Katalog

SAYFA CUMHURİYET 22 ŞUBAT 2002 CUMA 12 J V L J L 1 U J v kultur@cumhuriyet.com.tr Halk Müziği'nin ustası Ali Ekber Çiçek'in tüm çalışmalan arşiv serisi olarak yayınlanacak İnsanı insana anlatiyoruz... Deprem yüreğimde - Çocukluğımuzda, binkrce insanm yitip gittiği 1939 Erzmcan depremini yaşamış ofcmaıuz sizde ne gfiMizierbırakt? Bu ider müziğinize de yaaath mı? - Erzıncan zelzelesinde babamı kaybettim. 40 bin kişi gitmiş zelzelede, babam gitmiş, evden sekiz kişi gitmiş. Zelzeleden üç dört sene sonrasında ben saz çalıyordum. O acılar içınde ben saza sığmmışun, saza sanfmışım haberim yok. Onun tınısıyla yüreğimi tamir etmişiın... Insan dokuz yaşına kadar nasıl eğitim ahyorsa 90 yaşına kadar öyle gidiyor... Ustanm geçtigjmiz aylarda arka arkaya'Yolumuz Gurbete Düştü' ve 'Derde Derman Arandmı' adb iki aJbiimü yaymlajıdı. Siyasete uzağım -SbdnhiçbirsivasigöriJşJe admız gnıhnadı. Reld sizi kendüerine yakm bissedenler kinıJer? - Ben hiçbir zaman mûziğimi siyasete alet etmedim. Müzik siyasetin çok çok üzerindedir. lnsanın önce yûreğini hedef aiır mûzik. 1974'te, Kıbns harekâtından sonra bana bir ara bir yazı getirdiler. Ecevit için bir plak yapmamı istiyorlar. "Ben" dedim "siyasetten çok uzağnn. Ben sryasete değü, insana inanınm. Knsura bakmasınlar.J' Caru, insanı düşünmek solculuksa bütün dünya müzisyenleri soJcudur zaten. Biz hayatı, kâinaü düşünen insanlanz. Dünyada ne oluyorsa bizim kapıda oluyor gibi düşünürüz... GOKSANGOKTAŞ Eskilerin davudi tabirettiğı tok, ama sözü incitmeyecek, sazı ürkütmeye- cek kadar da mütevazı bir ses... "Mûr- şidi insan" olan yüzlerce yıllık Alevi- Bektaşi kültürünü özümseyip gönül imbiğinden süzerek "ozan duyariıh- ğıyJa" harmanlamış, yanm asra yaJan bir sûredir sazıru sözüne katık edip "insanı.insanm haDerini" insana anlat- mayı kendine şiaredinmiş birusta; AB EkberÇiçek... Ünüartıkyurtdışınata- şan bir ozan. Amerika'da Teksas, Mic- higan, Wisconsin, Toronto, Colombia gibi saygın ünrversiteJerde konserler ve konferanslar vermiş, plaklan UNES- CO tarafından Cezayir'den Yunanis- tan'a, Kamboçya'dan Tayland' a kadar birçok ülkede yayımlanmış bir mûzik ve gönül adamı. Ustanm arşiv serisi Çocuk yaşta bağlamasrnı sırtlayıp Erzincan'daki köyünden îstanbul'a gelerek, Pir Suttan Abdal'dan okudu- ğu bir deyişle, o güne kadar kapılann kapalı olduğu Alevi deyişlerini ve ne- feslerini Türkiye radyolanyla tanıştı- ran da o. Haydar Haydar'dan Yolumuz Gurbete Düştü'ye, "Derdim Çoktur"a kadar yüzlerce deyişi halk müziği re- pertuvarlanna kazandıran ustanın bü- tün çalışmalan en otantik haliyle Ana- dolu Müzik tarafindan arşiv serisi ha- linde yayımlanıyor. Geçen aylarda ar- ka arkaya serinin "Yolumuz Gurbete Düştü" ve "DenleDerman Arandun" adlı iki albümü yayımlandı. Önümiiz- deki günlerde Anadolu Müzik Ali Ek- ber Çiçek çalışmalannı yayımlamaya devam edecek... Biz de bunufirsatbi- lip ustanın kapısını çaldık, çayını kah- vesini içip Haydar Haydar'ı, radyo gün- lerini, "insan"ı konuştuk... - Sazh söziü bir ortamda mı yetişti- niz? - Tabii tabii... Ben 9-10 yaşlanm- da 60 yaşındaki dedelerin çaldığı ka- dar saz çalıyordum. Cemlerde onla- nn çaldığı sazı kaydetmişim beynime. Bu iş zaten böyle dededen tonına ge- çıyor. -Çocukhjğunuzdansözihternüziğrv- le sizi etkfleyen kimler var akhnızda? - EyüpDedevardı, sakallı PotikDe- devardı. Rahmetli oldular. Bunlar hep bugünün iki üniversitesi gibi olan es- ki Rüştiye'yi bitirmiş insanlar. Onla- nn hem sazını hem sohbetlerini dinli- yorum. Başka hiçbir şey bilmiyorum. Sohbet, saz. Ve onlann güzel sözleri. Öyle sohbetler olurdu ki, mesela "Al- lah dişi mi, erkek mi" diye sualler so- rarlardı birbirlerine. Potik Dede "ADah hem erkektir hem djşktir" derdi. Böy- le daha ne derin sohbetler yapılırdı. O zamanlar ben "Ne diyor bu adamlar" diyordum. Ama sonralan o günlerde yüreğime arılan tohumlar fılizlendi. "Demek ki" dedim "insan ohnak ayn birkjtapmış''. AJevi, Sünni, Kürt, Laz, Katolik olmadan önce insan olmak ge- rekirmiş... Bütün bugüzelliklerbenim gönül kitabıma intikal etti. - Radyuyta tamşmamz nasü oldu? -HalamlarTarlabaşı'ndakalıyorlar- dı, onlara güvenerek dokuz yaşımda ts- tanbul'ageldim. Birsüre orada kaldım. Sonra diğer hemşerilerimin yanlann- da, bekâr odalannda yaşamaya başla- dım. 11-12 yaşIanmdaCağaloğlu'nda Çiftesaraylar'da beş, alu bin kişiye saz çalıyordum. Sonra büyükler girdi devreye. An- kara'ya gidersem Yurrtan Sesler'in ku- rucusu MuzafferSansözen ın elimden tutacağını söylediler. Gittik, Sansözen dinledi. Programa çıkardı. Bana ders verdi, hatta cebüne harçlığımı koydu. 50'Ierin sonlannda Maksim'de, Kü- çükçiftlik'te, Tepebaşı Gazinosu'nda çaldım. Şefsazlıkyaptım. 1958'deZe- IdMüren'e "AK'yiGördüm AK'vTde- yişini okuttum. 1960'ta radyoya kad- rolu olarak girdim. 35 yıl orada çalış- nm. Ayda iki yayınım vardı benim... Pir Sultan Abdal ve radyo - Bir dönem radyoda Alevi deyişle- ri, nefeslerini okumarun yasak öldu- ğusöylenhmriuSEbukonudabirbas- kı gördünüz mü? - O yasaktan zıyade bir tabuydu ben- ce. Ben radyoya Pir Sultan Abdal oku- yarak girdim. Yıllarca deyiş, nefes, se- mah okudum. Kimseden bir baskı gör- medim. TRT'de bana deyiş ustası der- lerdi. Ben siyaset yapmıyordum ki, türkü okuyordum. Kültür yayımlıyor- dum. "Göaülgdseninleımıhabbetede- tim/Aimayasın könseyi araya gönüPü, "Dinle sana nasihat vereyim/Harırdan gönükJen geçici ofana"yı kim niye ya- saklasın. Biz insanı, insana anlatiyo- ruz. Insanı doğuştan ele alıyoruz. AJe- vi felsefesi de budur. Bunu dejenere edenler de oldu tabii. "Âşığım, oza- nım" diyen başkalan müziği siyasete alet ettiîer. Ama kimse benim deyiş okumama kanşmamıştır. - Haydar Haydar adh parçamz bü- ründürnanmi^ğniçeknor.Parcakon- servaruvar giriş sınavlannda sorulu- vor. Tek bir sazı bir orkestra gibi kui- lanmanran sunru, Haydar Haydar'ın öyküsunü anlanr mısıntz? - Askerden dönmüşüm. 1963 yılı. Balık Pazan'nda Hasan Tahsin Apart- manı'nda birodamvardı. Radyodan dö- ner, akşamlan orada biraz demlenir, sazrnıı elime ahrdım. Ben, HaydarHay- dar'ı o evde tam üç sene boyunca göz- yaşlanmla bir nakış gibi ilmek ilmek işledim. O dönem Ali Ekber 'tezene- si' diye bir laf vardı radyoda. Ben bu kendi ta\Timla, yeni bir şeyler yapmak istiyordum. Haydar Haydar çıktı. Ge- ce saat dörtlere kadar uğraştım onun için. Kendi iç âlemimde, kendi insan- lığımda yolculuğa çıktım. Insanın va- roluşunu, kâinata gelişini anlatır Hay- dar Haydar. Dedemden miras bir şür- dir o. Onu sadeleşrirdim, üzerinde ça- lıştım... Böyle bir parça çıktı ortaya. Radyoya beste girmediği bir dönem- de kabul ettirdigim bir çalışmadır o. *Ha\dar Haft dar'Ia dünyaya açıbş Dünj'aya açılmam Ha>dar Haydar sa- yesinde oldu. Tamburi Necdet Yaşar Amerika'ya Türk müziği dersleri ver- meye giderken benden içinde Haydar Haydar'ın da olduğu bir bant doldur- mamı istedi. Bir gün Tamburi Necdet Yaşar'labirlikte sırtında Uherteyple bu şef de geldi. Onun yanında da çaldım. "Ben bunu Amerika'da inceiedim. 120 farkhenstrümanabumelodiazgetiyor. Teksazdan bu melodi nasü çıkryor ina- namamışüm, şimdi inandım" dedi. Türk müziği tek seslidir savını çüriit- müştü Haydar Haydar. Sazı nasıl kul- landığınız önemli. Kısa Film Proje Yanşması'nda son başvuru tarihi 25 Mart olarak belirlendi 'I. Uluslararası Gençlik ve Sinema ŞenliğiKültür Servisi- Türkiye Iş Banka- sı ve PPR işbirliğiyle düzenlenen 'L Uluslararası Gençlikve SinemaŞen- fiği KısaFîhnProje Yansmas'na baş- vurular başladı. tstanbul Bilgi Üniversitesi ve Fran- sız Kültür Merkezi'nin katblanyla gerçekleşen şenlik, gençlerin sinema aracılığıyla kendilerini ifade etmesi için olanak yaratmak ve farklı kül- türlerden gençlik filmlerini gençler- le buluşturmak amacıyla düzenleni- yor. Şenlik çerçevesinde îstanbul li- selerinde öğrenim gören öğrenciler arasında açılan kısa fdm proje yanş- masınakarümak isteyenler, en çok 10 dakika uzunluğunda videoyla ger- çeklestirilecek projeler ve en fazla iki sayfalık film öykûsü ile en sor 25 Mart tarihine kadar başvura- bilecekler. Yönetmen-senaryo yazan Ba- nş Pirhasan, yönetmen-senar- yo yazan Ümit ÜnaL îstanbu] Bilgi Üniversitesi tletişim Fakültesi Sinema-TV Bölümü ögretim üyele- nÖktemBaşolvetikerCanikfigfliIe Proje Koordinatörü Vecdi Sayar'dan oluşan değerlendirme kurulu, yedek- leriyle üç proje belirleyecek. Proje sa- hiplerinin, 1-5 Nisan tarihleri ara- snıda Istanbui Bilgi Üniversitesi'nde dûzenlenecek 'Kısa Film Se- aaryoAtöJyea"ne katılarak, film öykülerinin senaryoya dönüş- 9 türülmesi sürecini tamamlama- fl' lan istenecek. • < Öykülerin çekim senaryosu- na dönüştürülmesi ve yapım asama- sında, üniversite ögretimüyelerinin de- netiminde herproje için bir sinema öğ- rencisi yürütücü olarak görevlendiri- lecek, teknik destek ve kurgu olana- ğı îstanbul Bilgi Üniversitesi tarafın- dan karşılanacak. Aynca şenlik çer- çevesinde düzenlenen 'liselerde Si- nemaGünleri' de devam ediyor. Tür- kiye'de eğitim alanına yeni bir pers- pektif getirecek bu proje, tstanbul'un farklı bölgelerindeki liseler arasın- dan seçilen pilot okullarla işbirliği içindegerçekleştiriliyor. Söyleşilere, îstanbul Bilgi Üniversitesi ögretim üyelerinin yanı sıra ülkemizin tanın- mış yönetmen, oyuncu ve sinema ya- zarlan da konuk olarak katıhyor. YAZTODASI SELİM ÎLERİ Evlerin önü şeftali dalı (1) 1950'lerin sonunda radyodan sık sık dinlediğim birtürkü çok hoşuma giderdi. Aslında türküterte aram pek iyi değildir. Ama bu türkü başkaydı; dizeleri bu- gün de ezberimde: "Şeftali ağaçları Türlü çiçek başlan Yandı yandırdı beni Yârin hilâl kaşları Tın tin tini mini hanım Seviyor seni canım." özellikle son iki dizeye vurgundum. Tin tin tini mini hanımı adeta görürdüm. Galiba bir hikâye de uydurmuştum ona, bende bir romanı vardı. Nere- de yaşadığını, neler giyinip kuşandığını, kimlerle ah- baplık ettiğini düşler dururdum. Benim de canım onu seviyordu... Ama biryandan da ilk dizeye döner, şeftali ağaç- lannı düşünürdüm. Biryığın çağnşımla çıkagelirdi şeftali ağaçlan. Dedemlerin Şifa'daki BakJa Tarlası Apartmanı'nın arka bahçesinde, öteki meyva ağaçlarıyla birlikte şeftali de vardı. Ham şeftaliyi çok sevdiğimi söy- lemeliyim. Daha küçücük ve çağla yeşiliyken, bir iki şeftaliyi gizJice kopanrdım. Gizlice diyorum, çün- kü ham meyvalan koparmak yasaktı. Ham şeftalilerin düşünü ilkyazla hemen kurma- ya başlardım. Baharçiçeklerinin en güzellerinden biri şeftalininkidir, pembe pembe açar. Beyaz ba- harlardan hemen sonra açar. Pembe çiçeklere bak- tıkça, gelecek günlerin ham meyvasını ağzım su- lana sulana gönlümden geçirirdim. Şeftalinin anayurdu Çin'miş. Çin'deyaklaşıkdört bin yıl önce şeftali yetiştiği biliniyor. Ne var ki bit- kibilimciler onun ille Acem meyvası olmasını iste- mişler, şeftaliye 'persicum' adını takmışlar. Oysa hem çiçeğinin hem meyvasının renkleri Uzakdo- ğu'ya daha çok yaraşıyor. Şeftali sonraAkdeniz'in ağaçlan arasında boy gös- termiş. Hangi şeftaliyi daha çok seversiniz? Şeftali çe- şitlerinin bin kadar olduğunu bitkibilim saptıyor. Çocukluğumda Bursa'nın şeftalileri gözdeydi. Bunlann bazılan tüysüzdü; renkleri neredeyse kıp- kırmızıydı. Ama kırmızıya aldanmamak gerekir, pek o kadar tatlı çıkmazlardı. Yine Bursa'da yetişen ıs- fahan yarması hem sulu hem mayhoştu. Isfahan yarması açık yeşil renkliydi ve uzuncaydı. Yine eni- konu tüysüz bir Bursa şeftalisi de açık yeşil renk- liydi, yusyuvarlaktı, tadı hayli ballı, kokusu genizya- kıcı... San papa da Bursa şeftalisidir. San papa, adın- dan anlaşılacağı gibi, san renklidir. Yalnız öyle bir san ki, yeşille, filizîyle sarmaş dolaş. Bursa'nın ye- şil türbe şeftalisi yeşildir, tatlıdır, büyücektir. Hülü al al birşeftaliydi. Hâle ise hem san hem kırmızı hem yeşil; tatlı ve suluydu. Bursa şeftalileri saymakla bit- mez. Benim çocukluğumda kırk çeşidi olduğu id- dia edilirdi. O zamanlar, 1960'larda, Bursa şeftalilerinin so- ğuk hava vagonlanyla Almanya'ya ihraç edildiği övünçle belirtilirdi. Malatya'nın güz adlı şeftalisi ünlüymüş. Evet, güz! öylesine güzel bir isim. —Istanbul'un sokak adları arasında erikliler, elma- lılar, narlılar, dutlular, üzümlüler hep gönül okşar. Bir de Şeftali Sokağı varmış. Kantocu Şamran Ha- nım sahneye çıkar, bir köşklü gibi "Yangın var!.." diye bağınrmış. Bekçi "Yangın nerde?" der demez, Şamran Hanım "Şerra//So/cagVnda/"diyerekkan- tosuna başlarmış: "Yangın var, yangın var, ah yanıyorum! Yetişin a dostlar tutuşuyorum!.." Demin kullandığım 'köşklü' sözcüğü gündelik dilin dışında artık. Eskiden Istanbul'da yangın ku- lesinde nöbet bekleyen kişilere köşklü denirmiş. Köşklü, yangın çıkınca, koşa koşa her yere ulaşır, yangını bağıra çağıra haber verirmiş... Mehmet Zeki Pakalın, sözlüğünde, 1900 baş- lannda Beyazıt Kulesi'nde yirmi, Galata'da on se- kiz, lcadiye'de üç, Üsküdar'daafü, Eyüpte beş köşk- lü bulunduğunu ve hepsinin ille "göstehşli" adam- lardan seçildiğini söylüyor. Takvimde İz Bırakan: "Çünkü başka mevsimlerde belki biz şair olu- ruz, fakat sonbahar, kendisi şairdir." Ahmet Ham- di Tanpınar, Mücevherierin Sım, Yapı Kredi Ya- yınlan, 2002. GÂYRİMENKULÜN AÇIK AKTTIRMA İLANI MENDERES tCRA MEMURLUĞU'NDAN DosyaNo: 1998/İ88 Tal. SaOlmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi. evsafı: 1. lzmir ili. Menderes ilçesi. Develi kö>1i, Akçaalan mevkiinde pafta: 4 parsel 466'da kayıtlı 17400 m2 taşınmaz olup üzerinde 81,8 m2 bekçi evi ve 58.95 m2 dam ve kümes. 78,00 m2 alanlı 2 m. derinliğinde sulama havuzu, su kuyusu ve su pompası ve fınn teşki- latı ile 160 adet erik a|acı. 85 adet zeytin ağacı ve üzüm bağı bulunmaktadır. Toplam de- ğeri 37.813.985.850.-TL'dir. Satış saati 11 Io - 11.20 arasında lcra Müdurlüğü'ndedir. 2. Izmir ili, Menderes ilçesi, Develi kövü. Akçaalan mevkiinde pafta: 4 parsel 651'de kayıtlı 4710 m2 alanlı taşınmaz üzerinde 1350 m2 büvüklüğünde çelık çatılı eternit örtü- lü çırçır fabrikası ve yanında 960 m2 alana sahip ûstü çelilTçatı ve eternit kaplı açık de- polama alanı ile yan tarafında 90 m2 çelik konstriiksiyon çatılı çinko kaplı açık ve kapalı deposu vardır. Takdiredilen degeri 73.209.720.000.-TL'dir. Satış saati 11.25 - 11.35 ara- sında lcra Müdürlüğü'ndedir. Her iki gayrimenkul de bitişik durumda olup Pınar Şaşal Su Fabrikası 'na giden yolun sol tarafında Onur Çiftliği olarak bilinen yerdedir. Fabnka tekstıl fabrikası olarak İculla- nılırken Tahtalı Barajı koruma havzasında kaldığından kapatılmış olup depo olarak kulla- nımına izin verilmektedir. Satış şartlan: 1. Satış 5.4.2002 günü saat 11.10'dan 11.35"e kadar Menderes lcra Dairesi önünde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %75'ini ve rüç- hânlı alacaklılar varsa alacaklan mecrauunu ve satış masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 15.4.2002 günü aynı yerde ve aynı saatlerde ikinci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırma- da da rüçhanlı alacaklılann alacağını ve satış masraflannı geçmesi şartıyla en çok arttıra- na ihale olunur. 2. Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış pe- şin para iledir, alıcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehıl verilebilir. Dellaliye res- mi, ihale puJu, tapu harç ve masraflan ahcıya aittir. Birikmiş vergıler satış bedeiinden ödenir. 3. Ipotek sahibi alacakhlarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklannı hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanagı belgeler ile on beş gün içinde da- iremize bildirmeleri lazımdır: aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaş- madan hariç bırakılacaklardır. 4. Satış bedeli hemen veya veriien mühlet içinde ödenmezse tcra ve tflas Kanunu'nun 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve %I0 faizden alıcı ve kefîlleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edile- cektir. 5. Şartname, ilan tarihinden iribaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup mas- rafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örnegi gönderilebilır 6. Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacak- lan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 1998 188 Tal. sayılı dosya numarasıyla memurlu- ğumuza başvurmalan ilan olunur. 5.2.2002. (*) llgililertabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 9189 ANKARA (22.) İCRA MÜDtfRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKUL AÇIK ARTTIRMA İLANI DosyaNo: 2001758 Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi, evsafı: Ankara, Keçiören ilçesi. Çiçekli mahallesi, Akten sokakta kain olup imann 6453 ada, 14 parselini teşkil eden 534 m2 miktanndaki 1 nolu köşe apartmanının bulunduğu yere rastlayan, 12 '104 arsa paylı 3 oda, salon. antre. mutfak ve müşte- milatından ibaret 100 m2 kullanım alanlı 1. kat 1 nolu mesken vasıflı taşınmaz bir borç nedeniyle llK'nin 133. maddesi hükmü gereğince açık arttırma suretiyle satılacaktır. Takdir Edilen Kıymeti: 25. 000.000.000.-TL %1 KDV alacıya aittir. İş bu îlK'nin 133. maddesi hükmü gereğince hazırlanan ga>Tİmenkul satış ila- nının taşınmazın maliki ve dosyamız borçlusu Habib Tümüz adına satış ilanı teb- liğı yerine kaim olmak üzere de ilan olunur. Satış Şartlan: 1- Satış 05.03. 2002 günü saat 15.30-15. 40'a kadar Ankara Ad- liyesi Mezat Salonu'nda açık arttırma suretiyle, arttırma bedelinin taşınmazın takdir edilen kıymetinin %40'ını bulması ve satış isteyenin alacağına riiçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflannı geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa sa- tış talebi düşecektir. 2- Arttırmaya iştirak edeceklerin. tahmin edilen kıymetin yüzde 20'si nispetin- de pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu verme- leri lazımdır. Satış. peşin para iledir, alıcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi. ihale pulu, 1 '2 tapu harcı ve masraflan, KDV alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedeiinden ödenir. 3- Ipotek sahibi alacakhlarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklannı, hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanagı belgeleri ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4- Ihaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshi- ne sebep olan tüm alıcılar ve kefîlleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. thale farkı ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedeiinden alınacak- tır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcya bir örnegi gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sa- yılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2001/758 sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmalan ilan olunur. 05.02.2002 (*) llgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 3484 _ EYÜP 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN GAYRİMENKUL AÇIK ARTTIRMA tLANI Dosya No: 200113 Satış Aşağıda nitelikleri yazılı taşınmazın satılmasına karar veritaıiştir. Tapu kaydı: îstanbul Bayrampaşa Sağmalcılar yeni açılan yol mevkii, 18/2 pafta. 21046 parselde kayıtlı, 59 m2 miktarlı, arsa cinsidir. Imar dunımu: llgili belediye başkanlığı imar müdürlüğünce satışa konu parselin, 0 7 / 09.1981 onanlı. 1 1000 Ölçekli, Bayrampaşa imar planında h= 12.50 m. (4 kat) irtifada. bi- tişik nizam konut alanında kaldığı belirtilmiştir. Halihazır dunımu: 59 m2 alanlı parselin yola cephesi 4.05 m'dir. Üzerinde ekonomik değeri bulunmayan metruk bir yapı mevcuttur. Konutlann yoğun bulunduğu bir alanda, ulaşıma elverişli, tüm kamu hizmetlerinden yararlanılmaktadır. Değeri: Taşınmazın değerine etki edebilecek tüm faktörler göz önünde bulundurularak toplam 20.650.00O.0O0.-TL değer konulmuştur. Satış şartlan: 1- Satış, 01.04.2002 günü saat 14.00'ten 14.20'ye kadar Eyüp 2. Sulh Hukuk Mahke- mesi kaleminde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin yüzde 75'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geç- mek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranm taahhüdü ba- ki kalmak şartı ile 11.04.2002 günü aynı yerde saat 14.00-/ 14.20 arasında ikinci arttır- maya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki arttırmada bedelinin malın tahmin edilen kıy- metinin yüzde 40'ını bulması ve satış isteyenin alacağına riiçhanı olan alacaklann topla- mından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflannı geçme- si lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin yüzde 20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar ka- dar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış, peşin para iledir, alı- cıya istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil venlebilir. Tellaliye resmi. ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergıler satış bedeiinden ödenir. 3- Ipotek sahibi alacakhlarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklannı hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanagı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildir- meleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4- Ihaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihale- nin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefîlleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. thale farkı ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tah- sil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedeiinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan ta- rihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde is- teyen alıcıya bir ömeği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan. başkaca bilgi almak isteyenlerin 2001/13 Satış sayılı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmalanna dair işbu ilan davada taraf Tun- cay Küçükçetm, Özlem Küçükçerin, Bülent Küçükçetin, Betül Küçükçetin, Sedat Küçük- çetin ve Emine Seda Küçükçetin'e adreslerinde bulunamamalan sebebi ile gazetede ilan yolu ile tebliğ olunur. 06.02.2002 Basın: 9521