12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1ŞUBAT2002CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER MHP pakette değişikük istenıivor. ANAPzanıan kazanmaya çalışıyor. DSP orta yol bulma çabasında Uyutnpazarhğı tıkanıyorANKARA(Cumhuri\etBürosu)- Uyum yasası paketinde yapılması is- tenen değişiklik konusunda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli rest çekerken ANAP zaman kazanma- ya çalışıyor. ANAP lideri MesutYıl- maz bu konuda polemiğe gırmek is- temedığini söyledi. ANAP'lılar, de- ğişiklik olmaması durumunda ceza süreleri kısaltılarak TCY"nin 312 ve 159. maddelerinin k o runabileceğini savundu. Baş- bakan Bülent Ecevit "De- rnokratik süreç içinde bu konuda olumlu bir sonuç bulunacakûr. Bu yüzden kaygı duymaya hiç gerek yoktur" dedi. TBMM'ye hükümet ortaklannm imzasıyla gelmesinin ardından İco- alisyon ortaklan ara- sında soruna neden olan uyum yasa tasa- nsı üzerindekı tartış- malar sürüyor. Grup BahÇGİİ rest Çektİ Koalisyon ortaklan arasında soruna neden olan uyum yasa tasansı üzerindeki tartışmalar sürüyor. TCY'nin 312. maddesindeki "olasılık" sözcüğünün değiştirilmesinin PKK'nin siyasallaşmasının yolunu açacağıru söyleyen MHP lideri Bahçeli, "Eğer pakette değişiklik olursa tasannın tümüne ret veririz" diyerek rest çekti. Bahçeli'den Iconuşnia' yasağı • ANKARA (Cumhuriyet)-MHP Genel Başkanı De\ let Bahçeli, millervekillennın kendisinin ızni olmadan yazılı ve görüntülü basına açıklama yapmalannı yasakladhMHP grubundan millervekillerine, grup başkanvekilleri Ismail Köse ve Koray Aydın imzasıyla gönderilen yazıda, "Değerli milletvekillerimizin genel başkanımızdan ve grup başkanvekillerimızden izın almadan genel ve yabancı basına, tüm televizyonlara açıklamalarda bulunmamalannı, beyanet vermemelerini önemle rica ederiz" denildi. DYP cfeş pofitika atağına geçiyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümetın dış pohtika uygulamalannı sık sık eleştiren DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, bu alanda partisinin çahşma yapacağını açıkladı. Çiller, Türkiye'nin boş bıraktığı alanlada başka ülkelerin çalışmaya başladığını, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in bu alanda en iyi örnek olduğunu yineledi. Çiller, ilk olarak görevlendirilen heyetin Türkmenistan'a giderek doğalgaz konusunda görûşmeler yapacağını söyledi. Sanoğlu yargılanacak • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, yasadışı "Islami Hareket Örgütü" davasının temyiz dunışmasındaki sözleri nedeniyle Avukat Abdurrahman Sanoğlu hakkında Ankara DGM Cumhuriyet Başsavcüığı'na suç duyurusunda bulundu. Kanadoğlu, Sanoğlu'nun sözlerini, TCY"nın 312. maddesi kapsamında değerlendirdi. Sanoğlu, "savunmasına" besmele çekerek başlamış, laik devletin Müslümanlan yargılayamayacağını ileri sürmüştü. Kürtçe eğltim' istemine tutukJama • İstanbul Haber Servisi - Avcılar Milli Eğitim Müdürlüğü'ne ilköğretim okullanndaki çocuklanna "'Kürtçe eğitim verilmesi" istemiyle dilekçe sunarken gözaltına alınan kadınlardan l"i "yasadışı örgüt üyesi olmak", diğer 9 kişi de "yasadışı örgüt üyelerine yardım ve yataklık etmek" suçlanndan tutuklanarak cezaevine göndenldi. toplantısında rest çeken Bahçeh, kurmay- lanyla yaptığı değerlendirmede de pake- tin virgülüne bile dokunulmasınm yanlış olacağını belirterek "Ortaklanmızsami- mi değiL Kendi aralannda neleri değiştir- mekistiyorlarsaanlaşsınlar, ancakbkge- tirecekleri önergeter için ret oyu kullana- cağız. Eğerpakette değişiklikolursa tasa- rmın tümüne ret veririz" dedı. Bahçeli, "olasuuV sözcüğünün değiştirihnesinin PKK'nın siyasallaşmasının yolunu aca- cağını söyledi. Bahçeli, ortaklanyla mü- zakere yolunu da kapatn. Bahçeli, kurmay- lanndan herhangi bir temasta bulunma- malannı da istedi. Bahçeli'nin restinin ardındanANAP lideri Yılmaz, Ankara Sa- nayi Odası'nın Meclıs toplantısında ga- zetecilerin sorulan üzerine polemiğe gır- mek istemediğini söyledi. MHP'nin ödün vermez tutumunun anımsatılması üzeri- ne Yılmaz, "Bu hükümetin şimdiye ka- darki en büyük başansı, en zor sorunlan bile uzlaşma ile aşmış olmasKÜr" dedi. Bahçeli'nin eleştirilenni nasıl değerlen- dirdıgı yönündekı bir soru üzerine Yılmaz şöyle konuştu: "ABüyeliğiTürkiye'nin en önemli hedeflerinden biridir. Uzlaşmaya vardığımız metnin bu hedefkr için uygun olmadığıAB'H yetkuilertarafindan bikü- rflmiştir. Hükümetolarak,venidendeger- lendirme yapmak ihtivacı ile karşj karşı- ya olduğumuza inanıyorum." ANAP'lı hukukçu milletvekillennden oluşan komisyon da tasan üzerınde de- ğişiklik önerisi üzerinde çalışmalannı sürdürüyor. Tasannm değiştirilmesi için şubat sonuna kadar zaman olduğunu söy- leyen ANAP kurmaylan, *ABiçin kısava- deb' öncetUderarasında bu değişikliklerde yer alryor. Eğer bu değişmezse ceza süre- leri kısaltılarak 312. maddedeki mev- cut düzenleme aynen kalmao" görü- şünu saMindular DSP ıse orta yol arayışını sürdü- rüyor. MHP grup başkanvekilleri. Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Ozkan tarafindan kendilenne sunulan DSP'nın önenlerini ıncelemeye ge- rek ohnadığını belirttiler. DSP yöneticileri "olasılık" ve "kişi" sözcüklerinın hukuki olmadığını, değiştirilebileceğini, 159. maddedeki -bunlan temsil eden bir kısmı" ifadesınin de metinden çıkan- labileceğini söyledi- ler. Adalet Bakanı HikroetSamiTürk de, "olasıhk" yeri- ne "kamu düzeni kan tehlikeohıştur- ma" ifadesinın metne girebılece- ğini söyledi. Hükümetteki 312. madde kavgası büyüyor. Devlet Bahçeli, Mesut Yılmaz'ı suçladı: CarDik kafah tutarsızANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yar- dımcısı DevletBahçeli 312. madde de- ğişikliğinin "somut tehlike kriteri" ge- tiren ileri bir düzenleme olduğunu be- lirterek partisinin bu metnin arkasında olduğunu söyledi. AB Genel Sekreter- liği'nin TBMM Başkanlığı'na sundu- ğu 312. madde taslağıyla hükümetin tasansuıuı aynı olduğuna dikkat çeken Bahçeli, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ı tutarsız olmakla suçladı. Bah- çeli, "Çarpık kafiaUannMHP'ye söz söy- leyebihneleri için en azmdan asgari bir futariılık ve sorunıhıhık bilincine sahip obnalan gerekir'' dedi. MHP lideri Bahçeli, dün partisinin grup toplantısında, uyum yasalan pa- keti ve özellikle 312. madde konusun- da koalisyon ortağı Yıhnaz'a yüklen- dı. Düşünce, inanç ve ifade özgürlük- leri ile bölücülük. şiddet ve neftet to- humlan ekmeyi birbirine kanştırma- mak gerektığini belirten Bahçeli, par- tisinin duyarlılığının özgürlükleri değil, kin nefret ve kışkırtıcılığı sınırlamaya yönelik olduğunu söyledi. Şiddet ve te- DYP lideri Çiller Olasılıkyerine tehlike önerisi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- DYP Genel Başkanı Tan- su Çiller. Türk Ceza Yasası 'nin (TCY)312. maddesinin mutla- ka değiştirilmesini ve tasanda geçen "olasıhk" sözcüğü yeri- ne "tehlike" ifadesinin getiril- mesi gerektiğini söyledi. "Mini paketin denıokrasi açı- smdan fazla mini" 1 olduğunu be- lirten Çiller, "Daralblmış bir formata, Türk demokrasisni ve milletini sokmayı doğru bulmu- yoruz" dedi. Hükümetin buta- sansını desteklemediklerini vur- gulayan Çiller, "Biz, bu tarzda- ki mini bir pakete karşıyız" gö- rüşünü dıle getırdi. Gerekirse "Kderier turu" ya- pacaklannı söyleyen Çiller. "Şu- nun veya bunun yasağnıın kal- dınbnası veya devamı üzerin- den Türkiye'de siyaset yapıla- maz. Türkiye'de demokrasi ya vardır ya yoktur. Hükümet tas- lağmm AB normlarma uyduğu için kabul edildiği ifade edilmiş- tir. Biz Türkive için, kendi insa- nımız için demokrasi istiyoruz. Bizim için bu olasılık' kavra- mu Türk insanının özgürlüğü ve hürriyetleri açısından yeter- h' değüdir" diye konuştu. CİZMEDEN YUKARI MUSA KART EVET, Bü TZ&UOVU 5on bir tjılda ÎLuüzdeiflerıdi,, enflasyon ü d 6 7 t f ıpzdc ı3,5gznlcdi, ekpnomı ıfzdalA kilüldü m.kart g superonline.com.tr rörü önleyecek tedbirlerin başanya ulaş- tıkça özgürlüklerin daha fazla gelişme olanağı bulacağını savunan Bahçeli, 312. madde değişikliğinin geri değil "somut tehlike kriteri* getiren ileri bir düzenleme olduğunu söyledi. Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "fster kendi siy^asi konumlannı gö- zetmek, istersebaa dışçevrelere şirin gö- zükmek amacıyia olsun, partimizin kararhlığı ve sa- mimiduruşu karşısuıda se- viyesizve önyargA beyanbr- da bulunanlann gerçek ni- yetlerini gizlemeye çahşük- lan kesindir. Bu çarpık ka- fahlann MHP'ye söz söyle- yebibneleri için en azmdan asgari bir tutaruhk endişe- sine ve sorumluluk bilinci- ne sahip olmalan gerekir.' Uzun yülardır siyaset sah- nesinde boy gösterenlerin bugün demokrasi havarasi kesilmesinin oldukça dü- şündürücü olduğunu anla- tan De\ let Bahçeh, AB Ge- nel SekreteriiğTnce TBMM Başkanlığı'na sunulan u Te- mel Haklar ve Ozgürlük- ler" paketini milletvekille- nne göstererek "Bu taslak ile hükümetin tasansı ara- sındaki tek fark. 1 yıldan 5 yüa kadar olan hapis bölü- mödür. MHP'nin arkasın- da durduğu metin de bu- dur" dedi. Bahçeli, "Hiçbir kişi, si- yasikurum veya srvütoplum kuruluşu, mflletiınizi yan- hş bflgflendirmemelidir. Tür- kiye'nin AB'ye tam üyeük hedefini, demokrasi ve insan hakları açıhm arzulannı si- yasetin iç tüketim malzeme- si yapmamandır, birilerini karalayarak siyasi avantaj sağJayacağmızannetmeme- bdir" dıye konuştu. IRMIKIAYDEV ENGİN aenginirt doruk.net.tr Kamyon Mercedes'e çarpmış- tı, devletin bir yerlerınde, epey dennlerinde yuvalanmış karanlık çetenın kirlı ve kanlı çamaşırian Su- surluk'ta karayoluna şaçılmıştı. Ah, çok ısterterdi. Üstünü ört- mek için vermeyecekleri, yapma- yacaklan yoktu. Örtemedıler. Ama daha da deşelemeye, kan ızlerinı, kırın kökenini gün ışığına çıkarmaya hıçyanaşmadılar. Ko- ca bir ülkeyı bir utançla baş ba- şa bırakıp, suskunluk duvarlarının ardınagizlenip.zamanıntoplum- sal belleğı sılikleştırmesini bekle- meyı yeğleyecek kadar pişkındi- ler. Haklıydılar. Deşilirse 'basitbir trafik kazası" diye geçıştirmeye çabaladıkları "kamyon-Merce- des" çarpışmasının izi surulurse, devlete kanlı pençelerini geçir- mış, hatta devletı bellı ölçulerde ele geçırmış, anayasadaki "hu- kuk devletı, hukukun üstünlüğü" gıbi kavramları hayasızca çığne- meyi âdet edinmiş, hak bilmiş, devletı hukukla, yasalaria değil çetelerie savunmayı(!) yeğlemiş karanlık gucun açığa çıkacağını akılla ve ıçgüdulerıyle seziyoriar- dı. Deşilmesin ıstedıler. Ama onu da başaramadılar. Başarabilırlerdı. Eğer beş yıl önce bugün, şu- Beş Yıl Onceydi, 1 Şubat'tı...bat ayının ılk günü, akşam saat 21 'de kımı evlerin pencereleri bir- den, ateş böceklerinın uçuştuğu bir itiraz çığlığına donüşmeseydi... Acemice başladı. Ilk gün tek tüktü. Eylem çağnsını yapan bir avuç yurttaş, kendi manallele- nnde yanıp sönen pencerelen par- maklarıyla sayabiliyorlardı. Pen- ceresi henuz ateş böceğine dö- nüşmeyen evlerde meraklı göz- ler. karşılanndaki, bitişıklerinde- kı, sokağın öteki ucundaki "yurt- taş pencereleri''ne biraz çekın- gen, epey umutlu baktılar. Ertesi akşam onlardasaat21 'i beklemeye başladılar. Salondaki elektrik düğrnesinin basına dikıl- miş nöbetçı, ışıklan yakıp sön- dürmeye başladığında, ötekıler balkonlara uşuştüler. Çoğaldık- lannı gördüler. Sevindiler, kıvan- dılar. Sürekli aydınlık için birdaki- ka karanlık çağrısı, pencereler- de yankılanmaya başladı. Pen- cerelere pencereler, yurttaşlara yurttaşlar katıldı. Ardından ışıklaria yetinmeme- ye başladılar. Nineler, dedeler elektrik düğmelerınin basına nö- betçi bırakıldı. Geri kalanlar mut- faktaki îencerelerı, tavalan kapıp balkonlara, pencerelere yığıldılar. Bellerine kadar sarkıp karanlığa göz kırpan ışıklara, harikulade bir "tencere-tava senfonisı" ile eşlik etmeye başladılar. Bilışlı, buluşlu ve ılle de kararlı yurttaşı kim durdurabılmış? Sokaklara inıldi. Mahallelerın küçücuk meydanlannda, srtelerin kocaman avlulannda buluşuldu. Saat 21'e az, çok az kala, önce mumlaryakıldı, sonra hep bırağız- dan sayılmaya başlandı: - On... Dokuz... Sekiz... Yedi... Altı... Beş... Dört... Üç... Iki... Bı- liiiıir!.. Mumlar üflenip söndürüldü. Gecenın alaca karanlığında. hep bir ağızdan karanlığa meydan okundu: - Susmal.. Sustukça, sıra sa- nagelecek!.. Sevinç ve öfke pencerelere, sokaklara, alanlara taştı. Sevinç! Yetişkın yurttaşlarda çocukça bir sevinç... Çocuk yurttaşlarda şimdıden bırer erişkın yurttaş olmanın se- vinci... Boyun eğmemenın sevinci... Zorbalığın önünde diz çökme- menin, zorbalann onunde diz çök- meyenlerin sevinci... İtiraz etmenin sevinci... Gücünü namlulardan, zorba bir erkten alanlara meydan okuma- nın sevinci... Az olmadığını, gıtgıde çoğaldı- ğını görmenin sevinci... Bırken bın; binken mılyon; mil- yonken çok milyon olmanın se- vinci... Beş yıl önceydi. Bugündü. 1 Şubat'tı. Kırk gün sürdü. • Cumhuriyet tarihinin en büyük sıvıl eylemi, kendinden önceki- lerle kıyaslanamayacak kadar "en büyük" sıvil eylemi oldu. Kuzey- den güneye, doğudan batıyatüm ülkeyi saran ve sarsan bir sivil ey- lem. 29 Ekım 1923'te 101 pare top atılarak "padişah kullarının cumhuriyetyurttaşına" dönüştü- ğü günden yıllar ve yıllar sonra yurttaş, sahiden yurttaş oldu. • • • Adalet ağır ışler (0 yüzden de bazan adaletin "adil" olamadığı soylenir ve doğrudur). Ama ışler. Mılyonlarca evın pencereleri- nin ateş böceklerine dönüştuğu o gunlerden bu yana beş yıl geç- ti. Ağır şleyen adalet, sonunda Su- surluk'un tetikçilerını, çetenin sı- lahşorlannı mahkûm etti. Duruş- malara Mercedeslerle gelen, du- ruşma salonunda salt yargıçlann değil, yurttaşlann da gözünün içı- ne baka baka arsızca şakalaşan- lann süngusü duştü. Şımdi demir parmaklıklarardında gün sayacak- iar Yargıtay karanyla kesinleşen mahkûmıyet karan "Sürekli ay- dınlık için bir dakika karanlık" ey- lemlerinin haklılığının kanıtıdır. Ve henüz son noktanın kon- madığının da... Susurluk'un tetikçilerı, silah- şorları huküm gıydı. Ama eleba- şılar hâlâ dokunulmazlık zımıyla. korunup kollanmanın güveniyle ellerini kollannı sallayarak aramız- dalar. O son nokta konuncaya dek yüreğımızde, bılincimizde ışık- ları yakıp söndurelim mi? Gere- kirse yıne alanlara çıkacağımızı, yine pencerelerimizi ateş böcek- lerine çevireceğimızi "korunup kollanan" elebaşılara belli edelim mi Yüreklerine korku salalım mı? Sureklı aydınlık için inadımızı hâlâdipdiri koruduğumuzu onla- ra ve kendımize kamtlayalım mı ? Salt beş yıl oncesıni anımsaya- rak değil, geleceğe de bakıp umut- lanalım mı? POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETÎNKAYA Tayyip Bey ABD'de... Bugün oyunun dördüncü perdesini açalım ön- ce... Sonra, ABD'de bulunan AK Parti Genel Baş- kanı Recep Tayyip Erdoğan'ın neler yaptığına bakalım... 9Mayıs2001... TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, Bankalar Ya- sasrndayapılacakdeğişikliğigöruşmeyebaşlar!.. Devlet Bakanı Kemal Derviş, bir önergeyle ya- sa metnine bir ekleme yapılmasını ister... Bu öneri hükümet tasarısında yoktur!.. Nedense, tasarı metnine ekleme yapılmasını Hazine Müsteşarlığı istemektedir... Istenilen şudur: "Bankalann her türlü kayıtlı borç ve yükümlü- lükleri garanti edilecek; ancak bu yükün finans- manı için banka borçları üzerinden belli birprim kesilmesi yetkisi Bakanlar Kurulu'na verilecek- tir..." Prof. Dr. Korkut Boratav bu ilginç öyküyü an- latırken bakın ne diyor: "/Ş/AI ÖZÜ şudur Kapitalist birsistemde, birban- kanın kredi verdiği şirket, güç duruma düşer, if- las eder ve borçlarını ödeyemezse ne olur? Ya- nıt: Banka, zarahannı sineye çeker. Zira, banka- lar faiz ve vade koşullarını, kredi açtıklan şir- ketin güvenilirliğine, ödeme kapasitesine ve ver- diği teminata göre belirlerler ve kredi riskini üst- lenmeyi peşinen kabul ederler. Bu ilke, elbette, yabancı bankalann Tünkiye'deki bankalara açtık- lan krediler için de geçerlidir. TC hükümetine, 'Kredi açtığımız Türk bankası borcunu ödeye- miyon siz ödeyin' talebinde bulunma hakian yok- tur. Yoktur ama IMF, Aralık 2000"de 'bankalann dış borçlanna devlet garantişi'n; bize dayatıyor. Ece- vit, Demiralp, Erçel ve Önal bu garantiyi, hiçbir hukuki dayanağı olmadan tanıyorlar ve sonraki ay- larda batan, tasfiye edilen, Fon'a alınan bankala- nn bu yükümlülüklehnin Hazine'ce üstlenilmesi- nin yolunu açıyoıiar. Banka kurtarma operasyon- larının maliyetinin milyarlarca dolar daha ağır- laşmasına neden oluyortar ve ağır sorumluluğu al- tına giriyohar. " Mayısta Hazine durumun hukuk dışı olduğunu itiraf ediyor. Sonunda, tüm bankalann 'doğmuş ve doğacak' ve 'gerçek' borçlarının garantisi Fon 'un (yani hükümet dışı özerk bir kurumun) so- rumluluğuna devrediliyor. Bu da yabancı banka alacaklannın topJanmasınm son tahlilde IMFde- netimine verilmesi demektir." • • • Sonuçta IMF bastınyor, hükümet Bankalar Ya- sası'nı çıkanyor... AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan da IMF'nin yaptınmlarını destekliyor!.. Ne diyor Erdoğan: "IMF'ye direnenleri biliyoruz; biz ABD'yi doğal müttefik olarak görüyoruz..." Erdoğan, ABD'de ilgi görüyor mu? AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, VVashing- ton'da düzenlediği toplantıda bir hayli sıkıştınl- dı... Partisini ve parti tabanını 'llımlı islam' olarak gös- termeye çalışan Erdoğan, IMF'ye destek vererek üzerindeki kuşkulan dağıtmaya çalışıyor... Erdoğan'a toplantıda sordular: "Hamas, sizce terörist bir örgüt müdür?" AK Parti Genel Başkanı bu soruya şu yanıtı ver- di: "Bu konu benim ilgialanıma girmiyor. Teröre bu- laşmışsa terörist örgüttür, bulaşmamışsa değildir..." Salt AK parti değil, SP de bu konular gündeme gelince kaçamak yanıt verir... Uğur Mumcu cinayetınden sonra Batman do- ğumlu Islami Hareket adlı terör örgütü ortaya çı- kınca da şöyle demişlerdi: "Sözde Islami Hareket terör örgütü diye Müs- lümanlara işkence yapıyorlar..." 1996 yılında Hizbullah Güneydoğu'da iyice az- mıştı... Şevki Yılmaz, Batman'da açıklama yaptı: "Ben de Hizbullah'ım çünkü Allahın yolunda- yım..." O tarihte Recep Tayyip Erdoğan da Bitlis'te "Mi- narelersüngümüz, camilermiğferimiz" diyordu... Erdoğan şimdi ABD'de... Üstelik Davos Zirvesi'ne katılıyor... VVashington'da partisinin bürosunu açıyor... IMF'ye direnenleri üzüntüyle izleyen Erdoğan, ABD'ye mesaj veriyon "Ben iktidara gelirsem sizi hiç üzmem!" Anlattıklarımın hepsı küçuk birer öykü... Türkiye nereden nereye geldi!.. Yasadışı birdurum yasallaştınlıyor, yabancı ban- kaların alacaklannın toplanması IMF denetimine veriliyor!.. Ne dıyorsunuz?.. hikmet.cetinkaya(a cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/513 90 98 Hlkmet ÇETİNKAYA TROYA'dan İYONYA'ya Mitolojik Aşklar Cografyası Bir ayda 2. Basım *7üüm ve. G ü n i z i Y a y ı n c ı l ı k Tel: 0212-512 42 19 Faks: 512 11 72
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle