Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 ŞUBAT 2002 PAZARTESİ
HABERLER
Tirkiye parti
mezarbğı oldu'
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
HADEP il başkanlan
taranndan yaptıklan
açıklamada, partilerinin
kapatılmasının AB
sürecini olumsuz
etkileyeceğini savundu.
Açıklamada, son
dönemde basındaki kimi
tartışmalann partiye
ilişkin kapatma davasuu
hızlandırdığı
vurgulanarak "Partimiz
hakkındaki kapatma
davasının bu şekilde
hızlandınlmış olması,
tamamen siyasi bir
yaldaşımın sonucudur.
Üzülerek belirtmek isteriz
ki, ülkemiz kapahlan
siyasi partiler mezarlığı
haline gelmiştir" denildi.
Ttakların iadesi
içm çahşıyonız'
• tstanbul Haber Servisi
- Istanbul Umum
Kıraathaneci. Kahveci ve
îçkisiz Gazinocular Esnaf
Odası'nın 26. Olağan
Genel Kurulu'nda
konuşan DYP Genel
Başkan Yardımcısı Hayri
Kozakçıoğlu, 4736 Sayılı
"KamuKurum ve
Kuruluşlannın Ürettikleri
Mal ve Hizmet Tarifeleri
ile Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun'u,
"Derviş Kanunu" olarak
nitelendirerek, "bu
kanunla alınan haJdann
tekrar ıadesine
çalışıyoruz" dedi. LDP
Genel Başkanı Besim
Tibukda"Siz
olmasaydınız Türkiye
Arjantin'e dönerdi" dedi.
Üniversiteden
iddialara yanrt
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Kınkkale Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Tahsın
Nuri Durulu'nun
rektörlük seçimleri
sırasında adaylar üzerinde
baskı oluşturduğu
haberleri yalanlandı.
Kınkkale Üniversitesi
Rektörlüğü'nden yapılan
açıklamada, öğretim
üyelerince yazıldığı
savlanan ihbar
mekruplannın gerçek dışı
olduğu savunularak,
"seçimlerin öğretim
üyelerinin hür iradesi ile
yapıldığı, seçimde yeterli
desteği alamayacağını
düşünen bazı çevTelerin
suçlamalan ortaya attığı"
öne sürüldü.
AKP herkesi
kucaklarmyor'
• KARAMAN(AA)-
Ankara Büyükşehir
Belediye Başkanı Melih
Gökçek, AKP'nin herkesi
kucaklayan bir parti
olmadığını savunarak, bu
nedenle AKP'ye
katılmadığını ülkenin
sorunlannın yeni bir
oluşumla çözülebileceğini
kaydeden Gökçek,
AKP'nin tabanında
Fazilet Partisi'nin
ağırlığının devam eftigini
belirterek, "Emanetçilikle
bu ışler yürümez" diye
konuştu. Deneyimli
politikacılarla yeni bir
oluşum başlattiklannı da
belirten Gökçek, yeni
oluşturacağı siyasi
kadroyu, "100 dev adam"
f
olarak nitelendirdi.
Gündogdu
yenden başkan
• tstanbul Haber Servisi
- Jeofizik Mühendisleri
Odası (JFMO) îstanbul
Şubesi Başkanlığı'na
Oğuz Gündogdu yeniden
seçildi. Mecidiyeköy
Kültür Merkezi'nde
gerçekleştirilen odamn 7.
Olağan Genel Kurulu'nda
yapılan seçimlerde,
başkanlık için Oğuz
Gündogdu ve Berkan
Ecevitoğlu yanştı. 285
üyenin oy kullandığı
seçimler sonunda 200 oy
alan Oğuz Gündogdu
başkanlığa 5. kez yeniden
seçilirken, yönetim
kurulu üyeliklerine Murat
Fırat, tlhan Türen, Ferhat
Özcep. Aydın Erdemir, A.
Sinan Gürsoy ve Hande
Vural getirildi.
Davranış, ders işleme ve eşit davranma konularını değerlendirecekler
Öğretmene öğrenciden notANKARA (ANKA) - Öğrenciler de
öğretmenleTİne not verecek. Milli Eği-
tim Bakanlığı; öğretmen, müfettiş ve
yöneticilerin, öğretmenlerin perfor-
mans değerlendirmesine öğrencilerin
de katılması yönünde görüş belirtme-
siüzerine "DeğerlendinneFonnlan"
hazırladı. Öğrenciler, öğretmenleri
hakkında, sınıf içindeki davTanışlan,
ders işleme yöntemleri, öğrencilere
eşit davranıp davranmadığı gibi konu-
larda değerlendirme yapâcak.
Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Araş-
tırma ye Geliştirme Dairesi Başkan-
lığı, "Öğretmenlerin Performans De-
ğerlendirme Modeli ve Sicfl Raporla-
n " başlıklı bir araştırma yaptı. Araş-
tırma kapsamında öğretmen, okul mü-
dürü, ilköğretim müfettişleri ile ilçe ve
il milli eğitim müdürlerine, öğretmen
performans değerlendirmesine öğren-
cilerin katılıp kahlmaması konusun-
daki görüşleri de soruldu.
Öğrencilerin de katılması görüşüne
öğretmenlerin yüzde 33. l'i "Tamamen
kaülryorum". yüzde 21.4'ü "Olduk-
çakablm>rum'\ yüzde 19'u "kabbyo-
nım" yüzde 12.7'si "az kaünyorum"
derken, yüzde 13.5'i "kaühnıyorum''
karşıhğını verdi.
Okul müdürlerinin yüzde 27.6'sı
'tamamen'', yüzde 25.8'i "oktakça",
ilköğretim müifettişlerinin yüzde 20.3 'ü
"tamamen", yüzde 33.8i "okhıkçaka-
ühyorum'', ilçe ve il milli eğitim mü-
dürlerinin ise yüzde 27.8'i "tama-
men", yüzde 29.3'ü de "oklukça ka-
ühyonun" şeklinde görüş bildirdi.
Araştırma sonucunda öğretmen,
okul müdürü, müfettiş ve yöneticile-
rin olumlu görüş bildirmesi üzerine,
ilköğretim 1-5'inci sınıf öğrencileri
için 28 maddelik, 6-8'inci sınıf öğren-
cileri için ise 18 maddelik "Oğretmen
DeğerlendinneFonnlan'' hazırlandı.
îlköğretim 1-5 sınıf öğrencileri,
"Öğrefmenim öğretmekten hoşlanır",
"Öğretmenim bize arkadaş gibi dav-
ranır", "Öğretmenim nasıl öğretece-
ğini ve bizim nasüyapacağımızı bitir",
"Öğretmenim benim öğrenmem için
değişik yöntemler kuflanır", "Öğret-
menim anlamadığım konulan tekrar
açıldar", "Öğretmenim değişik ders
araç ve gereçlerinden faydalanır",
"Öğretmenim yapüğını yanhş ve doğ-
ru harekederimi söyler", "Öğretme-
nim iyi davranışlarda bulıuıufanasnu
sağlayacak örnek davranışlar sergi-
ler", "Öğretmenim beni dinkr ve gö-
rûşlerime değer verir". "Öğretme-
nim snufta bir şeyler yapmam için ba-
na şans verir", "Öğretmenim sııun-
ınızı gûzel bir yer haline getirir" şek-
lindeki önermelere "asla", "bazen"
ya da " s k a k " şeklindeki seçenekler-
den birini işaretleyerek, öğrermenle-
rini değerlendirecek.
Üniversite öğrencileri, haklanndaki soruşturmalan bir dosyada topladı
Mktfûıakonıı sonıştıuvudar
• Dosyaya göre, bir
öğrenci hem şeriatçı
hem de solcu olduğu
için soruşturma
geçirmiş, öğrenciler
polise biber gazıyla
saldırmış.
ALPERtZBUL
Istanbul ve Marmara üni-
versitelerinden bir grup öğ-
renci, okul yönetimlerince
haklannda açılan soruştur-
malan bir dosyada topladı.
Dosyada, bir öğrenci hak-
kında hem şeriatçı örgüt ÎB-
DA'C eylemine katıldığı,
hem de Sol dergisi taşıdığı ge-
rekçesiyle soruşturma açıl-
masından, "öğrencilerin po-
tise biber gazryla mukavemet
ettiği'' suçlamasına kadar "ft-
gmç" soruşturmalar yer alı-
yor. Öğrenciler, dosyanın,
mizahçılar için zengin bir
kaynak olabileceğini ifade
ettiler.
Marmara Üniversitesi öğ-
rencisi 22 yaşındaki Meh-
met Emin Türkmen hakkın-
da okul yönetimi tarafindan
4 yılda 5 soruşturma açılmış.
TKP'li Türkmen, 6 Kasım
2000 tarihinde şeriatçı örgüt
ÎBDA'C eylemini okulda or-
ganize etmekten soruşturma
Öğrencilerin hazıriadığı dosyada gazetemiz fotomuhabirierinden \edat Ank'm çekti-
ği ve 7 Kasun 2001 tarihinde yayımlanan fotoğraf da bulunuyor.
geçirmiş. "Bir gericinin or-
ganizeettiğieylemden bOeso-
nımlu ruruldum" diye ko-
nuşan Türkmen hakkındaki
bir de "Sol Dergisi" taşıdığı
gerekçesiyle soruşturma baş-
lahlmış. Okulun özel güven-
lik birimin ifadeleriyle aldı-
ğı ceza üzerine idare mahke-
mesine başvurup davayı ka-
zanan Türkmen, "Bu soruş-
turma sonucu aldığım' l dö-
nem okuldan uzaklaştırma'
cezasj mahkemece iptal edil-
di.Ama akhğtm bu cezalar ne-
deniyle okulum 2 yıi uzadı"
diye konuşuyor.
Öğrenciler, iki ilginç so-
ruşturma olayına daha dikkat
çekiyorlar:
"6 Kasnn 2001 'detC Mer-
kez Kampusu'nda düzenle-
nen YÖK protestosunda öğ-
rencüerden biri hakkmda 'po-
lise spreyle gaz sıkhğı' gerek-
çesiyle soruşturma açıkh.An-
cakbueylemepolisn biber ga-
zıyla müdahale ettiği basın
organlannda yer aldı. Bir
grup öğrenci hakkmda ise
okul koridorunda beklerken
'suç işleme olasıhğı'nakar-
şı soruşturma açıku."
PKK yeni sinsi planlar peşînde
ANKARA (AA) - Terör örgütü
PKK'nin, «Kürtçe eğitinr
kampanyasuun ardından yeni
kampanyalar düzenlemeye hazırlandığı
bildirildi.
Emniyet Genel Müdürlüğü'nün
hazıriadığı rapora göre terör örgütü
PKK, "sryasaflaşma'' çabalannı yeni
kampanyalarla sürdürmeyi planlıyor.
Terör örgütünün, üniversitelerde
başlathğı "Kürtçeeğitiın''
kampanyasını, "Kürtçe dil eğitimi ve
kurslann verileceği özel dershanekrin
açılmasT talebıyle desteklemeyi
hedeflediği tespit edildi. Terör ve
istihbarat uzmanlannın hazıriadığı
rapora göre, bu dershanelerin açıhnası
talebiyle öncelikle tçel ve Batman
illerinde milli eğitim müdürlüklerıne
başvuruda bulunulacak. Rapora göre,
terör örgütü, bu kampanyanın ardından,
"Kinüiğnne Kürt yazdırmak isüyorum"
kampanyası başlatacak. Raporda, nüfus
müdürlükleri ve mahkemelere
yapılacak başvurulann yanı sıra BM
Mülteciler Yüksek Komiserliği
denetiminde Kuzey Irak'ta bulunan
Makhmur Mülteci Kampı'ndaki örgüt
mensuplannın da Habur Sınır
Kapısı'nda "kimlik başvurusu"
yapmayı planladıklan belirtildi. Terör
örgütü mensuplannın aynca Adana,
Diyarbakır, Içel ve îzmir'de "kimlik
büdirimrnde bulunacaklan, eylemlerin
Doğu ve Güneydoğu Anadolu
bölgelerinde kitleselleştirilmesi
yönünde çaba gösterecekleri saptandı.
Emniyet yetkilileri, yayın organı Med-
TV'de 8. kongresinde isim değişikliği,
"şartlı silah bırakma" karan alacağını
açıklayan terör örgütü PKK'nin,
kurulduğundan bu yana
"Bagunsız Kürdistan" hedefınden
hiçbir zaman vazgeçmediğini belirterek
şunlan söylediler: "Terörle bunu
başaranıadılar. Şimdi maske değiştirip
kurtken kuzuyu oynamaya çahşıyoriar.
Önce Kürtçe eğitim' gibi kamuoyuna
masumane gelebilecek bir kampanya ile
işe başladüar. Ancak adını adım nihai
hedeflermi gerçekleştirmeye dönük
çabalar ortaya koyuyoriar. Kimse 30 bin
kişüıin ölümüne yol açan eli kanlı terör
örgütünün ba oyununa gehnesin.''
Arastırmalar durdu
Rektörler
para
turunda
ANKARA (.ANKA) - Rektörler,
maaş karamamesi ve araştınna
ödenekleri için liderler turu
yapacak. ODTÜ, Ankara,
Hacettepe, Marmara, Boğaziçi
ve Gazi Ünivesitesi rektörleri,
hafta içerisinde Başbakan
Büient Ecevit ile görüşecek.
ODTÜ Rektörü Prof. Dr. üral
Akbuhıt, kararnamede
öngörülen artışlann "yetersiz''
olduğunu, aynca ödeneklerin
kullanılamaması nedeniyle 1.5
aydır üniversitelerde hiçbir
araştırma yapılamadığını
söyledi. ODTÜ Rektörü Prof.
Dr. Ural Akbulut, maaş
karamamesi ve araştırma
ödeneklerinin kullarumında
yaşanan sorunlan iletmek üzere
Başbakan Yardımcısı Devlet
Bahçeti ile göriiştüklerini,
Başbakan Büient Ecevit ile
Başbakan YardMncısı Mesut
Yümaz'dan da bu hafta için
randevu talebinde
bulunduklannı bildirdi.
Akbulut, öğretim üyelerinin
maaşlannın iyileştirihnesi için
hazırlanan kararnamede
öngörülen arhşlann, öğretim
elamanlannın "moranni
bozduğunu" söyledi. KHK'de
öngörülen görev tazminatı
miktarlannın en üst düzeyde
belirlenmesini istediklerini
bildiren Akbulut, buna karşın
profesör ve doçent unvBnlannda
yansı düzeyinde bir artışın
öngörüldüğünü, yardımcı
doçent ile araştırma
görevlilerine ise bir arhş
yapılmadığını söyledi. Görev
tazminatlannda bir düzenleme
yapılmaması durumunda,
üniversite ödeneklerinin
artınlmasını isteyeceklerini
belirten Akbulut, sözlerini
şöyle sürdürdü: "199Tden
buyana üniversite ödeneği
artmlmıyor. Öğretim üyeleri ile
hâkimler ve askerletie arasmda
fark yoktu. Bu ödeneğin
donduruhnası ile fark açıhnaya
başladL Bizim maaşlanmızda
biryiik ka> ıplar yaşandL O
zaman üniversite ödeneğinde bir
düzenleme yapümab.''
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalisfar@yahoo.com
Ayhan Çarkın, Susurluk ka-
zası sonrası açılan davada mah-
kûm olan Özel HarekâtTimi ele-
manlanndan. Çete kurmak suç-
lamasıyla aldığı mahkûmiyet ne-
deniyle cezaevine girmeden ön-
ce Hümyet'ten Ayşe Arman'a
konuşmuş. Ayhan Çarkın, birçok
yargısız infaz olayının da sanığı
olarak mahkeme önüne çıkmış-
tı. Gazi olaylan sırasında elinde
makineli tüfekle çekilmişfotoğ-
rafını gazetelerden anımsaya-
bilirsiniz.
Ömer Lütfi Topal'ın öldürül-
mesinden de yargılanmıştı. Ay-
han Çarkın, "devletin verdiği
görevleriyaptıklannı" iddia edi-
yor, bu yüzden mahkûm olma-
lannı içine sindiremiyor. Susur-
luk davası hariç, hakkında açı-
lan davalann çoğundan beraat
ettiğini söylüyor.lşin aslı, bugü-
ne kadar bu tür eytemlerden pek
devlet görevlisi mahkûm olma-
dı. Ne olduysa bu kez, tam be-
raatla sonuçlanacakken mah-
kûm oluverdiler. Onlardaşaşır-
dı, biz de şaşırdık. Çünkü gele-
nek böyle değildi.
Ayhan Çarkın, bu mahkûmi-
yeti de kendince şöyle açıkh-
'Rambo De, Tetikçi Deme'
yor: "Korkut (Eken) komuta-
nım da öyle söylüyor. Herhalde
bir tepişme olmuş. Hani atlar
tepişir, eşekler zarar görürya, öy-
le bir şey..." Ayhan Çarkın'ın de-
diklerine katılıyorum. Bugüne
kadar buna benzer yüzlerce öl-
dürme, yaralama, adam kaçır-
ma olayına kanşan devlet görev-
lileri. çoğunlukla aklandılar. Bı-
rakınız devlet görevlilerini, dev-
letin verdiği pasaportlarla yurt-
dışınaçıkan katliam sanıklan bi-
le aklandılar.
Abdi Ipekçi, Doğan Öz ve
Cevat Yurdakul cinayetleri bu
türün en tipik olanlan. Birisi ül-
kenin en büyiik gazetecisi, biri-
si devletin önde gelen savcısı,
diğeri de Adana Emniyet Müdü-
rü. Üçü de mesleklerini, görev-
lerini yaptıklan için ülkücü çete-
ler tarafindan öldürüldü. Bu ci-
nayetleıie doğrudan veya do-
laylı ilişkısi olanların hepsinin
devlet içindeki bazı güçler tara-
findan korunduklan, Susurluk
kazası sonrası net şekilde orta-
ya çıktı. Ne oldu? Bu cinayetle-
rin tetikçileri bile mahkûm edi-
lemedi. Arkasındaki güçler ise hiç
soruşturulmadı.
•••
Ayhan Çarkın yine haklı ola-
rak mahkûm edilmelerini şöyle
yorumluyor: "Biz şimdi bu ce-
zayı aldık. Bu toplumda rüşvet
bitti, bu toplum tertemiz oldu...
Öyle mi?" Şimdıye kadar yüz-
lerce olay tarihin karanlıklarına
gömüldü. ömegin, Ömer Lütfi
Topal cinayetinın faılleri bulun-
madı ya da faılleri mahkûm edi-
lemedi. Peki Topal'ın paralannı
kim yedi? Banka kayıtlanna bi-
le baksanız ortaya çıkan ger-
çekler, mahkeme kararı haline
dönüşemedi. Bu devletin içine
yerleşmiş bir anlayış, bir mah-
keme kararıyla değişebilır mi?
Ayhan Çarkın, bu mahkûmi-
yetin geleneğe aykın olduğunu
şöyle yorumluyor:
"Temiz toplum özlemi adına,
kendipisliklehnibizim üzenmiz-
de yıkamak ısteyen bazı insan-
larvar... Isyan ediyorum. Türki-
ye Cumhuriyeti devletı bu kara-
nn altından kalkamaz. Tamam,
ben kötü polisim, görevimi kö-
tûye kullandım, kumarhanedler-
le işbirliği yaptım, yolumu bul-
dum, Abdullah Çatlı aranıyor-
muş, onunla da gezdim... Niye
sen beni gidip ağır ceza mah-
kemesinde yargılamıyorsun da
özellikte Devlet Güvenlik Mah-
kemesi'nde yargılıyorsun?"
•••
Ayhan Çarkın, kendisine "fe-
tikçi" denilmesinden hoşlanmı-
yor, bunun yerine "Rambo" den-
mesini istiyor. Rambo tetikçi de-
ğil miydi? Ama o modern bir
devletin tetikçisiydi. Film kahra-
manıydı. Üstelik, her şeye rağ-
men iyi kahramandı. Ayhan Çar-
kın ise Türkiye'de hesabı görü-
lememiş birsürecin elemanı. Di-
yorki: Neden Mehmet Eymür
yok? Onu neden yargılamadı-
lar?" Tabii o kendı yaşadığı dö-
nem açısından bakıyor. Hikâye
o kadar kısa değil. Bu ülkede he-
sabı sorulmamış, faili yakalan-
mamış o kadarcinayet, o kadar
katliam var ki! Bu ülkenin onlar-
caaydını, takırtakırsokakorta-
lannda öldürüldü. Bu ülkenin
kentlerindetoplu kıyımlaryaşan-
dı. Hemen tamamının hesabını
soracak bir güç çıkamadı. Ayhan
Çarkın, işte bu sürecin bir par-
çası olduğu için "Neden yalnız
biz" sorusunu soruyor. Kendin-
ce haklı. Peki, bu ülkenin yurttaş-
lan ne yapacaklar? Abdi Ipek-
çi'nin, doğan öz'ün, Cevat Yur-
dakul'un, Uğur Mumcu'nun,
Muammer Aksoy'un çocukla-
n ne yapsınlar? "lyiettiniz" mi de-
sinler? Katillere alkış mı tırtsun-
lar?
Ayhan Çarkın'ın öfkeli yüzü,
yaşadığımız bir süreci gözler önü-
ne seriyor. Zar zor altı polis yar-
gılanıp mahkûm edildi. "Neden
biz" diye soruyor. Gerçekten, ne-
den yalnızca onlar mahkûm ol-
dular? Işin gerçeği; Türkiye da-
ha henüz bu hesaplaşmayı ya-
pamadı.
Ipekçi, öz ve Yurdakul cinayet-
leri bilgilerimiz açısından hemen
hemen aydınlandı. Birçok gerçek
ortaya çıktı. Onlann yine de he-
sabı sorulamadı. Ayhan Çarkın,
"Nedenyalnızbiz" diye soruyor.
Gerçekten, neden yalnız onlar?
2000'Lİ Y1LLARDA
ERDAL ATABEK
Anne Babalara Karne
Verilecek mi?..
öğrenciler karnelerini aldığı zaman toplumda bir
dalgalanma oiur. Karneler "iyi'yi mi göstermekte-
dir "kötü"yü mü? Notlar nasıldır, kınk var mıdır, kaç
tanedir, ikinci dönemde kurtanlabilecek midir? An-
ne babalara uyanlar da yapılmaktadır: Çocukları-
nıza sert davranmayın, anlayışlı olun, bunaltmayın,
sorunlann çözümü olduğunu unutmayın.
öğrencilerin okul başarılannda ya da başansız-
lıklarında anne babaların payı var mıdır? Eğer var-
sa bu payın oranı nedir? Anne babaların neleri
yapmaiarı gerekir? Bu konu ancak ortaya sorun-
larçıktığı zaman konuşulmaktadır, tartışılmaktadır,
bu tartışmalarda karşılıktı suçlamaJar biçiminde geç-
tiği için bir sonuca vanlamamaktadır.
Öğrencilerin okul başan ya da başarısızlıklann-
da öğretmenlerin, okul ortamının payı nedir ve ne-
leri kapsamaktadır? Bu durum da nesnel olarak tar-
tışılmamaktadır, çünkü başan ölçütleri çok deği-
şiktir ve tartışmalar kolayca suçlamalara dönüş-
mektedir.
Eğitim bu denli "çok-etkenli" (multi-factorial)
olunca bütün etkenlerin hesaba katılması doğru ola-
caktır. Bu durumda "anne-baba karnesi", "öğret-
men kamesi" gibi yeni ölçütleri de düşünmek ge-
rekmiyor mu?
Anne babalann karnesinde hangi konular yer
alabilır?
• Anne babalar, çocuklarının okuldaki durumla-
rıyla ilgıleniyorlar mı?
• Eğer ilgileniyoriarsa bu ilgi notlara mı, davra-
nışlara mı, ilişkilere mi yöneliktir?
• Anne baba, çocuklannın eğitiminden neleri
beklıyor?
En başarılı öğrenci olmasını mı?
İyi yetişmiş ınsan olmasını mı?
Okulun sevılen öğrencisi olmasını mı?
Okulda tanınan öğrenci olmasını mı?
Başka beklentıleri var mı?
• Anne baba, çocuklarının kişilığinin okulda na-
sıl tanımlandığını merak ediyor mu?
• Anne baba, çocuklannın okuldaki davranışla-
nnı öğrenmek istiyor mu?
öğretmenlerine karşı davranışlan.
Arkadaşlanna karşı davranışlan (kız-erkek).
Okul kurallarına karşı davranışlan.
Derslere, sosyal çalışmalara karşı davranışlan.
•Anne baba, çocuklannın evdeki zamanlannı na-
sıl değerlendırdığini inceliyor mu?
Ev içi sohbetleri (süresi, konulan, değerlendirme-
leri).
Televizyon izleme (neler, neden onlan izlediği, ne
sürede).
Bilgisayarda ne yaptığını biliyor mu? (Sörf, chat
ya da ne?)
• Anne baba, çocuklannın arkadaşlannı tanıyor
mu?
Dışardaki zamanlarını nasıl geçirdiğini biliyor
mu?
Arkadaşlarıyla paylaştığı değerleri hakkında bıl-
gilerı var mı?
Bu değerler konusunda çocukları ile konuşu-
yorlar mı?
Bu değerlerin farkındalar mı, paylaşıyorlar mı?
• Anne baba, çocuklannı nasıl tanımlıyorlar?
Kişiiiğini?
Gelecekten beklentilerini?
Umut ve umutsuzluklannı?
Yaşam degerierini?
Hayatta neleri anlamlı bulduklarını?
Başka insanlardan neler beklediklerini?
Kendilerini nasıi görmek istediklerini?
llerde ne yapmak istediklerini?
Nerede yaşamak istediklerini?
• Anne baba, çocuğu için yaptıklannı "doğru mu'
buluyor, "yanlışmı"?
• Doğru bulduklarını neden "doğru" olarak ni-
telendiriyor?
• Yanlış bulduklarını neden "yanlış" olarak nite-
lendiriyor?
• Anne baba, kendilerini geliştirmek gerektiğini
düşünüyor mu?
İşte, hepimizin anne baba olarak kendimize sor-
mamız gereken sorulardan oluşan bir test. Acaba
"anne baba olarak" bu sorulan kendimize soruyor
muyuz? Yanıt verebiliyor muyuz? Eğer yanrt veri-
yorsak "içimiz gerçekten rahat mı?"
Yanıtlamayı deneyelim ve anne baba karnemizi
de görelim mi? Yoksa rahatımızı kaçırmayalım mı?
Ne dersiniz?
e-mail:erdalatak' superonline.com
Faks.0 212 513 90 98
Stajerlerin isteği
Avukathk eleme
sıııavı kalksın
StBEL KIZILIŞIK
tstanbul ve tzmir baro-
lanndan stajyer avukatlar,
"avııkatbk eleme sına-
vı^nın kaldınlması için
bir araya geldi. "Hukuk
fakühesinevıDanmızıdip-
kımahişsizolmak içinver-
medik'' sloganıyla mü-
cadele başlatan stajyer
avukatlara destek veren
Istanbul Barosu Başkanı
Yücel Sayman da "Hu-
kuk nosvonu, avukathk
becerisi, çoktan seçmeJi
bu smavta ölçülemez. So-
rulan da eğitimi veren
kurunıdeği,ÖğrenciSeç-
meveYerleştinne Merke-
a(ÖSVTVI)haznty9r, dev-
let avukadığuunyoluaçı-
hyor" dedi.
Istanbul Barosu Staj-
yer Avukatlar Komisyo-
nu, 1 Mayıs2001 tarihin-
de kabul edilen "Avukat-
hk YasasT ile "Staj, Sı-
nav ve Kredi Yönetme-
likleri"ni tartışmak için
Staj Eğitim Merkezi'nde
forum başlattılar.
Istanbul Barosu staj-
yer avukatlannı ternsilen
konuşan Can Atalay, 4
yıllık fakülte eğitiminin
ardından bir yıl da staj
eğitimi gördüklerini be-
lirterek "Avukat olabü-
mek için aynca 'avukat-
lık eleme sınavı'na gir-
mek zorundayız. Üsteük
sınavda başan notu 100
üzerinden 70 ve bu sma-
va 4 yıl içinde 6 kez girip
başanh olamayanlar bir
dahaavukatolamayacak''
dedi.
Avukatlann düzeyinin,
bir eleme sınavıyla yük-
seltilemeyeceğini vurgu-
layan Atalay, sınavla, staj
süresininfiiliolarak4 yı-
la uzamasına karşın öğ-
rencilik haklanndan ya-
rarlanamadıklanna ve
hiçbir işte çalışamadık-
lanna dikkat çekti.