14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SArFA CUMHURİYET 16 ŞUBAT 2002 CUMARTESİ O L A Y L A H . VİJJ OOJK1JIŞ.L.İL.K [email protected] AÇI MUMTAZ SOYSAL VerheugenKim Ola ki? ASLINA ba- karsanız, önüne kırmızı halılar da serilse, başba- kanlarta, bakan- laria da görüştü- rülse, şerefine büyük yemekler de verilse, Günther Verheugen denen ki- şi buralarda sanıldığı kadar önemli biri değildir. Nihayet, Avrupalılar Komisyo- nu'nda genişleme işleriyte görevli bir üye. Bakan falan sayılmaz; Birlik ülkelerinin bir ya da ıki kişiyle temsil edildiği yürüt- me komisyonunda görev yapmakta. Si- yasal sorumluluğunun olduğu dahi söy- lenemez; çünkü Birlik'te bu tür yürütme işlerinin asıl soaımlusu, üye devletlerin en yüksek siyasilerini bir araya getiren Avrupalılar Konseyi ile dışişleri bakanla- nnın toplandığı Genel Işler Komitesi'dir. Derinliği ve Avrupa ülkelerine ilişkin ge- nış bilgisi olan bir kişi de değil. Üstün ak- lı, zekâsı ve pek inceliği olmadığı kesin. Hatta, bu açılardan ortanın altında bile sayılabilir. Hele, onbinlerce ölümün sorum- luluğunu da kapsayan terör suçluları için ölüm cezasını "cevvelkalem" kaldırmanın siyasal açıdan Türkiye'de ne sonuç do- ğuracağını veya Türkçeden başka dilde zorunlu eğitim ilkesinin cumhuriyet ilke- leri ışığında ne anlama geleceğıni takdir edebilme yeteneğine sahip olduğu hiç soylenemez. Bu toplumca AB adayı olan Orta ve Do- ğu Avrupa ülkelerinde olduğundan bile daha fazla önemsen- mesini, Türklerin artık akıldışı hal alan Avru- pa aşkından başka bir nedenle açıklamak mümkün değildir. khalde, HerrVer- "heugen'i birya- na bırakıp arkasındaki zihniyete, yürüt- mekle görevli olduğu işleve bakmak ge- rekir. Insan, iyi bakarsa, bu işlevın özünü gör- memek için kör olmalıdır: Türkiye'yi tam üyelik konusunda olabildiğince uzun sü- re oyalamak, bu süre boyunca da Kıbns, Ege ve Güneydoğu bakımından kopan- labilecek ödünlerin azamisini koparmak, Katılım Ortaklığı Belgesi'nin "öncelikliöl- çüt" durumuna getirdiği Dünya Bankası ve IMF politikaları yoluyla ülke ekonomi- sini Batılı büyük sermayeye tam bağımlı duruma sokmak. Öyle ki, çıkmaz ayın son çarşambasında tam üyelik günü gel- se bile, ancak süngüsü düşmüş bir Tür- kiye'ye kucak açmak. Ama, onlar açısından ıdeal olan, böy- lesi bile değil. Avrupa'nın doğu sınırında- ki bu ülkeyi büsbütün itmeyen, iyi ayar- lanmış bir özel ilişkidir. Belki, bizim için de ideal olan budur. Ama, kendimize göre ayarlayabilir- sek. Şimdidendüşünüphazırlayaraktam bir tasarım haline getirmek ve önlerine atıp "Dırdın kesin ve tam üyeliği başını- za çalın: istediğimiz ve verebileceğimiz budur!" diyebilmek koşuluyla. Durduk ve Düştük!... SerkanAKSUYEK C umhuriyetimizin , büyük önder Atatürk'ün kişiliğinde simgeleşen sloganlanndan en anlamlı olanı kanımca "Durmayahm Düşeriz" tümcesiydi. Hangi açıdan bakarsak bakalım laik Cumhuriyet yönetimimizin kuruluşu; basit bir erk değişiminden çok ötede, insanın sırtını ürperten bir "devrimd dinamiznıi" içermektedir. Nitekim son yanm yüzyıllık siyası aldatmaca, bu dinamizmin duraganlaşmasına ve sıradanlaşmasına çokça tanık olmuş; ülkemiz siyasal / ekonomik - toplumsal bunalımlaruı içine yuvarlanmıştır. Oysa "dunnayahm düşeriz" tümcesindeki sürekli devrimcilik ruhu yeteri kadar algılanıp uygulanabilseydi, bugünden en az elli yıl ileride olacağımız kesindi. Cumhuriyet felsefesinin görülmek ve duyulmak istenmeyen vurgusu olan anti emperyalist ve tam bağrmsızlıkçı yönü, bu süre içinde işbüiikçi ve köylü kurnazı siyaset esnafuun iüc hedefi olmuştur. Bagımlılık batağında çırpındığımızı bile bile hâlâ "karşüüdı bağpnhhk"tan, "stratejik ortakhk"tan söz edenlere diyecek sözümüz yok. Ancak şu sıralarda kendisine siyasal düzlem arayan, Atatürk devrimine ve Cumhuriyet devrimciliğine yürekten ınanmış kitleler, daha işin başuıdayken bu noktayı sorgulamak ve "fildr namuslusır olmak zorundadırlar. Sözünü ettiğimiz devrimci devinimi, günümüzün emperyal istemlerinin çarkında öğütülen sosyal özlemlerle nasıl bağdaşhrabiliriz? Bu soru ve sorun bugün için kuşku yok ki yaşamsal önem taşımaktadır. Bugüne dek sözü geçen bağlaşımı halk yığınlanyla gerçek anJamıyla kurabilen bir siyasal düzlem oluşmuş ve sınanmış değildir. Ancak sınanan ve anlaşılmış olan; "düzeni değjştirmek* yerine, ona karşıymış gibi görünüp "ııyuın sağlama" girişimlennin, özlem duyulan oluşumlara hiçbir yarar sağlamadığıdır. Sözün kısası Türk ulusu "durmuş" ve "düşmüş"tür. Bu sonucun aluımasuıda hepimizin sorumluluğu olduğunu bilmek, ayağa kalkıp yeniden koşar adun ilerlemek zorunluluğunu derinden duymahyız. Hizmet, farklı dünyalara saygı duymakla başlar. PENCERE Püf Noktası'... Istanbul'da yapılan AB-İKÖ Ortak Toplantısı'ndaki çarpıkhğa dün bu köşede değınmiştim; İKÖ (Islam Konferansı Örgütü) karşısında AB (Avrupa Birliği) mi olmalıydı?.. HKÖ (Hıristiyan Örgütü Konferansı) mı?.. Peki, dinci uygarlık olur mu?.. Olur.. Ama bugün değil.. Geçmişte olur. Tarihtetanm çağındatüm uygarlıklardincıydiler; sanayi devrimiyle birlikte laikleşen toplumlarda uygarlıklar aydınlandılar. • Ferai Tınç'ın Hürriyet'teki (15 Şubat 2001) yazısının başlığı ilginç: "Avrupa-lslam Diyaloğunun Püf Noktası Kadın". Başlık 'Avrupa-lslam'diyaloğu diyor, 'Hıristiyan- Islam' diyaloğu demiyor... Üstelik buluşmanın püf noktası neymiş: Kadın!.. Avrupa'da kadın haklan -18'inci yüzyıl başında bile değil-19'uncu yüzyılın sonuna doğru gundeme girdi, Aydınlanma Devnmi'nin ürünüdür, laikliğin türevidir, din yasaklanndan kurtulmanın sonucudur, 'medeni kanun'la birlikte hayata geçirilmiştir... Islam ülkelerinden gelen Araplar, Avrupa'nın Islamdaki kadın anlayışına kem gözle bakışından yakındılar; bir çarpıklık daha çok göze battı, ortaya döküldü... • Bir zamanda olsa bile ayn çağlarda yaşayan iki uygarlık Istanbul'da buluştu... Türkiye bu ikisinin tam ortasında... Kadın bahane.. Islamda kadın, şeriat hukukuna bağlı olduğundan, insan haklanndan yoksundur... 1923 Cumhuriyet Devrimi kadını ınsan sayarak yurttaş kimliğine kavuşturdu... Istanbul'da buluşan iki uygarlıktan birisi akıl uygarlığı aşamasına geçmış... Oteki inanç uygarlığı aşamasında... Çarpıcı olsun diye köşeleştirilen bu yargı, gerçekleşen toplantının fotoğrafıdır. • Toplantıya katılan Libyalı Bakan, "Uygarlıklar Buluşması"nda söz alarak demiş ki: "- Dört kadınla evleniyoruz diye bizi eleştiriyorsunuz. Avrupa'da eşcinsellerevleniyor. Biz size bir şey söylüyor muyuz?.." Söyleyin!.. Avrupa'daki eşcinsellerin özgürlüğü, Müslümanlıkta kadını köleleştiren yasalann insan haklannaaykın olduğu gerçeğinı ortadan kadırmaz. Kişinin özgürleşmesı, aklına takılan şeriatın kelepçelerini kırmasıyla doğru orantılıdır. • Dönüp dolaşıyoruz, yine '1923 Aydınlanma Devrimi'nln anlamına geliyoruz... Bu olay, tanm uygarlığının dinsel anayasasıyla kullaşan insanın, sanayi uygarlığının aydınlanmasında özgür bireye dönüşmesidir. Atatürk olmasaydı, Ismail Cem bugun iki uygarlığı Istanbul'da toplayacak konumda olamazdı. TİP'lî YILLAR Nihat SARGIN konuşuyor.. Dr. Nihat Sargın'ın yazdığı TİP'Iİ YILLARkitabı üzerine kahvaltılı söyleşide buluşalım. Yer Taksim Sanat Evi Tanh: 17 Şubat 2002 Pazar gunü Saat: 10.30/16.00 Sıraselviler Caddesi No: 69/1 Taksim-lstanbul Bilgi için telefon: (0 212) 244 24 49 TÜRKtYE GAZETECİLER CEMİYETİ GENEL KURUL ÇAĞRISI Cemıjetımız Olagan Genel Kurulu 12 Man 2002 Salı \e 13 Mart 2002 Çarşamba günlen saat 10 OO'da Cağaloğlu Türkocağı Caddesi No I 'dekı Basm Sarayı Burhan Felek Konferans Salonu'nda aşağıdakı gün- demı göruşmek üzere toplanacaktır. Toplantıda gerekli çoğunJuk sağianamadığı Bkdırde ıkina toplantı 21 Mart 2002 Perşembe günıı saat 10 OO'da çoğunlıık aranmaksıan başla\a- cnk, 22 Mart 2ÖO2 Cunıa gûnü a>Tiı verde de\am edecektır. Seçunler t^ılantmın ikincı günu \ aptlacak \ e sandık 10 00- l^.OO sa- atlennde açıi tutulacaktır Cyelerimızın bılgılenne sunar, kanlmalannı nca ederu. VÖNETtMKLRlLU GÜNDEM: BİRt\CİGCı>: 1. Açüış, Başkanlık Di\Mi seçimı ve saygı dumşu, 2. Cenuyet Başkanı'nın açış konuşması. 3 Oy'AyTimıKunılu'nunseçımiveikincıgunüvapılacakseçımlerhak- kıoda bilgılendırme. 4 Vönetım Kurulu çalışma \e hesap raporlan ıle Denetleme Kurulu raporunun okunması ;e görûşülmesı. 5 Kuruilann ibrası. 6.2002-2003 bütçe tasanlannın incelenmesL oylanması ve dilekler. İKİ\CİGİ>: 7 . Yönetım Kurulu. Denetieme tCurulu. Onur Kurulu \e Balotaj Ku- rulu'nun seçunleri. 8. Kapanış TEŞEKKUR Ameliyatımı büj-ük başan ile gerçekleştırip benı sağlığıma kavuşturan Saym Prof. Dr. SEZAİŞAHMAY ve değerlı ekıbıne. Pakue Tarzı Hastanesı personelme teşekkurü borç bılınm HALİME TARLACI BAMRKOY 2. SULH HUKUK HÂKtMLİĞt'NDEN DosyaNo. 2001/757 Mahkememızde görülmekte olan vasi tayıni davası se- bebı ıle, Elazığ ili, Sivnce, Dedeyolu, Cılt:16. Hane:6'da nüfiısa kayıtlı bulunan Mehmet ve Gülşan'dan olma 1972 d.lu Nesrin ÇeliJc'in hacır ahma alınarak. kendisine Ela- rığ ili. Sıvrice ilçesi. Alaattın, Cilt:7 . Hanel9'da nüfusa kayıtlı bulunan Ramazan ve Elif'ten olma 1945 d.lu ba- bası Mehmet Toygün'ün velayetı altına konulmasına ka- rar verilmiştır. Bu karara ıtırazı olanlann yukanda yazılı dosya numarasına müracaat etmeleri. aksi takdırde kara- nn kesinleşeceğı hususu ilan olunur. 8 2.2002 Basın: 8339
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle