Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 24 ŞUBAT 2002 PAZAR
12 PAZAR KONUGU
Bulgaristan Parlamentosu Başkan Yardımcısı Ünal Lütfi ile Bulgaristan 'ın AB yolunu konuştuk
'ArtıkAByolundailerliyoruz'
Dünya
terorizme
cephe almalı
- Clkenizin bir dönem ciddi
yoku'Juklar ve kara parayla
boğuştuğunu söylediniz. Bulgaristan
bu zorluklantu tam olarak aşabildi
mi?
- Şimdi bakın. AB'ye üye olmanız
için bir kere AB müktesebatına uyum
sağlamanız lazım. Biz, Bulgar
parlamentosımdan gerekli bütün
yasaları geçirdik. Artık Bulgaristan
yolsuzluklarla mücadele ve kara
parayla savaşımla ilgili
konvansiyonlara imza attı. Biz artık
tarafiz.
- Peki, uygulamada başanlı
olunabiliyor mu?
- Işte, önemli olan da bu. Bunlan
uygulamak lazım. Evet, yasalan
geçirdik. Ama bunlann altını
doldurmak lazım.
- Sizce 11 Eylül olaylan dünyayı ve
bölgemizi orta vadede nasü
y
- 11 Eylül olaylan, dünyanın
terorizmle yüz yüze bulunduğunu
bize gösterdi. Hatta büyük ekonomik
ve askeri potansiyele sahip
ABD bile, meydana çıkan
bu yeni tehlikeyle tek başına
baş edemez.
Bütün demokratik devletler,
güçlenni birleştirerek, dünya
terorizminin kökünü kazımak
üzere tek cephe kurmahdırlar.
Küreselleşme sürecinin dınamizm
kazandığına tanık oluyoruz. Bu
süreçlerle güdülenen amaç, bütün
dünya devletlerinin büyük ekonomik
göstergelere ulaşmasıdır. Bu
göstergeler ise sefalete karşı mücadele
yürütmek, dünya banşını
garantilemek ve dünya uygarlığının
güvenliğini sağlamaktır.
Sorunlar
diyalogla• • * * • • * *
cozuldu
- Sizin kurucularından birisi
olduğunuz Hak ve Özgürlükler
Hareketi'nin Bulgar etnik modelini
oluşturduğu biliniyor. Oysa
Bulgaristan ulusal devlet kimliğini
de korudu. Bu nasıl başarıldı?
- Hak ve Özgürlükler Hareketi, 12
yıldan beri Bulgaristan'da azuüıklann
serbest Bulgar sivil toplumuna
entegre olması doğrultusunda
Bulgar etnik modeli sonucu
mücadele vermiştir.
Bulgar etnik modeli, etnik
gruplar arasmdakı sorunlann
diyalog yoluyla, ikna yoluyla,
azınbklann toplumla bütünleşmesi
için gerekli mekanizma ve köprülerin
kurulması yoluyla çözüme
bağlanmasınm ender bir modelidir.
Bulgar etnik modeli, sadece
Bulgaristan toplumunun ve bölgenin
dikkatini çekmekle kalmadı,
fakat ayru zamanda bu modelden
Avrupa'da da okyanus ötesinde de
söz edildi.
Bulgaristan, azmlıklann hak ve
özgürlükleriyle ilgili sorunlan
kansız bir biçimde, etnik sürtüşme
otmadan çözmeyi başardı. Hak ve
Özgürlükler Hareketi, bu ürünüyle
gurur duymaktadır, çünkü bu
modelin başhca yaratıcısı Hak ve
Özgürlükler Hareketi 'dir.
- Bulgar etnik modeli hangi ilkeleri
temel alıyor?
- Bulgar etnik modeli şu iki ana
iDceye dayanıyor Kimlik ve
entegrasyon; ulusal devlet ve multi-
etnik demokrasi.
Tam bu iki ana faktör bu modeli canlı
kıldı. Bu model, aynı zamanda
geleceğin modelidir.
Bulgaristan Cumhuriyeti'nde bu
modelin zamanla ve demokrasinin
gelişmesiyle mükemmelleşeceğine
inanıyorum.
PORTRE/ ÜNALLÜTFt
J E" yj A TÂ ]/ÇA NflfJ JJ Yıl 1982... Bulgaristan 'ın başkenti Sofya 'dayım. Ilikleri titreten kışlardan biri yaşamyor. Ama siyasi hava ağır mı ağır. Sankifırtına
T l/v/.L<l/ öncesi sessizlik Yorgi Dimitroff'ım anıtımn önünden doğru Aleksander Nevski Katedrali 'ne inen caddeden aşağı sağ kolda, eski îaş
bir binanın ikinci kahnda Bulgar Kültür Komitesi bürosuna giriyorum. Büroda, bölgeyle ilgili daire başkanı, Balkan ağzıyla telaffuz edildiği biçimiyle "Yünal Lütfi"
(Ünal Lütfi) ile buluşacağım. Bulgaristan 'da Todor Jivkov yönetimi, Türkiye 'den gelmiş Türk gazetecilerin Bulgaristanlı etnik Türklerle bir araya gelmelerine sıcak
bakmıyor. Yine de konuşuyoruz. Çok canı sıkkın. Beni uyarıyor. Diyor ki: "Bak, yakında çokşeyler olacak Bulgaristan \n altı üstüne gelecek. lyi izle."Gerçekten de
aradan birkaç ay geçmeden Bulgar Türkleri 'ne asimilasyon,
isim değiştirme politikalan uygulandığını öğreniyoruz.
Kulaklarımıza gözlerimize inanamıyoruz. însancıl, diye bize
tanıtılan bir rejimde bunca insaniyetsizlik nasıl yapılır,
sorusunu kendi kendimize soruyoruz. Başkaldıran insanlar
tutuklamyor, sürgüne gönderiliyor. Çok geçmeden
Todor Jivkov yönetimi iflas edince, insanlar Türkiye'ye
sığınma yolunu seçiyorlar. Bugüne geliyoruz. Artık Bulgaristan
AB üyeliği yolunda ilerleyen, insan haklarına, etnik azınıklara
saygılı bir ülke. Sistemini adam etmek için elinden geleni
yapıyor. Öteyandan ağabey olarak ortaya atılan Türkiye nal
topluyor. Hâlâ AB kapısında bekletiliyor; hâlâ insan haklarına
saygısızlık namı yürüyor; hâlâ sistemini yerli yerine
oturtamıyor. Hâlâ tek bir milliyetçiliğin ulus devleti
kurtaracağına inanıyor. Bu kıyaslamalan yaparak ve aradan
geçen tam 20 yıllık dönemdeki olaylan da çözümlemeye
çalışarak bugün Bulgar Parlamento Başkan Yardımcısı olan
Ünal Lütfi 'yle ayrıntıh bir konuşma yaptık.
1944, Harmanlı-Bulgaristan doğumlu. Ortaöğrenimini
Varna 'da Fransız Okulu 'nda, yükseköğrenimini Sofya
Üniversitesi Türk Dili ve Doğu KültüHeri Bölümü 'nde
tamamladu 1972-83 arası Kültür Komitesi Balkan, Asya ve
Afrika ülkeleriyle Kültürel tlişkiler Daire Baskanhğı yaptu
Bulgar Türkleri 'ne isim değiştirme ve asimilasyon
politikası uygulamrken issiz kaldu 1990'da Haklar ve
Özgürlükler Hareketi 'nin kurucuları arasında yer aldı.
Aynı yıl Parlamento üyeliğine seçildL Altıyıl süreyle
Haklar ve özgürlükler Hareketi Başkan Yardımcısı oldu.
Şu anda Bulgaristan Parlamentosu Başkan Yardımcısı,
Avrupa Konseyi Parlamenterler AsamblesVndeki Bulgar
heyeti başkanu
-Sizinle soyfa 'da ilk kez 1982yılında, siz Kültür KomitesiDa-
ire Başkanı 'yken tanışmıştık. Daha o dönemde Bulgaristan
Türkleri'ne asimilasyon uygulanacağımn belirtileriyoktu. Ama
bir konuşmamızda bana,' Bekle, çokyakında burası altüstola-
cak", demişüniz. 1983 sonunda bilinen olaylaryaşanmaya baş-
landu Derken bugünegeldik. Bugün Bulgaristan Türkleri'nin
ağırltkta olduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi hükümette ko-
alisyon ortağu tlkenizde ne oldu da bu kadar kısa zamanda böy~
lesine değişimleryaşandı?
HJTFf-Evet, çok doğru söylediniz. Hepimize çok acı veren o
asimilasyon yülannı hep birlikte yaşadık. gördük. En yakın arka-
daşlanmızın, dostlanmızın isimleri değiştirildi. Çok kişi işınden
oldu. însanlar Belene Adası'na gönderildiler, tutuklandılar. Daha
sonrakomünist yönetim yıkıldı. 12 yıldan beri totalıter, komünıst
yönetimden, çalışan pazar ekonomisine, demokratik bir topluma
geçtik. 1990-2001 arası ülkemizde 4 kez parlamento seçimi, 2 kez
de cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. Bu dönem içerisinde ülke-
miz önce Bulgar Sosyalist Partisi'nin şahsında sol bir hükümet
tarafindan yönetüdi ve bu hükümet, devleti tam bir ekonomik ve
politik krize götürdû. 1997-2001 döneminde ise Bulgaristan'da-
ki Hıristiyan Demokraüar'ın Demokratik Güçler Birliği Hüküme-
ti iktidarda bulundu. Bu hükümetin dört yıllık görev süresınde ül-
kemizde, başhca dış politika alanında olmak üzere, bazı önemli
olaylar meydana geldi. Örneğin. Bulgaristan, Aralık 1999'da Hel-
sinki'de AB'yle görüşmelere davet edildi. Iç po-
litikada ise mali sistemin dengeye kavuşturulma-
sı için gerekli koşullar yaratıldı. Yılda yüzde 4-
5 oranında reel birekonomikbüyüme sağlanma-
sı amacıyla gerekli önkoşullann yaratılması için
çaba harcandı.
- Demokratik Güçler Birliği hükümeti o ka-
dar başanlı olduysa neden son 17 Haziran se-
çimlerini kazanamadı ?
- Bütün bunlar o dönemde sadece iktıdarda
bulunan siyasi gücün değil, aynı zamanda bütün
öbür devlet kuruluşlannın, Bulgar toplumunda
ve muhalefette bulunan bütün politik güçlerin
de başansı sayılu". Öte yandan, Bulgar vatandaş-
lannın ülke içindeki ana sorunlan çözüme bağ-
lanamadı; vatandaşlann gelirleri düşük seviye-
de kaldı. Işsizük oranı arttı. Cinayet olaylanna
karşı mücadelede alman sonuçlar yetersizdi. Rüş-
vetçilik geniş boyutlara varmıştı. Adalet sistemi-
nin bağunsızhğı zedelendi. Devlet kuruluşlan-
nın özelleştirilmesi, iktidardaki çoğunluğun çev-
resinden bazı işadamlannın ve ekonomik grup-
lann himaye edilmesi ve zenginleştırilmesi için
bir araç oldu. Demokratik Güçler Birliği'nin dört yıl süren yöne-
timi iştebuşekildegeçti. 17Haziran2001 tarihinde Bulgaristan'da
39. Millet Meclisi için olağan parlamento seçimlen yapıldı Se-
çim sonuçlan hem iç politika açısından, hem de dış politika göz-
lemcüeri için sürpriz oldu. Demokratik Güçler Birliği ile Bulgar
Sosyalist Partisi, parlamentoda 51 ve 48 sandalye, yenipolitik güç
olan İkinci Ulusal Simeon Hareketi 120 sandalye, Hak ve Özgür-
lükler Hareketi ise 21 sandalye kazandı.
- Kral İkinci Simeon, 50yıllık sürgün yaşamından sonra ül-
kesi için bir kurtarıa olarak mı görüldü?
- Evet. Ülkemizın politik sahnesine Bulgar vatandaşında yeni
umutlar uyandırabilecek yeni bir kişinin çıkması gerekiyordu. Bu
kişi bundan 50 yıl önce komünist rejim tarafindan sınır dışı edi-
len ve o zamandan beri Ispanya'da yaşamış olan Bulgar Kralı
îkinci Simeon'du. îkinci Simeon'un Bulgaristan'a gelmesiyle ve
tkinci Simeon Ulusal Hareketi'nin oluşturulmasıyla siyaset sah-
nesi netlık kazandı.
- Yani aşın sol ile aşın sağ arasında gidip gelen Bulgar seç-
men sonunda merkezde mi karar kıldı?
- Evet. Aşın soldan aşın sağa gidenpolitika rakkası Bulgar seç-
menlerinin bu seçimlerde gösterdikleri irade sonucu politik mer-
kezde durdu. Hak ve Özgürlükler Hareketi, son 12 yıl ıçinde ül-
kemizde üçüncü politik güç olarak kendisini kabul ettirdi. Hak ve
Özgürlükler Hareketi, normal politik şartlarda, Bulgaristan'da ana
politik güçleTdenbirisi oldu. Şimdi koalisyonhükümetınde iki ba-
kanı var. Bunlar Tanm ve Ormanlar Bakanı Mehmet Dikme ile
Doğal Afetler Bakanı Nejdet MoDov'dur. Aynca, Hak ve Özgür-
lükler Hareketi, ikhdar ortagı olarak hükümete 7 bakan yardım-
cısı, 2 valı ve 6 vali yardımcısıyla da katılmaktadır. Kasım 2001 'de
yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde seçilen Georgi Pnvanov
da Hakve Özgürlükler Hareketi seçmenlerinin oylannın yardımıy-
la cumhurbaşkanı oldu. Çok ilginçtir. Bulgaristan tarihinde Türk-
ler, Hak ve Özgürlükler Hareketi ile ilk kez klasik koalisyon hü-
kümetinde görev alıyorlar. Bu da Hak ve Özgürlükler Hareketi'nin
Bulgaristan ve Bulgar halkının cıkarlanna bizmet eden akılcı ve
basiretli bir politika ızlemesinin sonucudur.
NATO İle Işblrllfll
- Bir de Kosova krizipatlak verdiğinde NATO'nun Bulgaris-
tan 'dan hava koridoru açması talebi vardu Bulgar Parlamen-
tosu, Sırplann Kosovalı Arnavutlara izledikleri soykınm hare-
ketinin b'nüne geçilmesi için bu hava koridorunun açılması ge-
rektiğinde ısrarlı olmuştu...
- Evet. Çünkü insan haklan en yüksek değerlerdir. EğeT Slobo-
dan Müoşeviç insan haklaruu bu kadar çirkin ve nefret uyandın-
cı bir biçimde ayaklar altında çiğnerse bizlerin demokratik dev-
letlerin yanında olmamız gerektiği, biçiminde sesler yükseldi.
Daha sonra, biraz önce de söylediğim gibi Helsinki Zirvesi'nde
AB'yle Bulgaristan'ın üyelik görüşmeleri başlatması karan alın-
dı. Bu, Bulgaristan için bir dönüm noktasıydı. 2000 yıh Nisan ayın-
da görüşmeler başladı. Bugün de çok hızlı devam ediyor. Aynı za-
manda, BulgaristanNATO'yla çoksıkıbir işbirüği içine girdı. Böy-
lelikle. Hıristiyan Demokratlar'ın yönetimi sırasında iç politika
gerçekten çok kötüyönetilirken dış pohnkadabazı çok olumhı adım-
lar da atıldı. Derken aradan dört yıl geçti ve 17 Haziran 2001 'e
gelindi. Demokrasıye geçişten sonra Bulgaristan'da ilk kez erken
genel seçımlere gidilmiyordu. Seçimler tam zamanındayapüacak-
tı. Halk aşın sağdan da aşın soldan da desteğini çekmiştı. Yeni bir
siyasi güç gelmeliydi. O da Kral Bdnci Simeon'du. Kral Simeon,
daha alu yaşındayken 1947'de ailesiyle bırükte, komünist rejim
tarafindan sınır dışı edümişti. Aile, Türkiye'dengeçerek Ispanya'ya
gitmişti. Simeon 50 yıl Ispanya'da yaşadı.
Türkiye önemli ortak
- Bildiğimiz kadanyla Kral Simeon hep Bulgaristan 'a geri
dönme düşüyleyaşamıyor muydu?
- Evet. O, Bulgaristan'm acılanyla yaşayan bir Bulgar vatanda-
şı. bir kraldı. Son 10 yıl içerisinde birkaç kez Bulgaristan'ı ziya-
ret etti. Sonuçta da tkinci Simeon Ulusal Hareketi'nı kurdu. Bul-
gar halkı bunu görünce bütün inancuıı, güvenini ona verdi. Yeni
güç, yeni lider, yeni bir politika umudu oldu. Gerçekten Bulgaris-
tan halkı için çalışacak, uğraşacaktı ve Bulgaristan'ın yann daha
iyi günleri için bilgi binkimini, enerjisinı kullanacaktı.
- Peki, Kral Simeon, halkın beklentisine bu karşılıklan vere-
biliyor mu?
- Kral İkinci Simeon parlamentoya giren siyasi partilerle uzun
uzun görüştükten sonra bizim Hak ve Özgürlükler Hareketi'yle
koalisyon hükümeti kurma karan aldı. Aradan yedi ay geçti. Işi
gayet güzel götürüyoruz. Sorunuza gelince .. Kral Simeon başa-
nh, ama işi zor. Çünkü geçmiş hükümetlerin bmıktığı sorunlan
çözmek zorunda. Örneğin çok büyük bir işsizlik sorunu var. Eko-
nomiyi yeniden canlandırmak gerekiyor. Yem iş yerleri açmak la-
zım. Bulgaristan' ın büyük yatırımlara çok ihtiyacı var. Yolsuzhık-
larla mücadele etmek şart. Güvenlik güçlenni ve adalet sistemi-
ni yeniden yapılandırmak lazım. Biz, hükümet ortagı olarak iyim-
seriz. Yavaş yavaş da olsa hükümetin doğru yolda gittiğine inanı-
yoruz. Bu da çokönemli.fidkoalisyon ortağının parlamento grup-
lan çok sık toplanıyor ve yakın geleceğin takvimini belirliyoruz.
Bu arada gerekli olan önlemlen de tabiı ki ahyoruz
- Hak ve ÖzgürlüklerHareketi'nin koalisyon ortagı olmasıy-
la Bulgaristan 'da etnik gruplara konulan bazı engeller, ya da
yerieşik etnik tabular kalkmadı mı?
- Evet, kalktı. Bu da Bulgaristan ve Balkanlar için çok önemli
bır gelişme. Halk artık ön yargılardan yavaş yavaş annmaya baş-
ladı. Yanı, Türk artık Bulgaristan'da Türkiye'nin uzantısı. ya da
"beşinci kol" olarak görülmüyor.
- Geçmişte Bulgaristan 'da Türklere
u
be-
şinci kol" gözüyle mi baküıyordu?
- Öyle bakılıyordu.
- İyi de, acaba bu bakış açısını cesaret-
lendirmede Türldye'nin izlediğipolitikala-
rın da payı var mıydı?
- O zamanlar Türkiye'nin hatası yoktu.
Hata, dünyanın iki kutuplu ohnasından kay-
naklanıyordu. NATO- Varşova Pakh, GO-
REÇOM-AET olarak bölünmüştük. Bu iki
blokunaskeri paktlan da olunca iki tarafara-
stndala düşmanhk iyice könıkleniyordu. Tür-
kiye NATO, Bulganstan Varşova Paktı üye-
siydi. Ama biz çok iyi bihyoruz ki Türk hal-
kının Bulgar halkına karşı çok olumlu, say-
gı dolu duygulan vardır. Ne yazık ki o dö-
nemlerde Bulgarlar'ın beyınleri yıkanmışh.
Bu da eğitim politikası yoluyla yapılıyordu.
Bugün Balkanlar'da yavaş yavaş bir banş ha-
vası esmeye başladı. Bu da yaşadığımız böl-
ge için çok önemli. Bugün Bulgaristan'la
Türkiye arasuıdaki ilişkıler her bakundan
mükemmel. Hatta iki ülke arasındaaskeri, sa-
vunma anla^maları da yapılıyor. Ekonomik alanda işbirliği ola-
naklan gehşnriliyor.
- Başbakan Ecevit'in Bulgaristan'a yaptığı ziyaret bu an-
lamda nasıl değerlendirilebilir?
- Sayın Ecevit'in zıyareti son derece başarüıydı. Geniş çaph so-
runlar masaya yatuıldı. Şunu her şeyden önce önemle \arrgula-
mak istiyorum: Bulgaristan için 2002 yıh çokönemli. Bu yıhn ka-
sım ayında Prag'da NATO zirvesi yapılacak. Prag zuvesınde NA-
TO'nun genişlemesi için çok önemli kararlar alınacak.
- Başta Bulgaristan olmak üzere NATO 'nun genişleme sûre-
cinde yeni üyeler olacak, öyle değil mi?
- Evet. Türkiye bizim için çok önemli bir ortak. Ortaktan da öte
çok önemli bir dost, bir komşu. Hatta TBMM'den geçen yıl, Bul-
garistan ve Romanya NATO ülkesi ohnalıdırlar, biçiminde bir ka-
rar da geçmişti. Bu, bizim için çok önemlidir. ÇünküTürkiyeNA-
TO'nun kurucu üyelerinden birisidir. Sofya-Ankara ilişkileri iyi
olunca bu da bütün bölgenin istikran için çok olumlu sinyaller ve-
nyor. Böylece bölgemiz rahatlamış olacak. Aynca, Bulgaristan'ın
izlediği dış politika gayet olumludur; onda bir süreklilik vardu:.
Bulgaristan'ın dış politikası hükümetlerle değışmez. O, bir dev-
let politikasıdır. Biz, bütün komşulanmızla ya ikili ya da çok ta-
raflı diyalog içindeyiz. Romanya'yla birlikte AB ve NATO'ya
aday ülîceler olmamıza rağmen birbirirnizi rakip olarak görmüyo-
ruz. Tam aksine, birbirimize yardun ederek hedefimize doğru yü-
rüyoruz. Bütün dünya da bunu görüyor.
Balkanlar'da artıkbanş havası esmeye başladı
- TürMye'nin, sonyıllarda Yunanistan'la ilişkile-
rinin ciddi biçimde iyiye doğru gidiyor olması, Bul-
garistan 'la Hiskilerîni de etkilemiş olabilir mi?
- Tabii ki olabilir. Bugün neresinden bakarsanız ba-
kın, sürtüşmeler, krizlerbir sonuç vermiyor. Sürtüşme-
lere, krizlere giren ülkeler kaybediyor. Yunanistan da Tür-
kiye de anladı ki diyalogla sorunlan çözmek lazımdır.
Bu iş başka türlü olmuyor. Bizler de bu olumlu havayı
izledikçe çok sevüıiyoruz. Türkiye'yle Yunanistan'ın
Ege'deİci sorunlannı çözme yollannı aramaya karar ver-
meleri bizim ve bölgemiz için çok önemli. Hatta bunun
etkileri çok önemli. Sürtüşmeye girmek değil, tam ter-
sine, sorunlan masaya yatınp bunlara içtenlikle çözüm
aramak lazım. Bu sürtüşme, bunalun ortamı tabii ki bü-
tün bölgemizi etkiliyor. Gözle görülür biçimde dünya-
da diyaloğun güçlendirilmesi için çahşmalar yapıldığı
ortada. Burada, banş kültürünün çok önemli olduğunu
da vurgulamak istiyorum. Biz, Hak ve Özgürlükler Ha-
reketi olarak 12 yıldır Bulgaristan'da konsensüs ve di-
yalog politikasını yerleştirmek için elimizden gelen her
türlü çabayı harcıyoruz. "Eğçr bir sonra varsa, h«nen
görüşme masasuta oturahm" diyoruz.
- Yani Balkanlar'da artıkyavaş yavaş barış havası
esmeye başlayacak mı? Bu bölgede çok kültürlüluğe
tahammül egemen olabikcek mi?
- Bu başladı bile. Bu esinti Avrupa için fevkalade bir
örnek olacak. Çünkü Balkanlar coğrafi bakımdan Av-
rupa'nın güney kısmının bölünmez bir parçasıdır. Üs-
telik BalkanlaT, Avrupa'nin değerleri açısından da ger-
çekten onun bir parçası olmalıdır. Balkanlar hem etnik
hem kültürel zenginliğiyle Avnıpa'ya büyük katkı sağ-
lar. Avrupa'da çok kültürlü diyalog gerçekleşirse sonuç-
lan mükemmel olur. Böylece yann. öbürgün sınırlaror-
tadan kalkar.
-Peki, sizceBulgaristan 'mAB üye-
liği süreci ne zaman başlar?
- Bu sorunuz çok önemli. Biz,
2006'yakadarkendimize birtarihkoy-
duk, bir program yaptık. Görüşmeler
bize göre 2003'te bitmelidir. Biliyor-
sunuz, ondan sonra prosedürler başla-
yacaktır. Yani, 15 ülkeninparlamento-
su Bulgaristan'ın tam üyeliğe kabul
edilmesini ayn ayn onaylayacaklardır.
Bu işin tamamlanması için de bir bu-
çuk yıl ister. Ondan sonra, 2006'da bu
prosedür bitmeli ve 2007 Ocak ayın-
datam üyeliğe geçmeliyiz. Bizim tak-
vimimiz bu. Ama tabii ki bu, iki taraf
arasındaki bir görüşme sürecidir. One-
denle de koyduğumuz tarihlere de mut-
lakave sıkı sıkıyabağlanmamaklaznn.
Bulgaristan AB'ye üye olmak istiyor.
Amaöbürtaraftada, pekçokkriteri olan
AB var. O kriterleri tam olarak yerine
getirdiğimiz zaman ancak AB bize,
"tamam. buyuniD" diyecektir.
- Bulgaristan siyasi kriterleri tut-
turdu gibi, ama daha ekonomik kri-
terleriyerinegetiremediizlenimivar.
Bu doğru mu?
- Ekonomikkriterleri hâlâtutturama-
dı. Açıkça söylemek gerekirse daha
yolun yansındayız. Ama bugünkühü-
kümet önümüzdeki üç yıl içinde bu
yolu kateder. Bence Bulgaristan. hal-
kınıngücü ve dogrupolitika izleyenhü-
kümetiyle hedefme ulaşacaktır.