15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 ŞUBAT 2002 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER bmail Cem'in kabulü • AMCARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışışleri Bakanı îsmail Cem dün. Moskova'da bir dizi temaslarda bulunan Alinsk Grubu heyetini Dışişleri Bakanlığı'nda kabul etti. Dışişleri Bakanı Cem, görüşmeden önce yaptığa açüdamada, Minsk Grubu'nun Azerbaycan ile Ermenistan arasında devam eden sorunda anlayış ortamı yaratmaya çalıştığını belirterek "Kendilerinin çok zor bir görevi var ve mümkün olan her şeyi yapıyorlar" diye konuştu. Cem, Azerbaycan ile Ermenistan arasında devam eden sorunlara çözüm bulunması konusunda 2002 yılının çok önemli olduğunu söyledi. Enreyettenkurtan derisiuyansı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Emnıyet Genel Müdür Yardımcısı ve Sözcüsü Feyzullah Arslaıı, kurban derilerini toplama yetkısinin Türk Hava Kurumu'na ait olduğunu vurgulayarak yurttaşlann deri toplamak isteyen yasadışı gruplara karşı dikkatli olmasını istedi. Arslan, Kurban Bayramı nedeniyle Şanlıurfa. Kilis ve Hatay'da oturan yurttaşlann Suriyeli yakınJanyla bayramlaşması içın sınır kapılannda program hazırlandığını söyledi. Erdoğan'm AJbaypak yanrtı • tstanbul Haber Servisi - AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Istanbul II Merkezi'nde dün yaptığı basın toplantısında gazeteciJerin sorulannı yarutladı. "AlbayrakJar hakkında hazırlanan iddianamede, Nuri Albayrak ile okul yıllanndan başlayan ilişkinizin ilerleyen yıllarda siyasi bir birlikteliğe dönüştüğü ve usulsüz ihalelerle gruba akan paranın, sizi başbakanlığa hazırlamak ve cihat için yönlendirildigı ifade ediliyor. Bu konudaki görüşleriniz nedır" sorusuna Erdoğan şu yanıtı verdi: "Tûrkiye'de tüm aynı okuldan mezun olanlan hapse atın o zaman. Böyle komik şeyleri konuşmanın anlamı yok." Kürtçe eğitim tatebi • İstanbul Haber Servisi - Güngören'de, Kürtçe eğitim talebiyle kaymakamhğa dilekçe vermek isteyen 14 kişi gözaltına almdı. Terörle Micadele Şube Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, Kürtçe eğitün talebiyle kaymakamhğa dilekçe vermeye gelen bu kijilerin füm uyanlara ra|men dağılmamakta direndiği ve bu kişilerin pclis tarafindan gözaltına alndığı ifade edildi. RTÖK'ten lazca' yayma uyarı •ANKARA (Cnmhuriyet Bürosu) - Raiyo ve Tefevizyon Üst Kırulu (RTÜK), Rize Gdişim TV'ye "Lazca" yann yaptığı için uyan cerasj verdi. Üst Kurul, Gelişım TV'nin "Lazca" smduğu müzik-eğlence pngramı ile "radyo ve telrvızyon yayuılannın Tirkveyapılması" Lllcsıni çignediğini samndu. Üst Kurul, bu kualı bugüne kadar y^anızca Kürtçe yayınlar lcoıusunda uygulamıştı. 3eişım TV'ye verilen ; e a , aynı zamanda •Crtçe dışında başka ülteşapılan bir yayına Ikcez ceza uygulanması geliyor. Bahçeli, olayı provokasyon olarak değerlendirirken Perinçek suçlamalannı sürdürdü İP: Fogg PKK destekçisiANKARA/tZMİR (Cumhu- riyet) - Işçi Partisi, A\Tupa Bir- liği Komisyonu'nun Türkiye Temsilcisi KarenFogg'un elekt- ronik posta mesajlannı açıkla- mayı sürdürüyor. ÎP Genel Baş- kanı Doğu Perinçek, PKK'yi desteklediğim öne sürdüğü Fogg'un büyükelçilikten çok ca- susluk yaptıgını ileri sürdü. Ge- nelkurmay Başkaniığı, Türk Si- lahlı Kuvvetleri ve ona bağlı hiçbir unsurun, Avrupa Birliği Türkiye Temsilcisi Büyükelçi Karen Fogg'un e-mailleri olayıy- la bir ilgisüıin bulunmadığını bildirdi. Perinçek, parti genel merke- zinde düzenJediği basın toplan- Prof. Dr. Faruk Sen.- • ÎP Genel Başkanı Doğu Perinçek, Karen Fogg'un büyükelçilikten çok casusluk yaptıgını ileri sürdü. Fogg'un kişisel e-postalanndan bazılannın bir süre önce MHP'ye de gönderildiği öğrenildi. tısında, Fogg'un 13 Eylül huriyeti'nin itirazlanna karşın önünde Cumhuriyetçi Avukat- 2001'de AJessandro Missir'e gönderdiği mesajı açıkladı. Fogg'un "Bölgededostiardiyor Id, onlannçocuJdan hâlâ sınınn öte tarafinda birçıkmaza saplan- mış halde. Genel olarak T miL (Türkiye askeriyesi) muhteme- len öteki yeniden bütünleşme- den çok kö'künü kazınıayı he- defliyor'' dedıgini aktaran Pe- nnçek. AB temsilcısinin PKK'yi kurtarmaya çalıştığuu savundu. Diyarbakır Kültür ve Sanat Festivali'nin de Türkive Cum- AB'nin mali parasıyla gerçek- leştiğinin elektronik postalar- dan anlaşıldığını belirten Perin- çek, şugörüşleri iletti: "Birbü- yiikelçi bulunduğu ülkenin va- tandaşlanüeşürelivekodluha- berleşme yiirütemez. Yürütü- yorsa bu bütün dünyada casus- lukfaaB>eti olarak niuMenir.Ka- ren Fogg'tın bütün yaaşmalan şifreJi ve kodlu. AB. bu ştfre ve kodları Türkiye kamuoyuna açıklamak zorundadır." Izmir'de Konak Adliyesi lar Demeği adına basın açıkla- ması yapan Dernek Başkanı Avukat Nevzat Erdemir. İsveç büyükelçisi Anne Dismorr ve Karen Fogg'un "Türkiye'yeyö- nefik düşmanca tavırianyla ger- çekyüzlerini gösterdiğüu" belir- terek -1 lusaJoourumuzunayak- lar aJûna ahnmasına izin veril- memen'dir" dedi. Işçi Partisi'nin (İP) açıkJadı- ğı AB Türkiye Temsilcisi Karen Fogg'un kişisel e-postalanndan bazılannın bir süre önce MHP'ye de gönderildiği öğre- nildi. MHP Genel Başkanı Dev- letBahçdi, olayı "provokasvon" olarak nitelendirdı. MHP kunnaylan, e-postala- nn bilgisayar korsanJannca el- de edilmesinin zor olmadığını belirterek bu olayın da dış bağ- lantılı olduğunu savundular. MHP kunnaylan, "Baa dışçev- rder, Tûrkiye'de AB karsrthğh nın çok fazia olduğunu işlemek istiyorlar. 2002 yıh Türkiye için çokönemlLEğerbuvTİgörüşıne- lere resmen başlanamazsa bir daha beUd 15 yü sonra masaya oturulabüir. Bu nedenle de böy- le bir provokasyon yapıyoriar" dediler. Sevilla, AB üyeliği yolunda son şans tstanbul Haber Servisi - Türkiye Araştırmalar Mer- kezi Direktörü Prof. Dr. Faruk Şen, Laeken zirve- sinin Türkiye açısından olumlu sonuçlar doğurdu- ğuna dikkat çekerek "AB, AGSKve Kıbns konusun- daki tavn nedeniyle La- eken'de Türkiye'vi ödül- lendirmeyoluna grtnıişor" dedi. Şen, dün Laleli'deki Merit Antique Otel'de bir basın toplantısı düzenle- yerek Türkiye Araştırma- lar Merkezi'nin "Türkiye veABardSindakitemelso- runlar" üzerine yaptığı son araştırmayı tanıttı. Sevilla'daki zirvede so- mut adımlar atılmazsa Tür- kiye'nin üyeliğinin söz ko- nusu olamayacağını belir- ten Şen, Ispanya'nın dö- nem başkanlığı yapmasının Türkiye için bir avantaj ol- duğunu söyledi. "Türki- ye SevüTa'ya iyi haarlan- mah, çünkübuTürkiyeiçin AB yolunda son şans" dı- yen Şen, şunlan söyledi: "Türk göçmenlerin Tür- khe ile iüşkileri gelistiril- melL AB'li parlamenterie- rin Türkiye hakkındaki olumsuz ünajlan değişti- rümeB. Srvil tophım örgüt- lerine gereken hassasiyet gösterflmefiveAB' > dedeya- şayan bitim adanuan,gaze- tedlervesanatçılann ohun- suz imajlan düzdtilmeü." Türkiye ve Almanya arasındaki siyasi, bihmsel. medya ve ekonomik alan- lardaki ilişkileri geliştir- mek amacıyla Türkiye Araştırmalar Merkezi ve Robert Bosch Vakfı'nca kurulan "Türk-Alman Di- yalog Grubu" da önceki akşam çalışmalanna başla- dı. Prof. Dr. Faruk Şen, di- yalog grubunun, ild ülke arasındaki işbirliğinin güç- lendirilmesi için çalışma- lar yapacağmı söyledi. Şen, grubun ikinci toplantısının mayıs ayı sonunda Günter Verheugen'm daveti üze- rine Brüksel 'de gerçekleş- tirileceğini söyledi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART IMZALANACAK HALB GELPlL m.kart« superonline.com.tr Başbakan Ecevit'ten AB'nin genişlemeden sorumlu üyesi Verheugen 'ayanıt: Kürtçe eğitimi kabul edemeyizANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Başbakan BiilentEcevit, ölüm cezasının kaldmlması- nı ve Kürtçe eğitime izin ve- rilmesini isteyen AB'nin ge- nışlemeden sorumlu üyesi Giinter Verheugen a yanıt ola- rak Kürtçe eğitimi kabul ede- meyecekJerini belirtti. Ecevit, ölüm cezasının ise TBMM'de kal- dınlabileceği mesajını verdi. Ecevit, dün NTV'de katıldığı canlı yayınprogramında; siya- set, ekonomi ve dış politıka- ya ilişkin sorulan yanıtladı. Ecevit, koalisyon ortaklan arasında bir güven bunalı- mı olup olmadığına ilişkin soruya, "Bundansonra hü- kümeti sarsKM,istikran bo- zucubir gerflimin ohnavacağını umu- yorum. Bu hükümetin ana>'asal gö- rev süresini anzasız doldurması ge- rekiyor'' dedi. Ecevit, ekonomi ve dışpolitika konusunda özetle şu acık- lamalarda bulundu: \** AB'ye taahhütler: Bugüne ka- dar dünya üzerinde görülmeyecek bir hızla TBMM'de; IMF, Dünya Bankası ve AB'ye yönelik beklen- tileri karşılayacak yasal çabşmalan yaptık. Maalesef Anayasa Mahkeme- si içtüzükle ilgili bazı hükümleri ip- tal etti. Neyse ki 3 aylık süre verildi bize. Umanm bu sürede, orta vade- li yasa çalışmalannı da yapabüiriz. 19 Mart'a olur mu olmaz mı bilmi- yorum, ama TBMM olağanüstü bir hızla çalışıyor. v 0 Anadflde eğitim: Kürtçe konu- şulması, yayın yapılması başka bir şey, Kürtçenin eğitim programına alınması başka bir şey. Onu kabul ede- meyiz. Meclis'te başka bazı partiler de kabul etmiyorlar. Kürt kökenli vatandaşlar, ısterlerse Kürtçeyi zaten konuşuyorlar. Hepsi de bilmiyor Kürtçeyi. Bu konuda yayınlar da çı- kıyor. Ama eğitimin içine herhangı bir yabancı dili ahnamız söz konu- su değil. o* Irak: Biz Irak'a askeri harekâ- tı uygun bulmuyoruz, çok sakmcah buluyoruz. ABD, Irak'tan binlercemil uzaklıkta. Irak'a karşı askeri bir ha- rekât, ABD halkını doğrudan doğ- ruya etkiler. Çünkü Irak ile sınırkom- şusuyuz. Bu nedenle Türkiye olası bir harekâta resmen katılmasa bile özellikle ekonomimize ve turizmimi- ze ağır darbeler verir. ^ Kıbns: AB ve diğer ülkeler ka- nşmazsa bu sorun çok daha rahat çözülebilir. Kıbns'ta iki ayn devlet, iki ayn millet var. Bu belirgin ger- çek göz ardı edilerek gerçek sonuca vanlamaz. Rum tarafi bunu kabul ederse ben ınanıyorum ld çok kısa sü- rede iki tarafi tatmin edici bir ortak çözüme vanlabilir. v0 Kamuoyu anketfcri: Geçen se- çimde, kimsenin tahmın edemediği bir şey oldu, DŞP birinci parti duru- muna geldı. Öyle anlaşılıyor ki bi- zim gücümüz kamuoyu yoklamala- nna erişemiyor. Herhalde başka top- lum kesimlerinde araşnrma yapılıyor! O nedenle kaygun yok. Durumumu- zun kamuoyu yoklamalanndan da- ha ıyi olduğunu düşünüyonım. IRMIKIAYDIN ENGtN aenginr5 doruk.net.tr Telefonda bir kadın okur. Se- sinden yaşını kestiremiyorum. Benden genç olmalı. Bezgin. belki de yorgun ama besbelli bıkkjn bir ses: - Bu hep mi böyleydi Engin bey? Oldum bittim bu kadar kirii miydi bu ülke? Ne tuhaf. Hiç duraksamadım. "Ne böyle miydi hanımefendi? Hangi olaydan söz ediyorsu- nuz" filan diye sormadım. Anadolu Ajansı'nın ekranın- dan TESEVin bugün kamuoyu- naaçıkladığı "iş dünyasının gö- züyleyolsuzlukaraştırması "nın sonuçlan akıyor. Boğaziçi Üni- versrtesi'ndeki toplantıyı Cum- huriyet'ten genç bir haberci ar- kadaşım, Ipek Yezdani ızledi. Bir yandan bilgisayann başın- da haberini hazırfıyor, bir yan- dan benim sorulanma yanıt ye- tiştiriyor. "Curnhurbaşkanı çok güzel konuştuAydınAbi" derken göz- leri parlıyor. Ahmet Necdet Se- zer'den alıntılan coşkuyla yi- neliyor. Yoteuzluğa, rüşvete kar- şı ulusal düzeyde ve düzJemde bir savaşım başlatılması öneri- sini özellikle vurguluyor. Ipek Yezdani genç. GençJik, umudu besler ve kabartır. Oldum Bittim Böyle miydi Bu? Ben telefondaki okurum ka- dar yorgun ve bıkkınım. Soruyu neredeyse ben de kendime soracağım: Sahiden bu kadar kirii miydi bu ülke? Yani bankaları oldum bittim böylesıne hunharca soyulur muydu? Futbol maçlan her za- man şıkeli mi oynanırdı? Güm- rükçüler, polisier,jandarmalar, ta- pucular, belediyeier, yüksek bü- rokratlar hep rüşvet alır, çalar, çaldınr, çaldırdığından pay mı aJırlardı? Kamu kurumlannın üst düzey, orta düzey, alt düzey ve düzeysizgörevlileri "görev" de- ğil "iş" mi yaparlardı hep? Müteahhitlerfiyatkınp, iş ka- pıp, kaptığı işi birtalan bahane- sine dönüştürüp tüyü bitme- miş yetim hakkını hep böyle pervasızca yerlerdi miydi? Politikacılığı meslek bellemiş birtakım çapsız adamlar, "po- litika"yı devlet yönetme "sana- tı" olmaktan çıkarıp, kendine, çevresıne, hemşerisine, dele- gesine çıkar sağlama "zena- atı "na dönuştürmeyi oldum bit- tim mı yol bellemişferdi? Her şey bu kadar kaba, bu ka- dar hayasız, bu kadar alçakça mıydı? ••• Soruyu, sorulan "Tabii ca- nım. Sadeceozamanlarduyul- muyordu, bilinmiyordu, suyü- züne çıkamıyordu" diye yanıt- layanlar var. Kimbilir belki de öyledir. Ama ben soruyu deşmek is- tiyorum. örneğin Köy Enstitüleri'nde müdür, öğretmen, başöğret- men olanlar da rüşvet alırlar mıydı? Anayurdu dört baştan demi- rağlarla örmek için dağlan de- len, derin vadileri aşan, azgın Fı- rafa, yaygın Kızılırmak'a, kıvnm kıvnm Menderes'e gem vuran demiryolcular malzemeleri ça- lıp, çaldıklannı satıp kendileri- ne çıkar sağlamışlar mıydı der- sıniz? Divriği'nin demiri ileZongul- dak'ın kömürunü Karabük'te buluşturan, yüksekfınnlardan er- gımiş çelik akıtan, ilk potadan ilk çelik seli aktığında ergımiş çe- lik kadar sıcak gözyaşlanyla bir güzel ağlayan mühendis/erin, ustabaşıların, ustaların yaşa- möykülerinde yolsuzluk leke- leri var mıdır acaba? ••• Bu kadar kirienme, böylesi- ne irin dereleri akıtacak kadar alçalma tek tek kişilerie açıkla- namaz. Birtoplum tepeden tır- nağa bu kadarkirii, bu kadar ha- yasızlaşamaz. Sokaktaki elektrik tellerine çengel atıp evine kaçak elekt- rik çekenlerle kamu bankala- nndan milyon dolarhk kredi ka- panlararasındaki çizginin gitgi- desilikleştiğı birçürümenin gö- beğindeyiz. Bu, kışilere bağlı bir "toplu namussuzlaşma" olamaz. Sıtma saçan sivrisineklerna- sıl yakınlardaki bataklık olma- dıkça ortaya çıkamazlarsa, bu kadar alçalma, bu kadar kirien- me de bir kaynaktan beslen- meden mümkün olmaz. Nedir bu toplumsal çürüme- yi doğuran, besleyip azdıran kaynak? ••• Kaba propaganda yapaca- ğım. Bu kadar azgın bir çürüme- ye, ahlaksız/aşmaya daha in- cesi yakışmaz. En kabasından bir değerlendırme yeter de ar- tar bile: Kapitalizmdir bunun adı. Adını isteyen istediği kadar değiştirsin. Ister "serbestpiya- sa ekonomisi" desin, ister "li- beralizm" desın, ister "mo- dernleşen Türkiye". Kapitalizmdir bu. Birtarımveköylütoplumun- dan, ara eşiklerin kimini atla- yarak, kimini çarpıtarak kapi- talistleşme yolunda yürüyen bir toplumun bugün ulaştığı aşamanın tablosudur karşı- mızdaki. Üstelik sermayenin kısıtsız sınırsız, dörtnala gezebildiği, işgücünün ise pasaport pran- gaları i\e tutsak kılındığı, adına "küreselleşme" denen bir dö- nemde ahlaksal çöküşü ken- di kendini onarabilme şansı kalmayan bir kapitalizm!.. Bu kadar büyük boyutlu ve bu kadar büyük ölçekli, bu ka- dar yığ/nsal bir kirienme kapi- talizmin doğasıdır. Tersini söyleyen beri gelsin; eteğindeki taşlan bir döksün. Döksün de görelim... POLTIİKA GtONLÜĞÜ HtKMET ÇETİNKAYA Dış Güçler... Alevilik Islamdan önceye dayanan bir inanç ve kültür biriiğidir... Alevilikte en büyük öğe ise insanın kendisi- dir!.. Peki AJevilik bö/ücülük müdür? Tam tersidir!.. Yani temelinde insanın iç evreni, sevgi bağı, aşkın ve tutkunun çoğalması, yaşamı kucaklama- sıyeralır... Ama bazı güç odaklan AJeviliği bir mezhep eksenine oturtmuşlardır yıllardır... Bunun arkasından da şu gelmiştir: "Bölücülük!.." İç ve dış güç odaklan Sünni-Alevi çatışmasını yaratmışlardır... 1960'larda Muğla'nın Ortaca ilçesinde, 1978'de Kahramanmaraş'ta, 1993'teSn«stakıyımlarya- şanmıştır!.. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda 'laiklikilke- si' olmasına karşın 'zorunlu din dersleh' konul- muştur... Şimdi ise 'Alevi' kelimesi derneklerde yasak- lanıyor... Alevilik kutsal bir kavramdır... Bu kavramı kendi çıkarlan için kullananlar ola- bilir... Ancak, burada yapılması gereken şey 'Alevi' ke- lımesini yasaklamak değildir!.. Alevilik bir ideolojinin de merkezi değildir... Ortada bir hukuk hatası olduğu gerçek!.. Son karan Yargıtay verecek!.. • • • Tûrkiye'de demokratikleşmeyle birlikte bir gün mutlaka özgürlükler de genişleyecek, 'Türk-Kürt, Sünni-Alevi, Çerkez-Boşnak' aynrrıı yapılmadan herkes kardeşçe yaşayacaktır... Bu arada birileri bizi sürekli gözetliyor ve tedir- gın ediyor... Terör örgütü PKK'yi 18 yıldır destekleyenler, parasal yardım yapanlar, Iran üzerinden Kuzey Irak'a geçip Osman Öcalan'la konuşup taktik ve- riyorlar... Bu taktiğin verilmesinden on gün sonra ise Tür- kiye'nin gündemine 'pat' diye 'Alevi' kelimesi- nin yargıca yasaklanması yerleşiyor... Alevi Türklerle Alevi Kürtleri birbirine düşüren sözdeAvrupalı dostlanmız rastlantı mıdır bilinmez peş peşe Türkiye'ye geliyor!.. Kapalı kapılar arkasında Sünni ve Alevi Kürtle- re şu mesaj veriliyor: "Siz Sünni ve Alevi farkı gözetmeden tüm Kürt- lerle ilişkilerinizi yeniden gözden geçirin..." Bu girişim Mustafa Balbay'ın dünkü yazısıyla örtüşüyor... Çünkü, Iran üzerinden Kuzey Irak'a geçip Os- man öcalan'la görüşen Belçika Parlamentosu Başkan Yardımcısı Jam Meri Bigen, milletvekili Predy Willems, senatör Vınsrt Vankıyulın, Bel- çika Kürt Enstrtüsü Başkanı Derviş Farho ve iki gazeteci de aynı mesajı veriyor: "Kürthalkıyta ilişkileriniziyeniden düzenleyin...' Türkiye'yi bir 'iç savaşa' çekmek için on sekiz yıldır çabalayanlar, başarıya ulaşamayınca bir hayli rahatsız olmuşlar... Avrupa'da Türk ve Kürt Alevilere iki ayn fede- rasyon kurdurup onlan kapıştıranlar şimdi Tûrki- ye'de 'birieşin' diyorlar... Ne için? Kültürel hakları kazanmalan için!.. ••• Türkiye Batı'nın oyununu bozmalıdır!.. Oyunu bozmak Türkiye'nin AB'ye ginmesine karşı çıkmak değildir! Ben kültürel haklara, herkesin anadiliyie ko- nuşmasına karşı değilim.'.. İsteyen Kürtçe, isteyen Çince dil kursu açar; ki- tap, dergi, gazete çıkanr!.. Peki yasakçı düşünce Tûrkiye'de nasıl bozu- lur? Ayağı yere basan. etnik, dinsel ve mezhepsel kımlıği değil, emekçi kimliği olan sol partilerin iktidaragelmesiyle... Bakın Avrupa Birliği Türkiye'den salt küftürel hak- lar ve anadilde eğitim istemiyor... Sendikal haklarda sınırtamanın kaldınlmas<nı, ILO sözleşmelerine uyulmasını, dernek kurma öz- gürlüğünün geniştetilmesini, sosyal demokrasi- nin uzantısı niteliğindeki kurumsal yapılanması- nın anayasal güvenceye kavuşturulmasını, iş güvencesi yasa tasarısının yasalaşmasını da is- tiyor!.. Türkler-Kürtler, AJeviler-Sünniler, Çerkezter-Boş- naklar, Lazlar-Arnavutlar, bu coğrafyada yaşayan Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlan etnik mezhep ve dinsel kimliklerini bir kenara bırakıp sol hareket içinde yer afmalıdırfar!.. öncülüğü de aydınlar ve emekçiler yapmalı- dır!.. hikmet.cetinkayato cumhurtyet.com.tr Faks numaramız: 0212/513 90 98 Hikmet ÇETİNKAYA İRTİCANIN KARA YÜZÜ G ü n i z i Y a y ı n c ı l ı k Tel: 0212-512 42 19 FakS: 512 11 72
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle