11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 ŞUBAT 2002 PAZARTESİ HABERLER Sanık polisin Izmir Bornova'da alınan ifadesi 49 günde Manisa'daki mahkemeye gelmedi ManisadavasızamanaşımınagidiyorSERDAKKIZIK İZMİR - Manisalı gençlere işkence yapmakla suçlanan polislerin yıllardır sü- ren yargılanmasında zamanaşımı sının- na yaklaşılıyor. Manısa'ya sadece 35 kı- lometre uzaklıktaki Bomova'da görev ya- pan sarak polis memurunun Bornova As- liye Ceza Mahkemesi'nde alınan ifade- si. ManisaAğırCezaMahkemesi'nde49 gün sonra yapılan duruşmaya gelmedi. Mahkeme gecikmenin doğrulanması du- rumunda sorumlular hakkında suç du- yurusunda bulunulmasını kararlaştırdı. Türkiye kamuoyunun yakından izle- diği ve 7. yılına giren yargılamada "za- manaşnnı" olgusu gûndeme geldi. Bu sü- reç içinde Manisa Ağır Ceza Mahkeme- si, sanık polisler hakkında önce beraat karan vermiş, bu beraat karan Yargıtay 8. Ceza Dairesi tarafindan işkence suçu sabit görülerek bozulmuştu. Mahkeme beraat karannda ısrar edince Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda yapılan incele- me sonunda. mahkeme karan aynı gerek- çeyle yeniden bozuldu. Yeniden başlayan yargılamanın 15 Ka- Manisata gençlere işkence yapüğı iddia ediien polislerin ifadekri geciktL Mahkeme, gecikmenin doğrulanması durumunda sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulmasını kararlaşürdı. sım 2000 tarihli duruşmasında sanıklar, TCY'nin 243. maddesi uyannca 60 ay- dan 130 aya kadar değişen hapis ceza- lanna çarptınldılar. Bu karar. sanık ve- killerine u s»Tinmaiçinsüre>erilmeme- si" gerekçesiyle, usul açısından Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nce sanıklar lehine bo- zuldu. Yeniden başlayan yargılamaya ilişkin olarak 23 Ocak" 2001 tanhli du- ruşmaya müdahil olarak katılan Manisa Barosu Başkanı Serhan Ozbek davanın zamanaşımına sürüklendiğine dikkat çekti. Özbek, aynı zamanda sanıklardan Bornova'da görev yapan polis memuru EnginErdoğan'ın ifadesinin 4.12.2001 tarihinde Bornova Asliye Ceza Mahke- mesi tarafindan alındığının belgelendi- ğini. bu ifadenin aradan geçen 49 güne karşın mahkemeye ulaşmamasımnanlam- lı olduğunu da vurguladı. Bunun üzeri- ne mahkeme bu savın doğru olması ha- linde sorumlular hakkında suç duyuru- sunda bulunulmasına karar verdi. Özbek, gelişmelerin ardından zama- naşımı sürecine bır kez daha dikkatleri çektiklerini belirterek şu görüşleri dile ge- tirdi: "Yargrtay'ın son bozma kararuun ar- dından 6 ay geçmiştir. Bu davada sonuç ne olursa olsun yargılamamn bitirilmesi Türkiye'de adalete duvulacak gmen açı- sından son derecede önemlidir. Zama- naşımı gibi bir sonuç. hem insanlanmız hem de ülkemizin savgınüğı açısından son derecedeckkli ohımsuziukyaratacak- tir. Bir sanık polisin ifadesinin bir yıl bo- yunca alınamadığı süreçler vaşandı. Bunlaria ilgili suç duyumlaruıda bu- lunuldu. Son olarak Yargıtay 'ın bozma- susavunma hakkının kullanıiması açtsuı- dan sanıidarlehine bir bozmadır. Ancak bu bozma, usul hükümleri uyannca bir bozmadır. Bu bozma karannuı üsriin- den 6a> geçmesine karşın asünda usul ka- nuna göre sanık lehine bozmalaıia ilgili olarak ahnmasına gerek olmman tali- mat ve dogrudan ifadelerlezaten kıymet- K olan zaman vitirümektedir.'" İşkence davasının seyir defteri 4-5 Haziran 1996- Manisa C. Savcılığı gençlerin soruşturrnasını yürüten 10 polis hakkında TCY'nin 243. maddesi uyannca dava açar. 24 Haziran 1996 - Manisa Ağır Ceza Mahkeme- si'nde polislere açılan davanın ilk duruşması yapı- lır. "DosyaAdaletBakanhğı'ndabulunduğundan'' duruşma ertelenir. 21 Ağustos 1996 - Adalet Bakanlığı davanın Ma- nısa'da görülmesine karar vermiştir. Hazır bulu- nan sanıklann, müştekilenn ve tanıklann önemli bir Tasmının ifadeteri alınır. 6 Kasun 1996 - Diğer sanıklar gelerek ifadeleri- ni verirler. 25 Arahk 1996 - DGM'de tahliyelerine karar ve- rilen 2 mağdur-müşteki ifade verir. 03 Şubat 1997 - Bir mağdur. müşteki v e Manisa Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nde görevli 6 kişi tanık olarak dinlenir. 30 Nisan 1997 - Sanıklann hiçbiri gelmemiştir. 4 Haziran 1997 - Sanıklardan gelen olmamıştır. Fotokopisi gönderilmiş belge asıllannın gönde-ril- mesinin ve kimlik belirtmeksizin gönderilen sanık fotoğraflannın kimliklerinin belırtilmesinin isten- mesine karar verilir. 16 Temmuz 1997- Sanıklardan gelen olmamış- tır. magduriann duruşmaya celbi ile sanıklann fo- toğraflan üzerindenteşhis yaptmlmasına karar ve- rilir. 3 Eyhıl 1997 - Sanıklar gelmemiştir. Sanıklann hazır bulundurularak teşhis yaptmlmasına karar verilir. 22 Ekim 1997- Emniyet müdürlüğünden gelen yazıda sanıklardan ikisinin tayin olduklan için gön- derilmediği. diğer sanıklann duruşma gününde ha- zır edilecekleri bildirilmışse de sanıklardan gelen olmamıştır. 19 Kasun 1997 - Sanıklardan gelen olmamıştır. Fotoğraflann kimlik tasdıkleri ve diğer eksiklikle- rinin giderilmemiş olduğu görüldüğünden eksik- liklerin giderilmesine karar verilir. Duruşmaya ge- len mağdurlara bir dahaki duruşmaya da gelmele- ri konusunda ihtarat yapılır, gelmeyenlere tebligat yapılmasına karar verilir. 23 Arahk 1997 - Sanıklardan gelen olmamıştır. Magduriann fotoğraftan teşhisleri işlemlerine baş- lanır. 21 Ocak 1998 - Sanıklar gelmemiştir. Teşhise de- vam edilir ve müdahiller son sözlerini sunarlar. 23 Şubat 1998 - Sanıklann tamamı duruşmaya ka- tılır. Iddia makamı esas hakkındaki mütalaasında, -8sam^nTCY'nin 245. maddesi uyanncacezalan- dmhnalanna karar verflmes" isteminde bulunur. 11 Mart 1998 - Sanıklardan yedisi duruşmaya ka- ühr. Mahkeme sanıklann isnat ediien suçlan işle- diği hususunda mahkûmiyetlerine yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandıncı deliller elde edi- lemediği gerekçesiyle beraat karan verir. 18 Mart 1998 - Yerel mahkeme karan iddia ma- kamınca TCY'nin 245. maddesinin tatbiki gerek- tiği dûşüncesiyle. müdahil vekillerince de TC Y"nin 243. maddesinin tatbiki gerektiğı dûşüncesiyle ay- n ayn temyiz edilir. 12 Ekün 1998 - Yargıtay 8. Ceza Dairesi sanık- lann TCY'nin 243. maddesi uyannca mağdurla- ra karşı işkence yapmak suçunu işledikleri husu- sunun delillerle sabit olmasına karşın sanıklann beraatlanna karar verilmesi nedeniyle Manisa Ağır Ceza Mahkemesi karan hakkında bozma ka- ran verir. 24 Arahk 1998 - Manisa Ağır Ceza Mahkeme- si'nde polislere karşı açılan davanın Yargıtay "ın ka- ran bozmasından sonraki ilk duruşmasında baş- ka yere tayin ediien 3 sanığın ifadesinin alınma- sının beklenmesine karar verilir. 27 Ocak 1999 - Talimat cevaplan getir. Mahke- me oybirliği ile yeniden beraat karan verir. 2 Şubat 1999 - Beraat karan Yargıtay Ceza Ge- nel Kurulu'na gönderilmek üzere temyiz edilir. 15 Haziran 1999 - Yargıtay Ceza Genel Kuru- lu. Yargıtay 8. Ceza Dairesi karan doğrultusunda. leri ise Yargıtay Ceza Genel Kurulu karanrun usu- le aykın olduğunu. anayasaya aykınlık ıddialannın bulunduğunu belırterek yargılamanın durdurulma- sına karar verilmesini talep ederler. Duruşma erte- lenir. 7 Şubat 2000- Sanıklardan beşi duruşmaya kau- lır. biri için yazılan talimatın cevabı gelir, biri için yazılan talımal ise adreste bulunmaması nedeniy- le iade edilir. Cumhuriyet savcısı, sanık vekilleri- nin Yargıtay Kanunu'nun anayasaya aykınlığı yö- nündelaiddialarınffl reddine, YargıtayCeza Gend Kurulu kararma iştirak eden 8. Ceza Dairesi'nin baş- kan ve üyelerinin katılımı konusundaki itirazla il- gili kararmerciinin Yargıtay Ceza Genel Kurulu ol- ması nedeniyle dosyanın Yargıtay C. Başsavcılı- ğı'na gönderilmesine karar verilmesini talep eder. • 7. yılına giren yargılama sürecinde Manisa Ağır Ceza Mahkemesi, sanık polisler hakkında önce beraat karan vermiş, bu karar Yargıtay 8. Ceza Dairesi tarafindan bozulmuştu. Mahkeme karannda ısrar edince Yargıtay karan yeniden bozdu. Yeniden başlayan yargılamanın 15 Kasım 2000 tarihli duruşmasında sanıklar, çeşitli hapis cezalanna çarptınldılar. Bu karar,Yargıtay tarafindan sanıklar lehine bozuldu. Manisa Ağır Ceza Mahkemesi'nin direnme kara- nnıbozar. 20 Haziran 1999 - tstanbul Milletvekili AB Ara- baa'nın tçişleri Bakanı'na yöneltmiş olduğu 'Genç- lere işkence uyguladıklan betirfenen polis memur- lanhakkındaherhangibiridarisoruşturmayapıl- mış mıoV sorusuna. tçişleri Bakanı Saadettm Tan- tan'ın verdiği yanıttan, Manisa tl Polis Disiplin Kurulu'nun sanık 10 polis memuru hakkında "ce- za tayinine mahal obnadığına1 ' karan verdiği arüa- şılır. 28 Arahk 1999 - Yargıtay Ceza Genel Kurulu bozmasından sonraki ilk duruşmaya sanıklardan iki- si, sanık avukatlan, müdahiller ve vekilleri katılır- lar. Müdahiller bozmaya uyulmasını. sanık vekil- 28Mart2000 - Sanıklardan dördü duruşmaya ka- ülır, iki sanık için yazılan talimatın cevabı gelir. Ön- ceki duruşmada bulunamayan adresin incelenme- si için cumhuriyet savcılığına yazılan yazının ce- vabı gelmez. Bir başka sanıkJa ilgili talimata da ce- vap gelmemiştir. Sanık vekillerinin anayasaya ay- kınlık ve dosyanın Yargıtay C. BaşsavcüiğYnagön- derilmesi taleplerinin reddine karar verilir. 22 Mays 2000 - Sanıklardan gelen olmadığı gi- bi, iki sanık için yazılan talimatlara da cevap yok- tur. 19 Temmuz 2000 - tki sanık duruşmaya gelir. Bir sanık için yazılan talimat cevabı gelmişrir. Müda- hil vekilleri davanın uzaması nedeniyle, AlHS'nin 6/1 maddesinin ihlali ile ilgili bir dilekçe verirler. Bu celse 09.11.1999 tarihinden itibaren savunma- sı tespit edilemeyen ve savunmadan kaçtığı naza- n itibara alınan bir sanık hakkında CMUK'nin 223 ve 229. maddeleri uyannca tutuklama karan veri- lir. 19 EyhH 2000 - tçişleri Bakanlığı 'na dilekçe ve- rilerek "magduriann işkence görmeleri nedeniyle uğradıklan manevi zarann tazminT istenır. 16Ekim2000- tçişleri Bakanlığı magduriann taz- minat istemini reddeder. 25Eyia 2000- Dörtsamk dunışmaya gelir. Hak- kında gryabı tutuklama karan verilen sanığın sa- vunması halen alınamamıştır ve yerel mahkemeye yazılan talimatbüa ikmal iade edilmiştir. Bunun üze- rine "sanıgı duruşmada hazır etmeyen veya bu ko- nuda ihmal gösteren sorumlular hakkında gereği- nuıtakdir vctfası içinManisa C. Sa\cıhğı\ ı asıtası 0e talimat yeri başsas cıhğına suç duyurusunda bulu- nulmasına" karar verilir. 15 Kasım 2000 - Sanıklardan üçü duruşmay r a ge- lir. Hakkında gıyabi tutuklama karan venlen sanık- la ilgili talimat cevabı gelmiştir. Tamamlanan sa- nık beyanlannın ardından mahkeme. Yargıtay Ce- za Genel Kurulu'nun bozma karanna uymaya ka- rar verir. Müdahil vekillerinin esas hakkındaki id- dialannın ve iddia makamının esas hakkındaki mü- talaasının alınmasından sonra sanıklann savunma- lanna geçilir. Sanık vekillerinin sa\Tinma için süre taleplerinı mahkeme reddeder. 14 Arahk 2000 - Mağdurlara tçişleri Bakanlığı aleyhine tazminat davalan açılır. 28 Şubat 2001 - Magduriann ikametgâhlannda- kı ağır ceza mahkemelerinde '•haksE>akalama.gö- zalona ahna v« yakalama tazminaü" davalan açıl- mışûr. 2 Mayıs 2001 - Sanıklann temyiz başvurusu üzerine, Yargıtay 8. Ceza Dairesi, cumhuriyet savcısının görüşüne dayanarak "savunma hakkı- nın kKirJanmasT gerekçesiyle karann bozulma- suıı benımser. 18 Temmuz 2001 - Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nin bozma karanndan sonra görülmeye başlayan dava- nın ilk duruşmasında 3 sanık gelir, 15.11.2000 ta- rihli celsede davadan çekildiklerini bildiren vekil- lerden ikisinin beyanı alınır. Gelmeyen sanıklar ile dışandaki sanıklara yazılan talimatlann beklenme- sine karar verilir. Müdahil vekilleri "bu davadan sonuç alacaldan umudunu >iurdiklerini" belirterek duruşmalara katılmayacaklannı beyan ederler. 29 Ağustos 2001 - Sanıklardan ikisi gelmiş, ön- ceki duruşmaya kaölan sanık vekillerine 15.11.2000 tarihli celsede davadan çekıldığını beyan eden bir vekil daha katılmışur. 10Eknn2001- Sanıklardan dördü duruşmaya ka- tılmış, üç sanıkla ilgili talimatın cevabı gelmiştir. 21 Kasım2001- Üç sanık duruşmaya katılmış. bir sanıkla ilgili talimatın cevabı gelmiş, bir sanıkla il- gili talimatın beklenmesine karar verilerek duruş- ma ertelenmişrir. 23Ocak2002- Mahkeme sanık EnginErdoğan'ın talımatla istenen ifadesiyle ilgili olarak avukat Ser- han Ozbek'in gecikme sa\lannın araşhnlmasına. çıkan sonuca göre ilgililer hakkında suç duyuru- sunda bulunulmasına karar verir. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Pazar günü çok satan bir gazete- nin sür manşetindeki haberin başlığı şöyleydi: "Benimle evlenecek kız az kullanılmış olmalı." Sosyete playbo- yu M. C. "Sen güzel kızlarla olmayı seviyorum. Bana 'Niye iyi aile kızla- nyla olmuyorsun' diyenlere şaşıyo- rum. Benim için öncelikle dış görü- nüş önemli. Bu durumda bir kıztn hangi işadamının kızı olduğuna bak- mam. Evleneceğim kızın bakire olma- sını isterim. Ya da bah az kullanılmış olsun." Sosyete playboyu denen jöleli saç- iı gencin kendisinin sürekli genç kız- larla beraber olduktan sonra bakire kız istemesi ilginç değil mi? Kızların ken- dince değerini belirlerken "az kulia- nılmış" olmasını istiyor. Bütün uygar görünüşüne rağmen ilkel bir erkek bakış açısı. Türkiye'yi bilenler için pek şaşırtıcı değil. Kadınlarla ilişkiyi kul- lanmak" olarak gören bir erkek kafa- anın modem birdünya kurması müm- kün olabilir mi? Birlikte dünyayı ve yaşamı paylaşacağı bir cinsle olan Dogmatizm, Din ve Cinsellik ilişkisini, bir malla olan ilişkisiyle aynı düzeyde gören bir erkek topluluğu nasıl bir gelecek umudu yaratabilir? • • • Buradan başka bır gazete haberi- ne geçelim. Kütahya Merkez Vaizi Mustafa Gazal'a Kütahya Belediye Başkanlığı tarafindan hazırlatılan "Ev- lilik Rehberi"nüe kadınların kocalan- nın "meşnj emir ve ısteklenne itaat etmeleri" öğütleniyor. Kadınlann "ev- de otunjp yemek ve temizlik gibi ev işlerinde kocalanna ve çocuklarına hizmet etmeleri" isteniyor. Kocalan- nın "izni olmadan yabancıları ziyare- te, düğün ve eğlence yerierine gitme- meleri" söyleniyor. Hatta iş daha da abese götürülüyor ve erkeğin karısı- na "Sen benden hoşsun" diyecekken yanlışlıkla, "Sen benden boşsun"de- mesi halinde, bunun boşanma nede- ni olacağı bu rehberde yer alıyor. Kütahya Belediye Başkanı Süley- man Canan, bu rehberdeki düşün- celer için neler söylüyor, bir de ona ba- kalım: "Bu rehberde her devırde, her medeniyette bütün insanlara hitap edecek, dünyada istikrahı bir hayat, ahirette ebedi kurtuluşu temin ede- cek hükümler koyan, bütün zamana, mekâna ve her şeye hükmü geçen, yüce yaratıcının prensiplerini hatıriat- mak istedik." "Evlilik Rehben"n\n gazetelerde yer almasının ardından, burada söylenen sözlerdüzertilmeye, "Yanlış anlaşıldı, çarpıtıldı" denilmeye çalışıldı. Devlet ise bu yayınlar üzerine vaiz hakkında soruştûrma açtı. Her şey birtiyatro sah- nesinde sergileniyorgibi. Diyanet Iş- leri Başkanlığı'nın yayımladığı birçok kitapta "Evlilik Rehberi"nöek\ fikirte- rin aynılarını bulabilirsiniz. Hatta da- ha ileri önerilerle bile karşılaşabilirsi- niz. Bütün bu tartışmanın arkasında ya- tan asıl neden bir düşünce bozuklu- ğu. Erkek egemen bir kültüre sahip olan Islam dünyası, kaba bir erkek bakışını yansıtan metinleri büyük bir keyifle okuyor. Dinin kaynaklanndan bu düşünce- leri derieyip topluyor ve sistemli şe- kilde kitaplara, broşürlere yansıtıyor. Içine kapanık bir dünyada, bu ılkel fi- kirler kadınlara da propaganda edili- yor ve egemenlik yoluyla kabul ettı- rilıyor. Bu düşünceler, kadınlann eve kapandığı, çalışıp iş bulacak olanak- lara sahip olmadığı hallerde sürüp gı- diyor. Dünya değişıyor, gelişiyor. Ka- dınlar da artık çalışma yaşamının içi- ne giriyorlar. Onlann etkisiyle, bu ko- nudakı ilket fikirler birer birer gün ışı- ğına çıkanlıyor. Kütahya'da da olan bu- dur. Ilkel erkek kafası, kendı egemen- liğinı sürdürmek için tarihin dennlik- lerıne dalıp bildiğimiz fikirleri oradan çıkarıyor. Bu iş için en sağlam daya- nak da dın. Işi Allah'a bağladığınız an akan sular duruyor, kımse itıraz ede- miyor. Ancak, bu ilkel fikirler Türkiye gibi nispeten gelişmiş bir ülkede gün ışığına çıkınca, beylerin işleri zoriaşı- yor. Kütahya'da kendi çevrelerinde kolayca savunduklan bu köhne dü- şünceleri açıkta savunmalan o kadar kolayolmuyor. Budefa, "Bizöylede- mek istemedik" diyerek inandıncı ol- mayan bir yola sapıyoriar. ••• Yüzlerce yıl önceki erkek egemen- liğinden kalma düşüncelerle bugünü savunmak olanaksız. Halbuki bakın playboy M. C'ye, o yeni bir dille aynı şeyleri savunuyor. Bakirelikse bakire- lik, erkek egemenliğiyse erkek ege- menliği, hepsı onda var. Üstelik saç- lan da jöleli. Daha inandıncı. "Evlilik Rehberi"n'\ yazarken bir de ona da- nışsalardı. Kimse M. C'ye kızmadı. Çünkü ılkelliği günümüze uyarladı, bakirelikte çakılıp kalmayıp "az kulla- nılmışı" da kabul edebilecegini söy- ledi. Ne dersiniz? 20009 Lt YILLARDA ERDAL ATABEK Yaşamımızın Anlamı Nedir? SevgUi arkadaşım Dr. Halim Dinç 'in anısına Özkıyım, yaşamaktan vazgeçmektır. Yaşamaktan vazgeçerız, çünku yaşamak ıçın ne- denimiz kalmamıştır. Öyleyse, niçin yaşarız? Yaşanz, çünkü yaşamımızın anlamı vardır. Yaşamımızın degerleri vardır. Yapacaklarımız vardır. Yapmak istediklerimiz vardır. Yaşanz, çünkü yapacaklanmızın önemi vardır. Yaşanz, çünkü hayatımızın anlamlı bağlantılan var- dır. Gelecekten beklentilerimız vardır. Gücümüz vardır. Umudumuz vardır. Yaşanz, yaşamak için mücadele ederiz ve bu mü- cadele bize güç venr, anlam ve değer katar. • • • Ya yaşamak için hiçbir nedenimiz yoksa? Yaşamımızın hiçbir anlamı yoksa? Yaşamda hiçbir değere ınancımız kalmamışsa? Yapmak istediğimiz hiçbir şey yoksa? Hayatımızda anlamlı hiçbir bağlantı yoksa? Rıhtımdan ipleri çözüp denizın ortasında yapayal- nız kalmışsak? Gökte hiçbir yıldızın ışığı görünmüyorsa? Umudumuz yitip gitmişse? Gücümüz kalmamışsa? Tutunacak dalımız yoksa? Neden yaşayalım? • • • Yaşayan her canlı bu soruya kendi yanıtını bulmak zorundadır. Yaşamımın anlamı nedir? Yaşamak, bır dunya görüşüne sahip olduğumuz zaman anlam kazanır. Başka insanlarla birlikte yaşadığımızı bilmek. Bızden nelerin beklendiğini anlayabılmek. Yararlı olma değerıne sahip olmak. Kendimize, çevremize, dünyaya karşı sorumluluk duyarak yaşamak. Doğanın bir parçası olduğumuzu duyarak yaşamak. Geleceğe kendımızı katarak yaşamanın anlamını kavramak. "Yaşamımıza değer katarak, anlam vererek yaşa^ mak. Belki de hepimizin yeniden öğrenmesi gereken budur. Bize artık sadece kullanarak, tüketerek, sahip ola- rak yaşamak oğretiliyor. Malları üretenler, paranın sahipleri insanların artık böyle yaşamalannı istiyor. Insanlık değerlerini, dürüst olmayı, istediğini hak etmeyi unutturmak istiyorlar. Yaşamanın değerini parayla ölçmeyi öğretiyorlar. Hayatın anlamını, sahip olmayla açıklamak isti- yorlar. Ama insan buna karşı çıkacaktır. Çocuklanmıza, gençlerimize ve hepimize anlat- mamız gereken budur. Eğer yaşamımız değerliyse, yaşamamızın anlamı varsa sonsuza kadar yaşarız. Ya değilse? Yanlış değerler peşinde koşanlar, an- lamsız bir hayat sürenler? Onlar? Yaşarken ölmüş olanlardır. e-mail: erdalatak ı superonline.com Faks:0212-513 90 98 100kişiarasmda3Türk • NE^V YORK (AA) -' Yarırun Küresel Liderleri" listesi, New York'ta toplantılannı sürdüren Dünya Ekonomik Forumu'nun kurucusu ve başkanı Prof. Klaus Schwab tarafindan açüdandı. Belirlenen 100 kişi arasında Türkiye den DSP Adana Millervekili Tayyibe Gülek, "CPS" damşmanlık şirketinın kurucusu Tulu Gümüştekin ve "HC" kuruluşunun yöneticilerinden Elif Bilgı yer aldı. Uras: Örgütlü olmak zorundayız • İstanbul Haber Servisi - Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkanı Ufuk Uras, ÖDP Büyükçekmece tlçe Örgiitü'nün Esenyurt'ta düzenlediği halk toplanhsında yaptığı konuşmada hükümeti eleştırerek "İflas etmiş, çürümüş düzene karşı halkın güçlü bir yapı oluşturma zamanı gelmiştir" dedi. 'Türkiye dışarıdan yönetiliyor' • tstanbul Haber Servisi - Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek, sendikanın tstanbul şubesinin Florya Park Otel'de gerçekleştirilen 2. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'yi ABD, EMF. Dünya Bankası ve Avrupa Birliği'nin (AB) idare ettiğini öne sürerek "Bu hükümet ya gitmeli ya da politikasını değiştırmeh" dedi. Genel kurulda sendikanın tstanbul Şube Başkanlığı'na Mehmet Soyupek yeniden seçildi. DYFden hükümete sert eleştiri • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Ekinci, dün partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında hükümete yüklendi. MHP Genel Başkam Devlet Bahçeli'nin gittikçe sertleşen tutumunu eleştiren Ekinci, "Kimse sormaz mı ki 'Meydanlarda sözler verdiniz, sonra da dayatma yasaya mühür basmadınız mı' diye. Testi çatlamıştır. Bu testi su tutmaz. Bu hükümette uyum olmaz" yorumunu yaptı. BAŞSAĞLIĞI Arkadaşımız Mahmut Oral'ın annesi ESMAORAL yaşama veda etti. Ailesi ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz. CUMHURİYET ÇALIŞANLARI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle