10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 ŞUBAT 2002 PAZARTESİ HABERLER Tirkiye parti mezarbğı oldu' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - HADEP il başkanlan taranndan yaptıklan açıklamada, partilerinin kapatılmasının AB sürecini olumsuz etkileyeceğini savundu. Açıklamada, son dönemde basındaki kimi tartışmalann partiye ilişkin kapatma davasuu hızlandırdığı vurgulanarak "Partimiz hakkındaki kapatma davasının bu şekilde hızlandınlmış olması, tamamen siyasi bir yaldaşımın sonucudur. Üzülerek belirtmek isteriz ki, ülkemiz kapahlan siyasi partiler mezarlığı haline gelmiştir" denildi. Ttakların iadesi içm çahşıyonız' • tstanbul Haber Servisi - Istanbul Umum Kıraathaneci. Kahveci ve îçkisiz Gazinocular Esnaf Odası'nın 26. Olağan Genel Kurulu'nda konuşan DYP Genel Başkan Yardımcısı Hayri Kozakçıoğlu, 4736 Sayılı "KamuKurum ve Kuruluşlannın Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'u, "Derviş Kanunu" olarak nitelendirerek, "bu kanunla alınan haJdann tekrar ıadesine çalışıyoruz" dedi. LDP Genel Başkanı Besim Tibukda"Siz olmasaydınız Türkiye Arjantin'e dönerdi" dedi. Üniversiteden iddialara yanrt • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kınkkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tahsın Nuri Durulu'nun rektörlük seçimleri sırasında adaylar üzerinde baskı oluşturduğu haberleri yalanlandı. Kınkkale Üniversitesi Rektörlüğü'nden yapılan açıklamada, öğretim üyelerince yazıldığı savlanan ihbar mekruplannın gerçek dışı olduğu savunularak, "seçimlerin öğretim üyelerinin hür iradesi ile yapıldığı, seçimde yeterli desteği alamayacağını düşünen bazı çevTelerin suçlamalan ortaya attığı" öne sürüldü. AKP herkesi kucaklarmyor' • KARAMAN(AA)- Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, AKP'nin herkesi kucaklayan bir parti olmadığını savunarak, bu nedenle AKP'ye katılmadığını ülkenin sorunlannın yeni bir oluşumla çözülebileceğini kaydeden Gökçek, AKP'nin tabanında Fazilet Partisi'nin ağırlığının devam eftigini belirterek, "Emanetçilikle bu ışler yürümez" diye konuştu. Deneyimli politikacılarla yeni bir oluşum başlattiklannı da belirten Gökçek, yeni oluşturacağı siyasi kadroyu, "100 dev adam" f olarak nitelendirdi. Gündogdu yenden başkan • tstanbul Haber Servisi - Jeofizik Mühendisleri Odası (JFMO) îstanbul Şubesi Başkanlığı'na Oğuz Gündogdu yeniden seçildi. Mecidiyeköy Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen odamn 7. Olağan Genel Kurulu'nda yapılan seçimlerde, başkanlık için Oğuz Gündogdu ve Berkan Ecevitoğlu yanştı. 285 üyenin oy kullandığı seçimler sonunda 200 oy alan Oğuz Gündogdu başkanlığa 5. kez yeniden seçilirken, yönetim kurulu üyeliklerine Murat Fırat, tlhan Türen, Ferhat Özcep. Aydın Erdemir, A. Sinan Gürsoy ve Hande Vural getirildi. Davranış, ders işleme ve eşit davranma konularını değerlendirecekler Öğretmene öğrenciden notANKARA (ANKA) - Öğrenciler de öğretmenleTİne not verecek. Milli Eği- tim Bakanlığı; öğretmen, müfettiş ve yöneticilerin, öğretmenlerin perfor- mans değerlendirmesine öğrencilerin de katılması yönünde görüş belirtme- siüzerine "DeğerlendinneFonnlan" hazırladı. Öğrenciler, öğretmenleri hakkında, sınıf içindeki davTanışlan, ders işleme yöntemleri, öğrencilere eşit davranıp davranmadığı gibi konu- larda değerlendirme yapâcak. Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Araş- tırma ye Geliştirme Dairesi Başkan- lığı, "Öğretmenlerin Performans De- ğerlendirme Modeli ve Sicfl Raporla- n " başlıklı bir araştırma yaptı. Araş- tırma kapsamında öğretmen, okul mü- dürü, ilköğretim müfettişleri ile ilçe ve il milli eğitim müdürlerine, öğretmen performans değerlendirmesine öğren- cilerin katılıp kahlmaması konusun- daki görüşleri de soruldu. Öğrencilerin de katılması görüşüne öğretmenlerin yüzde 33. l'i "Tamamen kaülryorum". yüzde 21.4'ü "Olduk- çakablm>rum'\ yüzde 19'u "kabbyo- nım" yüzde 12.7'si "az kaünyorum" derken, yüzde 13.5'i "kaühnıyorum'' karşıhğını verdi. Okul müdürlerinin yüzde 27.6'sı 'tamamen'', yüzde 25.8'i "oktakça", ilköğretim müifettişlerinin yüzde 20.3 'ü "tamamen", yüzde 33.8i "okhıkçaka- ühyorum'', ilçe ve il milli eğitim mü- dürlerinin ise yüzde 27.8'i "tama- men", yüzde 29.3'ü de "oklukça ka- ühyonun" şeklinde görüş bildirdi. Araştırma sonucunda öğretmen, okul müdürü, müfettiş ve yöneticile- rin olumlu görüş bildirmesi üzerine, ilköğretim 1-5'inci sınıf öğrencileri için 28 maddelik, 6-8'inci sınıf öğren- cileri için ise 18 maddelik "Oğretmen DeğerlendinneFonnlan'' hazırlandı. îlköğretim 1-5 sınıf öğrencileri, "Öğrefmenim öğretmekten hoşlanır", "Öğretmenim bize arkadaş gibi dav- ranır", "Öğretmenim nasıl öğretece- ğini ve bizim nasüyapacağımızı bitir", "Öğretmenim benim öğrenmem için değişik yöntemler kuflanır", "Öğret- menim anlamadığım konulan tekrar açıldar", "Öğretmenim değişik ders araç ve gereçlerinden faydalanır", "Öğretmenim yapüğını yanhş ve doğ- ru harekederimi söyler", "Öğretme- nim iyi davranışlarda bulıuıufanasnu sağlayacak örnek davranışlar sergi- ler", "Öğretmenim beni dinkr ve gö- rûşlerime değer verir". "Öğretme- nim snufta bir şeyler yapmam için ba- na şans verir", "Öğretmenim sııun- ınızı gûzel bir yer haline getirir" şek- lindeki önermelere "asla", "bazen" ya da " s k a k " şeklindeki seçenekler- den birini işaretleyerek, öğrermenle- rini değerlendirecek. Üniversite öğrencileri, haklanndaki soruşturmalan bir dosyada topladı Mktfûıakonıı sonıştıuvudar • Dosyaya göre, bir öğrenci hem şeriatçı hem de solcu olduğu için soruşturma geçirmiş, öğrenciler polise biber gazıyla saldırmış. ALPERtZBUL Istanbul ve Marmara üni- versitelerinden bir grup öğ- renci, okul yönetimlerince haklannda açılan soruştur- malan bir dosyada topladı. Dosyada, bir öğrenci hak- kında hem şeriatçı örgüt ÎB- DA'C eylemine katıldığı, hem de Sol dergisi taşıdığı ge- rekçesiyle soruşturma açıl- masından, "öğrencilerin po- tise biber gazryla mukavemet ettiği'' suçlamasına kadar "ft- gmç" soruşturmalar yer alı- yor. Öğrenciler, dosyanın, mizahçılar için zengin bir kaynak olabileceğini ifade ettiler. Marmara Üniversitesi öğ- rencisi 22 yaşındaki Meh- met Emin Türkmen hakkın- da okul yönetimi tarafindan 4 yılda 5 soruşturma açılmış. TKP'li Türkmen, 6 Kasım 2000 tarihinde şeriatçı örgüt ÎBDA'C eylemini okulda or- ganize etmekten soruşturma Öğrencilerin hazıriadığı dosyada gazetemiz fotomuhabirierinden \edat Ank'm çekti- ği ve 7 Kasun 2001 tarihinde yayımlanan fotoğraf da bulunuyor. geçirmiş. "Bir gericinin or- ganizeettiğieylemden bOeso- nımlu ruruldum" diye ko- nuşan Türkmen hakkındaki bir de "Sol Dergisi" taşıdığı gerekçesiyle soruşturma baş- lahlmış. Okulun özel güven- lik birimin ifadeleriyle aldı- ğı ceza üzerine idare mahke- mesine başvurup davayı ka- zanan Türkmen, "Bu soruş- turma sonucu aldığım' l dö- nem okuldan uzaklaştırma' cezasj mahkemece iptal edil- di.Ama akhğtm bu cezalar ne- deniyle okulum 2 yıi uzadı" diye konuşuyor. Öğrenciler, iki ilginç so- ruşturma olayına daha dikkat çekiyorlar: "6 Kasnn 2001 'detC Mer- kez Kampusu'nda düzenle- nen YÖK protestosunda öğ- rencüerden biri hakkmda 'po- lise spreyle gaz sıkhğı' gerek- çesiyle soruşturma açıkh.An- cakbueylemepolisn biber ga- zıyla müdahale ettiği basın organlannda yer aldı. Bir grup öğrenci hakkmda ise okul koridorunda beklerken 'suç işleme olasıhğı'nakar- şı soruşturma açıku." PKK yeni sinsi planlar peşînde ANKARA (AA) - Terör örgütü PKK'nin, «Kürtçe eğitinr kampanyasuun ardından yeni kampanyalar düzenlemeye hazırlandığı bildirildi. Emniyet Genel Müdürlüğü'nün hazıriadığı rapora göre terör örgütü PKK, "sryasaflaşma'' çabalannı yeni kampanyalarla sürdürmeyi planlıyor. Terör örgütünün, üniversitelerde başlathğı "Kürtçeeğitiın'' kampanyasını, "Kürtçe dil eğitimi ve kurslann verileceği özel dershanekrin açılmasT talebıyle desteklemeyi hedeflediği tespit edildi. Terör ve istihbarat uzmanlannın hazıriadığı rapora göre, bu dershanelerin açıhnası talebiyle öncelikle tçel ve Batman illerinde milli eğitim müdürlüklerıne başvuruda bulunulacak. Rapora göre, terör örgütü, bu kampanyanın ardından, "Kinüiğnne Kürt yazdırmak isüyorum" kampanyası başlatacak. Raporda, nüfus müdürlükleri ve mahkemelere yapılacak başvurulann yanı sıra BM Mülteciler Yüksek Komiserliği denetiminde Kuzey Irak'ta bulunan Makhmur Mülteci Kampı'ndaki örgüt mensuplannın da Habur Sınır Kapısı'nda "kimlik başvurusu" yapmayı planladıklan belirtildi. Terör örgütü mensuplannın aynca Adana, Diyarbakır, Içel ve îzmir'de "kimlik büdirimrnde bulunacaklan, eylemlerin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde kitleselleştirilmesi yönünde çaba gösterecekleri saptandı. Emniyet yetkilileri, yayın organı Med- TV'de 8. kongresinde isim değişikliği, "şartlı silah bırakma" karan alacağını açıklayan terör örgütü PKK'nin, kurulduğundan bu yana "Bagunsız Kürdistan" hedefınden hiçbir zaman vazgeçmediğini belirterek şunlan söylediler: "Terörle bunu başaranıadılar. Şimdi maske değiştirip kurtken kuzuyu oynamaya çahşıyoriar. Önce Kürtçe eğitim' gibi kamuoyuna masumane gelebilecek bir kampanya ile işe başladüar. Ancak adını adım nihai hedeflermi gerçekleştirmeye dönük çabalar ortaya koyuyoriar. Kimse 30 bin kişüıin ölümüne yol açan eli kanlı terör örgütünün ba oyununa gehnesin.'' Arastırmalar durdu Rektörler para turunda ANKARA (.ANKA) - Rektörler, maaş karamamesi ve araştınna ödenekleri için liderler turu yapacak. ODTÜ, Ankara, Hacettepe, Marmara, Boğaziçi ve Gazi Ünivesitesi rektörleri, hafta içerisinde Başbakan Büient Ecevit ile görüşecek. ODTÜ Rektörü Prof. Dr. üral Akbuhıt, kararnamede öngörülen artışlann "yetersiz'' olduğunu, aynca ödeneklerin kullanılamaması nedeniyle 1.5 aydır üniversitelerde hiçbir araştırma yapılamadığını söyledi. ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut, maaş karamamesi ve araştırma ödeneklerinin kullarumında yaşanan sorunlan iletmek üzere Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeti ile göriiştüklerini, Başbakan Büient Ecevit ile Başbakan YardMncısı Mesut Yümaz'dan da bu hafta için randevu talebinde bulunduklannı bildirdi. Akbulut, öğretim üyelerinin maaşlannın iyileştirihnesi için hazırlanan kararnamede öngörülen arhşlann, öğretim elamanlannın "moranni bozduğunu" söyledi. KHK'de öngörülen görev tazminatı miktarlannın en üst düzeyde belirlenmesini istediklerini bildiren Akbulut, buna karşın profesör ve doçent unvBnlannda yansı düzeyinde bir artışın öngörüldüğünü, yardımcı doçent ile araştırma görevlilerine ise bir arhş yapılmadığını söyledi. Görev tazminatlannda bir düzenleme yapılmaması durumunda, üniversite ödeneklerinin artınlmasını isteyeceklerini belirten Akbulut, sözlerini şöyle sürdürdü: "199Tden buyana üniversite ödeneği artmlmıyor. Öğretim üyeleri ile hâkimler ve askerletie arasmda fark yoktu. Bu ödeneğin donduruhnası ile fark açıhnaya başladL Bizim maaşlanmızda biryiik ka> ıplar yaşandL O zaman üniversite ödeneğinde bir düzenleme yapümab.'' IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Ayhan Çarkın, Susurluk ka- zası sonrası açılan davada mah- kûm olan Özel HarekâtTimi ele- manlanndan. Çete kurmak suç- lamasıyla aldığı mahkûmiyet ne- deniyle cezaevine girmeden ön- ce Hümyet'ten Ayşe Arman'a konuşmuş. Ayhan Çarkın, birçok yargısız infaz olayının da sanığı olarak mahkeme önüne çıkmış- tı. Gazi olaylan sırasında elinde makineli tüfekle çekilmişfotoğ- rafını gazetelerden anımsaya- bilirsiniz. Ömer Lütfi Topal'ın öldürül- mesinden de yargılanmıştı. Ay- han Çarkın, "devletin verdiği görevleriyaptıklannı" iddia edi- yor, bu yüzden mahkûm olma- lannı içine sindiremiyor. Susur- luk davası hariç, hakkında açı- lan davalann çoğundan beraat ettiğini söylüyor.lşin aslı, bugü- ne kadar bu tür eytemlerden pek devlet görevlisi mahkûm olma- dı. Ne olduysa bu kez, tam be- raatla sonuçlanacakken mah- kûm oluverdiler. Onlardaşaşır- dı, biz de şaşırdık. Çünkü gele- nek böyle değildi. Ayhan Çarkın, bu mahkûmi- yeti de kendince şöyle açıkh- 'Rambo De, Tetikçi Deme' yor: "Korkut (Eken) komuta- nım da öyle söylüyor. Herhalde bir tepişme olmuş. Hani atlar tepişir, eşekler zarar görürya, öy- le bir şey..." Ayhan Çarkın'ın de- diklerine katılıyorum. Bugüne kadar buna benzer yüzlerce öl- dürme, yaralama, adam kaçır- ma olayına kanşan devlet görev- lileri. çoğunlukla aklandılar. Bı- rakınız devlet görevlilerini, dev- letin verdiği pasaportlarla yurt- dışınaçıkan katliam sanıklan bi- le aklandılar. Abdi Ipekçi, Doğan Öz ve Cevat Yurdakul cinayetleri bu türün en tipik olanlan. Birisi ül- kenin en büyiik gazetecisi, biri- si devletin önde gelen savcısı, diğeri de Adana Emniyet Müdü- rü. Üçü de mesleklerini, görev- lerini yaptıklan için ülkücü çete- ler tarafindan öldürüldü. Bu ci- nayetleıie doğrudan veya do- laylı ilişkısi olanların hepsinin devlet içindeki bazı güçler tara- findan korunduklan, Susurluk kazası sonrası net şekilde orta- ya çıktı. Ne oldu? Bu cinayetle- rin tetikçileri bile mahkûm edi- lemedi. Arkasındaki güçler ise hiç soruşturulmadı. ••• Ayhan Çarkın yine haklı ola- rak mahkûm edilmelerini şöyle yorumluyor: "Biz şimdi bu ce- zayı aldık. Bu toplumda rüşvet bitti, bu toplum tertemiz oldu... Öyle mi?" Şimdıye kadar yüz- lerce olay tarihin karanlıklarına gömüldü. ömegin, Ömer Lütfi Topal cinayetinın faılleri bulun- madı ya da faılleri mahkûm edi- lemedi. Peki Topal'ın paralannı kim yedi? Banka kayıtlanna bi- le baksanız ortaya çıkan ger- çekler, mahkeme kararı haline dönüşemedi. Bu devletin içine yerleşmiş bir anlayış, bir mah- keme kararıyla değişebilır mi? Ayhan Çarkın, bu mahkûmi- yetin geleneğe aykın olduğunu şöyle yorumluyor: "Temiz toplum özlemi adına, kendipisliklehnibizim üzenmiz- de yıkamak ısteyen bazı insan- larvar... Isyan ediyorum. Türki- ye Cumhuriyeti devletı bu kara- nn altından kalkamaz. Tamam, ben kötü polisim, görevimi kö- tûye kullandım, kumarhanedler- le işbirliği yaptım, yolumu bul- dum, Abdullah Çatlı aranıyor- muş, onunla da gezdim... Niye sen beni gidip ağır ceza mah- kemesinde yargılamıyorsun da özellikte Devlet Güvenlik Mah- kemesi'nde yargılıyorsun?" ••• Ayhan Çarkın, kendisine "fe- tikçi" denilmesinden hoşlanmı- yor, bunun yerine "Rambo" den- mesini istiyor. Rambo tetikçi de- ğil miydi? Ama o modern bir devletin tetikçisiydi. Film kahra- manıydı. Üstelik, her şeye rağ- men iyi kahramandı. Ayhan Çar- kın ise Türkiye'de hesabı görü- lememiş birsürecin elemanı. Di- yorki: Neden Mehmet Eymür yok? Onu neden yargılamadı- lar?" Tabii o kendı yaşadığı dö- nem açısından bakıyor. Hikâye o kadar kısa değil. Bu ülkede he- sabı sorulmamış, faili yakalan- mamış o kadarcinayet, o kadar katliam var ki! Bu ülkenin onlar- caaydını, takırtakırsokakorta- lannda öldürüldü. Bu ülkenin kentlerindetoplu kıyımlaryaşan- dı. Hemen tamamının hesabını soracak bir güç çıkamadı. Ayhan Çarkın, işte bu sürecin bir par- çası olduğu için "Neden yalnız biz" sorusunu soruyor. Kendin- ce haklı. Peki, bu ülkenin yurttaş- lan ne yapacaklar? Abdi Ipek- çi'nin, doğan öz'ün, Cevat Yur- dakul'un, Uğur Mumcu'nun, Muammer Aksoy'un çocukla- n ne yapsınlar? "lyiettiniz" mi de- sinler? Katillere alkış mı tırtsun- lar? Ayhan Çarkın'ın öfkeli yüzü, yaşadığımız bir süreci gözler önü- ne seriyor. Zar zor altı polis yar- gılanıp mahkûm edildi. "Neden biz" diye soruyor. Gerçekten, ne- den yalnızca onlar mahkûm ol- dular? Işin gerçeği; Türkiye da- ha henüz bu hesaplaşmayı ya- pamadı. Ipekçi, öz ve Yurdakul cinayet- leri bilgilerimiz açısından hemen hemen aydınlandı. Birçok gerçek ortaya çıktı. Onlann yine de he- sabı sorulamadı. Ayhan Çarkın, "Nedenyalnızbiz" diye soruyor. Gerçekten, neden yalnız onlar? 2000'Lİ Y1LLARDA ERDAL ATABEK Anne Babalara Karne Verilecek mi?.. öğrenciler karnelerini aldığı zaman toplumda bir dalgalanma oiur. Karneler "iyi'yi mi göstermekte- dir "kötü"yü mü? Notlar nasıldır, kınk var mıdır, kaç tanedir, ikinci dönemde kurtanlabilecek midir? An- ne babalara uyanlar da yapılmaktadır: Çocukları- nıza sert davranmayın, anlayışlı olun, bunaltmayın, sorunlann çözümü olduğunu unutmayın. öğrencilerin okul başarılannda ya da başansız- lıklarında anne babaların payı var mıdır? Eğer var- sa bu payın oranı nedir? Anne babaların neleri yapmaiarı gerekir? Bu konu ancak ortaya sorun- larçıktığı zaman konuşulmaktadır, tartışılmaktadır, bu tartışmalarda karşılıktı suçlamaJar biçiminde geç- tiği için bir sonuca vanlamamaktadır. Öğrencilerin okul başan ya da başarısızlıklann- da öğretmenlerin, okul ortamının payı nedir ve ne- leri kapsamaktadır? Bu durum da nesnel olarak tar- tışılmamaktadır, çünkü başan ölçütleri çok deği- şiktir ve tartışmalar kolayca suçlamalara dönüş- mektedir. Eğitim bu denli "çok-etkenli" (multi-factorial) olunca bütün etkenlerin hesaba katılması doğru ola- caktır. Bu durumda "anne-baba karnesi", "öğret- men kamesi" gibi yeni ölçütleri de düşünmek ge- rekmiyor mu? Anne babalann karnesinde hangi konular yer alabilır? • Anne babalar, çocuklarının okuldaki durumla- rıyla ilgıleniyorlar mı? • Eğer ilgileniyoriarsa bu ilgi notlara mı, davra- nışlara mı, ilişkilere mi yöneliktir? • Anne baba, çocuklannın eğitiminden neleri beklıyor? En başarılı öğrenci olmasını mı? İyi yetişmiş ınsan olmasını mı? Okulun sevılen öğrencisi olmasını mı? Okulda tanınan öğrenci olmasını mı? Başka beklentıleri var mı? • Anne baba, çocuklarının kişilığinin okulda na- sıl tanımlandığını merak ediyor mu? • Anne baba, çocuklannın okuldaki davranışla- nnı öğrenmek istiyor mu? öğretmenlerine karşı davranışlan. Arkadaşlanna karşı davranışlan (kız-erkek). Okul kurallarına karşı davranışlan. Derslere, sosyal çalışmalara karşı davranışlan. •Anne baba, çocuklannın evdeki zamanlannı na- sıl değerlendırdığini inceliyor mu? Ev içi sohbetleri (süresi, konulan, değerlendirme- leri). Televizyon izleme (neler, neden onlan izlediği, ne sürede). Bilgisayarda ne yaptığını biliyor mu? (Sörf, chat ya da ne?) • Anne baba, çocuklannın arkadaşlannı tanıyor mu? Dışardaki zamanlarını nasıl geçirdiğini biliyor mu? Arkadaşlarıyla paylaştığı değerleri hakkında bıl- gilerı var mı? Bu değerler konusunda çocukları ile konuşu- yorlar mı? Bu değerlerin farkındalar mı, paylaşıyorlar mı? • Anne baba, çocuklannı nasıl tanımlıyorlar? Kişiiiğini? Gelecekten beklentilerini? Umut ve umutsuzluklannı? Yaşam degerierini? Hayatta neleri anlamlı bulduklarını? Başka insanlardan neler beklediklerini? Kendilerini nasıi görmek istediklerini? llerde ne yapmak istediklerini? Nerede yaşamak istediklerini? • Anne baba, çocuğu için yaptıklannı "doğru mu' buluyor, "yanlışmı"? • Doğru bulduklarını neden "doğru" olarak ni- telendiriyor? • Yanlış bulduklarını neden "yanlış" olarak nite- lendiriyor? • Anne baba, kendilerini geliştirmek gerektiğini düşünüyor mu? İşte, hepimizin anne baba olarak kendimize sor- mamız gereken sorulardan oluşan bir test. Acaba "anne baba olarak" bu sorulan kendimize soruyor muyuz? Yanıt verebiliyor muyuz? Eğer yanrt veri- yorsak "içimiz gerçekten rahat mı?" Yanıtlamayı deneyelim ve anne baba karnemizi de görelim mi? Yoksa rahatımızı kaçırmayalım mı? Ne dersiniz? e-mail:erdalatak' superonline.com Faks.0 212 513 90 98 Stajerlerin isteği Avukathk eleme sıııavı kalksın StBEL KIZILIŞIK tstanbul ve tzmir baro- lanndan stajyer avukatlar, "avııkatbk eleme sına- vı^nın kaldınlması için bir araya geldi. "Hukuk fakühesinevıDanmızıdip- kımahişsizolmak içinver- medik'' sloganıyla mü- cadele başlatan stajyer avukatlara destek veren Istanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman da "Hu- kuk nosvonu, avukathk becerisi, çoktan seçmeJi bu smavta ölçülemez. So- rulan da eğitimi veren kurunıdeği,ÖğrenciSeç- meveYerleştinne Merke- a(ÖSVTVI)haznty9r, dev- let avukadığuunyoluaçı- hyor" dedi. Istanbul Barosu Staj- yer Avukatlar Komisyo- nu, 1 Mayıs2001 tarihin- de kabul edilen "Avukat- hk YasasT ile "Staj, Sı- nav ve Kredi Yönetme- likleri"ni tartışmak için Staj Eğitim Merkezi'nde forum başlattılar. Istanbul Barosu staj- yer avukatlannı ternsilen konuşan Can Atalay, 4 yıllık fakülte eğitiminin ardından bir yıl da staj eğitimi gördüklerini be- lirterek "Avukat olabü- mek için aynca 'avukat- lık eleme sınavı'na gir- mek zorundayız. Üsteük sınavda başan notu 100 üzerinden 70 ve bu sma- va 4 yıl içinde 6 kez girip başanh olamayanlar bir dahaavukatolamayacak'' dedi. Avukatlann düzeyinin, bir eleme sınavıyla yük- seltilemeyeceğini vurgu- layan Atalay, sınavla, staj süresininfiiliolarak4 yı- la uzamasına karşın öğ- rencilik haklanndan ya- rarlanamadıklanna ve hiçbir işte çalışamadık- lanna dikkat çekti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle