10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: CtMHURİYET \AKFI adma İLHAN SELÇUK Genel YavınYönetmetu: İbrahim Yıldız • Yazıışleri Müdürü: Safim Alpaslan • Sorumlu Müdür: Fiknet Ükiz • Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara lstihbarat: Cengiz Yıldınm • Ekonomi Özlem Yü- zak • Kültür: Egemen Berköz • Spor: Abdfilka- dir Yücelman 0 Makaleler' Sami Karaören # Düzeltme. Abdultah Yazıcı • Bilgi-Belee. Edibe Buğra 0 Yurt Haberleri. Mehmet Faraç 9 Avrupa Temsılcısı: Güra\ Öz YayınKunılu: llhan Selçuk(Baş- kan). Emre Kongar (Danışman). Orhan Erinç. Hikmet Çetin- ka\a. Şükran Soner. İbrahim Yıİdız. Orhan Bursalı. Musta- fa Balbav. Hakan Kara. Ankara Temsılcısi Mustafa Balbay Aıaturk Bulvan No 125. Kat:4, Bakanhklar-Ankara fel. 4195020 (7 hat). Faks:4195O2701zmırTemsılcısı.SerdarKızık,H Zıya Bl\. 1352S.2 3Te! 4411220. Faks. 4419117 #Adana Temsılcısi:ÇetinYiğenoğlıı, tnönüCd 119S No:lKat:l. Tel 363 12 11. Faks 363 12 15 Müessese Müdürü: Erol Erkut 0 tCoordınator: Ahmet Korulsan 0 Mu- hasebe Bülent Yener0 tdare. Hüseyin Gürer 0 Satış Fa/ilet Kuza REKLAM: P.M. Ltd. Şti. • Genel Müdür GüBnn Erduraıı#Kooniınatön Reha Işıtman # Genel MüdürYıd: Se\da Çoban # Fınansman Müdürü: Çetin Erduran Td. 0212 514 07 53- 513 S4 60-61. Faks 0212 513 84 63 Yayımlayan: Yenı Gün Haber Ajansı Basm ve \ a>ıncılık A Ş. Baskr. Sabah \ avır.cıUk. A Ş TüfkocağıCad 39 41 Cagaloglu 34334 taanbul PK 246 - Sırkecı 34435 lstanbul Tel- (0 212) 512 05 05 (20 hat) 18ŞUBAT2002 tmsak: 5.20 Güneş: 6.48 Ögle: 12.25 Ikindı: 15.19 Akşam: P.49 Yatsı: 19.10 Akdeniz kültür mirasi • ANKARA (Cumhurryet Bürosu) - Akdeniz ülkelerinin temsılcilen, bölgelerindeki tarihsel ve kültürel mirasın korunması ve kitle turizmine açdan yerlerde alınması gereken önletnleri îspanya"nın Barcelona kentindeki bir seminerde tartıştılar. Akdeniz ülkeleri dışındaki ülkelerde farklı yasalann bulunduğuna dikkatın çekildığı seminerde kıyı ülkelerinin de arkeolojik mirasın kendine özgü konumunu göz önûne alarak bu alanda yeni çözümler üretmek zorunda olduklan ve ortak çahşmalar yapmalan gerektiği tartışıldı. frHyonkık taUotar çalındı • STOCKHOLM(AA)- îsveç'inbaşkenti Stockholm'deki bır antika fuanndan, değeri yaklaşık 3.4trilyonolan(2.5 milyon dolar) 5 tablonun çalındığı bildirildi, Çalınan tablolann sahibi Verner Aamell. hırsızın, Stockholm'de kent merkezinin güneybatısındaki Aemvsjoe'de bulunan sergi kompleksini büyük olasılıkla önceki gün terk etmeyip, akşam kapılann kapanmasından sonra resimleri çerçevelerinden çıkardığını kaydetti. Çalınan tablolann en pahalısının, 2.4 milyon dolar değerindeki. Flamen ressam Jan Breughel the Elder'ın (1568-1625)'Vievvfrom Alosf (Alostıtan Görünüm) adh eseri olduğunu söyledi. ArtSüHfio • Haber Merkezi - Sanatla ilgilı çeşitli eğitim ve semıner faaliyetlerinin gerçekleştirildiği Art Srudıo, Kalamış'ta hizmet vermeye başladı. Art Studio'nun kurucusu Aslı Açıkgöz, merkezi. resim sanatını yaygınlaştırmak. sanat eğitimi vererek yeni yetenekler ortaya çıkarmak, genç ve başanlı ressamlara destek olmak amacıyla kurduklannı söyledi. Altm Ayı heykelciği tarihinde ilk kez iki filme birden verildi: Spirited Away ve Bloody Sunday Berlîntte 'illder' festivaliGÜNERYÜREKLİK Uluslararası Berlin Film Festivali (Berlinale) tarihinde bu yıl ilk kez en büyük ödül olan Altın Ayı heykelciği iki filme birden verildi. Bu yıla dek sadece birtek en iyi filme verilen Altın Ayı ödülünûn, Hayao Miyazaki'nin Japon yapımı çizgi fılmi "SpiritedAway" ile PaulGreengrass'ın Ingiltere îrlanda yapımı "Bloody Sunday" arasında paylaştınlması şaşkınlık yarattı. Berlinale'nin 52 yıllık geleneğine uymayan bu karar Dieter Kosslik yönetimindeki bir diğer yenilik olarak değerlendirildi. Aslında her iki füm de bir ödülü hak edecek değerdeydi. Miyazaki'nin küçük bir kızın masal dünyasını anlatnğı çizgi fılmi "Spirited Away" geçen yıl 20 Temmuz'da Japonya'da gösterime girmesiyle birlikte gişe rekorlan kırmış, 215 milyon dolarlık hasılat yapmışn. Japonya'nın 40 yıllık çizgi film ustası olan Miyazaki'nin bu son yapıtıyla doruk noktaya ulaştığı ve "bir çizgi fitaık yapüabileeek her şeyivardiğf' belirtüiyor. Filmin öyküsü dünya klasiklerinden masallann bir derlemesi gibi görülüyor ve "AheeHarikalarDıyannda" gibi unutulmaz masallara çağnşım yaptırdığı söyleniyor. "SpiritedAway" ile Altın Ayı'yı paylaşan "Bloody Sunday" ise Miyazaki'nin masal dünyasınıntamtersine.birgününaa gerçegini bütünçıplaklığı ve dehşeri ile yansıtanbir füm. Paul Greengrass, James Nesbitt, Nicholas Farrefl,TimPigoO-Sınimve DedanDuddynın başrolleri paylaştıklan bu filminde 1972 yılında Kuzey Irlanda'da yapılan "masum" bir yürüyüşü ve bu yürüyüşe karşı açılan gaddarca yaylım ateşi anlatıyor. Tam anlamıyla şiddet karşıtı olan filmin belgesel bir film gibi gerçekçi bir gözle çekilmesi seyircilerin yer yer tüylerim diken diken ediyor. Fakat yine de Altın Ayı'nın bu üd filme luslararası ^ Berlin Film ' ^ Festivali'nde (Berlinale) bu yıla dek sadece bir tek en iyi .,;. filme verilen > : ' Altın Ayı ödülünûn, Hayao ,*•:•, | Miyazaki'nin :V. \ Japon yapımı :')/* çizgi fılmi "Spirited Away" ..* ile Paul ; *^ Greengrass'ın Ingiltere/lrlanda yapımı "Bloody Sunday" arasında paylaştınlması şaşkınlık yarattı. gitmesi beklenmiyordu. Bir Alman yapımı olan Tom Tykwer'in "Heaven"ına bir tek ödülbüe verilmemesi dünkübasm toplantısını ızleyen gazeteciler arasında büyük bir şaşkınlıkla karşılandı. Zaten bu yüki basın toplantısı da bir "oldubttti" gibi geçti. Öte yandan bu yıl yaşanan bir dizi organizasyon aksaklığı, hiç beklenmedik "yenilikler", Berlinale'yi uzun süredir izleyenlerarasında adeta ilkkez düzenlenen birfestival duygusu yarattı. 52 yıldır düzenlenen Uluslararası Berlin Füm Festivali, bu yü ilk kez düzenlenen "1. Uluslararası Berlin FHm FestivalT gibiydi. Marc Forsterın "Monster's BaB"ındaki Ahm Ayı heykelcıgini paylaşan "Bloody Sunday" bir günün acı gerçegini bütün çıplaklığı ve dehşeti ile yansıtan bir film. Paul Greengrass; James Nesbitt Nicholas FarreH, Tim Pigott-Smith ve Declan Duddy'nin başrolleri paylaştıklan bu füminde 1972 yıhnda Kuzey Irlanda'da yapılan "masum" bir yürüyüşü ve bu yürüyüşe karşı açılan gaddarca yaybm ateşi anlatrvor. rolüyle HaBeBerry'ye "eniyikadınoyuııcu'' dalında Gümüş Ayı ödülü verilmesı ve bununla ABD'ye sadece birtek ödülün gitmesi ise fazla şaşırtıcı olmadı. "The Royal Tenenbaums", "Shipping News* gibi ABD yapımı fılmler ödülsüz kaldı. Almanya AndreasDresen in "HalbeTreppe"si ile (Juri Özel Ödülü) en azmdanbirödül sahibi olurken Fransa Bertrand Tavernier'nin "Laissez- Passer'i (Jacques Gambün'e en iyi erkek oyuncu ve Antoine Duhamel'e en iyi müzik ödülü) ve FrançoisOzon'un "8 Femmes''i ile üç ödül birden aldı. Ve bu festivalde Avrupa Hoüyvvood'u geride bıraktı. Altın Ayij îrlanda ve Japonya 9 ya • En iyi film - Bloody Sunday (Yön: Paul Greengrass, Ingütere-îrlanda) / Spirited Away (Yön: Hayao Miyazaki, Japonya) ——>——*-•+. , • En iyi yönetmen - Otar Iosseliani (Monday Morning, Fransa) • En iyi kadın oyuncu - Halle Berry (Monster's Ball, yön: Marc Forster, ABD) • En iyi erkek oyuncu - Jacques Gamblin (Laissez-Passer, yön: Bertrand Tavernier, Fransa) ZEKİ TAŞ STAND-UP'A KARŞI PHILOS-UP YAPIYOR Felsefenm nöbetçi elemanı ZekiTaş. ÖZLEM GÜVEMLt Üç yıldır sahnelerde herkese felsefeninkorku- rucu bir şey olmadığını kanıtlamaya çalışan Ze- kiTaş, "Phflos-up" olarak adlandırdığı gösterisini bugün saat 19.30'da Ba- nş Manço Kültür Merke- zi'nde sergileyecek. Her gösterisinde deği- şik bir konu başlığı belir- leyen Taş, "Gösterflerün- de kavramlarla uğraşmı- yortun. 21. yüzyıhn ditini kullanarak insanlara bil- medikleri bir dünyanın kaptsınıaçıyorum" diyor. Yön FM'de 1996 yılm- da "Nöbetçi Felsefeci" adıyla radyo programı yapmaya başlayan Zeki Taş, "fdsefeyi sevdbTne" misyonunu tek kişilik gös- terisi ile sahnelere taşıdı. Istanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü'nü bitiren ve bir süre dershanelerde felsefe grubu öğretmen- liği de yapan Zeki Taş, felsefenin sıkıcı olduğu- na dair tabulan yıkmaya çalıştığını söylüyor. Istanbul, Ankara ve Antalya'da üniversiteler- de gösterisinin sergilen- diğini anlatan Taş, Istan- bul Büyükşehir Beledi- yesi'ne bağh Taksim Ata- türk Kitaplığı 'nda devam eden gösterinin hiçbir ge- rekçe gösterilmeden ses- siz sedasız bitirildiğini belirtiyor. Cumhuriyot Yeşilay Derneği raporu: dov bir orkestra w vokal bir caödas o/an Içki ve sigaraya 5 yılda 8 katrilyon lira mümtaz sevinc İSTANBUL(AA)-Ye- şilay Derneği, Türkiye'de son 5 yılda yaklaşık 8 katnlyon liralık alkollü içki ve sigara tüketildiği- ni belirledi. Demektarafmdan, TE- KEL ve DİE verilen dik- kate alınarak hazu-lanan alkollü içki ile sigara tü- ketimine ilişkin rapora göre, son 5 yılda toplam 8 katrilyon 136 trilyon 657 milyar 376 milyon 512 bin liralık alkollü iç- ki ve sigara tüketildi. Yeşilay'ın raporuna göre geçen yıl alkollü iç- kilerden en çok tüketi- len, 824 milyon 68 bin 605 litre ile bira oldu. Raporda, tüketilen bira- nın satış değerinin ise 389 trilyon 920 milyar 76 mil- yon lira olarak belirlen- dıği kaydedildı. SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN üeis Paşa', Doğru Göpmüştü! KM\ l.ıksıııı (umhıırKcl kıl.tp Kıılııhıı AKV\(.ıs(> ) 2 >>'<>> K 1 e-posta:tan(g prizma.net.tr Ogergin ve dağdağalı 1336 (1920) yılında, ona he- nüz 'Gâzi' unvanı verilmemıştr, sevmeyenler, It- tihatçılar'ın taktığı adı kullanırlardı: 'San Paşa'; se- venlerin bulduğu ad, Meclis ve Hükümet Başkanı ol- duğu ıçin, 'Reis Paşa'dır. Osmanlı'nın kalıntısın- dan, yeni bır devlet örgütlerken; 'Reis Paşa'nın, üs- tünde en çok durduğu şey, o devletin, gelecekteki savunma projeksiyonu idi; bu daonun, iki büyük Av- rasya komşusunun, Ingiliz entrikasıyla içıne sokul- duğu, iki yüzyıllık 'çıkmaz'dan çıkarmasını. zorunlu kılıyordu: Nasıl olacaktı bu iş?.. 'Ingiliz entrikası', aklınızayatmadı mı? Tanzimat'ın 'perde arkasını' kurcalayınız: F. Guizot, o dönemin 'küreselleşme' teşebbüsünü nasıl anlatmıştı, hele bir bakın:"... Reşit Paşa, ülkesınde gıriştiği hareket- lerin başanya ulaşması ıçın, en gerekli nıteliklerin bı- nsinden yoksundu: Türkiye'de güçlü bir reformcu ola- mayacak kadar, azTürk'tü; o yüzden, Türkiye'yı Av- rupa'da tutabilmek içın, Avrupa yı Türkiye'de tat- min etmek yolunu tuttu!". Son derece 'doğru', bir o kadar da 'acıtıcı' iki nokta. derhal göze çarpıyor. A/ 'Yeterı kadar Türk olmamak!' son yanm yüzyıl içinde, bu nitelikte ne çok, devlet sorumlusu gördük! Hanidır, ortalıkta yine onlardan geçilmiyori B/ 'Avrvpa'yı Türkiye'de tatmin etmek', yani on- lar ne isterse, ülkenin yönetıminde onu yerine ge- tirmek! Yıllardır, ne yapıldığını sanıyorsunuz? Bu 'isteklerden' bırısı ve en önemlisi, 'Koca Re- şit Paşa'nın Sekreteri M. Cortarafından, şöyle kâ- ğıda geçirilmtştır:"... Fransa ve ingiKere için, Tür- kiye'yı, Rusya'ya karşı bir engel oluşturma zorunlu- luğu içinde duşünüyoruz!" Yanm yüzyıldır, ülkemiz, aynen bu mantık çerçevesinde ele alınıp, kullanılma- dı mı? Oysa. 'Reis Paşa', daha o 'ateşi ve ıhaneti gördüğümüz' 1336 yılında; Türkiye için güvenilir bir stratejınin, Rusya ileyakınlıktan.dostluktan, hattaiş- birliğinden geçeceğini, olanca açıklığıyla sezmış; TBMM'nın açılışından üç gün sonra (26 Nisan 1336/1920) Vladimir llyiç'e ünlü mektubunu yazmış- tı. 'Reis Paşa'nın haklı olduğunu, doğru düşün- düğünü, anlayabilmek için; önce o güvenilir si- yaseti, bir güzel terk etmemiz; Batı'ya 'tutsak olup', nice tahribata uğradıktan sonra, tekrar ona dönüş yollarını aramamız mı gerekirdi? Rusya Federasyonu ile Türkiye Cumhuriyeti arasında, 'Stratejık Ortaklık Anlaşması'run imzalan- masr, ıster istemez, bu dramatik çağrışımları uyan- dmyorda!.. 'Bu bir oyun değildi...' Unlü 'Durum Değerlendirmesi'ni (5 Şubat 1336/1920) yaptığı sıralarda; onu en çok dü- şündüren, Bolşeviklik kadar, Türkiye'nin Rusya ile gelecekteki ilışkılenydi: yanılmıyorsam, 'fikriyatını', iki nokta üzerinde toplayabilırız: a/ Ankara, Bolşevikliğe de kötü bakmıyordu ama, 'bağımsızlığı'nı öndetutuyordu; onun tartışmasız Dı- şişleri Bakanı, Dr. Tevfik Rüştü Bey, bu gerçeği bir kere daha öne çıkanrken, başka ve daha az önemli olmayan bir başka gerçeğin de altını çizmiştir: "... Kurtuluş Savaşı'nın ilk günlerinde zayıftık: Hi- lâfet ve Enverciler de karşımızdaydı; Batı ülkeleri bize hayat hakkı tanımıyordu. Atatürk (Moskova'ya giderken) bana, 'bizi dünya tanımazsa, komünistler- le bihik olur, kurulan yenı dunyada yerimizı alınz' de- di. 'Görüşlerimizde samımiyiz. bu bır oyun değildir, ama ne olursak biz oluruz, asla yabancı eli kanştır- mayız' dıyordu..." (Yön dergisi: Sayı: 83) Ikı nokta mühım: 1 / '8u teklif bır oyun değildir, gö- rüşlerimizde samımiyiz' 2/ 'Asla yabancı eli kanştır- mayız!' Peki, elli senedir, ülkenin savunmasından milli eğitimine kadar, her şeyine 'yabancı eli ka- nştıranlar' ne yapmış oluyor? Memlekete mı, yok- sa Batı'ya mı, 'hizmet'? b/Asıl düşman, Emperyalizm'di, yani Batı, o ba- kımdan 'Emperyalizm'e karşı müşterek mucâhedat' esas olmalıydı. Butun bunlarda, haklı çıkmamış mı- dır? Bolşevikliğe 'kurtuluş' diye sanlan Avrasya ül- kelerinin, 'tam bağımsızlığı' önde tutmadıklan için, akıbetleri umduklan mı olmuştur? Bu bir! Rusya, Em- peryalizm'e karşı tavnnı, yumuşattığı andan itibaren; davayı kaybetmış midır, kaybetmemiş midir? Bu, iki! İki büyuk Avrasya devletinin, geo/stratejik konu- mu, ister ekonomi. ıster politika, ister güvenlik açı- sından olsun; 'Emperyalist Bab'ya karşı, omuz omu- za durmayı; ekonomıde ve polıtıkada, stratejik işbir- liğini zorunlu kılıyor. "...dell gönül cennef umar!.." Aynı yıl, 4 Eylül'de; Moskova, Ankara'ya 'Sov- yet Yardımı' olarak, ilk 500 kilo attını Halil Pa- şa'ya verir. Oysa 'Reis Paşa' SSCB Dışişleri Halk Komiseri 'Yoldaş' G. V. Çiçerin'e, daha yaz başın- da, (20 Haziran 1336 / 1920) şunlan yazmıştu "... biz, Batı Emperyalistlerine karşı, yalnız kur- tuluş ve bağımsızlığımızı korumaklayetinmiyoruz; ay- nı zamanda Batı Emperyalistlerinin güçlen ve bi- linen bütün ımkânlanyla, Türk milletini Emperyalizm'e araç olarakkullanmak ıstemelerine, engel oluyoruz; bununla bütün insanlığa hizmet ettığimize inanıyo- nız. (Buraya dikkat!) Türk ve fius mılletlerini birleş- tirecek, sağlam banş temellerinin, elverişli ve somut bir biçimde meyvelerini gösterebileceğinden ûmit- liyim..." (bkz. Türk/ Sovyet ilişkıleri, Y. S. Gerasimos.) Reis Paşa'dan sonra. Türkiye'nin kaderini elleri- ne alanlar, onun tuttuğu stratejik güvenlik tutumunu, II. Dünya Savaşı'ndakikaypaklıklarıylatehlikeyedü- şürerek, acaba nıçın bozmuşlardır? Yoksa Falih Rrf- kı Bey, şu satırlan yazarken, gerçeği, yalnız gerçe- ği, en acı gerçeği rrti dile getiriyordu: "... 'Atatürk ileri atılışlannda. statükocu, el altın- dan sinsı sinsi baltalayıcı Tanzimat bürokratlarının, daima pasif dayatışına uğramıştır. Gerçekte Ata- türk partisı millet içinde değıl, Atatürkçülük dedi- ğimiz her şey, kendi partisi içinde azınlıkta idi. Ölü- münden sonra parti güdümü, bu inançsızlann eline geçti..." "... Türkiye'nin Atatürk sonrası ve Demokrasi Ta- rihi, dünya tarihine, karaktersiz aydınların, bir millete yapabilecekleri kötülükler örneği olarak; ve Kurtuluş Tarihi ise sağlam karakterde bir ay- dının, nasıl mucizeler yaratabileceği ömeği ola- rak geçecektir..." (Bkz. 'Çankaya') Bu sözler, ülkemizin yalnız dış politika ve ulusal sa- vunma tutumunda değil; bütünüyle her alanda. ne- den tekleyıp durduğunu. pek açık anlatmıyor mu? Dik- kat isterim, Falih Rıfkı Bey, 'Olümünden sonra par- tı güdumü, bu inançsızlann elıne geçti' demiş; siz- ce kimdi bu 'inançsızlar'?; 'partinin güdümünden' söz ettiğine göre, herhalde, DP'liler değil! Türkiye / Rusya arasındakı yeni anlaşma. bekle- niyordu; Karadeniz Işbiriiği Anlaşması'ndan itiba- ren, adım adım, buraya gelindiğı bellıydi; şimdi, onun üzerıne eğilebilınz; buna ihtiyaç da var. zira Holdıng Media'sı ya görmezlikten geliyor; ya da Washing- ton / Moskova yakınlaşmasının, bir sonucu olarak sunuyor. Ne yapsınlar. "Gece işret gündüz kumar I deii gönül 'cennef umar!" e-mailrtilahan(?( isnet.net.tr http://www.bilgiyaymevi.com.tr/ailhan Faks:0-212 / 260 19 88 4-
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle