Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtiyaz Sahibi: CtMHURİYET \AKFI
adma İLHAN SELÇUK
Genel YavınYönetmetu: İbrahim
Yıldız • Yazıışleri Müdürü: Safim
Alpaslan • Sorumlu Müdür:
Fiknet Ükiz • Haber Merkezi
Müdürü: Hakan Kara
lstihbarat: Cengiz Yıldınm • Ekonomi Özlem Yü-
zak • Kültür: Egemen Berköz • Spor: Abdfilka-
dir Yücelman 0 Makaleler' Sami Karaören #
Düzeltme. Abdultah Yazıcı • Bilgi-Belee. Edibe
Buğra 0 Yurt Haberleri. Mehmet Faraç 9 Avrupa
Temsılcısı: Güra\ Öz
YayınKunılu: llhan Selçuk(Baş-
kan). Emre Kongar (Danışman).
Orhan Erinç. Hikmet Çetin-
ka\a. Şükran Soner. İbrahim
Yıİdız. Orhan Bursalı. Musta-
fa Balbav. Hakan Kara.
Ankara Temsılcısi Mustafa Balbay Aıaturk Bulvan No
125. Kat:4, Bakanhklar-Ankara fel. 4195020 (7 hat).
Faks:4195O2701zmırTemsılcısı.SerdarKızık,H Zıya
Bl\. 1352S.2 3Te! 4411220. Faks. 4419117 #Adana
Temsılcısi:ÇetinYiğenoğlıı, tnönüCd 119S No:lKat:l.
Tel 363 12 11. Faks 363 12 15
Müessese Müdürü: Erol
Erkut 0 tCoordınator:
Ahmet Korulsan 0 Mu-
hasebe Bülent Yener0
tdare. Hüseyin Gürer
0 Satış Fa/ilet Kuza
REKLAM: P.M. Ltd. Şti. • Genel
Müdür GüBnn Erduraıı#Kooniınatön
Reha Işıtman # Genel MüdürYıd:
Se\da Çoban # Fınansman Müdürü:
Çetin Erduran Td. 0212 514 07 53-
513 S4 60-61. Faks 0212 513 84 63
Yayımlayan: Yenı Gün Haber Ajansı Basm ve \ a>ıncılık A Ş. Baskr. Sabah \ avır.cıUk. A Ş
TüfkocağıCad 39 41 Cagaloglu 34334 taanbul PK 246 - Sırkecı 34435 lstanbul
Tel- (0 212) 512 05 05 (20 hat) 18ŞUBAT2002 tmsak: 5.20 Güneş: 6.48 Ögle: 12.25 Ikindı: 15.19 Akşam: P.49 Yatsı: 19.10
Akdeniz kültür
mirasi
• ANKARA
(Cumhurryet Bürosu) -
Akdeniz ülkelerinin
temsılcilen,
bölgelerindeki tarihsel ve
kültürel mirasın
korunması ve kitle
turizmine açdan yerlerde
alınması gereken
önletnleri îspanya"nın
Barcelona kentindeki bir
seminerde tartıştılar.
Akdeniz ülkeleri
dışındaki ülkelerde farklı
yasalann bulunduğuna
dikkatın çekildığı
seminerde kıyı ülkelerinin
de arkeolojik mirasın
kendine özgü konumunu
göz önûne alarak bu
alanda yeni çözümler
üretmek zorunda
olduklan ve ortak
çahşmalar yapmalan
gerektiği tartışıldı.
frHyonkık
taUotar çalındı
• STOCKHOLM(AA)-
îsveç'inbaşkenti
Stockholm'deki bır antika
fuanndan, değeri yaklaşık
3.4trilyonolan(2.5
milyon dolar) 5 tablonun
çalındığı bildirildi,
Çalınan tablolann sahibi
Verner Aamell. hırsızın,
Stockholm'de kent
merkezinin
güneybatısındaki
Aemvsjoe'de bulunan
sergi kompleksini büyük
olasılıkla önceki gün terk
etmeyip, akşam kapılann
kapanmasından sonra
resimleri çerçevelerinden
çıkardığını kaydetti.
Çalınan tablolann en
pahalısının, 2.4 milyon
dolar değerindeki.
Flamen ressam Jan
Breughel the Elder'ın
(1568-1625)'Vievvfrom
Alosf (Alostıtan
Görünüm) adh eseri
olduğunu söyledi.
ArtSüHfio
• Haber Merkezi -
Sanatla ilgilı çeşitli eğitim
ve semıner faaliyetlerinin
gerçekleştirildiği Art
Srudıo, Kalamış'ta hizmet
vermeye başladı. Art
Studio'nun kurucusu Aslı
Açıkgöz, merkezi. resim
sanatını yaygınlaştırmak.
sanat eğitimi vererek yeni
yetenekler ortaya
çıkarmak, genç ve başanlı
ressamlara destek olmak
amacıyla kurduklannı
söyledi.
Altm Ayı heykelciği tarihinde ilk kez iki filme birden verildi: Spirited Away ve Bloody Sunday
Berlîntte 'illder' festivaliGÜNERYÜREKLİK
Uluslararası Berlin Film Festivali (Berlinale)
tarihinde bu yıl ilk kez en büyük ödül olan
Altın Ayı heykelciği iki filme birden verildi.
Bu yıla dek sadece birtek en iyi filme verilen
Altın Ayı ödülünûn, Hayao Miyazaki'nin
Japon yapımı çizgi fılmi "SpiritedAway" ile
PaulGreengrass'ın Ingiltere îrlanda yapımı
"Bloody Sunday" arasında paylaştınlması
şaşkınlık yarattı. Berlinale'nin 52 yıllık
geleneğine uymayan bu karar Dieter Kosslik
yönetimindeki bir diğer yenilik olarak
değerlendirildi.
Aslında her iki füm de bir ödülü hak edecek
değerdeydi. Miyazaki'nin küçük bir kızın
masal dünyasını anlatnğı çizgi fılmi "Spirited
Away" geçen yıl 20 Temmuz'da Japonya'da
gösterime girmesiyle birlikte gişe rekorlan
kırmış, 215 milyon dolarlık hasılat yapmışn.
Japonya'nın 40 yıllık çizgi film ustası olan
Miyazaki'nin bu son yapıtıyla doruk noktaya
ulaştığı ve "bir çizgi fitaık yapüabileeek her
şeyivardiğf' belirtüiyor. Filmin öyküsü dünya
klasiklerinden masallann bir derlemesi gibi
görülüyor ve "AheeHarikalarDıyannda" gibi
unutulmaz masallara çağnşım yaptırdığı
söyleniyor.
"SpiritedAway" ile Altın Ayı'yı paylaşan
"Bloody Sunday" ise Miyazaki'nin masal
dünyasınıntamtersine.birgününaa gerçegini
bütünçıplaklığı ve dehşeri ile yansıtanbir füm.
Paul Greengrass, James Nesbitt, Nicholas
Farrefl,TimPigoO-Sınimve DedanDuddynın
başrolleri paylaştıklan bu filminde 1972
yılında Kuzey Irlanda'da yapılan "masum"
bir yürüyüşü ve bu yürüyüşe karşı açılan
gaddarca yaylım ateşi anlatıyor. Tam
anlamıyla şiddet karşıtı olan filmin belgesel
bir film gibi gerçekçi bir gözle çekilmesi
seyircilerin yer yer tüylerim diken diken
ediyor. Fakat yine de Altın Ayı'nın bu üd filme
luslararası
^ Berlin Film
' ^ Festivali'nde
(Berlinale) bu
yıla dek sadece
bir tek en iyi
.,;. filme verilen
> :
' Altın Ayı
ödülünûn, Hayao
,*•:•, | Miyazaki'nin
:V. \ Japon yapımı
:')/* çizgi fılmi
"Spirited Away"
..* ile Paul
;
*^ Greengrass'ın
Ingiltere/lrlanda
yapımı "Bloody
Sunday" arasında
paylaştınlması
şaşkınlık yarattı.
gitmesi beklenmiyordu. Bir Alman yapımı
olan Tom Tykwer'in "Heaven"ına bir tek
ödülbüe verilmemesi dünkübasm toplantısını
ızleyen gazeteciler arasında büyük bir
şaşkınlıkla karşılandı. Zaten bu yüki basın
toplantısı da bir "oldubttti" gibi geçti. Öte
yandan bu yıl yaşanan bir dizi organizasyon
aksaklığı, hiç beklenmedik "yenilikler",
Berlinale'yi uzun süredir izleyenlerarasında
adeta ilkkez düzenlenen birfestival duygusu
yarattı. 52 yıldır düzenlenen Uluslararası
Berlin Füm Festivali, bu yü ilk kez düzenlenen
"1. Uluslararası Berlin FHm FestivalT gibiydi.
Marc Forsterın "Monster's BaB"ındaki
Ahm Ayı heykelcıgini paylaşan "Bloody Sunday" bir
günün acı gerçegini bütün çıplaklığı ve dehşeti ile
yansıtan bir film. Paul Greengrass; James Nesbitt
Nicholas FarreH, Tim Pigott-Smith ve Declan
Duddy'nin başrolleri paylaştıklan bu füminde 1972
yıhnda Kuzey Irlanda'da yapılan "masum" bir
yürüyüşü ve bu yürüyüşe karşı açılan gaddarca yaybm
ateşi anlatrvor.
rolüyle HaBeBerry'ye "eniyikadınoyuııcu''
dalında Gümüş Ayı ödülü verilmesı ve
bununla ABD'ye sadece birtek ödülün gitmesi
ise fazla şaşırtıcı olmadı. "The Royal
Tenenbaums", "Shipping News* gibi ABD
yapımı fılmler ödülsüz kaldı. Almanya
AndreasDresen in "HalbeTreppe"si ile (Juri
Özel Ödülü) en azmdanbirödül sahibi olurken
Fransa Bertrand Tavernier'nin "Laissez-
Passer'i (Jacques Gambün'e en iyi erkek
oyuncu ve Antoine Duhamel'e en iyi müzik
ödülü) ve FrançoisOzon'un "8 Femmes''i ile
üç ödül birden aldı. Ve bu festivalde Avrupa
Hoüyvvood'u geride bıraktı.
Altın Ayij îrlanda ve Japonya
9
ya
• En iyi film - Bloody Sunday (Yön: Paul Greengrass, Ingütere-îrlanda) /
Spirited Away (Yön: Hayao Miyazaki, Japonya) ——>——*-•+. ,
• En iyi yönetmen - Otar Iosseliani (Monday Morning, Fransa)
• En iyi kadın oyuncu - Halle Berry (Monster's Ball, yön: Marc Forster,
ABD)
• En iyi erkek oyuncu - Jacques Gamblin (Laissez-Passer, yön: Bertrand
Tavernier, Fransa)
ZEKİ TAŞ STAND-UP'A KARŞI PHILOS-UP YAPIYOR
Felsefenm nöbetçi elemanı
ZekiTaş.
ÖZLEM GÜVEMLt
Üç yıldır sahnelerde
herkese felsefeninkorku-
rucu bir şey olmadığını
kanıtlamaya çalışan Ze-
kiTaş, "Phflos-up" olarak
adlandırdığı gösterisini
bugün saat 19.30'da Ba-
nş Manço Kültür Merke-
zi'nde sergileyecek.
Her gösterisinde deği-
şik bir konu başlığı belir-
leyen Taş, "Gösterflerün-
de kavramlarla uğraşmı-
yortun. 21. yüzyıhn ditini
kullanarak insanlara bil-
medikleri bir dünyanın
kaptsınıaçıyorum" diyor.
Yön FM'de 1996 yılm-
da "Nöbetçi Felsefeci"
adıyla radyo programı
yapmaya başlayan Zeki
Taş, "fdsefeyi sevdbTne"
misyonunu tek kişilik gös-
terisi ile sahnelere taşıdı.
Istanbul Üniversitesi
Felsefe Bölümü'nü bitiren
ve bir süre dershanelerde
felsefe grubu öğretmen-
liği de yapan Zeki Taş,
felsefenin sıkıcı olduğu-
na dair tabulan yıkmaya
çalıştığını söylüyor.
Istanbul, Ankara ve
Antalya'da üniversiteler-
de gösterisinin sergilen-
diğini anlatan Taş, Istan-
bul Büyükşehir Beledi-
yesi'ne bağh Taksim Ata-
türk Kitaplığı 'nda devam
eden gösterinin hiçbir ge-
rekçe gösterilmeden ses-
siz sedasız bitirildiğini
belirtiyor.
Cumhuriyot
Yeşilay Derneği raporu:
dov bir orkestra w vokal
bir caödas o/an
Içki ve sigaraya 5
yılda 8 katrilyon lira
mümtaz sevinc
İSTANBUL(AA)-Ye-
şilay Derneği, Türkiye'de
son 5 yılda yaklaşık 8
katnlyon liralık alkollü
içki ve sigara tüketildiği-
ni belirledi.
Demektarafmdan, TE-
KEL ve DİE verilen dik-
kate alınarak hazu-lanan
alkollü içki ile sigara tü-
ketimine ilişkin rapora
göre, son 5 yılda toplam
8 katrilyon 136 trilyon
657 milyar 376 milyon
512 bin liralık alkollü iç-
ki ve sigara tüketildi.
Yeşilay'ın raporuna
göre geçen yıl alkollü iç-
kilerden en çok tüketi-
len, 824 milyon 68 bin
605 litre ile bira oldu.
Raporda, tüketilen bira-
nın satış değerinin ise 389
trilyon 920 milyar 76 mil-
yon lira olarak belirlen-
dıği kaydedildı.
SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN
üeis Paşa', Doğru Göpmüştü!
KM\
l.ıksıııı (umhıırKcl
kıl.tp Kıılııhıı
AKV\(.ıs(>
) 2 >>'<>> K 1
e-posta:tan(g prizma.net.tr
Ogergin ve dağdağalı 1336 (1920) yılında, ona he-
nüz 'Gâzi' unvanı verilmemıştr, sevmeyenler, It-
tihatçılar'ın taktığı adı kullanırlardı: 'San Paşa'; se-
venlerin bulduğu ad, Meclis ve Hükümet Başkanı ol-
duğu ıçin, 'Reis Paşa'dır. Osmanlı'nın kalıntısın-
dan, yeni bır devlet örgütlerken; 'Reis Paşa'nın, üs-
tünde en çok durduğu şey, o devletin, gelecekteki
savunma projeksiyonu idi; bu daonun, iki büyük Av-
rasya komşusunun, Ingiliz entrikasıyla içıne sokul-
duğu, iki yüzyıllık 'çıkmaz'dan çıkarmasını. zorunlu
kılıyordu: Nasıl olacaktı bu iş?..
'Ingiliz entrikası', aklınızayatmadı mı? Tanzimat'ın
'perde arkasını' kurcalayınız: F. Guizot, o dönemin
'küreselleşme' teşebbüsünü nasıl anlatmıştı, hele
bir bakın:"... Reşit Paşa, ülkesınde gıriştiği hareket-
lerin başanya ulaşması ıçın, en gerekli nıteliklerin bı-
nsinden yoksundu: Türkiye'de güçlü bir reformcu ola-
mayacak kadar, azTürk'tü; o yüzden, Türkiye'yı Av-
rupa'da tutabilmek içın, Avrupa yı Türkiye'de tat-
min etmek yolunu tuttu!". Son derece 'doğru', bir o
kadar da 'acıtıcı' iki nokta. derhal göze çarpıyor.
A/ 'Yeterı kadar Türk olmamak!' son yanm yüzyıl
içinde, bu nitelikte ne çok, devlet sorumlusu gördük!
Hanidır, ortalıkta yine onlardan geçilmiyori
B/ 'Avrvpa'yı Türkiye'de tatmin etmek', yani on-
lar ne isterse, ülkenin yönetıminde onu yerine ge-
tirmek! Yıllardır, ne yapıldığını sanıyorsunuz?
Bu 'isteklerden' bırısı ve en önemlisi, 'Koca Re-
şit Paşa'nın Sekreteri M. Cortarafından, şöyle kâ-
ğıda geçirilmtştır:"... Fransa ve ingiKere için, Tür-
kiye'yı, Rusya'ya karşı bir engel oluşturma zorunlu-
luğu içinde duşünüyoruz!" Yanm yüzyıldır, ülkemiz,
aynen bu mantık çerçevesinde ele alınıp, kullanılma-
dı mı? Oysa. 'Reis Paşa', daha o 'ateşi ve ıhaneti
gördüğümüz' 1336 yılında; Türkiye için güvenilir bir
stratejınin, Rusya ileyakınlıktan.dostluktan, hattaiş-
birliğinden geçeceğini, olanca açıklığıyla sezmış;
TBMM'nın açılışından üç gün sonra (26 Nisan
1336/1920) Vladimir llyiç'e ünlü mektubunu yazmış-
tı.
'Reis Paşa'nın haklı olduğunu, doğru düşün-
düğünü, anlayabilmek için; önce o güvenilir si-
yaseti, bir güzel terk etmemiz; Batı'ya 'tutsak
olup', nice tahribata uğradıktan sonra, tekrar
ona dönüş yollarını aramamız mı gerekirdi?
Rusya Federasyonu ile Türkiye Cumhuriyeti
arasında, 'Stratejık Ortaklık Anlaşması'run imzalan-
masr, ıster istemez, bu dramatik çağrışımları uyan-
dmyorda!..
'Bu bir oyun değildi...'
Unlü 'Durum Değerlendirmesi'ni (5 Şubat
1336/1920) yaptığı sıralarda; onu en çok dü-
şündüren, Bolşeviklik kadar, Türkiye'nin Rusya ile
gelecekteki ilışkılenydi: yanılmıyorsam, 'fikriyatını', iki
nokta üzerinde toplayabilırız:
a/ Ankara, Bolşevikliğe de kötü bakmıyordu ama,
'bağımsızlığı'nı öndetutuyordu; onun tartışmasız Dı-
şişleri Bakanı, Dr. Tevfik Rüştü Bey, bu gerçeği bir
kere daha öne çıkanrken, başka ve daha az önemli
olmayan bir başka gerçeğin de altını çizmiştir:
"... Kurtuluş Savaşı'nın ilk günlerinde zayıftık: Hi-
lâfet ve Enverciler de karşımızdaydı; Batı ülkeleri
bize hayat hakkı tanımıyordu. Atatürk (Moskova'ya
giderken) bana, 'bizi dünya tanımazsa, komünistler-
le bihik olur, kurulan yenı dunyada yerimizı alınz' de-
di. 'Görüşlerimizde samımiyiz. bu bır oyun değildir,
ama ne olursak biz oluruz, asla yabancı eli kanştır-
mayız' dıyordu..." (Yön dergisi: Sayı: 83)
Ikı nokta mühım: 1 / '8u teklif bır oyun değildir, gö-
rüşlerimizde samımiyiz' 2/ 'Asla yabancı eli kanştır-
mayız!' Peki, elli senedir, ülkenin savunmasından
milli eğitimine kadar, her şeyine 'yabancı eli ka-
nştıranlar' ne yapmış oluyor? Memlekete mı, yok-
sa Batı'ya mı, 'hizmet'?
b/Asıl düşman, Emperyalizm'di, yani Batı, o ba-
kımdan 'Emperyalizm'e karşı müşterek mucâhedat'
esas olmalıydı. Butun bunlarda, haklı çıkmamış mı-
dır? Bolşevikliğe 'kurtuluş' diye sanlan Avrasya ül-
kelerinin, 'tam bağımsızlığı' önde tutmadıklan için,
akıbetleri umduklan mı olmuştur? Bu bir! Rusya, Em-
peryalizm'e karşı tavnnı, yumuşattığı andan itibaren;
davayı kaybetmış midır, kaybetmemiş midir? Bu, iki!
İki büyuk Avrasya devletinin, geo/stratejik konu-
mu, ister ekonomi. ıster politika, ister güvenlik açı-
sından olsun; 'Emperyalist Bab'ya karşı, omuz omu-
za durmayı; ekonomıde ve polıtıkada, stratejik işbir-
liğini zorunlu kılıyor.
"...dell gönül cennef umar!.."
Aynı yıl, 4 Eylül'de; Moskova, Ankara'ya 'Sov-
yet Yardımı' olarak, ilk 500 kilo attını Halil Pa-
şa'ya verir. Oysa 'Reis Paşa' SSCB Dışişleri Halk
Komiseri 'Yoldaş' G. V. Çiçerin'e, daha yaz başın-
da, (20 Haziran 1336 / 1920) şunlan yazmıştu
"... biz, Batı Emperyalistlerine karşı, yalnız kur-
tuluş ve bağımsızlığımızı korumaklayetinmiyoruz; ay-
nı zamanda Batı Emperyalistlerinin güçlen ve bi-
linen bütün ımkânlanyla, Türk milletini Emperyalizm'e
araç olarakkullanmak ıstemelerine, engel oluyoruz;
bununla bütün insanlığa hizmet ettığimize inanıyo-
nız. (Buraya dikkat!) Türk ve fius mılletlerini birleş-
tirecek, sağlam banş temellerinin, elverişli ve somut
bir biçimde meyvelerini gösterebileceğinden ûmit-
liyim..." (bkz. Türk/ Sovyet ilişkıleri, Y. S. Gerasimos.)
Reis Paşa'dan sonra. Türkiye'nin kaderini elleri-
ne alanlar, onun tuttuğu stratejik güvenlik tutumunu,
II. Dünya Savaşı'ndakikaypaklıklarıylatehlikeyedü-
şürerek, acaba nıçın bozmuşlardır? Yoksa Falih Rrf-
kı Bey, şu satırlan yazarken, gerçeği, yalnız gerçe-
ği, en acı gerçeği rrti dile getiriyordu:
"... 'Atatürk ileri atılışlannda. statükocu, el altın-
dan sinsı sinsi baltalayıcı Tanzimat bürokratlarının,
daima pasif dayatışına uğramıştır. Gerçekte Ata-
türk partisı millet içinde değıl, Atatürkçülük dedi-
ğimiz her şey, kendi partisi içinde azınlıkta idi. Ölü-
münden sonra parti güdümü, bu inançsızlann
eline geçti..."
"... Türkiye'nin Atatürk sonrası ve Demokrasi Ta-
rihi, dünya tarihine, karaktersiz aydınların, bir
millete yapabilecekleri kötülükler örneği olarak;
ve Kurtuluş Tarihi ise sağlam karakterde bir ay-
dının, nasıl mucizeler yaratabileceği ömeği ola-
rak geçecektir..." (Bkz. 'Çankaya')
Bu sözler, ülkemizin yalnız dış politika ve ulusal sa-
vunma tutumunda değil; bütünüyle her alanda. ne-
den tekleyıp durduğunu. pek açık anlatmıyor mu? Dik-
kat isterim, Falih Rıfkı Bey, 'Olümünden sonra par-
tı güdumü, bu inançsızlann elıne geçti' demiş; siz-
ce kimdi bu 'inançsızlar'?; 'partinin güdümünden'
söz ettiğine göre, herhalde, DP'liler değil!
Türkiye / Rusya arasındakı yeni anlaşma. bekle-
niyordu; Karadeniz Işbiriiği Anlaşması'ndan itiba-
ren, adım adım, buraya gelindiğı bellıydi; şimdi, onun
üzerıne eğilebilınz; buna ihtiyaç da var. zira Holdıng
Media'sı ya görmezlikten geliyor; ya da Washing-
ton / Moskova yakınlaşmasının, bir sonucu olarak
sunuyor. Ne yapsınlar. "Gece işret gündüz kumar I
deii gönül 'cennef umar!"
e-mailrtilahan(?( isnet.net.tr
http://www.bilgiyaymevi.com.tr/ailhan
Faks:0-212 / 260 19 88
4-