Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA
+
CUMHURİYET 22 ŞUBAT 2002 CUMA
DIZI
0,Nâzım
Hikmet!.. Türkşairi,
iyiyürekli, sevgi dolu
bir insan!.. Dünyayı
değiştirmek isteyen bir
devrimciL. Bir
komünist!.. Özgürlük
savaşçısı!.. Türkiye
âşığı!.. Hasreüerin ve
aynlıkların bilgesi!..
Türk dilinin ustasıL.
Duygulanntızın ve
yüreğimizin sözcüsü!..
O, bir insan!.. O, bir
dünya sanatçısıL
Sempozyumun ilk günü öğleden sonraki oturum Nâzım Hikmet'in yaşamı ve düşünce dünyası ile ilgiliydi
Hasretlerin veaynlıklarınbilgesi
"empozyumun ilk günü öğleden sonraki otu-
rum "Nâznn Hikmet'in Yaşamı ve DüşünceDün-
yas" ile ilgiliydi. Oturumu, ünlü yazar Adalet
Ağaoğhı yönetti. Katıhmcılan AtiUa Coşloın,
Rusya'dan Gürcü yazar veakademısyen Prof. Dr.
Svetİana Uturgauri, şaır Tbrgay Flşekçive Alman
araştırmacı Dietrich Gronau idi. Aynca, özrü
nedeniyle sempozyuma katılamayan Azerbay-
can'dan Prof. Dr. Akşin Babayev'in gönderdiği
bildirisi okundu.
Rusva Bffimler AkadenusL, Şarldyat Enstitn-
sü,ÇağdaşDoğuEdebiyatbnŞubesiMüdürüolan
Prof. Dr. Svetlana Uturgauri'nin doksana yakın
yayımlanmış araştırma yazısı bulunmaktadır.
Ondan fazla yazısı ise Türkiye'de yayımlanmış-
ür. Cumhuriyet döneminin pek çok Türk yaza-
nnın yapıtlanru Rusçaya çevirmiştir. Bilinen ba-
zı yapıtlan şunlardır "60Tı-70Ti Yıflann Türk
NesrL Ana Trend", "Orhan KemaL Muthı Insa-
nm Acı YasamT, "Sovyet Türkologlannın Türk
Edebiyaü lncetemeterr, "Türk Edebryan Üze-
1™". Yazann son kitabı ise, Nâzım Hikmet Kül-
tür ve Sanat Vakfı ile Cem Yayınevi'nin birlik-
te girişimiyle önümüzdekiayyayımlanacakolan
"Kardeşiın Nâzım Hikmet'in Rusya Dostiannın
AnılarT.
Dietrich Gronau Alman araştırmacı, yazar.
Türkçede "Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhu-
riyetin Doğuşu" ile "Nâznn Hikmet" (AJtm Ki-
taplar) adlı kitaplan yayımlandı.
Adalet Ağaoğlu, kanlımcılan ve konuşma ko-
nulannı tanıtarak yapnğı lasa konuşmasında, Nâ-
zım Hikmet'i bütün yönleri ile anlamak, bilmek
gerektiğinin altını çizerek oturumu başlattı.
Nâzım Hikmet'in
düsünce dünyası ve evriml
yalıdır, insanlığı ve kâinatıkucaklayan banşçı ve
özgürlükçü yeni bir yaşam biçimidir.
Bildiride Nâzım'ın sömürüye, sömürgedliğe
ve emperyalizme karşı olması nedeniyle ulusal
bağımsızlıktan yana olduğu, ulusal bağımsızlık
mücadelesini, son çözümlemede, sosyalizm yo-
lunda yürümek anlamında algıladığı görüşüne yer
verildi. Öte yandan, Nâzım'ın, ulusal değerlere
ve ulusal kültüre verdiği öneme işaret edilerek,
Türk halkının ve kültürünün insanlık ailesinin vaz-
geçilemez bir parçası ve zenginliği olduğu biçi-
mindeki değerlendirmesinin de alh çizildi. Da-
ha sonra Nâzım'ın insana bakış açısı, felsefi an-
lamı içinde şöyle dile getirildi: "O hümanisttir.
Komünist anlaytşının temeBnde de bn düşünce-
si yatmaktadır. Ama, onun hümanizm anlayışL,
de açıklanmaya calışılmaktadır. Nâzım'ın Üni-
versiteleri bağlamında A. Kadir'ın Fransızca öğ-
renmesi ve Orhan Kemal'in yazarlık yeteneği-
nin gelişmesi ile ilgili olarak Nâzım Hikmet'in
tutumu değerlendirilmektedir. Bildiri, asıl ola-
rak da, Orhan Kemal örneği üzerinde geliştiril-
mektedir. Bu çerçevede, Nâzım'uı eğitici tutu-
mu, Nâzım'ın üniversite faaliyeti olarak tanım-
lanmaktadır. Nâzım'ın eğitmen tutumunun özel-
likleri ve elde edilen sonuçlar, bildiri konusunun
derinleşen yönünü oluşurmaktadır. Bu çerçeve-
de de, Nâzım'ın şiirlerinin "NâzmTın Universi-
tea" kavTamına dahil edilmesi gerektiğine işa-
ret edilerek, Türkolog Rady Fîş'in analiz ettiği
"Ceviz Ağaa ve Topal Yunus'un Hikâyes" şiiri
bu açıdan değerlendirilmektedir. Kuşkusuz, Nâ-
0.turumun ilk konuşmasını AtiUa Coşkun
yaptı. Coşkun'un "Nâam Hflanet'in Düşünce
Dünyası ve Evrimi" adını taşıyan bildirisinde
Nâzım Hikmet'in siyasal düşüncesinin oluşu-
mu ve gehşmesi, yaşamöyküsü ile birlikte ele ah-
narak anlatılıyordu. Bu bağlamda, aile ortamın-
dan, ülkenin ve dünyanın içinde bulunduğu si-
yasal koşullardan ve güncel düşünce akımlann-
dan ne şekilde etkilendiği üzerinde duruluyor-
du. Nâzım Hikmet'in Istanbul'un işgalinden son-
ra Anadolu'ya geçtiği, Bolu'da yeni düşünceler-
le tanıştığı, Batum'da ve Moskova'da komünist
düşünceyi benimsediği, daha sonra da Sovyet-
ler Birliği Komünist Partisi'ne ve Türkiye Ko-
münist Partisi'ne üye olduğu belirtiliyodu.
Bu bağlamda, bildiride Nâzım Hikmet'in ko-
münizme yönelik değerlendirmelerine ve ko-
münizm anlayışı ile ilgili kimi saptamalanna yer
verildi. Nâzım için komünizm, insanlığın öz-
gürlüğü demektir. Nâzım'ın düşünce dünyasın-
da özgürlük düşüncesi, "işçitutumu" ile simge-
lenmektedir. Özgürlük, eşitlik ve sosyal adalet,
komünizm anlayışının temel argümanlandır. Nâ-
nm'ın düşlediği dünya, tüm ülkelerin sınırlan-
tun kalktığı, yeryüzünün tek bir yurt sayıldığı ve
insanhğın kendini özgürce geliştirebileceği ve kar-
deşçe duygulann egemen olduğu eşitlikçi ve
adalete dayalı bir yaşamla özdeştir, komünizmi
ne ülke ölçüsünde, hatta ne de küresel düzeyde-
*
v
Onun komünizmi, kozmosun kardeşliğine da-
Aya gidilecek
Daha da ötelere,
Teleskoplann bile göremediğiyere
Ama bizim dünyada ne zaman
kimse aç kalmayacak,
korkmayacak kimse kimseden,
emretmeyecek kimse kimseye,
yermyecek kimse kimseyi,
umudunu çalmayacak kimse
kimsenin?
İşte ben komünistim bu soruya
karşılık verdiğim için.
ğerlendirmeleri göz önüne alarak, Nâzım'ın ki-
şilik özelliklerine ilişkin bazı saptamalar yapı-
yor. Bu saptamalann başında, onun paylaşmacı,
sevecen, "sürekti sevgi yayan", çalışkan, cesur,
özgürlükçü, eğitimci, yardımsever, yurtsever,
"muthı bir insan" olduğunu, bu tür özelliklere
sahip bulunduğunu belirtiyor.
Bildirinin sonunda şöyle deniyor: "NâznnHik-
met'i bir insan olarak anlamak isteyenkr, her
şej den önce onun bu kişitik özeflikJerini dikkate
atmabduiar.
Onun bütün yaşanu, toplumsal davraıuşlan,
inançlan,kavgası,arkadaşlanyta, kadınlaria iliş-
küeri, hep bu olağanüstü güzeflikteki Idşiük özet-
tiklerinin sonucudur. Bu yanryia o yalnız yazm-
sal yarana portresi olarak değü, geieceğin, kişiü-
ği her yönüyle özgürleşmiş, motlaközgür; insan
flişkileri ve toplumsal yaşamda mudak adaletin,
eşitJiğin, özgürlüğün egemen oiduğu ütopik bir
insanhktophımunun da örnekbirportresni ohıç-
turur."
Nâzım Hikmet'in 100.
doğum günü için
A
sojııt ve içi boş bir değer değildir. Kendiney^aban-
alaşmamış sosvalinsanı temelalan bir hümanizm-
dir." Bildirinin özenle altını çizdiği bir konu da,
Nâzım'ın enternasyonalist yaklaşımı ve evren-
sel değeri oldu. Bu konudaki anlatun özetle şöy-
leydi "-Tümuhıslannyadaçokdeğişikcoğraf-
yalardaki değişik insanlann sorunlan Nâzun'm
şürlerinde son derece>«ygm olarakyeralmakta-
dır. Ulusal ya da yerel değerieri ve sorunlan dün-
yaölçeğindedeğerlendiripanlamlandırmakta ve
insanhğın genel sorunlan Ue bineştirmektedir.
İşte o nedenle de eiTensel bir değerdir. Hatta en-
ternasvonahzmini, dünyayı aşan. dünyanın için-
de bulunduğu yıldız sisteminin ötesine taşıyan
birufuktaalgılâmaktavegeliştinTiektedir."
Nâzım'ın üniversiteleri
zımın eğitici tutumunun sonuçlan bir başka de-
yişle Nâzım'ın üniversitelerinde eğitim gören-
ler bakımından elde edilen sonuçlar, çeşitli yön-
leri itibanyla değerlendirilmektedir. Bu çerçeve-
de, Orhan Kemal'in sanat prensipleri ve benim-
sediği felsefenin, Nâzım'ın üniversitelerinin bi-
linen sonucu ya da başansı olarak nitelendiril-
mektedir.
Nâzım Hikmet'in klşilik özelllklerl
' empozyumun en dikkat çekici siması Svet-
lana Uturgauri idi. Svetlana Uturgauri sempoz-
yuma "Nâzrnı'm Üniversiteleri'' adlı bir bildiri
sundu. Bildiride, Nâzım'ın öğretmenlik misyo-
nu ya da eğitici tutumu bazı örnekler temelinde
âzım Hikmet'in kişilik özellikleri üzerine
doğrudan ve özgün bir çalışma bugüne dek ya-
pıhruş değildi. Ve elbette Nâzım'ın, hatta bir şa-
irin ya da herhangi bir sanatçının kişilik özellik-
leri göz önüne alınmaksızın, onun sanatının ve
de düşünce dünyasının yeterince ka\Tanabilme-
sinin oldukça zor, hatta olanaksız olduğu bilini-
yordu. O bakımdan, Turgay I'lşekçi'nın konuş-
ması merakla bekleniyordu.
Turgay Fişekçi"nin bildirisi "NâzımHiknıet'in
Kişilik OzeüUderi" admı taşıyordu.
Fişekçi, mektuplannı, şiirlerini ve başka de-
Llman araştırmacı Dietrich Gronau "Nâ-
zım Hikmet'in 100. Doğum Günü İçin" başlıklı
bir bildiri sundu. Gronau, Nâzım Hikmet üzeri-
ne araşurmalaryapan biraraştırmacı aynı zaman-
da. Gulderen Pamir'in Türkçeye çevirdiği "Nâ-
znn Hikmet" adlı kitabın da yazan.
Dietrich Gronau bildirisinde Nâzım Hikmet'in
aile kökleri, yaşamöyküsü, yaşamı boyunca ba-
şından geçen siyasal olaylar ve onun çevresinde
bıraktığı ve de günümüze dek ulaşan etkiler üze-
rinde durdu. Öte yandan, bildiride kimi ilginç,
özgün bilgi ve değerlendirmelere de yer verildi.
Bunlardan bazılan şöyleydı: "Amerikan khapma-
gazin dergia 'Bookman' 1932 yınnda aiü fotoğ-
rafla süslediği sekiz sayfasun Nâznn Hikmet'e
a\irarak, onu 'Yeni Türkiye'nin Şairi' olarak
takdim etti. Ardmdan 1935 yinnda Paris'te Bir
Ölü Evı' isimütiyatroeserinin özeti yanimlandı.
(_) Nâznn Hikmet'in annesi tarafindan büyük-
babasuun yanAhnanokJugunadairilginçbirka-
nıt\ardır. Aile ağacında adı MehmetPaşa olarak
geçen dedesi, Prusya'ya göç etmiş Hügo bir aile-
nin Kart Detroit isimH oghı olarak dünyaya gel-
mişti. Bu erkeğin serirvenlerie dolu yaşamöykü-
sü hakkmdaeümizdebulunan bügileri,deneyim-
ü bir redaktör ve yazar olarak potitik şahsiyetle-
rin portrelerineözdbir eğüımi olanAlmanya'nm
ilk de\1et başkanı Theodor Heuss'a (1884^1963)
borçluyiız. 1947 yınnda yayımlanan' Tarihın Yan
Figürleri' isimü kitabı bir dizi makaieden oluş-
maktadırve bunlardan sonuncusu 'Mehmet Aîı'
başhğuu taşn*. Heuss bu kitabuı önsözüne şunla-
nyazm^bn 'Kısacası; Berün Kongresi'ndeki Türk
temsilcisinin adı Mehmet Ali idi ve onun aslın-
da bir Ahnan olduğu söyleniyordu - arnk bun-
daki hikmeti okuyucu kendi başına anlasın.' (...)
Farkh ve çok çeşitK kültüriere sahip atalaruun
geçnnşinden süzülen kozmopoKtik ve henüz ge-
üşmemiş bile olsa her şeyi sindirmeye haar bir
ruhun erken çağlarda çok boyutluluğa kendini
hazniaması, daha sonralan Nâzım Hikmet'in
yaşammda ve eserierinde iyke su yüzüne çıkn ve
etkisini gücüyie gösterdL Gelmiş geçmiş Türksa-
natçdanndan hiçbirisiyapıtlannda, Islam olma-
yan devletkrin kültüjierini ve toplumsal ilişkile-
rini aynıdoğalhkiaveyansEolarak, muazzambir
eşhük duygusu Oe vansrtabilnüş değüdir."
Son olarak, filoloji doktoru ve yazar AkşinBa-
bayev'in "Nâznn Hikmet ve Azerbaycan" ya da
"Nâznn Hikmet Bağh Ömrüm'' başlıklı bildiri-
si, Azerbaycan Yazıcılar Birüği Başkanı Anar
Rızayev tarafindan okundu.
Bildiri, Babayev'in Moskova'da öğrenci oldu-
ğu sırada Nâzım Hikmet'i tanımasını ve onun-
la taruşmasını ve daha sonraki yıllardaki ilişki-
lerini yaşamının akışı içinde dile getirerek anla-
tıyor ve değerlendirmelerini aktanyordu.
SÜRECEK
BIRBAKMA
SERVER TANİLLt
Evrensel'in Payı...
12 Şubat'ta Istanbul'da başlayıp birkaç gün sür-
müş olan Islam Konferansı Öngütü - Avrupa Birli-
ği Ortak Forumu, "uygarlık veuyum" konusunda
hayh yapıcı bir diyaloğa yol açmıştır ki pek önem-
lidir. O konular arasında terorizmde, gerek Avru-
pa gerek Islam ülkeleri konuşmacılannın ortak bir
tavırsergilemeleri; hemen hemen tümünün 11 Ey-
lül olayını kınayıp terorizmle savaşta işbirliğini des-
teklemeleri, başlı başına bir ilerlemedirdünyamız-
da.
Farklı tavıriann sergilendiâi konular da olmuş
gazetelerin yazdığına göre. Orneğin Libya Dışiş-
leri Bakanı Abdülrahman Şalgam'ın, Avrupalıla-
radönüp, "Siz bizi çokeşlilikle eleştiriyorsunuz, oy-
sa sizde de eşcinsellik var!" demesi onlardan bi-
ri. Sayın Bakan, öyle anlaşılıyor ki, kendi davası-
na pek sağlam bir kanıt diye bu örneği vermiş. Oy-
sa Batı, yüzyıllarca horlanmış kimi insanlann so-
rununa uygarca bir çözüm getirirken; keşke Müs-
lüman ülkeler de, tıpkı bızim vaktiyle yaptığımız gi-
bi, "çokeşlilik"e son verip kadının özgürfüğünün
önündeki bu duvarı yıkabılselerdi.
Bu, bir gün elbette olacak; Müslüman dünya
böyle bir devrimi görecek. Başka nedenlerin yanı
sıra, dıyaloğun da bir payı olacaksa, o da esirgen-
meyipyapılacak...
Konu, aslında çok daha geniş bir tartışmanın bir
parçasıdır; bu yazıda onu ele alacağız.
•
Yaşadığımız dünyada, insan olarak ortak so-
rumluluklarımız var ve birtakım değerlere dayan-
mak zorunda.
"Insanın temel haklan" dediğimiz işte bunlardır!
Insanın, özellikle kadınlann ve çocuklann say-
gınlığı hakkı; bedensel ve manevı bütünlük hakkı,
işkenceyi ret; düşündüğünü serbestçe dile getir-
me hakkı, çalışma hakkı ve sağlık hakkı; bütün
bunlar, Kuzey'de olduğu gibi Güney'de, Batı'da ol-
duğu gibi Doğu'da da geçerlidir, yani evrenseldir.
Doğal çevrenin korunması, insanlann hem ya-
şamsal variığı hem de kültürel dengeleri için zo-
runlu olarak, bu evrenselın bir parçasıdır.
Şu da evrenseldir: İnsan, özünde sosyal bir var-
lıktır, o yüzden de ancak başka insanlarla ilişki
içinde gelişebilir; böylece hapishanede tecrit iîe,
yapısı berbat megapollerdeyoksullann moral terk
edilmişliğine karşı çıkılmalıdır.
"Kültürel çeşitlilik hakkı" da evrenseldir.
Ancak, şunu da hatırlatmalı: Bu türlü referans-
larsadece ilke olarak evrenseldirfer; en azından bi-
linen biçimleriyle, Batı'nın siyasal düşüncesinin
ürünüdürier. Ancak öyle de olsa, bütün insanlıkça
sahip çıkılmalıdır. Gerçi, acılı Güney'in kuşkulu ol-
duğu anlar ve durumlar oluyor; Kuzey de, Gü-
ney'le hakça konuşabilmek için, kendisini sorgu-
lamayı bilmelidir.
Ne var ki, bu düşünce, hiçbir zaman, "kültürel
görececilik"e de götürmemeli. Çoğu antropoloğa
göre hertoplum, kaçınılmaz olarak, kendi değer-
ler ve pratikler sistemi içinde, neredeyse metafi-
zik bir değişmez diye bakılan "kültür"ünün içinde
hapsolmuş olarak kalacaktır. Kara Afrika'da kız
çocuklannın sünnet edilmeleri üstüne tartışmalar,
bu fikrin nerelere kadar yayıldığını gösterir.
Hayıri Güneyli kültürlerin yeniden değerlendiril-
mesi, onlann benzersizlikle orijinalliklerinin tek yan-
lı yüceltilişinden geçmiyor. Kültürlerin çeşitliliği,
yoksullaştıran bir modernitenin dünya çapında ba-
yağılaştınp orta malı haline getirmesine karşı sağ-
lıklı birtepki ise; şu da görmezden gelinemeyecek
bir nokta: Güney'de yığınla toplum, özellikle ka-
dınlar söz konusu olduğunda, idea) bir görünüm
sergilemek şöyte dursun, yüzyıllar boyunca pek sert
bir egemenlik düzenini dayatmışlardır onlara kar-
şı. Kadın haklanna çağrı da, işte bu yüzlerce yıllık
ağırlıklara çarpıyor; ve içlerinde her şey vardır da
onlann, "evrenselın pay;"nın zerresi yoktur.
Filozof Edgar Morin'in, bütün bunlara bakıp
söylediği şu sözler üzerinde uzun uzun düşünmek
gerekiyor "Biryanda, insanhğın yeryüzündeki bü-
yük dağılışının yarattığı -o olağanüstü- kültürel
çeşitliliği kurtarmak varsa, öte yanda da herkes
için ortak -dünya çapında- birkültürü besleyip bü-
yütmek var aynı zamanda. Birbiriyle çelişen bu iki
buyruğu göğüslemek düşüyor bizel"...
Bir başka hatıriatmanın da günüdür "Hayvan hak-
lan" da çağımızda evrensel artık. Onlan güvence-
ye bağlarken, kurban bayramlannı da hayvan bo-
ğazlamaktan kurtarıp ınsanca bir çehreye kavuş-
turmanın sırası gelmiş değil midir?
Nâzım'ın
Siyasal Yaşamı
ve Davaları
Atilla. Coşkıan
Atilla Coşkun, Nâzım'ın davalarını, bunlarla ilgili yasal dûzen-
lemelerı uygulamaları evrensel hukuk ilketerinin süzgeçinden
geçinyor. Yargılamalan tarihın adalet önüne çıkarbyof, hukı*
dışı haksız uygulamaJann gensınde yatan olayfarı ve planları
açıklıyor, belgelendiriyor
Cem Vaymeui
Klabtn gdin U&ıım Hikmet KCMtûr ve Sanal Vsktına btrakimıştır
KADIKÖY 2. SULH HUKUK
MAHKEMESİ
Dosya No: 2001/78" Vası Tay.
Mahkememizce verılen 15.1.2002 tarih ve
2001/933 - 200215 E.K. sayıh ılamı ile Nuri ve Hay-
riye oğlu 1949 dogumlu Mehmet Özçömlekçı 4721
S.M.K.. 405. maddesi gereğince vesayet altına alına-
rak, kendisine eşi NEŞE ÖZÇÖMLEKÇI VASI TA-
YİN EDİLMlŞTlR.Keyfıyet ılan olunur. 28.1.2002.
Basın: 8761