Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10 ŞUBAT 2002 PAZA
12 PAZAR KONUGU
Kıbrıs Vakıflar Idaresi GenelMüdürü TanerDerviş ile vakıfmallannı ve gelecek için stratejilerini konuştuk
VâkıflarKıbns'ın toprakgarantörü
Türk malları
yüzde 50
kadardır
- Kıbrıs 'tu, Osmanlı 'nın bu kadar çok
vakfîye yapmasının nedeni sizce nedir?
- O zamanJarda Kıbns'ta tapu filan yoktu.
Osmanlı çok büyük vakıflar yaptı. Bugün
Kjbns'tald Türk mallan yüzde 50 kadardır.
Dolayısıyla bu yûzde 50'nin büyük bir kıs-
ım mutlaka vakıfmaJıdır. Biz bununçalışma-
sımyapıyoruz. Bölgebölgegidiyoruz. Işede
Maras'tan başladık. ÖncelikJe de şu bulgu-
yu elde ettik: Sadece iki vakfin mal varlığı-
nın tüm Rum kilise emlakinin iki katı oldu-
ğunu tespit ettik Bu, vakıflann biryönü. Top-
rak variığı iribanyla önemi bu. Öbür önemli
yönü de uiuslararası platformda tanınmışh-
ğıdır. Hatırlayacaksuıız, Haziran 1996'da Is-
tanbul da HABÎTAT Konferansı yapıldı.
- Kıbrıs \ akıflar İdaresi 'nin özerk birya-
ptsı olmadığı anlaşthyor. Bugünküyaptyı bi-
ze anlatır mısımz?
- Özerk bir yapısı yok. Kıbns Vakıflar Ida-
resi 'nin yönerimkuruUan KKTC Bakanlar Ku-
rulu tarafindan atanıyor. Yani sonuçta siyasi
parriJerin oluşturduğu birorgan. Demek ki bu
da siyasi partilerin atamalanyJa oluyor. Oy-
sa Vakıflar Idaresi 'nin siyaset dışı bir kurum
olmasıgerekiyor. Yinedeöbürkurumveku-
ruluşlara göre bizün pozisyonumuz daha
özerk, diyebiliriz. Ama dünyadaki bu geliş-
melerçerçevesinde, toprak variığı bazında, da-
ha fazla katkımız olacaksa, ki olması tazım,
uiuslararası projelere katılım ve tanınmışlık
bazında bir isteğimiz, bir vizyonumuz varsa
bu organizasyonu Ahkamül Evkaf çerçeve-
sinde daha özerk haJe gerirmeliyiz.
AB projelerine
katılma
hakkına sahibiz
-Dikkadmiçekiyor. Siz KKTC Vakıflar1da-
resideğil, Kıbrıs Vakıflar Idaresi adını kul-
lanıyorsunuz. Bu nasıl oluyor?
- Çünkü Kıbns Vakıflar tdaresi'nin Kıbns'ın
tümünde hukuki geçerliliği var.Avrupa Vakıf-
lar Birliğı'nin merkezi Brüksel'de. Çoketkin
bir kuruJus. Çünkü hareketi, üçüncü sektörü
temsil ediyor. BxM, AB ve Dünya Bankası ta-
rafindan hem tanınıyor, hem de bunlarla sıkı
işbirliği var. Şu anda biz bütün AB projeleri-
ne, öbür AB üyesi üJkelergibi katılma imkâ-
nma sahibiz. En son aldığımızdavetkasım aym-
daydı. AB bakarJan düzeyinde yapıJan bu
toplannnın ana teması sosyal ve ekonomikkal-
kınmaydı. Birkaç ay içınde yapılacak başka
bir toplantıya da Italya'dan davet aldık.
- Peki, Kıbns Vakıflar tdaresi'nin kadro
ve bilimsel kapasite yönünden durumu ne-
dir?
- Bu kurumu kadro ve bilimsellik yönün-
den zenginleştirmemiz gerekiyor. Ingiliz dö-
neminden kalma devlet dairesi prangasının ar-
tık bir yana itilmesi lazım. Evet, bu kurulu-
şun yönerimine 1878'de Ingiliz sömürge ida-
resi el koydu; biz 1956'da devraidık. Aradan
onlarcayıl geçrikten sonra hukuksal çerçeve-
si geliştinlmiştir. Ama şimdi yüzde 100 Ah-
kamül Evkaf çerçevesinde birdüzenleme ça-
hşmasmaihtiyaç var. Bizim bu çahşmalan ya-
pıp özerk Kıbns Vakıflar Idaresi'ni dünya
platformuna yerleştirmemiz lazım. KKTC
bundan çok önemli yaraıiar sağlayabilir.
En son katıldığım genel kurul Stock-
holm'deydi. Ama o genel kurulda Akdenizül-
keleri vaJaflan bir de toplann yaptı. Ona biz
de kattkük. Çok da ilgi gördük.
v
TAVSANOGLU f^TCde yaklaşıkyedi yıldır ilginç bir çalışma yapıhyor. Adadaki arazilerin büyük bölümünün
* teker teker Osmanlı vakfı olduğu ortaya çıkarılıyor. Kıbrıs Vakıflar Idaresi Genel Müdürü Taner
Derviş ve ekibi bu işe baş koymuş. Kuruluş resmen 1960 Anayasası 'nca da tanındığı için ismi Kıbrıs Vakıflar tdaresi.
Dünya platformlarında tanınıyor. Avrupa Vakıflar Birliği üyesi. Genel Müdür Derviş 'in vakıf hukukuna uygun, tutarlı argümanları
var. Örneğin, Kapalı Maraş 'ın haritasını çıkartarak burada bir çalışmayapmış. îlk vardıkları sonuçlara göre neredeyse
Maraş 'ın dörtte üçü Osmanlı vakıf arazisi.
Şu anda adada bulunan iki Osmanlı
vakfıyesi olan Abdullah Paşa ve Lala Mustafa
Paşa vakıflarına ait arazilerin toplamı 90 bin
dönümü buluyor. Bu da Kıbrıs adasımn yüzde
birinden fazlasına tekabül ediyor. Kıbrıs
Vakıflar Idaresi 'nin Rum tarafında da vakıf
kiracılan var. Hatta, sıklıkla olmasa bile, bir
terslik olduğu zaman bu kiracılar Taner
Derviş 'le temas kurup ondan çözüm yolu
isteyebiliyorlar. Taner Derviş 'le, Lefkoşa 'daki
bürosunda, Kıbrıs 'taki vakıf mallannı, bunu
tespit için ne gibi çalışmalar yaptıklarım ve
gelecek için stratejilerini konuştuk.
PORTRE/ TANER DERVİŞ
Yükseköğrenimini Ankara 'da ODTÜ îdari
tlimler Fakültesi'nde iş idaresi bölümünde
lisans düzeyinde tamamladu ABD 'de İş
İdaresi alamnda ihtisas yaptı. Kıbrıs 'a
döndüğünden beri Kıbrıs Vakıflar İdaresi'nde
çalışıyor. 1976-95 arası genel müdür
yardımcılığı yaptı. 1995'ten beri Vakıflar
İdaresi'nin genel müdürü. Aynı zamanda da
Avrupa Vakıflar Birliği Genel Kurul üyesi.
- Kıbns 'ta vakıflann hukukistatüsünü bize anlatır mısımz?
DERVİŞ - Vakıflann kuruluş tarihi olan 1571 den günümüze
kadar ada üzerinde çeşitli hükümranJıkiar egemen olmuş, buna
karşın, "Ahkamül Evkaf" olarak adlandınlan "Vakıflar Huku-
ku" ve buna bağlı olarak vakıf statüsü her dönemde, anayasal
düzeyde tanınmışhr. Anayasal düzeyde tanınmış olan Ahkamül
Evkaf hukukuna göre vakıfemlak "elkonulamaz,satriamaz,dev-
letteştirflemez" özelliklere sahip olup bu bağlamda Kıbns Türk
halkının toprak varlığının garantörüaur. Sahıp olduğu geniş em-
lak kaynaklan Ahkamül Evkaf tan kaynaklanan hukuksal statü-
sü, topluma sağladığı sosyal -ekonomik-kültürel hizmetlerve ör-
gütlenme biçimiyle Vakıflar, Osmanlı Idaresi döneminde Kıbns
Türk halkı adına önemli bir güç odağı olmuştur. Bu örgütlü güç
odağı sömürgecilerin dikkatinden kaçmadı. Nitekim 1978 yılın-
da sömürge idaresınin ada üzerindekı hâkimiyetiyle birlikte Kıb-
ns Rum Kilisesi "ne özerklik tanınırken Vakıflar Sömürge Idare-
si Valisi'ne bağlandı ve devlet dairesi statüsüne indirgendi.
- İngüizlerin sömürge idaresidöneminde Ahkamül Evkaf 'a
aykın başka ne gibi uygulamalar yapıldı?
- Sömürge Idaresi döneminde Kıbns Türk halkının toprak var-
lığında ve nüfusunda önemli azalmalar
meydana geldi. VakıfEmlak, Ahkamül Ev-
kaf'a aykın bir biçımde ve yasadışı yollar-
la erinlmek istendi. Bu dönemde önemli va-
kıf kaynaklan, hukuk dışı yöntemlerle Kıb-
ns Rum Kilisesi'ne, Rum halkına, merke-
zı hükümete ve yerel yönetimlere tahsis
edildı. Sömürge idaresi bütün Osmanlı ya-
salanru değiştirdi. Tek dokunmadığı ve en
son ÖmerLütfii Efemfi'nin derlediği ve bu-
gün anayasal statüde tanınan Ahkamül Ev-
kaf ı tanıdığını beyan ettı. Vakıf kurallan
konusunda çalışan en önemli bilgelerden
Ömer Lütfii Efendi, en son 1839'da bir to-
pariama yaptı. Halen bizÖmerLütfu Efen-
di'nin bu çahşmasını kullanıyoruz. Geçer-
lidirve tanınmaktadır. Ingiliz sömürge ida-
resi döneminde Vakıflar Idaresi'ne el ko-
nulunca, kılıfina uydurularak ya da kamuf-
le edilerek son zarnanlann en büyük vakıf
yağması yapıldı. Böylece büyük bir kay-
nak transferi oldu. Ama bunlar yasal de-
ğildir.
Hukuki argüman
- Peki, bu işlemlerin bugün de yasal olmadığını kesinlikJe
kanıüama olanağı var mı?
- Var tabii. Çünkü Vakıf Hukuku'nu o zaman sömürge idare-
si tanıdı.
Geldik 1960 yılına. Ortak cumhuriyet kuruldu. Ortak cumhu-
riyette bir anayasa ortaya çıktı. 1960 Anayasası'nın bir maddesi
vakıflaraaynlmıştır.Bumaddederki: "Bu anayasa Ahkamül Ev-
kaTı tanır." Ortak cumhuriyet döneminde de vakıflara saldınlar
sürdü. Geldik 1974'e. Ondan sonra Kıbns Türk Federe Devleti
(KTFD) kuruldu. Yeni anayasa yapıldı. O anayasa da Ahkamül
Evkaf'ı tanıdı. Ama bizim için önemli olan sömürge idaresi dö-
nemiyle ortak cumhuriyet döneminde vakıflann anayasal statü-
de tarunmış olmasıdır, Onun için de elimizde uluslararası plat-
formda çok güçlü hukuki bir argüman var. Biz vakıf davalannı
Rum mahkemelerinde kazanabilecek durumdayız. Ama burada
üzülerek bir şey söyleyeyim. Belki Türk mahkemelerinde kay-
bedebiliriz.
- YaniRum mahkemeleri hukuken Türk mahkemelerinden
daha mı bağımsız?
- Size bir örnek vereyim. Takdirini de size bırakayım.
1956'da, Larnaka'da Tersefan bölgesinde Rum köylüler. 50-
100 yıl kullandıklan vakıf topraklannı mülkıyetlerine geçirmek
istedıler. Zamanın tapu dairesine gittiler. Tapudan bir sonuç ala-
mayınca hükümete başvurdular. Sonunda konu mahkemelik ol-
du. Dava Lanıaka Kaza Mahkemesi 'nde görülmeye başlandı. Bu
mahkeme, beş Rum yargıçtan oluşuyordu. Üçüncü taraf olarak
Vakıflar Idaresi'nin ifadesine başvuruldu.
vaktfiarın toprak bütuıHügü
Duruşma epeyce sürdü. Sonra mahkeme bir karara vardı. Bu
karardan bazı bölümleri buraya aktarmak istiyorum. Şöyle:
"Vakıf hukuku o kadar derin bir hukuktur ki biri aşaıf Vak-
fiyeye bakılmasına karar veriliyor. Bir de görülüyor ki o kosko-
ca toprak parçasının sınırlan belirlenmemış. Tapuya bakıyorlar,
tapuda da mülkiyet yok. Buna rağmen vakfiyeye bakarak kana-
at getiriyorlar ki bu vakıf malıdır.
Fakat Rumlar, "Bu işte zamanaşonı ofanah. Biz bu topraklan
100vükullandık'' diyorlar. Bunun üzerine ÖmürLütfii Efendi "nın
Ahkamül Evkaf' ı açılıyor. Rum yargıçlar buna bakıyorlar ve za-
manaşımının söz konusu olamayacağına karar veriyorlar. Böy-
lece de Rum köylüler o davayı kaybettiler. Bunun üzerine dava
yüksek mahkemeye gitti. Bu sefer Ingiliz yargıçlar davaya bakı-
yoriardı. Orada da dava Vakıflar Idaresi'nin lehine sonuçlandı.
Bazı kaynaklardan da okudum. Tersefan yakınlannda "vakufi-
ya" denilen bazı mallar varmış. Rum Kilisesi o zaman rayiç beş-
ken, Rum köylülere bıre satmış. Bizim görüşümüze göre bu mal-
lar da vakıf emJakiydi.
- Vakıflar İdaresi, Kıbns 'ta en büyük toprak varlığına sa-
hip kuruluş değil mi?
- Evet. Kesinlikle öyle.
- Vakıf mallan adanın kaçta kaçını kapsıyor?
- Onun tespitini hâlâ yapıyoruz. Ama önemli bölümünü kap-
sadığını söyleyebilirim. Aynca, ne 1878'de. ne de 1956'da bu
tespitler yapıldı. O nedenle şimdi çok doğru bir tespit yapma
durumuyla karşı karşıyayız. Size bu konuda bir örnek vermek
istiyorum. Bugün Kıbns Türk tarafının toprak variığı sorgula-
nıyor. Rum kaynaklara göre bizim toprak varlığımızda b ü ) ^
birgerilemevardırvebu varhk>
r
üzde 12-14'edüşmüştür. Ama
bukonuda belirleyici olan tek yasal kuruluş Vakıflar İdaresi'dir.
Dolayısıyla da vakıflann önemi burada yatar. Bızim aşağı yu-
kan bin vakfimız var. Kuzey Kıbns'ta, sadece iki vakfimızın,
Abdullah Paşa ve Lala Mustafa Paşa vakıflannın mal variığı, yi-
ne Kuzey Kıbns'taki kilise emlakinin iki mislidir. Maraş, diyo-
ruz. Kapah Maraş 4500 dönümdür. Ama bu iki vakfin Magosa
bölgesinde tüm malvarlığı 90 bin dönümdür. Hatta Maraş'a bi-
tişik. Rumlann 1974'ten önce geliştirdıkleri, Yeni Magosa de-
dığimiz yerleşim bölgelerindeki vakıf malvarlığı 36 bin dö-
nümdür. Dolayısıyla Maraş derken biraz da yarulgı içine giri-
yoruz. =-
-Neden?
- Çünkü biz, sadece Maraş'ı Kapalı Maraş sanıyoruz. Oysa
ona bitişik olan açık Maraş da var. 70 bin dönüm Kıbns adası-
nın yüzde biridir.
- Siz Kıbns Vakıflar İdaresi olarak Kıbns 'taki vakfiyelerin
tespiti çalışmalanna 1996 'da başlamadınız mı?
- Evet. O zamandan beri de bilinen vakıf mallannı, yeni yap-
tığımız tespitlerle beş katı arttırma imkânımız oldu. Bu süreç
devam ediyor.
- lyide Güney Kıbrıs ayn, egemen bir bölge. Oradaki va-
kıf mallan üzerinde nasıl hak iddia edilebilir?
- Güney Kıbns'ta egemenlik bizim dışımızda olsa dahi o
vakfin dokunulmazlığı yine geçerlidir.
Çünkü Rumlann tanıdığı anayasanın
110. maddesi temel vakıfkurallannı, va-
kıflann özerkliğini tanımaktadır. Uygu-
lama, yağma yapıldı, o başka iş. Ama biz
yağrnayı tespit ettigimiz sürece yasal
yollardan vakıf emlakinin tasarrufunu
KKTC adına alabiliriz. Bu Tersefan da
oldu.
- Loizidu davası gibipek çok Rumun
ivrupa İnsan Haklan Mahkemesi 'nde,
mallarımn tazmin edilmesi için dava-
lan var. Ama bunlann pek çoğunun va-
kıf arazisi üzerinde oldukları da tespit
ediliyor. Kıbrıs Vakıflar İdaresi buna
karşı neyapmayı düşünüyor?
Vakıf hukuku
- Kişi hukukuyla vakıf hukuku fark-
lıdır. Vakıf hukuku hem birmüesseseye
dayanıyor, hem anayasal statüde tanın-
mış özel hukuku var. Yani şahıs hukukuy-
la vakıfhukukunu kanştırmamak lazım-
dır. Size şöyle bir örnek vereyim. Kişi,
şahıs hukukuna göre davayı kazanmış
olabilir. Ama dava konusu olan mal vakfiye ise vakıf hukuku
üstün gelir. Biz, Maraş davasıyla ilgili olarak uiuslararası
platformda kazanacak şekilde, belgelere dayalı, hukuksal
temelleri çok sağlam olan argümanlanmızı hazırladık. Kıb-
ns Türk mahkemelerinde dava açtık. Bu davalar 1996 da açıl-
dı, ama hâlâ sonuçlandınlmadılar. Bakın, ortada hukuksal yol-
lar var. Zaten hukuksal yollarla bu yerlere sahip çıkabilirsimz.
Bunda hiçbir tartışma yok. O zaman, hukukun üstünlüğü var-
ken neden siyasi yollan tercih edelim? Bu konuda Ingiliz. ABD
Büyükelçiliği 'nden yetkililer benimle görüştüler. Sonunda da
başlattığımız mücadelede samimi olduğumuzu anladılar. Bir
de şunu söylemek istiyorum: Dışa karşı başka hukuk, içe
karşı başka hukuk olmaz. Bir de burada vatandaş bu yüzden
huzursuz ediliyor. Malımn elinden alınacağı söyleniyor. Hayır,
öyle bir şey olmaz. Biz bunu takas (istibdal) yöntemiyle hal-
lederiz. Burada kamu yaran olması lazımdır. Kamu yaran çer-
çevesinde mal değiş tokuşu yaparsınız, olur. Aksi halde çif-
te standart uygularsınız. Dolayısıyla bu davalan bu şekilde
açtık. Hukuki argümanlanmtz çok güçlü. Önümüzdeki gün-
lerde bunun sonuçlannı alacağız. Aksi bir sonuç alacak olur-
sak da sesimizi çok yükselteceğiz.
Yazan; Sobohoftin Kudret AKSM.
Yöneten:İskenderALTlN
DekorKoslüm HakanDÛNDAR
Afi SÜRMELİ/ Güven KIRAÇ
Selin İŞCAN
Entinç OLGAÇLI / Mine BIÇAKÇI
GâMun KIRAÇ
1
www.perareklam.com.tr • vsrww.sinemafilni.com • (0212) 293 89 78
SAHNESİ I ? KUÇÜK SAHNE
SADRI ALIŞIK TIYATROSU
rezervasyonfarınızı kredi kartı ile yapabilirsiniz
BUGUN 10 Şubat Şaat: 15.5
KAMKÖY HALK EĞİTİM MERKEZİ Tel: (0216) 33010 27
ş
BAHCELİEVLER KÜLTUR MERKEZİ Tel: (0212) 441 36 82
15 Şubat Saat: 21.00
AKATLAR KÛLTÜR MERKEZİ Tel: (0212) 351 93 84
Bilgi Tel: (0212) 291 51 96-97-98
Yazan ve Yöneten: Yılmaz Onay
Oynayanlar: Rozet Hubeş Levent Öktem - Ercan Demirel'
1 -8 Marl Cuma saat: 20 30
10 Şubat. 10Mart Pazarsaat:15.30
2-9 Mart Cumartesi saat: 18.30
28 Subat. 21 Mart Persembe 20.30
TOBB'DEN HÜKÜMETE ELEŞTlRÎ:
Ekoııoıııik Sosyal Konsey
ıııııtlııka to|Jaıımalı
•BİR Ç I
Yöneton: Mahmut Gökgöz
Oynayan: MUMTA2 SEVINÇ
Uyartoyan: Banu H.
7 MART Persembe saat 20 30
14 MART Persembe saat- 20 30
1 5 MART Cuma saat:20.30
16 MART Cumartesi 18.30
DOLUNAV ICATILIh o ııı e d i
Yazan: ROLF OLSEN ' Çeviren: HALE KUNTAY
Yöneten: MERAY ÜLGEN
Dekor: SEMA OLGAÇ / Kostüm: ÇOLPAN İLHAN
ÇOLPAN İLMAN ,'SELÇUK YÖNTEM
SEFtAY SEVEFt / MEMMET ESmf*
CUMA 20:30 / C.TESİ 15:30 • 20:30 / PAZAR 15:30
GIŞE TEL: (0212) 292 39 19 - 20 sadrialisiktiyatrosu@isbank.nel.tr
J&İSVİÇREHASTANESİ ''(krçâSamnYcmk'' ffMÇRiHASTANESİ "GerçâSanamYünmh" Z'İSVIÇREHASTANESİ "GerçâSaımYmnda"
tZlVÜR (Cumhuriyet Ege Bürosu) -
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
(TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu,
hükümetin Ekonomik Sosyal Konsey'i
toplayamamasuu eleştirerek "Uzım uğ-
raşlar sonucu kanununu çıkardığımız
Ekonomik Sos>aJ Konsey artık mutlaka
toplannıahdır" dedi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
(TOBB) 2000-2004 dönemi Ticaret Oda-
lan Konseyi dün Izmir'de toplandj. Top-
lantıda, ekonomik sorunlann aşılması
için ticari hayatın önündeki engellerin
kaldınlması ve gerekli yasal düzenleme-
lerin yapılması konusu ön plana çıktı.
îşadamJan. Sanayi v e Ticaret Bakaru Ah-
met Kenan Tannkulu nun da yer aldığı
toplantıda, vergi indiriminden teşvilderin
arttınmına, dış ticaretin kolaylaştınlma-
sına kadar bir dizi istekte bulunuldu. Hi-
sarcıklıoğlu, Türkiye'nin bir tercih kav-
şağında olduğunu, içine kapanmasının
söz konusu olamayacağuu belirterek Ba-
tı dünyasına ekonomik ve sosyal olarak
entegrasyonunu tamamlamasuıın kaçı-
nılmaz olduğuna değindi. "Ülkemin te-
reddüt gösterecek zamanı voktur'" diyen
Hisarcıîdıoğlu, Türkiye'nin temel politi-
kalannın siyasetçi, bürokrasi ve iş âlemi
tarafindan belirlenmesi gerektiğini an-
lattı.
Bakan Tannkulu ise Endüstri Bölgele-
ri Yasası, Şeker Yasası gibi kanunlanncid-
di takip edilmediğini belirtti.