12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 ŞUBAT 2002 PAZAR HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Tınmayan Ahali, Görmeyen Vali Sevgili, Kimi gerçeklerin kabulü zordur, kimi gerçek- lerin de söylenmesi sevimsiz ama zorunludur. Önce bir noktayı belirtmek isterim. Bu yıl da Kurban Bayramı'nın ilk gününde, ülkenin en büyük metropolünde, "memleketimden hay- van manzaralan" yaşandı. Ibadet adına, hayvanlara gâvur eziyeti ya- pıldı, Istanbul'un Avrupa'dan gelen otoyolu- nun kıyılan, salhaneye dönüştürüldü. Bu arada 1500 dolayında keriz de kurban keserken, kendilerini de kestiler. Kiminin bur- nuna boynuz girdi, kimi kendi elini kolunu kesti. Bütün bu sahneler yannın umudu çocuk- lanmızın gözleri önünde cereyan etti. Kurban vecibesinin nasıl yerine getirilece- ği dinen de belirtilmiştir, buna birde izinli yer- lerin dışında kurban kesilmemesi yönünde, VI- layet ile Belediye'nin getirdiği yasaklamaJar eklendi. Bu yıl Türkiye'nin en büyük kentinde, gö- zünü kan bürümüş, angut ve ilkel birtoplum görüntüsü sergilenmemesi isteniyordu. Ama toplum öyle bir toplumdu ve kendi gerçek görüntüsünü sergiledi. Yasaklar kondu, ama iplemedi, tınmadı aha- li. Ve duymadı Başkan, görmedi Vali. Duyup görmeleri için ne olması gerekiyor- du acaba? ••• Dünkü gazeteler, vahşet, kerazet ve ikellik fotogralarıyla doluydu. Ahali cezayı göze aldığını söylüyordu, hoş ortada ceza meza verecek kimse de yoktu. Sıkı mıydı, kural dışına çıkana ceza vermek. Belediye Başkanı ve adamları yapamazlar- dı. Çünkü, Istanbul'un yazgısını zaten kural dışı oianlar saptıyorlardı. Devletin Istanbul'daki temsilcisi Vali birşey görmemişti; zaten görecek ne vardı ki? Adamlaryazı mı yazıyorlardı? Siyasal eleş- tiri mi yapıyorlardı? Alevi derneği mi kuruyor- lardı ki ortada görecek bir şey olsundu? Taleban gazetecinin gırtlağını kesiyordu, bi- zim gariban da sille tekmeyle itelediği koyun- lann, keçilerin, develerin gırtlağını körbıçak- la kesmeye uğraşıyordu. Taleban ile bizim gariban arasındaki fark bu kadardı. Bunda görecek, duyacak, kızacak, cezalan- dıracak ne vardı? Belediye zabıtalan ne yapsınlardı? Kendini bile kesecek kadar gözü dönmüş eli bıçaklılann üstüne varmak kolay mıydı? Sonraalimallah bu garibanın elinden birka- za çıkmaz mıydı? ••• Bu yaratıklarla biriikte yaşamayı istememek gibi bir seçeneğim yok, burası benim yur- dum. Burada yaşamaya mecburum. AmaAvrupalı benimleaynı konumdadeğil. O, bu insanlarla bir arada yaşamak isteme- mek seçeneğine sahip. Ve o bu insanlarla bir arada yaşamak iste- mez ise kimsenin onu kınayacak hali yok. Çünkü bizim ülkemizde, çağdaş dünyada serbest olan her şey yasak, yasak olan her şey ise serbest. "Ben bu türbir toplumu kendi bünyemde istemem, orada dileyen dilediğiniyapıyorve düşünceye karşı ceberrut olan sistem bun- lara hiçbir şey yapmayıp, cart curt ortada dolaşıyor" diyenlere, hangi izan sahibi insa- nın verebilecek makul bir yanıtı olabilir? Avrupalılara kurban müfettişi gönderdikle- ri için kızanlar, ki ben de onlardan biriydim, şimdi özür dilemelidirier. Yılmaz'a mektup Yargı kararları uygulansın Istanbul Haber Servi- 9- Bır Cumhuriyet oku- ru, Başbakan Yardımcı- sı MesutYılmaz'a gön- derdiği mektupta, yar- gı kararlannı uygula- mayan idarecilere ce- zai sorumluluk getiren DSP milletvekili AIi Arabaa'nın hazırladığı yasa teklifinin bir an önce yasalaşmasını is- tedi. Okur, 1999yılın- da hazırlanan yasa tek- lifinin, TBMM Genel Kurulu gündeminin 191. sırasma ahndığı- na da dikkat çekti. Milletvekili Ali Ara- bacı'nın, "Idari Yargı- lama Usulü Kanu- no'nda Değisiklik Ya- ııhnaana TlkLnn Kaımn TeHifîw nde, idarenin, işine gelmeyen yargı kararlannı uygulama- raasının, bağimsız yar- gıya en büyük darbeyi vuracağı, toplumun yar- gıya olan güvenini yok edeceği vurgulandı. Idarenin, mahkeme kararlanna uymak zo- runda olduğu ve bun- lann yerine getirilmesi- ni geciktiremeyecekle- rinin belirtildiği yasa teklifinde şöyle devam edildi: "2577SayıkîdariYar- gılama Yasasf nda da yargı kararlannı yeri- ne getirmeven idare ve kamu görevüsi aleyhi- ne tazminat davası açı- labfleceği betirüTmiş, an- cak cezai müeyyide dü- zeflJenmenüştir. Bu ko- nudakiyasa hükümleri, yeterti ve caydıncı yap- tinmlarayervermenıiş- tir." Yasa teklifinde, uy- gulamada söz konusu eksikliğin yargı karar- lanyla giderilmeye ça- hşıldığına dikkat çeki- lerek, yargı kararlannı kasten yerine getirme- yen kamu görevlileri- nin, TCK"nin çeşitli maddeleri uyannca 6 aydan 3 yıla dek ceza- landınldığı belirtildi. OrtakJanflearasındaki anlaşmazhğa son olarakölüm cezasıdaeklenenMHPüderisertçıkh: Koalisyon gözdengeçirilirANKARA (Cumhnriyet Bürosu) - MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı De\1et Bahçeli, terör suç- larının ölüm cezası kapsamından çı- kanlması yönündeki bir düzenleme- ye partisinin taraftar olmadığını söy- ledi. Orta vadeli öncelikler arasında yer alan ölüm cezasının Kürtçe eği- timle birlikte gündeme getirilmesi- nın nedeninin açıklanmasını isteyen Bahçeli, ortağı Mesut Yıhnaz'a yük- lendi. Bahçeli, Meclis'te MHP dışlana- rak yeni oluşumlara gidilmesi ve bu- nun sıkça tekrar edilmesi durumun- da hükümetin de ona göre şekillene- ceği uyansında bulundu. MHP lideri ve Başbakan Yardım- cısı Bahçeli, dün partililerle ve gaze- tecilerle bayramlaştı. Bayramlaşma- ya gelen partililere, genel merkez önünde, "Sen neymişsin Rahşan Tey- ze" manşetini taşıyan 'Büge Adam' adlı bir gazete dağıtıldı. DSP Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevh'in "SosyaKstlerin anası" olduğu savu- nulan gazetede şu ifadelere yer veril- di: "Rahşan Ecevit, güya gizli kalnıak kaydryta gazetecilere MHPve ülkücü- ler hakkmda aüp tutmuş. EDerinden gelse deviet kadrolanndan aüp. nnn- cılara da taümat verip, ülkücülere ek- mek bile satnroıayacaklar." MHP lideri Bahçeli ise gazetenin partiyle bir ilişkisi ohnadığını söyle- di. Partililerle bayramlaşmasının ar- dınan sorulan yanıtlayan Bahçeli, ka- muoyunda ölüm cezasının kaldınl- ması yönünde bir istek oluştuğunu söyledi. Anayasanın 38. maddesinde ölüm cezasının venlebileceği suçla- nn sınırlandınldığını, 1984 yılından beri ölüm cezasının fıilen uygulanma- dıgını anımsatan Bahçeli. "Bunlar Türkiye Cumhumeti devletinin, ida- nıın kaldmfanası Oeflgffikatettiği aşa- madır ve bu iyi aşamadır" dedi. Son günlerde ölüm cezası ile Kürt- çe eğitimin aynı anda gündeme taşın- dığını belirten Bahçeli, anayasa de- ğişikliğinin arkasında Meclıs irade- sinin bulunduğunu anımsattı. Bah- çeli, "4.5 ay geçmeden tamamen ida- nun kaldırilnıasını gündeme taşımak ne anlama gebnektedir. bunu iyi açık- lamak durumundayız. Kısa vade dol- madan orta \adedeki bir konuyu Tür- kiye'nin gündeminegetirebilmek için Blz oy vermeyiz Başbakan Yardımcısı Bahçeli, terör suçlulannın Ölüm cezası kapsa mından çıkanlmasına karşı tutumunu yinelerken ortağı Yılmaz'a yüklendi. Bahçeli, orta vadeli öncelikler arasında yer alan ölüm cezasının kaldınlmasının Kürtçe eğitimle birlikte gündeme getirilmesindeki nedenin açıklanmasını istedi. hangi amaç güdühnektedir.. Bunun kamuoyu tarafindan iyi anlaşılması gerekh*kanaatindeyiın" diye konuş- tu. PKK'nin siyasallaşma süreci hız- la devam ederken. terör suçlannın ölüm cezası kapsamından çıkanbna- sının tartışılmasını doğru bulmadık- lannı anlatan Bahçeli, "MHP olarak terör suçlannda idamın kakhnlması yönünde olumlu oy kullanmayaca- ğE" dedi. Bahçeli, liderler zirvesinde uzlaş- Koalisyon ortaklan dışındaki işbirliğinde sının aşmamak gerektiğini söyledi Ecevit: Bahçeli haklı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Bü- lent Ecevit, Meclis'te MHP dışında muhalefet partileriyle işbirliği yap- malannın, ancak çok nadir durumlarda olabüeceğini be- lirterek "Sayın Deviet Bahçeli. î; bu konuda dile getirdiği sözler- ssft de hakhdır, Ben de aynı duyarb- hğıkoruyorum" dedi. Ecevit, AB re- formlan ile ölüm cezasının kaldınl- ması konusunda bu yola başvurulup başvurulmayacağının sorulması üzeri- ne de "İşte bunun snunnı aşmamak gereldr" diye konuştu. Başbakan Ecevit, dün DSP Ge- nel Merkezi 'nde partililer ve va- tandaşlarla bayramlaştı. Parti bi- nasına gelişinde alkışlar ve "Halkçı Ecevit" sloganlan ile karşılanan Ece- vit'e partililer tarafindan bir "nazar boncuğu" takıldı. Kalabalık arasında kendisinden imza isteyen birçocuğu ge- ri çevirmeyen Ecevit, davulculara da 20'şer mih/on lira verdi. Bu bayramın dzeffiği var Başbakan Ecevit, bayramın Türk ulu- su ve bütün insanlığa hayırlı olmasını dıledı. Ecevit, bu bayramın bir özelli- ğinin Türk askerlerinin Afganistan'da bayramı kutlaması olduğunu, bir baş- ka özelliğinin de Afyon'daki deprem- den zarar gören vatandaşlann birço- ğunun evlerinden, barklanndan ayrı olarak bayrama girmeleri olduğunu di- le getırdı. Ecevit, "Tabibu Alah'mtak- diridir. Ama a>ıu zamaoda çarpık ya- pılanmanuı da bir sonucudur" dedi. Gazetecilenn sorulanm da yanıtla- yan Ecevit, Bahçeli'nin "Bundan son- ra Mecfiste MHP dışlanarak yeni otu- şumlara gidilmesi ve bunun sıkça tek- rar edilmesi dunımunda hükümet de ona göre şeküTenir" ıfadelerinın anım- satılması üzerine. "KoaBsyon dışmda muhakfet partUeri arasında uyıım sağ- laıunası ancak çok nadir durumlarda knHanılahüecek bir süreçtir. O bakım- dan Saym BahçeB'nin söyledikleri hak- hdır. Ben de aynı duyarhhgı koruyo- rum" dedi. "ABsürecindeyapiacakde- ğişiktikleri belki bir anlamda dışanda tutuyorsunuz" şeklındeki ifadeler üze- rine ise Ecevit, "tşte bunun snunnı aş- nuunakgerekir'' dedi. ma sağlanamayan konularda istikra- nn bozuhnaması amacıyla muhalefet partileriyle yapılan işbirliğine ters yaklaşmadıklannı belirtti. Bahçeli, anlaşmazlık konulannın artmasının ardından hükümeti ye- niden değerlendirip değerlendirme- yecekleri yönündeki soru üzerine, "Her konu bu şekle dönüştüğü tak- dirde» o zaman koalisyonun bu şek- le paralel olarak bir şekO alması da tabii ohır" dedi Yılmaz'a *dokundurma? Bahçeli, açıklamalaruıın ardından gazetecilerin bayramını kutlayarak sohbet etti. Sohbet sırasında hükü- met ortağı MesutYdmaz'a da gönder- meleryapan Bahçeli, şu değerlendir- meyi yaptı: "Uhısalprogramıyokfar- zederek birtakım davranışlanı gimıe- nin anlamıyok. Bötücübaşı Öcalan'm elindeki kozları airyoruz demek de doğru değfl. Onlarui elindeki kozlar çok. Tesirsiz hale getimoruz demek, onlann hedefe yaklaşmasını sağla- makür. Tophımdaki süreci bir sinema şeridi gibi yeniden başa sanp izkme imkânı yok, oba deneyeüm." PKK'nin siyasallaşma yolu ile Tür- kiye'nin AB yolunun örtüşmesi du- rumuna dikkat etmek gerektiğini an- latan Bahçeli. "Hiç kimse AB r ye kar- şı değiL MHP de değü. Ancak bir çiz- gi var, dikkat edilnıelL PKK başlan- gıç hedefınden sapmadı. Bağimsız Künfistan hülyalanndan%azgecmiş de- gildir. Hassasiyetinıiz buradan gen- yor" dedi. Bahçeli, Yılmaz'ın, "Tam üyeük müzakerelerine bir an önce başlamak için idamı hemen çözmek isthoruz" şeklindeki yaklaşımına. "Bu kadar aceleye gerek yok" diye karşılık ver- di. DSP ve ANAP'ın, MHP dışında muhalefetle işbirliği yapmasının or- taklık ruhuna aykın olmayacağını sa- \oınan Bahçeli, "MHP'detahammül çok" diye konuştu. AvTupa tnsan Haklan Mahkeme- si'nin (AÎHM) Abdulah Öcalan hak- kuıdakı karannı açıklamasının ardın- dan Başbakanlık'ta bekletilen dosya- sının işleme konulup konulmayaca- ğına ilişkin soruya Bahçeli. "ÜçKde- rin imzaladığı biracıklama var. Bu bel- genin bir anlamı kalmamışsa Türki- ye'deçokşeyigözden geçirmek lazım. Türkhe'deki srvaseti, siyaset kurum- lannı gözden geçirmek lazım" yanı- tını verdı. CHP GENEL BAŞKANI DENÎZ BAYKAL MHP inandıncı değil ANKARA (Cumhurhet Bü- rosu)-CHP Genel Başkanı De- niz Baykal, ölüm cezasına ko- nunun özüyle değil siyasi kay- gılarla yaklaşıldığını belirterek anlamsız bir çekişıne ortamı > r a- ratıldığını söyledi. Baykal. "İdanı ceza değil, umutsuzhı- ğunvetesBmrnetinhâkinıgelme- si demektir" dedi. Kurban bayramını Ankara 'da geçiren Baykal, dün CHP Ge- nel Merkezi'nde örgüt ve par- tililerle bayramlaştı. Bayram- Iaşmanın ardından gazetecilerin sorulanm yanıtlayan Baykal, koalisyon partilerinin arasuıda ölüm cezası hakkındaki çelişki- li açıklamalanna ilişkin bir so- ru üzerine. "konuyasiyasiamaç- larda kullanümak için yaklaşı- hyor" dedi. Baykal, ^fHP'nin ölüm cezasının kaldınhnasma karşı olumlu oy kullanmayaca- ğını belirtmesine rağmen "Ben yokum, sorunu kendi başmıza çözün" şeklinde tavır takınma- sını da eleştirdi. MHP'nin tav- nnın inandıncı ve samimi olma- dığını dile getiren Baykal, "Eğer idamm kaDanasmm Türkht'nin yararma olduğuna inannuyor- sa bunu açıkça söylemeü ve sa- vunmakdn-" diye konuştu. Mec- lis'te diğer partilerin de konu- ya kendi siyasi hesaplan ile yak- İaştıgını ileri süren Baykal, ölüm cezasının özünden saptınlarak bir pazarlık konusu haline ge- tirilmek istendiğüıi söyledi. CHP'nin ölüm cezasına iliş- kin tavnnı çok önceden ortaya koyduğunu belirten Baykal, ölüm cezasının Çağdaş Ceza Hukuku'nda önemini yitirdiği- ni ve bu ceza ile adaletin yeri- ne getirildiğinin doğru bir dü- şünce ohnadığını söyledi. ANAP LÎDERİ MESUT YILMAZ Türkiye'nin geleceği parlak tstanbul Haber Servfai - Dev- iet Bakanı ve Başbakan Yardım- cısı Mesut Yıhnaz, Türkiye'nin geleceğinin parlak olduğunu ifa- de ederek *Zaman zaman yaşa- dığumz bazı siyasi çekişmeler, bazı kısır kavgalar hiçbirinizin akhnı çehnesin. Türkrve o par- lak geleceğe muuaka bizimle ula- şacakûr" dedi. Yılmaz, Deviet Bakanı Yü- mazKarakoyunlu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan ile birlikte Beyoglu'nda- ki ANAP Istanbul H'Başkanlı- ğı'nda partüilerin bayramını kut- ladı. ANAP'lılann yoğun ilgi gösterdiğı bayramlaşma öncesi bir sandalyenin üzerine çıkarak konuşma yapan Mesut Yıhnaz, tek başına ANAP iktidanndan bu yana geçen 10 yıl içerisinde Türkiye'de çok sonınlar yaşan- dığını, yıllar boyu bölücü terör- le savaşıldığını ve art arda do- ğal afetlerin geldiğini anlattı. Yılmaz, "Maalesef şu anda bir ekonomik krizle boğuşuyoruz. Bütün bu sıkmüh >ıllarda çokza- rar gördük, çok kurban verdik. Ama bu 10 yıbn bize bir fayda- sı oldu: ülke olarak bize eksik- hklerimLri gösterdi. Neleri de- ğiştirmemiz gerektiğini bugün daha i\i bOiyoruz" diye konuştu. AB'ye üyelik için ilan edilen Ulusal Program ve uygulanan ekonomik programın Türki- ye'nin en önemli değişim pro- jeleri olduğunu vurgulayan Yıl- maz, bu değişim projelerini ba- şanya ulaştırmada en büyük so- rumluluğun ANAP'lılara düş- tüğünü söyledi. Yıhnaz, "ANAP olarak Türkiye'ye daha verecek çokhizmederimizvar.Önümüz- dekihedef, ANAP'ı tek başına iktidara getirmektir" dedi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] "Beklediğimiz gibi oldu " diyor ga- zeteler. Latif Demirci'nin bayram ön- cesi yaptığı karikatürün gerçek oldu- ğundan söz ediyorlar. Demirci'nin ka- nkatüründe koyunlararalannda konu- şuyorlardı. Bir koyun şöyle diyordu: "Vb/cabi, kesinlikle öyle gelişigüzel ke- semezler, acaip cezası var." Diğer koyun cevap veriyordu: "Hade lan, bu- rası Türkiye oğlum, kim takar?" Ikinci koyunun dediği oldu. Sokak- laryine kan gölüne döndü. Bu arada AB müfettişleri de raporlannı yazdı- lar. "Yazsalar ne yazar" diyebiliriz. Gazetenin biri, "Kurban sınavını kıl payı geçtik" diye başlık atmış, duru- mu kurtarmak için. Hemen ardından ise asıl gerçeği dile getirmiş: "Avru- pa yolu zaten buradan geçiyor" baş- lığının altına şunları eklemiş: "Kural- lan ve sağlıklannı hiçe sayanlar, Tür- kiye'yi Avrupa'ya bağlayan TEM'in kenannda yine bildiklerini okudu. Parkları kan gölüne çevirenler ise 'Belediye çok geç kesıyor' diye sa- vunma yaptı." Ikinci Koyunun Dediği Oldu ••• Bir gazete, bir yıl arayla aynı yerde çekilen iki fotoğrafı yayımlamış. Ben- zer bir katliam görüntüsü. "Arada ne fark var" diye sormuş ve cevabını kendisivermiş. "Tek fark, ikifotoğra- fın bıreryıl arayla çekilmiş olması." Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz: Bu Kurban bayramında da benzer katli- amlan çocuklanmızın gözleri önünde, ortalığı kan gölüne çevirerek gerçek- leştirdik. Bu görüntünün ıçinde ya- şadığımız uygarlık düzeyiyle bir iliş- kisi olduğunu kabul etmeliyiz. Gaze- telere yansıyan bir fotoğrafta 10 ya- şındakı çocuk, elindeki kanlı bıçakla bır koyunu boğazlıyordu. Işte bu re- sim, bir kültürün, bir ilkelliğin yansı- ması. Bu manzaranın dini inançla ne ka- dar ilişkisi olduğunu tartışabiliriz. Top- lumsal durumumuz mu dini uygula- malarımıza yansıyor, dini inançlan- _ mız mı toplumsal durumumuzu yan- sıtıyor" sorusuna cevap arayabilinz. Belki de bunu psikologlara, sosyolog- lara havale etmemiz gerekir. ••• Bütün bu sorulann ötesınde, baş- ka bir gerçekle yüz yüzeyiz: Toplum- sal kavrayışımız, kurallara uymama- yı esas alıyor. Bu bayramdan önce ilk kez, sokakta kurban kesilmemesi ko- nusunda bir kararalındı. Bu kararher- kese duyuruldu. Ancak yine birço- ğumuz biliyorduk ki, bu toplum kü- rallara uymaz, kendi bildiğini okur. öyle de oldu. Dünyanın en güçlü devletlerinden ve en kuvvetli ordulanndan birisine sa- hip olmakla övünüyoruz. Deviet iste- se sokaklarda kurban kesmeye kal- kanları durdurabilir. Ama yapmadı; yapmayacağını da biliyorduk. Çünkü kuralsızlık yalnızca yurttaşla sınırlı de- ğil ki, deviet görevlileri de kurallann çok önemli olmadığını düşünürler. Böylece kurallara uymama bir gele- nek haline dönüşür. Belediye görevlilerini beklemeden sokak katliamı yapanlann gerekçele- rinden birisi, "Belediye çok geç ke- siyor" şeklindeydi. Zamanını hiçbir şekilde ekonomik kullanmayanlann, böyle bir gerekçeye sığınması belki de bir ironi. Almanlar, kendi yaşam fel- sefelerini anlatan ve çok tekrarladık- ları bir sözde şöyle derler: "Langsam aber sicher", yani "Yavaş fakat gü- venli." Bu anlayış, aynı zamanda ku- rallara uymanın da önemini içinde banndınr. ••• AB'ye giden yolun üzerinde, kural- lan dinlemeden katliama girişmek ne anlama geliyor? AB ile ilişkileri de bu anlayış beliriemiyormu? Bizölüm ce- zasından vazgeçemeyiz, Ceza Ka- nunu'nda düşünceyi cezalandıran maddelen kaldıramayız, kitaplanya- saklanz, azınlık vakıflannın mallanna el koyarız, işkenceye devam ederiz" denmiyor mu? AB temsilcileri, "Kardeşim, bu ku- rumun bazı kurallan var, şunlan de- ğiştirmelisiniz" deyince, onlann Tür- kiye'yi bölmek istediklerini söyleyip, gizli haberleşmelerine girer ve onlan rezil ederiz. "Çünkü bizim kurallara uy- mamakgibi biralışkanlığımız, birkey- filiğimiz var. Bizi almak mı istiyorsu- nuz, o zaman bizi kendi ilkelliğimiz- le kabul edeceksiniz." Kurban bayramında Avrupa'ya uza- nan TEM otoyolunun kenannda koyun boğazlamak, ortalığı kana boyamak bir tutumu gözler önüne seriyor. Biz bu tür ilkel alışkanlıklanmızdan kolay vazgeçemeyiz. Biz kuraJlara kolay ko- lay uyamayız. "Böyle davranırsanız, yoksul ve geri bir ülke olarak yaşama- ya mahkûm olursunuz" diyenlere de cevabımız hazır: "Siz bizi bölmek is- tiyorsunuz, kahrolun! Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur..."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle