23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 AR/K 2002 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER İNSANIN SERÜVENİ TURHANSELÇUK TA3IAIİI İ£TAN3UL EESDÎ3Î ABZÜICANEAZ' IN* HARİKITJ.D2 3ÜCSHAIA2I KISIM 25CMIIİ 3ÎRD3N KAt>|M MEİl>î?..I3w ÜÇ İfcî «ADlNJ-A yeTÎNMEMELE&J, BA-Z.ll^üıNfN i-A-AMA.Nl DAM1 RASTi-Af^^K Baymdırlık ve îskân Bakanlığı, 'Metropoliten Alan Planı'nı geçersiz kabul ediyor İstanbul 'hukuken' plansızOKTAYEKİNCİ Depremini bekleyen tstanbul'un bu hassas süreci bile "plansız" ya- şadığına dair saptamalanmız Ba- yındırlık ve îskân Bakanlı- ,_ ğı'nca daresmen doğrulandı. Jeolojik haritalar çıkanlma- sına rağmen bunlann kent ge- nelindeki yapılaşma kararla- nna dayanak tutulacağı "bü- tüncül nâam plan" hukuken "yok" konumunda... Bunu açıkça bildiren Bayındırhk ve Iskân Bakanlığf nın 12 Ka- sım 2002 tarih ve 2513 sayı- lı yazısında, Büyükşehir Be- lediyesi'nce 15.11.1995 tari- hinde onaylanan 1 '50 bin öl- çekli "MetropoBten Alan Pla- nı"nın da mahkemelerce "ge- çersiz" kıhndığı anımsatılı- yor... Bunun yerine yeni bir nâ- zım plan hâlâ ortada olma- dığı için de tstanbul gene- lindeki imar düzeninin. dep- rem riskleri de gözetilerek nasıl bir "yerleşme bölgele- mesi" ve hangi "yapılaşma yoğunluklarT içınde olaca- ğına yönelik "şehircilik ka- rarian" da üretilemiyor... Yani, kentin tüm bölgele- rindeki "jeolojik yapı" je- ofizik araştırmalarla belir- lenmiş olsa bile, depreme karşı bunu da gözetecek bir imar süreci için istanbul hâ- lâ "belirsizüğin'' tehdidi al- tında... Yılların Ihmall... • 57. hükümetin Baymdırlık Bakanı Akcan görevi devretmeden önce istanbul Valiliği'ne gönderdiği 12.11.2002 tarihli yazıda, kentin nâzım planının olmadığını ve bu eksikliğin giderilmesi için belediye ile Bakanhğın ortak planlama protokolünün hazırlanması gerektiğini belirtti... pılaşmalar metropoliten alanın ar- tık tamamına yakın bir kesiminde gerçekleşmiş olduğundan tstanbul "planh anıa plansız'1 denebilecek bir dönemı yaşamaya başladı... YERLERtVİKENDİLERİSEÇTtLER- tstanbul'un bir nâ- zım plandan yoksun geöşmesindeki en hassas konulardan olan "gökdeknler için yer seçimi" süreci de şe- hircflikilkelerme göre değil, "yaunmcının isteğine" bağh olarak yaşanıyor... (Fotoğraf: UCUR GUNYUZ) istanbul aslında bu "plansız- Iığı" hukuken değilse bile uygula- mada yıllardır yaşıyor... 1960 'lar- daki planlama öncelikli genel po- litikanın ürünü olarak özel bir bü- ro oluşturulmasıyla 15 yılda elde edilen ilk 1/50 bin ölçekli nâzım plan, 29 Temmuz 1980'de dönemin imar ve Iskân Bakanlığı'nca onay- lanarak yürürlüğe girmişti. Ne var ki bu plan özellikle kuzeydeki ye- şil ve su havzası kuşağını koru- maya aldığından, bu bölgeleri ima- ra açan Bedrettin Dalan başkanh- ğındaki Büyükşehir Belediyesi ta- rafından "rafa" kaldınldı. Dalan aynca nâzım plan bürosunu da lağ- vetti... Nurettin Sözen döneminde ise kentin yeniden bir nâzım plana ka- vuşması için yapılan çalışmalar ancak 1994 seçimlerine "bir ay" kala sonuçlanabildi... Mart 1994'te onaylanan ikinci metropoliten plan, aynı ay seçim- leri kazanan Recep Tayyip Erdo- ğan tarafından "beğenilmeyerek" iptal edilince, üçüncüsünün hazır- lanmasına başlandı... Erdoğan dö- neminde yapılan ve 15.11.1995 'te onaylanan planda ise yıne su hav- zalan "tSKİ Yönetmeüği'ne'' bağ- lanıp ardından bu yönetmelikte de değişiklik yapılması yöntemiyle imara açılınca, Mimarlar Odası plan bütünselliğini olumlu görme- sine rağmen sadece bu gibi "yağ- ma tuzaklanna" karşı dava açtı... Dava sonucunda ise Danıştay ay- nı planı bu kez "Büyükşehir yelki- sizdir; metropoliten planı Bayındır- hkBakanhğıonaylar..." gerekçesiy- le "tümüyle" iptal edince, İstan- bul'da yeniden 1980 planına dönül- müş oldu.. Ancak o plana aykın ya- Eski Bakan, glderayakl.' Işte böylesi bir süreçte gerçekleşen 1999 deprem- leri ve ardından istanbul'un asıl kendi büyük depremi- ni beklemeye başlamasıyla da birlikte yeniden gündeme gelen nâzım plan konusun- da Baymdırlık ve Iskân Ba- kanlığf nın son yazısı ise du- rumun "dramatik yanının" en çarpıcı belgesi... 57. hükümetin Bakanı Ab- dülkadir Akcan'ın. görevini yeni Bakan'a devretmeden kısa bir süre önce, 12 Kasım 2002 tarihinde imzalayarak istanbul Valisi'ne gönderdi- ği 2513 sayılı yazıda, tstan- bul'un yargı kararları ışığın- da yasal ve geçerli bir nâzım planı olmadığı açıklanıyor... Bu nedenle yeni bir nâzım planın üretilerek bakanlıkça onaylanabilmesi için de Bü- yükşehir Belediyesi'nin vali- lik kanalıyla Bakanlık'la ortak planlama çalışmasını öngöre- cek bir "protokol taslağının" hazırlanıp iletilmesi isteniyor... Bakanhğın bu yazısı, aslın- da 10 yıldır "kendilerinin" ko- tartnası gereken bir planlama çalışmasını yeniden belirsizli- ğe iletirken özellikle "depre- —I me hazırük" için yapılmış je- olojik ve jeofizik etütlerin nasıl bir yapılaşmaya dayanak oluşturacağı sorusunu da yine "aslada" bırakı- yor... Sözün kısası istanbul, kentin imar rantları üzerindeki kısıtlamadan kaçınan politikacılann bu nedenle hep "plansızlığı" benimseyen tu- tumlan yüzünden, tarihsel sarsın- tısmı "imar belirsizKkleri" içinde karşılamanın açmazını yaşıyor... DUZYAZI ORHAN BİRGİT Ani Ve Zorunlu Fren Hükümetin, Meclis'e göndereceği uyum pake- tinde türban affı olmayacak. lyi de, BakanlarKurulu'nun uyum paketineson şeklini vermek için bugün yapacağı toplantı ön- cesinde, özellikle konunun açıklanması ve o ara- da AKP liderinin, çalışma arkadaşlanna "Türban gündemimizde değil" uyarısını yapması mı ge- rekiyordu? Arna galiba asıl sessiz uyan, Genelkurmay Baş- kanı ile kuvvet komutanlannın, Türkiye Büyük Mil- let Meclısi Başkanı'na. zamanlaması son derece- de düşünülerek yapılmış kutlama ziyareti ile baş- ladı. Ve aynı gün, Cumhurbaşkanı'nın başkanlı- ğında, Milli Güvenlik Kurulu'nun kasım ayı top- lantısı ile sürdü. O toplantıda, Bülent Annç'a üçbuçuk dakika- lık kutlama ziyaretini gerçekleştiren Genelkurmay Başkanı ile kuvvet komutanlannın, Başbakan ve hükümetin öteki bakanlanna yönelen bazı temen- niler ve önerilerinı, bir gün sonra bazı gazeteler- de okuduk. Gerçi özel yasası, bu kurulda yapılan konuşmaların gizliliğini öne çıkarmış olsa da, 79 yıllık cumhuriyet rejiminin temel ilkelerini bir kez daha vurgulayan bu önerilerin kasım ayı MGK'sin- de gündeme getirilmiş olmasını, hiç kimse yalan- lamadı. Ve öylece doğrulamış oldu. Doğrulanan bir başka gerçek de, bir anayasal kurumun bu top- lantısında, kurulun asker üyelerinden gelen temen- ni ve önerilerin, Cumhuriyet hükümetinin başka- nı ve bakanlannca tartışma konusu yapılmadan onaylanmış olduğudur. O halde, "politikacı"n\n. Çankaya doruğunda sergilediği bu tutumun, ülkenin başka kesimlerin- de yine aynı kimselerya da yandaşları tarafından tersyüz edileceğini düşünmekte mantık var mı- dır? Kasım ayı Milli Güvenlik Kurulu toplantısının ortaya koyduğu, bence çok önemli bir başka ger- çek de, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin en üst düzey komutanının, yani Genelkurmay Başkanı'nın, için- de bulunduğumuz ramazan ayının koşullanna uyarak oruçlu olduğunu dışa vurmak oldu. Hürriyet gazetesi, toplantının ertesi günü birin- ci sayfa manşetinden yayımladığı haberinde, if- tar saati geçtiği halde çalışmalara ara verilmedi- ğini, amaOrgeneral Özkök'ün de araiannda bu- lunduğu oruçlu üyelerin, masalara servis edilen kanape, sandviç ve meşrubat ile oruçlarını açtı- ğını yazdı. Oysa, kimi siyasetçilerimizin önderliğini yaptı- ğı nice kurum ve kuruluşta, yıllardır ramazan ay- lannda özel çalışma takvimleri düzenlemeye özen gösterildiğini bilenlerimiz, Tann ile kul arasında kal- ması gereken bir ışlemin, üçüncü kişilere nasıl bo- yutlanarak sunulmasına çaba sarf edildiğini de el- bette unutmuyoriar. Otürtörenbazlara, Genelkur- may Başkanı'nın sergilemek zorunda kaldığı du- rum, bence türban kampanyasını sürdürmekten politik çıkar umanlar için de önemli bir ders ol- malıdır. Türbanı bir siyaset simgesi yapmayın diye yal- var yakar olanların karşısına, "O zaman bizim gayretlerimizin ne önemi varki" düşüncesiyle di- kilenler, laik birdevlette kamu parası ile verilen if- taryemeklerinde nasıl ev sahipliğini üstlenebildik- lerini de, bence ciddi olarak düşünmelidirter. Aynı laik devlette, pohtikacı ya da bürokrat, ka- mu parası ile muharrem ayında aşure dağıtımını resmi olarak üstlenebiliyor mu? Ya da Musevi ve- ya Hırıstiyan yurttaşları için, o dinlerin özel gün- lerinde çalışma takvimlerinin ayarlanmasında ve- ya benzertörelerin uygulanmasında kamu gider- lerini harcayabiliyor mu? Laikliği savunanlann arada biraraştırmalan ge- reken konular arasında bu söylediklerım de bu- lunmalı Ve o araştırmayı yaparken de, ülkenin bugün- kü Genelkurmay Başkanı'nın, ramazan ayının ve- cibesini yerine getirirken ibadetin, inancın Tann ile kul arasında kalmasının zorunlu bir işlem ol- duğuna özen göstermesinin altında yatan derin- liği bilinçaltlanna kazımayı da ihmal etmemeleri gerekiyor. Bunu yaptıklan zaman, türban olayını kaşımak- tan vazgeçerler ve en yararlı desteği de sırf inanç- lan ya da gelenekleri uyarınca bu örtüyü kullanan insanlanmıza sağlamış olurlar. Aynca, böylesine ani patinajlara da gerek bile kalmaz. Faks: 0212- 677 07 62 obirgrtfa e-kolay.net ENTERNET /MEHMET SUCU mehmet@cumhuriyet.com.tr e-posta ve posta kartı Hafta sonu Anadolu Ajansı bütteninde ilginç bir haber yer alıyordu. Haberde posta kartı kul- lanımının azaldığı ve ye- rini e-postaya bıraktığı belirtiliyordu. Gerçekten bir dönemin haberieşme- de en çok kullanılan un- suru artık can çekişiyor. Üzerinde kimi zaman kent fotograflan, kimi za- man esprıli grafiklerın bulunduğu posta kart- lan belki gelecekte sade- ce koleksiyonculann toz- lu raflannda kalacak. Aslında posta kartlan gelişen teknolojiye uzun zaman önce yenik düş- müştü; Anadolu Ajan- sının haberi ise sadece bir zamanlar çokça de- ğer verdiğimiz bir eski dostun ölümünü hatır- latmaktan öteye bir an- lam taşıyor. Intemet ile birlikte ka- zandığımız kolaycılık, ya- şantının her alanına ya- yılıyor. Artık dolmaka- lemle itinalı, kimi zaman esprili metinleri renkli fo- toğraflann arkasına yaz- mıyoruz. Bunun yerine fabrikasyon üretilmiş, belki de hepsi birbirinin benzeri hazır e-posta metinleri ile yetiniyoruz. Haksızlık etmemek için söylemek gerekli, her ne kadar büyük kıs- mı sadece sanal dünya- da yaygın olarak kullanı- lan esprilerden oluşmuş olsa da hazır e-kartların birkısmı büyük yazın us- talannın şiirlerini, büyük resim ustalannın görün- tülerinı içeriyor. Yine de ben bu bay- ram e-posta yerine eski uslu posta kartını yeğ- leyeceğım. Kolav SMS Yıne de son gün gelip de yakınlarına bayram kartı atamayan internet- çiler için bir adres ver- mekte yarar var. http://mo- bil.turk.net/bay- ramsms.asp SMS say- fasından sizin için çok özel mesajlar gönderi- yor. Bu sayfada gönde- receğiniz mesajı önce- den seçebilır, mesajın gi- deceğı tarihi belirleyebi- lirsiniz. e-devlet uygulamalanna geçmek için ilk yapılması ge- rekenin intemet ile tanışmış insan sayısını arttırmak ve kullanıcı sayısını çoğaltmak olduğu bilinen bir gerçek. Türkiye'de intemet cep telefonu kadar yaygınlaşıp ve vazgeçilmez olduğu gün çok büyük bir ilerleme kay- detmış sayılacağız. Bu fıkirden hareket eden Devlet Baba da yurttaşla- rını ınternetle tanıştırmak için hiçbır fırsatı kaçırmıyor. Işte sıze bir önemli örnek: Tanm ve Köy işleri Bakanlığı'nın çiftçiyi desteklemek için dönüm başına verdiği parayı almak ısteyen köylü- e-devlette çağ atladık ler, formlarda istenen kimlik numarasını öğrenebilmek için intemet kafelenn onünde kuyruklaroluşturdu. Dog- rudan Gelir Desteğı Projesi kapsamında arazileri için öde- necek parayı almak isteyen çiftçiler doldurduklan form- da yer alan TC kimlik numarasını kolay yoldan öğrene- bilmek için sabahın erken saatlerinden ıtıbaren intemet kafelere hucum ettiler. Ancak intemet kafeler genellik- le öğlen saatlerine doğru açıldığı için önlerinde uzun kuy- ruklar oluştu. Batman Doğuş gazetesinde yer alan ha- bere göre köylüler, "Bütün ışyerlerı açılırken intemet ka- felerin geç açılmasına anlam veremiyotvz. Işimizi son günlere bıraktığımız için sıkıntı yaş/yoruz. Kimlik numa- rası alabilmek için yaşadığımız sıkıntıya bakın" dıyor- lar. Hiç istemediklen halde intemetle tanışan köylülerin gelecekte ne yapacaklan bilinmez ama anlaşılan o ki, bu tanışmadan pekde memnun kalmamışlar. Yaşanan- lar da herhalde Türkiye'ye özgü bir e-devlet uygulama- sı olarak anılarda yer alacak. Adres defteri www.fantastikkurgu.com Fantastik kurgu türündeki ki- taplara ilgi duyanlar için bir reh- ber niteliği taşıyan site, kitabev- leri tarafından çevrilmiş bütün eserteri tanrtmayı, örnek bölüm- ler vererek nereden ne kadara alabileceğiniz konusunda bilgi vermeyi amaçlıyor. http://bilimkurgu.cjb.net Makaleler, hikâyeler, edebi- yat ve bilimkurgu üzerine yazı- lar içeren bir site. www.emlakaktif.com Satılık ve kiralık gayrimenkul- ler, emlak projeleri, dekorasyon, mobilya, tamir ve tadilatla ilgili firma bilgileri. www.geocities.com/celci- uskit Gündemdeki kitapların tanı- tımının, en çok satan ve popü- ler kitaplann sıralamasının yer aldığı, gösterimdeki filmler hak- kında bilgiler ve yorumlar, tari- hi ve turistik yerlerin tanıtımı, Türkiye'deki ilginç haberier ve kültürel faaliyetler hakkinda bil- giler. www.geocities.com/kreons Tiyatro üzerine yazı ve haber- lerin geniş yer verildiği sayfada aynı zamanda Antalya [Sevlet Operave Balesi'nin etkinlik prog- ramı, kısa hikâyeler, sanatsal yazılar, çeşitli resim vefıkralaryer alıyor. zeugmaweb.com Belkıs Zeugma antik kentinin tarihçesi, bölgede yapılan kazı- lar, buluntular, bölgedeki mo- zaiklerin öyküleri, bölgeye ait haritalar ve download'lar içeren bir site. BM'nin bağış sitesi internetteçoksa- yıda yardım sitesi var. Bunlann bir kıs- mı gerçekten yar- dım yaparken bir di- ğer kısmı ise sade- ce yardım yaptığını iddia ediyor. Ancak bu yardımlann yeri- ne ulaşıpulaşmadı- ğından çoğunlukla emin olamıyorsu- nuz. Birleşmiş Mil- letler de sanal âlem- de bir yardım orga- nizasyonu düzenli- yor. Bunun için ön- ce Birleşmiş Millet- ler'in açlık sitesine giriyorsunuz. Site- de yer alan sandüğ- meye tıkladığınızda dünyanın herhangi biryerindeaçbirin- sana yiyecek gön- dermiş oiuyorsu- nuz. Bu yardımın si- ze hiçbir maliyeti yok. Ylyeceğin be- deli, açılan pencere- delogolanntgördü- ğünüz sponsorlar aracılığı ile ödeni- yor. Tüm yapılması gereken www.the- hungersite.com'a girip yiyecek bağış- la (Give Free Food) düğmesine tıkla- mak. Unutmayın, günde yalnızca bir kez bağış yapabili- yorsunuz. Bebekler înternette Amerikan Hasta- nesi, 1 Kasım 2002 tarihinden başlaya- rak anne babaiara, hayata merhaba di- yen bebeklerini, re- simleriyle birlikte in- ternet üzerinden du- yuruyor. Hastanede doğan bebekler, an- ne babalannın isteği doğrultusunda do- ğum tarihi, fotoğrafı ve tüm özellikleriyle internette arşivlene- rek oluşturulacak bir albümde yer alacak- lar. Amerikan Hasta- nesi'nin yenilenen websitesinde,K Web Babies" sayfasına gi- ren herkes, hastane- de doğan birbirinden şirin bebeklerin re- simlerini görebiliyor, göz renginden boyu- na, kilosundan cinsi- yetine kadar her tür- lü bilgiyi alabiliyoriar. www.amerikanhas- tanesi.com.tr adre- sinden ulaşılan ve her gün güncellenen "Web Babies"in bir başka ilginç yant da dünyaya yeni gelen bebeğin burç özellik- lerini anlatması. Bebeğin tüm se- venleri, siteyi ziyaret ederek anne babaya tebrik mesajlan da bı- rakabiliyorlar. TTBET'e tuzak... Türk Telekom tara- fından Türkiye'den eri- şimi engellenen "www.cehennem.org" sitesi, "ttnet" kullanı- cılanna çok sayıda e- posta göndermeye başladı. Türk intemet Birliği üyesi Hakan To- puzoğlu şunlan anlat- tı: "cehennem.org si- tesine Tûrkiye'den gi- riş yasaklandı. Ancak proxy ayarlan denilen intemetexplorer'daya- pılan birtakım ayartar- /a srteye girmek müm- kün oluyor. Biz siteye girerek yapılan işi in- celedik ve tüylerimiz ûrperdi. Çünkü bir tek tuşla 10 saniye içinde 560 ttnet.net.tr uzan- tılı e-posta adresine ileti gönderildiğini fark ettik. Bu, veriakışıne- deniyle maliyetin art- masına, sistemin, ya- şanan yoğunluk nede- niyle tıkanmasına ve çökmesine neden ola- bilir. Bu nedenle Türk Telekom, en kısa za- manda gerekli önlem- leri almalıdır."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle