Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22ŞUBAT2002CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Sabancı: İdamı
kaldıralım
• tSTANBUL(AA)-
Ailesi ve işadamı Kadir
Has ile birlikte bayram
tatilini geçirmek üzere
Fransa'nın Nice kentine
giden Sabancı Holding
Yönetım Kurulu Başkanı
Sakıp Sabancı, ölüm
cezasının kaldınlması
tartışmalanyla ilgili
olarak, "65 milyonun
menfaatından dolayı taşı
bağnma basanm. İdamı
kaldıralım" dedi. Sabancı,
"Şimdı biz şapkamızı
önümüze koyacağız, biz
oraya girelim mi,
girmeyelim mi? 65 milyon
kişinin menfaatı oraya
girmek ise benım
kanaatim, onlann olmazsa
olmaz dediği bu koşulu
kabul etmemiz lazım. Elin
oğlu aman gel, kurban
olayım demiyor ki. Biz
oraya girmek istiyoruz"
diye konuştu.
Aygün: Kurtuluş
madenlerde
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Ankara Ticaret Odası
(ATO) Başkanı Sinan
Aygün, Türkiye'nin
krizden çıkış için yeraltı
kaynaklanna yahrım
yapması gerektiğini
söyledi. Türkiye'nin
dünya bor rezervinin
yüzde 70'ine sahip
olduğunu anımsatan
Aygün, yalnızca bor
madenine yapılacak 400
milyon dolarhk yatınmın
Türkiye'yi dünyanın
gehşmiş ülkeleri arasına
sokabileceğini
belırtri. Bor
madeninin stratejik bir
ürün olduğunu, başta uzay
ve savunma sanayii olmak
üzere yüksek teknoloji
gerektiren her alanda
kullanıldığına dikkat
çeken Aygün, tüm
dünyanın bor ihtiyacıru
tek başına 400 yü
karşılayacak düzeyde
rezerve sahip olan
Türkiye'nin, bu madenine
sahip çıkmasını istedi.
Türk işadamları
Irak'a gidiyor
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Türk işadamlan, ticari
ilişkılerin geliştirilmesi
çerçevesinde, Irak'a
gitnıeye hazırlanıyor. Dış
Ticaret Müsteşan Kürşad
Tüzmen başkanlığında, 2-
5 Mart tarihleri arasında,
Irak'ta temaslarda
bulunacak olan heyette,
15C:şadamı
yerilacak. Temaslar
çercsvesinde, 11. faz
(aşaıa) kapsamındaki
ihakierin sonuçlarının
değerlendiribnesi,
hükinet yetkilileri ve özel
sekor temsilcileriyle ikili
gönşmelerin yapılması
bekieniyor. Türk
işaomlan, Iraklı
parzerleriyle yapılacak
yımdak masa
topintılanna da katılacak.
Mdrnıet KuUular
taHye ofdu
• MZE(AA)-
Kıroreli'nin Vize Kapah
Cesevi'nde ruruklu
bulıan Yeni Asya
Gastesi Sahibi Mehmet
Kutüar, tahliye oldu.
KutUar, 10Ekıml999
tarraie Ankara
Kooepe Camii'nde Said-
1 Nısı'yi anmak için
düzalenen bir mevlit
çıkmda, "Deprem ilahi
bir iazdır" dediği için
TC"nin312.
maccesinden yargılanarak
2 yı ^ gün hapis cezası
alma.
2 yıl önce Ceza Yasası'nın değiştirilerek ölüm cezasının kaldınlabileceğini söyledi
SezeryolgöstermiştiANKARA (CumhuriyetBü-
rosu)- Koahsyon ortaklan ara-
sında tartışmalara yol açan
ölüm cezasınm kaldınlması
konusunda sessizliğini koru-
yan Cumhurbaşkanı Ahmet
NecdetSezer'in, 2 yıl öncesin-
den hükümeti uyardığı ortaya
çıktı. Sezer, 1 Ekim 2000'de
yeni yasama yılının açılışmda
ölüm cezasının kaldınhnası
için bir anayasa değişikliğine
gereksinim olmadığını bildir-
Uluc Cürkan
• Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, ölüm cezasının kaldınhnası
konusunda hükümeti 2 yıl önceden uyarmıştı. Türkiye'nin "AB
istemeden" ölüm cezasmı kaldırması gerektiğini söyleyen Sezer, bunun
için anayasa değişikliğine de gerek olmadığını vurgulamıştı.
di. Sezer, Türk Ceza Yasası'nda
yapılacak değişiklikle "öJüm ce-
zası gerektiren suçlann ağır-
laşonhnış ömür boyu hapis ile
cezalandınlmasıııın'' sağlana-
bileceğini vurguladı.
AB Komisyonu'nun genişle-
meden sorumlu üyesi Günter
Verheugen'in Ankara ziyare-
tinde "öJüm cezasının fümüy-
le kaldmlması" konusundaki
beklentilerini ifade etmesinin
ardından, hükümet ortaklan
arasmda alevlenen tartışmaya
Sezer'in katılmaması dikkat
çekiyor. ANAP Genel Başka-
nı ve Başbakan Yardımcısı Me-
sut Yıfanaz ise birkaç gün ön-
ce yaptığı açıklamada, ölüm
cezası konusunda "Cumhur-
başkanıile aynı göriişü paylaş-
Liderlere
mektup
yazacak
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Avrupa Konseyi Parlamenterler Mec-
lisi Başkan Yardımcısı Uluç Gürkan.
Iiderlere mektup yazarak ölüm ceza-
sının kaldırılması konusunda destek
isteyecek. Gürkan, "Idam cezası mut-
laka kalkmalı. Apo'nun asılması
PKK'nin ekmeğine yağ sürer"* dedi.
Avrupa Konseyi Parlamenterler
Meclisi Başkan Yardımcısı Uluç Gür-
kan, bayram sonrasında liderlere bir
mektup yazarak "Avrupa Konse-
yfndeki durum ve idanun kaldmhna-
sının zonınluluğu" konusunda gö-
rüşlerini iletecek. Gürkan, "talepedü-
mesi haiinde,fiderlereaynca bilgi ve-
rebileceğini'' de söyledi.
MHP'nın ölüm cezasının kaldınl-
ması konusundaki itirazlanmn ger-
çekçi olmadığını vurgulayan Gür-
kan, "Apo'nun idamı PKK'ninekme-
ğine >ağsürmekolur" dedi. Gürkan,
"Apo'dan Mandela üretikbiJeceğini
söytemek Türk halkma hakarettir.
Apo'ynyaşarken çürütmekşehiüerin
ruhuna en büyük fatihadır. PKK de
böyleceçürür.Apo cezaevindeçürür-
ken, PKK kendine Kderseçemez" gö-
rüşünü dile getirdi.
Avrupa Konseyi:
Olüm cezası
her koşulda
kaldırılsın
STRASBOURG (AA) - Avrupa
Konseyi Bakanlar Komitesi, ölüm
cezasının savaş suçlan da dahil olmak
üzere her koşulda kaldınlmasını ön-
gören bir protokolü dün kabul etti.
Avrupa Konseyi nin, Avrupa In-
san Haİdan Sözleşmesi'ne ilave ha-
zırladığı 13 numaralı protokol, Ba-
kanlar Komitesi'nin 3 Mayıs 2002 ta-
rihinde yapacağı toplantıda üye ül-
kelerin imzasma açılacak.
Avrupa Konseyi tarafindan yapılan
açıklamaya göre hazırlanan proto-
kole taraf olacak ülkeler hiçbir şekil-
de çekince koyamayacaklar.
Açıklamada, protokolün, Avrupa
Konseyi'nin ölüm cezasma her ne
koşul olursa olsun karşı olduğunu
gösteren güçlü siyasi bir mesaj oldu-
ğu vurgulandı.
ÇtZMEDEN YUKARI MUSAKART
m.kart(a superonline.com.tr
nklannı'1
söyledi. Yılmaz'ın
bu sözleri, Köşk'ün, hüküme-
te bu konuda "yenibir görüş mü
ilettiği'' sorusunu gündeme ge-
tirdi. Ancak Sezer'in yakm çev-
resi, Cumhurbaşkanı'nin bu
konudaki görüşlerini daha ön-
ce açıkça ortaya koyduğuna
işaret ettüer.
Cumhurbaşkanı Sezer, gö-
reve gelmesinden yaklaşık 1 ay
sonra 16 Haziran 2000'de Baş-
bakan BüJent Ecevit ve Ba-
kanlar Kurulu üyelerini
kabuJünde, ölüm cezası-
nı gündeme getirmişti.
Türkiye'nin "ABisteıne-
den" ölüm cezası mevzu-
atından çıkarması gerek-
tiğini belirten Sezer, şu
görüşlere yer verdi:
"Olümcezası kalduihna-
hdır. AB'ye gireceğimiz
zaman da bu değişiktik
zorunhı görütüyor. Zaten
Meclis 10 yıla yakındır
ölüm cezalannı onayla-
nırvor. Daha fazla tarüş-
malarayol açmadan öhim
cezası gündenıden çıkar-
olmalıdır. Avrupa lnsan
Haklan Mahkemesi ka-
rannı açıklamadan biz
kaldırmış olahm.AB bu-
nu şart koşmadan, dayat-
madan Türkiye bunu en
kısa sürede kaldırmalı-
dır."
Sezer, 1 Ekim 2000'de
TBMM'de yeni yasama
yılının açılışında yaptığı
konuşmada da şunlan söy-
ledi: "Anayasadeğişiküği
hagfamıryta y^ırmn /aman
gündemegefen bir konuda
ölüm cezasının kaldınl-
masıdır. Bu konuda bir
anayasa değişikliğine ge-
reksinimbulunmamakta-
dır. Avnı sonucun Türk
Ceza Yasası'nın ölüm ce-
zası gerektiren suçlann,
öhlmcezasıdışmda,örne-
ğin ağuiasünbmş ömür
boyuhapisflecezatandvıl-
masmı sağlayacakbir göz-
den geçirmeye bağh tutul-
masryla elde edüebileceğt-
ni befirtmekisterim. Böy-
lelikle uzun yuiardır uy-
gulanmayan ölüm cezası
yasal olarak yürürtükten
kakfanlnuş obcakür."
Ölüm cezası kalkmadan AB'ye üyeliğin gerçekleşmeyeceğini söyledi
Ecevît: Pazarhk yokANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan BüJentEcevit, hükümet orta-
ğı MHP'nin itirazlanna karşın, "Idam
kalkmadan tam fiyefik ohnaz" sözle-
riyle tavnnı net olarak ortaya koydu.
TBMM Başkanı Ömerİzgi,'
anayasada olan bir hükmün Türk
Ceza Yasası'nda (TCY) kaldınl-
masının "MecJis'inzorbirtakdi-
ri" olacağını söyledi.
Başbakan Bülent Ecevit, gaze-
tecilerle bayramlaşırken ölüm ce-
zası konusundaki sorulan da yanıtladı.
Kendisinin 1970'li yıllardan beri ölüm
cezasının kalkmasını istediğini anımsa-
tan Ecevit, "Bunun sonyıllardakigeliş-
meierle ilgisi >ok. Şunu herkes kabul et-
melklirkL idanı kalkmadanAB'ye tam
üyeJik gerçekleşmez. Umarun ki engeJ-
ler ortadan kalkar. AB'ye tam ÜyeJik
için bu engeünönümüzden kalkmasıla-
• Ecevit, Çiller'in 'Öcalan'ı asahm,
ondan sonra ölüm cezasını kaldıralım
önerisini ise "Böyle bir pazarlığa
girmeyiz" diyerek geri çevirdi.
zrnı" diye konuştu. Ecevit, anayasada ifa-
desi olan bir düzenleme için yasada de-
ğişiklik yapmanın yeterli olup ohnaya-
cağı yönündeki soru üzerine, "Onu hu-
kukçulartaraşnor" yanıtını verdi. Ece-
vit, DYP Genel Başkanı TansuÇiller'in,
"Öcalan^asıatan,sonraölümcezasmıkaJ-
dn-ahm" önerisini ise "Böyte bir pazar-
bğa gBTnejiz" diyerek gen çevırdi.
Sdçuk: Çoktan kalkmahydı
» Yargıtay Başkanı Sami SeJçuk,
Türkiye'de idam cezasının, 20-30
yıl önce kaldınhnası gerektiğini
belirtti. Bu konuda referanduma
gitmenin de yanhş olacağım söy-
leyen Selçuk, "Bu meseJe, Avrupa Bn--
Kği'ne girip girmeme meseksi değfldir.
AvrupaBirliğideölümcezasıolanüikeleri
içine almaz" dedi.
IRMIKIAYDIN ENGÎN aengin@doruk.net.tr
Biliyorum bıktırma eşığinde-
yim. Üstelik okuma lezzetini
kabartan birkonu dadeğil. En
azından benim yazıcılık hüne-
rim "Aaa şu yazıyı bir okuya-
yım" dedirtmeye elvermiyor.
Ama yine de ve bir kez da-
ha: Eksenler.
Her birinin kendine özgü gö-
rüşleri, tercihlerı, yargıları, de-
ğerleri, ideolojik yönelimleri
olan insanlar aralarındaki de-
rin aynmlan ya da ayrımcıkla-
n (=nüanslan) bir yana bırakıp
toplumun bugününü veyannı-
nı belirleyecek eksenler'in iki
yanında öbekleşirler.
Tarihten ve bugünden yüz-
lerce, binlerce örnek verilebi-
lir.
Örneğin sağ ve sol olarak
öbekleşirler. Kimi kendini sol-
cu olarak tanımlar ve kendini
solcu olarak tanımlayanlarla
buluşur. Kimi sağcıdır. Siyasal,
toplumsal yerini sağcılann bu-
luştuğu öbekte alır.
Kimi miliiyetçidir. TürkseTürk
olmaktan, Fransızsa Fransız,
Arapsa Arap, Almansa Alman
olmaktan gururduyar. Kimi ise
enternasyonalisttir, kozmopo-
littir.
Etnik (=ırksal) farkları umur-
Bir Kez Daha: Eksenler
samaz ve önemsemez; kendi-
ni insanlığın birbireyi, bir "dün-
ya yurttaşı" olarak tanımlar...
Toplumlann yaşamında, he-
le hele büyük dönüşüm gün-
lerinde, degişimlere gebe çal-
kantrlı dönemlerde öbekleş-
meler önem, derinlik ve keskin-
lik kazanır.
• • •
Bu köşede Avrupa Biriiği'nin
bu dönemde Türkiye'de öbek-
leşmelerin belli başlı motorla-
rından biri olduğu, yepyeni
öbekleşmelere yol açan bir ek-
sen olduğu defalarca yazılıp
çizildi.
Yazının başında vurgulandı-
ğı gibi: Adeta bıktırmacasına!..
AB ekseni öylesine güçlü,
öylesine başat ki, düne kadar
önemli sayılan pek çok başka
ekseni silikleştirıyor, ikincilleş-
tiriyor.
Düne kadar aynı öbekte yer
alanlan aynştırıyor.
Düne kadarfarklı hatta taban
tabana zıt öbeklerde yer al-
mışlan yakınlaştırıyor, birleşti-
riyor, birbirine kenetliyor.
Alın Doğu Perinçek önder-
liğindeki Işçi Partisi'ni. Arala-
nnda yönetjci düzeyde sorum-
luluklarüstlenmişepeytanıdı-
ğım var. Kimileriyîe aynı hapis-
hane koğuşunu bölüştüm. Ço-
ğuyla aynı yıllarda Marksizm-
le tanıştım. Birlikte yol yürü-
düğümüz de oldu; yollanmı-
zın aynldığı keskin dönemeç-
ler de. Ama buluşmalar ve
uzaklaşmaJar sosyalizm düz-
lemindeydi.
Marksizme bağlıydılar; enter-
nasyonalisttiler. Tartışmalar,
çekişmeler, itişip kakışmalar
bir eksenin iki yanında yer ala-
rak değil, eksenin aynı yanın-
da buluşup. sosyalizme giden
yoldaki ideolojik farklılaşma-
lardan doğuyordu.
Şimdi pek çok okur mektu-
bunda, e-mektubunda, faksın-
da sık sık ve pek çok (hem de
ne çok) aynı soru üretiliyor: Iş-
çi Partisi'nın savunduklan ile
MHP'nin savunduklan arasın-
da ne fark var?
Soruyu yanıtlamak benim ne
ödevim, ne hakkım. Ama böy-
le bir soru var ve özellikle son
günlerde bu soru pek sık yine-
leniyor, yöneltiliyor.
•••
Işçi Partisi ilginç bir örnek
olduğu için verildi. Düne kadar
eksenin iki yanında konumla-
nanların, gitgide eksenin aynı
yanında öbekleşmeye başla-
malannın ilginç birörneği oldu-
ğu için.
Şaşırtıcı konumlanmaların,
dünün belirleyici eksenlerinin
silikleşip yeni eksenlerin (ör-
neğin AB, örneğin Kürt soru-
nu, örneğin eli kulağında ol-
duğu anlaşılan Irak sorunu)
ağırtık kazanmasının başka ör-
nekleri var.
Düne kadar "sosyal demok-
rasi" ortak paydasında buluş-
muş, aynı partilerde (CHR SHR
DSP vb.) yer almış kişi ve grup-
lar, bugün AB ekseninin iki ay-
n yakasında, yani birbirlerine
karşı konumlardalar.
Keza Atatürkçüler. Onlar da
düne kadar aynı potada eri-
dikleri kanısındaydılar. Mus-
tafa Kemal'in bağımsızlık ve
Batı uygarlığı ile bütünleşme
hedeflerini aynı bütünün bile-
şenleri olarak tanımladığı Ke-
malist ideoloji çerçevesinde
davranmaktaydılar. Oysa bu-
gün AB'ye karşı tutum onlan da
derinden sarsıyor, etkiliyor ve
bölüyor. Kimsenin Atatürkçü-
lüğünden kuşku duymaya hak-
kı olmayan pek çok kişi ya da
grup "AB'de buluşmak - AB
dışında kaimak" ik/leminde saf-
lannı seçiyor ve aynşıyorlar.
Marksist sol da bu aynşma-
lardan nasibini alıyor. "Eme-
ğin Avrupası" tercihiyle "AB
içinde sosyalizm mücadele-
s/"önerenlerie "şirketlerAvru-
pası'na hayır" diyenler bugün
artık birbirlerine uzak değil zrt
konumlardalar.
Yani...
Yani alışık olmadığımız bir
altüstlük, eski eksenlerin silik-
leşip, yeni eksenlerin ağırlık
kazandığı bir çalkantı yaşıyo-
ruz. Üstelik yakm erimde du-
rulacak, durup oturacak bir
çalkantı da değil. Tersine da-
ha da şiddetlenecek ve aynş-
maları daha da keskinleştire-
cek. Bugün "Haydi canım sen
de. Olmaz öyle şey" dedirte-
cek derinlikteki ve şaşırtıcılık-
taki aynşmalara ve buluşma-
lara ebelik edecek bir büyük
çalkantı...
ÜĞÜPOLTltKA GÜINLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Gülen TÜPkiye'ye
Döner mi?..
Fethullah Gülen üç yıldır ABD'de yaşıyor...
Peki, Gülen niçin Türkiye'ye dönmüyor?
işte bu sorunun yanrtı bilinmiyor...
Üç yıldır ABD'de yaşayan Fethullah Gülen'in,
oraüa bazı yetkililerle ilişki içinde olduğu, Re-
cep Tayyip Erdoğan için çalıştığı son günler-
de çok konuşuluyor...
Fethullah Gülen ve Esad Coşan...
Coşan Nakşi'ydi ve Avustralya'ya yerleşmiş-
ti. Bir trafik kazasında yaşamını yitiren Coşan,
'Amerikancı Islam modelini' savunuyordu.
Coşan, uzun yıllar Arap sermayesinin de des-
teğini almıştı...
Gülen'in ABD'ye, Coşan'ın Avustralya'ya yer-
leşmeleri bir rastlantı mıydı?
Gülen de Coşan gibi, 'Amerikancı Islam Mo-
deli'nl savunuyordu. Ancak ikisini birbirinden
ayıran bir özellikleri vardı. Gülen, ordu, polis ve
yargıda örgütlenip darbe yapmak istiyordu. Co-
şan ise tıpkı Necmettin Erfoakan gibi seçimle
iktidan ele geçirme amacındaydı...
Gülen ve Coşan, Necmettin Erbakan'la ipleri
yıllar önce koparmış, Recep Tayyip Erdoğan'la
ilişki kurmuşlardı...
Gülen yakm çevresine 1998 yılında şöyle de-
mişti:
"Askerlerbizi rahat bırakmayacaklar. Ama ar-
kamızda ABD var. En iyisi 'Amerikancı Islam
Modeli'n/ hayata geçirelim..."
Aslında böyle bir düşünce Esad Coşan'ın yıl-
lardır tartıştığı şeydi. 1989 yılında 'Islamcı De-
mokrat Parti' modeli gündeme gelmişti. Cum-
hurbaşkanı Turgut Özal, Coşan'a haber iletti:
"Bu konuyu Fethullah Gülen'le konuşup tar-
tışın, Nurculann Fethullahçı kolunun askeh ve
sivilbürokraside etkinliği Nakşilerden daha faz-
la."
• • •
Turgut özal, kardeşi Korkut Özal Nakşiben-
diydi. Her ikisi de Coşan'a önem verirlerdi...
Esad Coşan'la Necmettin Erbakan'ın 'fsiam'a
bakışlannda' fark olmamasına karşın araları
çok açıktı...
Nakşibendi Şeyhi Coşan, bir toplantıda bunu
şöyle açıklamıştı:
"Erbakan Bülent Ecevit gibi ulusalcıdır..."
Fethullah Gülen de Ankara'da bir toplantıda
şunları söylemişti:
"Biz Islamcı Demokrat Parti oluşumuna şu an-
da mesafeliduruyorvz. Erbakan'la aramızşu aşa-
mada çok kötü. Eğer Tayyip 7 onun yerine otur-
tursak tüm tarikatlan bir araya getirebilihz."
Fethullah Gülenciler, 1990 başlarında TSK,
polis ve yargıda hızlı bir örgütlenme içindeydi-
ler...
Bu sırada Gülen, çevresine şu mesajı verdi:
"Işler yolunda gidiyor..."
Ama 28 Şubat her şeyialtüst etti... ->'••
Coşan ve Gülen Türkiye'den kaçtı...
Biri Avustralya da, diğeri Amerika'da Islam-
cı Demokrat Parti'yi yasama geçirmek için ça-
lışmaya başladılar...
Bu model için bazı gazeteciler ABD'li yetkili-
lerle ilişki kurdular...
O yıllar ilginç senaryolar yazılmaya başlandı...
Eğer 'Islamcı Demokrat Parti' kurulursa Kürt
kökenli Nakşiler ve Nurcular da bu oluşuma ka-
tılacaklardı...
•••
Esad Coşan'ın onbir yıllık düşüncesi olan 'Is-
lam Demokrat Parti' kurulur muydu?
Coşan bu konuyu o tarihte şöyle yorumladı:
"ABD destek verirse neden olmasın. Burada
sorun Fethullah Gülen'in tavndır. Ama Müslü-
manları kucaklayacak bir partinin kurulması
boynumuzun borcudur..."
Recep Tayyip Erdoğan'ın genel başkanı oldu-
ğu 'Adalet ve Kalkınma Partisi' 'Amerikancı Is-
lam Modeli'n] yansrtmıyor mu?
Yansrbyor!..
Ama bu düşünceler 11 Eylül 2001'de New
York ve VVashington'ın terör saldınsına uğra-
masıyla biraz geriye girti...
Esad Coşan öldüğü için bugünleri göremedi.
Fethullah Gülen'in ise başı dertte...
Adana DGM Savcılığı Gülen'in Samanyolu te-
levizyonuyia propaganda yaptığına ve Gülen ce-
maatinin terör örgütü olduğuna karar verdi...
Bu durum karşısında Gülen ABD'den döner
mi?
hikmet.cetinkayaMcumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Hikmet ÇETİNKAYA
İRTİCANIN KARA YÜZÜ
*]üm
G ü n i z i Y a y ı n c ı l ı k
Tel: 0212-512 42 19 Faks: 512 11 72