavunma hakkının kullanıiması açtsuı-
dan sanıidarlehine bir bozmadır. Ancak
bu bozma, usul hükümleri uyannca bir
bozmadır. Bu bozma karannuı üsriin-
den 6a> geçmesine karşın asünda usul ka-
nuna göre sanık lehine bozmalaıia ilgili
olarak ahnmasına gerek olmman tali-
mat ve dogrudan ifadelerlezaten kıymet-
K olan zaman vitirümektedir.'"
İşkence davasının seyir defteri
4-5 Haziran 1996- Manisa C. Savcılığı gençlerin
soruşturrnasını yürüten 10 polis hakkında TCY'nin
243. maddesi uyannca dava açar.
24 Haziran 1996 - Manisa Ağır Ceza Mahkeme-
si'nde polislere açılan davanın ilk duruşması yapı-
lır. "DosyaAdaletBakanhğı'ndabulunduğundan''
duruşma ertelenir.
21 Ağustos 1996 - Adalet Bakanlığı davanın Ma-
nısa'da görülmesine karar vermiştir. Hazır bulu-
nan sanıklann, müştekilenn ve tanıklann önemli bir
Tasmının ifadeteri alınır.
6 Kasun 1996 - Diğer sanıklar gelerek ifadeleri-
ni verirler.
25 Arahk 1996 - DGM'de tahliyelerine karar ve-
rilen 2 mağdur-müşteki ifade verir.
03 Şubat 1997 - Bir mağdur. müşteki v e Manisa
Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nde
görevli 6 kişi tanık olarak dinlenir.
30 Nisan 1997 - Sanıklann hiçbiri gelmemiştir.
4 Haziran 1997 - Sanıklardan gelen olmamıştır.
Fotokopisi gönderilmiş belge asıllannın gönde-ril-
mesinin ve kimlik belirtmeksizin gönderilen sanık
fotoğraflannın kimliklerinin belırtilmesinin isten-
mesine karar verilir.
16 Temmuz 1997- Sanıklardan gelen olmamış-
tır. magduriann duruşmaya celbi ile sanıklann fo-
toğraflan üzerindenteşhis yaptmlmasına karar ve-
rilir.
3 Eyhıl 1997 - Sanıklar gelmemiştir. Sanıklann
hazır bulundurularak teşhis yaptmlmasına karar
verilir.
22 Ekim 1997- Emniyet müdürlüğünden gelen
yazıda sanıklardan ikisinin tayin olduklan için gön-
derilmediği. diğer sanıklann duruşma gününde ha-
zır edilecekleri bildirilmışse de sanıklardan gelen
olmamıştır.
19 Kasun 1997 - Sanıklardan gelen olmamıştır.
Fotoğraflann kimlik tasdıkleri ve diğer eksiklikle-
rinin giderilmemiş olduğu görüldüğünden eksik-
liklerin giderilmesine karar verilir. Duruşmaya ge-
len mağdurlara bir dahaki duruşmaya da gelmele-
ri konusunda ihtarat yapılır, gelmeyenlere tebligat
yapılmasına karar verilir.
23 Arahk 1997 - Sanıklardan gelen olmamıştır.
Magduriann fotoğraftan teşhisleri işlemlerine baş-
lanır.
21 Ocak 1998 - Sanıklar gelmemiştir. Teşhise de-
vam edilir ve müdahiller son sözlerini sunarlar.
23 Şubat 1998 - Sanıklann tamamı duruşmaya ka-
tılır. Iddia makamı esas hakkındaki mütalaasında,
-8sam^nTCY'nin 245. maddesi uyanncacezalan-
dmhnalanna karar verflmes" isteminde bulunur.
11 Mart 1998 - Sanıklardan yedisi duruşmaya ka-
ühr. Mahkeme sanıklann isnat ediien suçlan işle-
diği hususunda mahkûmiyetlerine yeterli her türlü
şüpheden uzak kesin ve inandıncı deliller elde edi-
lemediği gerekçesiyle beraat karan verir.
18 Mart 1998 - Yerel mahkeme karan iddia ma-
kamınca TCY'nin 245. maddesinin tatbiki gerek-
tiği dûşüncesiyle. müdahil vekillerince de TC Y"nin
243. maddesinin tatbiki gerektiğı dûşüncesiyle ay-
n ayn temyiz edilir.
12 Ekün 1998 - Yargıtay 8. Ceza Dairesi sanık-
lann TCY'nin 243. maddesi uyannca mağdurla-
ra karşı işkence yapmak suçunu işledikleri husu-
sunun delillerle sabit olmasına karşın sanıklann
beraatlanna karar verilmesi nedeniyle Manisa
Ağır Ceza Mahkemesi karan hakkında bozma ka-
ran verir.
24 Arahk 1998 - Manisa Ağır Ceza Mahkeme-
si'nde polislere karşı açılan davanın Yargıtay "ın ka-
ran bozmasından sonraki ilk duruşmasında baş-
ka yere tayin ediien 3 sanığın ifadesinin alınma-
sının beklenmesine karar verilir.
27 Ocak 1999 - Talimat cevaplan getir. Mahke-
me oybirliği ile yeniden beraat karan verir.
2 Şubat 1999 - Beraat karan Yargıtay Ceza Ge-
nel Kurulu'na gönderilmek üzere temyiz edilir.
15 Haziran 1999 - Yargıtay Ceza Genel Kuru-
lu. Yargıtay 8. Ceza Dairesi karan doğrultusunda.
leri ise Yargıtay Ceza Genel Kurulu karanrun usu-
le aykın olduğunu. anayasaya aykınlık ıddialannın
bulunduğunu belırterek yargılamanın durdurulma-
sına karar verilmesini talep ederler. Duruşma erte-
lenir.
7 Şubat 2000- Sanıklardan beşi duruşmaya kau-
lır. biri için yazılan talimatın cevabı gelir, biri için
yazılan talımal ise adreste bulunmaması nedeniy-
le iade edilir. Cumhuriyet savcısı, sanık vekilleri-
nin Yargıtay Kanunu'nun anayasaya aykınlığı yö-
nündelaiddialarınffl reddine, YargıtayCeza Gend
Kurulu kararma iştirak eden 8. Ceza Dairesi'nin baş-
kan ve üyelerinin katılımı konusundaki itirazla il-
gili kararmerciinin Yargıtay Ceza Genel Kurulu ol-
ması nedeniyle dosyanın Yargıtay C. Başsavcılı-
ğı'na gönderilmesine karar verilmesini talep eder.
• 7. yılına giren yargılama sürecinde Manisa Ağır Ceza Mahkemesi, sanık polisler
hakkında önce beraat karan vermiş, bu karar Yargıtay 8. Ceza Dairesi tarafindan
bozulmuştu. Mahkeme karannda ısrar edince Yargıtay karan yeniden bozdu. Yeniden
başlayan yargılamanın 15 Kasım 2000 tarihli duruşmasında sanıklar, çeşitli hapis
cezalanna çarptınldılar. Bu karar,Yargıtay tarafindan sanıklar lehine bozuldu.
Manisa Ağır Ceza Mahkemesi'nin direnme kara-
nnıbozar.
20 Haziran 1999 - tstanbul Milletvekili AB Ara-
baa'nın tçişleri Bakanı'na yöneltmiş olduğu 'Genç-
lere işkence uyguladıklan betirfenen polis memur-
lanhakkındaherhangibiridarisoruşturmayapıl-
mış mıoV sorusuna. tçişleri Bakanı Saadettm Tan-
tan'ın verdiği yanıttan, Manisa tl Polis Disiplin
Kurulu'nun sanık 10 polis memuru hakkında "ce-
za tayinine mahal obnadığına1
' karan verdiği arüa-
şılır.
28 Arahk 1999 - Yargıtay Ceza Genel Kurulu
bozmasından sonraki ilk duruşmaya sanıklardan iki-
si, sanık avukatlan, müdahiller ve vekilleri katılır-
lar. Müdahiller bozmaya uyulmasını. sanık vekil-
28Mart2000 - Sanıklardan dördü duruşmaya ka-
ülır, iki sanık için yazılan talimatın cevabı gelir. Ön-
ceki duruşmada bulunamayan adresin incelenme-
si için cumhuriyet savcılığına yazılan yazının ce-
vabı gelmez. Bir başka sanıkJa ilgili talimata da ce-
vap gelmemiştir. Sanık vekillerinin anayasaya ay-
kınlık ve dosyanın Yargıtay C. BaşsavcüiğYnagön-
derilmesi taleplerinin reddine karar verilir.
22 Mays 2000 - Sanıklardan gelen olmadığı gi-
bi, iki sanık için yazılan talimatlara da cevap yok-
tur.
19 Temmuz 2000 - tki sanık duruşmaya gelir. Bir
sanık için yazılan talimat cevabı gelmişrir. Müda-
hil vekilleri davanın uzaması nedeniyle, AlHS'nin
6/1 maddesinin ihlali ile ilgili bir dilekçe verirler.
Bu celse 09.11.1999 tarihinden itibaren savunma-
sı tespit edilemeyen ve savunmadan kaçtığı naza-
n itibara alınan bir sanık hakkında CMUK'nin 223
ve 229. maddeleri uyannca tutuklama karan veri-
lir.
19 EyhH 2000 - tçişleri Bakanlığı 'na dilekçe ve-
rilerek "magduriann işkence görmeleri nedeniyle
uğradıklan manevi zarann tazminT istenır.
16Ekim2000- tçişleri Bakanlığı magduriann taz-
minat istemini reddeder.
25Eyia 2000- Dörtsamk dunışmaya gelir. Hak-
kında gryabı tutuklama karan verilen sanığın sa-
vunması halen alınamamıştır ve yerel mahkemeye
yazılan talimatbüa ikmal iade edilmiştir. Bunun üze-
rine "sanıgı duruşmada hazır etmeyen veya bu ko-
nuda ihmal gösteren sorumlular hakkında gereği-
nuıtakdir vctfası içinManisa C. Sa\cıhğı\
ı
asıtası 0e
talimat yeri başsas cıhğına suç duyurusunda bulu-
nulmasına" karar verilir.
15 Kasım 2000 - Sanıklardan üçü duruşmay
r
a ge-
lir. Hakkında gıyabi tutuklama karan venlen sanık-
la ilgili talimat cevabı gelmiştir. Tamamlanan sa-
nık beyanlannın ardından mahkeme. Yargıtay Ce-
za Genel Kurulu'nun bozma karanna uymaya ka-
rar verir. Müdahil vekillerinin esas hakkındaki id-
dialannın ve iddia makamının esas hakkındaki mü-
talaasının alınmasından sonra sanıklann savunma-
lanna geçilir. Sanık vekillerinin sa\Tinma için süre
taleplerinı mahkeme reddeder.
14 Arahk 2000 - Mağdurlara tçişleri Bakanlığı
aleyhine tazminat davalan açılır.
28 Şubat 2001 - Magduriann ikametgâhlannda-
kı ağır ceza mahkemelerinde '•haksE>akalama.gö-
zalona ahna v« yakalama tazminaü" davalan açıl-
mışûr.
2 Mayıs 2001 - Sanıklann temyiz başvurusu
üzerine, Yargıtay 8. Ceza Dairesi, cumhuriyet
savcısının görüşüne dayanarak "savunma hakkı-
nın kKirJanmasT gerekçesiyle karann bozulma-
suıı benımser.
18 Temmuz 2001 - Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nin
bozma karanndan sonra görülmeye başlayan dava-
nın ilk duruşmasında 3 sanık gelir, 15.11.2000 ta-
rihli celsede davadan çekildiklerini bildiren vekil-
lerden ikisinin beyanı alınır. Gelmeyen sanıklar ile
dışandaki sanıklara yazılan talimatlann beklenme-
sine karar verilir. Müdahil vekilleri "bu davadan
sonuç alacaldan umudunu >iurdiklerini" belirterek
duruşmalara katılmayacaklannı beyan ederler.
29 Ağustos 2001 - Sanıklardan ikisi gelmiş, ön-
ceki duruşmaya kaölan sanık vekillerine 15.11.2000
tarihli celsede davadan çekıldığını beyan eden bir
vekil daha katılmışur.
10Eknn2001- Sanıklardan dördü duruşmaya ka-
tılmış, üç sanıkla ilgili talimatın cevabı gelmiştir.
21 Kasım2001- Üç sanık duruşmaya katılmış. bir
sanıkla ilgili talimatın cevabı gelmiş, bir sanıkla il-
gili talimatın beklenmesine karar verilerek duruş-
ma ertelenmişrir.
23Ocak2002- Mahkeme sanık EnginErdoğan'ın
talımatla istenen ifadesiyle ilgili olarak avukat Ser-
han Ozbek'in gecikme sa\lannın araşhnlmasına.
çıkan sonuca göre ilgililer hakkında suç duyuru-
sunda bulunulmasına karar verir.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected]
Pazar günü çok satan bir gazete-
nin sür manşetindeki haberin başlığı
şöyleydi: "Benimle evlenecek kız az
kullanılmış olmalı." Sosyete playbo-
yu M. C. "Sen güzel kızlarla olmayı
seviyorum. Bana 'Niye iyi aile kızla-
nyla olmuyorsun' diyenlere şaşıyo-
rum. Benim için öncelikle dış görü-
nüş önemli. Bu durumda bir kıztn
hangi işadamının kızı olduğuna bak-
mam. Evleneceğim kızın bakire olma-
sını isterim. Ya da bah az kullanılmış
olsun."
Sosyete playboyu denen jöleli saç-
iı gencin kendisinin sürekli genç kız-
larla beraber olduktan sonra bakire kız
istemesi ilginç değil mi? Kızların ken-
dince değerini belirlerken "az kulia-
nılmış" olmasını istiyor. Bütün uygar
görünüşüne rağmen ilkel bir erkek
bakış açısı. Türkiye'yi bilenler için pek
şaşırtıcı değil. Kadınlarla ilişkiyi kul-
lanmak" olarak gören bir erkek kafa-
anın modem birdünya kurması müm-
kün olabilir mi? Birlikte dünyayı ve
yaşamı paylaşacağı bir cinsle olan
Dogmatizm, Din ve Cinsellik
ilişkisini, bir malla olan ilişkisiyle aynı
düzeyde gören bir erkek topluluğu
nasıl bir gelecek umudu yaratabilir?
• • •
Buradan başka bır gazete haberi-
ne geçelim. Kütahya Merkez Vaizi
Mustafa Gazal'a Kütahya Belediye
Başkanlığı tarafindan hazırlatılan "Ev-
lilik Rehberi"nüe kadınların kocalan-
nın "meşnj emir ve ısteklenne itaat
etmeleri" öğütleniyor. Kadınlann "ev-
de otunjp yemek ve temizlik gibi ev
işlerinde kocalanna ve çocuklarına
hizmet etmeleri" isteniyor. Kocalan-
nın "izni olmadan yabancıları ziyare-
te, düğün ve eğlence yerierine gitme-
meleri" söyleniyor. Hatta iş daha da
abese götürülüyor ve erkeğin karısı-
na "Sen benden hoşsun" diyecekken
yanlışlıkla, "Sen benden boşsun"de-
mesi halinde, bunun boşanma nede-
ni olacağı bu rehberde yer alıyor.
Kütahya Belediye Başkanı Süley-
man Canan, bu rehberdeki düşün-
celer için neler söylüyor, bir de ona ba-
kalım: "Bu rehberde her devırde, her
medeniyette bütün insanlara hitap
edecek, dünyada istikrahı bir hayat,
ahirette ebedi kurtuluşu temin ede-
cek hükümler koyan, bütün zamana,
mekâna ve her şeye hükmü geçen,
yüce yaratıcının prensiplerini hatıriat-
mak istedik."
"Evlilik Rehben"n\n gazetelerde yer
almasının ardından, burada söylenen
sözlerdüzertilmeye, "Yanlış anlaşıldı,
çarpıtıldı" denilmeye çalışıldı. Devlet
ise bu yayınlar üzerine vaiz hakkında
soruştûrma açtı. Her şey birtiyatro sah-
nesinde sergileniyorgibi. Diyanet Iş-
leri Başkanlığı'nın yayımladığı birçok
kitapta "Evlilik Rehberi"nöek\ fikirte-
rin aynılarını bulabilirsiniz. Hatta da-
ha ileri önerilerle bile karşılaşabilirsi-
niz.
Bütün bu tartışmanın arkasında ya-
tan asıl neden bir düşünce bozuklu-
ğu. Erkek egemen bir kültüre sahip
olan Islam dünyası, kaba bir erkek
bakışını yansıtan metinleri büyük bir
keyifle okuyor.
Dinin kaynaklanndan bu düşünce-
leri derieyip topluyor ve sistemli şe-
kilde kitaplara, broşürlere yansıtıyor.
Içine kapanık bir dünyada, bu ılkel fi-
kirler kadınlara da propaganda edili-
yor ve egemenlik yoluyla kabul ettı-
rilıyor. Bu düşünceler, kadınlann eve
kapandığı, çalışıp iş bulacak olanak-
lara sahip olmadığı hallerde sürüp gı-
diyor. Dünya değişıyor, gelişiyor. Ka-
dınlar da artık çalışma yaşamının içi-
ne giriyorlar. Onlann etkisiyle, bu ko-
nudakı ilket fikirler birer birer gün ışı-
ğına çıkanlıyor. Kütahya'da da olan bu-
dur. Ilkel erkek kafası, kendı egemen-
liğinı sürdürmek için tarihin dennlik-
lerıne dalıp bildiğimiz fikirleri oradan
çıkarıyor. Bu iş için en sağlam daya-
nak da dın. Işi Allah'a bağladığınız an
akan sular duruyor, kımse itıraz ede-
miyor. Ancak, bu ilkel fikirler Türkiye
gibi nispeten gelişmiş bir ülkede gün
ışığına çıkınca, beylerin işleri zoriaşı-
yor. Kütahya'da kendi çevrelerinde
kolayca savunduklan bu köhne dü-
şünceleri açıkta savunmalan o kadar
kolayolmuyor. Budefa, "Bizöylede-
mek istemedik" diyerek inandıncı ol-
mayan bir yola sapıyoriar.
•••
Yüzlerce yıl önceki erkek egemen-
liğinden kalma düşüncelerle bugünü
savunmak olanaksız. Halbuki bakın
playboy M. C'ye, o yeni bir dille aynı
şeyleri savunuyor. Bakirelikse bakire-
lik, erkek egemenliğiyse erkek ege-
menliği, hepsı onda var. Üstelik saç-
lan da jöleli. Daha inandıncı. "Evlilik
Rehberi"n'\ yazarken bir de ona da-
nışsalardı. Kimse M. C'ye kızmadı.
Çünkü ılkelliği günümüze uyarladı,
bakirelikte çakılıp kalmayıp "az kulla-
nılmışı" da kabul edebilecegini söy-
ledi. Ne dersiniz?
20009
Lt YILLARDA
ERDAL ATABEK
Yaşamımızın
Anlamı Nedir?
SevgUi arkadaşım Dr. Halim Dinç 'in anısına
Özkıyım, yaşamaktan vazgeçmektır.
Yaşamaktan vazgeçerız, çünku yaşamak ıçın ne-
denimiz kalmamıştır.
Öyleyse, niçin yaşarız?
Yaşanz, çünkü yaşamımızın anlamı vardır.
Yaşamımızın degerleri vardır.
Yapacaklarımız vardır.
Yapmak istediklerimiz vardır.
Yaşanz, çünkü yapacaklanmızın önemi vardır.
Yaşanz, çünkü hayatımızın anlamlı bağlantılan var-
dır.
Gelecekten beklentilerimız vardır.
Gücümüz vardır.
Umudumuz vardır.
Yaşanz, yaşamak için mücadele ederiz ve bu mü-
cadele bize güç venr, anlam ve değer katar.
• • •
Ya yaşamak için hiçbir nedenimiz yoksa?
Yaşamımızın hiçbir anlamı yoksa?
Yaşamda hiçbir değere ınancımız kalmamışsa?
Yapmak istediğimiz hiçbir şey yoksa?
Hayatımızda anlamlı hiçbir bağlantı yoksa?
Rıhtımdan ipleri çözüp denizın ortasında yapayal-
nız kalmışsak?
Gökte hiçbir yıldızın ışığı görünmüyorsa?
Umudumuz yitip gitmişse?
Gücümüz kalmamışsa?
Tutunacak dalımız yoksa?
Neden yaşayalım?
• • •
Yaşayan her canlı bu soruya kendi yanıtını bulmak
zorundadır.
Yaşamımın anlamı nedir?
Yaşamak, bır dunya görüşüne sahip olduğumuz
zaman anlam kazanır.
Başka insanlarla birlikte yaşadığımızı bilmek.
Bızden nelerin beklendiğini anlayabılmek.
Yararlı olma değerıne sahip olmak.
Kendimize, çevremize, dünyaya karşı sorumluluk
duyarak yaşamak.
Doğanın bir parçası olduğumuzu duyarak yaşamak.
Geleceğe kendımızı katarak yaşamanın anlamını
kavramak.
"Yaşamımıza değer katarak, anlam vererek yaşa^
mak.
Belki de hepimizin yeniden öğrenmesi gereken
budur.
Bize artık sadece kullanarak, tüketerek, sahip ola-
rak yaşamak oğretiliyor.
Malları üretenler, paranın sahipleri insanların artık
böyle yaşamalannı istiyor.
Insanlık değerlerini, dürüst olmayı, istediğini hak
etmeyi unutturmak istiyorlar.
Yaşamanın değerini parayla ölçmeyi öğretiyorlar.
Hayatın anlamını, sahip olmayla açıklamak isti-
yorlar.
Ama insan buna karşı çıkacaktır.
Çocuklanmıza, gençlerimize ve hepimize anlat-
mamız gereken budur.
Eğer yaşamımız değerliyse, yaşamamızın anlamı
varsa sonsuza kadar yaşarız.
Ya değilse? Yanlış değerler peşinde koşanlar, an-
lamsız bir hayat sürenler?
Onlar? Yaşarken ölmüş olanlardır.
e-mail: erdalatak ı superonline.com
Faks:0212-513 90 98
100kişiarasmda3Türk
• NE^V YORK (AA) -' Yarırun Küresel
Liderleri" listesi, New York'ta toplantılannı
sürdüren Dünya Ekonomik Forumu'nun
kurucusu ve başkanı Prof. Klaus Schwab
tarafindan açüdandı. Belirlenen 100 kişi
arasında Türkiye den DSP Adana Millervekili
Tayyibe Gülek, "CPS" damşmanlık şirketinın
kurucusu Tulu Gümüştekin ve "HC"
kuruluşunun yöneticilerinden Elif Bilgı yer aldı.
Uras: Örgütlü olmak zorundayız
• İstanbul Haber Servisi - Özgürlük ve
Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkanı Ufuk
Uras, ÖDP Büyükçekmece tlçe Örgiitü'nün
Esenyurt'ta düzenlediği halk toplanhsında
yaptığı konuşmada hükümeti eleştırerek "İflas
etmiş, çürümüş düzene karşı halkın güçlü bir
yapı oluşturma zamanı gelmiştir" dedi.
'Türkiye dışarıdan yönetiliyor'
• tstanbul Haber Servisi - Türk Metal
Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek,
sendikanın tstanbul şubesinin Florya Park
Otel'de gerçekleştirilen 2. Olağan Genel
Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'yi
ABD, EMF. Dünya Bankası ve Avrupa
Birliği'nin (AB) idare ettiğini öne sürerek "Bu
hükümet ya gitmeli ya da politikasını
değiştırmeh" dedi. Genel kurulda sendikanın
tstanbul Şube Başkanlığı'na Mehmet Soyupek
yeniden seçildi.
DYFden hükümete sert eleştiri
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP
Genel Başkan Yardımcısı Hasan Ekinci, dün
partisinin genel merkezinde düzenlediği basın
toplantısında hükümete yüklendi. MHP Genel
Başkam Devlet Bahçeli'nin gittikçe sertleşen
tutumunu eleştiren Ekinci, "Kimse sormaz mı
ki 'Meydanlarda sözler verdiniz, sonra da
dayatma yasaya mühür basmadınız mı' diye.
Testi çatlamıştır. Bu testi su tutmaz. Bu
hükümette uyum olmaz" yorumunu yaptı.
BAŞSAĞLIĞI
Arkadaşımız Mahmut Oral'ın annesi
ESMAORAL
yaşama veda etti.
Ailesi ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz.
CUMHURİYET ÇALIŞANLARI