Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 ŞUBAT 2002 PAZARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorus(a cumhuriyet.com.tr
MÜMTAZ SOYSAC
Cumlıuriyetçi Sol
BÖYLE bir söz eskiden tuhaf gelebilirdi her-
kese. Özellikle mutlakiyetçi krallıklar sonrası-
nın cumhuriyetçiliği elbet düzen değişıkliği an-
lamında "sol" demektı; solun da alfabesi el-
bet "cumhuriyetçi "Ytk olacaktı.
Ama, artık pek öyle değil. Terimleri daha ti-
tiz kullanmak gerekiyor. Çünkü, şu çağda kay-
malar, kaypaklıklar çok. Oysa çağdaşlık, öy-
le sanıldığı gibi bulanıklık ve kargaşa demek
olmamalı.
Onun adı, olsa olsa "postmodernizm" ola-
bilir.
Yaz başı Fransa'da Millet Meclisi seçimle-
ri var: 9 ve 16 Haziran'da iki turlu. Daha
önce, 21 Nisan ve 5 Mayıs'ta, iki turlu cum-
hurbaşkanlığı seçimi.
Cumhurbaşkanlığı için şimdilik önde görü-
nen iki aday. CumhurbaşkanıJacques Chi-
rac ile Başbakan Lionel Jospin. Birincisi,
merkezsağın, "de Gaulle"cügeleneğindeva-
mısayılabilir, ikincisı ise sosyalist. Ama. Fran-
sa'nın yan-başkanlık sistemınde, ikisi de uzun
süre iktıdarda olmanın yıpranışına uğramış sa-
yılabılir: Chirac, son olarak Paris banliyösüne
i/işkin birSchuller skandalı dolayısıyla sürek-
li darbe yiyor ve bu yüzden halk yoklamaları-
na göre desteği yüzde 23'lere düşmüş du-
rumda; Jospin ise, ekonomik sıkıntılarla bir-
likte eğitim ve Korsika konulanndaki tutarsız-
lıklanyla soldan eleştiri almakta.
Birde Jean-Pierre Chevenement var: Sos-
yalist Parti'den ayrılıp "Vatandaşlar Hareke-
ti"ni kuran eski Içişleri Bakanı. Ekonomik ve
sosyal konularda en az Jospin kadar solcu, Av-
rupa Birliği ve Atlantik konularına en az eski
"de Gaulle"cü\er kadar kuşkuyla bakan, tek
para "euro" konusundahalkıntepkilerinipay-
laşan, bölge dilleriyle eğitimde ve Korsika
özerkliği sorununda müthiş ulusalcı, üstelik
sicilı de tertemiz.
Bu niteliklerinden dolayı, çok kişiye göre
gerçek "cumhuhyetçi" o: "Cumhuriyetçi de-
diğin, kirli politikadan, kokuşmuş düzenden,
küreselleşen sermayeden, Almanya esiri bir
Avrupa'dan, etnik konularda geri adım atan
bir Fransa dan yana olamaz" diyenler var.
Öbür iki adayın puanları düşerken Chevene-
ment cumhuriyetçiliğine destek yüzde 15'ler-
den öteye yükseliyor.
O
" yle ki, şöyle bir sonuç artık hiç de olasılık
dışı sayılmaz: llk turda Chirac'ın silinme-
si ve Jospin'le Chevenement arasındaki ikın-
ci tur yarışında, solculuğu ulusalcılıkla birleş-
tiren bu yeni cumhuriyetçi anlayışın genış halk
yığınlanndan alacağı destekle, bir "Vatandaş-
lar Hareketi" zaferi!
Kimilerine göre "yeni birnasyonalsosyaliz-
min ayak sesleri".
"Alnımızda hep yenifgimıyazacak?" diyen-
lere göre ise, "halkın gerçek özlemleriyle bu-
luşan sağlam ve doğrv bir cumhuriyetçilik".
Küreselleşme ve İlaç Gerçeği...
Dr. AK RlZa ÜÇER Tıp Kurumu Genel Sekreteri
• laç, tıbbi maLzeme ve tıb-
I
bı teknolojı üreten ve pa-
zarlayan şirketlerle hekim-
ler arasındaki ilışkilerin
etik açıdan sorgulanmaya
başlaması ve "Nataşalı promos-
yon" gibi haberlerin basının gün-
demine girmesinin yanı sıra Sağ-
lık Bakanı Osman Durmuş ile
eczacılar arasında ortaya çıkan
yüzde 10 iskonto payının kaldı-
nlmasına ilişkin bunalım (knz),
bu alandaki gelişmelerin mercek
altına alınmasının da gereklili-
ğinı ortaya koydu. Örneğin. Tür-
kiye'de ilaç endüstrisi verileri son
yıllarda hangi yönde gelişim ya
da gerileme göstermektedir?
Ulkemizde de dünyada olduğu
gibi ilaç harcamalannda hızlı bir
artış eğilimi görülmektedir. Dün-
yada 2000 yüında yapılan toplam
ilaç harcaması üretici fiyatlany-
la 363 mflvarABDDûlan'dır. (393
mflyar Euro) (1). Türkıye'de ise
1988 yıluıda üretici fiyatlanyla
ılaç tüketimimiz628 mıfyon ABD
Dolan'yken 2000 yüında 4 kat ar-
tarak, 2.7 miryar ÂBD Dolan ol-
muştur (2). Her ne kadar ilaç tü-
ketimimiz dünya ilaç tüketiminin
küçük birbölümünü oluştursa da
ilaç pazanmızda çok hızlı bir bü-
yüme eğilimi olması, ulus ötesi
ilaç tekellerinin dikkatini çek-
mektedir. Zira Türkiye ilaç paza-
nnın büyüme eğilimi 196O'lı ve
70'li yıllann Amerikan ılaç pa-
zan ile benzerlik göstermekte ve
ulus ötesi şirketler için çekici bir
rekabet alanı olmakta. yani par-
lak bir gelecek vaat etmektedir.
Sağlık harcamalanmız içinde
başat bir konumda olan ilaç har-
canıalan öncelikle irdelenmesi
gereken alandır. Bir yandan ulu-
sal ilaç harcamalanmız reel ola-
rak ve ABD Dolan bazında hız-
la artarken diğer yandan da ma-
mul ilaç ve hammadde ürerimin-
de gerilemeler, dışsatunın (ihra-
cahn) dışalımı karşılama oranın-
da hızlı bir düşüş ile hızla tekel-
leşen ulus ötesi ilaç şirketlerinin
ulusal pazarda egemen olması
söz konusudur.
Aslında ilaçta yaşananlar sek-
senlerin başından beri ivmele-
nen küreselleşme sürecinin her
alanda getirdiklerinden farklı de-
ğiJdır. Dışa açılma pohtikalany-
la dış ricaret rejiminin serbest-
leştirilmesi, dışalıma (ithalata)
getirilen sınırlamalann gevşeme-
si, Türkiye'de pazarlama şirkefi
kuran ulus ötesi şirketlerin sayı-
sının artması \ e dışalımlı ithal
üaçlar için fiyadann güncel ola-
rak belirienmesi böylesı bir ba-
ğımlıhğın geliştinhnesini kolay-
laştıncı etmenler (faktörler) ola-
rak göze çarpmaktadır. Ulusal
pazanmızda dışalımJı ilaçlann
payı 1990 yılında yüzde 5.8 iken
1998'de yüzde 18.5'eyükselmiş-
tır.
Oysaki Cumhuriyetin ilanın-
dan sonra 1928 'de çıkanlan 1262
sayılı yasayla ilaç dışahmı ve üre-
timinde devlet denerimi kurul-
muş, yerli müstahzarlara da dış-
tan alman ilaçlarla rekabet ola-
nağı sağlanınca ilaç endüstrimiz
gelişmeye başlamıştır.fldnciDün-
ya Savaşı gibi sıkıntılı bir dö-
nemde bile ilaç endüstrimizde
gözle görülür bir gelişme sağla-
nabilmiş, ülke gereksiniminin
önemlice bir bölümü yerli ilaç
üretimi ile karşılanabilmiştir.
ilaçta yerli üretimin gerileme-
si ve yok olması süreci Dünya
Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaş-
ması'nın ekierinden biri olarak
gündeme gelen Hizmet Ticareti
Genel Anlaşması (GATS) ile da-
ha da hızlanmıştır. GATS, 1947
yılında 23 ülke tarafindan imza-
lanan ve 1948'de yürüriüğe giren
mal ticaretinde liberalizasyonu
amaçlayan Ticaret ve Tarifeler
Genel Anlaşması'nın (GATT)
hizmet sektörünün liberasyonu-
na ilişkin uzantısıdır. GATS im-
zacısı her devlet, Dünya Ticaret
örgütü'nün (DTÖ) uzlasmazhk
çözme ve tahJdm yeddlerini ka-
bul etme yükümlülüğü altına gir-
miştir. Dünya Ticaret Örgütü üye-
si devletler, var olan liberalizas-
yon düzeyinde serbestliği daral-
tıcı-kısıtlayıcı değışiklikler ya-
pamayacaklardu-. Bu küreselkıs-
kaç ile ülkemizde 1979 yılında
yürüriüğe giren \e 27 Haziran
1995 tarihine kadar yürürlükte
kalan thtira Berafj Kannnu'na
göre patent koruması kapsamı
dışındaki ilaçlar da patent kapsa-
mına alınmış oldu. Bu anlaşma-
Kredi kartı faiziriflle de
kbank
nınekıolanTRIPSanlaşmasmuı
70. maddesi gereğince Türkiye,
1 Ocak 1995 tanhinden itibaren
ilaçlarla ilgilı patent başvurula-
nnı işleme ahnaya başladı. Hiz-
met Ticareü Genel Anlaşması' run
yanı sıraA\Tupa ile Gümriik Bir-
liği'nin koşullannj belirleyen 6
Mart 1995 tanh ve 1 95 sayılı
Ortaklık Konseyi Karan. 1 Ocak
1999'dan itibaren patent koru-
masuıı öngörmekteydi. Bu ge-
lişmeler ve uluslararası yüküm-
lülükler kapsamında 23 Eylül
1995 tarihınde yürüriüğe giren
566 sayılı Kanun Hükmünde Ka-
rarname ile ılaç patentlennin ko-
rumasının 1 Ocak 1999'da baş-
layacağı hüküm altına ahndı. An-
cak 1 Ocak 1999'da yürürlüğe
giren patent kapsamı. ılaç ürün-
leri ve ilaçta usul (proses) pa-
tentlerine aıttir. Ilaç aşamasını
tamamlayan ürünler ıçın patent
yaptınmlannın etkisi ise 2004-
2005 yıllannda görülmeye baş-
lanacaktır. Bu tanhten itibaren
yerli ilaç şirketlerimiz daha da
hızla ulus ötesi şırketler tarafın-
dan devTe dışında bırakılacak ve
ulusal ılaç pazanmız tümüyle ya-
bancı ılaç tekellerinin denetimi al-
tına girecektir.
Türk Patent Enstitüsü'ne 31
Aralık 1999 tarihı ıribanyla 1617
ilaç patenti başvurusu yapılmış
ve 487 adet patent verilmiştır.
Başv-urularuı ve patent verilen
ülkelerin yaklaşık olarak yüzde
yetmişini sırasıyla ABD, Alman-
ya, Isviçre ve Ingıltere oluştur-
maktadır. Patent gerçeğüün an-
laşılabibnesinde 1999 yılında ve-
rilen 487 patentin yalnızca
4'ünün, yani yüzde birinden azj-
nın Türkiye'ye ait olması açıkla-
yıcı olacakttr.
Tanımladığım bağımlılık sü-
recmde ulusal ilaç endüstrimiz-
deki somut gerilemeler ise Ilaç
Endüstrisi tşverenleri Sendika-
sı'nın verilerine göre şöyledir:
Üaç endüstrisinde hammadde üre-
timimız 1995 yılında 12.600 ton
iken 2000 yılında yüzde 60 ora-
nında gerileyerek 4980 tona düş-
müşfür. Türk ilaç endüstnsinin
istihdam profili de artan dışa ba-
ğımlıhğı teyıt etmektedir. Ilaç
endüstrimizde 2000 yılında is-
tihdam edilen 19.307 kişinin
8805'i (yüzde 46) pazarlama,
4444 "ü (yüzde 23) yönetim bö-
lümünde çalışırken yalnızca 6058
kışı (yüzde 31) üretim ve ham-
madde bölümlerinde çahşmakta-
dır. Ilaç endüstrisinde dışsatımın
dışalımı karşılama oranı 1988 yı-
lında yüzde 21.4 iken 2000 yılın-
da yüzde 93'e gerilemişrir. Ma-
mul ilaç dışalımı 1988 yılında
45 milyon ABD Dolan iken 2000
yılında 15katartarak 683 milyon
ABD Dolan "na yükselmiştir. Öaç
dışalımımızm 1988 yıünda yüz-
de 16"sı mamul ilaç iken 2000
yılında bu oran yaklaşık olarak
üç kat artarak yüzde 45'e yük-
selmiştir. Ulusal ılaç sanayimizin
ıçine düştüğü bu durum nede-
nıyle 1988 yıünda 293 milyon
ABD Dolan olan hammadde ve
mamul ilacı kapsayan toptan it-
halatımız 2000 yılında 5 kat ar-
tarak 1-511 mflyar ABD Dolan
olmuş, toplam ıthalatımız üreti-
ci fiyatlanyla toplam ilaç tüke-
timimizm yüzde 56'sına ulaşmış-
tır.
Sonuç
GATS gibi küresel kıskaçlar-
la ulusal ekonomimizin daha da
bağımlı durumagetırihnesi, sağ-
lık alanında ve ılaç sanayıımizin
patent, know-how ve başka en-
telektüel marka haklanyla yok
edihnesi sürecinde bağımsız ulu-
sal politikalann yaşama geçiril-
mesi gerekmektedir. Çözüm için
uzun soluklu ulusal ilaç politika
ve stratejilerinin oluşturulması
zorunludur. Bu pohtika ve stra-
tejıler ulusal çıkarlanmızı gözet-
meli, ilaç üretimimizi teşvık et-
meli, teknolojik yatınmlan ve
araştırma geliştirme etkinlikle-
nni desteldemeli, etkili bir fıyat
denetım mekanizmasuıın oluş-
ruruhnasını sağlamalı, ulusal ilaç
pazanmızı yabancı tekellerin gü-
dümünden kurtarmalıdır. Üaç için
ayırdığımız kaynaklann toplum
sağlığımızın geliştirilmesinde
akılcı biçimde yönlendirilebil-
mesi için etkin ve verimli kulla-
nımı temel hedef olmalıdır.
ll) Avrı/paIlaçEndüstrilerive Bir-
liklen Federusyonu (EFPIA) ThePhar-
maceutical Industry in Figures. Key
Data 2001 Lpdate
(2) Türkiye de tlaç 2001. Üaç En-
düstrisi tşverenler Sendikası ve tElS
1988 Yıh htatisnkieri.
Olmaya Devlet Cihanda...
%7.25
ıkbank müşteriteri, her
tlanda öncü bir bankanın dost
ıı'zmetinden yararlanırlar.
[redi kartı faizinde de bu böyle
ilacak. En düşükfaız
|ranından yine önce Akbank
lüşterileri yararlanacak.
ı fai2 o; am rer K^edı kartı rçın ilk hesap kesım
tarihinden itibaren geçerlı olacaktır.
"aiz oranlars ayîıktır ve yasa( yiikümlütükler hariçtir.
muşterısı olun, onceliklı olun!
Hastalık, (Sevgıli Ba-
şaranın dilinde sa>nlık)
aman dinlemeyen, en bü-
yük düşman.
Şimdi bu düşmanla sa-
vaşımı anlatacağnn kısa-
ca: Bundan bir buçuk ay
önce olacak bacaklarırun
üstünde sapasağlam du-
ran ben, bir külçe halin-
de yere yığıhvermişim
birden. Hastaneye kal-
dırmışlar.
Bir ayı aşkın bir yaşam
içi, yaşam dışı bir süreç
içinde çogu kez bilinç-
siz yaşayıp durmuşum.
Üstüme ölü toprağı ser-
pilmiş gibi yatakalmışım,
serumla besleJierek. Son-
ra birden gözümü açıp
yaşama sanknışım.
Yaşam içi, yaşa dışı bu
süreçte gözümü açtığım-
da yakınlanmı bulmu-
şum. Bu süreç doktor ve
hemşire gözetimi, ilaç
tüketimi ile süregelmiş.
Aşağı yukan 25 gün bo-
yunca kız kardeşim Mib-
rimah, yeğenlerim Ren-
gin ve Zerrin "in evlerin-
de kaldıktan sonra Ce-
vizli'deki evime döndüm.
Yüriimekte bü>ük sıkm-
tı çekerek. Bu iki aya ya-
kın yatalakiık boyunca
Sayın Hüse>in Şimşek'in
koruyucu gölgesı altın-
da Özel Marmara Hasta-
nesi Başhekimi Dr. Mi-
kaflKaya'run yönetimın-
de tüm doktor ve hemşi-
relerden gördüğüm ya-
kınJığa, duyduğum min-
neti dile getirirken, bu
süreç içinde hatır sorma-
ya gelen tüm dostlara
"İyi ki varsınız" demek
istiyorum. Dostlann bu
güzel ilgisi bana yeni-
den yaşam ve mutluluk
getirdi. Onun için mut-
luluğa da selam olsun di-
yorum. Başta Metin
Gökyokuş ve TürkerGe-
dik olmak üzere tüm öğ-
retmen dostlanma, Ha-
san Üzey'e, başta Sami
Karaören olmak üzere
tüm Cumhuriyet gazete-
si yandaşlanma, özellik-
leMüneverOğanileÜ-
han Seiçuk dostuma bir
kez daha merhaba de-
mek istiyorum, yaşama
merhaba demek istedi-
ğimgibi...
VedatGÜNYOL
AKBANK
www.akbank.com.tr
BAKIRKOY 3. SULH HUKÜK
MAHKEMESt'NDEN
DosyaNo: 2001-709
Da\acı Irfan Gökalp tarafindan mahkememizde açı-
lan vası ta>ini davasında verilen karar geregınce,
Istanbul ili. Fatih ilçesı. Imrahor, Cût No:33. Hane
No:1506'da nüfusa kayıtlı Irfan ve Nesıme oğlu
9 1.1972 d.lu Türksei Gökalp'in mevcut hastalığı se-
bebıyle hacır altına alınarak kendisının ayni yerde nü-
fusa kayıtlı Mehmet ve Münevver oğlu 1934 d.lu ba-
bası Irfan Gökalp'ın velayetı altına konulması, tasar-
ruflar konusunda uın alınmasına yer olmadıfına daır
karar verilmiştır. llanolunur. Basırı: 7522
KADIKÖY 2. SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No: 2001-862 Vasi Tay.
Mahkememizce verilen 11. 12.2001 tarih ve
2001-862- 1015 E.K. sayılı ilamı ile Istanbul. Beşik-
taş, Ortaköy'de nüfusa kayıtlı Abdurrahman Şevki
ve Sıtıka oğlu 1929 d.lu Ayhan Bayraktar M.K. 355.
maddesi gereğince vesayet altına alınarak kendisine
kızı Berna Ayşe Tokad vasi tayin edılmiştir. Kevfı-
vet ilan olunur. 25.12. 2001 Basın: 7282
Hikmet ÇETİNKAYA
İRTİCANIN KA&A YÜZÜ
G ü n i z i Y a y ı n c ı l ı k
Te(: 0212-512 42 19 Faks: 512 11 72 j\
BİR AYOA 4.BASIM
MILITAN
ATATÜRKÇÜLÜK
Vural Savaş
MİLİTAN
Vural Savaş, Atatürkçülüğûn,
sadece laiklık için irtica ile
mücadele etmek olarak
algılandığı gûnümüzde, onun
"antiemperyalist", "ulusçu",
"devrimci" ve "halkçı" niteliğini
vurgulayarak, gerçek
Atatürkçûleri göreve çağırıyor:
"Ülkemizın ekonomik, sosyal
ve kültürel alanda bir kaosa
sürüklendiği, hatta
bağımsızlığımızın bile
tehlikede olduğu bir dönemde
tek kurtuluş yolumuz Militan
Atatürkçülüktür!"
1. MILJTAN DEMOKRASI (Genışletılmış 13.bs.) 95OOooo-
2. MİUTAN ATATÜRKÇÜLÜK (4 bs.) 9800ooo -
j www.bilgiyayinevi.com.tr
BİLOİ miNEVJ MeTrutiyet Cad. No 46,A Yenışehır- 0M20/ANKARA
Tel: (0-312) « 4 49 98 • 434 49 M Faks. (0-312) 431 77 58
BİLGİ DAÖIT1M Nariıbahç« Sok. No:17, Kat:1, Cağaloğlu • 343U/İSTANBUL
Tel: (0-212) 522 52 01 • 520 02 59 Faks. (0-212) 527 4119
BİLGİ KİTABEVİ SaKa/ya Cad. N0.8/A Kaıtty • 06420/ANKARA
Tel: (0-312) 434 41 06 - 434 41 07 Faks: (0-312) 43319 3C
Prof.Or. Şerafettin Turan'ın 10 yıl süren çalışması
TURKDEVRJMTARİHİ,
5 kitapla 2600 sayfada tamamland/.
IW.v KIV • • OEİTOSt I
|r\RIHlBBTARIHl|
ŞERAFETTİN TURAN
TÜRK DEVRİM TARİHİ
5.KİTAP
ÇAĞDAŞLIK YOLUNDA
YENİ TÜRKİYE
(27 MAYIS 1960-12 EYLÜL 1980)
Çağdaşlaşmayı amaç edinen 'Yeni Türkiye'nin tarihini,
duygusallıktan uzak, nesnel bir bakış açısıyla yansıtan,
herkesin yararlanacağt vazgeçilmez bir başyapıt
Türk DevrimTarihi.
Prof.Dr. Şerafettin Turan'ın kitaplan
• TÛRK DEVRİM TARİHİ/1 BOOOooo
•İmparatoriuğun Çöküşünden Ulusal Direnişe'
• TÜRK DEVRİM TARİHİ/2 (2 bs) 8OOO000-
"Ulusal Direnışten Turkıye Cumhurıyetı'ne'
• TÛRK DEVRİM TARİHİ / 3 8OOO000
•Yeni Türkiye'nin Oluşumu" 1 Bolüm
• TÜRK DEVRİM TARİHİ / 3 8OOO000,
•Yeni Türkiye'nin O/uşumu" 2. 8ölûm
• TÜRK DEVRİM TARİHİ/4 BOOOooo,
"Çağdaşlık Yolunda Yeni Tiirkıye" 1 Bölüm
• TÜRK DEVRİM TARİHİ / 4 SOOO000
•Çağdaşlık Yolunda Yeni Türkiye' 2. Bölüm
"1999 Sedat Sımavi Sosyal Bılımler Ödüllü"
• TÜRK DEVRİM TARİHİ / S IBOOOooo-
•Çağdaşlık Yolunda Yenı Türkiye1
• TÛRK KÜLTÜR TARİHİ (3bs.) 9500ooo.-
T ü * Kültüründen Türkiye Kultürüne ve EvrenseHiğe"
• KANUNİ SÜLEYMAN DÖNEMİ
TAHT KAVGALARI (2 bs) - 4900ooo,
www.bilgiyayinevl.com.tr
BİLOİ YAYINEVI Meşrutiyet Cad No-46JAYenisehir-06420/ANKARA
Tel: (0-312) 434 49 98 • 434 49 99 Faks: (0-312) 431 77 58
BİLGİ DAĞITIM Nariıbahçe Sok, No:17 Ka1:1. Cağaloğlu • 34360/İSTANBUL
Tel: (0-212) 522 52 01 - 520 02 59 Faks: (0-212) 527 4119
BİLBİ KİTABEVİ Sakarya Cad. No:8;A Kjzılay - 06420/ANKARA
Tel: (0-312) 434 41 06 - 434 41 07 Faks: (0-312) 43319 36
KORSAN KİTAP BASANA DA SATANA DA
ACIYINIZ. ER GEÇ YAKALANACAK
VE 4-6 YIL HAPİS CEZASIALACAK!
Bilim ve Edebiyat Eseri Sahipleri
Meslek BirUği (BESAM)